Yerel Haberler
Gaziantep
25 Kasım 2024 Pazartesi - 09:53 Türk halı sektörünü fuar heyecanı sardı Halı ve zemin kaplamaları sektörünün en prestijli küresel buluşma noktası olan CFE Halı ve Yer Kaplamaları Fuarı İstanbul 2025, Ocak 2025’in başında ikinci kez kapılarını açıyor. İlki 2023 yılının aralık ayında düzenlenen fuar, dünya genelinde çok büyük bir yankı uyandırarak iyi bir başlangıç yapmıştı. Türkiye’nin sektörel fuarcılıktaki gelişiminde düzenledikleri halı farının önemli rol oynadığını ifade eden Güneydoğu Anadolu Halı İhracatçıları Birliği Başkanı Zeynal Abidin Kaplan, bu yıl fuara olan ilginin daha fazla arttığına dikkat çekerek çok sınırlı sayıda satılabilir alan kaldığını ve halı, yer kaplamaları ve tamamlayıcı sektörlerden firmaların fuarda yer bulabilmeleri için acele etmeleri gerektiğini vurguladı. “Dünya halı sektörünün gözü İstanbul’a çevrildi” Başkan Kaplan yaptığı açıklamada, “CFE Halı ve Yer Kaplamaları Fuarı Türk halı sektörü adına en gurur verici etkinliklerimizden birisi olmuştur. Üretimde ve dış ticaretteki öncü konumumuzu, sektörün küresel çapta en önemli fuarı haline getirmemizle taçlandırmış olduk. Türkiye’deki iki halı ihracatçı birliği olarak TÜYAP ile iş birliği halinde organize ettiğimiz bu fuar daha ilk yılında muazzam bir başarıya imza atmıştır. İkinci yılında İstanbul Fuar Merkezi’nin üç holünü daha kullanarak toplam satılabilir alan kapasitemizi artırdık. Yurt içinden ve dışından daha fazla katılımcıya ev sahipliği yapabileceğiz. Bugün itibari ile satılabilir çok sınırlı bir alan kalmış olup, bu fuarda yer almak isteyen firmaların acele etmelerini tavsiye ediyorum. Firmalarımızı ve ürünlerimizi müşterilere daha yakından tanıtmak, yeni iş fırsatları oluşturmak ve sektör genelinde daha güçlü bağlar kurmak için bu özel etkinliği çok iyi değerlendirmemiz lazım. Firmalarımızın müşterilerini ve irtibatta oldukları yabancı alıcıları bilgilendirerek fuara davet etmesini genel faydamız adına önemli buluyorum” dedi. Fuara yurt içi ve yurt dışından büyük talep var Sınırlı sayıda satılabilir stant alanı kalan fuar, 7-10 Ocak 2025 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenecek olup mevcut 11 holün tamamı bu fuar kapsamında kullanılacaktır. Fuarda el yapımı halı ve kilimler, makine yapımı halı, kilim ve paspaslar, seccade çeşitleri, tekstil zemin kaplamaları (duvardan duvara), esnek zemin kaplamaları, laminant, ahşap ve parke, doğal taş, mermer ve seramik karolar, suni çim ve spor zeminleri, lifler, iplikler ve tekstiller, tekstil makine ve aksesuarları, döşeme ekipmanları, temizlik ve uygulama teknolojileri, dernekler ve yayınlarla ilgili stantlar müşterilerini ağırlayacak.
Gaziantep Büyükşehir’den eğitime 40 milyon TL’lik dev destek
30 Ekim 2024 Çarşamba - 14:31 Gaziantep Büyükşehir’den eğitime 40 milyon TL’lik dev destek Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından, lise ve üniversite sınavına girecek 8’inci ve 12’nci sınıf öğrencilere yönelik kazanım değerlendirme sınavları ile Nurdağı ve İslahiye’deki sınavlara hazırlanan öğrencilere yardımcı kaynak kitap desteğinden oluşan 40 milyon TL değerindeki çalışma için protokol imzalandı. Eğitim Şehri Gaziantep hedefi için çalışmalar desteklerini sürdüren Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, sınava hazırlanan öğrenciler için yeni bir proje başlattı. Gaziantep Valiliği Fuaye Alanı’nda imzalanan protokolle, İl Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğinde Gaziantep Valiliği koordinasyonda Liselere Geçiş Sınavı (LGS) ve Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na (YKS)’ye hazırlanan Gaziantep’te ki öğrenciler için kazanım değerlendirme sınavları yapılacak. 82 bin öğrenci sınavlardan yararlanacak Gazi şehir genelinde LGS’ye hazırlanan 55 bin 8’inci sınıf öğrencisi için 5 sınav, YKS’ye hazırlanan 27 bin öğrenci için ise TYT ve AYT’den 5’er tane olmak üzere 10 sınavı Gaziantep Büyükşehir Belediyesi hazırlayacak. Yapılacak kazanım değerlendirme sınavlarıyla öğrenciler eksikliklerini görecek ve durumlarını ölçebilecekler. Nurdağı ve İslahiye’de ki sınava hazırlanan öğrencilere yardımcı kaynak kitaplar verilecek Kahramanmaraş merkezli şiddetli depremlerden ağır etkilenen Nurdağı ve İslahiye ilçelerinde bulunan depremden etkilenen MEB’e bağlı okullarda sınavlara hazırlanan 8’inci ve 12’nci sınıf öğrencilerine yardımcı kaynak kitaplar dağıtılarak destek verilecek. 12’nci sınıf öğrencilerine Türkçe, matematik, biyoloji, fizik, kimya, tarih, coğrafya ve felsefe konularında kaynak soru kitapları dağıtılacak. 8’inci sınıfta sınava hazırlanan öğrencilere ise tüm dersleri kapsayan kaynak soru kitapları desteği verilecek. “Çocuklarımızı geleceğe güzel hazırlamak istiyoruz” Protokolde konuşan Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin yaptığı açıklamada öğrencileri direk etkileyen bir protokolün imzalandığını aktararak, “Elimizde çok önemli bir cevher var. Çocuklarımız en büyük cevherimiz. Bu deneme sınavları çok mühim. Öğrencinin kendi kendine hangi aşamada olduğunu görmesi için önemli. Gaziantep genelinde bir sınav olduğunda öğrenci baştan hangi yönlerinin zayıf ve kuvvetli olduğunu görüyor ve buna göre tedbir alıyor. Bu yapılan işlerin ne kadar doğru olduğunu her yıl sonuçlar bize gösteriyor. Bireysel başarımızda Türkiye genelinde derece yapıyoruz. Bu eğitim ordumuzun başarısı. Bizler de lojistik destek veriyoruz. Çocuklarımızı geleceğe güzel hazırlamak istiyoruz. Öğrencilerimizin sınava gelmeden önce bu denemeler eksiklerini tamamlamaya vesile oluyor. Büyükşehir Belediyesi olarak ciddi bir kaynak ayrıldı bu iş için. Bütçemizin önemli bir kısmını eğitime ayırıyoruz. Günün sonunda bireysel başarıyı şehrin bütün katmanlarına ulaştırmak istiyoruz. Dün Cumhuriyetimizin 101’inci yılını kutladık. Cumhuriyet fırsat eşitliği, erdem ve fazilettir. Bizde bunun gereğini yapıyoruz” dedi. “Karşılık bulan bir iş” Gaziantep Valisi Kemal Çeber ise desteklerin ciddi bir maliyetle verildiğini aktararak, “Ciddi maliyetlerle bu destekler veriliyor. Deprem bölgesine yaptığımız sık ziyaretlerde gördük ki sohbet ettiğimiz her öğrenci yapılan desteklerden çok istifade ettiklerini söylediler. Bu bizim doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. Karşılık bulan bir iş. İyi tespit edilen, iyi kurgulanan bir iş. Büyükşehir Belediyesi’ne çok teşekkür ediyorum. Bu protokollerle bir taşla birkaç kuş vuruyoruz. Çocuklarımızı sınava hazırlıyor, eğitimde fırsat eşitliği anlamında gayretimizi ortaya koyuyoruz. Bunlarda bize somut sonuç olarak yansıyor” şeklinde konuştu. Kılınç, Başkan Şahin ve Vali Çeber’e teşekkür etti İl Milli Eğitim Müdürü Erdal Kılınç ise yaptığı konuşmada, “Eğitimi önceledikleri, Eğitim Şehri Gaziantep olabilmek amacıyla bütün imkanalar seferber eden valimiz ve Büyükşehir Belediye Başkanımıza teşekkür ediyorum. Sınava eşit şartlarda hazırlanabilmek, bir adım öne gitmek, daha iyi okullarda eğitim görerek gelecekleri için daha iyi şartlar inşa edecek bir protokole imza atıyoruz” diye konuştu. Protokol töreninde ayrıca Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Abdullah Aksoy ile Büyükşehir Belediyesi Eğitim, Gençlik Hizmetleri ve Spor Daire Başkanı Yasin Tepe, protokolün içeriği hakkında bilgi verdi.
Türkiye’nin Enerjisi GTO’da konuşulacak
30 Ekim 2024 Çarşamba - 14:04 Türkiye’nin Enerjisi GTO’da konuşulacak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar; Gaziantep Ticaret Odası (GTO), Gaziantep Büyükşehir Belediyesi (GBB) ve Gaziantep Akaryakıt Bayileri Derneği (GABDER) iş birliğiyle 1 Kasım Cuma günü GTO’da düzenlenecek “Gaziantep Enerji Zirvesi”nde enerji sektörüyle buluşuyor. "Gaziantep’in Enerjisi Türkiye’nin Gücü" sloganıyla düzenlenecek Gaziantep Enerji Zirvesi hakkında konuşan GTO Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Yıldırım, “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız Alparslan Bayraktar, Bakan Yardımcımız Abdullah Tancan ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanımız Mustafa Yılmaz’ın teşrifleriyle gerçekleştireceğimiz Zirve’de enerji sektörüne yön veren kamu ve özel sektör temsilcilerini bir araya getireceğiz. Cuma günü Enerjinin kalbi Gaziantep’te atacak” dedi. Zirve hakkında bilgi de veren Başkan Yıldırım, “Oldukça verimli geçeceğini düşündüğümüz ve sunuculuğunu ünlü Gazeteci Hakan Çelik’in üstleneceği Gaziantep Enerji Zirvesi’nde paralel oturumlarla Akaryakıt Sektörüne Bakış, Lisanssız Güneş Enerjisi Üretimindeki Mevcut Durum, Yenilenebilir Enerji Ekosistemi ile Sanayi Bina Sektörü ve Enerji Verimliliği konularını birbirinden değerli uzmanlar ve konuklar eşliğinde enine boyuna tartışacağız. Saat 10.00’da başlayacak Zirve için tüm sektör temsilcilerini GTO’ya davet ediyoruz” diye konuştu.
Meme kanseri hastalarının umut dolu hikayeleri devam ediyor
30 Ekim 2024 Çarşamba - 13:07 Meme kanseri hastalarının umut dolu hikayeleri devam ediyor SANKO Üniversitesi Hastanesi Onkoloji Merkezi’nde tedavi gören meme kanseri hastaları, 1-31 Ekim Meme Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında düzenlenen programda, umut dolu hikayelerini paylaştı. SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Göktürk Maralcan, “Meme Kanseri Farkındalık Ayı” etkinliğinde yaptığı konuşmada, süreçte görev alan hekimler ve hastaların başladıkları noktadan bugün gelinen noktaya kadar elbirliği ile katedilen yolu değerlendirmek amacıyla bir araya geldiklerini söyledi. Meme kanserinde 10 yıllık sürenin çok önemli olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Maralcan, “Tanı, tedavi ve takibi açısından 10 yıldan sonra hastalığın tekrarlama riski çok düşük. Meme kanserinde üç çeşit tedavi var. Bunlar cerrahi, kemoterapi ve radyoterapidir” dedi. Prof. Dr. Maralcan, “Her hasta üç tedaviyi bir arada alacak demek değil ama genelde üç tedavi uygulanıyor. Ancak, tedavideki en önemli nokta bu üç tedavi uygulanacaksa mutlaka uygulanmalıdır. Tedavi hastalara göre değişir. Hastalarımız ihtiyaç duydukları her zaman bize başvurabilir” ifadelerini kullandı. SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı / Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Yıldırım ise meme kanserinin tanısından, cerrahisine ve tedavisine kadar uzun yolculuğuna dikkat çekti. Prof. Dr. Yıldırım, “Hastalarımızla bir araya gelme amacımız bir farkındalık oluşturup bu sayede hem hastalığın erken tanısını sağlamaya hem de tedaviyle ilgili kaygıları azaltmaya çalışıyoruz. Tedavi bir süreçtir ve yaşam boyu devam eder. Bu bilinçle hastalarımızda bir farkındalık oluşturmaya çalışıyoruz” diye konuştu. Doktorun verdiği güven ve sizde oluşturduğu etki çok önemli SANKO Üniversitesi Hastanesi Onkoloji Merkezi Sorumlu Hemşiresi İbrahim Kelleci’nin yönetiminde düzenlenen toplantıda hastalar öykülerini paylaştı. Özel sektörde yönetici olarak görev yapan R. H. (46) çok kısa bir sürede hızlı bir şekilde hastalığı teşhis edildiği için kendini şanslı hissettiğini belirtti. Tesadüfen eline gelen kitle nedeniyle ertesi gün doktora giden R. H., tetkikler sonucu kanser tanısı konulduktan sonra yaşadıklarını şöyle dile getirdi: “Patoloji sonucunda kitlenin kötü huylu olduğunu öğrenince bir an duruyorsunuz, tam bir şok yaşıyorsunuz, hiç beklemiyorsunuz, konduramıyorsunuz. Çocuklarım, eşim ne olacak diye düşündüm. İlk şoku atlattıktan sonra eşimle en iyi tedavi sürecini nasıl yürütebileceğimizi değerlendirmeye başladık. Çevremden Prof. Dr. Göktürk Maralcan Hocamızın ismini çok duydum. Hocamla tanışınca farkını hissediyorsunuz. Doktorun verdiği güven ve bıraktığı etki çok önemli. Bütün süreçleri bize o kadar güzel anlattık ki, aklımızda hiçbir şüpheye yer kalmadı. Ameliyat ve sonrasında radyoterapi süreçleriyle bugüne geldik şimdi çok şükür iyiyim. İnşallah bir daha karşılaşmam, hastalığı yendim diyorum. Hocama tekrar teşekkür ediyorum.” İki çocuğum var, ayakta durmam lazım Yaklaşık bir yıl önce meme kanseri tanısı konulan SANKO Üniversitesi Hastanesi servis sorumlu hemşirelerinden S. K. (37), tanıdan bir süre önce kitleyi fark ettiğini ancak konduramadığını ifade etti. “Sağlıkçı da olsak doktora gitmeyi sevmiyoruz. Fark etmeme rağmen birkaç gün geçti. Kitlenin büyüdüğünü hissettiğimde bir arkadaşımla paylaştım. Hastanemizde ilgili birime başvurdum. Ultrason çekimi sonrasında Prof. Dr. Göktürk Maralcan hocamla süreci başlattık. Biyopsi sonucum kötü geldi, üçüncü evreydi. Kanser olduğunu duyunca insan çok kötü hissediyor. ‘Buraya kadarmış herhalde ben öleceğim’ diye düşündüm ancak ‘iki çocuğum var, benim ayakta durmam gerek’ dedim. Bu süreçleri aile, yakınlar ve dostlarla birlikte atlatmak lazım. Ardından kemoterapi süreçlerim başladı, saçlarım döküldü, mide bulantıları, yemek yiyememe bir sürü yan etki yaşadım. Dört kür kemoterapi aldıktan sonra ameliyat süreçlerine geçtik. Sonrasında ışın tedavimi aldım ve dört aydır çalışıyorum. Şu anda çok iyiyim. Herhangi bir sıkıntım yok, kontrollerimi yaptırıyorum. Bir yıl akıllı ilaç tedavim devam edecek. Hocalarım Prof. Dr. Mustafa Yıldırım ve Prof. Dr. Göktürk Maralcan’a çok teşekkür ediyorum.” Farkındalıklarınız ve öncelikleriniz değişiyor SANKO Üniversitesi Sosyal Kurumsal Hizmetler Müdürü B. T. (38) ise kendine meme muayenesi sonucu kitleyi tespit ettiğini ve hemen SANKO Üniversitesi Hastanesi’ne başvurduğunu anlattı. Tetkikler sonucu hızlı ilerleyen kötü huylu bir meme kanseri teşhisi konulduğunu kaydeden B. T. “Uzman hekimlerimiz ile teşhis ve tedavi üniteleri sayesinde süreci çok rahat yönetebildik. Bu konuda çok şanslı hissediyorum” diyerek mutluluğunu aktardı. Kemoterapi, ameliyat ve radyoterapi tedavileri sonrası, düzenli kontroller ve akıllı ilaçla tedavinin devam ettiğini, teşhisten bu yana üç buçuk yılı geride bıraktığına işaret eden B. T., sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir çocuğum var ne olacak diye çok üzülmüştüm. Saçlarım döküldü. Pandemi gibi zorlu bir süreç yaşadık. Babamı kaybettim. Çok zor dönemler yaşadım. Ancak dönüp baktığınızda her şey yerli yerini buluyor. Hayat bir şekilde kaldığı yerden devam ediyor. Sadece farkındalıklarınız ve öncelikleriniz değişiyor. Kendime biraz daha önem vermeye ve zaman ayırmaya başladım. Ameliyat süreçleri hepimizin yaşadığı benzer şeyler yani herkese uygulanan tedavi protokolleri. Bana danışan kişilere rehberlik etmeye çalışıyorum. İşim gereği sosyal faaliyetler yaptığımdan ‘erken teşhis hayat kurtarır, meme muayenesine önem verin’ gibi etkinlikler düzenliyoruz. O an fark etmiyoruz bunların ne kadar önemli olduğunu ama yaşadığım süreç bunların önemini gösterdi. Bu süreçte yanımda olan herkese, Prof. Dr. Göktürk Maralcan Hocam ve ekibine, onkoloji merkezi ekibine çok teşekkür ediyorum.” SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Ana Bilim Dalı Başkanı / Onkoloji Merkezi Koordinatörü Prof. Dr. Levent Elbeyli’nin de katıldığı program kapsamında kurulan stantta meme kanserine yönelik bilgilendirme yapılarak, farkındalık oluşturmak amacıyla ziyaretçilere pembe kurdele takıldı.
Unutulmaya yüz tutmuş kalaycılık mesleğini yaşatıyor
30 Ekim 2024 Çarşamba - 11:45 Unutulmaya yüz tutmuş kalaycılık mesleğini yaşatıyor Gaziantep’te yaşayan 74 yaşındaki Cahit Çalı, 62 yıldır unutulmaya yüz tutmuş meslekler arasında yer alan kalaycılık mesleğini yaşatmaya çalışıyor. Gaziantep’te yaşayan, köklü kalay ustalarından 74 yaşındaki Cahit Çalı, tarihi Bakırcılar Çarşısı’ndaki 10 metrekarelik dükkanında 62 yıldır mesleğini icra ediyor. Eski çaydanlıkları, tencereleri, bakır kapları kalaylayarak parlatan Çalı, tarihin en eski mesleklerinden biri olan bakır kalaylama işini ilk günkü tutkusuyla sürdürüyor. Geçmişte en gözde meslekler arasında yer alan kalaycılık, teknolojinin gelişmesiyle birlikte günümüzde unutulmaya yüz tutmuş meslekler arasında yer alıyor. Gaziantep’te kalaycılığı sürdüren esnaf sayısının dörde düşmesiyle birlikte yılların birikimini torununa öğreten Çalı, mesleği öğrenmek isteyen gençlerin olmadığını söyleyerek eleman yetiştiremediğini ifade etti. “Sağlıklı bir yaşam için kalay lazım” Sağlıklı yaşam sürmek için kalaylanmış bakırların kullanılması gerektiğini söyleyen Kalay Ustası Cahit Çalı, “Sağlıklı bir yaşam için kalaylanmış bakırlarda yemek yememiz lazım. Dünyanın en eski madenlerinden olan bakır ellerimizde işlemden geçerek sağlıklı hale geliyor. İnsanların vücudunda demir, kalay, bakır vitamini olmalı” dedi. “Kalaylama ürünlerine talebimiz çok” Ev hanımlarının yanı sıra lokanta ve restoranlarında kalaya talebinin çok olduğunu belirten Çalı, “Biz kalay işlemini yapıyoruz. 5 TL’den başlayıp 200 TL’ye kadar kalaylama işlemi yapıyoruz. Ev hanımlarının yanı sıra lokantalardan da çok talep alıyoruz. Lokantalarda bakır tabaklarda ve ürünlerde yemek yemek vatandaşların en sevdiği şey. O yüzden talebimiz çok oluyor” ifadelerini kullandı. “Meslek ölme aşamasına geldi” Meslekte çırak yetişmediğini söyleyen Çalı, haftalık 5 bin TL vermesine rağmen kimsenin gelmediğini ifade etti. Çalı, “Meslek ölme aşamasın geldi. İşi öğretmek istiyorum ama mesleği öğrenmek isteyen genç yok. Bu pisliğin içine gelmek isteyen kimse olmuyor. Haftalık 5 bin TL’den aylık 20 bin TL maaş veriyorum ama pis diye gelmiyorlar” diye konuştu.
Gaziantep’te havanın soğumasıyla soğan kebabı sezonu açıldı
30 Ekim 2024 Çarşamba - 10:24 Gaziantep’te havanın soğumasıyla soğan kebabı sezonu açıldı Gaziantep’in eşsiz lezzetlerinden arasında yer alan soğan kebabı, havaların iyice soğumaya başlamasıyla büyük ilgi görüyor. Gastronomi alanında köklü bir geçmişe sahip Gaziantep’in önemli lezzetlerinden soğan kebabı, özellikle sonbahar ve kış aylarında "şifa deposu" olarak ilgi görüyor. Besin değerinin yüksek olması nedeniyle vücut direncini artırdığı için tercih edilen soğan kebabı, sonbahar ve kış aylarında tercih edilen yemekler arasında yer alıyor. Gribal enfeksiyonların doğal ilacı olarak bilinen soğan kebabı havaların iyice soğumaya başlamasıyla beraber kentteki kebapçılarda ve evlerde pişirilmeye başlandı. Damak tadına önem verenlerin hem midesine hem de gözüne hitap eden Gaziantep’in birbirinden lezzetli kebap çeşitleri, kentin mutfak kültürünün temelini oluşturuyor. Gaziantep’te sonbaharda ve kışın en çok tercih edilen yemeklerin arasında yer alan soğan kebabı da kentin önemli lezzetleri arasında yer alıyor. Demir şişlere, özel seçilen kuru soğan ile zırhla kıyılmış etin saplanmasıyla hazırlanan, lezzeti için içine ayva veya patates de konulan soğan kebabı, tercihe göre şişte veya tepside pişiriliyor. Şişte malzemelerin kömür ateşinde veya fırında odun ateşinde pişirilmesiyle hazırlanan soğan kebabı lezzetiyle büyük ilgi görüyor. Pişirilmiş acı biber, nar ekşisi, turp, nane, limon ve ayranla servis edilen kebap, soğanın antibiyotik özelliğinden dolayı yiyenler için şifa kaynağı oluyor. İçerisinde bulundurduğu soğanıyla, baharatlarıyla, kuzu etiyle ve nar pekmeziyle adeta şifa deposu olan soğan kebabı gribal enfeksiyonlara karşı bağışıklık da kazandırıyor. Kebap ustası Atilla Etik, Gaziantep mutfağının önemli yemekleri arasında yer alan soğan kebabının, havaların iyice soğumaya başlamasıyla büyük ilgi görmeye başladığını ifade etti. Salgın hastalıklardan korunmanın en önemli yolunun mevsimine uygun doğal besinleri tüketmekle mümkün olacağını söyleyen Etik, sonbaharda, özellikle de kış aylarında her vatandaşın haftada bir veya iki defa soğan kebabı tüketmesi gerektiğini belirtti. "Soğan kebabı sadece kış aylarında olur" Gastronomi şehri Gaziantep’in yemek kültürüyle Türkiye’nin önemli kentlerinin başında geldiğini ve Gaziantep’te her mevsimin bir lezzetinin olduğunu bildiren Etik, “Soğan kebabı mevsim yemeklerimizdendir. Soğan kebabı sadece kış aylarında olur. Gaziantep’in önemli özelliklerinden bir tanesi de her mevsime göre ayrı bir yemek ve kebabı vardır” dedi. "Vücut direncini arttırmak ve bağışıklık sistemini güçlendirmek için doğal besin maddelerini tercih etmek zorundayız" Soğan kebabının doğal antibiyotik özelliği ile bağışıklık sistemini güçlendiren her derde deva olan bir yemek türü olduğunu belirten Etik, “Kış aylarında herkesin en az haftada bir veya iki defa tükettiği vazgeçilmez yemeği soğan kebabıdır. Vücut direncini arttırmak ve bağışıklık sistemini güçlendirmek için doğal besin maddelerini tercih etmek zorundayız. Gribe karşı vücudumuzun direncini arttırmak ve bağışıklık sistemimizi güçlendirmek zorundayız. Bunun için de antibiyotik özelliğe sahip olan soğanı da sofralarımızın vazgeçilmezi haline getirmeliyiz. İçerdiği vitamin ve doğal antibiyotik sayesinde gripten korunmanın en lezzetli yolu olan mini soğanlar, kıyma ile pişirilip, nar ekşisi ile terlemeye bırakılarak servis ediliyor” diye konuştu.
Pamuk City Otel sahibine silahlı saldırıda 2 şahıs tutuklandı
29 Ekim 2024 Salı - 20:01 Pamuk City Otel sahibine silahlı saldırıda 2 şahıs tutuklandı Gaziantep’te Pamuk City Otel sahibi Mehmet Pamuk’a gerçekleştirilen saldırıyla ilgili yakalanan 4 şahıstan 2’si tutuklandı. Gaziantep’in Şahinbey ilçesi Karatarla Mahallesi’ndeki Pamuk City Otel sahibi ve Zafer Partisi kurucu il başkanı Mehmet Pamuk, otel önünde, kimliği belirsiz şahısların silahlı saldırısına uğradı. Olayda Mehmet Pamuk ayağından yaralanırken saldırganlar kaçtı. Gaziantep İl Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri yaptıkları çalışma sonucu, olayı gerçekleştiren 2 şüpheli ile azmettirici olan bar sahibi ve işletmeci olmak üzere toplam 4 şüpheliyi yakaladı. Adli mercilere sevk edilen şüphelilerden 2’si tutuklanırken 2’si hakkında ise adli kontrol kararı verildi. Saldırıda hakaret iddiası Öte yandan saldırgan şahsın ifadesinde Mehmet Pamuk ile yaşadıkları bir tartışma sonrası kendisine hareket ve küfür edildiği için olayı gerçekleştirdiğini söylediği belirtildi. Gaziantep Valiliğinden olayla ilgili yapılan açıklamada da, "Pamuk City Otel sahibi Mehmet Pamuk‘un otel önünde beklediği esnada silahlı saldırıya uğraması olayı ile ilgili olarak Emniyet Müdürlüğümüz Cinayet Büro ekipleri tarafından yapılan çalışmalar neticesinde şüpheli 2 şahıs tespit edilmiş, tabanca ile ateş eden şüphelinin daha önce Pamuk City Otelin yanında bulunan bir barda çalıştığı ve yakın zamanda işten ayrıldığı bilgisine ulaşılmıştır. Olayı gerçekleştiren 2 şüpheli ile olayın azmettiricisi olan bar sahibi ve işletmecisi olmak üzere toplam 4 şüpheli gözaltına alınmış, 29 Ekim günü adli makamlara çıkarılacaktır” ifadelerini kullanılmıştı.