Yerel Haberler
Eskişehir
Hamamyolu çarşısının 1940-1980 yılları 25 Kasım 2024 Pazartesi - 11:35:26 Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Mimarlık Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ayşen Çelen Öztürk yürütücülüğünde hazırlanan, TÜBİTAK 1001 “Anımsama Kutusu Deneyimi Tasarımı” projesi kapsamında, Hamamyolu Çarşısı 1940-80 yılları Sanal Gerçeklik modeli uygulaması, o dönemlerde Hamamyolu Çarşısı’nı bilen 65 yaş üstü bireylerin deneyimine sunuldu. Büyükşehir Belediyesi Porsuk Konukevi’nde, yapılan uygulamada, sanal gerçeklik gözlüğü ile modellenen alanda yürüyen katılımcılar, o dönemde var olan; Akar Deresi ve kıyısındaki iki katlı evleri, ahşap köprüleri, çarşamba-cumartesi günleri kurulan pazaryerini, eski dükkanları, faytonları ve o dönemde yaşayan kişilerin alandaki anılarının ses kayıtlarını dinleyerek, o dönemin kıyafetleri ile yürüyen insanlarla birlikte Hamamyolu turu yaptılar. Bu heyecanlı sanal gerçeklik deneyimi öncesi ve sonrası, 65 yaş üstü katılımcıların, Hamamyolu çarşısının geçmiş yıllara ait bellek ögeleri ve anıları ile sohbet havasında analiz edilerek sanal gerçeklik deneyiminin anımsamaya etkisi araştırıldı. Sanal gerçeklik deneyimi sonrası, 65 yaş üstü bireylerin canlanan anıları ile yaşadığı dönemin görsel verilerine yaptığı kritikler doğrultusunda, sanal gerçeklik (VR) uygulaması geliştirilerek revize edilecek. “Hamamyolu Çarşısı Geçmiş Dönem Sanal Gerçeklik Deneyimi”nin son hali, Mayıs-Haziran 2025’de Atilla Özer Karikatürlü Ev’de 18 yaş üstü tüm kentlilerin deneyimine sunulacak, daha sonra Kentsel Belleği Müzesi’nde herkesin izlenimine sunulacak. Hamamyolu Çarşısı’nın geçmiş belleğinin dijitalleşmesi Proje, bireylerin geçmişte yaşadığı kentsel mekânların, hızla değişen kentleşme süreçlerinde kaybolması nedeniyle, toplumsal ve bireysel belleğin yok olması probleminden yola çıkarak hazırlandı. 1940-1980 yılları arasında Hamamyolu çarşısının dijital ortamda modellenmesiyle, kentsel bellek aktarımında yeni teknolojilerin rolü vurgulanıyor. ESOGÜ’nin koordinatörlüğünde, Eskişehir Teknik Üniversitesi, Harran Üniversitesi, Yeditepe Üniversitesi, Tepebaşı Belediyesi, Pencuse Dijital ve Alzheimer Derneği Eskişehir Şubesi gibi paydaşlarla yürütülen 30 aylık proje ile “Kentsel Anımsama Kutusu (UrbanMemoryBox)” modeli ile Kentsel Belleğin Dijital Arşivi’nin oluşturularak sürdürülebilirliğinin sağlanması amaçlanıyor. Demans hastalarında anımsama terapisi deneyimi Geliştirilen Sanal Gerçeklik Geçmiş Kent Simülasyonu, Alzheimer Derneği’nin katkılarıyla demans teşhisinin ilk süreçlerinde olan hastalara da uygulanarak, geçmiş kentsel mekân görselleri ile hazırlanan kent simülasyonunun, anıları tetiklemeye ve hatırlamaya katkısının, akademik ortamlarda paylaşılması planlandı.
25 Kasım 2024 Pazartesi - 10:51 Vali Aksoy öğretmenlerle bir araya geldi Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy, 24 Kasım Öğretmenler Günü Dolayısıyla İl Milli Eğitim Müdürü ve beraberindeki öğretmenlerle bir araya geldi. Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy, 24 Kasım Öğretmenler Günü Dolayısıyla İl Milli Eğitim Müdürü Sinan Aydın ve beraberindeki öğretmenleri makamında kabul etti. Ziyaret esnasında duygularını dile getiren Vali Hüseyin Aksoy, eğitim camiasının bu özel gününü tekrar kutlayarak öğretmenlerin toplumdaki önemli rolüne dikkat çekti. "Öğretmenlerimizin bu özverili çalışmaları, ülkemizin geleceğini şekillendirmekte" Öğretmenlerin gelecek nesle rehberlik ettiğine ve bunun çok önemli olduğuna değinen Vali Aksoy, "Öğretmenlerimiz, çocuklarımızın ve gençlerimizin hayatlarına dokunan, onları geleceğe hazırlayan en değerli rehberlerdir. Öğretmenler Günü vesilesiyle, tüm öğretmenlerimize minnettarlığımı sunuyorum. Sizlerin özverili çalışmaları sayesinde ülkemiz daha aydınlık bir geleceğe yürümektedir. Eğitim, bir toplumun kalkınmasında en önemli unsurlardan biridir. Öğretmenlerimiz, bilgi ve deneyimleriyle öğrencilerimize rehberlik ederken, onları hayata hazırlamakta ve topluma faydalı bireyler olarak yetiştirmektedir. Öğretmenlerimizin bu özverili çalışmaları, ülkemizin geleceğini şekillendirmekte ve genç nesillerin başarısına katkı sağlamaktadır. Öğretmenlik mesleği, sadece bilgi aktarmakla kalmaz, aynı zamanda öğrencilerimizin karakter gelişimine katkıda bulunur. Sizler, çocuklarımızın hayatında birer rol model olarak, onların topluma uyum sağlamalarına ve başarılı bireyler olmalarına yardımcı oluyorsunuz. Bu nedenle, öğretmenlerimizin özverili çalışmalarını takdir ediyor ve onlara olan minnettarlığımızı ifade etmek istiyorum. Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi; "Gelecek gençlerin, gençler ise öğretmenlerin eseridir." Bu vesileyle, Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve ebediyete irtihal eden tüm öğretmenlerimizi saygı ve rahmetle anıyor, onun izinde yürüyen tüm öğretmenlerimize teşekkürlerimi sunuyorum. Hayatta olan öğretmenlerimize sağlık ve esenlikler diliyor, görevde olan öğretmenlerimize de başarılar diliyorum" dedi. İl Milli Eğitim Müdürü Sinan Aydın da ziyareti kabulden dolayı öğretmenler adına Vali Aksoy’a teşekkür ederek eğitimde kaydedilen başarılar ve yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi.
25 Kasım 2024 Pazartesi - 10:41 Kimliği belirsiz şahıs 10 aracın sileceklerini kırdı, vatandaşlar başlarına gelen olayı gazetecilerden öğrendi Eskişehir’de kimliği belirsiz bir şahıs, gece 10 aracın sileceklerini kırdı. Başlarına gelen talihsiz olayı İHA muhabirlerinden öğrenen mahalle sakinleri duruma isyan etti. Olay, dün gece saat 01.51’de Ömerağa Mahallesi Yardım Sokak’ta meydana geldi. İddiaya göre, kimliği bilinmeyen bir şahıs aynı sokaktaki 10 aracın cam sileceklerini tek tek kırdı. Durumdan habersiz olan araç sahipleri, başlarına gelen talihsiz olayı konuyla ilgili haber çalışması yapmak üzere kendilerine ulaşan İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirlerinden öğrendi. Evlerinden çıkarak araçlarında oluşan hasarı inceleyen araç sahipleri, başlarına gelen duruma anlam veremedi. Bölge sakinleri, daha önce benzer bir durum yaşamadıklarını ancak aynı şahsın araçlarına tekrar zarar vermesinden endişelendiklerini belirtti. Şahsın araçların cam sileceklerini kırdığı anlar ise saniye saniye güvenlik kamerasına yansıdı. "Yaşanandan benim haberim yok, siz nereden duydunuz onu da bilmiyorum" Başına gelen talihsiz olayı aracının camına yapıştırdığı telefon numarası üzerinden kendisine ulaşan İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirlerinden öğrenen Mehmet Horus, "Valla haberim yok. Az önce uyuyordum, siz aradınız. Geldim, şok oldum. Siz aramasanız benim bilgim yoktu yani. Bu arada size de teşekkür ederim. Siz nereden duydunuz, onu da bilmiyorum. Yani bir insan bunu niye, niçin yapar anlamadım. Ne zevk alır? İlk defa başımıza geliyor. Maddi hasarımız var, sileceğin biri gitmiş. Buna şükür diyeceğiz artık, yapacak bir şey yok. Artık Allah ıslah etsin, ne diyeyim. Psikolojisi değişik bir durumda herhalde" dedi. "Gece gelip 10 aracın sileceklerini baştan başa kırmışlar, zarar vermişler" Aracının silecekleri kırılan Mustafa Şafak ise, "Gece gelip 10 aracın sileceklerini baştan başa kırmışlar, zarar vermişler, benimkini de kırmışlar. Kim olduğunu bilemiyoruz. Düşmanımız ya da kavga ettiğimiz bir kimse yok, keyfi kırmışlar. Benim sileceğimi kökten koparmışlar, bazılarının sadece ucunu kırıp geçmişler. Bu hem günah hem de çok ayıp. Böyle şeyler uygun değil" şeklinde konuştu.
Edebiyat Fakültesi’nde ’Eskişehir Efsaneleri’ konuşuldu
06 Kasım 2024 Çarşamba - 16:59 Edebiyat Fakültesi’nde ’Eskişehir Efsaneleri’ konuşuldu Eskişehir’de düzenlenen ’Eskişehir Efsaneleri’ semineri, Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Prof. Dr. Taciser Tüfekçi Sivas Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Efsanelerin ne olduğuna, Eskişehir’deki efsaneler hakkında herhangi bir makalenin yayımlanmadığına ve bu sebeple de araştırmalar yürüttüğüne değinen Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Edebiyat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zülfükar Bayraktar, "Efsaneler olağanüstü, elle tutulamayan, gözle görülemeyen ya da birtakım tabiat oluşumlarının hikayesini anlatan olağanüstü vakalar, olaylar gibi ifadelerdir. Mitoloji ile efsane kavramı birbirine çok karıştırılır. Mitoloji ile efsane arasındaki en temel ayrım, ikisinin temelinde de evreninin oluşumuyla ilgili ifadeler yer almasıdır. Mitoloji eski dünya, efsane ise günümüzdeki dünya noktasında bize önemli bilgiler sunar. Efsaneler mitlerin modernleşmiş şekilleri olarak ifade edildiği için temelde kutsal ögeler taşımaktadırlar" dedi. “Efsaneler inanç yönü ağır basan anlatmalardır” Prof. Dr. Bayraktar, sözlerinin devamında, "Efsaneler inanç yönü ağır basan anlatmalardır ve anlatılan şeylerin gerçekten yaşandığına inanılır. Efsaneleri 6 ana başlık altında tasrif ettik. Dijital kültür yani internet, sosyal medya ve bu platformlardaki efsaneleri tek tek derledik. Yazılı kaynaklardan Eskişehir’le ilgili bütün efsaneleri toparladık son olarak da belirli yerlerde derleme çalışmaları yaptık. Yunus Emre ile ilgili çok fazla efsane tespitinde bulunduk, Seyyid Battal Gazi ve Kesik Başlar efsanesi de Eskişehir ve çevresinde en fazla anlatılan efsaneler olarak karşımıza çıktı. Yer adları ile ilgili; Kanlıkavak Parkı Efsanesi, Sivrihisar Kalesi, Beş Bacalı Kilim efsanesi, Odunpazarı Evleri ile ilgili inanışlar da yine söz konusu" ifadelerini kullandı. Konuşmanın ından Türk Halk Anabilim Dalı öğrencisi Hazal Aslan, araştırma hakkında katılımcılara bilgiler verdi. Seminer soru-cevap bölümünün ardından sona erdi. Edebiyat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zülfükar Bayraktar’ın konuşmacı olduğu seminere, Edebiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Fuat Güllüpınar, öğretim üyeleri ve öğrenciler katılım gösterdi.
İl Millî Eğitim Müdürlüğü ile TEİ arasında iş birliği protokolü imzalandı
06 Kasım 2024 Çarşamba - 16:58 İl Millî Eğitim Müdürlüğü ile TEİ arasında iş birliği protokolü imzalandı Eskişehir’de havacılık endüstrisinin üretim ve bakım hizmetlerinin ihtiyaç duyduğu, yeni teknolojileri bilen ve uygulayabilen teknik insan gücünü yetiştirmeyi amacıyla hazırlanan protokol Vali Hüseyin Aksoy katılımıyla İl Millî Eğitim Müdürlüğü ile TEİ arasında imzalandı. Eskişehir İl Millî Eğitim Müdürlüğü ile TEİ arasında hazırlanan İkili Mesleki Eğitim İş Birliği Protokolü’nün imza töreni saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Programda İl Millî Eğitim Müdürlüğü ve TEİ görevlileri tarafından proje hakkında bilgilendirme sunumları yaptı. Protokol, İl Millî Eğitim Müdürlüğüne bağlı mesleki eğitim merkezi programlarının uygulandığı okul ile TEİ arasında yapılan iş birliği çerçevesinde, havacılık endüstrisinin üretim ve bakım hizmetlerinin ihtiyaç duyduğu, yeni teknolojileri bilen ve uygulayabilen teknik insan gücünü yetiştirmeyi amacıyla imzalandı. “Öğrencilerimizin en iyi şekilde yetişmelerine fırsat sağlıyoruz” Etkinlikte konuşan Vali Aksoy, "Bu protokol, mesleki eğitimde sanayi ile iş birliği yaparak öğrencilere iş deneyimi kazandırmak ve onları havacılık endüstrisine uygun teknik insan gücü olarak yetiştirmek adına büyük bir adımdır. Bu tür iş birlikleri, hem sanayimizin hem de eğitim sistemimizin gelişimine önemli katkılar sağlayacaktır. Mesleki eğitimi önemsiyoruz ve daha iyi bir noktaya gelebilmesi için çalışmalar yürütüyoruz. Eskişehir’de Sanayi Odamız ile iş birliği içerisinde ihtiyaç bulunan alanlar desteklenmektedir. Geçtiğimiz yıl düzenlediğimiz mesleki eğitim çalıştayında tüm paydaşlarla bir araya gelerek yapılması gerekenleri belirledik. Hedefimiz, gençlerimizin meslek liselerini tercih etmelerini sağlamak ve mezun olduktan sonra hemen iş bulabilecekleri alanlara yönlendirmektir. Savunma Sanayi Başkanlığı ve diğer sanayi kuruluşlarımız ile iş birliği içinde öğrencilerimizin en iyi şekilde yetişmelerine fırsat sağlıyoruz. Bu bakımdan ben protokolün eğitim camiamıza TEİ’ye ve Eskişehir’e hayırlı olmasını diliyorum" dedi. Konuşmalardan sonra Hüseyin Aksoy, İl Millî Eğitim Müdürü Sinan Aydın ve TEİ Genel Müdürü Prof. Dr. Mahmut Faruk Akşit hazırlanan protokolü imzaladı. Protokol kapsamında 2024-2025 eğitim öğretim yılından itibaren firma temsilcileri, okul yöneticileri ve alan öğretmenlerinin katılımıyla oluşturulan komisyon tarafından 9. sınıfa devam eden öğrenciler arasından 15 öğrenci seçilecek. Anadolu Meslek Programındaki öğrenciler için ortaokul başarı puanı, Anadolu Teknik Programındaki öğrenciler için Liselere Giriş Sınavında aldıkları puanlar esas alınacak. Alan/dal eğitimini başarıyla tamamlayan öğrencilerin firmada istihdamlarına imkânlar dâhilinde öncelik sağlanacağı öğrenildi.
Eskişehir’in Ocak-Ekim ihracatı 3 milyar doları aştı
06 Kasım 2024 Çarşamba - 15:13 Eskişehir’in Ocak-Ekim ihracatı 3 milyar doları aştı Eskişehir’in 2024 yılı Ocak-Ekim dönemi ihracatı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 14,78 artarak 3,7 milyar dolara ulaştı. Sadece ekim ayında Eskişehir’den yapılan ihracat ise 421 milyon dolar olarak gerçekleşti. Ülke genelinde Ocak-Ekim dönemi ihracatı yüzde 3,2 oranında artarak 216,4 milyar dolar oldu. İhracat, geçtiğimiz yıl yakaladığı ivmeyi bu yılın ilk 10 ayında da sürdürmüş ve en yüksek aylık ihracat değerine ulaşmış oldu. İhracatta finansmana erişim kolaylaştırılmalı İhracatta yaşanan başarının devamı için finansman destek beklediklerini belirten Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş, “Küresel ekonomide, emtia ve enerji fiyatlarında yaşanan olumsuzluklara rağmen Türkiye ihracatı büyümeye devam etmekte. Ekonominin tüm aktörlerinin bu zorlu dönemde sorumluluk alması oldukça önemli. Özellikle finans sektörünün elini taşın altına sokması, kaynakların mutlaka imalat sektörüne yönlendirilmesi gerekmekte. Bankaların daha çok sorumluluk almalarını, özellikle Eximbank kredilerinde genişleme ve cazip şartlar sağlanmasını bekliyoruz” açıklamasında bulundu. Ekonomik istikrar için dış ticaret açığı kapanmalı Açıklanan ihracat rakamlarıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Başkan Kesikbaş, "İhracat konusunda özellikle sanayicilerimizin gayretleriyle önemli rakamlara ulaşıyor ve rekorlar kırmaya devam ediyoruz. Bununla birlikte, dış ticaret açığında yaşanan düşüşü de makroekonomik istikrar ve ekonomik büyümeye olan pozitif katkısı açısından değerli buluyoruz. Küresel ekonomideki durgunluğa rağmen dış ticaret açığında yakalanan düşüş ivmesinin önümüzdeki süreçte Avrupa ve ABD’deki faiz indirimleriyle birlikte hızlanarak devam etmesini beklemekteyiz” dedi.
Vali Aksoy, "Suç oranlarında azalma ve aydınlatma konusundaki kararlı tutumumuz devam edecektir"
06 Kasım 2024 Çarşamba - 13:14 Vali Aksoy, "Suç oranlarında azalma ve aydınlatma konusundaki kararlı tutumumuz devam edecektir" Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy, geçtiğimiz ay İçişleri Bakanımız Türkiye’nin Huzuru Programı kapsamı içerisinde Eskişehir’e gelerek güvenlik ve değerlendirme toplantısı yaptığını hatırlatarak, "İçişleri Bakanımız Eskişehir’de suç oranlarında azalma ve aydınlatma oranlarında da artış olduğunu ifade etti. Bu kararlı tutumumuz bundan sonra da aynı şekilde devam edecektir" dedi. Ekim ayı Eskişehir Güvenlik Bilgilendirme Toplantısı, Vali Hüseyin Aksoy tarafından, Eskişehir İl Emniyet Müdürü Tolga Yılmaz ve Eskişehir İl Jandarma Komutanı Erhan Demir’in katılımı ile gerçekleşti. Eskişehir Valiliği sosyal medya hesabından canlı yayınlanan toplantıda Aksoy Ekim ayında polis ve jandarma ekiplerince gerçekleştirilen çalışmalar ile sonuçları hakkında bilgi paylaştı. "Bu kararlı tutumumuz bundan sonra da aynı şekilde devam edecektir" Eskişehir’deki asayiş olayları ile ilgili bilgileri açıklayan Vali Aksoy, “Eskişehir Güvenli Şehir” sloganıyla yaptıkları çalışmaları paylaşmak istediklerini anlattı. Aksoy, "Eskişehir’in huzuru için, Türkiye’nin huzuru için, güvenlik birimlerimizce gerekli çalışmalar yapılmaktadır. Ekim ayı itibariyle baktığımızda asayiş, kaçakçılık, terör, siber, göçmen kaçakçılığı ve trafikle ilgili çeşitli bilgileri sizlerle paylaşmış olacağız. Hepinizin bildiği üzere geçtiğimiz ay İçişleri Bakanımız Türkiye’nin Huzuru Programı kapsamı içerisinde Eskişehir’e gelerek Eskişehir’le ilgili güvenlik ve değerlendirme toplantısı yaptı. Bakanımız Eskişehir’le ilgili değerlendirmede özet olarak Eskişehir’de suç oranlarında azalma ve aydınlatma oranlarında da artış olduğunu ifade etti. Bu kararlı tutumumuz bundan sonra da aynı şekilde devam edecektir" diye belirtti. Asayiş olayları Vali Hüseyin Aksoy’un paylaştığı verilere göre; Ekim ayında Eskişehir’de 3 bin 467 asayiş olayı gerçekleşirken, bu olaylarla alakalı 2 bin 852 şüpheliden 2 bin 318’i yakalandı. 173’ünün hakkında hapis cezası bulunan toplam 486 aranan şahıs ise yine ekiplerce yakalandı. Çalışmalarda 31 ruhsatsız, 7 kurusıkı ve 12’si av tüfeği olmak üzere toplam 50 silah ele geçirildi. Ekim ayında yapılan şok uygulamalarında 38 bin 804 şahıs sorgulanırken, 43 kişinin aranması olduğu belirlendi. Yol uygulamalarında ise 51 bin 52 araç ve 69 bin 587 şahıs sorgulanırken, 76 şahıs yakalandı. Kaçakçılık ve organize suçlarla mücadele ile ilgili 52 operasyon yapılırken, yakalanan 89 şahıstan 6’sı tutuklandı. Uyuşturucu ve kaçakçılık İl genelinde 127 uyuşturucu operasyonu yapılırken, konuyla alakalı işlem yapılan 167 şahıstan 25’i tutuklandı. Uyuşturucu operasyonlarında; 1 kilo 357 gram esrar, 1 kilo 288 gram metanfetamin, 4 bin 946 adet ecstacy, 2 bin 853 sentetik hap, 982,29 gram bonzai, 12 adet hassas terazi, 1 av tüfeği ve 1 kök kenevir ele geçirildi. Ekiplerce yapılan kaçakçılık operasyonlarında ise; 143 bin 600 adet sigara malzemesi, 41 litre kaçak içki, 197 adet sikke, 10 adet cep telefonu, 106 bin adet sarılmış sigara, 6 bin 385 adet cinsel hap, 57 adet takviye hap, 7 adet alkol kiti ve aroma, 80 bin 900 makaron, bin 668 paket sigara, 47 adet bandrol, 5 adet dedektör, bin 274 adet emtia, 24 adet, tarihi eser, ve 1 adet pointer ele geçirildi. Düzensiz göçmen denetimleri Göçmen kaçakçılığı ile ilgili Eskişehir’de 20 olay meydan gelirken 2 organizatör ile 21 Afganistan, 24 Suriye, 16 Irak ve 1 İran uyruklu olmak üzere toplam 62 göçmen yakalandı. Trafik denetimleri Trafik ekiplerince ise, 122 bin 867 araç denetlenirken, 53 bin 290 araca işlem yapıldı. Denetimlerde bin 239 araç trafikten men edildi. Ayrıca 536 adet trafik kazası meydana gelirken bunlardan 2’si ölümlü kaza olduğu aktarıldı.
CHP lideri Özel: "Kırmızı çizgimiz toplumsal mutabakat olmalı"
06 Kasım 2024 Çarşamba - 12:57 CHP lideri Özel: "Kırmızı çizgimiz toplumsal mutabakat olmalı" CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Bizim Cumhuriyet Halk Partisi olarak temel yaklaşımımız şudur ki hiçbir Kürt, ’Ben ikinci sınıf vatandaş hissetmiyorum’ diyene kadar bu sorun demokratik yollarla çözülmelidir ama bu çözüm aranırken olmazsa olmaz kırmızı çizgimiz, toplumsal mutabakat olmalı" dedi. CHP Eskişehir İl Başkanlığı tarafından ‘Bilim ve Demokrasi Işığında Yükseköğretimi Yeniden Düşünmek’ başlıklı Yükseköğretim Buluşması programı düzenlendi. Programa CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partililer, akademisyenler ve üniversite öğrencileri katıldı. “Olağanüstü durumla karşı karşıyayız ve bu durumda olağan davranışlar sergilemek mümkün değil” Programda, kayyum atamaları hakkında konuşan CHP Lideri Özel, “Geçtiğimiz hafta Esenyurt’ta, Türkiye’nin en büyük ilçesinde, Cumhuriyet Halk Partili bir belediye başkanına kayyum atandı ve gündem bir anda tamamen buraya odaklandı. Biz de hafta sonu kampımızı iptal ederek bütçe görüşmeleri öncesinde partimizi kampa alıyoruz. Hem bütçeyi hem partimizin genel siyasetiyle meclis grubunun uyumunu konuştuğumuz, tartıştığımız ve nasıl bir bütçe dönemi geçireceğimizi, halkın bütçesini nasıl savunacağımızı ele aldığımız bir kamp yapıyoruz. Onu da iptal ederek İstanbul’a koştuk hep beraber. Merkez Yönetim Kurulu’nun başkanı olmak üzere meclis kurulumuzu, parti meclisimizi, yani partinin kurultay dışındaki bütün yetkili organlarına İstanbul’da topladık. Sonunda bir sonuç tespit ettik. Biz olağanüstü durumla karşı karşıyayız ve bu durumda olağan davranışlar sergilemek mümkün değil. Ben de bütün programlarımı iptal ettim ve yeni gelişmelere göre programları revize etmeye başladık” dedi. “YÖK’ü kaldırıp üniversiteleri özgürleştireceğiz" KYK yurtlarının yetersiz olduğunu ve öğrenciler açıkta kaldığını iddia eden Özgür Özel, “Türkiye’de KYK yurtları öğrencilerin sadece yüzde 13’ünü barındırabiliyor. Bu rakamın daha iyi olduğu Anadolu şehirleri var. En felaket durum İstanbul’da. Sadece yüzde 2,6. Yani üniversiteyi açıyorsun, öğrenciyi alıyorsun. Okula kaydını yaptırıyor, başını sokacak yer arıyor. 100 öğrenciden 97 buçuğuna İstanbul’da, ’Başının çaresine bak kardeşim’ diyor. Ya da Türkiye’de 100 öğrenciden 87’sine, ’Git nerede kalırsan kal’ diyor. Devlet olarak böyle yapıyorsun. Tabii buna koca bir ’Niye’ diye bakmak lazım. Örneğin finans modelleri tartışılır. İhtiyaç var mı, tartışılır. Bu ülkede boğaza köprü yapmaya paraları var, imkanları var. Finans bir şekilde bulduruyorlar, hepimizi borçlandırıyorlar. Yıllarca ödüyorlar falan. O tartışmaları ve eleştirileri hepsini bir kenara bırakarak tünele para var, köprüye para var, TOKİ’nin lüks konutlar yapmasına para var. Her şeye para var ama öğrenci yurduna para yok. TOKİ’ye bir talimatla bütün şehirlerde ihtiyaç kadar öğrenci yurdu yaptırmak o çok övünülen projelerin herhangi bir tanesine bulunacak kaynak da çözülebilecek bir iş. Bu ülkede kimse öğrenci yurduna kaynak aktarılmasına itiraz etmez ama yapmıyorlar. Niye? Son derece politik, son derece siyasi, son derece kötü niyetli. Çünkü başını sokamayan birinin karşısına bir cemaatin, bir tarikatın temsilcilerinin geçmesine, ’Hay hay, buyurun bizim yerimiz var’ demesine ve orada barınma sorunu çözülürken bir başka ilişkilenme biçimiyle o öğrencilerin kendi dünya görüşlerine göre kanalize edilmesini, onların kendilerine borçlandırılmasını ve ileride onların kendilerince belli noktalara taşınmasını planlayan ve bunu geçmişte başarmış olan FETÖ örgütü tek değil. Fethullahçı örgüt döndü kurşun sıktı, terör örgütü oldu, öyledir. En sert mücadeleye devam edilmeliydi ama henüz kuruşun sıkmamış olanlar veya kurşunu fiziki olarak sıkmak yerine başka türlü anayasal düzeni hedef alanlar, Cumhuriyeti hedef alanlar, kurucu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e husumet duyanların çeşitli kurumları ele geçirmekte olduğunu, onu da yine öğrenci yurtlarından başlayarak yaptıklarının altını kalın çizgilerle çizmek isterim. Biz ne yapacağız? Biz YÖK’ü kaldırıp, bu üniversitelerin sırtında bir yük olmaktan çıkarıp, üniversiteleri özgürleştireceğiz. Üniversitelerin hem bilimsel hem yönetsel özerkliğini sağlayacağız ve anayasal güvence altına alacağız” diye konuştu. “Ahmet Türk’e kayyum atayacak kadar ileri gidebiliyorlar” Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk’ün görevden alınarak yerine kayyum atanmasına da değinin CHP Genel Başkanı Özgür Özel, şu ifadeleri kullandı: “Ben 2011’de CHP’nin Cezaevi Komisyonu Üyesi olarak aynı ziyarette hem Cumhuriyet Halk Partisi’nden Mustafa Balbay’dan haber alıp hem Milliyetçi Hareket Partisi’nden seçilmiş milletvekilini hem de o günkü HDP bugünkü DEM çizgisinden seçilmiş 4 milletvekilini aynı Silivri Cezaevi’nde ziyaret ediyorum. Aynı rapor yazılıyor, aynı gazetelerde haberleştiriliyor. O milletvekillerinin FETÖ’cülerin kumpasıyla içeride tutulduğunu ve bizim haklı, o gün tuttuğu pozisyon itibariyle Tayyip Bey’in haksız olduğunu söyledik. O günlerin kudretli savcısı Zekeriya Öz, ülkeyi nasıl terk etti kimse bilmiyor ama bir fare gibi kaçtı. Şimdi başka savcılar var. Yeni kumpaslar kuruyorlar ve tek hedefleri var, bir pazarlık. Ama Esenyurt’taki CHP’li belediye başkanına, Mardin’deki Ahmet Türk’e kayyum atayacak kadar ileri gidebiliyorlar. Biz samimi bir yerden bakıyoruz, diyoruz, ’Bir sorun konuşulacaksa gelin mecliste konuşulsun.’ Masanın etrafında tüm siyasi partiler yerlerini almalıdır. Açık ve şeffaf olunmalıdır, toplumsal mutabakat sağlanmalıdır. Bizim Cumhuriyet Halk Partisi olarak, temel yaklaşımımız şudur ki hiçbir Kürt, ’Ben ikinci sınıf vatandaş hissetmiyorum’ diyene kadar bu sorun demokratik yollarla çözülmelidir ama bu çözüm aranırken olmazsa olmaz kırmızı çizgimiz, toplumsal mutabakat olmalı.”
TÜKDES’den "Gıda güvenliği milli bir meseledir" açıklaması
06 Kasım 2024 Çarşamba - 12:49 TÜKDES’den "Gıda güvenliği milli bir meseledir" açıklaması Tüketiciyi Destekleme Derneği (TÜKDES) Genel Merkez Çözüm Merkezi Üyesi Ayşe Keskin, gıda güvenliğini milli bir mesele olduğunu anlatarak, “Sağlıklı gıda üretilebilmesi ve sunulması için tüm şartlar sağlanmalı, gerekli denetimler aksatmadan sürdürülmelidir” diye belirtti. Keskin, gıda hijyeni uygulamalarını değerlendirdi. “Sağlıklı hayatın ilk basamağı gıda hijyenidir" diyen Keskin, “Gıda hijyenine uygun, doğru yöntem ve tekniklerle üretilen gıdalar bize sağlık, güç, enerji olarak dönerken; tam tersine hijyen şartlarını taşımayan besinler sağlığımızı tehdit edip hastalık olarak geri dönmektedir. Gıdalar insan sağlığını direkt etkileyen etmenler arasındadır. Ne bir giysiye ve ayakkabıya, ne de bir aksesuara benzerler, rahatsız olduğumuz zaman çıkarıp atabileceğimiz cinsten! Ağzımızdan giren her besin, sindirim sistemi yoluyla, hücrelerimize gitmekte, bizim adeta yakıtımız haline gelip, organlarımız tarafından kullanılmaktadır. Tüm bu sebeplerle gıda güvenliğini milli bir mesele olarak değerlendireli; sağlıklı gıda üretilebilmesi için tüm şartlar sağlanmalı, gerekli denetimler aksatmadan yerine getirilmelidir” ifadelerini kullandı. Tarla ve çiftlikten, çatala gelinceye kadar gıda işletmecilerinin sorumluluklarını anlatan Ayşe Keskin, şunları kaydetti: “Bu şartları sağlamayan, hileli yollara başvuran İşletmeler insan hayatını tehdit ettikleri için ağır ve caydırıcı cezalara tabi tutulmalıdır. Biz tüketiciler, gücümüzün her zaman farkında olmalı, dikkatli davranmalı ve Evrensel Tüketici Haklarından ’Sağlık ve Güvenliğinin Korunması Hakkı’nı yerine getirmek için; gıda güvenilirliğiyle ilgili her türlü ihbar ve şikayette bulunabileceğimiz Alo 174 Gıda Hattı’nı aramaktan veya 0501 174 0174 whatsapp ihbar şikâyetçi olmaktan çekinmemeliyiz.”
Özgür Özel: "Türkiye’de yaşanan bütün meseleler demokrasi sorunudur"
06 Kasım 2024 Çarşamba - 12:32 Özgür Özel: "Türkiye’de yaşanan bütün meseleler demokrasi sorunudur" Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, "Türkiye’de yaşanan bütün meseleler demokrasi sorunudur" dedi. Eskişehir’de düzenlenen ‘Yükseköğretim Buluşmasına’ katılan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, gündeme dair konulara da değindi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi hedef alan Özel, “Dün Bahçeli’nin açıklamaları ile birlikte bir gerçek ortaya çıktı. Bir anda gündeme bir bomba düşüyor. İlk önce ‘Gel anayasa değiştirelim dediler’, o kapıyı kapattık. Sonra ’İsrail Türkiye’ye saldıracak’ dediler. Kapalı oturuma çağırdık. Anlatın dedik, anlatamadılar. O gündemden Türkiye’yi bir şekilde kurtardık. Yoksa her akşam İsrail ile Türkiye’nin firkateyni sayılarını, F-35 ile F-16’ları karşılaştırmaya meyil etmiş bir medya düzeni vardı. ‘Kürt sorunu yoktur, ama Türkiye’nin terör sorunu vardır. Onu bitirmek içinde birisi gelmelidir. Kürsüye çıkmalıdır. Bir konuşma yapmalıdır. Bütün sorunlar bitmelidir’ diyen bir anlayış dün ağzındaki baklayı çıkardı. Ne dedi? ‘Abdullah Öcalan gelse konuşsa, umut hakkından yararlansa, yani serbest kalsa. Bir yandan da anayasa değişse, Recep Tayyip Erdoğan yeniden bu ülkenin cumhurbaşkanı olsa, ondan başka bir seçenek yoktur’ dedi. Recep Tayyip Erdoğan’ı iktidarda tutabilmek için Devlet Bahçeli, Abdullah Öcalan’ı serbest bırakmayı bile göze alabilirmiş. Buradaki mesele, Türkiye’de yaşanan bütün meseleler demokrasi sorunudur. Türkiye iyi olsun diye değil, birileri iktidarı korusun diye bir bakış açısı var. ’Türkiye’nin Kürt sorunu yoktur’ diyor, ama Erdoğan’ın kürk sorunu vardır. Türkiye’de Türkler ile Kürtler dost olsun, ben bu dostluğu önemsiyorum, hedefimiz dost değil, hedefimiz Erdoğan’a yeniden bir post diyor. Oturduğu postu kaybetmesin diyor” ifadelerini kullandı.