Yerel Haberler
Erzurum
Oltu’da öğrenciler, yapay pistte trafik kurallarını öğrendi 23 Kasım 2024 Cumartesi - 10:14:18 Erzurum İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü ve Oltu İlçe Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Büro Amirliği, trafik bilincini artırmak amacıyla Oltu’da eğlenceli bir eğitim etkinliğine imza attı. Oltu’daki Karabekir İlkokulu, Vilayetler Birliği Anaokulu ve Oltu Anaokulu’nda öğrenim gören 350 öğrenci, trafik güvenliği konusunda teorik ve uygulamalı eğitim aldı. Eğitim kapsamında, öğrenciler trafik ışıkları, yaya geçidi, karşıdan karşıya geçme kuralları ve trafik işaretleri hakkında bilgiler aldı. Öğrencilere, okul bahçelerine kurulan yapay pist üzerinde trafik kuralları uygulamalı olarak gösterildi. Anaokulu ve birinci sınıf öğrencileri, trafik işaretlerini ve güvenli yaya geçişlerini öğrenirken, bazı öğrenciler akülü araçlarla yapay pistte seyahat etti. Yapay pistteki trafik ışıkları ve işaretleri sayesinde, öğrenciler trafik güvenliği konusunda daha fazla bilgi sahibi oldu. Özellikle akülü araçlarla yapılan geçişler, öğrencilere trafik kurallarını gerçek hayatta nasıl uygulayacaklarını öğretirken büyük ilgi gördü. Öğrenciler, uygulamalı eğitim sırasında keyifli dakikalar geçirerek trafik kurallarını daha eğlenceli bir şekilde öğrenmiş oldular. Bu tür etkinliklerle öğrencilerin trafik güvenliği konusundaki farkındalıklarını artırırken, aynı zamanda trafik kazalarını önlemek adına küçük yaşta edinilen bilgilerle güvenli bir gelecek için önemli bir adım oldu.
22 Kasım 2024 Cuma - 16:56 Gezeravcı: “Uzaya yolculuğumuz bir hikayenin başlangıç noktasıydı, bir yere varış hikayesi değil” Milli Uzay Programı’nın önemli aşamalarından biri olan insanlı uzay misyonu kapsamında, Türkiye’nin ilk astronotu olan Alper Gezeravcı, Erzurum’da öğrencilerle bir araya geldi. Milli Uzay Programı’nın önemli aşamalarından biri olan insanlı uzay misyonu kapsamında, Türkiye’nin ilk astronotu olan Alper Gezeravcı, Erzurum İl Milli Eğitim Müdürlüğünün organizasyonunda Necip Fazıl Kısa Kısakürek Kültür Merkezi’nde öğrencilerle buluştu. Gezeravcı, programda uzayda yaşadığı deneyimle ilgili bilgiler paylaştı, tavsiyelerde bulundu ve sorulara cevap verdi. Alper Gezeravcı, insanlı uzay misyonu görevinin icrasından bugüne kadar, ülkeye döndükten sonra 106 şehir değişimiyle 208’inci programı Erzurum’da icra ettiklerini ifade ederek, “Geleceğimizin teminatı olan genç kardeşlerimizin ayağına kadar gelerek, bu görev süreçlerini anlatmak, sadece görevin teknik boyutlarını değil aslında daha ziyade manevi boyutunun onlara aşılamak, onların bugüne kadar hak ettikleri özgüveni ayağa kaldırmalarına vesile olacak ve bugüne kadar ısrarla özgüvenlerini yaftalamaya yeltenen insanların bütün çabasını boşa çıkaracak şekilde onların geleceğe bakışlarını daha öz güvenli hale getirecek bir içerik barındırıyor. Sunumu yaptığımız kitledeki kardeşlerimizin sorularından ve olaya yaklaşımlarından, dikkat seviyelerinden, bütün gelecek hedeflerini üzerlerine inşa ettiğimiz bu kardeşlerimizin geleceğimizin hakikaten teminatı olduğunu bir kere daha ispat ediyor” dedi. "Bir hikayenin başlangıç noktasıydı, bir yere varış hikayesi değil " Milli Uzay Programı’nın bir unsuru olan insanlı uzay misyonu sürecinin en önemli mimarının devletin güçlü iradesi olduğunu vurgulayan, Gezeravcı şöyle dedi: “Biz devletimizin imkanlarıyla yetişmiş bir bireyiz ve devletimizin imkanlarıyla uzaya gidip bu görevi icra edebildik. Bu konuda devletimizin güçlü iradesine ve milletimizin imkanlarına müteşekkiriz. Sürecin devamlılığı noktasında bu her yerde vurguladığımız üzere bir hikayenin başlangıç noktasıydı, bir yere varış hikayesi değil. Dolayısıyla ilk adımını attığımız bu misyonun icrasıyla ilk adımı icra ettiğimiz görevin devamında daha Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceği, bu kardeşlerimizin yürüyeceği nice yol var. Buna yönelik olarak da devletimizin altyapı hazırlıkları halihazırda devam ediyor.” "Yeter ki, kimse gölge etmesin" Türk insanının, pratik zeka konusunda son derece ileri seviyede olduğunu anlatan Alper Gezeravcı, “Bu konuda asla mütevazi olmayacağım. Dünyanın başka milletleriyle bir araya geldiğimizde rutin olan akışı zaten herkes okuyarak anlayabiliyor. Ama sıkıntı işin rutinin dışına çıktığında, acil durum senaryolarını geçtiğinde ve sıra dışı şartlarla yüz yüze geldiğimizde, yüzyıllardır bulunduğumuz bu coğrafyada badirelerle mücadele etmeye alışık olmuş bu milletin evlatlarına rakip zeka konusunda ne tür çözümler üretebildiğini net olarak ortaya koyuyor. Bu noktada onların potansiyellerinden en ufak bir şüphemiz yok. Yeter ki, kimse gölge etmesin. Yeter ki, onu kimse onların özgüvenlerini yaftalayıp potansiyellerini ayak altına almaya çalışmasın” şeklinde konuştu. Erzurum Milli Eğitim Müdürü Yakup Yıldız, Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı’ya Erzurum’un önemli simgelerinden olan Oltu taşı tespihi hediye etti.
22 Kasım 2024 Cuma - 15:33 ’Kerkük’te nüfus sayımı üzerinden Türk varlığına darbe girişimi’ Atatürk Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Savaş Eğilmez, Türk tarihi ve kültürü açısından çok önemli bir şehir olan Kerkük’ün içerisinde barındırdığı Türkmen nüfusu ile günümüzde de Türk milleti açısından kıymetini muhafaza ettiğini anlattı. Kerkük’te yaşanan her gelişmenin Türk devletini yakından ilgilendiren nitelikte olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Savaş Eğilmez, "Buna karşılık bölgedeki küresel güçler, terör örgütü PKK gibi piyonları üzerinden, petrol zengini Kerkük’teki Türk varlığını etkisiz hale getirmek için birçok oyun kurguluyor. Bu oyunların sonuncusu da 20-21 Kasım’da gerçekleştirilen nüfus sayımıdır" şeklinde konuştu. Kerkük’te nüfus sayımı Eğilmez, Kerkük’te nüfus sayımı üzerinden Türk varlığına darbe girişiminde bulunulmak istediğini belirterek, "Irak Devleti, 37 yıl sonra, Kerkük’ü de içerisine alan genel nüfus sayımı yaptı. Ülkede her 10 yılda bir yapılması planlanan nüfus sayımı, ABD’nin Irak’ı işgal ettiği 2003 yılından sonra düzenlenemedi. Bütçe, kalkınma projeleri, meclis ve vilayet meclisi sandalyeleri gibi birçok konuyu etkilemesi beklenen nüfus sayımı iki gün sürdü" dedi. "Bölgedeki demografik yapı hızla değiştiriliyor" ABD’nin desteği ile Kerkük’ün demografik yapısını değiştirmeye çalışan taşeron gruplar için en önemli sorunun bölgedeki mevcut Türk ve Arap nüfusu olduğunu vurgulayan Eğilmez, sözlerini şöyle sürdürdü: "2003 yılından sonra 600 binden fazla Kürt, zorla Kerkük’e göç ettirilmiştir. ABD işgalinden önce yaklaşık 800 bin olan Kerkük nüfusu, bugün 1,5 milyonu geçmiş durumdadır. Bu yetmezmiş gibi bölgedeki birçok yerel kaynak, Kerkük’ün demografik yapısını bozmak için genel nüfus sayımı öncesi 260 bin kişinin kent dışından getirilip Kerkük nüfus kütüğüne yazdırıldığını ifade ediyor. Aynı kaynaklar Erbil ve Süleymaniye kentlerinden çok sayıda ailenin Kerkük’e getirildiğini tespit ettiklerini belirtiyor. Bölgedeki kaynaklar, sayımdan önceki günlerde, sistemli bir şekilde günde 50 ile 100 kişinin PKK terör örgütü mensuplarının bulunduğu Mahmur kampından Kerkük’e getirildiğini belirtiyor. Ayrıca Suriye ve İran’dan da faklı ırk ve mezhepten insanların Kerkük’e getirildiği kayıt altına alınmış durumda. Bölgedeki usulsüzlükler, sayım sırasında evlerde yapılan tespitlerle de somutlaştı. Sayım ekipleri, bir evde 94 erkek ve 3 kadınla karşılaşırken, başka bir evde de 88 kadın ve 6 erkeğin aynı çatı altında yaşadığı belirlendi. Bu gelişmeler, Kerkük’ün Türk kimliğine ve özgürce yaşama iradesine karşı doğrudan tehdit oluşturmaktadır. Tabi ki bu faaliyetlerin temel amacı Kerkük’ün demografik yapısını bozmak, Kerkük’teki tarihi Türk varlığını sarsmak ve bir referandumun yolunu açmaktır. 1957 yılından sonra yapılan tüm nüfus sayımı ve Irak’ın demografik yapısına yönelik istatistiki çalışmalar, Irak’ta Türkmenlerin nüfusunun her durumda ve bütün oranlara göre 2 milyondan fazla olduğunu gösteriyor. 2001 yılında Irak’a yönelik yapılan nüfus çalışmalarına göre Türkmenlerin nüfusu, Irak nüfusunun yüzde 14 - yüzde 16’sını oluşturuyordu. Bu rakamlar günümüze oranlandığında, Türk nüfusunun rahatlıkla 2 milyonunun üzerinde olduğu ortaya çıkmaktadır. Irak topraklarına ağırlıklı olarak 9.-11. yüzyıllarda topluca yerleşerek bölgeyi yurt edinen Türklerin, günümüzde Irak’ın orta, kuzey ve kuzeybatı bölgelerinde yaşadığını vurgulayan Atatürk Üniversitesi Tarih Bölümü, Öğretim Üyesi Doç. Dr. Savaş Eğilmez, daha sonra şöyle konuştu, “Türklerin yaşadığı Musul, Erbil, Kerkük, Selahattin, Diyala’da ve hatta Bağdat’ın içinde olan bir kaç mahallede, Türk dili konuşuluyor. Günümüze kadar kendi kültürlerini, gelenek ve göreneklerini koruyan Türkler, Türk dünyasının ay rılmaz bir parçasıdır. Kerkük, bünyesinde barındırdığı tarihi mirası, içerisinde yaşattığı Türk nüfusu ve 8.7 milyar varil kapasitesindeki petrol rezervleri ile Türk Devleti açısından vaz geçilmez bir öneme sahiptir. Türk Devleti, Türkmenlerin güvenliği ve Türkmen nüfusun yaşadığı bölgelerde istikrarın sağlanması yönünde dikkatli ve ısrarcı olmalıdır. Başka bir değişle Türkiye, Kerkük ve Kerkük’te yaşayan Türkmenlerin hamisi durumunda olmalıdır.”
22 Kasım 2024 Cuma - 14:51 ASKON Erzurum’da güçlü bir şekilde temsil edilmeye devam edecek Türkiye’nin yedi bölgesi ve Dünya genelinde yedi kıtada temsil edilen Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Erzurum’da güçlü bir temsil için hazırlıklarına başladı. Erzurum’a ayrı bir önem veriyoruz Konuya ilişkin ASKON adına açıklamada bulunan Teşkilatlanmadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Volkan Kahraman şunları söyledi; “Anadolu topraklarının birikiminden aldığımız güç ve medeniyetimizin temsil ettiği adalet ilkesiyle, “haklı zenginlikler” üretmek için kurulan millet ve vatan sevdasıyla dolu iş insanlarının oluşturduğu bir Sivil Toplum Kuruluşuyuz. Gayemiz Türkiye çapında 13 binden fazla kurumsal üyemizle yarınların güçlü ve müreffeh Türkiye’sini inşa etmektir. Bu inşa sürecinde elbette yegâne gücümüz vatanımıza ve milletimize hizmet aşkı ile tutuşan teşkilat mensuplarımızdır. Bu nedenle ülkemizin yedi bölgesinde 81 vilayetinde, Dünya’nın yedi kıtasında 100 ülkede temsil edilmeyi arzulamaktayız. Bu gaye için de; ülkemizin çatı ili, Cumhuriyetimizin kurucu şehri ve Türkiye Yüzyılının lokomotif şehri yiğit dadaşların memleketi Erzurum ilimize ayrı bir önem vermekteyiz. 13. Olağan Genel Kurulumuz sonrası oluşan yeni yönetim kurulumuz ile Genel Başkanımız Orhan Aydın riyasetinde teşkilat yapılanmalarımızı güçlendirerek yerelde illerimiz olmak üzere ülkemize ve milletimize sunduğumuz katkılarımızı artırarak devam ettirmekte kararlıyız. Bu bağlamda ASKON Bayrağını büyük bir onur ile dalgalandırdığımız Erzurum ilimizde ASKON’umuzu çok daha güçlü bir şekilde temsil etmek üzere çalışmalarımıza başlamış bulunmaktayız. Yeni dönemde birlikte yol alacağımız kıymetli yol arkadaşlarımızla birlikte kadim Erzurum ilimize ekonomik ve sosyal olarak katkılarımız artarak devam edecektir. Bu vesileyle Erzurum şehrimizde daha önce hizmet etmiş Çetin Gözütok kardeşimiz ve tüm yönetimine teşekkür ediyor, bundan sonraki hayatlarında başarılar diliyor,13. Dönemimizin Erzurum şehrimiz ve tüm ülkemiz için hayırlara vesile olmasını diliyoruz.”
Oltu’da öğrenciler, yapay pistte trafik kurallarını öğrendi
23 Kasım 2024 Cumartesi - 10:14 Oltu’da öğrenciler, yapay pistte trafik kurallarını öğrendi Erzurum İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü ve Oltu İlçe Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Büro Amirliği, trafik bilincini artırmak amacıyla Oltu’da eğlenceli bir eğitim etkinliğine imza attı. Oltu’daki Karabekir İlkokulu, Vilayetler Birliği Anaokulu ve Oltu Anaokulu’nda öğrenim gören 350 öğrenci, trafik güvenliği konusunda teorik ve uygulamalı eğitim aldı. Eğitim kapsamında, öğrenciler trafik ışıkları, yaya geçidi, karşıdan karşıya geçme kuralları ve trafik işaretleri hakkında bilgiler aldı. Öğrencilere, okul bahçelerine kurulan yapay pist üzerinde trafik kuralları uygulamalı olarak gösterildi. Anaokulu ve birinci sınıf öğrencileri, trafik işaretlerini ve güvenli yaya geçişlerini öğrenirken, bazı öğrenciler akülü araçlarla yapay pistte seyahat etti. Yapay pistteki trafik ışıkları ve işaretleri sayesinde, öğrenciler trafik güvenliği konusunda daha fazla bilgi sahibi oldu. Özellikle akülü araçlarla yapılan geçişler, öğrencilere trafik kurallarını gerçek hayatta nasıl uygulayacaklarını öğretirken büyük ilgi gördü. Öğrenciler, uygulamalı eğitim sırasında keyifli dakikalar geçirerek trafik kurallarını daha eğlenceli bir şekilde öğrenmiş oldular. Bu tür etkinliklerle öğrencilerin trafik güvenliği konusundaki farkındalıklarını artırırken, aynı zamanda trafik kazalarını önlemek adına küçük yaşta edinilen bilgilerle güvenli bir gelecek için önemli bir adım oldu.
Gezeravcı: “Uzaya yolculuğumuz bir hikayenin başlangıç noktasıydı, bir yere varış hikayesi değil”
22 Kasım 2024 Cuma - 16:56 Gezeravcı: “Uzaya yolculuğumuz bir hikayenin başlangıç noktasıydı, bir yere varış hikayesi değil” Milli Uzay Programı’nın önemli aşamalarından biri olan insanlı uzay misyonu kapsamında, Türkiye’nin ilk astronotu olan Alper Gezeravcı, Erzurum’da öğrencilerle bir araya geldi. Milli Uzay Programı’nın önemli aşamalarından biri olan insanlı uzay misyonu kapsamında, Türkiye’nin ilk astronotu olan Alper Gezeravcı, Erzurum İl Milli Eğitim Müdürlüğünün organizasyonunda Necip Fazıl Kısa Kısakürek Kültür Merkezi’nde öğrencilerle buluştu. Gezeravcı, programda uzayda yaşadığı deneyimle ilgili bilgiler paylaştı, tavsiyelerde bulundu ve sorulara cevap verdi. Alper Gezeravcı, insanlı uzay misyonu görevinin icrasından bugüne kadar, ülkeye döndükten sonra 106 şehir değişimiyle 208’inci programı Erzurum’da icra ettiklerini ifade ederek, “Geleceğimizin teminatı olan genç kardeşlerimizin ayağına kadar gelerek, bu görev süreçlerini anlatmak, sadece görevin teknik boyutlarını değil aslında daha ziyade manevi boyutunun onlara aşılamak, onların bugüne kadar hak ettikleri özgüveni ayağa kaldırmalarına vesile olacak ve bugüne kadar ısrarla özgüvenlerini yaftalamaya yeltenen insanların bütün çabasını boşa çıkaracak şekilde onların geleceğe bakışlarını daha öz güvenli hale getirecek bir içerik barındırıyor. Sunumu yaptığımız kitledeki kardeşlerimizin sorularından ve olaya yaklaşımlarından, dikkat seviyelerinden, bütün gelecek hedeflerini üzerlerine inşa ettiğimiz bu kardeşlerimizin geleceğimizin hakikaten teminatı olduğunu bir kere daha ispat ediyor” dedi. "Bir hikayenin başlangıç noktasıydı, bir yere varış hikayesi değil " Milli Uzay Programı’nın bir unsuru olan insanlı uzay misyonu sürecinin en önemli mimarının devletin güçlü iradesi olduğunu vurgulayan, Gezeravcı şöyle dedi: “Biz devletimizin imkanlarıyla yetişmiş bir bireyiz ve devletimizin imkanlarıyla uzaya gidip bu görevi icra edebildik. Bu konuda devletimizin güçlü iradesine ve milletimizin imkanlarına müteşekkiriz. Sürecin devamlılığı noktasında bu her yerde vurguladığımız üzere bir hikayenin başlangıç noktasıydı, bir yere varış hikayesi değil. Dolayısıyla ilk adımını attığımız bu misyonun icrasıyla ilk adımı icra ettiğimiz görevin devamında daha Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceği, bu kardeşlerimizin yürüyeceği nice yol var. Buna yönelik olarak da devletimizin altyapı hazırlıkları halihazırda devam ediyor.” "Yeter ki, kimse gölge etmesin" Türk insanının, pratik zeka konusunda son derece ileri seviyede olduğunu anlatan Alper Gezeravcı, “Bu konuda asla mütevazi olmayacağım. Dünyanın başka milletleriyle bir araya geldiğimizde rutin olan akışı zaten herkes okuyarak anlayabiliyor. Ama sıkıntı işin rutinin dışına çıktığında, acil durum senaryolarını geçtiğinde ve sıra dışı şartlarla yüz yüze geldiğimizde, yüzyıllardır bulunduğumuz bu coğrafyada badirelerle mücadele etmeye alışık olmuş bu milletin evlatlarına rakip zeka konusunda ne tür çözümler üretebildiğini net olarak ortaya koyuyor. Bu noktada onların potansiyellerinden en ufak bir şüphemiz yok. Yeter ki, kimse gölge etmesin. Yeter ki, onu kimse onların özgüvenlerini yaftalayıp potansiyellerini ayak altına almaya çalışmasın” şeklinde konuştu. Erzurum Milli Eğitim Müdürü Yakup Yıldız, Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı’ya Erzurum’un önemli simgelerinden olan Oltu taşı tespihi hediye etti.
’Kerkük’te nüfus sayımı üzerinden Türk varlığına darbe girişimi’
22 Kasım 2024 Cuma - 15:33 ’Kerkük’te nüfus sayımı üzerinden Türk varlığına darbe girişimi’ Atatürk Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Savaş Eğilmez, Türk tarihi ve kültürü açısından çok önemli bir şehir olan Kerkük’ün içerisinde barındırdığı Türkmen nüfusu ile günümüzde de Türk milleti açısından kıymetini muhafaza ettiğini anlattı. Kerkük’te yaşanan her gelişmenin Türk devletini yakından ilgilendiren nitelikte olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Savaş Eğilmez, "Buna karşılık bölgedeki küresel güçler, terör örgütü PKK gibi piyonları üzerinden, petrol zengini Kerkük’teki Türk varlığını etkisiz hale getirmek için birçok oyun kurguluyor. Bu oyunların sonuncusu da 20-21 Kasım’da gerçekleştirilen nüfus sayımıdır" şeklinde konuştu. Kerkük’te nüfus sayımı Eğilmez, Kerkük’te nüfus sayımı üzerinden Türk varlığına darbe girişiminde bulunulmak istediğini belirterek, "Irak Devleti, 37 yıl sonra, Kerkük’ü de içerisine alan genel nüfus sayımı yaptı. Ülkede her 10 yılda bir yapılması planlanan nüfus sayımı, ABD’nin Irak’ı işgal ettiği 2003 yılından sonra düzenlenemedi. Bütçe, kalkınma projeleri, meclis ve vilayet meclisi sandalyeleri gibi birçok konuyu etkilemesi beklenen nüfus sayımı iki gün sürdü" dedi. "Bölgedeki demografik yapı hızla değiştiriliyor" ABD’nin desteği ile Kerkük’ün demografik yapısını değiştirmeye çalışan taşeron gruplar için en önemli sorunun bölgedeki mevcut Türk ve Arap nüfusu olduğunu vurgulayan Eğilmez, sözlerini şöyle sürdürdü: "2003 yılından sonra 600 binden fazla Kürt, zorla Kerkük’e göç ettirilmiştir. ABD işgalinden önce yaklaşık 800 bin olan Kerkük nüfusu, bugün 1,5 milyonu geçmiş durumdadır. Bu yetmezmiş gibi bölgedeki birçok yerel kaynak, Kerkük’ün demografik yapısını bozmak için genel nüfus sayımı öncesi 260 bin kişinin kent dışından getirilip Kerkük nüfus kütüğüne yazdırıldığını ifade ediyor. Aynı kaynaklar Erbil ve Süleymaniye kentlerinden çok sayıda ailenin Kerkük’e getirildiğini tespit ettiklerini belirtiyor. Bölgedeki kaynaklar, sayımdan önceki günlerde, sistemli bir şekilde günde 50 ile 100 kişinin PKK terör örgütü mensuplarının bulunduğu Mahmur kampından Kerkük’e getirildiğini belirtiyor. Ayrıca Suriye ve İran’dan da faklı ırk ve mezhepten insanların Kerkük’e getirildiği kayıt altına alınmış durumda. Bölgedeki usulsüzlükler, sayım sırasında evlerde yapılan tespitlerle de somutlaştı. Sayım ekipleri, bir evde 94 erkek ve 3 kadınla karşılaşırken, başka bir evde de 88 kadın ve 6 erkeğin aynı çatı altında yaşadığı belirlendi. Bu gelişmeler, Kerkük’ün Türk kimliğine ve özgürce yaşama iradesine karşı doğrudan tehdit oluşturmaktadır. Tabi ki bu faaliyetlerin temel amacı Kerkük’ün demografik yapısını bozmak, Kerkük’teki tarihi Türk varlığını sarsmak ve bir referandumun yolunu açmaktır. 1957 yılından sonra yapılan tüm nüfus sayımı ve Irak’ın demografik yapısına yönelik istatistiki çalışmalar, Irak’ta Türkmenlerin nüfusunun her durumda ve bütün oranlara göre 2 milyondan fazla olduğunu gösteriyor. 2001 yılında Irak’a yönelik yapılan nüfus çalışmalarına göre Türkmenlerin nüfusu, Irak nüfusunun yüzde 14 - yüzde 16’sını oluşturuyordu. Bu rakamlar günümüze oranlandığında, Türk nüfusunun rahatlıkla 2 milyonunun üzerinde olduğu ortaya çıkmaktadır. Irak topraklarına ağırlıklı olarak 9.-11. yüzyıllarda topluca yerleşerek bölgeyi yurt edinen Türklerin, günümüzde Irak’ın orta, kuzey ve kuzeybatı bölgelerinde yaşadığını vurgulayan Atatürk Üniversitesi Tarih Bölümü, Öğretim Üyesi Doç. Dr. Savaş Eğilmez, daha sonra şöyle konuştu, “Türklerin yaşadığı Musul, Erbil, Kerkük, Selahattin, Diyala’da ve hatta Bağdat’ın içinde olan bir kaç mahallede, Türk dili konuşuluyor. Günümüze kadar kendi kültürlerini, gelenek ve göreneklerini koruyan Türkler, Türk dünyasının ay rılmaz bir parçasıdır. Kerkük, bünyesinde barındırdığı tarihi mirası, içerisinde yaşattığı Türk nüfusu ve 8.7 milyar varil kapasitesindeki petrol rezervleri ile Türk Devleti açısından vaz geçilmez bir öneme sahiptir. Türk Devleti, Türkmenlerin güvenliği ve Türkmen nüfusun yaşadığı bölgelerde istikrarın sağlanması yönünde dikkatli ve ısrarcı olmalıdır. Başka bir değişle Türkiye, Kerkük ve Kerkük’te yaşayan Türkmenlerin hamisi durumunda olmalıdır.”
ASKON Erzurum’da güçlü bir şekilde temsil edilmeye devam edecek
22 Kasım 2024 Cuma - 14:51 ASKON Erzurum’da güçlü bir şekilde temsil edilmeye devam edecek Türkiye’nin yedi bölgesi ve Dünya genelinde yedi kıtada temsil edilen Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Erzurum’da güçlü bir temsil için hazırlıklarına başladı. Erzurum’a ayrı bir önem veriyoruz Konuya ilişkin ASKON adına açıklamada bulunan Teşkilatlanmadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Volkan Kahraman şunları söyledi; “Anadolu topraklarının birikiminden aldığımız güç ve medeniyetimizin temsil ettiği adalet ilkesiyle, “haklı zenginlikler” üretmek için kurulan millet ve vatan sevdasıyla dolu iş insanlarının oluşturduğu bir Sivil Toplum Kuruluşuyuz. Gayemiz Türkiye çapında 13 binden fazla kurumsal üyemizle yarınların güçlü ve müreffeh Türkiye’sini inşa etmektir. Bu inşa sürecinde elbette yegâne gücümüz vatanımıza ve milletimize hizmet aşkı ile tutuşan teşkilat mensuplarımızdır. Bu nedenle ülkemizin yedi bölgesinde 81 vilayetinde, Dünya’nın yedi kıtasında 100 ülkede temsil edilmeyi arzulamaktayız. Bu gaye için de; ülkemizin çatı ili, Cumhuriyetimizin kurucu şehri ve Türkiye Yüzyılının lokomotif şehri yiğit dadaşların memleketi Erzurum ilimize ayrı bir önem vermekteyiz. 13. Olağan Genel Kurulumuz sonrası oluşan yeni yönetim kurulumuz ile Genel Başkanımız Orhan Aydın riyasetinde teşkilat yapılanmalarımızı güçlendirerek yerelde illerimiz olmak üzere ülkemize ve milletimize sunduğumuz katkılarımızı artırarak devam ettirmekte kararlıyız. Bu bağlamda ASKON Bayrağını büyük bir onur ile dalgalandırdığımız Erzurum ilimizde ASKON’umuzu çok daha güçlü bir şekilde temsil etmek üzere çalışmalarımıza başlamış bulunmaktayız. Yeni dönemde birlikte yol alacağımız kıymetli yol arkadaşlarımızla birlikte kadim Erzurum ilimize ekonomik ve sosyal olarak katkılarımız artarak devam edecektir. Bu vesileyle Erzurum şehrimizde daha önce hizmet etmiş Çetin Gözütok kardeşimiz ve tüm yönetimine teşekkür ediyor, bundan sonraki hayatlarında başarılar diliyor,13. Dönemimizin Erzurum şehrimiz ve tüm ülkemiz için hayırlara vesile olmasını diliyoruz.”
Acımızı kat be kat artırdılar
22 Kasım 2024 Cuma - 09:43 Acımızı kat be kat artırdılar Erzurum’un Palandöken ilçesinde meydana gelen trafik kazasında annesini kaybeden çocuk kazaya neden olan sürücünün serbest bırakılmasına isyan etti. Annesiyle birlikte yoldan geçerken otomobilin süratle gelerek annesine çarpıp sürüklediğini söyleyen 17 yaşındaki Elanur Akçelik, “Sürücünün annemi görmemesi imkansızdı. Çok süratli geldiği için annemi sürükleyerek ölümüne neden olan sürücünün serbest bırakılması öfkemizi ve acımızı büyütüyor” dedi. Edinilen bilgiye göre, önceki gün Yıldızkent semtinde meydana gelen trafik kazasında doktor olduğu öğrenilen Hamit Ç. yönetimindeki 34 FM 088 plakalı otomobil yolu karşıdan karşıya geçmekte olan Şengül Akçelik’e (56) çarptı. Çarpmanın etkilisiyle 20 metre sürüklenen kadın ağır yaralı olarak kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Kazanın ardından trafik ekiplerinin yayayı kusurlu göstermesine, sürücünün serbest bırakılmasının yaşadıkları acıyı kat be kat artırdığını söyleyen Elanur Akçelik, “Annemle birlikte eve gidiyorduk. Yola iner inmez arabayı bir anda gördüm çok süratliydi. Annemi uyarmama fırsat kalmadan annemi sürükleyerek götürdü. Sürücü 30-40 km hızla gittiğini söylemiş. Böyle olsa araç durabilirdi. Metrelerce annemi sürükledi. 2 dakika sonra evde olacaktık. Annemi bizden kopardı. Yüzde 100 suçlu olmasına rağmen serbest bırakılması bizi üzüyor. Benim annemden başka kimse yoktu. Onun tek evladı bendim. Cezalandırılmasını istiyoruz. Bir insan hayatı bu kadar ucuz değil. Şehir merkezinde bu kadar süratli araç kullanmak cinayetten başka bir şey değil” diye konuştu.