POLİTİKA - 06 Kasım 2024 Çarşamba 12:57

CHP lideri Özel: "Kırmızı çizgimiz toplumsal mutabakat olmalı"

A
A
A
CHP lideri Özel: "Kırmızı çizgimiz toplumsal mutabakat olmalı"

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Bizim Cumhuriyet Halk Partisi olarak temel yaklaşımımız şudur ki hiçbir Kürt, ’Ben ikinci sınıf vatandaş hissetmiyorum’ diyene kadar bu sorun demokratik yollarla çözülmelidir ama bu çözüm aranırken olmazsa olmaz kırmızı çizgimiz, toplumsal mutabakat olmalı" dedi.


CHP Eskişehir İl Başkanlığı tarafından ‘Bilim ve Demokrasi Işığında Yükseköğretimi Yeniden Düşünmek’ başlıklı Yükseköğretim Buluşması programı düzenlendi. Programa CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partililer, akademisyenler ve üniversite öğrencileri katıldı.



“Olağanüstü durumla karşı karşıyayız ve bu durumda olağan davranışlar sergilemek mümkün değil”


Programda, kayyum atamaları hakkında konuşan CHP Lideri Özel, “Geçtiğimiz hafta Esenyurt’ta, Türkiye’nin en büyük ilçesinde, Cumhuriyet Halk Partili bir belediye başkanına kayyum atandı ve gündem bir anda tamamen buraya odaklandı. Biz de hafta sonu kampımızı iptal ederek bütçe görüşmeleri öncesinde partimizi kampa alıyoruz. Hem bütçeyi hem partimizin genel siyasetiyle meclis grubunun uyumunu konuştuğumuz, tartıştığımız ve nasıl bir bütçe dönemi geçireceğimizi, halkın bütçesini nasıl savunacağımızı ele aldığımız bir kamp yapıyoruz. Onu da iptal ederek İstanbul’a koştuk hep beraber. Merkez Yönetim Kurulu’nun başkanı olmak üzere meclis kurulumuzu, parti meclisimizi, yani partinin kurultay dışındaki bütün yetkili organlarına İstanbul’da topladık. Sonunda bir sonuç tespit ettik. Biz olağanüstü durumla karşı karşıyayız ve bu durumda olağan davranışlar sergilemek mümkün değil. Ben de bütün programlarımı iptal ettim ve yeni gelişmelere göre programları revize etmeye başladık” dedi.



“YÖK’ü kaldırıp üniversiteleri özgürleştireceğiz"


KYK yurtlarının yetersiz olduğunu ve öğrenciler açıkta kaldığını iddia eden Özgür Özel, “Türkiye’de KYK yurtları öğrencilerin sadece yüzde 13’ünü barındırabiliyor. Bu rakamın daha iyi olduğu Anadolu şehirleri var. En felaket durum İstanbul’da. Sadece yüzde 2,6. Yani üniversiteyi açıyorsun, öğrenciyi alıyorsun. Okula kaydını yaptırıyor, başını sokacak yer arıyor. 100 öğrenciden 97 buçuğuna İstanbul’da, ’Başının çaresine bak kardeşim’ diyor. Ya da Türkiye’de 100 öğrenciden 87’sine, ’Git nerede kalırsan kal’ diyor. Devlet olarak böyle yapıyorsun. Tabii buna koca bir ’Niye’ diye bakmak lazım. Örneğin finans modelleri tartışılır. İhtiyaç var mı, tartışılır. Bu ülkede boğaza köprü yapmaya paraları var, imkanları var. Finans bir şekilde bulduruyorlar, hepimizi borçlandırıyorlar. Yıllarca ödüyorlar falan. O tartışmaları ve eleştirileri hepsini bir kenara bırakarak tünele para var, köprüye para var, TOKİ’nin lüks konutlar yapmasına para var. Her şeye para var ama öğrenci yurduna para yok. TOKİ’ye bir talimatla bütün şehirlerde ihtiyaç kadar öğrenci yurdu yaptırmak o çok övünülen projelerin herhangi bir tanesine bulunacak kaynak da çözülebilecek bir iş. Bu ülkede kimse öğrenci yurduna kaynak aktarılmasına itiraz etmez ama yapmıyorlar. Niye? Son derece politik, son derece siyasi, son derece kötü niyetli. Çünkü başını sokamayan birinin karşısına bir cemaatin, bir tarikatın temsilcilerinin geçmesine, ’Hay hay, buyurun bizim yerimiz var’ demesine ve orada barınma sorunu çözülürken bir başka ilişkilenme biçimiyle o öğrencilerin kendi dünya görüşlerine göre kanalize edilmesini, onların kendilerine borçlandırılmasını ve ileride onların kendilerince belli noktalara taşınmasını planlayan ve bunu geçmişte başarmış olan FETÖ örgütü tek değil. Fethullahçı örgüt döndü kurşun sıktı, terör örgütü oldu, öyledir. En sert mücadeleye devam edilmeliydi ama henüz kuruşun sıkmamış olanlar veya kurşunu fiziki olarak sıkmak yerine başka türlü anayasal düzeni hedef alanlar, Cumhuriyeti hedef alanlar, kurucu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e husumet duyanların çeşitli kurumları ele geçirmekte olduğunu, onu da yine öğrenci yurtlarından başlayarak yaptıklarının altını kalın çizgilerle çizmek isterim. Biz ne yapacağız? Biz YÖK’ü kaldırıp, bu üniversitelerin sırtında bir yük olmaktan çıkarıp, üniversiteleri özgürleştireceğiz. Üniversitelerin hem bilimsel hem yönetsel özerkliğini sağlayacağız ve anayasal güvence altına alacağız” diye konuştu.



“Ahmet Türk’e kayyum atayacak kadar ileri gidebiliyorlar”


Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk’ün görevden alınarak yerine kayyum atanmasına da değinin CHP Genel Başkanı Özgür Özel, şu ifadeleri kullandı:


“Ben 2011’de CHP’nin Cezaevi Komisyonu Üyesi olarak aynı ziyarette hem Cumhuriyet Halk Partisi’nden Mustafa Balbay’dan haber alıp hem Milliyetçi Hareket Partisi’nden seçilmiş milletvekilini hem de o günkü HDP bugünkü DEM çizgisinden seçilmiş 4 milletvekilini aynı Silivri Cezaevi’nde ziyaret ediyorum. Aynı rapor yazılıyor, aynı gazetelerde haberleştiriliyor. O milletvekillerinin FETÖ’cülerin kumpasıyla içeride tutulduğunu ve bizim haklı, o gün tuttuğu pozisyon itibariyle Tayyip Bey’in haksız olduğunu söyledik. O günlerin kudretli savcısı Zekeriya Öz, ülkeyi nasıl terk etti kimse bilmiyor ama bir fare gibi kaçtı. Şimdi başka savcılar var. Yeni kumpaslar kuruyorlar ve tek hedefleri var, bir pazarlık. Ama Esenyurt’taki CHP’li belediye başkanına, Mardin’deki Ahmet Türk’e kayyum atayacak kadar ileri gidebiliyorlar. Biz samimi bir yerden bakıyoruz, diyoruz, ’Bir sorun konuşulacaksa gelin mecliste konuşulsun.’ Masanın etrafında tüm siyasi partiler yerlerini almalıdır. Açık ve şeffaf olunmalıdır, toplumsal mutabakat sağlanmalıdır. Bizim Cumhuriyet Halk Partisi olarak, temel yaklaşımımız şudur ki hiçbir Kürt, ’Ben ikinci sınıf vatandaş hissetmiyorum’ diyene kadar bu sorun demokratik yollarla çözülmelidir ama bu çözüm aranırken olmazsa olmaz kırmızı çizgimiz, toplumsal mutabakat olmalı.”



CHP lideri Özel: "Kırmızı çizgimiz toplumsal mutabakat olmalı"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas BBP Genel Başkanı Destici: “Her lafa cevap yetiştiriyorsunuz, hadi çıkın buna cevap verin” Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, DEM Partisi sözcüsünün "Dersim’i nasıl 1938 yılında işgal etmişse bugün yine belediyemizi işgal ediyorlar" dediğini belirterek, "Sayın Özgür Özel, Sayın Başarır, 1938’de kim var Türkiye Cumhuriyeti’nin başında. Mustafa Kemal Atatürk yok mu? Sizin ikinci genel başkanınız İnönü yok mu? İkinci cumhurbaşkanı. Hadi cevap verin, her lafa cevap yetiştiriyorsunuz. Hadi çıkın buna cevap verin" diyerek CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak’a seslendi. BBP Genel Başkanı Mustafa Destici ve Sivas Belediye Başkanı Adem Uzun, belediyenin tarihi binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan BBP Genel Başkanı Destici, “Rusya-Ukrayna savaşından sonra bugün Baltık ülkeleri bile kendilerini güvende hissetmiyorlar. Biz öyle bir coğrafyadayız ki, bizim her an savaşa hazır olmamız lazım. Bulunduğumuz coğrafya bizim her an savaşa hazır halde olmamızı zorunlu kılıyor. Yoksa kimse bizim gözümüzün yaşına bakmaz. Bu nedenle bizim hazır olmamız lazım. Bizim için sadece İsrail tehlike değil, Amerika Birleşik Devletleri de tehdit ve tehlikedir. Yunanistan da bir tehdit ve tehlikedir. Yeri geldiğinde Rusya da bir tehdit ve tehlikedir. Bizim savunma sanayiine yaptığımız yatırımlar çok kıymetli ve değerlidir. Arttırılarak devam ettirilmelidir. dedi. “Her lafa cevap yetiştiriyorsunuz, hadi çıkın buna cevap verin” CHP Genel Başkanı ile parti sözcüsüne seslenen Destici, “DEM’liler bizim muhatabımız değildir. Çünkü onlar terör örgütünün bir parçasıdır. Ha Kandil’dekiler ha DEM Partisi’ndekiler fark etmiyor. Bunların hepsi aynı. DEM Partisi’nin sözcüsü ne diyor; ‘Bunlar’ yani Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne, biz Türklere söylüyor. ‘Dersim’i nasıl 1938 yılında işgal etmişse bugün yine belediyemizi işgal ediyorlar’. Sayın Özgür Özel, Sayın Başarır, 1938’de kim var Türkiye Cumhuriyeti’nin başında. Mustafa Kemal Atatürk yok mu? Sizin ikinci genel başkanınız İnönü yok mu? İkinci cumhurbaşkanı. Hadi cevap verin, her lafa cevap yetiştiriyorsunuz. Hadi çıkın buna cevap verin. Buna cevap vermek önce ’Biz Atatürk’ün partisiyiz’ diyenlere düşmüyor mu? Bakın devam ediyorlar, durmuyor. Ne diyor yine eş genel başkanı; ’Orta Doğu barışı diyorsunuz. Tunceli halkına İsrail’in Filistin’e yaptığının aynısını yapıyorsunuz’ diyerek böyle bir iftira atıyor. ‘Sokakta polisler terör estiriyor’ diyor. Hâlbuki terör estirenler kendileri. Polis görevini yapıyor, emniyet görevini yapıyor, asayişi sağlamaya çalışıyor. İçişleri Bakanı kanunsuz bir şey mi yapmış, anayasaya aykırı bir şey mi yapmış, yasaya aykırı bir şey mi yapmış. Anayasanın ve yasaların amir hükmünü uyguluyor” şeklinde konuştu. Sivas Belediyesinden genç kızlara çeyiz müjdesi Sivas Belediye Başkanı Adem Uzun ise maddi durumu iyi olmayan evlenecek genç kızlara çeyiz desteği başlatacaklarını ifade ederek, “Yaklaşık 8 aylık bir süreyi geride bıraktık. Bu süreçte Sivas Belediyesi olarak ilk yapmış olduğumuz çalışmalar genellikle yapılan çalışmaların tamamlanması yönünde oldu. Bu hafta İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile bir protokol imzalayacağız. Liselerin güvenlikçilerini belediye olarak biz karşılayacağız. Hem çocuklarımızın hem de okullarımızın güvenliğini Sivas Belediyesi olarak biz sağlayacağız. Örnek bir çalışma olacak. Evlerinde yalnız yaşayan yaşlılarımıza tıraş ve yemek desteği sağlıyoruz” diye konuştu.
Sakarya Sakarya’da zabıta denetimleri sıklaştırıldı Sakarya Büyükşehir Belediyesi Zabıta ekipleri, vatandaşın ve esnafın huzurunu korumak için en işlek cadde ve sokaklarda denetim yapıyor. Bu çalışmalar sayesinde vatandaşın yoğun olarak kullandığı alanlarda kaldırım işgali yapan araç sürücüleri ve esnaflar uyarılıyor. Sakarya Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanlığı, şehir merkezinde vatandaşın huzurunu ve ticaretini korumak, sükunu sağlamak için denetimlerini sıklaştırdı. Çalışmalar son olarak şehrin merkezindeki en işlek caddeler, sokaklar ve bulvarlarda eş zamanlı olarak gerçekleştirildi. Zabıta ekipleri kaldırım işgali yapan esnafı uyardı, seyyar satıcılara ve dilencilere yönelik bir dizi denetim yaptı. Kaldırımlara park ederek, yaya ulaşımı ve güvenliğini tehlikeye sokan araçlara uyarılar yapıldı. Kamusal alanların düzenini ve güvenliğini sağlayan Büyükşehir, kent merkezinde huzuru bozacak davranışlar sergileyen ve yaya yollarını işgal eden kişileri uyardı. Mevzuata aykırı hareket eden kişilere ise kanun çerçevesinde yasal işlem uygulandı. Özellikle yaya trafiğinin yoğun olduğu bölgelerde çok sayıda ekip tarafından tedbirler en üst seviyeye çıkarıldı. Yapılan açıklamada, “Kaldırımlara araç park eden vatandaşlarımızdan hassasiyet bekliyoruz. Yaya güvenliğini tehlikeye sokan, ulaşımı aksatan parklanmalara karşı denetimlerimizi artırarak sürdüreceğiz. Ayrıca şehir estetiği için esnaflarımızı da kaldırım ve kamusal alanların işgaliyle ilgili duyarlı olmaya davet ediyoruz. Zabıta teşkilatımız şehrimizin huzuru ve güvenliği için çalışmalarına, denetimlerine devam edecek” denildi.
Malatya Ölmeztoprak’tan kar mesaisi AK Parti Malatya Milletvekili İnanç Siraç Kara Ölmeztoprak, Malatya’da etkili olan yoğun kar yağışının ardından kent merkezindeki cadde ve sokaklarda çalışma karla mücadele çalışmalarını aralıksız sürdüren ekipler ile bir araya gelerek, sahada yürütülen karla mücadele çalışmalarını inceledi. Malatya’da etkili olan yoğun kar yağışının ardından, kent genelinde yürütülen karla mücadele çalışmalarını yakından takip eden ve sahada yürütülen çalışmaları yerinde inceleyen AK Parti Malatya Milletvekili İnanç Siraç Kara Ölmeztoprak, “Karla mücadele çalışmalarının her aşamasında şehrimizin ulaşımını aksatmamak ve günlük hayatı kolaylaştırmak adına ekiplerimizin göstermiş olduğu çaba, Malatya’mız için hayati bir öneme sahiptir” dedi. Milletvekili Ölmeztoprak Malatya Büyükşehir Belediyesi Yol Asfalt Dairesi Başkanlığının Sancaktar yerleşkesinde görev yapan karla mücadele ekiplerini ziyaret ederek, yoğun kar yağışının ardından Malatya’da yolları açık tutmak, vatandaşların güvenli bir şekilde seyahat etmesini sağlamak için gece gündüz demeden çalışan ekiplere kolaylıklar diledi. Ölmeztoprak, “Kar yağışı sonrası mücadelenin koordinasyonunun yürütüldüğü bu alanda, fedakâr personelimizin gayretine bir kez daha şahit olduk. Şehrimize hizmet eden bu ekiplerimizin her biri, yolları açık tutarak hayatın akışını sürdürmek adına büyük bir özveri gösteriyor. Emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarımıza teşekkür ediyor, kolaylıklar diliyoruz. Malatya’mız için birlikte gayretle çalışmaya devam edeceğiz” dedi. Sahada karla mücadele çalışması yürüten ekiplerle de bir araya gelerek, sahada yürütülen karla mücadele çalışmalarını da inceleyen Milletvekili Ölmeztoprak, “Yoğun kar yağışının ardından Malatya’mızın sokaklarında zor şartlar altında büyük bir özveriyle çalışan karla mücadele ekiplerimiz Malatya Büyükşehir Belediyesi Yol Asfalt Dairesi Başkanımız Ahmet Suat Soylu’nun koordinasyonunda, yolların ve kaldırımların güvenli bir şekilde açılması için sahada emek veriyor. Karla mücadele çalışmalarının her aşamasında şehrimizin ulaşımını aksatmamak ve günlük hayatı kolaylaştırmak adına gösterilen bu çaba, Malatya’mız için hayati bir öneme sahiptir. Malatya’mızın her köşesinde gece gündüz demeden emek veren tüm personelimize teşekkür ediyor, sahadaki çalışmalarını gayret ve dua ile destekliyoruz. Yolların ve kaldırımların temizlenmesi için alın teri döken Malatya’mızın sokaklarında kol gücüyle çalışan Büyükşehir Belediyemize bağlı fedakâr çalışma arkadaşlarımız da bu zorlu şartlarda, elleriyle kürek sallayarak yolları açıp, kaldırımları temizleyerek ve hayatın olağan akışını sürdürmek için büyük bir gayret gösteriyor, Malatya’mızın ulaşımı için adeta birer kahraman gibi çalışıyorlar. Onların emeği, şehrimizde yaşamı güvenli ve erişilebilir kılmanın en somut ifadesidir. Gayretlerinden dolayı tüm personelimize teşekkür ediyoruz” ifadelerine yer verdi. Milletvekili Ölmeztoprak Malatya İl Emniyet Müdürlüğü Motorize Ekipler Amirliği’ni de ziyaret ederek, görev başında olan emniyet mensupları ile bir araya geldi, kentteki güvenlik ve asayiş konularında istişarelerde bulundu. Ziyarete ilişkin açıklamalarda bulunan Ölmeztoprak, "Malatya’mızın huzur ve güvenliğini sağlamak adına gece gündüz demeden fedakârca görev yapan polislerimize özverili çalışmalarından dolayı teşekkür ediyoruz. Onların sahada gösterdiği çabaların ne denli kıymetli olduğunu bir kez daha hissettik. Her zaman yanlarında olduğumuzu bir kez daha ifade ediyoruz. Güvenlik içinde bir Malatya için el birliğiyle gayret etmeye devam edeceğiz inşallah” diye konuştu.
Ankara İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi: “Belediyelerin açtığı kreşlerin kapatılmasına ve yeni kreş açılmamasına karar verdi iddiası doğru değildir” İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, belediyelerin açtığı kreşlerin kapatılmasına ve yeni kreş açılmamasına karar verdi." iddiasının doğru olmadığını açıkladı. İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, belediyelerin açtığı kreşlerin kapatılmasına ve yeni kreş açılmamasına karar verdi." iddiasına ilişkin açıklama yaptı. İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nden yapılan açıklamada, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, belediyelerin açtığı kreşlerin kapatılmasına ve yeni kreş açılmamasına karar verdi iddiası doğru değildir. İddialara konu resmi yazıda, belediyeler tarafından açılan kreş, gündüz bakımevi ve çocuk kulüplerinin kapatılması değil, kuruluş amacı ve yönetmeliğine uygun faaliyetlerde bulunması gerektiği vurgulanmaktadır. Belediyelere, gerçek kişilere ve özel hukuk tüzel kişilerine ait özel kreş ve gündüz bakımevleri ile özel çocuk kulüplerinin kuruluş ve işleyişlerine ilişkin esaslar, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, ‘Özel Kreş Ve Gündüz Bakımevleri ile Özel Çocuk Kulüplerinin Kuruluş ve İşleyiş Esasları Hakkında Yönetmelik’ ile belirlenmiştir. Bu kuruluşlar, okul öncesi eğitim kurumlarının programında yer alan eğitim-öğretim faaliyetlerinde bulunamaz. Yani anaokulu veya anasınıfı gibi faaliyet gösteremez. Ancak, Milli Eğitim Bakanlığınca sahada yapılan incelemelerde, belediyelere bağlı bazı kreşlerde okul öncesi eğitim kurumlarının programında yer alan etkinlik ve eğitim öğretim faaliyetlerinin yapıldığı tespit edilmiştir. Şayet, ‘okul öncesi eğitim kurumu’ programının uygulandığı bir müessese işletilecekse de 5580 Sayılı Kanunun 3. maddesi uyarınca ‘Kurum açma izni almak için ilgili Milli Eğitim Müdürlüğüne başvurulması, Valilikçe veya Bakanlıkça bu talebin uygun görülmesi’ gerekmektedir. Kamuoyunu manipüle etmeye yönelik asılsız iddialara itibar etmeyiniz” ifadelerini kullandı.