ÇEVRE - 15 Mart 2025 Cumartesi 10:11

Bütün dünya onu bekliyordu.. Gecikmeli de olsa bir kez daha geldi

A
A
A
00:00
00:00
HD

Bursa’nın Karacabey ilçesinde, balıkçı Adem Yılmaz ile kurduğu dostluk hikayesiyle milyonların gönlüne taht kuran Yaren leylek, 14. yılda da göçten gelip Eskikaraağaç leylek köyündeki dostu Adem Yılmaz’ın kayığına kondu. Hikâyeyi merakla bekleyen Yarenseverler ise biraz geciken Yaren’in köye gelmesiyle birlikte derin bir ’oh’ çekti. Bir haftadır köyde Balıkçı Adem Amca ile bekleyen Doğa Fotoğrafçısı Alper Tüydeş, bu sabah çektiği fotoğraf ve video ile müjdeli haberi verdi. Yaren ve Nazlı şimdi yuvalarında ziyaretçilerini bekliyor.

14 yıldır her bahar göçten geldiğinde Eskikaraağaç Leylek Köyündeki yuvasına yerleşen Yaren Leylek, yaz boyunca dostu Adem Yılmaz’la yeniden göle açılacak. Eskikaraağaç Leylek Köyü’nde Adem Yılmaz’ın kayağına konan Yaren onunla birlikte ilkbahar ve yazı geçiriyor. Yaren leylek geçen yıl Adem Amca ile 1 Mart’ta buluşmuştu. Bu yıl ise geç göç ederek, 14 Mart akşamı yuvasına kondu. Bu sabah ise Adem Amca’nın kayığına gelen Yaren, 14. kez onu bekleyenlerle buluşmuş oldu.

Bütün dünya onu bekliyordu.. Gecikmeli de olsa bir kez daha geldi

Gecikmeli de olsa Yaren leyleğe kavuşan Adem Yılmaz, "Her sene mart ayının ilk haftası gelirdi. Bu sene tarihler geçince biraz endişelendik. Allah’ıma şükürler olsun ki Yarenimiz geldi. Artık 6 ay beraberiz. Her sabah birlikte balığa çıkarız. Bu sene eşi önce geldi. Her sabah ben önce onların karnını doyurup sonra balığa çıkarım. Yaren köyümüze neşe getirdi. Türk Milleti olarak çok değer verdiğimiz Yaren geldi. Tüm milletimizi Karaağaç’a bekliyoruz" dedi.

Adem Amca ile birlikte sabah hava ağarmadan kalkıp Yaren leyleğin gelmesini bekleyen köylüler de Yaren kayığa konunca derin bir "oh" çekti. Mahalle sakinleri, "Yaren bizim maskotumuz. Ona o kadar bağlandık ki; o bizim için normal bir hayvan değil" diye konuştular.

Yaren ve Adem Amca’nın 14. kez buluşmasını görüntüleyen hikayenin kahramanlarından Doğa Fotoğrafçısı Alper Tüydeş ise "Hikaye 14. yılında da gerçek oldu. Yaren leylek dün önce yuvaya kondu eşiyle hasret giderdi. Bugün de ilk işi Adem Amca’nın kayığına konmak oldu. Bu sene de o muhteşem buluşmayı görüntüleyebilmek nasip oldu. Günlerdir herkeste stres vardı. Yaren köye gelince herkesin yüzü güldü. Yaren tüm hayvanseverler için bir simge oldu. Yaren’i beklerken göç yolculuğunda leyleklerin ne zorluklar yaşadığını öğrendik. Yaren sayesinde Lübnan’da binlerce leyleğin canına mal olan o katliam gibi av geleneğini öğrenmiş olduk. Yaren bu ülke için bir simge haline geldi. Tekrar kavuştuğumuz için çok mutluyuz" diye konuştu.

Bütün dünya onu bekliyordu.. Gecikmeli de olsa bir kez daha geldi

Öte yandan, Türkiye’yi Avrupa Leylek Köyleri Birliğinde temsil eden tek köy olan Bursa’nın Karacabey ilçesine bağlı Eskikaraağaç Leylek Köyü, her yıl göç döneminde on binlerce leyleğin geçtiği bir göç rotası üzerinde. Türkiye’nin 9.büyük gölü Uluabat kıyısındaki köy, aynı zamanda yerleşik leyleklere de ev sahipliği yapıyor.

Bundan 14 yıl önce, Uluabat Gölünde balık tutarken kayığına konan Yaren Leylek ile dostluğu başlayan Adem Yılmaz’ın tanık olduğu bu hikaye, fotoğraflanmasıyla birlikte uluslararası bir üne de kavuşmuştu. Hikâye, Yunanistan’da gölge oyunu olarak oynatılırken Avusturya ve Almanya’da ders kitaplarına konu oldu. 2019 yılında Burak Doğansoysal’ın filme aldığı ve Karacabey Belediyesi’nin katkılarıyla hazırlanan ‘Yaren’ adlı belgesel ise Prag Film Ödüllerinden en iyi belgesel ünvanlıyla dönmüştü. Geçtiğimiz yıl ise Karacabey Belediyesi, Balıkçı Adem ve Yaren Leylek’in heykelini yaptırarak, hikayenin köy meydanında ölümsüzleşmesini sağlamıştı.

Bütün dünya onu bekliyordu.. Gecikmeli de olsa bir kez daha geldi

Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Uedaş da leyleklerin sağlıklı yaşamaları için tüm direklerde bakım ve onarım yaptı.

Sabah ilk ışıklarla birlikte kayığa konan ve balık yiyen Yaren daha sonra eşi Nazlı’nın yanına giderek yuvasında keyifli görüntüler verdi.

Bütün dünya onu bekliyordu.. Gecikmeli de olsa bir kez daha geldiAlper Tüydeş- Polat Taha Öztürk- Abdullah Bozkurt

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul’da deprem sonrası dışarıda kalanlar ateş başında ısınmaya çalıştı İstanbul’daki 6.2’lik depremin ardından vatandaşlar ikinci günde de parklarda çadırda kalmaya devam etti. Gecenin ilerleyen saatlerinde soğuk havada çadırda kalan vatandaşlar ateş yakarak ısınmaya çalıştı. İstanbul’da dün Silivri merkezli yaşanan 6,2’lik depremin ardından vatandaşlar çadırlarını alıp park ve bahçelerde konaklamaya devam etti. Depremin 2. gününde çadırda kalan vatandaşlarda azalma görülürken, çadırda kalmaya devam edenler ise gece saatlerinde ateş yakarak ısınmaya çalıştı. "Bir anda deprem olur diye korkuyoruz" Deprem sonrası, ailecek çadırda kaldıklarını söyleyen Emin Ali Yeşildağ, "Deprem anında evde uzanıyordum, kucağımda kardeşim vardı bir anda ev haliyle dışarı çıktım. 2 gündür buradayız, bütün sülalemiz burada bir anda deprem olur diye korkuyoruz. Binamızda çatlama var, bekliyoruz. Burada 1 hafta kadar kalmayı düşünüyoruz. Denilecek bir şey yok çadırda mecburi kalıyoruz. Bizim binalarımız yeni bina değil fakat yine de şükrediyoruz" dedi. "1999’da annem beni alıp dışarı koşmuş, bugün ben çocuğumu alıp koştum" Güvende olmadıklarını belirten Ahmet Aluç ise, "Ben depreme evde yakalandım. Eşim bana seslendi ben de çocuğumu alıp bir köşede bekledim. Deprem bitene kadar bekledim sonra hanımı ve çocuğu alıp dışarı çıktım. Akrabalarımızla burada buluştuk, çadır kurduk 2 gündür de burada bekliyoruz. 50 senelik binalarda kiracıyız, güvenliğimiz yok. Bunu 1999 Depremi’nde annem yaşadı kendini dışarı attı, beni yanına aldı. Bu depremde de ben çocuğumu aldım çadıra geldim. Aynı şeyleri yaşıyoruz" diye konuştu. "Burada kadar Ali dedim" Binalarında çatlak olduğunu söyleyen Ali Şahin, "Depreme evde telefonla konuşurken yakaladım. İlk anda olmaz diye düşündüm o kadar deprem oldu ki bu sefer olmaz diye ümitlendim. Sonra bina çatladı. Kendi kendime buraya kadarmış diye düşündüm. Ablamdaydık ve yeğenlerim vardı kendimi geçtim çocukları dışarı attım. Mahalleli de dışarı çıkmıştı ardından ailece sahile geldik. Depremin bitmesini bekliyoruz. İnşallah bu felaketler başımızdan gider" dedi.