ASAYİŞ - 18 Kasım 2024 Pazartesi 09:12

Yenidoğan Çetesi’nin yargılanmasına bugün başlanacak

A
A
A
Yenidoğan Çetesi’nin yargılanmasına bugün başlanacak

İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyeleri bugün hakim karşısına çıkacak.

İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi hakkında yürütülen soruşturma tamamlanarak fezleke hazırlanmıştı. Fezleke değerlendirme yapılması için Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmişti. İddianame Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanarak Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmişti. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianame kapsamında bugün 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılanmasına başlanacak.

İddianameden

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede 47 sanığa ve 19 sağlık kuruluşuna yer verilirken 10 bebeğin ise hayatını kaybettiği belirtildi. İddianamede Fırat Sarı liderliğindeki ve yöneticiliğini İlker Gönen ile Gıyasettin Mert Özdemir’in yaptığı suç örgütünün esas amacının işletmesini devir aldıkları yeni doğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf ederek doluluğunu sağlamak, hastaların basamakları ile oynama yaparak SGK’dan üst sınırdan ödeme almak olduğu açıklandı. İddianamede çetenin hastaların mevcut durumlarını, evrak işlemlerine farklı yansıtarak (entübe olanı entübe olmayan, entübe olmayanı entübe olan, kullanılmayan ilaçları kullanılmış şekilde) gibi yöntemlerle evrak sahteciliği yapıp SGK’ya fatura ettiği, hastaların mevcut durumlarını olduğundan daha ağır göstererek daha uzun süre yatış sağlayıp SGK’dan yüksek ücret tahsil ettiği ve bazı hasta yakınlarından fazladan ücret adı altında para almak gibi işlemlerle maddi çıkar elde ettiği de aktarıldı. Hazırlanan iddianamede yer alan şüphelilerin çoğunun sağlık çalışanı olduğu ve kazanılan kardan bu çalışanların da aldığı belirtildi.

İddianamede 112 sevk sistemi bertaraf edildiği için bebek hastaların uygun sağlık hizmeti almasını sağlayacak hastanelere sevki yerine şüphelilerin seçtiği örgüt adına kârlı gördüğü hastanelere yatışının yapıldığı, bu noktada amacın bebeklerin sağlık durumunun iyileştirilmesi değil maddi olarak en fazla kazanç elde edilmesi olduğu belirtildi.

Bebeklerin her türlü enfeksiyona açık olan yeni doğan yoğun bakım ünitelerinde yatırılmasının kimi bebeklerde enfeksiyon kapma gibi rahatsızlıklara kimi bebeklerde ise ölüme dahi sebep olduğu da iddianamede kaydedildi. Şüphelilerin usulsüz şekilde düşümünü yaptıkları currosurf, infasurf gibi ilaçları hastaneden çıkartarak satıp maddi kazanç elde ettikleri, Özel Hastaneler Yönetmeliği’ne aykırı şekilde işletme devri yapılarak danışmanlık hizmeti adı altında Fırat Sarı liderliğindeki Yenidoğan Suç Örgütü’nün çok sayıda hastaneye az sayıda doktorla hizmet vermeye çalışması nedeni ile aslında sağlık hizmetinin doğrudan hemşire ve hatta hemşire yardımcıları ile verildiği bu nedenle bebek ölüm sayılarının arttığı da iddianamede kaydedildi. İddianamede hemşirelerin kendisini doktor olarak tanıttığı, bir kısım örgüt mensuplarının yenidoğan yoğun bakımlarını kapasitenin üzerinde doldurduğu, hemşireler eli ile usule aykırı gerçekle bağdaşmayan epikriz raporları yazıldığı da açıklandı.

Soruşturma kapsamında incelenen dijital materyallerde ise şüphelilerin "kötü hasta değerleri, iyi hasta değerleri" gibi şablon hasta değerlerinin yer aldığı ve çoğu zaman hastaların kan gazı, kan değerleri, enfeksiyon olup olmadığı gibi konularda gerçekte bir tetkik veya tahlil yapmadan kendi gözlemlerine göre bebeği iyi veya kötü olarak kategorize edip raporlarını şablon olarak tek elden, merkezden, hastane dışından yazdıkları iddianamede kaydedildi. Bu nedenle hangi bebeğe hangi tedavinin uygulanacağı yönünde tereddütler yaşandığı ve bebeklerin hayatını kaybetmesine kadar varan telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğduğu iddianamede kaydedildi.

Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından ilgili hastaneler ve suç örgütünün faaliyetlerini incelemek ve raporlamak için görevlendirilen müfettişlerin bebek ölümleri ile ilgili olarak alanında uzman neotologlardan oluşan uzman heyetten aldığı görüşe göre hastanelerde tıbbi imkansızlıklar, erken teşhis ve tedavi olmaması, birebir yakın hekim kontrolü olmaması, gerekli tetkik ve tahlillerin yapılmaması, hayati öneme sahip ilaçların kesilmesi, 3. Düzey olmamasına rağmen 3. Düzey hasta kabulü yapılması, doktorların hastaların klinik takip ve tedavisini üstlenmedikleri, ölüm sebeplerinin doktorlar tarafından örtbas edilmesi, TPN sıvısı içerisine lipit multivitamin, fosfor ve magnezyum destekleri verilmemesi sonucu yeterli enerji protein desteği alamadığı için hastaların beslenme bozukluğuna sebep olunduğu, bebeğin kalbi düşmesine rağmen adrenalin kullanılmaması, hastaların uzun süre yatışı yapılıp uygun merkezlere sevk edilmemesi, ilaç hazırlanması ve saklanmasında ihmal gösterilmesi, hastalara protein ve lipit desteği yapılmaması, gerekli ilaçların uygun şekilde verilmemesi, uygun şekil ve süre canlandırma desteği uygulanmaması, sahte hasta dosyası düzenlenmesi, hastaya pasif ötenazi uygulanması nedeniyle bebeklerin hayat haklarının ellerinden alındığı şeklinde tespitler olduğu aktarıldı. İddianamede bazı bebeklerin yoğun bakıma girdikten sonra kilo alması gerekirken aksine ciddi kilo kaybı yaşadığı da aktarılırken, Yenidoğan Suç Örgütü’nün ve örgüte yardım eden hastane yönetimlerinin sırf giderleri azaltmak ve maddi menfaat temin etmek adına bebeklere yeterli besin verme işlemini yerine getirmedikleri, tapelerde "TPN tüketimini azaltın" şeklinde talimatların yer aldığı da açıklandı.

İddianame kapsamında sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen’in 10 kez ‘kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi’, ‘nitelikli dolandırıcılık’, ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma’ ve 11 kez ‘resmi belgede sahtecilik’ suçlarından toplamda 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9’ar aya kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi. Sanık Gıyasettin Mert Özdemir’in ise ‘kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi’, ‘kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi’, ‘kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık’, ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma’ ve ‘resmi belgede sahtecilik’ suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis istendi. İddianamede diğer sanıklar hakkında benzer suçlardan değişen oranlarda hapis cezası talep edildi.

Melike İnal

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır İkram Çeşmesinde her gün 2 bin kişiye sıcak çorba Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, kentin 4 noktasına kurduğu İkram Çeşmesi ile hafta içi her gün 2 bin kişiye ücretsiz çorba dağıtımına başladı. Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı, kentteki hastanelerin önünde kurduğu İkram Çeşmesi ile vatandaşlara sıcak çorba ikram ediyor. Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığının yemekhanesinde hijyenik bir ortamda sabah saatlerinde hazırlanan çorba, Dicle Üniversitesi Hastaneleri polikliniği, Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Selahattin Eyyubi Devlet Hastanesi ile Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi önünde kurulan İkram Çeşmesi ile hafta içi her gün vatandaşlara ulaştırılıyor. "Günlük 2 bin kişiye çorba ikram ediyoruz" Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanı Serap Yıldırım, vatandaşlara hizmet için çalıştıklarını belirterek, “Yazın limonata servisi olarak kullandığımız İkram Çeşmelerinde, kış aylarıyla birlikte havaların soğumasıyla çorba ikramına başladık. Günlük 2 bin kişiye çorba ikram ediyoruz” dedi. Çorba alan vatandaşlardan Nilgün Özsoy, hastası olduğu için kente geldiğini belirterek, “Sakarya’dan geldik, Dicle Üniversitesinde hastamız var. Dışarıda ikram çeşmesini gördük, ilgimizi çekti. Bize çorba ikram ettiler ve çok beğendik. Sakarya’da da bu projeyi örnek olarak sunmak için götüreceğim. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür ederiz” diye konuştu. Dicle Üniversitesi personeli Ferit Mendaş da, İkram Çeşmesinin kendilerine kolaylık sağladığını belirterek, “Mesaiye gelince ve nöbet çıkışı sıcak çorbayı burada içince güzel oluyor. Yaptıkları hizmetlerden dolayı Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür ederiz” şeklinde konuştu. Büyükşehir Belediyesi, kış ayları boyunca İkram Çeşmesinden sıcak çorba ikram etmeye devam edecek.
Bitlis Bitlis’te kadın kooperatifi ilk hasadını gerçekleştirdi Bitlis Belediyesi ve Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı (DAKA) işbirliğiyle yürütülen “Kırsal Kalkınmada Kadın İstihdamının Artırılması” projesi kapsamında kurulan seralarda kadınlar ilk hasadı yapmanın sevincini yaşıyor. Bitlis Belediyesi ve Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı (DAKA) iş birliğiyle yürütülen “Kırsal Kalkınmada Kadın İstihdamının Artırılması” projesi kapsamında kurulan serada, SOGEP desteğiyle kırsalda kadınların ekonomik hayata daha aktif katılımını sağlayacak çalışmalar başarıyla sürdürülüyor. Bitlis Belediye Başkanı Nesrullah Tanğlay, kadın emeğine dayalı bu projelerin hem yerel ekonomiye hem de kadın istihdamına önemli katkılar sunduğunu belirtti. Başkan Tanğlay, proje alanının 5 dönümlük bir araziye yayıldığını ve şu anda 2 dönümünde üretim yapıldığını söyleyerek, “Bu proje sayesinde kadınlarımız hem ekonomik özgürlüklerini kazanıyor hem de ürettikleri doğal ve lezzetli ürünleri Bitlis halkıyla buluşturuyor” dedi. Başkan Tanğlay, elde edilen ürünlerin Saidi Nursi Caddesi’ndeki ‘Yöresel Ürünler ve El Sanatları’ satış ofisinde halka sunulduğunu da sözlerine ekledi. Kooperatif Başkanı Nazlı Bölükbaşı, kadınların organik tarım, yöresel yemek yapımı ve sebze-meyve kurutmacılığı alanlarında yedi ay gibi kısa bir sürede önemli aşamalar kaydettiklerini belirtti. Bölükbaşı, “Kadınlarımız burada sadece üretmiyor, aynı zamanda toplumsal dayanışmanın en güzel örneklerini sergiliyor” ifadelerini kullandı. Kooperatif büyümesinde Bitlis Belediyesinin desteklerinin önemine vurgu yapan Bölükbaşı, “Belediyemizin sağladığı imkânlar sayesinde kadınlarımız üretkenliklerini ve dayanışma ruhunu ortaya koyuyor. Başkanımıza verdikleri destekten dolayı teşekkür ediyoruz” diye konuştu.