GÜNDEM - 18 Kasım 2024 Pazartesi 10:15

Isparta’da erkeklerin sanayi kokulu ’altın’ günü

A
A
A

Kadınların yıllardır süregelen altın günü geleneği, Isparta’da erkekler tarafından da nostaljik bir dokunuşla hayata geçiriliyor. Yaklaşık 45 kişiden oluşan klasik araç tutkunları, her ay kentte bulunan sanayide bir araya gelerek kendilerine özgü bir “altın günü” düzenliyor.

Isparta’da erkekler tarafından nostaljik bir dokunuşla ‘Altın Günü’ programı hayata geçiriliyor. Merkez’de faaliyet gösteren ‘Kulüp 124-131’, her ay bir üyelerini seçiyor ve toplanan parayı onun nostalji tutkularını desteklemek için kullanıyor. Bu ayın şanslı ismi ise ekipte aralarında "Ali abimiz" olarak seslendikleri kıdemli bir üyeydi. Ali abilerine, klasik aracına yeni aksesuarlar alması için topladıkları parayı takdim eden grup, bu sırada keyifli anlar yaşamayı da ihmal etmedi.

Isparta’da erkeklerin sanayi kokulu ’altın’ günü

"Araçlar Bahane, dostluklar şahane"

Kulübün mottosu "Araçlar bahane, dostluklar şahane." olduğunu söyleyen kulüp başkanı Kadir Özkan, burada asıl önemli olan, bir arada olmak ve paylaşmak olduğunu ifade ediyor. Isparta’da düzenledikleri etkinliklerle dikkat çeken bu grup, sadece üyeleri arasında değil, şehirdeki diğer insanlar arasında da sempati topluyor. Dostluk, yardımlaşma ve eğlencenin buluştuğu bu nostalji grubu, kadınların altın gününe kendi tarzlarında bir alternatif sunarak dayanışma hikayesi yazmaya devam ediyor. Kulüp Başkanı Kadir Özkan, etkinliklerinin dostluğu pekiştirmek adına düzenlendiğini belirterek, “Kadınlarda altın günü varsa bizde de klasik araçların günü olsun istedik. Bu fikirle yola çıkarak bir etkinlik düzenledik. Kulübümüzü yaklaşık 3 yıl önce kurduk ve şu anda kocaman bir aile olduk. Kulübümüzde toplam 45 nostaljik araç var. Genellikle havaların güzel olduğu zamanlarda etkinlikler yapıyoruz” dedi.

Isparta’da erkeklerin sanayi kokulu ’altın’ günü

“Mesaj atmış sevdiğim, 5 dakikaya sendeyim, sana gelmediğim gün sanayideyim”

Kulüp üyelerinin araçlarla olan bağını anlatan başkan Özkan, “Günümüzün çoğu sanayide geçiyor. Şöyle bir sloganımız var: ‘Mesaj atmış sevdiğim, 5 dakikaya sendeyim, sana gelmediğim gün, bil ki sanayideyim.’ Bu araçlar herkesin geçmişine dokunuyor ve o hatıraları yaşatabilmek bize mutluluk veriyor. Psikoloğa gitmemize gerek yok, arabalarımıza vakit ayırmak bizi dinlendiriyor” ifadelerini kullandı.

Isparta’da erkeklerin sanayi kokulu ’altın’ günü

Şehit aileleri ve gazi çocuklarına vefa borcu

Sosyal sorumluluk projelerine de değinen Özkan, “Şehit aileleri ve gazi çocukları için etkinlikler düzenliyoruz. Onlara olan vefa borcumuzu unutmuyoruz. Isparta’da nostalji tutkunları olarak güzel karşılanıyoruz. İnsanlardan hep şu yorumu duyuyoruz: ‘Bize eskileri yaşatıyorsunuz.’ Bu, bizim için büyük bir mutluluk kaynağı” dedi.

Grup içindeki yardımlaşma öne çıkıyor

Kulüp üyelerinin dayanışmasına vurgu yapan Özkan, “Her ay ekibimizden birine hediye ya da maddi destek sağlıyoruz. Bugün Ali abimizin eksiklerini gidermek için toplandık. Kendisine küçük bir miktar para verdik. Bazen gönüllere dokunduğumuzda daha çok mutlu oluyoruz. Bu arabaların hissettirdiği duygu, zamanımızı güzel değerlendirmenin mutluluğunu bize veriyor” dedi.

Isparta’da erkeklerin sanayi kokulu ’altın’ günü

“Dostluklarımız ticaretin ötesinde”

Kulüp üyelerinden ve yedek parçacı Kemal Karakoyun, “Babam 43 yıldır bu araçların parçalarını satıyor. Bu araçlar sayesinde bu gruba dahil oldum. Yaklaşık 3 yıldır bu dostluk ortamındayım. Bizim için ticaretten daha önemli olan, bu dostlukları kurabilmek,” diye konuştu. Grubun bugünkü etkinliğinin odak noktası olan Ali Altınkurt ise, “Başkanım ve arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Böyle güzel bir günde bana destek oldular. Sürekli birbirimize yardım ediyoruz ve bu arkadaş ortamında mutluluğu buluyoruz,” ifadelerini kullandı. Kısacası, altın günü denince artık sadece kadınlar değil, Isparta’nın nostalji tutkunu erkekleri de akıllara geliyor. Bir araya gelerek hem geçmişi yaşatıyorlar hem de geleceğe dair unutulmaz dostluklar kuruyorlar.

Faik Güven Yılmaz

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Hafif sıyrıklarla kurtulan yolcu, dehşet anlarını anlattı Eskişehir’de 1 kişinin öldüğü, 42 kişinin de yaralandığı kazayı ufak sıyrıklarla atlatan 32 yaşındaki Soykan Kaya, yaşanan dehşet anlarını anlattı. Eskişehir-Seyitgazi karayolu 16’ncı kilometrede bulunan Derbent mevkiinde meydana gelen trafik kazasında, Ömer Y. (43) idaresindeki 16 BGZ 569 plakalı yolcu otobüsü, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi ve virajı alamaması sonucu taklalar atarak şarampole yuvarlandı. Antalya’dan hareket eden ve Bursa’ya gittiği öğrenilen Mercedes marka otobüste, muavin ve şoför ile birlikte 44 kişinin kazadan etkilendiği belirlendi. İhbar üzerine olay yerine gelen 112 Acil Sağlık ekipleri, 56 yaşındaki Nihat Yüceler’in hayatını kaybettiğini belirledi. Kazada yaralanan 42 yolcu kentteki hastanelere kaldırılarak tedavi altına alındı. Yolcu otobüsünün kaza yapmadan dakikalar önce 1 kilometre uzaklıktaki akaryakıt istasyonunun önünden geçtiği anlar güvenlik kameralarına yansıdı. “Arka koltukta 4 kişi oturuyorduk, kaza bittiğinde yanımda hiç kimse yoktu” Alanya’dan Eskişehir’e araç alışverişi için gelen ve kaza esnada uyuduğunu belirten 32 yaşındaki Soykan Kaya, tedavi için geldiği Eskişehir Şehir Hastanesi’nde gazetecilere verdiği röportajda, “Ben Alanya’dan bindim, araç almaya geldim günübirlik Eskişehir’e. Kaza sırasında uyuyordum, arabanın devrilmesiyle uyandım. Uyandığımda takla atıyorduk, 4 kişi oturuyorduk en arka koltukta. Kaza bittiğinde yanımda kimse yoktu, bir kişi camdan, bir kişi de ortadan fırladı. İnsanlar çok kötü haldeydi, kulağı kopanlar, hareketsiz yatanlar vardı. Ben araçta bir süre bekledim, insanlara yardım etmeye çalıştım. Kulağı kopan abiye yardım ettim, kafasına bir şeyler bastık. Telefonumu ve çantamı buldum, yanımda oturan kadınlara baktım birine şarapnel, cam girmişti. Saatimden 112 Acil Çağrı Merkezi aradı beni, onlara konum attım. Sonra bir kaç araba durdu yanımızda, 10 tane ambulans geldi ve araçtan atladım. Bir arkadaş daha vardı yaralanmayan, onunla birlikte dışarıdakilere baktık. Aileme haber verdim, tekrar 112 Acil Çağrı Merkezi’nden aradılar onlarla görüştüm” dedi. “Emniyet kemerim sayesinde kurtuldum, yanımda ki hiçbir yolcu yerinde durmuyordu” Otobüse bindiğinde kaza olacağını hissederek emniyet kemerini taktığını belirten Soykan Kaya, “Kaza sırasında emniyet kemerim takılıydı. Emniyet kemerim sayesinde kurtuldum, çünkü yanımda ki hiçbir yolcu yerinde durmuyordu, herkes fırladı. Ben yerimde atlattım, sadece diğer yolcuların bana çarpmasıyla hasar aldım. Otobüsün üzerindeki demirler devrildi, insanların vücudunu kesti. Demirlerden biri şans eseri omzumda duruyordu, kafama gelmedi. Kaza olacağını hissetmiştim, kemerimi taktım, küçük bir oğlum var. Önlem almaya çalışıyorum böyle yolculuklarda. Kemer taktım ve gerçekten hayata tutundum kemer sayesinde. Buraya eşime araç almak için gelmiştim, kazadan sonra o işimi de hallettim. Araç alacağım arkadaşımı aradım, yakındaymış beni gelip aldı sağ olsun. İçeride tomografi çektirdim, duruma göre kalabilirim bir gece” diye konuştu. “Otobüs yaklaşık 4 takla attı” Otobüsün defalarca takla attığını ve kaza tamamlandığında kendisinin ters durduğunu belirten Soykan Kaya, şu ifadeleri kullandı: “Otobüs yaklaşık 4 takla attı. Çünkü indikten sonra kazanın olduğu yerde biraz yürüdüm, 50 metre kadar çamları biçmişiz. Uzun bir süre sürüklendik. Sol cam kırıktı, üzerimde de hasar vardı. Ben uyandığımda baş aşağıydım, en sağda oturan arkadaş koridorun ucundaydı. Onlarda kemer yoktu. Allah herkese yardım etsin. Emniyet kemerimizi takmamız için otobüste çok kez anons geçildi, taktığım için kendimi çok şanslı hissediyorum. Anons çok kez geçti, ama ben yolculuğun çoğunda uyuyordum, arabayı alıp geri döneceğim için dinlenmek istedim. Geçilen anonsları maalesef kimse dikkate almadı.”
Samsun 895 gram doğan Güneş bebek hayata tutundu Gebeliğin 28. haftasında 895 gram ağırlığında dünyaya gelen Güneş bebek, yoğun bakımda geçirdiği 66 günlük tedavinin ardından ailesine kavuştu. Yasin (34) ve Esra (34) çiftinin ikinci çocukları olan Güneş Bayraktar, gebeliğin 28. haftasında dünyaya geldi. 895 gram olarak doğan Güneş bebek, Sağlık Bakanlığı Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’nde prematüre bebeklerin yatmış olduğu yoğun bakım ünitesine alındı. Bu süreçte Neonatoloji Uzmanı Dr. Ferhan İren, Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Gonca Evci ile hemşirelerin özel bakımıyla Güneş bebek hayata tutundu. Tedavisi tamamlanan bebek sabırla bekleyen ailesine verildi. Şu anda 2 kilo 580 gram olan bebeğin sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. "Güneş gibi doğsun diye ismini Güneş koyduk" Anne Esra Bayraktar, "Bebeğime kavuştuğum için çok mutluyum. Buradaki bütün çalışanların, bana destek olanların hakkı çok büyük. Ben duygulandım, onlar da duygulandı. Sadece bebeğim için psikolojik olarak da bana destek verdiler. Aynı zamanda entübe olduğu halde kanguru bakımı yaptık. Ben bebeğimle birlikte gün saymayı öğrendim. Çok kötü olduğum zamanlarım oldu ama buradakilerin desteğiyle ilerledim. Öncelikle inanmak gerekiyor. Güneş gibi doğsun diye ismini Güneş koyduk” dedi. Baba Yasin Bayraktar, "Sürecimiz çok zorlu geçti. Yaklaşık 73 gündür hastanedeyiz. Ailelerin sabırlı olması lazım. Duamızı eksik etmedik. Mutlu sonla bitti” diye konuştu. "Yüzde 50 biz çalışıyorsak, yüzde 50 de anne bize dışarıdan yardım etti" Neonatoloji Uzmanı Dr. Ferhan İren, "Güneş Bayraktar bebek 895 gram olarak dünyaya geldi. Yoğun bakıma aldık. Bebek hem prematüre hem de haftasına göre daha geri gelişimi olan bir bebekti. Bu durum bizim işimizi daha çok zorlaştırıyordu. Bebeğimiz zamanını uzun bir süre solunum makinelerinde geçirdi. Kuvözde kaldı. Bu süreçte annesinden ayrı kaldı. Annesi her zaman bize destek oldu. Pozitifti. Süt takviyesi yaptı. Yüzde 50 biz çalışıyorsak, yüzde 50 de anne bize dışarıdan yardım etti. 66 gün boyunca kuvözde kaldı. 66 gün sonunda bebeğimizi annesine kavuşturduğumuz için çok mutluyuz” şeklinde konuştu.