Yerel Haberler
Erzurum
10 Ekim 2024 Perşembe - 15:23 Höyükteki 7 bin yıllık tarih, tez çalışmalarına ilham veriyor Erzurum’un Aziziye ilçesine bağlı Ömertepe Mahallesinde yer alan Pulur Höyük’te dört yıl önce başlatılan kazı çalışmaları, Cumhurbaşkanlığı kararıyla hız kesmeden devam ediyor. Kültür ve Turizm Bakanlığının koordinasyonunda, Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Rabia Akarsu’nun başkanlığındaki kazılarda, tarih sahnesine ait önemli buluntular gün yüzüne çıkarılıyor. Yaklaşık 7 bin yıl öncesine ait taş temelli yapılar, sabit ocaklar, tahıl siloları, fırınlar ve seramik atölyeleri gibi mimari izlerin tespit edildiği kazılar, farklı üniversitelerden bilim insanlarının yanı sıra Atatürk Üniversitesinden lisans ve lisansüstü öğrencilerinin de katılımıyla titizlikle yürütülüyor. 15 kişilik kazı ekibi, tarihin izlerini sürerken aynı zamanda bilimsel çalışmalara da önemli katkılar sunuyor. Lisansüstü öğrenciler, bu kazılardan elde ettikleri verilerle tez çalışmalarını destekleyerek, bilim dünyasına yeni ufuklar açıyor. "Kazılar Bilimsel Yayınlarla Dünyaya Duyuruluyor" Kazı başkanı Doç. Dr. Rabia Akarsu, Pulur Höyük’teki kazı çalışmalarının, lisansüstü öğrencilerin tez çalışmalarına büyük katkı sağladığını belirterek, bugüne kadar savunulan beş yüksek lisans tezinde, özellikle bu bölgenin Erken Demir Çağı seramiklerinin incelendiğini ifade etti. Doç. Dr. Akarsu, Karaz kültürüne ait grafit astarlı seramikler ve hayvan biçimli kutsal ocak başlarının bilimsel yayınlarla duyurulduğunu vurgulayarak: “Kazı çalışmalarımızda, bölgede tek örnek olan insan yüzlü seramik parçası açığa çıkarıldı. Pulur Höyük, hâlâ pek çok kültürel zenginliği saklıyor. Ekip olarak hassasiyetle çalışarak bu izleri gün yüzüne çıkarmaya devam ediyoruz” dedi. "Pulur Höyük’ün Ören Yeri Olması Hedefleniyor" Doç. Dr. Akarsu, kazılardan elde edilen yaklaşık 300 envanter ve etüt niteliğindeki eserin Erzurum Müze Müdürlüğüne teslim edildiğini ve bu tarihi alanın gelecekte ören yeri olarak turizme kazandırılması için çalışmaların sürdüğünü belirtti. Kazı evinin ve bir arkeoparkın yapılmasının da planlandığını söyleyen Akarsu, "Pulur Höyük, Erzurum’un en erken tarihini yansıtan bir yer. Turizm rotasına eklenmesi hem yerli hem yabancı turistlerin ilgisini çekecektir" diye ekledi. Rektör Hacımüftüoğlu: “Pulur Höyük, Bilimsel Çalışmalara Yön Veriyor” Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu ise Pulur Höyük’teki kazı çalışmalarının üniversite adına gurur verici olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: “Pulur Höyük’te elde edilen bulgular, sadece Erzurum’un değil, Anadolu’nun en eski yerleşim alanlarından birinin ortaya çıkarılmasına ışık tutuyor. Üniversitemizin lisansüstü öğrencileri, bu alanda yaptıkları tez çalışmalarıyla bilimsel literatüre katkı sağlıyor ve tarihsel birikimi gelecek kuşaklara aktarıyorlar. Böylesine köklü bir tarihi gün yüzüne çıkarmak, bilimsel çalışmalarımızın uluslararası arenada daha fazla ses getirmesini sağlayacaktır. Üniversite olarak kazı çalışmalarına tam destek veriyor ve gelecekte bu bölgenin önemli bir turizm ve kültür merkezi haline gelmesini temenni ediyoruz” Hacımüftüoğlu ayrıca kazı ekibinin disiplinli ve özverili çalışmalarını takdir ettiğini belirterek, Pulur Höyük’ün bilim dünyasına sunduğu katkıların giderek artacağını ve Erzurum’un bu kültürel mirasının korunması için her türlü desteği sağlamaya devam edeceklerini sözlerine ekledi.
10 Ekim 2024 Perşembe - 15:08 ETSO Erzurum’u Yörex’e taşıdı Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası (ETSO), Anadolu’nun yerel değerlerini tanıtmak amacıyla düzenlenen Yöresel Ürünler Fuarı YÖREX’te bu yıl da büyük ilgi gördü. Antalya’da 14. kez düzenlenen fuara Erzurum’dan geniş bir katılım gerçekleşti. Erzurum Büyükşehir Belediyesi, ETSO, Kuzeydoğu Anadolu Kalkınma Ajansı (KUDAKA), Erzurum Ticaret Borsası, Pasinler Ticaret ve Sanayi Odası, Oltu Ticaret ve Sanayi Odası ile Erzurum’un esnafı, şehrin zengin kültürel mirasını ve yöresel ürünlerini ulusal ve uluslararası platformda tanıtmak üzere fuarda yer aldı. ETSO standında coğrafi tescilli ürünlerimiz olan Oltu taşı, civil peynir, kadayıf dolması, bal ve köme gibi Erzurum’a özgü yöresel lezzetler ile el sanatları sergileniyor. Fuara gelen ziyaretçilerin büyük ilgisini çeken bu ürünler, Erzurum’un bu yıl fuara adeta damga vurduğunu gösterdi. Sunulan ürünler ve kültürel değerler büyük beğeni topladı. ETSO Yönetim Kurulu Başkanı Saim Özakalın, YÖREX’in Erzurum’un marka değerini yerel ve uluslararası alanda tanıtma adına önemli bir platform olduğunu vurgulayarak, “Bu fuar, yöresel ürünlerimizin hem tanıtılması hem de ticari anlamda değerlendirilmesi için büyük bir fırsat. Erzurum’un kültürel ve ekonomik potansiyelini ulusal ve uluslararası arenada tanıtmaktan büyük mutluluk duyuyoruz,” dedi. Başkan Özkalın, TOBB Yönetim Kurulu Başkanı ve Dünya Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu ile Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu’na Oltu taşı tespih hediye etti. Fuar, 9-13 Ekim tarihleri arasında Antalya ANFAŞ Fuar Merkezi’nde ziyaretçilere açık olacak.
Uzunyaylalı, efsane şair Nefî’nin hayatını yazdı
02 Eylül 2024 Pazartesi - 09:25 Uzunyaylalı, efsane şair Nefî’nin hayatını yazdı Gazeteci yazar M. Talat Uzunyaylalı’nın yazdığı "Nefi, Şairi Öldürmek" romanı yayınlandı. Babıali Kültür Yayıncılığı (BKY) tarafından çıkarılan Nefi romanında, Osmanlı tarihinin en dramatik olaylarının yaşandığı Sultan 1. Ahmed, oğulları Sultan Genç Osman ve Sultan Dördüncü Murad devirleri, Abaza Paşa’nın Erzurum isyanı, Yeniçeri ayaklanmaları, başarısız askeri seferler, şeriat tarikat tartışmaları gibi, dönemin siyasi, sosyal ve kültürel ortam etkili bir üslupla anlatılıyor. Uzunyaylalı, “Vatan savunmasının unutulmaz ismi Efsane Kadın Nene Hatun ve Ermeni tehcirinin nedenlerini ortaya koyduğumuz Paylaşılamayan Topraklar romanları gibi, Nefi romanı da milletimizin yaşadığı, günümüze de ibret örneklikler sunan, gerçek olayları içeriyor. Tarihi hadiselere bağlı kalarak, Nefi romanında da, okuyucuyu, Osmanlı tarihine dair derin bir yolculuğa çıkarıyoruz. O gün yaşanan olayların benzerlerinin günümüzde de yaşanması, tarihin tekerrür ettiği gerçeğini de bize gösteriyor. Yani okuyucu düne ait bir öykü okurken bugünü de hatırlayacak” dedi. "Nefi, Şairi Öldürmek" romanı, sadece tarihi bir anlatı değil, aynı zamanda Nefi gibi güçlü bir şairin yaşamı ve dramı üzerinden dönemin toplumsal ve edebi dinamiklerine de ışık tutuyor. Nefi kimdir? Nef’î, 1572 yılında Hasankale-Erzurum’da doğmuş ve 27 Ocak 1635 tarihinde İstanbul’da ölmüştür. Asıl adı Ömer olan Nef’î, Erzurum’un ünlü bir Türk şairidir. Kaside alanında büyük başarı göstermiş ve hiciv ustası olarak tanınmıştır. İlk mahlası Zarrî iken, daha sonra Gelibolulu Müverrih Ali tarafından Nef’î olarak değiştirilmiştir. Eğitimine Hasankale’de başlayan Nef’î, Erzurum’da eğitimine devam etmiş, burada Arapça ve Farsça öğrenmiştir. Genç yaşta şiir yazmaya başlamış ve Padişah I. Ahmet döneminde İstanbul’a gelerek devlet hizmetine girmiştir. Hicivleriyle birçok kişinin öfkesini kazanan Nef’î, IV. Murad tarafından korunmuş ancak Bayram Paşa’yı hicvetmesi sonucu 1635 yılında sarayda boğdurularak öldürülmüştür. Başlıca eserleri arasında "Sihâm-ı Kazâ" (hiciv şiirleri), Türkçe Divan ve Farsça Divan bulunmaktadır.
Ehrama modern dokunuşlar
02 Eylül 2024 Pazartesi - 09:18 Ehrama modern dokunuşlar Ehram kumaşının geleneksel kullanımının büyük ölçüde terkedilmesine rağmen moda dünyasına farklı tasarımlarla girmesi için özel çalışmaları yapan Erzurum Olgunlaşma Enstitüsü, kıyafetten aynaya, takıdan çantaya, dokumadan mefruşata kadar üretilen 457 ürünün tescilini aldı. Erzurum Olgunlaşma Enstitüsü atölyelerinde koyun yününden elde edilen ipliklerin dokunmasıyla elde edilen ehram kumaşıyla giyimden süs eşyalarına, tablolardan yastıklara daha onlarca ürün ortaya çıkarılıyor. Erzurum, Bayburt, Erzincan, Elazığ, Ağrı, Van, Malatya ve Kayseri gibi daha bir çok ilde ehram, ince eğrilmiş koyun yününden yapılan çok zahmetli aşamalardan geçerek düz yüzeyli mekikli dokuma ile elde edilen kadın dış giysisinin adı olarak özetleniyor. Yazılı kaynaklarda ehramın ilk ne zaman dokunmaya ve kullanılmaya başlandığına ilişkin kesin bilgiye ulaşılamamakla birlikte bugünkü şekliyle 1850’li yıllardan beri kullanıldığı belirtiliyor. Koyun yününden yapılıyor Ehram için koyunun 6-7 aylarında kırkılan yünü kullanılıyor. Bölge halkı bu yünün tellerinin uzun olduğuna, yağmurda çekmeyeceğine; kısır koyun ve koç yününden ehram olmayacağına inanıyor. Ehramın değeri ipin inceliği ile doğru orantılı olarak değerlendiriliyor. Ehramda genellikle kahverengi, siyah, krem gibi yünün doğal renkleri kullanılıyor, renkli iplerle ehram üzerine dokuma esnasında ya da sonradan elle nakış işleniyor. Yazın ve kışın yaygın olarak kullanılıyor. Yazın açık renk kışın koyu renk tercih ediliyor. Doğal yün oluşu nedeniyle özellikle kışın örtünmeyle beraber, ısınma avantajı da sağlıyor. Koyun yününden yapılan ve kimyasal madde içermeyen sağlıklı olması yönüyle tercih edilen el emeği olan bu kıymetli kumaş günümüzde kadın/erkek giysisi ve aksesuarlarına(kadın el çantası/cüzdan, dizlik, erkek yelekleri, kravat, kemer, anahtarlık, magnet) varana dek yapılmakta olup geleneksel ehram kullanımından modern kullanıma adapte edildi. Zahmetli bir üretim süreci var Ata yadigârı olarak bilinen, geçmişte kadınların örtünmek amacıyla kullandığı ehram, çeşitli nakış teknikleriyle süslenerek şimdilerde ayakkabıdan cüzdana, kravattan cekete, masa örtüsünden anahtarlığa pek çok ürünün yapımında kullanılıyor. Ehram ustalarının bahar döneminde köy köy dolaşarak en iyi koyunun yününü topladıklarını ve alabalık suyunun olduğu köylerde bu yünleri tokaçlama yıkanıyor. Temizlenmiş yünün kaliteli kısmı ayrılarak tarama ve çirişleme işlemiyle ipler tezgâhta dokumaya hazır hale getiriliyor.
Trendyol 1. Lig: Erzurumspor FK: 3 - Yeni Malatyaspor: 0
01 Eylül 2024 Pazar - 21:20 Trendyol 1. Lig: Erzurumspor FK: 3 - Yeni Malatyaspor: 0 Trendyol 1. Lig’in 4. haftasında Erzurumspor FK, sahasında Yeni Malatyaspor’u 3-0 mağlup etti. Maçtan dakikalar 12. dakikada sağ kanattan Orhan’ın ortasında arka direkte Celal’in kafayla içeriye çevirdiği topa Roshi’nin sert vuruşunda Cengizhan topu çizgiden çıkardı. 30. dakikada Sefa’nın kullandığı köşe atışında kale önünde Roshi kafayla topu ağlara gönderdi. 1-0 40. dakikada Roshi’nin ara pasında kaleci ile karşı karşıya kalan Eren Tozlu’nun vuruşunda top kaleci Albulsamed’den geri döndü. 61. dakikada Sefa’nın ceza sahası dışından sert şutunda kaleci Albulsamed soluna uzanarak topu çelmeyi başardı. 76. dakikada Cengizhan’ın pasıyla ceza sahasında topla buluşan Eren Tozlu düzgün bir vuruşla kalecinin solundan topu filelere gönderdi. 2-0 87. dakikada Malatyaspor atağa çıkarken kaybettiği topu kazanan Roshi ceza sahası içerindeki Mutafa Yumlu’ya pasını aktardı. Yumlu sert ve düzgün bir vuruşla topu ağlara gönderdi. 3-0 Hakemler: Raşit Yorgancılar, Haydar Avcı, Mahmut Gülle Erzurumspor FK: Göktuğ Bakırbaş, Mustafa Yumlu, Orhan Ovacıklı, Yakup Kırtay, Sefa Akgün (Süleyman Koç dk. 73), Salih Sarıkaya (Süleyman Enes Karakaş dk. 73), Odise Roshi (Mustafa Fettahoğlu dk. 90), Giovanni Crociata, Toni Tasev, Eren Tozlu (Serkan Köse dk. 87), Celal Hanalp (Cengizhan Bayrak dk. 46) Yedekler: Rıdvan Oğuzhan Yağcı, Gökhan Akkan, Muhammed Emin Yavaş, Özgür Sert, Furkan Özhan Teknik Direktör: Hakan Kutlu Yeni Malatyaspor: Abdulsamed Damlu, Alperen Arslan, Erşan Yaşa, Ferhat Canlı, Emircan Bayrakdar, Berat Yaman, Atakan Müjde, Fatih Aydın (Kerem Altunışık dk.76), Burak Efe Yaz (Emir Ulusoy dk. 66) , Mert Miraç Altıntaş (Enes Savucu dk. 66), Cengizhan Akgün Yedekler: Muhammed Salik, Yiğit Ulaş, Eray Şişman, Talha Buluş, Metehan Ünal, Mehmet Emin Taştan, Umut Tanış Teknik Direktör: Murat Uçkun Goller: Roshi (dk. 31), Eren Tozlu (dk. 76), Mustafa Yumlu (dk. 87) (Erzurumspor FK) Sarı kartlar: Orhan Ovacıklı (Erzurumspor FK), Cengizhan Akgün (Yeni Malatyaspor)
Başkan Özcan’dan Şenkaya’da turizm yatırımı
01 Eylül 2024 Pazar - 11:20 Başkan Özcan’dan Şenkaya’da turizm yatırımı Şenkaya Belediye Başkanı Görbil Özcan, sarıçam ağaçları içerisinde muhteşem doğası ile bütünleşen Şirankez Ormanı’nda ilçe turizminin gelişmesi için belediye atölyesi personelleri tarafından “Şirankez Bungalov Evler İnşaat Projesi’nin” yapımına başlandığını açıkladı. ’Şirankez Evler’ 52 metrekare Utku Gürbüz Güven, Aydın Şener, Tekin Demir’in proje sorumluluğunda 52 metrekare alan üzerinde 7 metre yüksekliğinde yapımına başlanan ’Şirankez Bungalov Evleri’nin ilk etapta 5 adet olmak üzere 2025 yılında 20 adet yapılarak hizmete sunulacağını açıklayan Şenkaya Belediye Başkanı Görbil Özcan, ‘’İlçemiz için bu çok önemli Bungalov Evler’inin turizm projemizi tamamlayarak vatandaşlarımızın hizmetine sunmanın heyecanını hep birlikte yaşayacağız.’’ dedi. “Yaz ve kış turizmine vizyon kazandıracağız’ İlçenin turizmini geliştirmek amacıyla ’Şirankez Bungalov Evler’ projesini tanıtarak, ilçenin turizm potansiyelini artırmayı hedeflediklerini, inşa edilen bungalov evlerde, misafirlerin rahat edebilmeleri için tüm detayların düşünüldüğünü belirten Başkan Görbil Özcan, 52 metrekare alan üzerindeki 5-6 kişilik bir ailenin rahatlıkla kalabilecekleri Şirankez Bungalov Evleri’nin dizayn edilerek, iç dekorasyon projesine önem verdiklerini belirtti. ’Bungalov Evler Projesi, Şenkaya turizme önemli katkı sağlayacak’ Başkan Özcan, “Yeni dönem projelerimiz arasında yer alan ’Bungalov Evler’ projesi, ilçemizi turizm haritasında önemli bir noktaya taşıyacak. Şirankez’in doğal güzelliklerini ve kültürel zenginliklerini dünyaya tanıtmak adına çabalıyoruz. Şenkaya’da talepleri karşılayacak turizm yatırımları yapmak, çalışmalarımızı kışın kayak turizmi, yazın da yayla turizmi projeleri kapsamında aralıksız sürdürmeyi amaçlıyoruz. Proje kapsamında hedefimiz 20 bungalov evini hizmete sunmak olacak. Tamamen Belediyemizin projesi kapsamındaki Şirankez Bungalov Evlerin inşaatı 2025 yılında tamamlamış olacak. Bu hedefimiz doğrultusunda önümüzdeki yıl yeni bungalov evler, otel ve kayak pistleri inşa edeceğiz. Hayata geçireceğimiz yatırımlar sayesinde inşallah Bungulov Evler ile birlikte Şenkaya’da kayak merkezimizi sadece bölgenin değil tüm Türkiye’nin önde gelen kayak merkezlerinden birisi haline getireceğiz. Hem yazın hem de kış turizmi sezonunda misafirlerimize konforu yaşatmayı, yöresel organik sabah kahvaltısı hizmetini de vermiş olacağız. Talepleri karşılayacak turizm yatırımları yapmak, bundan böyle hizmet şiarımız olacak” dedi. ’Mandıra ve organik satış mağazalarını faaliyete sokacağız’ Başkan Özcan, Eylül ayı içerisinde Bal Festivali düzenleyerek Şenkaya balının tanıtımını yeniden yapacaklarını ifade ederek, "İnşallah önümüzdeki yıllarda daha geniş kitlelere ulaşırız. Bizim tek amacımız yöremizin kültürüne, sanatına ve balına ilgi çekmek ve Şenkaya balının ve yöresel organik peynir kalitesini bütün dünyaya duyurmak olacak. Balımızın marka tescili onaylandı. İlçemiz tarım ve hayvancılık potansiyeli açısından oldukça verimli. Kars’ta Göle’de kaşar üretimi var. Şenkaya’da süt var ama biz aslan payımızı alamadık. İstanbul Büyükşehir Belediyemizin destekleri ile tam donanımlı mandıra ve organik satış mağazalarının faaliyete geçirmek için yeni hizmet projelerimizi hazırlıyoruz. Tabii ki bunlar kolay olmayacak, birlik beraberlik içerisinde yapılacak desteklerle olacak. Başta Kurum Müdürlerimize, bizleri hiç bir zaman yalnız bırakmayarak desteklerini esirgemeyen Şenkaya sevdalısı kıymetli iş adamlarımıza desteklerinden dolayı ayrıca teşekkür ediyorum.” dedi.
Sağlık çalışanları Gazze’ye yönelik saldırıları protesto etti
01 Eylül 2024 Pazar - 11:12 Sağlık çalışanları Gazze’ye yönelik saldırıları protesto etti Erzurum’da görev yapan hekim ve sağlık çalışanları, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek için sessiz yürüyüşlerini 42’nca haftada da sürdürdü Tarihi Erzurum Kalesi etkinlik alanında bir araya gelen sağlık çalışanları, Türk ve Filistin bayrakları eşliğinde taşıdıkları döviz ve pankartlarla yürüdü. Burada grup adına basın açıklamasını İntörn Doktor Muhammet Haçyanoğlu yaptı. Muhammet Haçyanoğlu, ‘’Türkiye’deki hekimler ve sağlık çalışanları olarak sessiz yürüyüşümüzün 42. haftasında yeniden Gazze’yi hatırlamak ve hatırlatmak için bir araya geldik. Bizler sebat etmeyi, sabretmeyi Filistinlilerden öğrenmeye çalışan sağlık çalışanlarıyız. 42 haftadır her cumartesi meydanlarda oluşumuz bundandır. Sizleri de bu vicdan nöbetine bekleriz. Gazze topraklarında devam eden soykırım niteliğindeki katliamların üzerinden üç nesil geçti. kuşaktan kuşağa kan, gözyaşıyla birlikte cesaret ve fedakârlık da taşındı. Terörist İsrail ordusu ve çıkarcı iki yüzlü işbirlikçileri; 3 nesildir yaptıkları katliamları son 10 ayda soykırım seviyesine çıkardı. Vatanperverliğin, imanın, sabrın ve şerefin en duru timsali olan kardeşlerimize yönelik gerçekleştirdikleri kelimelerle tarif edilemez derecede acı. Şu herkesçe bilinsin ki gayrimeşru işgalcilerin meşru müdafaa hakkı yoktur. bir kız çocuğunun saçlarını döken keder, 4 yaşındaki çocuğa kalp krizi geçirten korku bu köhne dünya sisteminin yanına kâr kalmayacaktır. Temennimiz bu sistemin belâsını millet-i İslâm’ın elinden bulması yönünde, azim ve gayretimiz de buna katkımızın olmasına yöneliktir. Küresel güçlerin yuvalandığı devletler dünyanın en büyük katilini alkışlar eşliğinde ülkelerinde ağırlarken, çıkarlarına göre ülkeler zalimin etrafında dört dönerken; güçsüz ülkelerin sessizliği, “bana dokunmayan yılan bin yaşasın” tavrı insanoğlunun bencilliğinin portresini oluşturmaktadır. Sözüm ona evrensel insani değerlerin, insafsız ve infazsız uluslararası hukukun ne denli cılız ve afaki olduğu apaçık ortadadır. İnsani ve gayrı insani olanın ne olduğunu keyfi buyruklarla belirleme gafletini üzerimizden atmanın zamanı gelmiştir. Zira insana yaraşanın ne olduğunu insanı yaratan bilir. Bu devran ancak Allah’ın düzeniyle düzelir. Bizler iş ahlakını peygamberimizden ve onun yıldız ashabından öğrenirsek sektörlerimizde güçleniriz. Herkes işini iyi yaparsa ama bunu kendi çıkarları için değil parayı ve gücü elinde bulunduran zalimlerden dünyanın iplerini almak için yaparsa işte o zaman bir bahar gelecek kardan aydınlık. İsrail’i ve onu meşru gören çürümüş insan müsveddelerini lanetlediğimizi ve her alanda boykot ettiğimizi ilan ediyoruz. özellikle meslektaşlarımızın reçetelerinde, hastanelerde ve eczanelerdeki ilaç alımlarında tercihin yerli olandan yana olması gerektiğini vurgulamak istiyoruz. eczacısına “ben yerli muadillerini istiyorum evladım” diyen her teyzenin her dedenin de ilaç alanındaki boykota katılabileceğini hatırlatıyoruz.Tüm devlet kurumlarını, işletme sahiplerini ve halkımızı aktif boykota ve milli sermayeye destek çıkmaya davet ediyoruz. Boykot ürünlerine elimizi uzatırsak şehit olan her bir çocuğa ihanet etmiş olacağımızı bilmeliyiz. evlatlarımıza yerli malı bilincini kazandırmalı, boykotu nesilden nesle aktarmalıyız. Zulme karşı durmak ve hakkı söylemek bu dünyada evlatlarımıza bırakabileceğimiz pek şerefli bir mirastır.Fakat daha da şereflisi dün istiklâl harbinde, Bosna’da, Karabağ’da; Bugün Suriye Ve Kuzey Irak’ta olduğu gibi yarın Filistin’de, Doğu Akdeniz’de Ve Doğu Türkistan’da vaadi dolan hak sözlerimizin yerini tetiğe bırakmak olacaktır" diye konuştu. Grup yapılan duanın ardından sessizce dağıldı.