SPOR - 14 Eylül 2021 Salı 14:31

Hamit Altıntop, raporunu bu akşam TFF Yönetim Kurulu’na verecek!

A
A
A
Hamit Altıntop, raporunu bu akşam TFF Yönetim Kurulu’na verecek!

A Milli Futbol Takımı’nda, Şenol Güneş ile yolların ayrılmasının ardından yeni teknik direktör için çalışmalar devam ediyor. Spor dünyasının önde gelen isimleri de bu konudaki görüşlerini İHA’ya paylaştı.

A Milli Futbol Takımı’nda, Şenol Güneş ile yolların ayrılmasının ardından teknik direktör arayışları sürüyor. TFF yönetimi, yerli ve yabancı olmak üzere birçok teknik adam üzerinde çalışırken, Stefan Kuntz, Tayfun Korkut, Tayfur Havutçu, Kenan Koçak, Engin Fırat, Samet Aybaba, Rıza Çalımbay, Hamza Hamzaoğlu gibi antrenörler telaffuz ediliyor. Spor dünyasının önde gelen isimlerinden İhlas Haber Ajansı Spor Müdürü Mustafa Karagöl, Anadolu Ajansı Spor Haberleri Yayın Yönetmeni Ersin Şiyhan, Demirören Haber Ajansı Spor Müdürü Uğur Demirkırdı, Sözcü Gazetesi Spor Müdürü Bahadır Çokişler, Türkiye Gazetesi Spor Müdürü Ercan Yıldız, Türkiye Gazetesi Yazarı Hasan Sarıçiçek, Hürriyet Gazetesi Yazarı Tahir Kum ve TRT Spor yorumcusu Fatih Doğan ay-yıldızlı ekipteki son durumu İhlas Haber Ajansı’na değerlendirdi.

Hamit Altıntop, raporunu bu akşam TFF Yönetim Kurulu’na verecek!

 

Mustafa Karagöl: "Yerli yabancı fark etmez, yeter ki başarı gelsin"

Yerli ve yabancı tartışmasından ziyade bilgi ve becerisiyle milli takımı bir yerlere taşıyacak teknik direktöre şans verilmesi gerektiğini dile getiren Mustafa Karagöl, "Şenol Güneş’ten boşalan A Milli Takım hocalığı için birçok isim gündemde dolaşıyor. Kimisi ne zaman, hangi takım boşta olsa oralara lanse ediliyor, kimisinin de lobisi var. Ancak arada kaybolan gerçek hocaların sayısı hiç de az değil… Kriterimiz yok… İsmi geçenlerden en şanslısı bir dönem Beşiktaş forması giyen Stefan Kuntz. Neden mi? Birçok nedeni var. Löw olmayınca Tayfur Havutçu ismi gündeme geldi. Engin Fırat ismi gündeme geldi, Aykut Kocaman ve daha bir çok isim… Liyakat diyorsak bakacağımız kriterler var. Hocanın başarısı var mı? Milli takım çalıştırmış mı? Lisan ne kadar biliyor? Bunlar kimde varsa, o isimlere tamam; ancak diğer isimler ortalığı bulandırmak adına ortaya atılan isimler diye düşünüyorum. Yerli, yabancı fark etmez. Yeter ki, Türk Milli Takım'ını bir yerlere taşıyabilecek kapasitesi ve bilgisi olsun yeter" açıklamasında bulundu.

Hamit Altıntop, raporunu bu akşam TFF Yönetim Kurulu’na verecek!

Ersin Şiyhan: “Herkesin üzerinde uzlaşacağı, oyuncu tercihleri tartışılmayan biri göreve getirilmelidir”

Milli takımda birlik ve beraberliği oluşturacak bir çalıştırıcının göreve getirilmesi gerektiğini aktaran Ersin Şiyhan ise şunları söyledi:

“Şenol Güneş sonrası teknik direktörlük görevine kimin getirileceği merak ediliyor. TFF Yönetim Kurulu’nun adayları arasında Samet Aybaba, Aykut Kocaman, Okan Buruk gibi Türk teknik direktörlerin yanı sıra Almanya Ümit Milli Takım Teknik Direktörü Stefan Kuntz da yer alıyor. Burada önemli olan husus; Dünya Kupası Elemeleri yolunda kalan 4 maçta yaşanılan hayal kırıklığı ve moral bozukluğunu giderip, milli takımda birlik ve beraberliği sağlayabilecek bir ismin göreve getirilmesi olacaktır. Zira şu anda önemli olan, kalan 4 maçta Dünya Kupası bileti alabilecek sonuçlar elde edebilmek. Eğer TFF uzun vadeli bir planlama yapmayı düşünüyorsa bu noktada da bilgi birikimi ve enerjisiyle milli takımı motive edecek, herkesin üzerinde uzlaşacağı, oyuncu tercihleri tartışılmayan biri göreve getirilmelidir.”

Hamit Altıntop, raporunu bu akşam TFF Yönetim Kurulu’na verecek!

Uğur Demirkırdı: “Milli takımın başına bir Alman bir Türk teknik adam gelmeli”


A Milli Futbol Takımı teknik direktörlüğü için Stefan Kuntz, Kenan Koçak gibi isimleri ön plana çıkaran Uğur Demirkırdı, “A Milli Futbol Takımı’nın başına Piontek etkisi oluşturacak ya da Galatasaray’daki Derwall projesi gibi biri düşünülmeli. Yepyeni bir anlayış ile ve Alman ekolü seçilebilir. Bunun için Almanya U-21’i şampiyon yapan ve Almanya A Milli Takımı’nın başına geçmeyi hesaplayan Kuntz ile Almanya’da görev almış Kenan Koçak ikilisine görev verilebilir. Hamit Altıntop‘un böyle bir planlamaya sıcak baktığını duydum” cümlelerine yer verdi.

Hamit Altıntop, raporunu bu akşam TFF Yönetim Kurulu’na verecek!

Fatih Doğan: “Gönlüm yerliden yana”

“A Milli Takım teknik direktörlüğü için bizi bilen biriyle çalışmanın bu süreçte daha sağlıklı olacağını düşünüyorum” diyen Fatih Doğan, “Çok kıymetli teknik adamlarımız var. Bu açıdan ilk aklıma gelen Samet Aybaba, Rıza Çalımbay, Hamza Hamzaoğlu, Okan Buruk. Eğer Stefan Kuntz gibi isimler masadaysa ve Alman ekolü çerçevesinde uzun vadeli projeler düşünülüyorsa o zaman 2 dil bilen Moldova eski Teknik Direktörü Engin Fırat, Tayfun Korkut, Kenan Koçak gibi isimler de değerlendirmeye alınmalı. Ancak plan, proje ne ise kamuoyuna doğru anlatılmalı” ifadelerini kullandı.

Hamit Altıntop, raporunu bu akşam TFF Yönetim Kurulu’na verecek!

Bahadır Çokişler: “Ulusal takımların başında yerli hocaların olması en büyük dileğimizdir”

Türk futbolundaki en büyük sorunun sistemsizlik olduğuna dikkat çeken Bahadır Çokişler de, “Yıllar boyu başarısızlıklar yaşadık. Ancak 2000’li yılların başından sonraki ivmelenme bizlerin umutlarını yeşertti. Geldiğimiz noktada yine aynı kabusu görmek istemediğimizden bir bunalım yaşadık ve bunun neticesinde de bir teknik direktörümüzü daha üstelik öğretmen, üstelik projelerini tamamlamasına tahammül edemeden gönderdik. Artık kişiler üzerinden değil, sistem üzerinden tartışma yapmamız gerekiyor. Ulusal takımların başında yerli hocaların olması en büyük dileğimizdir. Çünkü o ruhu yaşayabilecek ve yaşatabilecek, futbolculara anlatabilecek bir isim olmalı. Diğer yandan da futbolun evrensel olduğunu göz önüne alırsak yerli - yabancı ayrımı yapmanın da pek bir önemi yok. Gönlümden geçen isim Okan Buruk’tu, gerek hırsı, gerek isteği ve futbol bilgisiyle. Yeni nesil çağdaş futbolu destekleyen tavırlarıyla Engin Fırat da bir takım tecrübeler edinmiş, hem ulusal hem uluslararası. Bu şansı hak ediyordur. Başarının nasıl geldiğini izlemek kalacak bize ama başarı günlük” şeklinde konuştu.

Ercan Yıldız: “Milli takımın başına yerli bir teknik direktör geleceğine pek ihtimal vermiyorum”

TFF’nin yerli bir teknik direktörü göreve getirme ihtimalini düşük bulduğunu vurgulayan Ercan Yıldız, “Hollanda’da Van Gaal’in yanında Danny Blind ve Henk Fraser var. İtalya’da Roberto Mancini’nin yanında Gianluca Vialli, Alberico Evani, Gabriele Orialli gibi efsaneler bulunuyor. Bizde ise her şeyi Şenol Güneş yapıyordu. Olması gereken; dinamik, kendisini sürekli geliştiren, iletişimi yüksek yerli bir teknik adam ve futbolcuların büyük saygı duyacağı Nihat Kahveci, Emre Belözoğlu gibi bir kariyere sahip en az üç yardımcı antrenör. Ancak olacak olan ise şudur: Yabancı bir teknik adam. Çünkü futbolu yönetmek yerine idare etmeye çalışan TFF’nin, Mustafa Denizli, Fatih Terim ve Şenol Güneş’e bile burun kıvrıldığı bir yerde, risk alarak milli takımın başına yerli bir teknik direktör getireceğine pek ihtimal vermiyorum” dedi.

Hasan Sarıçiçek: “Sorun teknik adam değil, sistem sorunu”

A Milli Takım’daki problemin ‘teknik adam’ olmadığına dikkat çeken Hasan Sarıçiçek, “Hollanda ve Norveç’i yenen takımın teknik direktörü de Şenol Güneş, rövanşta aynı Hollanda’dan yarım düzine gol yiyen takımın da hocası da aynı kişiydi. Sıkıntı teknik adam kaynaklı olsaydı birbirine taban tabana zıt bu durum asla yaşanmazdı. Asıl sıkıntı mevcut potansiyelden maksimum faydayı üretecek yönetim sisteminin sağlıklı biçimde kurulamamasıdır. Mesela Avrupa Şampiyonası’nda yaşanan hayal kırıklığını çözebilecek, 2002’deki Can Çobanoğlu tarzı etkili bir sportif direktör ya da menajerin olmaması ne yazık ki.. 2020 Avrupa Şampiyonası’na yüksek bir özgüven ile ‘Nasılsa kupayı alır, döneriz’ beklentisi içine giren genç oyuncuların İtalya yenilgisi sonrası içine düştükleri psikolojik yıkım mental anlamda rafine edilemedi ve çöküş kaçınılmaz oldu. Öyle ki o oyuncular kendi kulüp takımlarında bile düşüş yaşadılar. Okan Buruk akla gelen ilk isim ama onun da ailesinde meşgul olduğu önemli bir sağlık sorunu mevcut. Geriye Tayfun Korkut ve Engin Fırat ile Aykut Kocaman isimleri kalıyor ki hiçbiri Şenol Güneş’in boşluğunu dolduramaz” diye konuştu.

Tahir Kum: “Gelecek teknik adam konusunda yönetimin kararı yabancı”

TFF yönetiminin milli takım teknik direktörü konusundaki düşüncesinin yabancıdan yana olduğunu ancak bu konuda bir sürpriz yaşanabileceğini de belirten Tahir Kum ise, şu şekilde devam etti:
“Şayet Şenol Güneş maçtan sonraki o gereksiz açıklamayı yapmasaydı (Bana gelirken yalvardılar) bugün hala milli takımın hocası olabilirdi. Gitmesi tamamen yaptığı bu çıkışla ilgi. Gelecek teknik adam konusunda yönetimin kararı yabancı. Ancak son anda sürpriz şekilde yerliye dönüş olma ihtimali yüksek. Ama bir yerli - yabancı tartışması yaşanacaksa bunu ortadan kaldırabilecek, inandığım, güvendiğim, hem yerli hem de yabancı diyebileceğimiz teknik adam bana göre bugün Almanya’da yaşayan Tayfun Korkut’tur. Zaten ekibi yabancılardan oluşuyor. Bizim de acilen huyumuzu, suyumuzu bilen, takıma ufak bir dokunuş yapması gereken bir teknik adam. Bunun için uzağa gitmeye gerek yok. 4 maçlığına da olsa bu süreç Tayfun ile geçirebilir.”

Uygar Aydın
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara 2025 Merkezi Yönetim bütçe görüşmeleri Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, “Biz nükleersiz bu dönüşümü Türkiye’nin arz güvenliğini, Türkiye’nin dışa bağımlılık hikayesini yazma şansımız yok. Elbette ki Türkiye’nin enerjiyi daha verimli kullanması lazım. Enerjisini sanayiden, tarıma, ulaştırmaya, bütün sektörlerde verimli halde kullanması gerekiyor.” Bayraktar, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının 2025 yılı Merkezi Yönetim Bütçe ve 2023 Kesin Hesap Kanun Teklifi görüşmelerine katıldı ve milletvekillerinin sorularını cevapladı. Bayraktar, Türkiye’nin enerji talebi artan, büyüyen bir ülke olduğunu söyleyerek, “Son yirmi yılda hem doğal gazla hem elektrikle talep neredeyse üç katına çıktı. Yıllık yaklaşık yüzde dört buçuğun üzerinde bir elektrik talebi artışı var. Dolayısıyla bizim öncelikli görevimiz bu artan talebi karşılayabilmek. Arz güvenliği bizim birinci öncelikli noktamız. İkinci husus elbette ki dışa bağımlılığımız. Burada rakamları ifade etmeme müsaade edin daha detaylı olarak. Türkiye 2022 yılında doğal gaza yaklaşık 44.6 milyar dolar ödedi. Petrol ve petrol ürünlerine 2022 yılında 40.4 milyar dolar para ödedi. Toplamda 2022 yılında LPG, kömür ithalatımızda bu rakam 96.5 milyar dolar oldu. Dolayısıyla bütün stratejimizi aslında ta 2002 yılından beri Türkiye’nin enerjideki dışa bağımlılığını düşürme üzerine kurgulamış durumdayız. Onun için Türkiye artan enerji talebini karşılarken aynı zamanda enerjide bu dışa bağımlılığını mutlaka bitirmesi gerekiyor. Politikalarımız bunun etrafında şekilleniyor. Elbette ki bir üçüncü zorluk hatta belki bütün bu ikisinin daha ilerisinde bir zorluk 2053 yılında üç net sıfır emisyon edip Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu Meclisimizin 2021 yılında Türkiye’yi iklim anlaşmasına taraf yaparak ortaya koyduğum Türkiye’nin iklim değişikliğine mücadele hedefleri” ifadelerini kullandı. Yeniköy Kemerköy termik santrallerinin katkısına ilişkin soruya Bayraktar, “Bunlar 7.9 terawat saat elektrik üretiyor. Ürettiler. Yılda üretiyorlar. Toplam Türkiye’deki üretimin yüzde iki buçuğunu biz bu iki santralden karşılıyoruz. Akbelen ormanları kapsamında sorulan bir soruydu bu. Bu enerjiyi biz doğal gazdan üretsek, ithal kaynaktan üretsek yaklaşık 1.6 milyar metreküplük bir doğal gaz ithal etmemiz gerekiyor. Yerli kaynak yerine işte size bir cari açık kaynağı daha oluşmuş oluyor. Bunun yaklaşık bedeli yıllık 700 milyon dolar oluyor. Dolayısıyla bizim mutlaka yerli kaynaklarımızı çevreyle uyumlu bir şekilde devreye almamız gerekiyor” şeklinde konuştu. Bayraktar, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Yenilenebilir kaynaklar bizim göz bebeğimiz, en çok ehemmiyet verdiğimiz ve özellikle vurgulamak istediğim nokta bugünün bence çok çok önemli çıktılarından bir tanesi. Türkiye bugün konutlarında kullandığı elektriğin tamamının sadece rüzgar ve güneş enerjisinden üretilir hale gelmiş durumda. Bunu sadece geçtiğimiz 14-15 yılda yaptı. Sıfır olan rüzgar neredeyse sıfır olan rüzgarı tamamen sıfır olan güneşi 2012 güneş kurulu gücümüz sıfır. Geçtiğimiz 10-14 yıl içerisinde 31 bin megavatın üzerine çıkardık. Bu yılda yaklaşık 2 bin 500-2 bin 700 megavatlık bir kurulu güçler. Biz bunu yaparken diyoruz ki mutlaka bu otuz bin megavatı 2035’te 120 bin megavatı götürmeliyiz ki Türkiye iklim hedeflerine, Türkiye dışa bağımlılığını mutlaka bu şekilde azalsın.” Nükleer enerjinin Türkiye’nin 70 yıllık rüyası olduğunu söyleyen Bayraktar, “1955 yılında Türkiye Cumhuriyeti ilk aslında nükleerle ilgili adım atıyor ve Amerika Birleşik Devletleri’yle bir sivil sahada nükleerin kurulmasıyla alakalı bir anlaşma imzalıyor. Resmi gazetede 1956’da bu yayınlanıyor. Türkiye 1956 Atom Enerjisi Komisyonunu kuruyor. Türkiye’de 1957 yılında da Uluslararası Atom Enerjisi üye oluyor. Aynı tarihte Güney Kore’de üye oluyor. 1962 ilk araştırma reaktörü işletmeye alınıyor. 1965 enerji ilk kez beş yıllık kalkınma planımızda yer alıyor. 1976’da Akkuyu nükleer saha olarak tespit ediliyor. İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından. Biz Akkuyu’yu nükleer saha tespit ettiğimiz yıl Güney Kore ilk nükleer reaktörünü devreye alıyor. 2015’te uçak krizi, ondan sonraki yaşanan süreçler darbe gelişimleri. 2018 yılına geldiğimizde Akkuyu’ya biz ilk lisansı verdik ve orada çalışmalar başladı. Şu anda ilk reaktörün çalışmaları da devam ediyor. Birinci üretenin kubbesi de kapatılmış durumda. Ama nükleersiz Türkiye’nin kalıcı uzun soluklu temiz enerjiye erişme şansı yok. Bunu sadece biz söylemiyoruz. Biraz önce ifade ettiğimiz o 31 ülke yani Birleşmiş Milletler iklim değişikliğiyle mücadele anlamındaki en önemli toplantıda ortaya konan deklarasyon geçen sene Dubai, bu sene Bakü’de. Bakın bunların arasında öyle çok kaydedilen ülkeler yok diye ifade edildi. Ben size ifade edeyim. Kanada, Hırvatistan, Çek Cumhuriyeti, Finlandiya, Fransa, Macaristan, Japonya, Kore, Hollanda, Polonya, Slovakya, İsveç, Birleşik Arap Emirlikleri, Birleşik Krallık İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri. Bu ülkelerden bazıları. Dolayısıyla bütün bu ülkeler ülke mutlaka küresel ısınmayla mücadelede bizim nükleersiz bu işi başaramayacağımızı ifade ediyorlar. Dolayısıyla biz de Türkiye olarak diyoruz ki biz Akkuyu’nun yanında Sinop’ta, Trakya’da üç tane konvansiyonel büyük santrale ihtiyacımız var. Yaklaşık on iki reaktöre ihtiyacımız var. Küçük modüle reaktörleri, SMR’lara da ihtiyaç var. Bugün özellikle dünyada gelişen trendler, yapay zeka, büyük data, büyük bir elektrik ihtiyacını beraberinde getiriyor. Bakın son dönemdeki gelişmeler. Google, SMR geliştirici bir şirkette elektrik satın alma anlaşması yaptığına çıkıyor. Microsoft yine bir anlaşma yapıyor Amerika’da. Three Mile Island ki burada 1979 beri kapalı olan bir kaza nedeniyle kapalı olan bir reaktördeki nükleer santral tekrar devriye alınıyor ve oradan yirmi yıllık bir alım anlaşması yapılıyor. Dolayısıyla biz nükleersiz bu dönüşümü Türkiye’nin arz güvenliğini, Türkiye’nin dışa bağımlılık hikayesini yazma şansımız yok. Elbette ki Türkiye’nin enerjiyi daha verimli kullanması lazım. Enerjisini sanayiden, tarıma, ulaştırmaya, bütün sektörlerde verimli halde kullanması gerekiyor.” BOTAŞ’ın ödenmemiş faturası olmadığını belirten Bakan Bayraktar, “BOTAŞ’ı özelleştirmeyi düşünmüyoruz” ifadelerini kullandı.
İstanbul Afrika Uluslar Kupası elemelerinde Fas’tan gövde gösterisi Fas Milli Takımı, 2025 Afrika Uluslar Kupası Elemeleri’nde Lesotho’yu 7-0 mağlup ederek grubu 6’da 6 yaparak tamamladı. Fenerbahçe’nin forveti Youssef En-Nesyri de sonradan girdiği mücadelede 1 gol kaydetti. 2025 Afrika Uluslar Kupası Elemeleri B Grubu’nda lider Fas, grubun son maçında Lesotho’yu konuk etti. Fas’ta Fenerbahçeli futbolculardan Sofyan Amrabat ilk 11’de sahaya çıkarken, Youssef En-Nesyri ise yedek başladı. Ev sahibi 5. dakikada Brahim Diaz ile 1-0 öne geçerken oyun üstünlüğünü tamamen eline aldı. Fas, müsabakanın ilk yarısını Brahim Diaz’ın 3, Soufiane Rahimi’nin 2 golüyle 5-0 üstün tamamladı. Maçta hat-trick yaparak yıldızlaşan Brahim Diaz, 62. dakikada yerini Ayoub El Kaabi’ye bıraktı. Youssef En-Nesyri ise Soufiane Rahimi’nin yerine girdi. En-Nesyri oyuna girdikten 5 dakika sonra şık bir kafa golüyle farkı 6’ya çıkardı. 70. dakikada ise Sofyan Amrabat’ın uzun pasında Ismael Saibari skoru 7-0’a getiren golü kaydetti. Karşılaşmanın kalan bölümünde başka gol olmadı ve Fas 7-0’lık galibiyet elde etti. Walid Regragui’nin öğrencileri grubun 6. karşılaşmasında da sahadan galibiyetle ayrılarak puanını 18’e yükseltti. Elemelerin en golcü takımı B Grubu’nda Gabon, Lesotho ve Orta Afrika Cumhuriyeti ile mücadele eden Fas, rakip filelere 26 gol gönderirken kalesinde sadece 2 gol gördü. Kırmızı-yeşillilerde gol yükünü Real Madridli futbolcu Brahim Diaz çekti. Diaz forma giydiği 4 maçta da gol sevinci yaşarken, ülkesi adına 7 gol kaydetti. Fenerbahçe’nin forveti Youssef En-Nesyri ile Soufiane Rahimi 3’er gollük katkı sağlarken, Galatasaraylı Hakim Ziyech ile Ismael Saibari 2’şer gole imza attı. 2025 Afrika Uluslar Kupası 21 Aralık 2025 – 18 Ocak 2026 tarihleri arasında Fas’ın ev sahipliğinde düzenlenecek.