ASAYİŞ - 01 Kasım 2024 Cuma 09:27

Arnavutköy’de cadde ortasında silahlı saldırı, o anlar kamerada

A
A
A
Arnavutköy’de cadde ortasında silahlı saldırı, o anlar kamerada

Arnavutköy’de cadde üzerinde seyir halinde olan lüks otomobile silahlı saldırı düzenlendi. Araçta bulunan sürücü yaralanırken saldırı anı güvenlik kamerasına yansıdı.


Olay, geçtiğimiz gün akşam saatlerinde Arnavutköy Merkez Mahallesi Genç Osman Caddesi üzerinde gerçekleşti. Lüks otomobiliyle seyir halinde olan S.A. isimli şahsa, cadde üzerinden geçen bir otomobil içerisindeki kişi veya kişilerce ateş açıldı. Araç içerisinde S.A. elinden yaralandı. Saldırı anı güvenlik kamerası tarafından görüntülendi. Saldırıyı gerçekleştiren şahıs veya şahıslar olay yerinden hızla uzaklaştı. Olay yerinde ilk müdahalesi yapılan S.A. ambulansla hastaneye kaldırıldı. Polis ekipleri saldırganları yakalamaya yönelik çalışma başlattı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Antalya’da ana yola çıkan kamyonet ile tırın çarpışma anı araç kamerasına yansıdı Antalya’da 4 aracın karıştığı zincirleme kazada 3 kişi yaralandı. Kamyonetten yola saçılan zeytinyağı nedeniyle kayganlaşan yolda ekipler yeni bir kazanın yaşanmaması için çaba sarf etti. Antalya’nın Manavgat ilçesi Taşağıl Mahallesi’nde meydana gelen trafik kazasında Antalya istikametine seyir halindeki Ramazan Küçükkara’nın kullandığı 07 VG 640 plaka 07 BVY 04 dorse plakalı asfalt yüklü tır, Güvercinlik Ağaç Deposu kavşağına geldiğinde Murat Bozkurt’un kullandığı 07 LPY 92 plakalı kamyonete çarptı. Savrulan kamyonet çarpmanın şiddetiyle sürüklenerek kavşak sisteminde dönmek için bekleyen Hasan Topçuoğlu’nun kullandığı 07 C 74279 plakalı okul servisine, ardından da Fatihcan Sarıaydın’ın kullandığı 28 NA 555 plakalı otomobile çarptı. Kaza anı araç kamerasında Kazada; kamyonet sürücüsü Murat Bozkurt ve yolcu olarak bulunan Yeter Bozkurt ile servis aracında yolcu olarak bulunan 13 yaşındaki Yağız E.A. yaralandı. 112 sağlık ekiplerinin olay yerindeki müdahalelerinin ardından ambulansla Serik Devlet Hastanesine sevk edilen yaralıların hayati tehlikelerinin olmadığı bildirildi. Kaza anı D-400 kara yolunda seyir halindeki bir aracın kamerasına saniye saniyesine yansıdı. Görüntüde, yolda araç yoğunluğu olduğu bir sırada Tepeköy mevkisinde kamyonetin dikkatsiz bir şekilde yola çıktığı, kara yollarına ait tırın duramayarak kamyonete yandan çarptığı görüldü. Zeytinyağları kara yoluna saçıldı Kaza yapan kamyonetin Belenköy mevkisindeki zeytinyağı fabrikasında sıktırdığı zeytinyağlarını evine götürdüğü öğrenilirken, çarpışma sırasında yola saçılan zeytinyağı nedeniyle yolda büyük tehlike oluştu. Antalya Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi Manavgat Birimi, Manavgat İlçe Jandarma Komutanlığı Taşağıl Jandarma Karakolu ve Manavgat Bölge Trafik İstasyon Amirliği ekiplerinin aldığı olduğu önlem sayesinde yeni bir kazanın yaşanmasının önüne geçildi. İtfaiye görevlileri kürekle kumlama yaparak zeytinyağının yola yayılmasının önüne geçerken, kaza yapan araçlar kaldırılarak, ASAT’a ait iş makinesi ve Karayolları ekipleri tarafından yolda geniş çaplı kumlama çalışması yapılmasının ardından trafik akışı normale döndü.
Aydın Aydın’ın kuru inciri 100’den fazla ülkede ağızları tatlandırıyor Aydın inciri dünya pazarında dikkat çekmeye devam ediyor. Yüksek standartlarda işlenen kuru incir hem iç hem de dış pazarda talep görürken, TARİŞ İncir İşletmesi Fabrika Müdürü Mehmet Ali Tu, "İncirin ihracatında 100’den fazla ülke ile iş yapıyoruz. İç piyasada da geçen sene 120 liraya aldığımız incirleri bu yıl 200 liraya alıyoruz. Ancak bu fiyat artışı satışlarımızı etkilemedi, satışlarımız gayet iyi" dedi. TARiŞ Kooperatif ortakları aracılığıyla temin edilen incirlerin yüksek standartlar ve detaylı kontrollerle işlenmesi hem iç hem de dış pazarda büyük bir talep oluşturuyor. Geçen yıla göre fiyat artışları yaşanmasına rağmen, satışların arttığını vurgulayan TARİŞ İncir İşletmesi Fabrika Müdürü Mehmet Ali Tu, özellikle Uzak Doğu ve Avrupa pazarlarına yönelik ihracatın fazla olduğunu belirterek, Türkiye’nin kuru incir ihracatındaki potansiyeline dikkat çekti. İncirlerin alım sürecinin detaylarına değinen Tu, "İncirlerimizi kooperatif ortaklarımızdan alıyoruz. Yaklaşık 12 kooperatifimiz ve 4 bin civarında ortağımız var. Ortaklarımız, kooperatiflere teslim ettikleri incirleri biz de kooperatiflerden alıyoruz. İncirler ilk geldiğinde öncelikle ekspertizini yapıyoruz. Alım standartlarımıza uygunsa malı kabul ediyoruz. Fumigasyon işlemlerinin ardından kalburlama ve boylama işlemleriyle alfatoksin kontrollerini gerçekleştiriyoruz. Sipariş geldiğinde, hangi kaliteden üretim isteniyorsa depomuzdan çekip, alfatoksin kontrolüne tabi tutarak, tuzlu su ile yıkayıp şekil vererek müşterilerimize gönderiyoruz" dedi. Tu, geçen yıla göre yüzde yüze yakın bir fiyat artışı olduğuna dikkat çekerek, "Bu durum satışlarımızı etkileyebilir endişesi taşıyorduk. Ancak çok şükür, satışlarımız geçen yıla göre hem miktar hem de fiyat endeksli olarak oldukça iyi. Yüzde 80’lere varan bir fiyat artışı gözlemliyoruz" ifadelerini kullandı. İncirin ihracatında 100’den fazla ülke ile iş yaptıklarını belirten Tu, "Ancak esas alan ülkeler 30-35 ülke civarında. Özellikle Uzak Doğu’da Çin, Kore ve Japonya başta geliyor. Avrupa’da ise Almanya, Fransa ve İtalya yüksek miktarda kuru incir talep ediyor" dedi. Birleşik Arap Emirlikleri’ne giden ürünlerin lüks kalite olduğunu vurgulayan Tu, "Elit kesime hitap ediyoruz. Ayrıca, pakete kullanamadığımız incirleri ekmek sanayinde ve pastacılık sektöründe değerlendiriyoruz" diye ekledi. Son olarak, dolar bazında ortalama satış fiyatlarının geçen yıl 5 buçuk 6 dolarlardayken bu yıl 7 buçuk 8 dolarlara çıktığını ve bu durumun cari açığı kapatmada önemli rol oynayacağını belirten Tu, "İç piyasada da geçen sene 120 liraya aldığımız incirleri bu yıl 200 liraya alıyoruz. Ancak bu fiyat artışı satışlarımızı etkilemedi, satışlarımız gayet iyi" diyerek sözlerini tamamladı.
Sivas Bir asırlık Fatma nine: “ Yeniden doğsam aynı hayatı yaşamak isterdim” Sivas’ta yaşayan 1924 doğumlu Fatma Ulucan, bir asırlık yaşıyla görenlerin dikkatini çekiyor. Vefat eden eşini çok özlediğini söyleyen Fatma nine, bu yaşa kadar yaşamanın güzel bir şey olduğunu ifade etti. Sivas kent merkezi Kaleardı Mahallesi’nde yaşayan 1924 doğumlu Fatma nine, ilerleyen yaşıyla görenleri hayrete düşürüyor. Hayatının bir kısmı köyünde yaylalarda dolaşıp inek sağmayla geçiren Ulucan, evlendikten sonra kent merkezine taşınarak yeni bir hayat kurdu. Burada yaşamaya başlayan Ulucan, yıllar önce çok sevdiğini eşini kaybetti. Çok sevdiği eşinin vefatıyla büyük bir üzüntü yaşayan 2 çocuk sahibi 100 yaşındaki Fatma nineye, evladı Muharrem Ulucan bakmaya başladı. Annesine gözü gibi bakan Muharrem Ulucan, Fatma ninenin yemeğini yediriyor dışarı çıkartıp gezdiriyor. “Geçmişe dönsem hiçbir şeyi değiştirmek istemezdim” Fatma Ulucan, geçmişindeki hiçbir şeyi değiştirmek istemediğini ifade ederek, “Eskiden yaylalarda gezer eğlenirdim. Hayvanlarımız vardı inek sağardım. Eskiden köyde yaşardım. Gelin olana kadar köyde yaşardım. Evlendikten sonra eşim beni Sivas’a getirdi. Eşim beni çok severdi ben de onu severdim. En mutlu olduğum hatıralarımda hep eşim var. Onu çok özlüyorum. Şimdi oğlumla beraber yaşıyoruz. Bana çok iyi bakıyor. Şimdi hiçbir iş yapamıyorum. Eğilip doğrulamıyorum bile. Çorbayı çok severim. Geçmişe dönsem hiçbir şeyi değiştirmek istemezdim” dedi. En büyük destekçisi oğlu “Oğlum olmasa bana kim bakardı” diyen Ulucan, “ Eskiden zorluklar çekerdim. Şimdi çocuklarım bana bakıyor. Oğlum beni dışarı çıkartıyor. Gençlere iyiliği tavsiye ederim. Kalplerinden kötülüğü atmalarını tavsiye ederim. Geçtiğimiz günlerde Sivas Valisi Yılmaz Şimşek geldi. Bana çiçek getirdi. Kapımı açtı. Allah ondan razı olsun. Bu yaşa kadar yaşamak güzel bir şey. Çocuklarımın olması çok güzel bir şey. Oğlum olmasa bana kim bakardı? Allah ondan razı olsun” diye konuştu.
Uşak Kış diyetlerinde bağışık ve vücut direncine dikkat Kış aylarında havalarında soğumasıyla birlikte hastalıklara karşı vücut direncinin düşmesine dikkat çeken uzmanlar, vücut direncini korumak için vitaminler, meyveler ve Omega-3 gibi besin kaynaklarının tüketilmesini öneriyor. Bağışıklık sisteminin kalesini bağırsakların olduğunu belirten Diyetisyen Nurefşan Yıldız, “Havaların soğumasıyla birlikte, bağışıklığı güçlendirmek ve vücudu korumak için beslenmede dikkat etmemiz gereken konular var. Öncelikle eğer kilo verme gibi bir hedefimiz varsa kısıtlı diyetlerden uzak durmanız gerekiyor. Vücudun besin ögelerini tam olarak karşılayabileceğiniz daha besleyici programları takip etmeniz gerekir. Bununla birlikte özellikle tabağımızın yarısı sebzelerle dolu olsun istiyoruz. Maydanoz, marul, roka gibi yeşil yapraklı sebzeler ve karnabahar, brokoli, pancar gibi antioksidan içeren yüksek sebzeleri mutlaka diyette tüketmemiz gerekiyor. Bir önemli konu ise bağırsak sağlığı. Bağışıklık kalesi bağırsaklar diyoruz. O yüzden bağırsaklardaki yararlı bakterileri besleyen aynı zamanda probiyotik etki oluşturabilecek ev yapımı turşular, yoğurt ve sirke gibi besinlere de mutlaka yer vermeniz gerekiyor” diye konuştu. Kış aylarında havaların soğuması birlikte sporla beraber diyet yapan insanların daha az su tükettiğini, ama aslında kış aylarında hem diyet için hem de vücut direncin düşmemesi için su tüketimin olmasını gerektiğini aktaran Diyetisyen Yıldız, “Kış aylarında havaların soğumasıyla birlikte su tüketimlerinde ciddi azalmalar görüyoruz. Ama vücudumuzun her zaman suya ihtiyacı var, su bizim için olmazsa olmaz. Dolasıyla günde 2-2,5 litre su tüketimini öneriyorum. Bunun yanında ıhlamur, ada çayı ve kuşburnu gibi bitki çaylarıyla birlikte hem sıvı alımını hem de bağışıklığı çok güzel destekleyebiliyoruz” dedi. Metabolizmayı harekete geçirmeye ve hastalıklardan korunmak için kış aylarında Omega-3 yağ asitlerinin önemini aktaran Diyetisyen Yıldız, “Bir diğer önemli konu ise Omega-3 yağ asitleri. Hem metabolizmayı çalıştırmak için rolü hem de hastalıklara karşı koruyucu rolü ile çok ön planda. En iyi kaynakların balıklar olduğunu biliyoruz. Hafta 1-2 kez mutlaka ızgara, fırın ve buğulama şeklinde balık tüketimini öneriyorum. Bunun yanında keten tohumu, chia tohumu ve ceviz gibi diğer Omega-3 kaynaklarını da yer vermek çok faydalı olacaktır” diye konuştu. Kış aylarında güneş ışınlarına maruziyetin azalmasının D vitamini seviyelerinde düşüşlere sebep olabileceğine dikkat çeken Diyetisyen Yıldız, şu tavsiyelerde bulundu: “Bağışıklık için en gerekli vitamin D vitamini. Özellikle yine kış aylarında çok ciddi düşüşler görebiliyoruz. İlk yapmamız gereken kan tahlili yaptırarak D vitamin seviyelerine baktırmak. Daha sonra her hangi bir eksiklik veya yetersizlik görüldüğü takdirde doktor önerisiyle takviyeleri düzenli bir şekilde kullanmak olmalı. Bunun yanında bir diğer vitamin ise C vitamini. Özellikle kış aylarında portakal, nar ve kivi gibi meyvelerde bolca bulunur. Bu meyveleri günde 2-3 porsiyon olacak şekilde tüketmeye özen gösterebiliriz. Kış aylarında vücut direncini artırmak için anitinflamatuar özellikle baharatların kullanılması gerektiğini aktaran Diyetisyen Yıldız, “Zerdeçal, zencefil ve karabiber gibi baharatlar için anitinflamatuar özellikleri sayesinde vücut dirençleri artırıcı rolleri çok fazla var. O yüzden bunları da diyetimize eklememiz gerekiyor. Peki nasıl ekleyebiliriz. Benim bir tarifem var ismine biz ‘Altın Süt’ diyoruz danışanlarımla. 1 bardak sütün içeresine 1 çay kaşığı zerdeçal, karabiber ve toz tarçın ekliyoruz. Bunları kısık ateşte pişirip ocaktan alıyoruz. Ilıdıktan sonra bal ilave ederek karıştırıyoruz. Günde bir bardak bu karışımı tüketebilirsiniz.