Yerel Haberler
Erzurum
08 Ekim 2024 Salı - 16:31 Vali Çiftçi: "Erzurum afete hazırlıklı illerin başında" Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, İl Afet Risk Azaltma Planları (İRAP) çerçevesinde yapılan çalışmalarla ilgili açıklama yaptı. Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, İçişleri Bakan Yardımcısı başkanlığında ve AFAD başkanının da katılımıyla 81 il valisinin katılımıyla bir toplantı gerçekleştirdiklerini ifade ederek, "Toplantımızın gayesi; afet risklerinin azaltılması ile ilgili oldu. Yani bu konuda bir farkındalık oluşturmak. Tüm illerde topluma bu bilinci vermek maksadıyla bir toplantı gerçekleşti. O toplantının akabinde Erzurum Büyükşehir Belediyemiz Genel Sekreteriyle, Vali Yardımcımızla, Çevre ve Şehircilik İl Müdürümüzle, AFAD Müdürümüzle, üniversiteden hocamızla beraber izleme ve değerlendirme kurulu toplantısı yaptık. Bu heyet aynı zamanda izleme ve değerlendirme kurulu görevini yerine getiriyor. Onlarla da toplantımızı gerçekleştirdik" dedi. "İl Afet Risk Azaltma Planları hazırlanıyor" Toplantının asıl amacının afet risklerinin azaltılmasıyla ilgili olduğunu ve bununla ilgili bir afet risklerinin azaltılması planı oluşturulduğunu hatırlatan Vali Çiftçi, "Bunu İl Afet Risk Azaltma Planları (İRAP) olarak ifade ediyoruz. 2021 yılında Erzurum ilimizde İRAP ile ilgili plan valiliğimiz tarafından, AFAD Müdürlüğümüz tarafından 2021 yılında yürürlüğe konuyor. İRAP’ın asıl maksadı şu. İlimizin mevcut afet durumu nedir? Yani ilimizde mevcut olabilecek olan afetler nelerdir? Hangi tür afetler ilimizde gerçekleşebilir. İlk önce bunların tespit edilmesi, ardından işte bunların muhtemelen etkilileri nelerdir? Yani bu afetler olduğunda ilimizde ne tür olaylar, etkiler ortaya çıkacak. Afetler ortaya çıktığında afetlerin etkilerini en aza indirebilmek için yapılması gereken çalışmalar, eylemler nelerdir. Bunların ortaya konulması ve nihayetinde de bununla ilgili olarak sorumlu kuruluşlarının belirlenmesi. Mevcut eylemlerin belirleniyor. Sonrasında sorumlu olan kuruluşlar hangileriyse onlara görevleri veriliyor" şeklinde konuştu. "İRAP’ın dört maksadı var" Erzurum İRAP’ın toplam dört maksadı olduğunu ve bu amaç çerçevesinde çalışmaların yapıldığını ifade eden Vali Mustafa Çiftçi, "Birinci amacımız; afet risklerinin belirlenmesi, afet risklerinin en aza indirilmesi. İkincisi; mevcut durumda herhangi bir afet olduğu durumda can ve mal kayıplarının en aza indirilmesi. Bu da bir diğer amacı oluşturuyor. Üçüncü amaç; ilimizin daha güvenli ve yaşanabilir etkili olmasını sağlamak. Dördüncü amaç da birlikte çalışma kültürünü oluşturmak. Yani dört amaç çerçevesinde, 27 tane hedef ortaya konuyor. O plan çerçevesinde, 136 tane de eylem belirleniyor. Yapılması gereken çalışmalar. Bununla ilgili de bu 136 eylemi gerçekleştirmek için 21 tane kuruluş, kurum ve kuruluş belirleniyor. Onlara görev veriliyor" diye konuştu. "Erzurum afete en hazırlıklı illerin başında" Risklerin azaltılmasının, afet risklerinin azaltılmasının, afet öncesi yapılması gereken bir çalışma olduğunu anlatan Vali Çiftçi, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu çalışmaların ne kadar önceden başlatılırsa, afet öncesi tedbir alınırsa, afet sonrası ortaya çıkabilecek, afet meydana geldikten sonra ortaya çıkabilecek riskleri azaltmış oluyoruz. Bakan Yardımcımızın verdiği rakama göre; afet öncesi yani risk azaltmaları kapsamında yapılacak bir liralık çalışma afet sonrası yapılacak beş liralık çalışmaya tekabül ediyor. İlimizde 136 eylem belirlendi. Bunun gerçekleşme oranı yani bu 136 eylemden şu anda yüzde altmış biri gerçekleşmiş durumda. Bu manada ilimiz Türkiye’de afetlere illerin arasında yer alıyor. Afet öncesi çalışmalar çok değerli, kıymetli. Önceden yapılan çalışmalar son yapılacak çalışmalardan daha fazla anlam ifade ediyor. Bu manada da ilimiz yüzde altmış bir oranla afete en fazla hazırlık yapılan illerin arasında, başında yer alıyor."
08 Ekim 2024 Salı - 14:01 Şehirder’in yeni başkanı Uğur Aksu oldu Şehir ve Kültür Araştırmaları Derneği (ŞEHİRDER) olağanüstü genel kurulunu gerçekleştirdi. Olağanüstü kurulda ŞEHİRDER başkanlığına seçilen Uğur Aksu, yeni yönetimin ilk amacının şehirde Ermeni mezalimini anlatan bir müze oluşturarak gelecek nesillere geçmişi unutturmamak olduğunu ifade etti. ŞEHİRDER olağanüstü genel kurulunu gerçekleştirerek yeni yönetimini belirledi. Erzurum’da tarihi Yakutiye medresesinde gerçekleştirilen genel kurula gelen davetliler mehter takımı ezgileri ile toplantının gerçekleştiği alana giriş yaptı. Genel kurulda divan üyelerinin belirlenmesinin ardından eski yönetim adına Murat Ertaş bir konuşma yaparak yapmış oldukları çalışmaları anlattı. Yapmış oldukları çalışmalarda kendilerine destek olanlara teşekkür eden Ertaş yeni yönetime başarılar diledi. Geçmiş dönemlerde görev aldığı sivil toplum faaliyetleri ile adından sıkça söz ettiren Uğur Aksu yapılan genel kurulda ŞEHİRDER’in yeni başkanı olarak seçildi. Kürsüde konuşma yapan ŞEHİRDER başkanı Uğur Aksu yeni yönetimin ilk hedefinin şehrin tarihe mal olmuş iyi ve kötü hatıralarını bilimsel çalışmalarla destekleyerek Erzurumlulara aktarmak olduğunu ifade etti. ‘Erzurum’da ermeni mezalimi müzesi kuracağız’ Tarihi Yakutiye medresesinde yaptığı konuşmada sık sık Erzurum’un tarihi geçmişine vurgu yapan ŞEHİRDER Başkanı Uğur Aksu ‘Bunca acıyı çekmiş ve Ermeni mezalimini en koyu hali ile görmüş bir şehirde hala bir mezalim anıtı ortaya çıkarılamamıştır. Ermenilerin Erzurumluları diri diri yaktıkları , ehramlarını yerlere çaldığı Ermeni mezaliminin şehir merkezindeki üstleri olan Ezirmikli Konağı, İstasyon Barakaları, Hacı Ahmet Ağa hanı ve Hasır hanı gibi şehir merkezinde bulunan meskenler ne yazık ki korunarak bir utanç müzesine çevrilememiştir. Bu durumu bir görev addeden ŞEHİRDER’in yeni yönetimi, bu konunun çalışmasını yapıp, bilimsel bir jüri oluşturdu. müze yerlerini belirleyerek yine devlet arşiv belgeleriyle desteklenecek olan Ermeni Mezalim Müzesi ve Kütüphanesini inşallah olayların vuku bulduğu tarihi döngüye yetiştirecektir.’ Dedi. Konuşmasında Sivil toplum örgütlerinin bu güne kadar şehirde beklentileri karşılayamadığına yönelik verileri sunan ŞEHİRDER Başkanı Uğur Aksu ‘Erzurumluların eleştirilerini üzerimize alıp konunun uzmanlarından yararlanarak yeni bir yol haritası belirleme kararı aldık. Öyle ki meydana getirdiğimiz yeni sivil toplum modelinde toplumun her alanına değebilecek avukatlar, iş adamları, mali müşavirler, mühendisler ve gazeteci kadromuzun yanında şehirle ilgilenen herkesin tanıdığı çok değerli istişare kurulu organımızla asla doğrudan taviz vermeyen, Erzurum’da ki Ahilik kültürünün bir kavramı olan yiğitbaşılık kurumuna vurguda bulunduk. böylece siyasetten rol çalmaya çalışmayan, siyasi ajandası asla olmayan, burayı bir basamak olarak görmeyen ama şehrin tarihsel dokusunu önceleyen, ekonomik sorunlarına bilimsel yaklaşan, kültürel faaliyetleriyle sosyal yaşamı şekillendirmeye çalışan bir dernek hüviyetine dönüşerek muhataplarına sadece bilimsel raporlar sunan bir örgütlenme modelini ele almaktayız.’ dedi. ‘Dezavantajlı çocuklara yapay zeka dersleri verilecek’ Önümüzdeki 1 yıl içerisinde yapacakları faaliyetlerden de bahseden ŞEHİRDER Başkanı Uğur Aksu dezavantajlı vatandaşların çocuklarına yönelik eğitim programları düzenleyeceklerini belirterek ‘yapay zeka ve matematik alanında uzman isimlerle tamamen ücretsiz programlarla geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklarımıza daha iyi bir eğitim alabilmeleri için yardımcı olacağız’ ifadelerini kullandı. ŞEHİRDER Başkanı Uğur Aksu konuşmasının sonunda şehrin yönecilerine de teşekkür etti Aksu ‘Tabyaların gün yüzene çıkarılması ve Dumlu Baba Suyu konusuna göstermiş olduğu hassasiyetten ötürü Sayın Valimiz Mustafa Çiftçiye teşekkürlerimizi arz ediyoruz. Yine yerel yönetimlerdeki görevlerinin dışında hemen her alana olumlu manada dokunan, Erzurumlu en az 5000 kişiyi doğrudan istihdam ederek gençlerin bu şehirden göçünü önleyen Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Mehmet Sekmen’e teşekkürlerimizi arz ediyoruz. Ve de Hakimevi ve Personel Eğitim Merkezinin yanında Erzurum Adalet Sarayını yapılması gibi konuları çözerek şehrimize katkı sunan sayın avukat İbrahim küçükoğuna teşekkürlerimizi arz ediyoruz.’ Dedi. Konuşmaların ardından ŞEHİRDER’in düzenlediği ‘yazarlık mehtebi’ programını başarıyla tamamlayan isimlere plaketleri takdim edildi.
Bilgili; “Her eski köy ismi Ermenice, Rumca, Gürcüce değildir”
19 Eylül 2024 Perşembe - 09:57 Bilgili; “Her eski köy ismi Ermenice, Rumca, Gürcüce değildir” Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği (TDED) yeni dönem etkinliklerinin ilk programında Prof. Dr. Ali Sinan Bilgili’yi konuk etti. Erzurum Kalesi Aşık Sümmani Gelenek evinde düzenlenen programın açılış konuşmasını TDED Erzurum Şube Başkanı Murat Ertaş yaptı. Prof. Dr. Ali Sinan Bilgili, Erzurum’un köylerinin eski isimlerinin birçoğunun Türkçe olmasına rağmen zamanla kullanmadığına dikkat çekerek, “Unuttuğumuz veya ses değişikliğine uğrattığımız kelimeleri Ermenice, Rumca, Gürcüce sanmamız büyük bir yanlıştır. Örneğin kav: kiremit anlamı taşır, alev rengidir. Ahor (axor) ise ahır, ağıldır. Kevahor bu meyanda “Kırmızı ahır” olarak anlam bulur. "Hanegâh" kelimesi zamanla "Henege" olmuştur. Azerbaycan’da ve Erzurum’da karşımıza çıkan yer ismidir. Bazı kelimeler Türkçe ve Ermenice kelimelerin birleşmesiyle oluşmuştur. Örneğin "iğde" ile yer anlamına gelen Ermenice "sor" kelimesinden "Iğdasor" oluşmuştur: İğdeli yer anlamında...Eski isimlerin menşeini bize veren kaynaklar başta Osmanlı dönemi şehrin avarız ve tahrir defterleri olmak üzere; etimoloji bilgisi, eski Türkçe lügatler (Codex Cumanıcus, Kaşgarlı Mahmud Lügati vs.), söz dizim bilgisi, Türklerin yerleşim yerlerine isim verme gelenekleri ve bahsi geçen köy yerinde asırlar önce yerleşim yeri olup olmadığı gibi tarih ve coğrafya bilgileridir.” şeklinde konuştu.
Tıp profesörü bu kez avukat cübbesini giydi
19 Eylül 2024 Perşembe - 09:46 Tıp profesörü bu kez avukat cübbesini giydi Tıp alanında profesör olan Ahmet Nezih Kök, avukatlık stajını tamamlayarak cübbesini giydi, ruhsatnamesini aldı. 2000 yılında Ankara Hukuk Fakültesi’nden mezun olan, Adalet Bakanlığı Erzurum Adli Tıp Kurumu Grup Başkanı Prof. Dr. Ahmet Nezih Kök (62), bir yıllık Avukatlık stajını tamamladıktan sonra, Erzurum Barosu’nda düzenlenen yemin törenin ardından avukatlık ruhsatnamesini aldı. Erzurum Barosu’nda düzenlenen cübbe giyme ve yemin törenine Erzurum Baro Başkanı Av. Talat Göğebakan, eski baro başkanları Avukat Faruk Terzioğlu ve Avukat Naci Turan, Baro Genel Sekreteri Zühal Önalan Asiltürk, Avukat Enver Atasever, Gündüz Güneş, Kamuran Karahan, Mustafa Çelebi, Ömer Çiftçi, Bilgin Ertaş, Prof. Dr. Nezih Kök’ün oğlu Avukat Melih Kök, öğretmen eşi Dilek Kök, avukatlar ve mesai arkadaşları katıldı. Ruhsatnamesini eşi verdi Erzurum Adli Tıp Kurumu Grup Başkanı Avukat ve Prof. Dr. Ahmet Nezih Kök’e Baro Başkanı Talat Göğebakan, yaptırdığı yeminin ardından dönem Baro Başkanı Faruk Terzioğlu tarafından cübbesini giydirerek tebrik etti. Adli Tıp Kurumu Grup Başkanı Prof. Dr. Avukat Ahmet Nezih Kök’e avukatlık ruhsatnamesini ise eşi Dilek Kök verdi. “Tıp Fakültesinden sonra, hukuku bitirmek çok güzel duygu” Törende duygularını paylaşan Prof. Dr. Avukat Ahmet Nezih Kök, “Erzurum’da bulunmaktan mutluluk duyuyorum. Yorucu bir hukuk fakültesi sürecinin ardından, öncelikle her şeyden mahrum kalan çocuklarım, desteklerini esirgemeyen fedakar, kıymetli eşime teşekkür ediyorum. Tıp Fakültesinden sonra hukuku bitirmek çok güzel duygu benim için, hukuk alanında da bu mertebeye gelmiş oldum. Çok memnunum. Umarım genç arkadaşlar için de bu yaşta buraya gelen biri olarak örnek de olabilirim. Hukukun üstünlüğünü elimden geldiğince yerine getirmeye çalışacağım. Mesleği en iyi şekilde icra etmeye çalışacağım" dedi.
Tanfer: “Gaziler başımızın tacıdır”
19 Eylül 2024 Perşembe - 09:37 Tanfer: “Gaziler başımızın tacıdır” Erzurum Kent Konseyi Başkanı Hüseyin Tanfer, 19 Eylül Gaziler Günü dolayısıyla yayımladığı mesajında, “Gurur kaynağımız olan gazilerimizin, 19 Eylül Gaziler Gününü tebrik ederken, ebediyete irtihal etmiş gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyorum” ifadelerini kullandı. Aziz milletimizin şan ve şerefle dolu tarihi, kahramanca verilen mücadelelerle doludur” sözleriyle mesajına başlayan Başkan Hüseyin Tanfer, daha sonra şöyle dedi: “Dünden bugüne, cennet vatanımızın düşmana bırakılmamasında gazilerimizin ve şehitlerimizin destansı mücadelesi tüm dünyaya örnek olmuştur. Bugün huzurlu ve müreffeh bir hayat yaşayabildiğimiz vatan toprakları, şehit ve gazilerimizin, canları pahasına verdikleri mücadele ile gerçekleşmiştir. Bağımsızlığı ve vatanını her şeyden üstün tutan ecdadımız, her asır ve her dönem, kahramanca verilmiş mücadelelerle bu vatanı bizlere emanet etmişken bize düşen görev de birlik beraberlik içinde kalarak bu emanete sahip çıkmaktır. Bugün millet olarak hür ve bağımsız bir hayat yaşayabiliyorsak, kahraman gazilerimizin ve şehitlerimizin emeği asla inkar edilemeyecek bir gerçektir. Gazilerimiz başımızın tacıdır. Allah birliğimizi beraberliğimizi bozmasın. Allah vatan aşkıyla çarpan her kalbin cesaretini daha da arttırsın. Bu duygu ve düşüncelerle gurur kaynağımız olan gazilerimizin 19 Eylül Gaziler Gününü tebrik ederken, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere, vatanımız için canlarını feda eden aziz şehitlerimizi ve ebediyete intikal etmiş kahraman gazilerimizi saygı ve minnetle anıyor, hayatta olan gazilerimize ise sağlıklı, huzurlu ve uzun ömürler temenni ediyorum.
Vali Çiftçi; “Şehit ve gâzî olmak büyük bir onur ve gurur kaynağıdır”
19 Eylül 2024 Perşembe - 09:25 Vali Çiftçi; “Şehit ve gâzî olmak büyük bir onur ve gurur kaynağıdır” Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi "19 Eylül Gaziler Günü" vesilesiyle bir mesaj yayınladı. Vali Çiftçi, “Şanlı tarihimizin çeşitli safhalarında gösterdiği eşsiz fedakârlıklar ile bayrağını, vatanını ve istikbâlini koruyan, bizlere iftiharlarla dolu bir tarih emanet eden gâzîlerimizi, minnet ve şükranla anıyorum.” diyerek bu toprakları vatan kılmak için canını hiçe sayan kahramanların, asırlardan beri milletimizin gönlünde ayrı bir yer edindiğini ifade etti. “Gâzîlerimiz emsalsiz cesaret ve fedakârlıklarıyla doludur” "Gazâ eden, ordunun başına geçip savaşan, savaştan sağ olarak zaferle dönen" anlamına gelen gâzîliğin, tarih boyu milletimiz tarafından evlatlarına "Ya gâzî ol, ya şehi" milli ideali ile aşılandığını vurgulayan Vali Mustafa Çiftçi, “Asırlardır istiklâlini canı pahasına korumayı ilke edinen aziz milletimiz; şehit ve gâzî olmayı büyük bir onur ve gurur kaynağı saymıştır. Milletimiz; 1071’de Malazgirt’ten, İstiklâl Mücadelemize, terörle mücadeleden 15 Temmuz’a hâinlere karşı istikbâlimizi korurken gazâ anlayışı ile bu toprakları "Gaziler Yurdu" yapmıştır. Bu bereketli toprakları vatan kılarak bizleri bir bayrak altında hür yaşatmak için Anadolu’nun her karış toprağı, gâzîlerimizin emsalsiz cesaret ve fedakârlıklarıyla doludur.” şeklinde konuştu. “Gâzilik ruhu, bu topraklarda yetişen nesiller arasında bir ruh birliğidir” Türk askerinin bu hasletleriyle, kendi ülkesini ve halkını korumanın yanında bölgesindeki ve dünyadaki tüm mazlumların, mağdurların, soydaşların da umudu haline geldiğini ifade eden Vali Çiftçi, sözlerine şöyle devam etti, “Gâzîlerimiz; yurt içinde olduğu kadar yurt dışında gösterdikleri mücadeleleriyle de tarih sayfalarında yer almıştır. Gâzilik ruhu, bu topraklarda yetişen nesiller arasında bir ruh birliği oluşturarak, bağımsızlığımızın ve hürriyetimizin teminatı olmuştur. Ecdadımızın bıraktığı mirası devralarak, her geçen gün daha da ileriye taşıma sorumluluğunu gönülden hissediyoruz. Onlardan aldığımız güç ve ilhamla bu mübarek emanete kararlılıkla sahip çıkarak, birlik ve beraberliğimizi korumak, çocuk ve gençlerimize daha güzel bir hayat, daha müreffeh bir ülke bırakmak için milletçe sarsılmaz bir irade ile çalışmaya devam edeceğiz. Bu düşüncelerle, bu toprakları bizlere vatan yapan aziz şehitlerimizi, ebediyete irtihâl eden kahraman gâzîlerimizi rahmetle, minnetle yâd ediyorum. Sakarya Meydan Muharebesi’nin ardından, 19 Eylül 1921 tarihinde TBMM tarafından Gazi Mustafa Kemal Paşa’ya "Mareşal" rütbesi ve "Gazi" ünvanının verilişi vesilesiyle milletimizin gâzîlere olan derin saygısını ve minnetini dile getirmek amacıyla kutlanan "Gaziler Günü"nü tebrik ediyor, tüm gâzîlerimize şükranlarımı sunuyorum.”
Erzurum Tarih Derneği, Pasinler Zaferi’ni unutmadı
18 Eylül 2024 Çarşamba - 15:26 Erzurum Tarih Derneği, Pasinler Zaferi’ni unutmadı Erzurum Tarih Derneği üyeleri, Pasinler Zaferi’nin 976. yıl dönümü vesilesiyle Pasin Ovası’nda buluştu ve mütevazi bir anma programı düzenledi. Erzurum Tarih Derneği Başkanı H. Ömer Özden başkanlığında Yönetim Kurulu Üyeleri, Pasinler ilçesindeki savaş alanına giderek anma programı yaptı. Pasin Ovası’ndaki anma programına Başkan Yardımcısı İsmail Bingöl, Yönetim Kurulu Üyeleri Ahmet Tezgel, Sıtkı Sahil, Abdurrahman Zeynal katıldı. Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Abdurrahman Zeynal, tarihi savaş alanında başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına Kuranı-Kerim duası yaptı. Erzurum Tarih Derneği Başkanı H. Ömer Özden, Pasinler Muharebesi’nin, tarihte, Selçukluların, Bizanslılarla yaptıkları, Anadolu Selçuklu Devleti’nin tarih sahnesinden çekildiği zamana kadar, aralıklarla 2,5 asra yakın devam eden savaşların, ilk büyük meydan muharebesi olarak tarihte yerini aldığını belirtti. Başkan Özden, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi, “ Erzurum Tarih Derneği olarak her yıl bu zafer gününde Pasinler Ovası’nda hem şehitlerimizi ve gazilerimizi anmakta hem de bu zaferin önemini anlatmaya çalışmaktayız. Eğer Pasinler Zaferi kazanılmış olmasaydı, Malazgirt Zaferi de olmazdı. Çünkü Pasinler Zaferi, Anadolu’nun kapılarını Türklere açmış, Bizans’ın yenilmezlik unvanını ortadan kaldırıp Selçuklu Devleti ordusuna cesaret kazandırmıştır. Biz Pasin Ovası’nda nam, Malazgirt’te şan kazandık. Pasinler Zaferi Türk tarihinde önemli bir yere sahiptir.” “Pasin Ovası’na, ’Zafer Anıtı’ yapılmalı” Pasin Ovası’na anıt yapılması talebinde bulunan Erzurum Tarih Derneği Başkanı H. Ömer Özden, ’Bu zaferin, ülkemiz gündemine getirilmesi gerekmektedir. Bunun için Derneğimiz, yıllardan beri bu gün adı geçen ovaya he yıl dönümünde gelerek Pasinler Zaferi’nin 976’ncı yıl dönümünü andık. Pasinler Zaferi’nin ülke gündemine kazandırılması için başta Devletimizin, üniversitelerimizin bu zafere sahip çıkması gerekir. Konuyla ilgili paneller, sempozyumlar yapılmalı, savaşın yapıldığı ovaya bir de zafer anıtı dikilmeli, zaferin kazanıldığı ovayı gösteren tabelalar konulmalıdır. Ayrıca çocuklarımız başta olmak üzere tüm halkımızda bir tarih bilinci oluşturulması gerekmektedir.” diye konuştu.
Eroğlu’nun doktora tezi, TÜBA-TEKNOFEST’te derece elde etti
18 Eylül 2024 Çarşamba - 15:06 Eroğlu’nun doktora tezi, TÜBA-TEKNOFEST’te derece elde etti 2024 yılı TÜBA-TEKNOFEST Doktora Bilim Ödülleri sonuçları açıklandı. Türkiye’nin bilimsel ve teknolojik gelişimine katkı sağlayan doktora tezlerinin ödüllendirildiği bu prestijli organizasyonda Dr. Zafer Eroğlu, Atatürk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsünde yapmış olduğu "Fotokataliz Uygulamaları için Metal İçermeyen, Kuantum Noktaların Sentezi ve İki Boyutlu Malzemeler ile Heteroeklem Yapıların Tasarımı" başlıklı doktora teziyle Temel Bilimler alanında 2.lik ödülüne layık görüldü. Ödüller, Adana’da Düzenlenecek TEKNOFEST’te Sahiplerine Takdim Edilecek Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) tarafından her yıl düzenlenen TÜBA-TEKNOFEST Doktora Bilim Ödülleri, 2024 yılında da birçok farklı tematik konuda Türkiye kaynaklı doktora tezlerini değerlendirdi. Teknoloji ve tasarım, yapay zekâ, otonom sistemler gibi alanların yanı sıra, temel bilimlerde de fark oluşturan çalışmaları ön plana çıkaran bu ödüller, 2-6 Ekim tarihleri arasında Adana’da düzenlenecek TEKNOFEST’te sahiplerine takdim edilecek. TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, doktora sürecinin bilim insanları için zorlu ve önemli bir dönemeç olduğunu vurgulayarak, bu süreçte üretilen çalışmaların bilim dünyasına katkı sunduğunu belirtti. Prof. Dr. Şeker: "Bu yıl 4. kez düzenlenen TÜBA-TEKNOFEST Doktora Bilim Ödülleri, Türkiye’nin bilimsel gücünü ve potansiyelini gözler önüne seriyor. Ülke yükseköğretiminin kısa zamanda kat ettiği bu önemli mesafeler bizleri hem gururlandırıyor hem de gelecek adına umutlandırıyor" dedi. Rektör Hacımüftüoğlu: "Atatürk Üniversitesi Olarak Gururlu Ve Mutluyuz" Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu ise Fen Bilimleri Enstitüsü öğrencisinin aldığı bu prestijli ödülden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Rektör Hacımüftüoğlu: “Üniversitemizin genç bilim insanlarının böylesine önemli başarılara imza atması bizler için büyük bir gurur kaynağı. Bilimsel araştırmalarımızın sadece ulusal değil, uluslararası alanda da fark oluşturması, akademik kadromuzun ve öğrencilerimizin titizlikle yürüttükleri çalışmaların bir göstergesidir. Bu vesileyle ödül alan öğrencimizi tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum” ifadelerini kullandı. TÜBA-TEKNOFEST Doktora Bilim Ödülleri, Türkiye’nin bilim ve teknoloji alanındaki gelişmelerine katkıda bulunmayı hedefleyen genç bilim insanlarını destekleyerek, gelecek nesillerin bilimsel çalışmalarına ilham kaynağı olmayı sürdürüyor. Atatürk Üniversitesi de elde ettiği bu başarıyla bir kez daha genç araştırmacıları ile bilimsel araştırma ve yenilikçi projelere olan bağlılığını kanıtlamış oldu.
TDED’den Vali Mustafa Çiftçi’ye tabyalar teşekkürü
18 Eylül 2024 Çarşamba - 13:07 TDED’den Vali Mustafa Çiftçi’ye tabyalar teşekkürü Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği (TDED) Erzurum Şube Başkanı Murat Ertaş, Erzurum tabyalarını yeniden ihya etme gayretlerinden dolayı Vali Mustafa Çiftçi’ye teşekkür etti. Başkan Ertaş, payitahtı korumak için ecdadın batıda Edirne ve Çanakkale’ye, doğuda Erzurum ve Kars’a 19. ve 20. asrın kaleleri denebilecek çok sayıda "tabya" yaptırdığını dile getirerek, “ Garnizon merkezi olması sebebiyle Erzurum’da bilhassa doğu-batı ve güneyindeki kuş uçmaz kervan geçmez dağlara, belki kartal yuvası olacak zirvelere dönemin teknolojisi ve şartları dikkate alındığında imkânsız gibi görünen muhkem yapılar inşa etmiş. Bu imkânsızlıkları zorlamak vatanın azizliğindendir; bayrağın, dinin, dilin... Erzurum’da 50 civarında tabya yapılmış ve bunlar Erzurum’u değil, tabyalar doğudan ve Kafkasya’dan Anadolu’ya çıkan stratejik boğazları, geçitleri kontrol altında tutarak Türk devletini, topyekün vatanı korumak içindir.” şeklinde konuştu. "Tabyalar keşfedilmeye başladı" Tabyaların şu an 23’ünün ayakta olduğunu hatırlatan TDED Erzurum Şube Başkanı Murat Ertaş, “ Türk savaş tarihinde, mimarlık tarihinde, coğrafyamızın hafızasında önemli yer tutan tabyalardan maalesef ne Anadolu’nun, ne aziz milletimizin evlatlarının haberi var. Haberi olanların sayısı çok çok az. Tabyalarla ilgili çok yazdık çizdik. Türkiye’yi dolaştık, anlattık, fotoğraf sergileri yaptık. 9 Kasım Tabyalar Yürüyüşünü ülke gündemine sokmaya çalıştık. 2013 yılında TBBM Başkanı Cemil Çiçek Mecidiye Tabyasının "Harp Müzesi" olması için 5 milyon ödenek ayırdı. Bizler tabyalarda 7’den 70’re etkinlikler yaptık. Milli Eğitim Müdürlüğümüz 2013’ten başlatarak ilk dersi tabyalarda yaptı. En son 4 yıl evvel Dumlu’daki Şahappaşa Tabyası’nda "Kahramanlık Şiirleri" programı gerçekleştirdik. Vali Seyfettin Azizioğlu zamanında Çetin Bayram kardeşimin yürüttüğü projeyle tabyalara çıkan tüm yollar, yolların başına bilgilendirme levhaları ve rotaların olduğu bilgilendirme tabelaları yapıldı. Kargapazarı ve Mescit dağlarındaki Türk şehitlikleri keşfedildi, şehitlikler yapıldı; dağlardaki tank ve ağır silahlar Mecidiye-Aziziye tabyalarına çıkan yolun girişine getirilerek açık havada sergilendi. Çetin Bayram’a bu konuda şehir teşekkür borçludur.” şeklinde konuştu. “Emeği geçenlere teşekkür ederiz” Türk tarihine ve şehrin değerlerine sahip çıkan, emek veren herkese teşekkür ettiklerini vurgulayan Ertaş, daha sonra şöyle konuştu, “ Mustafa Çiftçi valimiz ezber bozdu. Olmaz denileni, şu ana kadar akla gelmeyeni yaptı. Tek tek her tabyayı gezdi, dağları ve yolları tanıdı, tespit ve gözlemleriyle konuya doğrudan hakim oldu ve çözüm üretti. Kendisine ne kadar teşekkür etsek azdır. Her tabyayı bir kamu kurumuna, üniversiteye ve güçlü STK’lere zimmetledi. Bir seferberlik başladı, tarihe sahip çıkma yarışı... Her kurum kendisine zimmetlenen tabyaları zor şartladı temizliyor, çevre düzenini gözden geçiriyor, ufak tefek onarımlarını yapıyor... Her bir kurum yaptığı çalışmayı sosyal medya sayfalarından paylaşıyor. Böylelikle şehir tabyalarını ve tarihini yeniden keşfediyor ve tabyalar konusunda "tükenmişlik sendromu" yaşayan "öğrenilmiş çaresizliğe" düşen şehir ahalisi, istenirse yapılabilirmiş duygusuyla özgüven kazanıyor. Kuş uçmaz kervan geçmez dağlarda gençler, memurlar, öğrenciler, işçiler, siviller, bürokratlar tarihi, Erzurum’un stratejik konumunu ve değerini, vatanını, şühedayı ve gaziyanı daha iyi anlıyor. Teşekkürler Sayın Valim. Teşekkürler tarihe emek veren vatanperver ve kadirşinas güzel insanlar.”