KÜLTÜR SANAT - 18 Eylül 2024 Çarşamba 13:07

TDED’den Vali Mustafa Çiftçi’ye tabyalar teşekkürü

A
A
A
TDED’den Vali Mustafa Çiftçi’ye tabyalar teşekkürü

Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği (TDED) Erzurum Şube Başkanı Murat Ertaş, Erzurum tabyalarını yeniden ihya etme gayretlerinden dolayı Vali Mustafa Çiftçi’ye teşekkür etti.


Başkan Ertaş, payitahtı korumak için ecdadın batıda Edirne ve Çanakkale’ye, doğuda Erzurum ve Kars’a 19. ve 20. asrın kaleleri denebilecek çok sayıda "tabya" yaptırdığını dile getirerek, “ Garnizon merkezi olması sebebiyle Erzurum’da bilhassa doğu-batı ve güneyindeki kuş uçmaz kervan geçmez dağlara, belki kartal yuvası olacak zirvelere dönemin teknolojisi ve şartları dikkate alındığında imkânsız gibi görünen muhkem yapılar inşa etmiş. Bu imkânsızlıkları zorlamak vatanın azizliğindendir; bayrağın, dinin, dilin... Erzurum’da 50 civarında tabya yapılmış ve bunlar Erzurum’u değil, tabyalar doğudan ve Kafkasya’dan Anadolu’ya çıkan stratejik boğazları, geçitleri kontrol altında tutarak Türk devletini, topyekün vatanı korumak içindir.” şeklinde konuştu.


"Tabyalar keşfedilmeye başladı"


Tabyaların şu an 23’ünün ayakta olduğunu hatırlatan TDED Erzurum Şube Başkanı Murat Ertaş, “ Türk savaş tarihinde, mimarlık tarihinde, coğrafyamızın hafızasında önemli yer tutan tabyalardan maalesef ne Anadolu’nun, ne aziz milletimizin evlatlarının haberi var. Haberi olanların sayısı çok çok az. Tabyalarla ilgili çok yazdık çizdik. Türkiye’yi dolaştık, anlattık, fotoğraf sergileri yaptık. 9 Kasım Tabyalar Yürüyüşünü ülke gündemine sokmaya çalıştık. 2013 yılında TBBM Başkanı Cemil Çiçek Mecidiye Tabyasının "Harp Müzesi" olması için 5 milyon ödenek ayırdı. Bizler tabyalarda 7’den 70’re etkinlikler yaptık. Milli Eğitim Müdürlüğümüz 2013’ten başlatarak ilk dersi tabyalarda yaptı. En son 4 yıl evvel Dumlu’daki Şahappaşa Tabyası’nda "Kahramanlık Şiirleri" programı gerçekleştirdik. Vali Seyfettin Azizioğlu zamanında Çetin Bayram kardeşimin yürüttüğü projeyle tabyalara çıkan tüm yollar, yolların başına bilgilendirme levhaları ve rotaların olduğu bilgilendirme tabelaları yapıldı. Kargapazarı ve Mescit dağlarındaki Türk şehitlikleri keşfedildi, şehitlikler yapıldı; dağlardaki tank ve ağır silahlar Mecidiye-Aziziye tabyalarına çıkan yolun girişine getirilerek açık havada sergilendi. Çetin Bayram’a bu konuda şehir teşekkür borçludur.” şeklinde konuştu.


“Emeği geçenlere teşekkür ederiz”


Türk tarihine ve şehrin değerlerine sahip çıkan, emek veren herkese teşekkür ettiklerini vurgulayan Ertaş, daha sonra şöyle konuştu, “ Mustafa Çiftçi valimiz ezber bozdu. Olmaz denileni, şu ana kadar akla gelmeyeni yaptı. Tek tek her tabyayı gezdi, dağları ve yolları tanıdı, tespit ve gözlemleriyle konuya doğrudan hakim oldu ve çözüm üretti. Kendisine ne kadar teşekkür etsek azdır. Her tabyayı bir kamu kurumuna, üniversiteye ve güçlü STK’lere zimmetledi. Bir seferberlik başladı, tarihe sahip çıkma yarışı... Her kurum kendisine zimmetlenen tabyaları zor şartladı temizliyor, çevre düzenini gözden geçiriyor, ufak tefek onarımlarını yapıyor... Her bir kurum yaptığı çalışmayı sosyal medya sayfalarından paylaşıyor. Böylelikle şehir tabyalarını ve tarihini yeniden keşfediyor ve tabyalar konusunda "tükenmişlik sendromu" yaşayan "öğrenilmiş çaresizliğe" düşen şehir ahalisi, istenirse yapılabilirmiş duygusuyla özgüven kazanıyor. Kuş uçmaz kervan geçmez dağlarda gençler, memurlar, öğrenciler, işçiler, siviller, bürokratlar tarihi, Erzurum’un stratejik konumunu ve değerini, vatanını, şühedayı ve gaziyanı daha iyi anlıyor. Teşekkürler Sayın Valim. Teşekkürler tarihe emek veren vatanperver ve kadirşinas güzel insanlar.”


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Kıbrıs gazileri 50 önceki acıları gözyaşlarıyla anlattı Denizli’de Muharip Gaziler Derneği, 1974 Kıbrıs Savaşı’nın yıl dönümü ve 19 Eylül Gaziler Günü’nde gazilerin hatıralarını paylaştı. Savaşın zorluklarını ve kaybettiği arkadaşlarının acısını hatırlayan gaziler, genç nesillere vatan sevgisinin aşılanması gerektiğine vurgu yaptı. Denizli Muharip Gaziler Derneği, 1974 Kıbrıs Savaşı’nın yıl dönümü ve 19 Eylül Gaziler Günü’nde gazilerin hatıralarını tazeledi. Savaş sırasında karşılaştıkları zorlukları anlatan gaziler, vatan, millet ve bayrak sevgisiyle savaştıklarını ifade etti. Genç nesillere bu değerleri aşılamak için okullara giden gaziler, Atatürk’ün mirasını anlatmanın önemine dikkat çekti. “50 yıl geçmesine rağmen savaşın acısını hala yaşıyorum” Denizli Muharip Gaziler Dernek Başkanı ve Kıbrıs Gazisi olan Hamdi Helvacılar, savaşın 50 yıl geçmesine rağmen yaşadığı acıları hala unutamadığını vurguladı. Savaşın gerçekliğinin, filmlerdeki gibi olmadığını belirten Helvacılar, savaş hatıralarını ve kaybettiği arkadaşlarının acısını dile getirdi. 1974 Kıbrıs savaşında çıkarma gemileri ile çıkan ilk Türk askerlerinden birisi olduğu belirten Helvacılar, “20 Temmuz 1974 sabahı Kıbrıs’a çıkarma gemileriyle çıkan ilk Türk askerinden birisiyim. Bu vesileyle tabii ki o dönemin ve o savaşın hatıralarını üzerinden 50 yıl geçti. 50 yıl sonra orada yaşadığımız acılar, savaş hatıralarını, yanımızda kaybettiğimiz arkadaşlarımız, şehit olanlar onların acıları hiçbir zaman yüreğimizden eksilmiyor. Tabii ki savaş diyoruz, ne yazık ki karşıdan göründüğü gibi ve anlatıldığı gibi bir sinema filmi gibi hiçbir zaman değil. Onu yaşayan başına gelen bilir. Savaş çok acımasız bir şey. Yaradan Yüce Allah bu ülkeye hiç bir zaman savaş göstermesin. Bir gazi olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin bir muharip gazi olarak onur ve gurur duyuyorum. Denizli Şubesinin Türkiye Muharip Gaziler Derneği 25 yıldır onurla gururla şerefle şube başkanlığını yapıyorum. Elimizdeki tek mutluluk, şehitlik gazilik kavramını vatan millet sevgisini ayakta tutmak. Özellikle geleceğimizin teminatı öğrencilerimize gençlerimize vatan sevgisini, bayrak sevgisini, ülke sevgisini yani özgürce esaretten uzak yaşamanın ne olduğunu öğretmek için zaman zaman okulla gidiyoruz. Aldığımız görevlerde onlara bire bir Türk milletinin özünün ne olduğunu, temelin ne olduğunu, Atamızın ne olduğunu, Mustafa Kemal Atatürk’ün neler başardığını anlatıyoruz. Bizler de birer muharip gazi olarak Gazi Mareşal Mustafa Kemal Atatürk’ün canlı temsilcileriyiz. Bu nedenle böyle bir günde 19 Eylül arifesinde böyle bir günleri ulaşmanın mutluluğunu yaşıyorum” şeklinde konuştu. “Türk doktorun son anda fark etmesi sonucunda hayata tutundum” Savaşta düşman saldırısına uğradığı esnada yaralan Helvacılar, o dönemin şartları neticesinde sağlık ekiplerinin kendisine metal dikişler attığını hatırlattı. Metal dikişler nedeniyle kötüleşince çadırına sevk edilen Helvacılar, hayatta kalma hikayesini şöyle anlattı: “Savaşta belli bir zaman sonrasında yaralandım. Kendim ben patlayıcı madde uzmanıydım. Yaralanma sonucunda taarruza giderken bir saldırıya uğradık. Bizim cipimiz devrildi. Devrilme anında karşıda Rum ve Yunan askerlerinin saldırısına uğradık. Sağ baldırımdan ve bazı yerlerimden yaralandım. Sonrasında arkadaki Türk birlikleri bize yardıma geldi. Ardından sağlık ekipleri gelip bizlere ayağa kaldırdılar. Sonrasında sağlık ekipleri bizlere metal dikişler attılar. Vücudumuzda metal dikişler atıldıktan sonra bizim yaralarımızı daha da kötüleşmemize vesile oldu. Orada Barış Gücü çadırına götürdüler. Çadırın önüne geldiğimizde benimle birlikte üç tane ağır hasta vardı. Sonrasında yakın arkadaşım son nefesine verdi. Ben baygın vasiyetteydim ama duyuyordum. Oradan bir tane doktor geldi, yanılmıyorsam Türk doktoruydu. Doktor yanıma geldi, iki gözüme açıp kapatıp ‘Bu askerde hayat belirtisi var, çok kan kaybetmiş, bu askere gerekli ilaçları verin, bu askeri kurtaralım’ sözleri 50 yıl geçmesine rağmen bir türlü aklımdan çıkmıyor. Çünkü yok olmak ve var olmak an meselesiydi. Belki de o doktorun beni müdahalesi olmasaydı benim de şu anda sizlerin karşısında olmam mümkün değildi.” “Savaşta vatan, millet ve bayraktan başka bir şey düşünmeden savaştık” Savaş anında vatan, millet ve bayraktan başka bir şey düşünmediğini, tek hedeflerinin düşman askerlerini topraklardan def etmek olduğunu belirten Kıbrıs gazisi İbrahim Ali ise, “Savaş anında, girdiğin zaman başka bir şey düşünemiyorsun. Türkiye’de anneni, babanı veya çoluğun çocuğun varsa onları düşünemiyorsun. Orada önce vatan ve millet için ve bayrak için savaşıyorsun. Biz de vatan için savaşa girdik. Oradaki Yunanları ve düşmanları topraklardan def etmek için elimizden gelen her şeyi yaptık. Bizim üzerimize düşen görevi yerine getirmeye çalıştık” şeklinde konuştu.