Yerel Haberler
Erzurum
10 Ekim 2024 Perşembe - 15:23 Höyükteki 7 bin yıllık tarih, tez çalışmalarına ilham veriyor Erzurum’un Aziziye ilçesine bağlı Ömertepe Mahallesinde yer alan Pulur Höyük’te dört yıl önce başlatılan kazı çalışmaları, Cumhurbaşkanlığı kararıyla hız kesmeden devam ediyor. Kültür ve Turizm Bakanlığının koordinasyonunda, Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Rabia Akarsu’nun başkanlığındaki kazılarda, tarih sahnesine ait önemli buluntular gün yüzüne çıkarılıyor. Yaklaşık 7 bin yıl öncesine ait taş temelli yapılar, sabit ocaklar, tahıl siloları, fırınlar ve seramik atölyeleri gibi mimari izlerin tespit edildiği kazılar, farklı üniversitelerden bilim insanlarının yanı sıra Atatürk Üniversitesinden lisans ve lisansüstü öğrencilerinin de katılımıyla titizlikle yürütülüyor. 15 kişilik kazı ekibi, tarihin izlerini sürerken aynı zamanda bilimsel çalışmalara da önemli katkılar sunuyor. Lisansüstü öğrenciler, bu kazılardan elde ettikleri verilerle tez çalışmalarını destekleyerek, bilim dünyasına yeni ufuklar açıyor. "Kazılar Bilimsel Yayınlarla Dünyaya Duyuruluyor" Kazı başkanı Doç. Dr. Rabia Akarsu, Pulur Höyük’teki kazı çalışmalarının, lisansüstü öğrencilerin tez çalışmalarına büyük katkı sağladığını belirterek, bugüne kadar savunulan beş yüksek lisans tezinde, özellikle bu bölgenin Erken Demir Çağı seramiklerinin incelendiğini ifade etti. Doç. Dr. Akarsu, Karaz kültürüne ait grafit astarlı seramikler ve hayvan biçimli kutsal ocak başlarının bilimsel yayınlarla duyurulduğunu vurgulayarak: “Kazı çalışmalarımızda, bölgede tek örnek olan insan yüzlü seramik parçası açığa çıkarıldı. Pulur Höyük, hâlâ pek çok kültürel zenginliği saklıyor. Ekip olarak hassasiyetle çalışarak bu izleri gün yüzüne çıkarmaya devam ediyoruz” dedi. "Pulur Höyük’ün Ören Yeri Olması Hedefleniyor" Doç. Dr. Akarsu, kazılardan elde edilen yaklaşık 300 envanter ve etüt niteliğindeki eserin Erzurum Müze Müdürlüğüne teslim edildiğini ve bu tarihi alanın gelecekte ören yeri olarak turizme kazandırılması için çalışmaların sürdüğünü belirtti. Kazı evinin ve bir arkeoparkın yapılmasının da planlandığını söyleyen Akarsu, "Pulur Höyük, Erzurum’un en erken tarihini yansıtan bir yer. Turizm rotasına eklenmesi hem yerli hem yabancı turistlerin ilgisini çekecektir" diye ekledi. Rektör Hacımüftüoğlu: “Pulur Höyük, Bilimsel Çalışmalara Yön Veriyor” Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu ise Pulur Höyük’teki kazı çalışmalarının üniversite adına gurur verici olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: “Pulur Höyük’te elde edilen bulgular, sadece Erzurum’un değil, Anadolu’nun en eski yerleşim alanlarından birinin ortaya çıkarılmasına ışık tutuyor. Üniversitemizin lisansüstü öğrencileri, bu alanda yaptıkları tez çalışmalarıyla bilimsel literatüre katkı sağlıyor ve tarihsel birikimi gelecek kuşaklara aktarıyorlar. Böylesine köklü bir tarihi gün yüzüne çıkarmak, bilimsel çalışmalarımızın uluslararası arenada daha fazla ses getirmesini sağlayacaktır. Üniversite olarak kazı çalışmalarına tam destek veriyor ve gelecekte bu bölgenin önemli bir turizm ve kültür merkezi haline gelmesini temenni ediyoruz” Hacımüftüoğlu ayrıca kazı ekibinin disiplinli ve özverili çalışmalarını takdir ettiğini belirterek, Pulur Höyük’ün bilim dünyasına sunduğu katkıların giderek artacağını ve Erzurum’un bu kültürel mirasının korunması için her türlü desteği sağlamaya devam edeceklerini sözlerine ekledi.
10 Ekim 2024 Perşembe - 15:08 ETSO Erzurum’u Yörex’e taşıdı Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası (ETSO), Anadolu’nun yerel değerlerini tanıtmak amacıyla düzenlenen Yöresel Ürünler Fuarı YÖREX’te bu yıl da büyük ilgi gördü. Antalya’da 14. kez düzenlenen fuara Erzurum’dan geniş bir katılım gerçekleşti. Erzurum Büyükşehir Belediyesi, ETSO, Kuzeydoğu Anadolu Kalkınma Ajansı (KUDAKA), Erzurum Ticaret Borsası, Pasinler Ticaret ve Sanayi Odası, Oltu Ticaret ve Sanayi Odası ile Erzurum’un esnafı, şehrin zengin kültürel mirasını ve yöresel ürünlerini ulusal ve uluslararası platformda tanıtmak üzere fuarda yer aldı. ETSO standında coğrafi tescilli ürünlerimiz olan Oltu taşı, civil peynir, kadayıf dolması, bal ve köme gibi Erzurum’a özgü yöresel lezzetler ile el sanatları sergileniyor. Fuara gelen ziyaretçilerin büyük ilgisini çeken bu ürünler, Erzurum’un bu yıl fuara adeta damga vurduğunu gösterdi. Sunulan ürünler ve kültürel değerler büyük beğeni topladı. ETSO Yönetim Kurulu Başkanı Saim Özakalın, YÖREX’in Erzurum’un marka değerini yerel ve uluslararası alanda tanıtma adına önemli bir platform olduğunu vurgulayarak, “Bu fuar, yöresel ürünlerimizin hem tanıtılması hem de ticari anlamda değerlendirilmesi için büyük bir fırsat. Erzurum’un kültürel ve ekonomik potansiyelini ulusal ve uluslararası arenada tanıtmaktan büyük mutluluk duyuyoruz,” dedi. Başkan Özkalın, TOBB Yönetim Kurulu Başkanı ve Dünya Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu ile Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu’na Oltu taşı tespih hediye etti. Fuar, 9-13 Ekim tarihleri arasında Antalya ANFAŞ Fuar Merkezi’nde ziyaretçilere açık olacak.
Devlet korumasındaki çocuklar sanatsal kurslarla sosyalleşiyor
03 Eylül 2024 Salı - 12:00 Devlet korumasındaki çocuklar sanatsal kurslarla sosyalleşiyor Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Hasan Aykut, yeni eğitim ve öğretim yılı öncesi koruma altındaki çocukları ziyaret ederek, çocuklara yönelik kurslar, sosyal faaliyetler ve eğitim çalışmaları hakkında bilgi aldı. Erzurum Çocuk Evleri Sitesi Müdürlüğünü ziyaret eden Aykut, çocuklarla bir süre sohbet ederek, sosyal ve sanatsal kurslar hakkında Kuruluş Müdürü Şeyma Kılınç Beyoğlu’ndan bilgi aldı. Devlet korumasındaki çocuklar için sosyal ve sanatsal kurslar düzenlediklerini belirten Aykut, ‘’ Yeni eğitim öğretim dönemi öncesi çocuklarımızı ziyaret ederek, sanatsal, sosyal ve sportif kurslarımız hakkında yönetici ve eğitmenlerimizden bilgi alıyoruz. Amacımız çocuklarımızın sosyalleşmesini sağlamak. Erzurum Çocuk Evleri Sitesi Müdürlüğümüzde el sanatları, müzik, pasta ve spor kurslarımızda çocuklarımıza sosyalleşe imkânı sağlıyoruz. Diğer kuruluşlarımızda da benzer kurslarımız devam ediyor. Çocuklarımız bizim geleceğimiz, onları en iyi imkânlarla yetiştirmek en önemli görevimiz. Her çocuğumuz bizler için çok değerli. Devletimizin sıcak eli vatandaşlarımızı her zaman sevgiyle kucaklamaya devam edecek. Yeni eğitim öğretim dönemi öncesi tüm çocuklarımızla sohbet etme imkanı buluyoruz. Bir çocuk gelişir, dünya değişir” dedi. Çocuklar ise kendileriyle yakından ilgilenen Aykut’a teşekkür etti.
Milliler Erzurum’u doyasıya gezdi
03 Eylül 2024 Salı - 11:03 Milliler Erzurum’u doyasıya gezdi U15 Millî Takımı’nın Erzurum’da düzenlediği hazırlık kampı sona erdi. Ay-yıldızlılar, antrenmanlarını Yüksek İrtifa Kamp Merkezi’nde gerçekleştirdi. U15 Millî Takımında antrenmanların yanı sıra kültürel gezi programlarıyla da oyunculara bulundukları şehir ile ilgili bilgi aktarımları yapıldı. U15 Millîler, kamp dönemi içinde kültürel aktivite kapsamında Erzurum Kongre Binası, Çifte Minareli Medrese ve Erzurum Kalesi’ni gezdi. U15 Millî Takımı, 18-27 Eylül tarihleri arasında Erzurum’da bir hazırlık kampı daha gerçekleştirecek. U15 Millî Takımı hazırlık kampı aday kadrosunda şu oyuncular bulunuyordu: Kaleciler: Eren Topaloğlu (Altınordu), Toprak Adatepe (Beşiktaş A.Ş.), Yağız Ekrem Çaçan (Galatasaray A.Ş.), Yiğit Baynazoğlu (Net Global Sivasspor), Burak Efe Adıgüzel (Manisa FK), Defans: Ali Aytekin Duru (Altınordu), Yusuf Sivaslıoğlu (Altınordu), Aras Çelik (Bellona Kayserispor), Burak Cemil Özdoğan (Corendon Alanyaspor), Haktan Yılmaz (Fatih Karagümrük A.Ş.), Rıdvan Harman (Fenerbahçe A.Ş.), Yağız Kaan Bilgili (Galatasaray A.Ş.), Furkan Yaşar Atamer (Gençlerbirliği), Kuzey Ersoy (Samsunspor A.Ş.), Ömer Türk (Central Hospital Ümraniyespor), Orta Saha: Serdar Rüzgâr Kahraman (Altınordu), Kağan Hazar (Altınordu), Cengiz Saidoglu (Antalyaspor A.Ş.), Sefer Tuna Çakar (Central Hospital Ümraniyespor), Eyüp Çetinkaya (Fenerbahçe A.Ş.), Doğukan Erciyas (Fenerbahçe A.Ş.), Rojhat Çoşkun (Gaziantep Futbol Kulübü A.Ş.), Abdulsamet Yıldırım (İkas Eyüpspor), Poyraz Efe Koca (Rams Başakşehir Futbol Kulübü), Yusuf Koloğlu (Samsunspor A.Ş.), Forvet: Doruk Kadiroğlu (Altınordu), Emir Âlim Yılmaz (Central Hospital Ümraniyespor), Muhammed Fatih Önkol (Central Hospital Ümraniyespor), Serhan İnal (Fatih Karagümrük A.Ş.), Arda Karaömer (İnegölspor), Öztürk Mustafa Nohut (Trabzonspor A.Ş.), Teknik Direktör: Erdal Güneş
TFF Antrenör Eğitim Programları Erzurum’da sürüyor
03 Eylül 2024 Salı - 10:55 TFF Antrenör Eğitim Programları Erzurum’da sürüyor Türkiye Futbol Federasyonu Futbol Gelişim Direktörlüğü tarafından düzenlenen antrenör eğitim programlarında Eylül ayı faaliyetleri, UEFA A 27.2 programı ile başladı. Faaliyetler, UEFA B 47.2, UEFA B 48.2, UEFA B 49.2 ve UEFA B 50.2 programları ile 14 Eylül’e kadar Erzurum’da devam edecek. Antrenör eğitim programlarına katılan aday antrenörler, ikinci etaplar başlayıncaya dek geçen süreçte kulüplerde program konularıyla ilgili pratik yaparak staj dönemlerini tamamladı. Ayrıca online eğitimler ile aday antrenörlerin gelişim süreçleri de yakından takip edildi. Antrenör eğitim programları, "Gerçek Temelli", "Akıcı Oyun İçinde" ve "Aday Antrenör Odaklı" olarak oluşturulan yeni metodoloji çerçevesinde düzenleniyor. Saha çalışmalarında yaş gruplarına göre piyon oyuncu grupları eğitimlere destek veriyor. Futbol Gelişim Direktörü Oğuz Çetin eğitimlerin başlamasının ardından yaptığı değerlendirmede ise, "Ocak ayında başladığımız Antrenör Eğitim Programları Eylül ayında gerçekleştireceğimiz ikinci etapların ardından tamamlanacak. Çok kısa süre içerisinde eğitimlerimize yeni kazandırdığımız UEFA Kaleci B ve UEFA C antrenör eğitimlerini de içeren Antrenör Eğitim Programları başvuru ve değerlendirme sürecini başlatacağız." ifadelerini kullandı. Eğitimlerde antrenör eğitimcileri Murat Kaya, Ozan Yılmaz, Furkan Köseoğlu, Altan Aksoy, Aşkın Çift, Aydın Yılmaz, Seyit Cem Ünsal, Ömer Aysan Barış, Sercan Görgülü, Aykut Canik ve Ahmet Gun bulunuyor.
Atatürk Üniversitesi’nde sınavsız ikinci üniversite kayıtları devam ediyor
03 Eylül 2024 Salı - 10:50 Atatürk Üniversitesi’nde sınavsız ikinci üniversite kayıtları devam ediyor Atatürk Üniversitesi Açık ve Uzaktan Öğretim Fakültesi bünyesinde, Sınavsız İkinci Üniversite kayıtları tüm hızıyla sürüyor. Hayat boyu öğrenmeyi benimseyen ve hayallerini bir diplomayla sınırlamayanlar için büyük bir fırsat sunan bu program, ön lisans ve lisans düzeyindeki eğitimlere sınavsız başvuru yapma imkânı sağlıyor. Adaylar, 6 Ekim 2024 tarihine kadar ön kayıt işlemlerini tamamlayarak, ikinci bir üniversite diplomasına sahip olma yolunda önemli bir adım atabilirler. Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede; Sınavsız İkinci Üniversite programının, bireylerin bilgi birikimlerini ve yetkinliklerini artırma açısından büyük bir fırsat sunduğunu belirtti. Prof. Dr. Hacımüftüoğlu: "Eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak ve bireylerin kariyer hedeflerine ulaşmalarını kolaylaştırmak adına, ikinci üniversite programı önemli bir imkân sunmaktadır. Üniversitemizin Açık ve Uzaktan Öğretim Fakültesi aracılığıyla, bu programı geniş bir kitleye ulaştırmayı hedefliyoruz. Akademik hayatını zenginleştirmek ve kendini farklı alanlarda geliştirmek isteyen herkesi bu programdan faydalanmaya davet ediyoruz" dedi. Sınavsız İkinci Üniversite programı, herhangi bir yükseköğretim kurumundan mezun olan, hâlihazırda okuyan ya da yeni başlayacak öğrencilere, mevcut diplomalarına ek olarak ikinci bir diploma sahibi olma şansı tanıyor. Ancak, başvuruda bulunacak adayların, mezun oldukları ya da okumakta oldukları bölümü seçmemeleri gerekiyor. Bu şartı sağlayan adaylar, herhangi bir sınava girmeden Açık ve Uzaktan Öğretim Fakültesine online başvuru yaparak ikinci üniversite için kayıt işlemlerini gerçekleştirebiliyorlar. Program, eğitim hayatına yeni bir yön vermek ve kariyerlerinde farklı bir alanda ilerlemek isteyenler için büyük bir fırsat olarak öne çıkıyor. Atatürk Üniversitesinin sunduğu bu esnek eğitim modeli, bireylerin istedikleri alanda uzmanlaşmalarını ve topluma daha donanımlı bireyler olarak katkı sunmalarını hedefliyor.
Erzurum’da kızlarda Zeynep, erkeklere Ahmet ismi revaçta
03 Eylül 2024 Salı - 10:03 Erzurum’da kızlarda Zeynep, erkeklere Ahmet ismi revaçta ERZURUM (İHA) – Erzurum’da kadınlarda en çok Zeynep, erkeklerde ise Ahmet ismi bulunuyor. 2023 yılında Erzurum’da kızlara en çok Asel, erkeklere ise Alparslan ismi verildi. Erzurum ‘da ikamet edenlerin isimlerine bakıldığında erkekler için en çok Ahmet, Yusuf ve Mustafa, kızlar için ise Zeynep, Fatma ve Elif tercih edildiği görülüyor. Erkeklerde 6 bin 661 ile Ahmet, kızlarda 7 bin 494 ile Zeynep ismi listenin başına oturdu. Erzurum erkek isminde en çok tercih edilen diğer erkek isimleri; Murat, Mehmet, Ömer, İbrahim, Ali Fatih, Muhammet, Adem, Hüseyin, İsmail, Hasan, Abdullah, Osman, Emre, Muhammed, Yakup, Kadir, Furkan, Berat, Emirhan, Ömer Faruk, Yunus, Abdulkadir, Burak, Yasin, Emrah ve Recep oldu. Erzurum’da en çok tercih edilen kız isimleri ise; Ayşe, Hatice, Emine, Meryem, Merve, Esra, Kübra, Zehra, Büşra, Rabia, Tuba, Leyla, Songül, Melek, Hilal, Fadime, Özlem, Hülya, Yasemin, Dilek, Hiranur, Elanur, Yağmur, Sevda, Betül, Derya, Ebru ve Gamze oldu. İşte Erzurum’da revaçta olan isimler Erzurum’da 2023 yılında dünyaya gelen çocuklardan kızlara en çok Asel, Zeynep ve Zümra isimleri, erkeklerde ise Alparslan, Ömer Asaf ve Göktüğ isimleri verildi. Erzurum’da kızlarda Ecrin, Elif, Asya, Zehra, Gökçe, Ahsen, Azra, Meryem, Eslem, Defne, Elisa, Aysima, Eylül, Masal, Yüsra, Miray, Nehir, İkra, İkranur, Asel Mina, Ebrar, Hiranur, Lina, Asel Lina, Mihra, Amine, Büşra, Rabia, Öykü, Aybüke, Esila, Hafsa, Yaren, Efnan, Hümeyra, Nisanur, Alya, Belinay, Elif Zümra, Esmanur, Erva, Gülce, Irmak, Umay, Beren, Duru, Melisa, Meva, Sümeyye, Kumsal, Yağmur, Aslıhan, Asmin, Buğlem, Doğa, Ada, Afra, Almila, Asel, Zümra, Beyza, Damla, Rümeysa, Züleyha, Eda, Elanur, Eylül, Ada, Fatma, Hatice, Hatice Kübra, Hilal, Melek, Menesa, Neva, İlay ve İnci isimlerinin revaçta olduğu görülüyor. Ali Asaf, Muhammed Alparslan, Yusuf, Hamza, Kerem, Muhammed, Ali, Eymen, Miraç, Yiğit, Ali, Metehan, Alperen, Kerem Ali, Ömer, Mert, Yunus Emre, Miran, Eren, Mehmet Akif, Yusuf Eymen, Ali, Emir Asaf, Halil İbrahim, Muhammed Emi, Aybars, Berat, Ertuğrul, Yavuz Selim, Yiğit Hamza, Umut, Mustafa, Ayaz, Emir, Muhammed Asaf, Yağız, Yusuf Ali, Yiğit Efe, Ahmet, Aras, Muhammed, Muhammet Emin, Yağız, Efe, Çınar, Bura,k Furkan, Melikşah, Muhammed Eymen, Muhammet Ali, Kaan, Muhammet Alparslan, Oğuz Kağan, Yağız Ali, Talha, İbrahim, Bünyamin, Bilal ,Enes, Muhammed Emir, Ömer Ali, Ömer Faruk, Adar, Ali Eymen, Asaf, Baran, Batuhan, Efe, Kağan, Poyraz, Rüzgar, Yiğit, Ömer Selim, Arda, Yiğit, Alp, Yusuf İslam, Yağız Alp, Yakup, Tunahan, Muhammed Talha, Mahir, Kıvanç, Emirhan, Cihangir, Baturalp, Ali Osman, Abdullah, Alper, Alihan, Asil, Barlas, Bedirhan, Deni, Eymen Asaf, Gökalp, Kuzey, Muhammed Eren, Muhammed Salih, Muhammet Asaf, Murat, Miraç Efe, Osman, Ahmet, Eren, Barış, Buğra, Ege, Hasan, Ali, Mehmet Emin, Muhammed Efe, Muhammet, Selim, Yusuf Asaf, Yusuf Eren, Yiğithan (ERZ-NK-Y)
Eğilmez: “Türk aleyhtarı güçler, Türkiye’siz bir Kerkük istiyorlar”
03 Eylül 2024 Salı - 09:48 Eğilmez: “Türk aleyhtarı güçler, Türkiye’siz bir Kerkük istiyorlar” Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Savaş Eğilmez, son günlerde Kerkük’te yaşanan yönetim krizinin, Türk SİHA’sının düşürülmesi ve sonrasındaki gelişmelerin; Kerkük, Bağdat hatta Irak sınırlarını aşabilecek bir çatışma potansiyeline sahip olduğunu söyledi. Bölgedeki demografik yapının hızla değiştiğine vurgu yapan Doç. Dr. Savaş Eğilmez, “Son 20 yıl içerisinde, ABD’nin desteği ile nüfusu kendi lehine değiştirmek amacıyla büyük bir faaliyete başlayan Kürt gruplar için en önemli sorun bölgedeki mevcut Türk ve Arap nüfusudur. 2003 yılından sonra 600 binden fazla Kürt, Kerkük’e göç ettirildi. ABD işgalinden önce 800 bin üzerinde olan Kerkük nüfusu, bugün 1,5 milyonu geçmiştir. Bölgede taşeron gruplar, ABD ve İran desteğiyle Türkmenleri, Kerkük makamlarının neredeyse tamamından uzaklaştırmaya çalışıyor.” dedi. “Kerkük’ü oldu bittiye getirmeye çalışıyorlar” Eğilmez, en son 2005’te yapılan Kerkük Vilayet Meclisi seçimlerinin, 18 yıl aradan sonra ilk kez 18 Aralık 2023’te gerçekleştirildiğini vurgulayarak, “Bu seçimlerde ABD’nin, İran’ın ve terör örgütü PKK’nın tüm baskılarına rağmen hiçbir parti ezici bir ekseriyat kazanamadı. İşte bu Vilayet Meclisi üyelerinin bir bölümünün, 10 Ağustos’ta başkent Bağdat’ta bir otelde yaptıkları toplantıyla kentin yeni valisini belirlemesi, ülkede büyük tartışma çıkardı. Oylamada valilik görevine, Bafel Talabani liderliğindeki Kürdistan Yurtseverler Birliği’nden (KYB) Rebwar Taha seçildi. Hasan Turan liderliğindeki Irak Türkmen Cephesi (ITC), Mesud Barzani liderliğindeki Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ve bazı Arap üyeler toplantıya tepki gösterdi ve bu seçimi meşru bulmadıklarını açıkladı. Şüphesiz bu yönetim, Kerkük’ün siyasal ve toplumsal sorunlarını çözmek yerine daha da derinleştirecektir. ITC, yapılan seçimin yasal olmadığı gerekçesiyle iptali için Irak Yüksek Federal Mahkemesi’ne başvurdu. ITC’nin çağrısıyla Kerkük’te bir protesto gösterisi düzenlendi. Burada konuşan ITC Başkanı Hasan Turan, Türkmenler olmadan Kerkük’te barış ve istikrarın sağlanamayacağını söyledi.” şeklinde konuştu. “Türk SİHA’sı üzerinden büyük sabotaj” Son gelişmelerden sonra, karanlık ellerin yine boş durmayarak, başka planlarını devreye soktuğunu belirten Eğilmez, “PKK’lı ve DEAŞ’lı teröristlerin bulunduğu bölgede keşif yapan Türk SİHA’sını düşürdüler. Aynı günlerde Kerkük’ün bazı petrol kuyularına İran yanlısı Haşdi Şabi militanları yerleştirildi. Türkiye’nin PKK’ya karşı bölgedeki tarihi adımları ve Bağdat yönetimi ile geliştirdiği ilişkiler Amerika ile beraber en çok İran’ı rahatsız ediyor. Kerkük valiliği seçimi ve SİHA saldırısı, son dönemde Türk Devleti’nin bölgedeki güvenlik ve kalkınma yolu projelerini baltalamak amaçlı büyük bir sabotaj girişimidir. Şüphesiz bu sabotajın arkasında da İran ve ABD var. Bu karanlık ellerin tek amacı Türkiye’yi bölgeden uzak tutmaktır.” diye konuştu. “İran’ın Türk aleyhtarı politikaları” “İran, PKK terör örgütüne desteğini ara vermeksizin devam ettiriyor. Komşuluk ilişkilerine yakışmayan bir tavırla her fırsatta terör örgütünü destekliyor ve örgüte alan açıyor” diyen Doç. Dr. Savaş Eğilmez, sözlerini şöyle sürdürdü, “Örneğin terörist ele başı Murat Karayılan her başı sıkıştığında İran’a kaçıyor. Terör örgütü İran’ın uzantılarının desteğiyle Süleymaniye’de oldukça aktif durumda. Son dönemde de İran, Irak ile Türkiye arasındaki yakınlaşmayı baltalamak için bir dizi provokasyonu hayata geçirmeye çalışıyor. Nitekim Türk SİHA’sını düşüren Irak generali Abdusselam Samudi’nin İran ile bağlantıları da ortaya çıktı. Irak’taki İran lobisi, Türkiye isminin geçtiği her yerde, Türk devlet ve iş adamlarına türlü türlü zorluklar çıkarmaya çalışıyor. Bütün bunların farkında olan Türk Devleti de mutlaka gereken önlemleri alıyordur. Nitekim Türkiye’nin girişimleriyle Samudi tutuklandı. Kendisini kadim bir devlet ve büyük bir oyun kurucu olarak niteleyen İran’a, Türkleri bir kez daha değerlendirmeyi ve ona göre oyun kurmayı tavsiye ediyoruz. Aksi taktirde sahneye koyduğu oyunlar başına büyük belalar açacak gibi duruyor.” “Kerkük, Türk tarihinin önemli bir parçasıdır” Kerkük’ün bünyesinde barındırdığı tarihi mirası, içerisinde yaşattığı Türkmen nüfusu ve 8.7 milyar varil kapasitesindeki petrol rezervleri ile Türk Devleti açısından vaz geçilmez bir öneme sahip olduğunu vurgulayan Eğilmez, şöyle konuştu, “ Bölge, ilk kez 884 yılında Tulunoğulları Beyliği’nin kurucusu Ahmed B. Tulun ile Türk hakimiyetiyle tanışmış, Tulunoğulları’ndan sonra sırayla bölgeye Büyük Selçuklular, Irak Selçukluları, Zengiler, Erbil Atabeyliği, Karakoyunlular, Akkoyunlular ve Osmanlılar hakim olmuşlardır. Kısaca bölge, Türk siyasi tarihi ve kültürünün önemli bir parçasıdır. Türk Devleti, Türkmenlerin güvenliği ve Türkmen nüfusun yaşadığı bölgelerde istikrarın sağlanması yönünde dikkatli ve ısrarcı olmalıdır. Kerkük ne çok eşli bölgesel yönetimin, ne bölgedeki taşeron grupların, ne de İran ve ABD arasında gelgitler yaşayan Bağdat’ın inisiyatifine bırakılamayacak kadar önemli bir şehirdir. Mutlaka özel bir statüde ve Türkiye’nin yakın gözetiminde olmalıdır. Kerkük, Türkiye’nin mirası ve prestijidir.”