Yerel Haberler
Iğdır
26 Kasım 2024 Salı - 17:55 Iğdır Üniversitesinde bilimsel eğitim etkinliğinin açılışı yapıldı Iğdır Üniversitesinde TÜBİTAK desteğiyle 26-28 Kasım 2024 tarihleri arasında yapılacak olan "2237-A Dil ve Edebiyat Araştırmalarında Fiziki ve Dijital Kaynakların Kullanımı" başlıklı bilimsel eğitim etkinliğinin açılışı yapıldı. Iğdır Üniversitesi Karaağaç Kampüsü 15 Temmuz Şehitleri Konferans Salonu’nda düzenlenen programda konuşan etkinlik koordinatörü Doç. Dr. Abdulhakim Tuğluk, desteklerinden dolayı TÜBİTAK’a ve Iğdır Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Hakkı Alma’ya teşekkür etti. Doç. Dr. Tuğluk, etkinlik kapsamında 3 gün boyunca Türkiye’nin farklı yerlerinden gelen eğitmen ve lisansüstü eğitim öğrencisi katılımcıların fiziki ve dijital kaynakların temini ve verimli bir şekilde kullanımı için bir arada olacağını anımsattı. Doç. Dr. Tuğluk konuşmasının devamında, "Bu projemiz TÜBİTAK tarafından desteklenen bir projedir. 2237-A Bilimsel Eğitim Etkinlikleri Destekleme Programı kapsamında yapılan bir projedir. Projeyi TÜBİTAK şu anlamda destekliyor. Türkiye’nin farklı yerlerinde katılımcıları bir araya getirmek ve belirli bir konuda alanında uzman eğitmenlerin katılımcılara bilimsel destek sağlaması esasına dayanıyor. Projemize Türkiye’nin farklı yerlerinde İstanbul, Bursa, Erzurum, Adıyaman, Kahramanmaraş, Diyarbakır, Siirt ve çeşitli yerlerden katılımcılar var. 8 eğitmenimiz var. Konya, Düzce, Kırıkkale, Diyarbakır ve Siirt’ten eğitmenlerimiz var. 3 gün boyunca burada Dil ve Edebiyat araştırmaları alanında fiziki ve dijital kaynak kullanımı üzerine bir eğitim etkinliği yapacağız. Projenin amacı Dil ve Edebiyat alanında lisansüstü eğitim görenlerin gereksinim fiziki ve dijital kaynakların nasıl temin edileceği ve bunların nasıl en verimli şekilde kullanılacağını uygulamalı bir şekilde ifade etmek ve bu anlamda bir etkileşim ortaya koymak projemizin temel amacıdır” dedi.
26 Kasım 2024 Salı - 00:48 Iğdır FK - Amed SF maçının ardından Trendyol 1. Lig’in 13. haftasında oynanan Iğdır FK – Amed SF maçının ardından teknik dorektörlwr mücadeleyi değerlendirdi. Trendyol 1. Lig’in 13. haftasında Iğdır FK, sahasında Amed Sportif Faaliyetler ile 1-1 berabere kaldı. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Iğdır FK Teknik Direktörü Yalçın Koşukavak, lider takım ile arayı kapatabilecekleri bir maç olduğunu belirterek, "Maçın önem değeri haftanın son maçı olması ve dünkü maçların sonuçları bakımından bizim için çok değerliydi. Yukarıyla puan farkımızı çok rahat kapatabileceğimiz bir maçtı. İşte futbol böyle, rakip size fırsatı verdi mi maçı öldürmeniz gerekiyor, öldürmediniz mi rakip canlı kalıyor, bu fırsatlar gelmese anlayabileceğim” dedi. Yalçın Koşukavak: "Geçiş hücumlarında problem yaşıyoruz" Geçiş hücumlarında problem yaşadıklarını söyleyen Koşukavak, “İlk yarı itibarıyla çok net 3-0 devreyi bitirebileceğimiz bir maçtı. Rakip bize geçiş hücumundan çok fırsat verdi. Geçiş hücumlarında haftalardır buna benzer problemler yaşıyoruz, maçı öldürmediğimiz için rakip sürekli canlı kalıyor" ifadelerini kullandı. "Anlam veremediğim durum var" Bazı kişilerin Iğdır FK’nın gol yemesini istediğini dile getiren Koşukavak, "Çok üzülüyorum. Sonuçta biz Iğdır şehrine hizmet ediyoruz, profesyoneliz, benim anlam veremediğim bir durum var, kulübenin arkasında uzun zamandır var. Bu takım 20 transferle yeni kurulmuş, bir alt ligden çıkmış, bugünkü rakibiniz sizden çok daha fazla maliyetle bir kadro kurmuş, ligde şu anda kırmızı alanda, siz beşinci sıradasınız, ben anlamlandıramıyorum. Arkadaki arkadaşlar Iğdır FK’nın gol yemesini bekliyor” dedi. Servet Çetin; "Takviye yaparsak çok iyi bir takım olacağız" Amed SF Teknik Direktörü Servet Çetin ise kazanmak için geldiklerini söyleyerek; “Aslında biz buraya kazanmak için geldik, beraberliği hiç düşünmedik. Maçın başından sonuna kadar sürekli oynayan taraf olduk, topa hakim olmaya çalıştık. Bence 2 haftadır da bunu iyi gösteriyoruz. Gol bölgelerinde sıkıntılarımız var, oraya kadar getiriyoruz topu hem sonuçlandırma hem de son paslarda sıkıntılarımız var, bunu geliştirmemiz gerekiyor. İnşallah devre arasına kadar o bölgelere de biraz takviye yaparsak çok iyi bir takım olacağımızı düşünüyorum" diye konuştu. "Kazanmaya çalışan ekip olacağız" Oyuncularını tebrik eden Çetin, “Bugün 1-0 mağlup duruma düştük, oynamaya devam ettik, 1-1’i yakaladıktan sonra da golü düşündük. Tamamen yaslanıp da 1 puan alalım gayesinde olmadık olmayız da. Çünkü biz içeride, dışarıda oynayan, kazanmaya çalışan ekip olacağız. İnşallah bu oyunumuzun üstüne koyacağız. Çok kısa süredir çalışıyoruz ama oyuncu arkadaşlarımızı gerçekten çok tebrik ediyorum” diye konuştu.
26 Kasım 2024 Salı - 00:23 Trendyol 1. Lig: Iğdır FK: 1 - Amed SK: 1 Trendyol 1. Lig’in 13. haftasında Iğdır FK evinde karşılaştığı Amed Sportif Faaliyetler ile 1-1 berabere kaldı. Maçtan dakikalar 4 dakikada Caner’in köşe vuruşu ile ceza sahasında yer alan Kosta Aleksic’in yerden sert vuruşunda meşin yuvarlak kaleci Nurullah Aslan’ın solundan ağlara gitti. 1-0 78. dakikada savunmadan ileri çıkan Veli Çetin vuruşunda meşin yuvarlak ağlarla buluştu. 1-1 Hakemler: Fatih Tokail, Seyfettin Ünal, Şenol Bektaş Iğdır FK: Furkan Köse, Mert Çölgeçen, Alim Öztürk, Hasan Hatipoğlu, Caner Cavlun, Eysseric, Burak Altıparmak (Ömer Şişmanoğlu dk . 90) Ahmet Engin Engin (Liço dk. 66), Regattin, Burak Çoban (Halil İbrahim Sönmez dk. 90) Aleksic (Thuram dk. 74) Yedekler: Alp, Alperen, Yusuf Can, Halil İbrahim, Noel, Burak Bekaroğlu, Marcos Teknik Direktör: Yalçın Koşukavak Amed Sportif Faaliyetler: Nurullah Aslan, Mehmet Murat Uçar (Alaettin Batuhan Tur dk. 84) Veli Çetin, Uğur Adem Gezer, Ömer Bayram, Serkan Odabaşoğlu (Oktay Aydın dk. 84), Cassubie (Adama Traore dk. 62), Lourenço, Yılmaz Ceylan (Doğan Can Davas dk. 71), Assombalonga (Yakal Taylan dk. 62), Gradel Yedekler: Veysel Sapan, Nikolas Nkoulou, Batuhan Tur, Sinan Kurt, Oktay Aydin Alberk Koç, Çekdar Orhan, Doğan Can Davas, Adama Traore, Yakal Taylan Teknik Direktör: Servet Çetin Goller: Regattin (dk. 4) (Iğdır FK), Veli Çetin (dk. 78) (Amed Sportif Faaliyetler) Sarı kartlar: Veli Çetin (Amed Sportif Faaliyetler), Liço (Iğdır FK)
Iğdır’da alkol bağımlılığı ve halk sağlığı konulu seminer gerçekleştirildi
18 Ocak 2024 Perşembe - 15:38 Iğdır’da alkol bağımlılığı ve halk sağlığı konulu seminer gerçekleştirildi Toplum sağlık ve güvenliğini tehdit eden alkol bağımlılığı ve halk sağlığı ile ilgili Iğdır’da seminer düzenlendi. Iğdır Kültür Merkezinde alkol bağımlılığı ve halk sağlığı konulu seminer düzenlendi. Seminerde alkol bağımlılığının toplumun ve gençliğin beden ve ruh sağlığını tahrip edildiği ifade edilirken, alkol bağımlığının milli ekonomiye de zarar verdiği anlatıldı. Salon girişinde Iğdır Emniyet Müdürlüğüne bağlı ekipler de bağımlılık ile ilgili vatandaşları bilgilendirdi. Seminerde bir konuşma yapan Iğdır Dr. Nevruz Erez Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Tuğrul Sarıcan, alkol tüketiminin yıldan yıla ciddi bir şekilde arttığını belirterek, “Alkol kullanımı son yıllarda inanılmaz bir şekilde arttı. Bunu emniyet güçleri, savcılık ve sağlık il müdürlüğü olarak ciddi bir oran olarak görüyoruz. Çünkü bu oranların artması sonrası bağımlılık sonucu hastaneye sevk oranı da artmaktadır. Toplumu bu konuda bilinçlendirmeli ve uyarmalıyız. Bize düşen ise insan vücudunun alkol sonucu ne hale geleceği konusunda vatandaşları uyarmaktır” dedi. Iğdır Dr. Nevruz Erez Devlet Hastanesi Dahiliye Doktoru Levent Oğul, “Alkol içildiği zaman direkt ince bağırsaklara gider. Bu bağırsak çok önemlidir. Bu bağırsak zarar gördüğü zaman diğer besinlerin enzimini engeller. Bu da uzun vadede kronik ciddi sonuçlar neden olmaktadır” diye konuştu.
Sömestir tatilinin son haftasında öğrencilere sürpriz
16 Ocak 2024 Salı - 13:01 Sömestir tatilinin son haftasında öğrencilere sürpriz 2023-2024 eğitim-öğretim yılı sömestir tatilinin son haftasında sosyal sorumluluk projesi için bir araya gelen Iğdırlı işletmeciler ve Iğdır Üniversitesi öğrenci kulübü öğrencilere unutmayacakları bir an yaşattı. 2023-2024 ara eğitim-öğretim yılı cuma günü sona eriyor. Öğrencilere ara tatil başlamadan unutmayacakları bir an yaşatmak isteyen Iğdırlı kuaför ve berberler, kadın kooperatifi ve Iğdır Üniversitesi öğrenci kulübü sosyal sorumluluk projesi çerçevesinde Iğdır Merkez Yukarı Mahalle Akşemsettin Ortaokuluna giderek burada öğrenciler ile bir araya geldi. Berberler erkek öğrencilerin saçını keserken bayan kuaförler ise kız öğrencilerin saçlarını keserek şekiller verdi. Iğdır Üniversitesi öğrencileri de palyaço kılığına girerek öğrenciler ile eğlenerek onları mutlu etti. Öğrenciler bazen halaylar çekerek uzun süren birinci dönemin stresini attı. Iğdır Girişimci Kadınlar Kooperatifi de kendileri yaptıkları ikramlıkları öğrencilere dağıttılar. Iğdır Girişimci Kadınlar Kooperatifi Başkanı Yıldız Aktaş, sosyal sorumluluk projesi çerçevesinde ara ara okulları ziyaret ettiklerini söyleyerek, “Biz sosyal sorumluluk projesi çevresinde bugün Akşemsettin Ortaokuluna geldik. Kooperatif olarak kendi yaptığımız ikramlıkları okula getirerek öğrencilere dağıttık. Çocuklara çok faydası oluyor. Çocuklar çok mutlu oluyor. Bu tür projelerimize de devam edeceğiz” dedi. Iğdır Akşemsettin Ortaokulu Müdürü Suat Şeran, düzenlenen etkinlik ile öğrencilerin çok mutlu olduğunu belirterek, “Bugün burada hem erkek hem de kız çocuklarımızın saç kesimleri yapılıyor. Bu yapılırken çocuklarımız çok mutlu oluyor. Bizim okulumuz merkeze uzak olduğu için çocuklar bazı şeylerden uzak kalıyor. Palyaço çocukları çok eğlendirdi. Çocukların mutluluğu da zaten yüzlerine yansıyor” diye konuştu.
Sömestr tatilinin son haftasında öğrencilere sürpriz
16 Ocak 2024 Salı - 12:55 Sömestr tatilinin son haftasında öğrencilere sürpriz 2023-2024 eğitim-öğretim yılı sömestr tatilinin son haftasında sosyal sorumluluk projesi için bir araya gelen Iğdırlı işletmeciler ve Iğdır Üniversitesi öğrenci kulübü öğrencilere unutmayacakları bir an yaşattılar. 2023-2024 ara eğitim-öğretim yılı Cuma günü sona eriyor. Öğrencilere ara tatil başlamadan unutmayacakları bir an yaşatmak isteyen Iğdırlı kuaför ve berberler, kadın kooperatifi ve Iğdır Üniversitesi öğrenci kulübü sosyal sorumluluk projesi çerçevesinde Iğdır Merkez Yukarı Mahalle Akşemsettin Ortaokuluna giderek burada öğrenciler ile bir araya geldiler. Berberler erkek öğrencilerin saçını keserken bayan kuaförler ise kız öğrencilerin saçlarını keserek şekiller verdi. Iğdır Üniversitesi öğrencileri de palyaço kılığına girerek öğrenciler ile eğlenerek onları mutlu ettiler. Öğrenciler bazen halaylar çekerek uzun süren birinci dönemin stresini attılar. Iğdır Girişimci Kadınlar Kooperatifi de kendileri yaptıkları ikramlıkları öğrencilere dağıttılar. Iğdır Girişimci Kadınlar Kooperatifi Başkanı Yıldız Aktaş, sosyal sorumluluk projesi çerçevesinde ara ara okulları ziyaret ettiklerini söyleyerek; “ Biz sosyal sorumluluk projesi çevresinde bugün Akşemsettin Ortaokuluna geldik. Kooperatif olarak kendi yaptığımız ikramlıkları okula getirerek öğrencilere dağıttık. Çocuklara çok faydası oluyor. Çocuklar çok mutlu oluyor. Bu tür projelerimize de devam edeceğiz” dedi. Iğdır Akşemsettin Ortaokulu Müdürü Suat Şeran, düzenlenen etkinlik ile öğrencilerin çok mutlu olduğunu belirterek; “Bugün burada hem erkek hem de kız çocuklarımızın saç kesimleri yapılıyor. Bu yapılırken çocuklarımız çok mutlu oluyor. Bizim okulumuz merkeze uzak olduğu için çocuklar bazı şeylerden uzak kalıyor. Palyaço çocukları çok eğlendirdi. Çocukların mutluluğu da zaten yüzlerine yansıyor” dedi.
Doç. Dr. Sait Yıldırım: "Bazı diziler toplum yapısına ve dini değerlere zarar veriyor"
15 Ocak 2024 Pazartesi - 16:00 Doç. Dr. Sait Yıldırım: "Bazı diziler toplum yapısına ve dini değerlere zarar veriyor" Türkiye’de son yıllarda dizilerde ve filmlerde işlenen konular yüzünden tartışmalar artarken, bu dizi ve filmlerin toplum yapısına ve dini değerlere de zarar verdiği görüşü de artıyor. Son yıllarda TV’lerde birçok dizide din, dindarlık ve İslam dini üzerinden bilinçli bir şekilde ötekileştirici mesajlara yer verildiğini belirten Iğdır Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sait Yıldırım, dini temsilciler veya dindar insanların genellikle kurnaz, çirkin görünümlü, cinsel dürtülerine yenik düşen kişiler olarak gösterildiğini söyledi. Yıldırım, dizilerdeki karakterlerin fiziki özellikleri de bu hususlara göre özenle seçilmiş olduğunu belirterek, "Son yıllarda birçok dizide meydana gelen ve kamuoyunda gündeminde olan bir konuyu dile getirmek istiyorum. Özellikle dizelerde din ve inancın son derece yanlış bir şekilde sunulduğu ve istismar edildiğine dair çok ciddi ögeler karşımıza çıkmaktadır. Özellikle dizi ve filmlerde dindar kişi ve kimliklerin son derece düzenbaz ya da yalancı ya da toplumun sevmediği birçok özelliğine sahip vasıf kişiler olduğunu görüyoruz. Bu noktada din ve bilim arasında bir çatışma da oluşturuluyor. Bu da çok komik bir durumu karşımıza çıkarıyor. İlk çağda bile din ve bilim arasındaki uyumun önemine dikkat çekilmişken bugün son 10 yılda 20 yılda 30 yılda bizim sinemalarımızda din ve bilim arasında çok ciddi bir çatışma olduğu bizlere sunuluyor. Bunu da çok profesyonel bir şekilde bize sunuyorlar. Dini kimliğe sahip bir insanı düzenbaz, aldatıcı kimlikleri ile öne sürüyorlar. Bunun karşısında olan kişileri ise daha çok toplumun beğendiği kişiler olarak gösteriyorlar. Aslında bu bir ötekileştirmedir. Dizilerde inançlı insanlar daha başarısız olarak gösterilirken dine karşı olanlar daha karizmatik ve başarılı sunuluyor. Bu da yeni yetişen nesil için dine karşı bir ön yargı oluşmasına neden oluyor. Şunu unutuyorlar ki din bir motivasyon aracıdır. Bazen ise dini durumlarda kişiler sorgulamaya değil de bazı alternatiflere inandırılıyor. Bunlardan bazıları falcılık, medyumluk aşırı astrolojik girişimler insanların hayatlarını yönlendirecek bir aşamaya gelmiş durumdadır. Bunun gibi aldatmacalar ile insanlara kısa rahatlamalar sağlayarak insanların paralarını alabiliyorlar. Toplumda din ve toplumsal özellikler bahane edilerek kız çocukları baskı altında da bırakılıyor. Bir çocuk okula giderken diğerin namazı kılıyor. Namaz kılan biri başarısız gösteriliyor. Bunu hastalıklı bir durum gibi gösterirken aile ve çocuklar travmatik durumlar yaşayabiliyor. Bu kutuplaşmaların yerine çocukların sosyal medya girerken yaşadıkları zararları aslında ele almak lazım. Bununla savaşmak lazım" dedi.
Prof. Dr. Cengiz Atlı: "İstiklal Madalyası’nın önemi Milli Mücadele ruhunu nesilden nesile taşımasıdır"
12 Ocak 2024 Cuma - 16:24 Prof. Dr. Cengiz Atlı: "İstiklal Madalyası’nın önemi Milli Mücadele ruhunu nesilden nesile taşımasıdır" Iğdır Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cengiz Atlı, İstiklal Madalyası’nın önemine değinerek madalyanın Milli Mücadele ruhunu yansıttığını belirtti. İstiklal Madalyası’nın nesilden nesile geçtiğini belirten Iğdır Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cengiz Atlı, “Milli Mücadele’nin en önemli göstergelerinden bir tanesi olan İstiklal Madalyası Milli Mücadele tarihi açısından da çok önemli bir dönemi işgal eder. O dönemki İstiklal Madalyası’na bakıldığında yaklaşık olarak 15 Mayıs 1919’dan 1922’ye kadar bizzat Milli Mücadele’de görev yapan subay olsun, asker olsun veya cephe dışında görev yapan kişilere verilmiştir. O dönemdeki İstiklal Madalyası’na bakıldığı zaman bizzat cephe gerisinde görev alan veya almayıp da milletvekili olan veya cephe gerisinde lojistik anlamda destek olanlara kırmızı şeritli, yeşil kırmızı şeritli veya beyaz şeritli olarak addedilen üç farklı İstiklal Madalyası veriliyor. İstiklal Madalyası’nın önemi şudur; babadan oğula geçen tek madalyadır. Yani nesilden nesile geçen tek madalyadır. Kore, Kıbrıs veya 15 Temmuz şehitlerine verilen madalyadan biraz daha farklıdır. Burada temel amaç Milli Mücadele ruhunu nesilden nesile aktarmaktır. İstiklal Madalyası’na sahip olan kişi vefat ettikten sonra o kişinin büyük oğlu askerlik şubesine başvurur. Bu kişi hakkında bir araştırma yapılır. Sıkıntılı bir durum olmadığı zaman yeni bir beraat düzenlenir. Daha sonra o kişiye İstiklal Madalyası verilir. İkinci neslin ölümünden sonra üçüncü nesilde en büyük oğlan kimse aynı şartlara tabi tutularak tekrar ona bir İstiklal Madalyası verilir. İstiklal Madalyası kanunu düzenleyen 66 sayılı bir kanun vardır. Bu kanunda İstiklal Madalyası’nın nasıl kullanılacağı ile ilgili bilgi vermektedir. Madalya üzerine baktığımız zaman öncelikle Milli Mücadele’nin kalbi Ankara’yı gösterir. Bir tarafına baktığımız zaman adeta Serhat şehri Ankara’dan ta doğuya Kars’a kadar uzanan bir ışık devleti vardır. Buradaki kurdelelere baktığımız zaman buradaki kırmızı şerit Milli Mücadelede bizzat yer almış er ve erbaşlara verilmiştir. İstiklal Madalyası sadece kişilere değil üç tane de ile verilmiştir. İlk olarak Maraş’a 1925’te 2008 yılında Gaziantep’e 2016 yılında Şanlıurfa’ya verilmiştir. Milli Mücadele’de gösterdiği başarıdan dolayı İnebolu ilçesine de İstiklal Madalyası verilmiştir. İstiklal Madalyası alanlara ilk defa 1968 yılında bir maaş bağlanılmıştır. Ayrıca o dönemde trenlerden yararlanma imkânı da verilmiştir. Daha sonra kendisi vefat ettiği zaman eşine bu maaş geçmiştir. Eşi de öldükten sonra sadece oğluna somut olarak bu madalya geçmektedir. Bu madalyayı alan kişi maaş hariç diğer sosyal haklardan yararlanabilmektedir. Dediğimiz gibi en önemli özelliği Milli Mücadele ruhunu yansıtmasıdır. İlk başta 18 kişiye verilmiştir. Günümüze kadar bu sayı 100 bini geçmiştir. Çoğu vatandaşımız bu İstiklal Madalyası’ndan habersizidir. Haberi olduğu zaman Askerlik Şubesine başvurarak bu madalyayı yapılan araştırma sonucu alabilirler” dedi. Babasının vefatından sonra İstiklal Madalyası’nın kendine geçtiğini söyleyen Atlı, "Rahmetli dedem 1894 yılında Kafkas Cephesi’nde Kazım Karabekir Paşa komutanlığında görev yapmıştır. Kendisi İstiklal Madalyası’nı 1922 yılında almıştır. 1972 yılında vefat ettikten sonra bu madalya babama geçmiştir. Babam daha sonra Askerlik Şubesine başvurarak İstiklal Madalyası’nı ve beraatını üzerine aldı. Babam vefat ettikten sonra İstiklal Madalyası’nı ben üzerime aldım" ifadelerine yer verdi.
Urartulardan kalma mezar tarihe ışık tutuyor
10 Ocak 2024 Çarşamba - 15:39 Urartulardan kalma mezar tarihe ışık tutuyor Iğdır merkeze bağlı 33 kilometre uzaklıkta bulunan Asma köyündeki tarihi Urartu Mezarlığı tarihe ışık tutarken, mezarlık vatandaşlar tarafından cami olarak da kullanılıyor. Kültürel varlık yönünden zengin olan Iğdır, barındırdığı tarihi yapıları ile de tarihe ışık tutuyor. Şehrin birçok yerinde bulunan fakat İl Kültür Müdürlüğü tarafından korunmayan ve restorasyona alınmayan yapılar gün geçtikçe yok olmaya devam ediyor. Urartular döneminden kaldığı ve Demir Çağı’nın özelliğini barındırdığı söylenen Urartu Mezarlığı köylüler tarafından şans eseri bulundu. Köylüler tarafından tespit edilen boşlukta araştırmacıların çalışması sonucu alanın Urartulardan kalma bir mezar olduğu tespit edildi. Mezar odasının ön kısmının toprak kayması sonucu büyük ölçüde tahrip olduğu biliniyor. Bu alan daha sonra cami olarak kullanıldığı dönemde düzeltilerek genişletildi. Mezarlık içinde üç niş bulunurken, bu nişlerden biri mescit olarak kullanıldığı dönemde genişletilerek mihrap olarak kullanıldı. Mezarlığın içinde giriş kapıları bulunmayan iki oda yer alıyor. Bu iki odayı birbirinden ayıran bir genişlik yer alırken, ileriye doğru genişleyen bir bölme de bulunuyor. Ayrıca burası vatandaşlar tarafından dilek dileme alanı olarak da kabul gördü. İnanışa göre; mağara içinde düşen taşları tekrar duvara yapıştırılıyor, bir dilek tutuluyor ve eğer taş duvara yapışırsa dilek kabul oluyor. Araştırmacılar tarafından yapılan çalışmada mezarlık ile ilgili mimari özellikler kayıt altına alınırken, arkeolojik bir veri elde edilemedi. Mezarlığın bir köylü tarafından hayvan otlatılırken bir hayvanın boşluktan düşmesi sonucu şans eseri bulunduğunu belirten köylülerden Çetin Şengül, "Zamanında köylüler buranın üzerinde hayvan otlatırken hayvanlardan biri aşağı düşüyor. Vatandaşlar hayvanı kurtarmaya çalışırken burayı keşfediyorlar. Köylüler buranın kapısını yapıp elektrik döşediler, daha sonra burayı ibadethane olarak kullandılar. Burasının bir özelliği yazın serin kışın ise sıcak oluyor. Vatandaşlarımızı buraya bekliyoruz. Buranın bir diğer özelliği ise vatandaşlar tarafından dilek dileme yeri olarak kabul görmesidir. Vatandaşlar burada bulunan taşları bir dilek tutarak tekrar duvara yapıştırıyorlar. Eğer taş duvarda asılı kalırsa dilenen dile kabul görür, taş düşerse dilenen dilek kabul olmuyor" dedi. Mağarayı merak ettiği için görmeye gittiğini söyleyen Erdal Karataş ise "Ben burayı önceden bilmiyordum. Gelip gördüm mutlu oldum. Herkesi burayı görmeye bekliyorum. Ben burayı normal bir ibadethane biliyordum, ama mağara şeklinde görünce çok şaşırdım. Çok güzel bir yer" dedi.