ASAYİŞ - 15 Mart 2025 Cumartesi 12:52

Kayseri’de karbonmonoksit zehirlenmesi: Anne ve 2 çocuğu hayatını kaybetti

A
A
A
00:00
00:00
HD

Kayseri’nin Melikgazi ilçesinde karbonmonoksit gazından zehirlenen yabancı uyruklu anne ve iki çocuğu hayatını kaybetti.

Edinilen bilgiye göre, ilçeye bağlı Akça Sokak üzerinde meydana gelen olayda, 3 katlı müstakil evin bodrum katında meydana gelen olayda, sobadan sızan karbonmonoksit gazından yabancı uyruklu anne Meysa Ahmad ve çocukları Dağha (3) ve Mustafa Ahmad (4) zehirlendi. Bir süre sonra eve gelen yakınları 3 kişiyi baygın halde bularak evin dışına çıkarttı. İhbar üzerine bölgeye çok sayıda polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yapılan ilk müdahalede anne ve iki çocuğunun hayatlarını kaybettiği belirlendi. Olay yerinde geniş güvenlik önlemi alan polis ekipleri de inceleme yaptı. Anne ve iki çocuğunun cenazesi yapılan incelemenin ardından hastane morguna kaldırıldı.

Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Ali Göç

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Milletvekili Ün; "Kadim birliğimizin en güçlü nişanı Çanakkale Şehitlerini rahmetle anıyorum" Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin yıl dönümü mesajında; "Onların bağımsızlık aşkı zamanın en güçlü ordularını dize getirmiştir. Bugün de aynı ilhamla aziz hatırlarına layık olacak, canları kanları pahasına bizlere emanet bıraktıkları vatanımızı sonsuza dek koruyacağız. Kadim birliğimizin en güçlü nişanı Çanakkale Şehitlerini rahmetle anıyorum" dedi. Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin yıl dönümü nedeniyle videolu açıklama yaptı. Milletvekili Ün, video da, ‘Bugün Türkiye’nin her karış toprağı olduğu gibi Denizli’de Çanakkale. Çanakkale şehitlerimizin fedakârlıklarla dolu hatıraları hepimizin aziz vatanımıza karşı sorumluluğunu artırıyor. Onlar bayrağı arş-ı alaya, peygamber efendimizin komşusu olma makamına çıkartmış aziz önderlerimizdir. Denizli’mizde şehrimizin her bir karış toprağında Çanakkale ruhunu, şehitlerimizin bizlere miras bıraktığı o eşsiz fedakârlık ve cesaret öykülerini yaşatmak, gelecek nesillere aktarmak bizlerin sorumluluğudur. Bu ruh Denizli’mizi daha adil, daha müreffeh, daha adaletli bir geleceğe taşıma azmimizi perçinliyor. Bugün onların bize bıraktığı en büyük mirası birlik, beraberlik ve kardeşlik ruhunu daha da güçlendirme sözü veriyoruz. Çanakkale’de verilen mücadelenin ruhu Denizli’mizin her köşesinde yaşamaya, ilham vermeye devam edecek. Çanakkale geçilmez, geçilmeyecek. Bu topraklar bize şehitlerimizin emanetidir ve bu emanete hep birlikte sahip çıkacağız. Onların bize emanet ettiği bu kutsal vatanı, aynı inanç ve kararlılıkla korumaya devam edeceğiz. Kadim birliğimizin en güçlü nişanı Çanakkale Şehitlerini rahmetle anıyorum" ifadelerine yer verdi.
İstanbul ARF Bio halka arza hazırlanıyor Yeni nesil dönüşüm şirketi ARF Bio, sermaye artırımı ve ortak satış ile toplam 47 milyon adet payın halka arzı için SPK’ya başvurdu. Organik atıkları başta gübre üretimi olmak üzere tarım ve ekonomiye kazandıran şirket, halka arz gelirleriyle mikroalg, sera ve güneş enerjisi yatırımları yaparak entegre bir dönüşüm üssü olmayı hedefliyor. Tarımsal organik atıklardan yenilenebilir enerji ve organik gübre üretimiyle, yeşil dönüşüm alanında Türkiye’nin önde gelen firmalarından ARF Bio, halka arz için Sermaye Piyasası Kurulu’na (SPK) başvuru yaptı. Başvurusunda yer alan taslak izahnameye göre şirket çıkarılmış sermayesini 147,3 milyon TL’den 182,8 milyon TL’ye yükseltmek amacıyla artırılacak 35,5 milyon TL nominal değerli 35,5 milyon adet B grubu pay ile mevcut ortaklardan RePie Portföy ARF Girişim Sermayesi Yatırım Fonu’nun sahip olduğu 11,5 milyon TL nominal değerli 11,5 milyon adet B grubu pay olmak üzere toplam 47 milyon TL nominal değerli 47 milyon adet B grubu payı halka arz edecek. Alternatif portföy yönetim şirketi RePie Portföy, kurduğu ARF Girişim Sermayesi Yatırım Fonu kanalıyla şirkete 98,5 milyon dolar yatırım yapmıştı. Bugün itibarıyla RePie Portföy ARF Girişim Sermayesi Yatırım Fonu’nun, şirketteki toplam pay oranı yüzde 95,02 seviyesinde yer alıyor. 2015 yılında Ankara’da kurulan yeni nesil yeşil dönüşüm şirketi ARF Bio, kurduğu biyogaz tesisinde elde ettiği elektriği ve sıfır atık prensibiyle değerlendirdiği organik fermente ürünü katma değerli gübreye dönüştürmesiyle dikkat çekiyor. Sahip olduğu sertifikalar ile karbon kredisi satışıyla gelirlerini çeşitlendiren şirket, entegre tesisine yapacağı yeni yatırımlarla eksi karbon şirket yapısını güçlendirmeyi ve sürdürülebilir tarım ile kozmetik, ilaç ve gıda sanayiye yeni ürünler kazandırmayı hedefliyor. ARF Bio Yönetim Kurulu Başkan Vekili Melih Arslan, "İklim değişikliğiyle mücadele artık topyekûn bir seferberlik gerektiriyor. Karbon salımını azaltmanın önemli bir adımı olan yenilenebilir enerji ve sürdürülebilir tarım alanında öncü projeler geliştirmeye devam ediyoruz. Biyogaz santralimizde sadece elektrik üretmiyor, aynı zamanda ortaya çıkan atıklardan organik ve organomineral gübre üreterek tarımda verimliliğe katkı sağlıyoruz. Halka arzımızla birlikte daha da güçlenerek, mikroalg ve sera yatırımları gibi yeni projelerle ülkemize örnek, benzersiz bir yeşil dönüşüm şirketi olma yolunda ilerleyeceğiz" dedi. Yapılan açıklamaya göre; şirket, tarımsal organik atıkların ekonomiye kazandırılmasından sıfır atık prensibiyle gübre üretimine kadar pek çok alanda faaliyet gösteren, entegre ve çok yönlü yeni nesil yeşil dönüşüm şirketi hâline geldi. Şirket, yüz binlerce tonun üzerinde karbondioksit salımını engelleyerek önemli bir çevresel sorumluluk da üstleniyor. Özellikle sürdürülebilir çevre için karbon ayak izi şirketler açısından çok önemli hale geldi. Dünyada karbon piyasaları emisyon azaltımı karşılığında kazanılan karbon kredilerinin el değiştirmesini sağlayan önemli bir pazar haline dönüştü. ARF Bio da sahip olduğu sertifikalar sayesinde bu piyasada yer alarak, karbon kredisi satış hakkı elde ettiğini belirten Arslan, şunları söyledi: "Bu sertifikalar sayesinde ürettiğimiz yenilenebilir enerji ve engellediği karbon salımı oranında karbon kredisi satışı yapabiliyoruz. Bu da gelirlerimizin çeşitliliğini sağlıyor. Gelirimizi çeşitlendiriyor ve iklim değişikliğiyle mücadeleye destek veriyoruz. Sadece elektrik veya gübre üreten değil, eksi karbon bir şirket olarak büyümeye devam edeceğiz. Büyümenin yanında BM ’ Sürdürülebilirlik Kalkınma amacına katkıda bulunmamız ve bu amaçlar arasında, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği (5), Erişilebilir ve Temiz Enerji (7), İnsana Yakışır İş ve Ekonomik Büyüme (8), Sanayi, Yenilikçilik ve Altyapı (9), Sorumlu Üretim ve Tüketim (12), ve İklim Eylemi (13)sağlamayı en az karbon ayak izi kadar önemsiyoruz " dedi. Biyogaz ve gübre üretimine 60 milyon dolar yatırım yaptı ARF Bio’nun, 2019’da faaliyete başladığı Ödemiş’teki yaklaşık 20 milyon dolar yatırımla devreye aldığı 4,8 MW kurulu güce sahip biyogaz santralinde bitkisel ve hayvansal kökenli atıklar oksijensiz ortamda fermantasyona uğratılıyor, ortaya çıkan biyogazdan elektrik üretiliyor. "Elde edilen elektriği, YEKDEM teşvik mekanizması kapsamında 2029 yılına kadar kilowatt saat başına 13,3 dolar sent fiyatla satabiliyoruz. Tesisimizde yıllık ortalama 36 milyon kWs, yani 35 bin kişinin veya 10 bin konutun yıllık elektrik ihtiyacına karşılık gelen üretim yapıyoruz. Bu kapasiteyle ülkemizin biyogazda en büyük kurulu güce sahip santrallerinden biriyiz" ifadelerini kullanan Arslan, "Biyogaz üretimi sırasındaki fermantasyon ürününden gübre elde ediyoruz. 40 milyon dolarlık ek yatırımla devreye aldığımız organik ve organomineral katı ve sıvı gübre tesisinde 2023 yılında faaliyete başladık. Böylece, sıfır atık prensibini hayata geçirerek ürün yelpazemizi genişlettik" dedi. Gübre üretimiyle sürdürülebilir tarıma katkı sağlıyor Şirket, biyogaz üretiminden kaynaklı organik fermantasyon ürünlerini işleyerek organik ve organomineral gübre üretimi yapıyor. Yılda 50 bin ton katı ve 50 bin ton da sıvı gübre olmak üzere toplam 100 bin ton üretim kapasitesine sahip. 2023 yılında şirketin gelirlerinin yaklaşık dörtte biri gübre satışlarından sağlandı. Türkiye’deki toprakların büyük kısmının organik madde bakımından zayıf durumda olduğunun altını çizen Arslan, "Salt kimyasal gübreler toprağın tuz miktarını artırabilir, sadece organik gübre de bitkinin ihtiyacı olan tüm besinleri sağlayamayabilir. Ürettiğimiz organomineral gübreler, her iki yöntemin avantajlarını birleştirerek sürdürülebilir tarımı destekliyor. Organik gübreler ise toprağın besin değerinin artırılmasında kritik rol oynuyor. Yılda 100 bin ton kapasiteli gübre üretimimizle, ülkemizin gıda güvenliği ve tarımsal verimliliğine katkı sunuyoruz. Ayrıca bu gübreler kimyasal gübreye göre çevre dostu özellikleriyle öne çıkıyor" dedi. Özkaynaklarının varlıklarına oranı yüzde 66 Şirket, 1,2 milyar özkaynakları ve 1,8 milyar liralık aktif büyüklüğüyle önemli bir finansal yapıya sahip. 2024 yıl sonu itibarıyla özkaynakların varlıklara oranı yüzde 66’ya ulaşırken, 2024 yılı gelirleri 143,6 milyon lira, net karı da 7,9 milyon liraya ulaştı. Melih Arslan, "Finansal performansımızı halka arz ile daha da ileriye taşımayı hedefliyoruz. Yatırımlarımız, gelir çeşitliliğimizin artmasına destek olacak. Özkaynaklarımızın gücüyle de yeni projelere hızlıca adım atabilecek konumdayız" diye konuştu. Halka arz gelirini yeni ürünler ve gelir kaynaklarına yatıracak Şirket, halka arzdan elde edeceği gelirin büyük bir kısmını Ödemiş’teki entegre tesisine yapacağı yatırımlara ayırmayı planlıyor. Şirket, biyogaz üretim sürecinde açığa çıkan karbondioksit ve ısıtılmış suyu değerlendirerek mikroalg üretimine girmeyi, ayrıca elektriğin yan ürünlerini kullanarak cam sera yatırımıyla ihracata yönelik sebze yetiştirmeyi hedefliyor. Şirketin planladığı yatırım kalemleri arasında işletme sermayesinin güçlendirilmesi, finansal borçların kapatılması ve kurulu güneş enerjisi santralinin kapasite artışı da bulunuyor. Bu sayede şirket, yenilenebilir kaynaklarından elde ettiği geliri büyüterek, eksi karbon şirket yapısını pekiştirecek. Mikroalg yatırımıyla benzersiz bir dönüşüm üssüne kavuşacak Şirket, halka arz gelirlerini kullanarak yapacağı yatırımla biyogaz santralinden çıkan karbondioksit ve ısıtılmış suyu kullanarak mikroalg üretmeyi hedefliyor. Mikroalgler, gıda, ilaç, kozmetik, biyogübre gibi birçok sektörde yüksek değerli bir girdi maddesi. Türkiye’de henüz sınırlı seviyede olan mikroalg yetiştiriciliğinin giderek artan talebi karşılamada yetersiz kaldığına dikkat çeken Arslan "Bu yatırımla ARF Bio’nun rekabet gücünü artırırken enerji verimliliğimizi de iyileştireceğiz. Mikroalg üretimi neticesinde ortaya çıkan organik atığın büyük bölümünü yeniden biyogaza dönüştürerek hem döngüselliği hem de kârlılığımızı artıracağız" ifadelerini kullandı. "Yatırımcılarımıza yüksek büyüme potansiyeli sunuyoruz" Arslan, "Halka arzımızla yatırımcılarımıza, geleceği şekillendiren yeni nesil bir yeşil dönüşüm şirketine ortak olma fırsatı veriyoruz. Karbon kredisi satış gelirimiz ve organomineral gübre faaliyetimizle çeşitlilik oluşturduk. Şimdi de mikroalg ve sera yatırımları gibi yenilikçi projelerle daha da çeşitlendirilmiş bir gelir akışı planlıyoruz. Bu yapımızın ülkemizin enerji, tarım ve iklim eylemleri açısından örnek nitelikte olduğuna inanıyoruz" dedi. Arslan sözlerini şöyle tamamladı: "Son yıllarda yüksek seyreden enerji fiyatları elektrik üretimimiz konusunda olumlu bir tablo çiziyor. Sürdürülebilir tarım uygulamaları, gıda güvenliği ve iklim odaklı stratejiler ise global ölçekte yükselen bir trend. ARF Bio olarak, sadece kısa vadeli değil, gelecek nesilleri de gözeten yatırımlarla sektörde öncü olmayı sürdüreceğiz." Cam sera yatırımı ile ihracata yönelik tarım Şirket, halka arz gelirleriyle yapacağı cam sera yatırımı ile, biyogaz santralinde elektrik üretimi sırasında açığa çıkan ısıyı kullanarak ihracata yönelik organik domates üretimi yapmayı planlıyor. Yaklaşık 50 bin metrekare kapalı alanda, yılda 3 bin ton ürün hedefleniyor. Sera yatırımı, şirketin sıfır atık prensibini bir adım öteye taşıyarak gıda üretimini ve ihracatı destekleyecek. Organik cam sera yatırımıyla şirket, tesiste yeni bir dönüşüm imkânı oluşturup organik seradan çıkan bitkisel atıkları tekrar biyogaz üretiminde kullanarak, yenilenebilir enerjiye dönüştürmeyi hedefliyor. Bunun yanında, biyogaz santralinin ana kaynağına ilave olarak 0,7 MW GES yatırımı yapmayı planlıyor.
Isparta Isparta’da askeri kışlada çıkan kavgada 2’si ağır çok sayıda asker yaralandı Isparta General İhsan Alper Kışlası’nda eğitim gören Somali uyruklu askerlerin kışla içinde kendi aralarında yaptığı futbol maçında kavga çıktı. Türk askerlerinin de dahil olduğu kavgada 2’si ağır çok sayıda asker yaralandı. Isparta Valisi Abdullah Erin yaralı askerleri hastanede ziyaret ederek gazetecilere yaptığı açıklamada, "Yaralılar arasında durumu kritik olarak değerlendirebileceğimiz 2 tane Somalili asker var. Onlar içinde gerekli müdahaleler yapılıyor" dedi.Olay, saat 21.00 sıralarında Isparta General İhsan Alper Kışlası’nda meydana geldi. Edinilen bilgilere göre kışlada eğitim gören Somali uyruklu askerlerin kendi aralarında yaptıkları futbol maçı sonrası tartışma çıktı. Tartışma bir anda büyüyerek taşlı sopalı kavgaya dönüştü. Türk askerlerinin de müdahil olduğu kavgada çok sayıda asker yaralanırken kışlaya çok sayıda ambulans sevk edildi. Kışla içerisinde ilk müdahaleleri yapılan yaralı askerler ambulanslarla Isparta Şehir Hastanesi ve Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne sevk edilerek tedavi altına alındı. Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde tedavisi tamamlanan hafif yaralı Türk askerleri taburcu edilirken Şehir Hastanesi’nde tedavi edilen Somali uyruklu askerlerden 2’sinin durumunun ağır olduğu ve entübe edilerek ameliyata alındığı öğrenildi."Çoğu asker ayakta tedavi edildikten sonra taburcu edildi"Konuyla ilgili Isparta Şehir Hastanesi’ne gelerek olay hakkında bilgi alan ve yaralı askerleri ziyaret eden Isparta Valisi Abdullah Erin konuya ilişkin gazetecilere yaptığı açıklamada; "Bugün akşam saatlerinde saat 21.00 civarında Isparta merkezde bulunan Piyade Komando Eğitim Tugayı’nda eğitim gören Somali uyruklu askerlerden iki grup arasında futbol maçı sonrası bir kavga olayı meydana geldi. Bu kavgaya askerlerimiz kısa süre içerisinde müdahale ederek kontrol altına aldılar. Bu olay sırasında gerek Somali uyruklu gerekse kendi askerlerimizde hafif tıbbi müdahale ile giderilebilecek yaralanmalar meydana geldi. Emniyet ekiplerimiz de olay tedbirlerine yardımcı olmak amacıyla olay yerine sevk edildi. Sağlık teşkilatımız ambulanslarla Somalili ve kendi askerlerimizi Isparta Şehir Hastanesi ve Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanemize sevk ettiler. Buralarda tıbbi müdahaleler gerçekleşti. Çoğu asker ayakta tedavi edildikten sonra taburcu edildi" şeklinde konuştu.Vali Erin, "Yaralılar arasında durumu kritik olarak değerlendirebileceğimiz 2 tane Somalili asker var. Onlar içinde gerekli müdahaleler yapılıyor. Umarım bu müdahaleler sonrasında onlarda sağlıklarına kavuşurlar" dedi.Olayla ilgili adli ve idari soruşturma başlatıldığı öğrenildi.
İstanbul Bomba yapımı ve eğitimi verdiği iddia edilen sanığa 6 yıl 3 ay hapis cezası İstanbul’da sosyal medyada paylaşılan bir videoda yer alarak bomba yapımı ve eğitimi verdiği iddia edilen sanık 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Sosyal medyada paylaşılan bir videoda yer alarak bomba yapımı ve eğitimi verdiği iddia edilen ve DEAŞ silahlı terör örgütünde faaliyet gösterdiği değerlendirilen sanık Rami Haccar hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca iddianame hazırlanmıştı. Hazırlanan iddianamede, sosyal medyada paylaşılan ve 2015 yılının Haziran ayında Suriye’de çekilen, Heyet Tahrir Şam (HTŞ/FEC/ENC) terör örgütü propagandası içerikli videonun detaylı olarak incelendiği, videonun 22.saniyesinde görünen şahsın Rami Haccar olabileceği şeklinde bilgilerin iletildiği ve bunun üzerine ‘DEAŞ silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan soruşturma başlatıldığı aktarılmıştı. Bomba yapım videosunda yer aldığı belirtildi Hazırlanan iddianamede, Haccar ile videodaki kişinin aynı kişi olduğunun uzmanlık raporu ile tespit edildiği, sanığın videoda bulunduğu anlarda ise bomba yapım işleri ile ilgili görüntülerin çekildiği anlar olduğu kaydedildi. "Bomba yapımına ilişkin bir şey bilmiyorum’’ Rami Haccar’ın ifadesine yer verilen iddianamede, Suriye’de doğup 2017’de Türkiye’ye geldiğini söyleyerek, ‘’Geçici kimlik koruma belgesi aldım. Herhangi bir suça karışmadım. 2014’de a Suriye’de savaşlar başladığında ÖSO’ya bağlı gruplar içerisinde 1 yıl yer aldım. Başımdan yaralanmam sebebiyle beni gönderdiler. ÖSO’dan ayrılınca 1-2 sene Suriye’de Halep’te tekstil işi yaptım daha sonra Türkiye’ye geldim. Görüntülerde bulunan şahıs benim fakat görüntülerde ne anlattığımı bilmiyorum. Orası ÖSO içerisinde alınmış bir görüntümdür. HTŞ içerisinde bulunan bir görüntü değildir. Bomba yapımına ilişkin bir şey bilmiyorum. Benim ellerimden aldığım darbe nedeniyle his kaybı vardır. Böyle bir şey yapmam mümkün değildir. Herhangi bir örgütle bağlantım yoktur. Ben ve benim çevreme göre DEAŞ, terör örgütüdür’’ dediği aktarılmıştı. Görüntülerdeki kişinin kendisi olduğunu ancak ne anlattığını bilmediğini söylediği belirtildi İddianamede, Haccar’ın video kaydındaki kişinin kendisinin olduğunu ancak görüntülerde ne anlattığını ve bomba yapımına ilişkin bir şey bilmediğini söylese de söz konusu videonun HTŞ/FEC/ENC terör örgütüne ait sosyal medya hesabından paylaşıldığı, sanığın Ensar El Akide isimli örgüte ait oluşumun ‘Suriye Cihad Filoları’ ismiyle bomba yapım eğitim videosunun bulunduğu ve bu gerekçelerle örgüt içerisinde sorumlu düzeyde faaliyet gösterdiğinin değerlendirildiği belirtilmişti. Dava karara bağlandı Hazırlanan iddianamede Rami Haccar’ın ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilirken, konuya ilişkin yargılama geçtiğimiz günlerde İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nce karara bağlandı. 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı Kararını açıklayan mahkeme, sanık Rami Haccar’ı ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırarak hükmen tutukluluk halinin devamına karar verdi.