GÜNDEM - 21 Nisan 2025 Pazartesi 12:20

Pastırmalı balık altın madalya getirdi

A
A
A

Hırvatistan’ın Supetar kentinde düzenlenen 20. Uluslararası Mutfak Festivali’ne Kayseri’den katılan şefler, pastırma ile levreği birleştirerek altın madalya ile kente döndü.

1-5 Nisan tarihlerinde Hırvatistan’ın Supetar kentinde 38 farklı ülkeden 600’ün üzerinde şefin katıldığı 20. Uluslararası Mutfak Festivali düzenlendi. Festival kapsamında düzenlenen yemek yarışmalarına gastronomi şehri Kayseri’yi temsilen Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Ülker ve Erciyes Koleji Mutfak Şefi Naci Dündar katıldı. Ülker ve Dündar, Kayseri pastırmasını hem yarışmalarda kullandı hem de farklı ülkelerde ikamet eden ve yarışma için Hırvatistan’ı ziyaret eden şeflere ikram etti. Yarışma sonucunda pastırma ile levreği bir araya getirerek farklı bir lezzete ulaştıran Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Ülker kategori birinciliğine ve Şef Naci Dündar altın madalyaya layık görüldü. Yarışmada ‘füzyon mutfak’ örneği sergilediklerini söyleyen ERÜ Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Ülker, "Hırvatistan’ın Supetar kentinde bu sene 20.’si düzenlenen Uluslararası Yemek Yarışması’na Kayseri’den biz katıldık. 38 farklı ülkeden 600’den fazla da şef ve şef adayı bu yarışmada hazır bulundu. Biz de Kayseri mutfağına özgü olan Kayseri pastırmasını uluslararası mecralarda kullanılan levrekle birleştirdik ve aslında bir nevi füzyon mutfak örneği sunmuş olduk. Uluslararası jürilerimiz de özellikle bu füzyon mutfağını sunmamızdan ve Kayseri pastırmasının da levrekle bu kadar uyumlu olabileceğini düşünmediklerinden dolayı, büyük bir övgü ile karşılandı. Biz Naci şef ile farklı kategorilerde katıldık. Ben mentor kategorisinde kategori birinciliği ile ödüllendirildim. Naci şef de balık kategorisinde şefler kategorisinde yarıştı ve altın madalya ile ödüllendirildi. Büyük bir başarı elde etmiş olduk" dedi.

Altın madalya ile kente dönen Şef Naci Dündar ise, "Ben yaklaşık 23 yıldır sektörün içerisindeyim. Ben Türkiye’de ulusal yarışmalara katıldım, derecelerim de var ama uluslararası bir yarışma aklımda yoktu. Mustafa hocam sağ olsun öncü oldu. Görüştük ve başvurumuzu yaptık. Gittik, altın madalyamızı aldık ve geldik. Yaptığımız üründen bahsedersek de; Anadolu ve balık aslında ters bir tepki alırım diye düşündüm ilk başta ama bunun demolarını yaptık. Mesela Gesi’den asma yaprağı, Kayserimizin pastırması ve Akdeniz levreğini buluşturduk. Güzel bir sunum yaptık. Güzel bir reçete hazırladık. Tabağımızı sunduktan sonra ben bu kadar güzel olabileceğini tahmin etmiyordum açıkçası ama gerek jürilerden gerek tadına bakanlardan çok büyük övgüler aldık. Bu da bizi çok mutlu etti. Anadolu’dan gidip de yabancı bir ülkede bayrağımızı kaldırmak, orada alkışlamak tabi manevi duygularımı çok kabarttı. İnşallah devamı gelecek ve daha iyi yerlere geleceğiz" ifadelerini kullandı.

Eren Kan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Muğla’da Hz. Mevlana 752. Vuslat Yıldönümünde anıldı Muğla’da Hz. Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin vefatının 752. yıldönümü dolayısıyla ’Şeb-i Arus’ programı düzenlendi. Muğla’da faaliyet gösteren Konya Karamanlılar Derneği’nin organizasyonuyla Gazi Mustafa Kemal Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen anma töreninde protokol üyeleri ve sayıda vatandaş bir araya geldi. Gecede, Mevlana’nın öğretileri ve insanlığa mirası üzerine önemli vurgular yapıldı. Programın açılış konuşmasını yapan Konya Karamanlılar Derneği Başkanı Erol Kütahyalı, Mevlana’nın sadece söz söyleyen değil, söylediklerini bizzat hayatına tatbik eden bir şahsiyet olduğunu vurguladı. Kütahyalı konuşmasında, "İnsan, bildiği için değil, bildiğini yaşadığı zaman insandır. Hz. Mevlana’nın asırlardır gönüllerde diri kalmasının asıl sebebi budur. O, sadece süslü sözler söyleyen biri değil, öğütlerini bizzat yaşayan bir kişi olduğu için hala aramızdadır. Geçmişte olduğu gibi, önümüzdeki asırlarda da hoşgörü timsali Hz. Mevlana’yı anmaya ve onun felsefesini içimizde yaşatmaya devam edeceğiz" dedi. Törene katılan Muğla Vali Yardımcısı İsmail Soykan ise Mevlana’nın evrensel değerlerine dikkat çekti. Soykan, Mevlana’nın 1207 yılında Belh şehrinde doğup 17 Aralık 1273’te Konya’da vuslata erdiğini hatırlatarak şunları söyledi: "Mevlana’nın insan anlayışının temelinde; nefsini arındırarak ilahi aşka ulaşmak vardır. Bu yolun temel taşları aşk, sabır, tevazu ve hoşgörüdür. Bu özellikler o dönemde olduğu gibi bugün de toplum olarak en çok ihtiyaç duyduğumuz değerlerdir. Bu felsefeyi ve Hz. Mevlana’nın ruhunu yaşatan bu güzel geceyi organize eden Konya Karamanlılar Derneği Başkanı’na ve üyelerine teşekkür ediyorum." Konuşmaların ardından programın finalinde gerçekleştirilen ve manevi atmosferin doruğa çıktığı semazen gösterisi, katılımcılar tarafından büyük bir ilgi ve beğeniyle izlendi.