GÜNDEM - 12 Kasım 2024 Salı 14:31

Prof. Dr. Canan Karatay, “Beni suçlayan hep ilaç ve gıda endüstrisi, hedefim; halkımızın sağlığı”

A
A
A

Sağlıkta ezber bozan açıklamalarıyla gündeme gelen Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay’ın yeni kitabı ‘Panzehir Halk Sağlığı İçin Dört Kıtada Mücadele Dolu Bir Hayat Hikayesi’ okuyucuyla buluştu. Karatay, “Yaşam biçimim hiçbir zaman yansımadı, herkes çok merak ediyor, kitapta detaylı olarak ortaya koyuluyor. Gıda, ilaç endüstrisi devreye girince dünyada sağlık bozuldu. Beni suçlayan hep onlar zaten, ‘O kadını konuşturmayın, satışlarımız yüzde 30 azalıyor’ diyorlar, bütün hedefim; halkımızın sağlığı” dedi.

Sağlıkta ezber bozan açıklamalarıyla gündeme gelen İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay’ın Nihal Doğan’ın söyleşisiyle yayına hazırlanan kitabı ‘Panzehir Halk Sağlığı İçin Dört Kıtada Mücadele Dolu Bir Hayat Hikayesi’ okuyucuların beğenisine sunuldu. Bugüne kadar hiç bilinmeyen yönlerinden, hayatının birçok dönemine kadar fotoğraf karelerinin yer aldığı kitap hakkında konuşan Karatay, yaşamıyla ilgili detayları paylaştı. Karatay, ilaç ve gıda endüstrisine yönelik değerlendirmelerde bulunurken kişilerin hangi ürünleri tükettiğine dikkat etmesi gerektiğine dikkat çekti.

“81 yılımı anlatıyorum; uzun ince bir yoldayım"

Kitabıyla ilgili bilgiler veren Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay, “Panzehir yeni çıktı, Nihal Doğan’la ahdimiz olmuş ki bu halka sunulan bütün yalanların doğru olduğunu göstermek, nasip oldu, uğraştık, onun için bu kitap çıktı. Çocukluktan beri bütün yaşadıklarım, acılarım, 4 kıtada hekimlik yapmışım oradan anılarım, öğrencilik yıllarım; tıp fakültesi, lise, ortaokul öğrenciliği, yatılı okudum. Bütün bunlar iyisi, kötüsü, acısıyla tabii 81 yıllık bir ömür, her şeyi yaşamış bir durumdayız. Bütün hedefim; halkımızın sağlığı, çocuklarımızın iyi bir geleceğe sahip olmaları, sağlıklı olmaları çok önemli. Mustafa Kemal Atatürk ‘Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur’, Hipokrat da ‘Ne yerseniz osunuz’ diyor, bütün mesele bu. Kitapta gençlik, düğün fotoğraflarım var. Sokakta, geçen birisi beni durdurdu, ‘Ay, Canan Hanım gelinliğiniz de ne güzelmiş’. Halk tabii ki çok memnun, ‘Sizin sayenizde 40 kilo verdim, rahat uyuyorum, bağırsaklarım iyi çalışmaya başladı, kilom gitti’ diye. ‘Dinçleştim, kendime yeni geldim, şimdiye kadar yaşamıyormuşum, sayenizde aklım başıma geldi’ diyenler var. Burada aklı başına getiren en önemli sebeplerden biri de kristal kaya tuzudur, olmayınca beyin çalışmaz. Kitabı okusunlar, 300 sayfadan fazla, detaylı olarak eğlenceli, sıkıntılı olarak yaşadığım 81 yılı burada anlatıyorum; uzun ince bir yoldayım” şeklinde konuştu.

“Gıda, ilaç endüstrisi devreye girince sağlık bozuldu”

Zaman zaman açıklamalarıyla konuşulmasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Karatay, “Gıda, ilaç endüstrisi devreye girince 1970, 1980’lerden sonra bütün dünyada sağlık bozuldu. Yaşam biçimim tabii ki hiçbir zaman yansımadı ama herkes de çok merak ediyor ‘Nasıl bir insan bu, çok sert, bağırıyor, çağırıyor, kıyamet koparıyor, mücadele ediyor’ diye kitapta bütün çocukluğum, gençliğim, yaşantım ortaya koyuluyor. ‘36 yaşında evlendi, 40 yaşında anne oldu, bunlar kolay mı’ çünkü bütün bunlar Türk toplumunda ezber bozuyor. ‘30’undan sonra doğum yapmayın, yok bilmem şunu, bunu yapmayın’ halbuki sağlıklı bir vücut, güçlü bir insan olduğu zaman her şey mümkün kardeşim, onu anlatmaya çalışıyorum, onu göstermeye çalıştık. Eskiden beri öyle doğrulukla başladım, mesela hatırlıyorum; tıp fakültesinde öğrenciyken ilk defa Amerika’dan bir kadın doğum doktoru geldi. Doğum kontrol haplarını piyasaya sürmek için bizi amfiye topladılar, anlattılar, o zaman da ayaklanmıştık” dedi.

Prof. Dr. Canan Karatay, “Beni suçlayan hep ilaç ve gıda endüstrisi, hedefim; halkımızın sağlığı”

“O kadını konuşturmayın, satışlarımız yüzde 30 azalıyor’ diyorlar”

‘İlaç endüstrisi ve gıda endüstrisi beni suçlayan hep onlar zaten’ diyerek sözlerine devam eden Karatay, “O kadını konuşturmayın, konuşturursanız satışlarımız yüzde 30 azalıyor’ ben üretmeyin demiyorum ama doğru dürüst üretin, sağlıklı üretin diyorum. İlaçlara da tabii ki ihtiyacımız var, acilde mutlaka kullanıyoruz ama hiçbir ilaç hayat boyu kullanılmaz. Herkesin kendinin doktoru olması lazım ve mümkün olduğu kadar yapay yiyeceklerden, suni senaryolardan uzak durmaları lazım. Her seferinde de sorgulamaları lazım; neden, neden, neden? Neden bu doktor bana bu ilacı hayat boyu kullanıyor’ ifadelerini kullandı.

Hasibe Karadağ - Emre Baba

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa TAPSİAD Genel Kurulu’nda Akın Balcıoğlu Güven Tazeledi Türkiye’nin ahşap palet sektöründeki en önemli sivil toplum kuruluşlarından biri olan Tüm Ahşap-Ambalaj-Palet Sanayici ve İş İnsanları Derneği (TAPSİAD), Olağan Genel Kurulu’nu gerçekleştirdi. Genel Kurul’da mevcut başkan Akın Balcıoğlu yeniden seçilerek güven tazeledi. Genel Kurul’da açılış konuşması yapan Akın Balcıoğlu, üyelerine duydukları güven için teşekkür etti. TAPSİAD’ın 2009 yılında kurulduğunu hatırlatan Balcıoğlu, derneğin kurulduğu günden bu yana ahşap palet ve ahşap ambalaj sektörünü bir araya getirerek sorunlara ortak çözümler üretmeyi hedeflediklerini ifade etti. Balcıoğlu, sektörü tanıtma sürecinde karşılaştıkları zorluklara değinerek, “Yola çıktığımızda palet, birçok kişi için tanınmayan bir üründü. Bazıları iş makinelerinin bir parçası zannederken, kamu kurumları bile sektörü yeterince bilmiyordu. Ancak TAPSİAD çatısı altında gerçekleştirdiğimiz çalışmalarla ahşap paletin stratejik önemini tüm Türkiye’ye tanıttık” dedi. “Sektörün Stratejik Önemi Artık Kabul Ediliyor” Ahşap paletin, lojistik ve ticaret süreçlerindeki stratejik önemine dikkat çeken Balcıoğlu, TAPSİAD’ın kısa sürede Türkiye genelinde sektördeki önemli üreticileri bir araya getiren güçlü bir platform haline geldiğini vurguladı. Balcıoğlu, “Bugün ahşap paletin sektörel ve ekonomik değeri kamu ve özel sektör tarafından çok iyi biliniyor” diye konuştu. “Hedefimiz Sektörü Daha İleri Taşımak” TAPSİAD’ın önümüzdeki dönemde de sektörü daha ileri taşımak için var gücüyle çalışmaya devam edeceğini belirten Akın Balcıoğlu, “Birlikte hareket ederek sektörün daha fazla gelişmesini sağlayacak, hem ülke ekonomisine hem de sektördeki tüm paydaşlara değer katmaya devam edeceğiz” dedi. Akın Balcıoğlu’nun konuşmasının ardından oluşturulan divan kurulu, gündem maddelerini üyelerin görüşüne sundu. Geçen döneme ait faaliyet raporunun ve gelecek dönem stratejilerinin değerlendirildiği genel kurulda, Yönetim ve Denetim Kurulları oy birliğiyle ibra edildi. Daha sonra yapılan seçimde TAPSİAD’ın yeni Yönetim Kurulu şu şekilde belirlendi: Başkan: Akın Balcıoğlu Başkan Yardımcısı: Mustafa Türker Genel Sekreter: Şakir Semizoğlu Sayman: İlbeyi Dağlar Yönetim Kurulu Üyeleri: Mehmet Gökbayrak, Bahadır Taşer, İrfan Uzun
Antalya Falezden düşen otomobili bulmak için her yol deneniyor Antalya’da falezlerden düşen araç ve içerisinde bulunan şahsı arama çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. Çalışmalarda balıkçı tekneleri ve gelişmiş su altı görüntüleme sistemleri ile sonar cihazı devreye girdi ancak 2 gündür süren sağanak ve fırtına nedeniyle sualtı görüşünün sıfıra düşmesi çalışmaları olumsuz etkiledi. Havanın kararmasıyla birlikte çalışmaların yarın sabahtan itibaren devam edeceği öğrenildi. Dün akşam saat 19.30 sıralarında Antalya’nın Muratpaşa ilçesi Şirinyalı Mahallesi Eski Lara Caddesi’nden bulunan Mobil Halk Plajı yakınlarında meydana gelen olayla 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bir aracın süratli bir şekilde falezlerden denize uçtuğu ihbarı üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye, polis, AFAD, Sahil Güvenlik ve sağlık ekibi sevk edildi. Yapılan ilk arama çalışmasında dalgalar arasından çıkartılan 34 CHK 531 plakalı parçanın yapılan plaka sorgulamasında araçtaki şahsın Engin Ş. (27) olabileceği üzerinde duruluyor. Mıknatıs ile zemin araması yapıldı Günün ilk ışıkları ile birlikte tekrar başlayan arama çalışmalarında Engin Ş.’nin ailesi ekiplerin çalışmaları endişeli gözlerle takip etti. Oğullarından gelecek iyi bir haberi merakla bekleyen anne ve babanın oldukça üzgün olduğu görüldü. Sabah saatlerinde dalgıçların su altında görüşün kısıtlı olması nedeniyle arama çalışmalarında zorlandıkları öğrenilirken özel mıknatıs ile su altındaki arama çalışması yapıldı. Mıknatıs yardımıyla yapılan aramadan her hangi bir sonuç çıkmayınca bu kez devreye balıkçı tekneleri girdi. Balıkçı teknesi devrede İsmet Kaptan isimli özel bir balıkçı teknesinde bulunan gelişmiş sualtı görüntüleme ve sonar cihazı ile bölgede tarama yapıldı. Yapılan araştırmada bir noktada sonarın görüntü alması üzerine ekipler aramalarını bu noktada yoğunlaştırdı. Antalya Emniyet Müdürlüğü Deniz Liman Şube Müdürlüğü ve Sahil Güvenlik dalgıçları belirlenen noktada dalış gerçekleştirdi. 2 gündür süren sağanak ve fırtına nedeniyle sualtı görüşünün sıfıra düştüğü bölgede gündüz boyunca yapılan çalışmalardan da sonuç çıkmadı. Havanın kararmasıyla birlikte çalışmaların yarın sabahtan itibaren devam edeceği öğrenildi