GÜNDEM - 16 Mart 2025 Pazar 22:57

Ticaret Bakanı Bolat: "2026’da bütçe açısından rahatlama olacak"

A
A
A
Ticaret Bakanı Bolat: "2026’da bütçe açısından rahatlama olacak"

Bir dizi programa katılmak için Sakarya’ya gelen Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat, Sakarya’da iş insanları, STK temsilcileri ve esnaflarla bir araya geldiği programda konuştu. Bolat, "2026’da bütçe açısından daha bir rahatlama olacak. İş dünyası, emekliler, işçi, çiftçi, memur, esnaf her kesimin daha da rahatlayacağı, daha bir bolluk dönemi Allah’ın izniyle başaracağız" dedi.

Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat, bir dizi programa katılmak üzere Sakarya’ya geldi. İlk olarak Sakarya Valiliği’ni ardından Sakarya Büyükşehir Belediyesi ve AK Parti Sakarya İl Başkanlığı’nı ziyaret eden Bolat, Serdivan ilçesinde bulunan bir salonda AK Parti İl Başkanlığının düzenlediği ‘İş İnsanları, Esnaf, Eşraf ve İş Dünyası İftar’ programına katıldı. Burada iş insanları, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve esnaflar ile bir araya gelen Bakan Bolat, son 25 yılda yaşanan olumsuzluklara rağmen Türkiye’deki her kesimin 2026 yılında bütçe açısından bolluk yaşayacağının altını çizdi.

"Son 25 yıl çok ciddi olaylar ile geçti"

2002 yılından beri siyasi istikrar anlamında güçlü ve istikrarlı bir dönemi geçirdiklerini ifade eden Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat, "Büyük bir heyecanla başlayan 2000’li yıllar dünyaya mutluluk getirmedi. Çok ciddi çalkantılar, çok ciddi bunalımlar, uluslararası sıkıntılar ekonomide, ticarette, salgınlar, felaketler, savaşlar yoğun bir şekilde bu 25 yıl geldi, geçiyor. Bunu görmeden işte benim işim şöyle oldu, benim şehrim böyle oldu, benim ülkem şöyle oldu diye tek başına analiz yapmak, muhakeme yapmak yeterli olmayacaktır. Çünkü biz bir adada yaşamıyoruz. Biz bu dünyanın bir parçasıyız. Avrasya coğrafyasının merkezinde bulunuyoruz. Ve bizim coğrafyamız Asya-Avrupa’yı birleştiren, Afrika’yı birleştiren, kıtaların buluştuğu, çok nadide bir coğrafya. Herkesin gözünün olduğu ve özellikle de Türkiye’yi istikrarsızlığa sevk ederek daha önce birinci dünya savaşında da olduğu gibi Türkiye için çok da halisane niyetler beklemedikleri cennet gibi bir vatanımız var. Bu şartlar altında baktığımızda siyasi istikrar en önemli unsurların başında geliyor. Biz 2002’den bu yana siyasi istikrar anlamında güçlü ve istikrarlı bir dönemi Allah’a şükür yaşadık. Elhamdülillah devletimiz, hükümetimiz kimseyi açıkta bırakmadı. Gelir desteği, kira desteği ve özellikle işten çıkarılanlar için, işsizlik sigortası gibi birçok desteklerle iş dünyasına kol kanat germeye devam ettiler" dedi.

"Son 22 yılda yüzde 5,3 yıllık reel büyüme kaydettik"

Dünya bankası sınıflandırmasına göre Türkiye’nin artık üst gelirde yer alan ülkeler ligine yükseldiğini belirten Bakan Bolat, "Son 22 yılda yüzde 5,3 yıllık reel büyüme kaydettik. 2002’de 230 milyar dolar olan milli gelirimiz geçen yılı 1 trilyon 322 milyar dolar milli gelirle kapattı ve dünya bankası sınıflandırmasına göre Türkiye artık üst gelirde yer alan ülkeler ligine yükseldi. Milli gelirimiz kişi başına da 3 bin 600 dolardan 15 bin 463 dolara yükseldi. İhracatımız 36 milyar dolar mal ihracatından 262 milyar dolara, hizmetler ihracatımız 14 milyar dolardan 115 milyar dolara yaklaşık 7 buçuk katı yükseldi. İstihdamımız 2002’de 21 buçuk milyon kişiyken Ocak ayını 32 milyon 600 bin kişi ile kapattık. Yani 11 milyon yeni istihdam kazandık. Eğer siyasi istikrar olmasaydı kavga, gürültü, anarşist, huzursuzluk olsaydı böyle bir ekonomik büyüme olabilir miydi? Olamazdı" diye konuştu.

"Depremin faturası 2023 bütçemizin yüzde 40’ydı"

Son yıllarda yaşanan olayların ülkeye verdiği mali zarardan bahseden Bakan Ömer Bolat, "Şimdi hatırlayalım korona salgınını bitirdik tam düze çıkacağız Rusya-Ukrayna savaşı patladı. Doğal gaz fiyatları 4 katı petrol fiyatları 2 katı yükseldi. 3 yıl önceden bahsediyorum ve bizim 60 milyar dolar olan enerji faturamız 100 milyar dolara çıktı o süreçte. Ekonomik cepheye baktığımızda savaş patlak verince, gıda fiyatları, enerji fiyatları birden yükseldi ve çok yüksek enflasyon süreci yaşandı. 2023’te tam seçime hazırlanırken Anadolu coğrafyasının 800 yılda gördüğü 2 büyük depremi 9 saat arayla yaşadı. Asrın felaketinde 11 vilayetimiz ağır hasar aldı. Ortada o günün ilk tahminlerine göre 104 milyar dolarlık fatura var. Dolaylı etkilerin hesap edildiğinde 150 milyar dolarlık bir fatura. Devlet ve millet olarak ilk anlarda koştuk arama-kurtarma çalışmaları, enkaz kaldırma çalışmaları. O enkaz ne kadar biliyor musunuz 50 milyon ton, aranızda inşaatçı olanlar bilir. Japonların biz 3 yılda tekrardan kaldırabiliriz dediği yerde biz 6 ay içinde enkazları kaldırdık. Depremin ikinci ayında temel atmalar başladı. Bunu şunun için söylüyorum. Orada 13 milyon vatandaşımız nüfusumuzun 6’da 1’i. Toprağımızın 5 buçukta biri olan bir bölgenin ortada kalması söz konusu bile olamazdı. Hükümet, devlet bütün gücüyle oraları ayağa kaldırmak için asıldı. Bunu nereden karşılayacaktı devletin, hükümetin bütçesinden karşılanacak. Dolayısıyla 2 yılda tam 2,6 trilyon lira. Bizim bu yılki bütçemiz 12 trilyon lira civarında. Yani 2023 bütçemizin yüzde 40’ydı deprem faturası. 2,6 trilyon 75 milyar dolar iki yılda harcandı. Altyapı çalışmaları, konutlar, köy evleri, hastaneler, okullar, çevre yolları kanalizasyonu, suyu, elektriği her şeyiyle 201 bin insanımız yerleştirildi. Kalan 252 bin hak sahibi de inşallah bu yıl sonuna kadar kavuşacaklar. Jet hızı ile çok büyük çalışma var orada, dünyanın en büyük şantiyesi orası" şeklinde konuştu.

"Dış ticaret açığını 82 milyar dolara, cari açığı ise 40 milyardan 10 milyar dolara düşürdük"

Yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen büyüme oranının arttığına değinen Bakan Bolat, "Böylesi bir dönemde yani kemer sıkma ve dengeleme döneminde dahi büyüme yüzde 3,2 oldu. İstihdam son bir yılda 1 milyon kişi arttı. Şimdi krizde olan bir ülke olsa büyüme olur mu, olmaz aksine küçülme olur. İstihdam artar mı? Artmaz, aşağıya iner. İhracat artar mı? Artmaz sıkıntıya girersiniz, aşağıya iner. Dış ticaret açığı artar. Biz dış ticaret açığını geçen sene 106 milyar dolardan 82 milyar dolara düşürdük. 24 milyar dolar tasarruf yaptık. Cari açık 40 milyar dolardı bir yıl önce. 2024 sonunda 10 milyar dolara düşürdük. Cari açık azalınca ne oldu? Dövize ihtiyaç azaldı. Dövizle borçlanmaya gerek kalmadı. Böyle olunca da mali piyasalarda bir dengeleme oldu. Herkes önünü görebiliyor. Önümüzdeki sürece yönelik kendince döviz ve bilanço tahmini yapıyor. Maliyetleriyle alakalı tahmin yapıyor. Her şeyin arzı var Allah’a şükür. Hiçbir malın kıtlığı, yokluğu yok. Üretimde arz sıkıntısı mı var? Tarım Bakanlığı ile istişare halindeyiz, böyle bir şeyde vatandaşımızın ihtiyacı olan ürünlerin ithalat yoluyla da tedariğini hemen sağlayabiliyoruz. Bu gücümüz var, yetkimiz var. Fiyat artışı olan ürünler oluyor. Orada da ihracattan fedakarlık ediyoruz. Mesela ben 2023’ün ikinci yarısında görev yaptım. Yaklaşık 1 buçuk milyar dolar tarım ürünleri ihracatından fedakarlık ettik. Engel koyduk, kısıtlama koyduk. Niye? Vatandaşımız çok yüksek fiyatta gıda ürünü fiyatlarıyla karşı karşıya kalmasın diye. 2024’te de yine 1 buçuk milyar dolar civarında böylesine bir fedakarlığımız oldu. Tarım ürünleri, gıda ürünlerinin fiyatları; çarşıda, pazarda çok artmasın diye. Ve bu şekilde gerekli bakanlıklarımız iş dünyası ile konuşup koordine olarak bu fiyatlarda dengeleme ve makule dönme, geriye gidiş noktasında çok önemli yol aldık" ifadelerini kullandı.

"2026’da bütçe açısından rahatlama olacak"

Deprem harcamalarının da bitmesi ile birlikte 2026 yılında her kesimin daha rahatlayacağını söyleyen Ticaret Bakanı Bolat, "Deprem harcamalarının büyük kısmı inşallah bu yıl sonuna kadar bitmiş olacak. Gelecek yıl 2026’da bütçe açısından daha bir rahatlama olacak. İş dünyası, emekliler, işçi, çiftçi, memur, esnaf her kesimin daha da rahatlayacağı, daha bir bolluk dönemi Allah’ın izniyle başaracağız. Bu yılın ortalarından itibaren gerek enflasyondaki geriye gidiş, gerekse yatırımların ve büyümenin finansman maliyetlerindeki düşüşe paralel hızlanmasıyla Türkiye’miz yine o yıllık ortalama yüzde 5,3 sağladığı 22 yıl ortalamasına yakın rakamlarda gelişimini devam ettirecek" dedi.

"Yılda 10 milyar dolar ihracatı olan Sakarya’ya özel bir önem veriyoruz"

Konuşmasında Sakarya’nın ihracatına da değinen Bakan Ömer Bolat, "Sakarya’mızın da ayrı bir yeri var. Ben ihracatla uğraştığım için yılda 10 milyar dolar ihracatı olan Sakarya’ya özel bir önem veriyoruz. Faaliyet bazında ihracat rakamlarını biz 1 Ocak 2024’ten beri açıklıyoruz. Sakarya’nın ihracatı şirket merkezlerine göre 6,5 milyar dolardı ama faaliyet bazında üretim yeri olarak Sakarya’nın ihracatı 10 milyar dolardır. İthalatı ise 4,6 milyar dolar. Sakarya bizim için dış ticaret fazlası veren, ihracatın ithalata payı yüzde 152 olan çok güzel bir şehrimiz. Tarımda, sanayide, lojistikte hizmetlerde inşallah Sakarya gelişimini devam ettirecek. Biz hükümet olarak Sakarya için ve 80 vilayetimiz için ne lazımsa yapmaya gayret ediyoruz" ifadelerine yer verdi.

Sakarya Valisi Rahmi Doğan, AK Parti Sakarya Milletvekilleri, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar ile iş insanlarının katıldığı program, Bakan Bolat’ın konuşmasının ardından basına kapalı şekilde soru-cevap kısmı ile devam etti.

Burak Can Tokyürek - Yunus Şimşek



 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Reel Kesim Güven Endeksi Aralık ayında 0,5 puan arttı Aralık ayında mevsimsellikten arındırılmış Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE-MA), bir önceki aya göre 0,5 puan artarak 103,7 seviyesinde gerçekleşti. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Aralık ayı İktisadi Yönelim İstatistikleri ve Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE) verilerini paylaştı. Aralık ayında İktisadi Yönelim Anketi sonuçları, imalat sanayinde faaliyet gösteren 1799 iş yerinin yanıtlarının ağırlıklandırılıp toplulaştırılmasıyla elde edildi. 2025 yılı Aralık ayında mevsimsellikten arındırılmış Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE-MA), bir önceki aya göre 0,5 puan artarak 103,7 seviyesinde gerçekleşti. Endeksi oluşturan anket sorularına ait yayılma endeksleri incelendiğinde, gelecek üç aydaki üretim hacmi, mevcut mamul mal stoku, genel gidişat ve gelecek üç aydaki toplam istihdama ilişkin değerlendirmeler endeksi artış yönünde etkilerken, mevcut toplam sipariş miktarı, gelecek üç aydaki ihracat sipariş miktarı, sabit sermaye yatırım harcaması ve son üç aydaki toplam sipariş miktarına ilişkin değerlendirmeler endeksi azalış yönünde etkiledi. Mevsimsellikten arındırılmamış Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE) bir önceki aya göre değişmeyerek 100,8 seviyesinde gerçekleşti. Son üç aya yönelik değerlendirmelerde, üretim hacminde artış bildirenler lehine olan seyrin bir önceki aya göre zayıfladığı, ihracat sipariş miktarında ve iç piyasa sipariş miktarında artış bildirenler lehine olan seyrin ise azalış bildirenler lehine döndüğü görüldü. Mevcut toplam siparişlerin mevsim normallerinin altında olduğu yönündeki değerlendirmelerin bir önceki aya göre güçlendiği, mevcut mamul mal stokları seviyesinin mevsim normallerinin üstünde olduğunu bildirenler lehine olan seyrin ise zayıfladığı gözlendi. Gelecek üç aya yönelik değerlendirmelerde, üretim hacmi ve iç piyasa sipariş miktarında artış bekleyenler lehine olan seyrin bir önceki aya göre güçlendiği, ihracat sipariş miktarında artış bekleyenler lehine olan seyrin ise zayıfladığı görüldü. Gelecek üç aydaki istihdama ilişkin azalış yönlü beklentilerin artış bekleyenler lehine döndüğü, gelecek on iki aydaki sabit sermaye yatırım harcamasına ilişkin artış yönlü beklentilerin ise bir önceki aya göre zayıfladığı gözlendi. Ortalama birim maliyetlerde, gelecek üç ayda artış olacağını bekleyenler ile son üç ayda artış olduğunu bildirenler lehine olan seyrin zayıfladığı görüldü. Gelecek üç aydaki satış fiyatına ilişkin artış yönlü beklentilerin ise güçlendiği gözlenmektedir. Gelecek on iki aylık dönem sonu itibarıyla yıllık ÜFE beklentisi bir önceki aya göre 0,5 puan azalarak yüzde 33,0 seviyesinde gerçekleşti. İçinde bulunduğu sanayi dalındaki genel gidişat konusunda, bir önceki aya kıyasla daha kötümser olduğunu belirtenler lehine olan seyrin zayıfladığı görüldü.
Adana Halk korosu ilk konserini verdi Adana’nın Kozan ilçesinde oluşturulan halk korosu, ilk konserini verdi. Kozan Belediyesi Ebulfez Elçibey Kültür ve Sanat Merkezi bünyesinde bir araya gelen sanatseverlerden halk korosu oluşturuldu. Koro, ilk halk konserini verdi. Ömürlük şarkılar konserinde nostalji rüzgarı esti. Yerel halktan oluşan halk korusu izleyicilerden tam not aldı. Kozan Belediye sinemasında düzenlenen konserde Türk sanat müziği, Türk halk müziği ve 90’lı yılların pop müzikleri sahnede seslendirildi. Konserde halktan oluşan halk korusu birbirinden güzel eserleri izleyicilere seslendirirken izleyiciler konsere tam not verdi. Kozan Belediye Başkanı Mustafa Atlı, ilçede bu kez siyasetin sustuğu ve sanatın konuşulduğunu ifade etti. Başkan Atlı," Kozan tarihimizde Dadaloğlu, Karacaoğlan’ın izinde ilerleyen Adana’da sanatın kültürün izlerini geleceğe taşıyan bir öncü ilçe olsun istiyoruz. ilçede ilimle bilimle gençlerimizi Nihat Atlı Eğitim Tesisleri’nde geleceğe hazırlarken, kültür sanat merkezinde bale, resim, gitar, saz ve ritim, değerler eğitimi kursu ile gençlerimizin önünü açıyoruz. Koza sokaklarında sadece tarih, siyaset değil sanat konuşulsun istiyoruz. Merkezimin oluşturduğu halk korosu ile unutulmaz bir konser izledik. emeği geçenleri kutluyoruz" dedi. Kozan Belediye Başkan Yardımcısı Alev Ataş’ta 645 kursiyere sanat merkezinde eğitim verildiğini kaydetti. Ataş, ayrıca sanat, eğitim ve kültür alanında ön plana çıktığı bir Kozan inşa etmek için çalışmaların hızla sürdüğünü sözlerine ekledi.
Adana Tarımda ’B-Reçete’ aşırı ilaç kullanımını önleyecek Tarımsal üretimde zirai ilaç kullanımının kaçınılmaz olduğuna dikkat çekerek, bilinçsiz ve aşırı kullanımın insan sağlığı ve çevre açısından ciddi riskler taşıdığını vurgulayan Adana İl Tarım ve Orman Müdürü Atilla Bayazıt, "B-Reçete Sistemi, bilinçsiz ve aşırı ilaç kullanımının önüne geçecek" dedi. Bitki koruma ürünlerinin doğru kullanımı ve izlenebilirliğinin sağlanması amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hayata geçirilecek B-Reçete Sistemi hakkında bilgilendirme toplantısı yapıldı. Sarıçam ilçesi Evliya Çelebi Uygulama Oteli Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıda konuşan İl Tarım ve Orman Müdürü Atilla Bayazıt, tarımsal üretimde zirai ilaç kullanımının kaçınılmaz olduğuna dikkat çekti. Bilinçsiz ve aşırı kullanımın insan sağlığı ve çevre açısından ciddi riskler taşıdığını vurgulayan Bayazıt, "Bakanlığımız tarafından uygulamaya alınacak B-Reçete Sistemi, bilinçsiz ve aşırı ilaç kullanımının önüne geçerek bitki koruma ürünlerinin doğru, kontrollü ve izlenebilir şekilde kullanılmasını sağlayacaktır" diye konuştu. "B-Reçete Sistemi Türkiye’de bir ilk" Toplantıda konuşan Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Yunus Bayram ise Türkiye’nin yıllık bitkisel üretiminin 130-135 milyon ton olduğunu, bunun yaklaşık 50-55 milyon tonunu yaş meyve ve sebze üretiminin oluşturduğunu belirtti. Avrupa Birliği’ne üye 27 ülkenin toplam yaş meyve sebze üretiminin 80-85 milyon ton civarında olduğunu ifade eden Bayram, "Türkiye tek başına AB’nin üretiminin yaklaşık yüzde 70’ini gerçekleştirmektedir. Bu veriler, yapılan çalışmanın ne kadar önemli olduğunu açıkça ortaya koymaktadır" ifadelerini kullandı. Türkiye’de 669 kayıtlı zararlı organizma ile mücadele edildiğini hatırlatan Bayram, bu mücadelenin doğru yönetilmemesi halinde hem ürün kayıplarının hem de insan ve hayvan sağlığına yönelik risklerin arttığını söyledi. B-Reçete Sisteminin Türkiye’de bir ilk olduğuna dikkat çeken Bayram, "Bu sistem bir milat, adeta bir devrimdir. Bayiden üreticiye, reçete yazandan müdürlüklere kadar herkes bu sistemin bir paydaşıdır. Sistem sayesinde hangi tarlada, hangi ürüne, ne kadar bitki koruma ürünü kullanıldığı il, ilçe ve parsel bazında izlenebilecektir" şeklinde konuştu. Sistemin hâlen geliştirme aşamasında olduğunu belirten Bayram, ÇKS ve TÜKAS gibi mevcut sistemlerle entegre şekilde çalışacağını, kullanıcıların katkı ve önerileriyle zaman içerisinde daha da güçleneceğini de kaydetti. Bayram, amaçlarının üreticiyi zorlamak değil, tarımsal üretimde ihtiyaç kadar, doğru dozda ve doğru zamanda ilaç kullanımını sağlamak olduğunu sözlerine ekledi.