SPOR - 04 Eylül 2021 Cumartesi 15:17

Ahmet Nur Çebi: “Ben kimsenin altını oymadım, kendileri vınladı”

A
A
A
Ahmet Nur Çebi: “Ben kimsenin altını oymadım, kendileri vınladı”

Eski başkan Fikret Orman hakkında konuşan Beşiktaş Kulübü Başkanı Ahmet Nur Çebi, “Biz birilerinin altını oyduk da birileri gitmedi.

Eski başkan Fikret Orman hakkında konuşan Beşiktaş Kulübü Başkanı Ahmet Nur Çebi, “Biz birilerinin altını oyduk da birileri gitmedi. İçinde bulundukları durumu görüp vınladılar. Ben kimsenin altını oymadım” dedi.


Beşiktaş Kulübü 2021 yılı 2. Olağan Divan Kurulu Toplantısı, Vodafone Park’ta gerçekleştiriliyor. Beşiktaş Kulübü Başkanı Ahmet Nur Çebi de toplantıda üyelere seslendi. Siyah-beyazlı camiada birlik ve beraberliği sağlama amacı içinde olduğunun altını çizen Çebi, “Biz 2 yıldır konuşmuyoruz yine birileri çıktı konuşuyor. Ne oldu bilmiyorum? Benim gayen arttık birlik ve beraberlikle buralara getirmek. Şampiyon olduk, yokluk içinde. Camianın temiz insanlarına Allah bunu hediye etti” ifadelerini kullandı.



“MHK’nin başkanını göreve davet ediyorum”


Merkez Hakem Kurulu Eğitim Danışmanı Jaap Uilenberg’i eleştiren Başkan Çebi, “Ulenberg diye bir danışman Sergen hocamızın el kol hareketlerini gündeme getirerek onun aracılığıyla mesaj vermeye çalışmış. Gitsin Almanya’da konuşsun bakayım konuşturuyorlar mı orada. Anlatacaksan derdini başka türlü anlat, isim vermene gerek yok. MHK’nin başkanını göreve davet ediyorum. Buradan ikaz ediyorum. Bir daha olursa bu kadar yumuşak cevap vermeyeceğiz. Geçen sene de buna benzer şeyler yapmaya çalıştılar oldu ama başaramadılar” diye konuştu.



“Mali borçlar had safhada”


Mali borçların had safhada olduğunu belirterek sözlerine devam eden siyah-beyazlıların başkanı, “1 kuruş gelir yok, camiayı ayakta tutmak için. Yapmamız gerekenler bize düşüyor diye başlamıştım. Erken seçim yapıldı, biz görev geldik, görevi bırakanlar oldu. Mayıs’ta göreve talip olup ağustosta niye göreve bıraktılar? Mayıs’ta bankadan verilecek kredi A. Sonra geldi, ağustos ayında B oldu, durdular. O gelirler bankalara istisnasız temlik edildi. Arkasından krediyi verenler TFF ile anlaşma yapmışlar, limit problemi. Bütçemiz 70 milyon Euro, limitimiz 30 milyon Euro. Sözleşmeler ne olacak? Hala gönderemediğimiz futbolcularımız var. Adamın maliyeti 20 milyon Euro’yu bulmuş. Sen buradan 4 milyon Euro maaş alırken biri sana 400 bin Euro veriyor. Önce bir utan çek git ama gitmiyorlar” dedi.



“Bu faizlerle bu iş sıkıntılı”


Yüksek faiz oranlarından da şikayet eden Ahmet Nur Çebi, “Çok zor günler geçirdik. Bu faizlerle bu iş sıkıntılı. Yıllık 600-700 milyon TL faiz ödüyoruz. Faaliyet mi yapacaksınız, faiz mi ödeyeceksiniz. Bunları anlattık ama bunları anlatırken 1.5 senemiz geçti. Cumhurbaşkanına gittim, biz bunları yürütemeyeceğiz dedim. Bir yasa çıkarın, gelir-gider kendi dönemini aşmışsa o kişi bundan sorumlu olsun, dedim, tamam dedi. Önümüze 1.5 yıl sonra imkan imkan tanıdılar ama sadece 1.5 sene için. Bundan sonra da tedbirli olmamız lazım” cümlelerine yer verdi.



“Altınız oyulmadı efendi, kendiniz gittiniz”


Eski başkan Fikret Orman’ın kendisinin altını oyduğu yönündeki iddialarına da cevap veren Çebi, “110 milyon parayı cebimden kasa kolaylığı için kasaya koydum. Ailemin geleceğini riske atarak da 675 milyon TL kefalet vererek kulübü 1.5 yıl ayakta tutmaya çalıştık. Biz birilerinin altını oyduk da birileri gitmedi. İçinde bulundukları durumu görüp vınladılar. Ben kimsenin altını oymadım. Son 2 yılda görev yaparken abi adı altında tahrik ve taciz edildim, bu kulüpten gitmem için. Bana neler yapıldı. Altınız oyulmadı efendi, kendiniz gittiniz. Eğer o kredi mayıs ayında size söylendiği gibi çıksaydı gitmeyecektiniz. 7 sene kimse altınızı oymadı sonra biri altınızı oydu. Bu benim çok ağırıma gitti. Ben kimsenin altını oymadım, ben ağabeyim. Gittim 1 sene hiç ağzımı açmadım. Varsa yaptığımız yanlış gelir mali genel kurulda konuşursunuz” şeklinde konuştu.



“Beşiktaş’a verdiği zararların fazlasını bağış yapacak”


Yıldırım Demirören’in kulübe bağış yapacağını da dile getiren Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi, şöyle devam etti:


“Yıldırım Demirören’in raporu, ben de oradaydım. Hesap görelim dedim. Beyefendi ile hesap görüyoruz. Beşiktaş’a verdiği zararların fazlasını bağış yapacak. Protokol bitti. Buradan müjdeleyeyim. Senetleri iade almak kaldı. Sağ olsun en azından bunu yaptı. O günkü dosyalarla ilgili kimse konuşmuyor. KPMG’yi yapıyoruz. İçinde ben de olsam yapacağım dedim. Niye kaçayım ki. 6,5 sene ben de oradaydım. Stadı yaparken Ümraniye’ye git takımı şampiyon yap. Şampiyon olduk, gel abi icra kurulu topla. Sonra o da buradaydı. Buradaydım. Gelsinler burada konuşsunlar. Trollere verecekleri paraları Beşiktaş’a versinler.”



“Hiçbir yönetim kurulu bizimki kadar eski yönetim tarafından yıpratılmadı”


2021-2022 sezonunda da şampiyon olacaklarını vurgulayan Çebi, “Milyonlarca liralık kişileri onda bir fiyatına kulübümüze kazandırdık. Yine şampiyon olacağız. Bu seneki kadroyu biraz farklı yaptık. Ben hiç kaybetmedim. Kaybetseydim burada duramazdım. Hiçbir yönetim kurulu bizimki kadar eski yönetim tarafından yıpratılmadı. Ne istiyorsunuz ya, bakın işinize. Çatı meselesini hala konuşuluyor. Çatı orada, fatura orada. Varsa kulağınıza gelen ihbar edin” dedi.



“5 yıllık yapılmış kontratlar var”


Geçmiş yıllarda yapılmış uzun süreli oyuncu mukaveleleriyle hala mücadele ettiklerinin de altını çizen Ahmet Nur Çebi, “5 yıllık yapılmış kontratlar var. Onları biz yapmadık, yönetmeye çalışıyoruz. Borç artışını kontrol altında tutmak birinci vazifemiz. Ödenen faizler ve facia kontratlar bunun sebebi. Bunlar bitene kadar işimiz biraz sıkıntılı. Bunları birlik-beraberlik içinde aşacağız” diye konuştu.



Abdullah Avcı meselesi


Futbol A takımı eski teknik direktörü Abdullah Avcı ve siyah-beyazlı kulüp arasında yaşananlara da açıklık getiren Başkan Çebi, şöyle devam etti:


“Abdullah Avı beyefendiyle ilgili camiama açıklama yapmak zorundayım. Biz geldiğimizde bu takım sonlara doğruydu. Abdullah Avı ile 3-5 maçta yukarılara çıktık. Sıkıntı maliydi, onları aştık. Sonra ne olduysa bizi aşan bir konuyla takım kötü gitmeye başladı. Ben de Abdullah Avcı’nın yanına gittim; ‘hocam sıkıntı ne dedim’. ‘burada abiler var, burayı karıştırıyorlar’ dedi. Benim enerjim bitti dedi. ‘O zaman ayrılalım hocam’ dedim. ‘Peki ayrılalım siz gönderin beni’ dedi. Ben Türkiye’nin en büyük hocalarından biriyim, kontratımda iş bulana kadar yazıyor, ondan sonrasında bunu Beşiktaş’tan almayacağım dedi. 4 ay sonra 4-5 milyon TL’ye başka takıma gidersiniz, biz de bu paradan kurtuluruz, tamam hocam problem yok dedik. Sonra kendisiyle uzlaşmak için aradım, geliyorum dedi, gelmedi. Beni avukatına yönlendirdi. Ben kulüp başkanıyım ya niye avukatınla konuşuyorum. Avukatınla konuşuyorum, Avcı istemiyormuş diyor. Hatırlı dostlarımızı sokuyoruz araya. Gerekli konuşmaları yaptın mı diyorlar ya, yaptım. Hoca değerli bir insan. Söylediğini doğru kabul ediyorum. Bunu daha sonra mahkemeye taşıyorsun. Benim hocam, sen 12 milyon alırken, sen giderken 2 milyona, sonraki sene de 6 milyona imza attı. İşte Beşiktaş’ın çocuğu. Ben bunu hakkını niye vermeyeceğim. O gün 1 milyon 800 bin Euro karşılığı sözleşme yapıyorsan bir çıkış maddesi koymuyorsan, aynı hoca 800 bin Euro’ya başka takımda hocalık yapıyorsa bana neyin hesabını soruyorsunuz. O gün aldığınız mı doğru, bugün aldığınız mı doğru. Protokolde diyor ki; UÇK geçerli. 24. maddede Beşiktaş hiçbir şekilde hakkaniyet talep edemez. Sebep ne, öyle bir kontrat yapılmış ki elimiz kolumuz bağlanmış. Ben bir şeyi yanlış yapmadım. 50 bin TL için bile günlerce pazarlık yaptığımı herkes bilir. Ben birlik ve beraberlik istiyorum. Olan oldu, giden gitti. Şahsi olarak kimseyle uğraşmak istemiyorum. Enerjimi Beşiktaş’a vermek istiyorum.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Safranbolu’daki kuyumcu soygununda çalınan altınlar ele geçirildi, zanlılar her yerde aranıyor Karabük’ün Safranbolu ilçesinde kar maskeleri ve silahlarla kuyumcudaki 3 kişiyi etkisiz hale getirerek yaklaşık 20 kilo altın çalan 3 zanlıyı yakalama çalışmaları sürüyor. Karabük Valisi Mustafa Yavuz, soygun sırasında doldurulan iki çantanın güvenlik güçlerince ele geçirildiğini açıkladı. Kanyon bölgesine kaçan 3 soyguncu için özel harekat ekipleri de bölgeye sevk edildi. Karabük Valisi Mustafa Yavuz, Safranbolu ilçesinde gerçekleşen silahlı soygunla ilgili açıklamalarda bulundu. Sadri Artunç Caddesi’nde yaşanan olayla ilgili bilgi alan Vali Yavuz, olayın akşam saat 18.00 civarında bir kuyumcuda meydana geldiğini belirtti. Yavuz, "Bugün akşam 18.00’e doğru Safranbolu ilçemizde bir kuyumcumuzda üç kar maskeli ve eli silahlı kişiler tarafından soygun gerçekleştirildi. En başta şunu söyleyeyim. En büyük tesellimiz ve en büyük sevincimiz herhangi bir vatandaşımızın canına sıkıntının gelmemesi. İş yerinde çalışan arkadaşlarımızın, vatandaşımızın, esnafımızın herhangi birinin canına sıkıntı gelmemesi bizim en büyük tesellimiz" dedi. "Özel harekat polisleri bölgeye sevk edildi" Vali Yavuz, şahısların kaçtıkları bölgede arama-tarama faaliyetlerinin sürdüğünü belirterek şunları söyledi: "Maskeli eli silahlı 3 şahıs kuyumcumuza giriyor. Üç çalışanımızı yere yatırıp etkisiz hale getirdikten sonra sırtlarında getirmiş oldukları çantalarla kuyumcudaki bazı mücevherleri çantalarına doldurarak kaçmak isterlerken gerek emniyet kuvvetlerimiz tarafından gerekse vatandaşlarımız tarafından maskeli ve eli silahlı şahısların kovalanması sonrasında kaçtıkları bölgede sırtlarında çalmış oldukları altınlarla, mücevherlerle iki çanta emniyetimiz tarafından ele geçirildi. Ellerinde üç silah olduğunu değerlendiriyoruz. Bu üç silahın ikisi emniyet kuvvetlerimiz tarafından elde. Şu anda kaçtıkları yöne doğru hem emniyet müdürlüğümüz tarafından bütün kuvvetimizle birlikte hem jandarmamız tarafından kaçabilecekleri bütün güzergahlarda köy yolları dahil, ana yollarda kapama işlemi yaparak alanı daraltıyoruz. Özel harekat polislerimiz de geliyor. Coğrafya kanyon bölgesi. Biraz mağaraların ve yeşil vadilerin, suyun olduğu bölge. Özel harekat orada gerekli arama ve taramaları yapacaklar. İnşallah kısa süre içerisinde bunu şahısları kısa sürede yakalayıp adalete teslim edeceğiz. Tekrar çok geçmiş olsun diyorum. Safranbolu halkımıza ve esnafımıza duyarlılıklarından dolayı gerçekten teşekkür ediyorum. Çünkü evet arkadaşlarımız, emniyet kuvvetlerimiz bu şahısların peşine düşüp onları yakalama çalışması yaparken Safranbolu halkımız da vatandaşlarımız da esnafımız da bizlere çok yardımcı oldular. Zaten bundan dolayı ki kısa süre içerisinde ellerindeki üç silahtan iki silahı ele geçirdik. Çaldıkları malzemelerle birlikte iki çantayı arkadaşlarımız ele geçirdiler. İnşallah kısa süre içerisinde hem şahısları hem de ellerinde olduğunu değerlendirdiğimiz silahı da ele geçirip şahısları da kısa sürede yakalayarak yapmış oldukları bu eylemin bedelini öderler. Adalete teslim ederiz. Adaletimize, yargımıza güveniyoruz. Onlar zaten gerekli işlemleri yapacaklardır."
Kocaeli Kocaelispor’un golcüsü okullarda yıldız gibi karşılandı Süper Lig yolunda liderliğini koruyan Kocaelispor’un çocuklara yönelik etkinlikleri okullarda yeşil-siyah havası estirdi. Takımın golcü oyuncusu Oğulcan Çağlayan’a gösterilen ilgi ve izdiham dikkat çekti. Öğrenciler hazırladıkları dövizlerle milli takım teknik direktörü Vincenzo Montella’ya da mesaj yolladı. Trendyol 1. Lig’de liderlik koltuğunda oturan Kocaelispor’da çocuklar ve gençler için hazırlanan etkinlikler sürüyor. ‘Bu şehirde çocuklar Kocaelispor’u tutar’ sloganıyla yola çıkan Kocaelispor’da bu kez takımın golcülerinden Oğulcan Çağlayan okul ziyaretlerinde öğrencilerle buluştu. İzmit ilçede İzmit Ortaokulu ve Hızır Reis İlkokulu’na, ardından Derince ilçesinde Derince Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileriyle bir araya gelen Oğulcan’a gösterilen ilgi ve yapılan karşılama hazırlıkları dikkat çekti. Okula bayraklar ve pankartlar asıldı, dövizler hazırlandı, yüzler yeşil ve siyaha boyandı. Öğrenciler hem Kocaelispor’a, hem Oğulcan’a olan sevgilerini yansıttı hem de milli takım teknik direktörü Vincenzo Montella’ya başka golcü aramaması gerektiğinin mesajını gönderdi. "Milli takıma veririz ama başka takıma asla" İmza almak ve fotoğraf çektirmek için birbiriyle yarışan öğrenciler, farklı koreografilerle güzel görüntüler oluşturdu. Meşaleler ve sis bombalarıyla renkli anların da yaşandığı ziyaretlerde golcü oyuncu davulla karşılandı. Pankart ve dövizlerinde ‘Uzaklarda arama Vincenzo Montella, milli takıma veririz ama kimselere vermeyiz’, ‘Bu şehirde çocuklar Kocaelispor’u tutar’, ‘Vazgeçilmiyor’, ‘Ruhumuzla Seviyoruz’, ‘Burası Kocaeli, buradan çıkış yok’, ‘Burası Basra değil, İzmit Körfezi’, ‘İzmit’in çocuğu herkese yeter’, ‘Enkazlardan çıkıp sevdik seni’, ‘Vincenzo Montella’, ‘Taht kurmuşsun kalbimizde’ gibi ifadelere yer verdi. Okullarda Kocaelispor fırtınası esiyor Öğrencilerden beklediğinin de çok üzerinde ilgi gören Oğulcan Çağlayan, çeşitli hediyelerle onların gönlünü daha çok kazandı. Kocaelispor Kulübü Organizasyon Müdürü Mehmet Açık’ın organize ettiği, Kocaelispor yöneticilerinden; Rafet Kırgız, Orhan Dönmez ve Serkan Bulut, programda Hodri Meydan Taraftarlar Derneği Başkanı Kerem Erman ve tribün lideri Miraç Çartay’ın da yer aldığı öğrencilerle buluşma organizasyonunda okullarda Kocaelispor rüzgarı esti. Golcü futbolcudan şampiyonluk sözü alan öğrenciler Oğulcan’a üçlü çektirdi. Öğretmenlere de konuk olan sevilen oyuncu ve Kocaelisporlu konuklar, tüm idarecileri ve öğretmenleri maçlarda görmek istediklerini söyledi. Okullarındaki etkinlikten mutluluk duyduğunu belirten öğretmenler ise Kocaelispor’un bu şehirde çok önemli değer olduğunu vurguladı, “Bundan sonra öğrencilerimizle birlikte maçlara gelmek için özen göstereceğiz” dedi. Yıldız gibi karşılanan ve sevgi seline maruz kalan Oğulcan Çağlayan izdiham nedeniyle okuldan zor ayrıldı.
Ankara Memur-Sen’den "4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu-Yargı Kararları ve Hukuki Tartışmalar" sempozyumu Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) tarafından, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Seçme Kanunu’nun yeniden gözden geçirilmesine yönelik ‘4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu-Yargı Kararları ve Hukuki Tartışmalar’ sempozyumu düzenledi. Memur-Sen tarafından kamu görevlilerinin zam oranlarının ve diğer kazanımlarının belirlendiği toplu sözleşmelerin sistematik çerçevesini çizen 4688 sayılı Kanun’un ve toplu sözleşme hükümlerinin yorumlanması ve uygulanması noktasında yargıya yansıyan çeşitli ihtilafları gündeme alması amacıyla ‘4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu- Yargı Kararları ve Hukuki Tartışmalar’ sempozyumu gerçekleştirildi. Burada bir açılış konuşması gerçekleştiren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Faruk Özçelik, çalışma hayatının bütün kazanımları içinde söylenebilir bir mücadeleler hayatı olduğunu belirterek, “Bu bağlamda sendikalar, sendikalar kazanımlarında bir mücadeleler tarihine sahnedir. Bugün burada yapılacak olan, iki gün sürecek olan bu sempozyum da, ben inanıyorum ki 4688 sayıda, sendikalar ve toplu sözleşmeler kanunuyla alakalı olarak, bir iyi bir masaya yatırma ameliyatı, ameliyatı göreceğine inanıyorum” açıklamasında bulundu. “Memur-Sen olarak sadece sorunları dinlendirmek değil, çözüm önerme konusunda akademik çalışmalarımızı yapıyoruz” Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ise, 4688 sayılı Kanun’da sorunlar olduğunu ve bunların bir kısmının palyatif tedbirlerle çözülebilecek başlıklardan oluştuğunu, bir kısmının ise yapısal sorunlar olduğunu kaydetti. Yalçın, “Bu bağlamda kamu personel sistemi, vergi sistemi, sendikal toplu çalışma sistemi gibi yapısal değişiklik gerektiren başlıklar olduğu gibi bunun yanında az önce de ifade ettiğim gibi tekil dokunuşlarla çözülebilecek birçok sorun var. Buna ilişkin Memur-Sen ailesi olarak sadece sorunları dinlendirmek değil çözüm önerme konusunda anlayışımızın gereği olarak akademik çalışmalarımızı yapıyor. Sesi yükseltmenin yanında sözü yükseltmenin hep gayret içerisinde oluyoruz çünkü Memur-Sen ailesiyiz” ifadelerine yer verdi. “Vergi sisteminde vergi ve adalet gerekir” Yalçın, kamu personel sisteminin tamir edilmesine ilişkin çok önemli tespitlerinin olduğunu söyleyerek, “Bu konuda yaptığımız sempozyumla mutlak çalışmalarıyla işi belli bir aşamaya getirdik. Şu an raporlama ve son disiplin edilmiş şekilde bilgiyi toparlama sürecimizi yürütüyoruz. İnşallah onu da tamamlayacağız ve kamuoyuyla buluşturacağız. Vergi sistemine ilişkin itirazlarımızı ifade ettik ve vergi sisteminde vergi ve adalet gerekir, vergide eşitlik adalet değildir. Az kazanandan az, çok kazanandan çok alınması gereken bir sistemin Türkiye’de kullanılması gerekir. Aile dostu vergi politikalarına ihtiyaç var diye bu konuda çalışmalarımızı yaptık. Öneri setimizi kamuoyuyla paylaştık” diye konuştu. “8. dönem toplu sözleşmeye kalmadan burada yasa değişikliğini ısrarla ifade ediyoruz” Yalçın, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Seçme Kanunu’nu yeniden gözden geçirilmesinin gerektiğini vurgulayarak, “Onun için toplu sözleşme kanunuyla bu süreci taşımak çok zor. Ağustos ayında gerçekleşecek olan 8. dönem toplu sözleşmeye kalmadan burada bir yasa değişikliği konusunu ısrarla ifade ediyoruz” şeklinde konuştu. “Kanun mevcut haliyle sorunları çözmede yetersiz kalıyor” Yalçın, 2010 yılında anayasa referandumuyla toplu sözleşme hakkını elde ettiklerini hatırlatarak, "2010’da referandumda toplu sözleşmeye de toplumsal sözleşmeye de evet diyerek bir süreç yönetimi yaptık ve toplu sözleşme hakkını yasanın değişmesiyle anayasa düzenlemesiyle birlikte almış olduk. 7 toplu sözleşme idare ettik ve dördünde uzlaşabildik. İkisinde tam uzlaşmazlık birisinde kısmi uzlaşmayla beraber yedi süreç yönettik. Şimdi 8. dönem toplu sözleşmeye doğru ilerken bu sürece ilişkin farkındalığı artırma konusunda çalışmalarımızı yürütüyor ve yasa değişikliğini zorluyoruz. Kanun mevcut haliyle sorunları çözmede yetersiz kalıyor. Sendikacıların yönünü yürütüyor. Hakça pazarlığa da imkan vermiyor. Bu nedenle mevcut toplu sözleşme kanunuyla ilişkin tüm mevzuatın kapsamlı bir şekilde gözden geçirilmesine ihtiyaç var. Bu hakikati bundan önce ifade ettiğimiz gibi bugün de bir kez daha bu vesileyle ifade ediyorum ve tarihe kaydediyoruz” değerlendirmesinde bulundu. Konuşmaların ardından Memur-Sen tarafından kamu görevlileri sendikacılığına yönelik akademik çalışmaları desteklemek amacıyla bu yıl 4’üncüsünü düzenlenen ‘Memur-Sen 2024 Yılı Tez Ödülleri’ ödül töreni gerçekleştirildi. Törende Yüksek lisans ve Doktora dallarında kazananlara ödülleri takdim edildi.