Yerel Haberler
Erzurum
Oltu’da öğrenciler, yapay pistte trafik kurallarını öğrendi 23 Kasım 2024 Cumartesi - 10:14:18 Erzurum İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü ve Oltu İlçe Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Büro Amirliği, trafik bilincini artırmak amacıyla Oltu’da eğlenceli bir eğitim etkinliğine imza attı. Oltu’daki Karabekir İlkokulu, Vilayetler Birliği Anaokulu ve Oltu Anaokulu’nda öğrenim gören 350 öğrenci, trafik güvenliği konusunda teorik ve uygulamalı eğitim aldı. Eğitim kapsamında, öğrenciler trafik ışıkları, yaya geçidi, karşıdan karşıya geçme kuralları ve trafik işaretleri hakkında bilgiler aldı. Öğrencilere, okul bahçelerine kurulan yapay pist üzerinde trafik kuralları uygulamalı olarak gösterildi. Anaokulu ve birinci sınıf öğrencileri, trafik işaretlerini ve güvenli yaya geçişlerini öğrenirken, bazı öğrenciler akülü araçlarla yapay pistte seyahat etti. Yapay pistteki trafik ışıkları ve işaretleri sayesinde, öğrenciler trafik güvenliği konusunda daha fazla bilgi sahibi oldu. Özellikle akülü araçlarla yapılan geçişler, öğrencilere trafik kurallarını gerçek hayatta nasıl uygulayacaklarını öğretirken büyük ilgi gördü. Öğrenciler, uygulamalı eğitim sırasında keyifli dakikalar geçirerek trafik kurallarını daha eğlenceli bir şekilde öğrenmiş oldular. Bu tür etkinliklerle öğrencilerin trafik güvenliği konusundaki farkındalıklarını artırırken, aynı zamanda trafik kazalarını önlemek adına küçük yaşta edinilen bilgilerle güvenli bir gelecek için önemli bir adım oldu.
22 Kasım 2024 Cuma - 16:56 Gezeravcı: “Uzaya yolculuğumuz bir hikayenin başlangıç noktasıydı, bir yere varış hikayesi değil” Milli Uzay Programı’nın önemli aşamalarından biri olan insanlı uzay misyonu kapsamında, Türkiye’nin ilk astronotu olan Alper Gezeravcı, Erzurum’da öğrencilerle bir araya geldi. Milli Uzay Programı’nın önemli aşamalarından biri olan insanlı uzay misyonu kapsamında, Türkiye’nin ilk astronotu olan Alper Gezeravcı, Erzurum İl Milli Eğitim Müdürlüğünün organizasyonunda Necip Fazıl Kısa Kısakürek Kültür Merkezi’nde öğrencilerle buluştu. Gezeravcı, programda uzayda yaşadığı deneyimle ilgili bilgiler paylaştı, tavsiyelerde bulundu ve sorulara cevap verdi. Alper Gezeravcı, insanlı uzay misyonu görevinin icrasından bugüne kadar, ülkeye döndükten sonra 106 şehir değişimiyle 208’inci programı Erzurum’da icra ettiklerini ifade ederek, “Geleceğimizin teminatı olan genç kardeşlerimizin ayağına kadar gelerek, bu görev süreçlerini anlatmak, sadece görevin teknik boyutlarını değil aslında daha ziyade manevi boyutunun onlara aşılamak, onların bugüne kadar hak ettikleri özgüveni ayağa kaldırmalarına vesile olacak ve bugüne kadar ısrarla özgüvenlerini yaftalamaya yeltenen insanların bütün çabasını boşa çıkaracak şekilde onların geleceğe bakışlarını daha öz güvenli hale getirecek bir içerik barındırıyor. Sunumu yaptığımız kitledeki kardeşlerimizin sorularından ve olaya yaklaşımlarından, dikkat seviyelerinden, bütün gelecek hedeflerini üzerlerine inşa ettiğimiz bu kardeşlerimizin geleceğimizin hakikaten teminatı olduğunu bir kere daha ispat ediyor” dedi. "Bir hikayenin başlangıç noktasıydı, bir yere varış hikayesi değil " Milli Uzay Programı’nın bir unsuru olan insanlı uzay misyonu sürecinin en önemli mimarının devletin güçlü iradesi olduğunu vurgulayan, Gezeravcı şöyle dedi: “Biz devletimizin imkanlarıyla yetişmiş bir bireyiz ve devletimizin imkanlarıyla uzaya gidip bu görevi icra edebildik. Bu konuda devletimizin güçlü iradesine ve milletimizin imkanlarına müteşekkiriz. Sürecin devamlılığı noktasında bu her yerde vurguladığımız üzere bir hikayenin başlangıç noktasıydı, bir yere varış hikayesi değil. Dolayısıyla ilk adımını attığımız bu misyonun icrasıyla ilk adımı icra ettiğimiz görevin devamında daha Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceği, bu kardeşlerimizin yürüyeceği nice yol var. Buna yönelik olarak da devletimizin altyapı hazırlıkları halihazırda devam ediyor.” "Yeter ki, kimse gölge etmesin" Türk insanının, pratik zeka konusunda son derece ileri seviyede olduğunu anlatan Alper Gezeravcı, “Bu konuda asla mütevazi olmayacağım. Dünyanın başka milletleriyle bir araya geldiğimizde rutin olan akışı zaten herkes okuyarak anlayabiliyor. Ama sıkıntı işin rutinin dışına çıktığında, acil durum senaryolarını geçtiğinde ve sıra dışı şartlarla yüz yüze geldiğimizde, yüzyıllardır bulunduğumuz bu coğrafyada badirelerle mücadele etmeye alışık olmuş bu milletin evlatlarına rakip zeka konusunda ne tür çözümler üretebildiğini net olarak ortaya koyuyor. Bu noktada onların potansiyellerinden en ufak bir şüphemiz yok. Yeter ki, kimse gölge etmesin. Yeter ki, onu kimse onların özgüvenlerini yaftalayıp potansiyellerini ayak altına almaya çalışmasın” şeklinde konuştu. Erzurum Milli Eğitim Müdürü Yakup Yıldız, Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı’ya Erzurum’un önemli simgelerinden olan Oltu taşı tespihi hediye etti.
22 Kasım 2024 Cuma - 15:33 ’Kerkük’te nüfus sayımı üzerinden Türk varlığına darbe girişimi’ Atatürk Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Savaş Eğilmez, Türk tarihi ve kültürü açısından çok önemli bir şehir olan Kerkük’ün içerisinde barındırdığı Türkmen nüfusu ile günümüzde de Türk milleti açısından kıymetini muhafaza ettiğini anlattı. Kerkük’te yaşanan her gelişmenin Türk devletini yakından ilgilendiren nitelikte olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Savaş Eğilmez, "Buna karşılık bölgedeki küresel güçler, terör örgütü PKK gibi piyonları üzerinden, petrol zengini Kerkük’teki Türk varlığını etkisiz hale getirmek için birçok oyun kurguluyor. Bu oyunların sonuncusu da 20-21 Kasım’da gerçekleştirilen nüfus sayımıdır" şeklinde konuştu. Kerkük’te nüfus sayımı Eğilmez, Kerkük’te nüfus sayımı üzerinden Türk varlığına darbe girişiminde bulunulmak istediğini belirterek, "Irak Devleti, 37 yıl sonra, Kerkük’ü de içerisine alan genel nüfus sayımı yaptı. Ülkede her 10 yılda bir yapılması planlanan nüfus sayımı, ABD’nin Irak’ı işgal ettiği 2003 yılından sonra düzenlenemedi. Bütçe, kalkınma projeleri, meclis ve vilayet meclisi sandalyeleri gibi birçok konuyu etkilemesi beklenen nüfus sayımı iki gün sürdü" dedi. "Bölgedeki demografik yapı hızla değiştiriliyor" ABD’nin desteği ile Kerkük’ün demografik yapısını değiştirmeye çalışan taşeron gruplar için en önemli sorunun bölgedeki mevcut Türk ve Arap nüfusu olduğunu vurgulayan Eğilmez, sözlerini şöyle sürdürdü: "2003 yılından sonra 600 binden fazla Kürt, zorla Kerkük’e göç ettirilmiştir. ABD işgalinden önce yaklaşık 800 bin olan Kerkük nüfusu, bugün 1,5 milyonu geçmiş durumdadır. Bu yetmezmiş gibi bölgedeki birçok yerel kaynak, Kerkük’ün demografik yapısını bozmak için genel nüfus sayımı öncesi 260 bin kişinin kent dışından getirilip Kerkük nüfus kütüğüne yazdırıldığını ifade ediyor. Aynı kaynaklar Erbil ve Süleymaniye kentlerinden çok sayıda ailenin Kerkük’e getirildiğini tespit ettiklerini belirtiyor. Bölgedeki kaynaklar, sayımdan önceki günlerde, sistemli bir şekilde günde 50 ile 100 kişinin PKK terör örgütü mensuplarının bulunduğu Mahmur kampından Kerkük’e getirildiğini belirtiyor. Ayrıca Suriye ve İran’dan da faklı ırk ve mezhepten insanların Kerkük’e getirildiği kayıt altına alınmış durumda. Bölgedeki usulsüzlükler, sayım sırasında evlerde yapılan tespitlerle de somutlaştı. Sayım ekipleri, bir evde 94 erkek ve 3 kadınla karşılaşırken, başka bir evde de 88 kadın ve 6 erkeğin aynı çatı altında yaşadığı belirlendi. Bu gelişmeler, Kerkük’ün Türk kimliğine ve özgürce yaşama iradesine karşı doğrudan tehdit oluşturmaktadır. Tabi ki bu faaliyetlerin temel amacı Kerkük’ün demografik yapısını bozmak, Kerkük’teki tarihi Türk varlığını sarsmak ve bir referandumun yolunu açmaktır. 1957 yılından sonra yapılan tüm nüfus sayımı ve Irak’ın demografik yapısına yönelik istatistiki çalışmalar, Irak’ta Türkmenlerin nüfusunun her durumda ve bütün oranlara göre 2 milyondan fazla olduğunu gösteriyor. 2001 yılında Irak’a yönelik yapılan nüfus çalışmalarına göre Türkmenlerin nüfusu, Irak nüfusunun yüzde 14 - yüzde 16’sını oluşturuyordu. Bu rakamlar günümüze oranlandığında, Türk nüfusunun rahatlıkla 2 milyonunun üzerinde olduğu ortaya çıkmaktadır. Irak topraklarına ağırlıklı olarak 9.-11. yüzyıllarda topluca yerleşerek bölgeyi yurt edinen Türklerin, günümüzde Irak’ın orta, kuzey ve kuzeybatı bölgelerinde yaşadığını vurgulayan Atatürk Üniversitesi Tarih Bölümü, Öğretim Üyesi Doç. Dr. Savaş Eğilmez, daha sonra şöyle konuştu, “Türklerin yaşadığı Musul, Erbil, Kerkük, Selahattin, Diyala’da ve hatta Bağdat’ın içinde olan bir kaç mahallede, Türk dili konuşuluyor. Günümüze kadar kendi kültürlerini, gelenek ve göreneklerini koruyan Türkler, Türk dünyasının ay rılmaz bir parçasıdır. Kerkük, bünyesinde barındırdığı tarihi mirası, içerisinde yaşattığı Türk nüfusu ve 8.7 milyar varil kapasitesindeki petrol rezervleri ile Türk Devleti açısından vaz geçilmez bir öneme sahiptir. Türk Devleti, Türkmenlerin güvenliği ve Türkmen nüfusun yaşadığı bölgelerde istikrarın sağlanması yönünde dikkatli ve ısrarcı olmalıdır. Başka bir değişle Türkiye, Kerkük ve Kerkük’te yaşayan Türkmenlerin hamisi durumunda olmalıdır.”
22 Kasım 2024 Cuma - 14:51 ASKON Erzurum’da güçlü bir şekilde temsil edilmeye devam edecek Türkiye’nin yedi bölgesi ve Dünya genelinde yedi kıtada temsil edilen Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Erzurum’da güçlü bir temsil için hazırlıklarına başladı. Erzurum’a ayrı bir önem veriyoruz Konuya ilişkin ASKON adına açıklamada bulunan Teşkilatlanmadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Volkan Kahraman şunları söyledi; “Anadolu topraklarının birikiminden aldığımız güç ve medeniyetimizin temsil ettiği adalet ilkesiyle, “haklı zenginlikler” üretmek için kurulan millet ve vatan sevdasıyla dolu iş insanlarının oluşturduğu bir Sivil Toplum Kuruluşuyuz. Gayemiz Türkiye çapında 13 binden fazla kurumsal üyemizle yarınların güçlü ve müreffeh Türkiye’sini inşa etmektir. Bu inşa sürecinde elbette yegâne gücümüz vatanımıza ve milletimize hizmet aşkı ile tutuşan teşkilat mensuplarımızdır. Bu nedenle ülkemizin yedi bölgesinde 81 vilayetinde, Dünya’nın yedi kıtasında 100 ülkede temsil edilmeyi arzulamaktayız. Bu gaye için de; ülkemizin çatı ili, Cumhuriyetimizin kurucu şehri ve Türkiye Yüzyılının lokomotif şehri yiğit dadaşların memleketi Erzurum ilimize ayrı bir önem vermekteyiz. 13. Olağan Genel Kurulumuz sonrası oluşan yeni yönetim kurulumuz ile Genel Başkanımız Orhan Aydın riyasetinde teşkilat yapılanmalarımızı güçlendirerek yerelde illerimiz olmak üzere ülkemize ve milletimize sunduğumuz katkılarımızı artırarak devam ettirmekte kararlıyız. Bu bağlamda ASKON Bayrağını büyük bir onur ile dalgalandırdığımız Erzurum ilimizde ASKON’umuzu çok daha güçlü bir şekilde temsil etmek üzere çalışmalarımıza başlamış bulunmaktayız. Yeni dönemde birlikte yol alacağımız kıymetli yol arkadaşlarımızla birlikte kadim Erzurum ilimize ekonomik ve sosyal olarak katkılarımız artarak devam edecektir. Bu vesileyle Erzurum şehrimizde daha önce hizmet etmiş Çetin Gözütok kardeşimiz ve tüm yönetimine teşekkür ediyor, bundan sonraki hayatlarında başarılar diliyor,13. Dönemimizin Erzurum şehrimiz ve tüm ülkemiz için hayırlara vesile olmasını diliyoruz.”
’Stres ve öfke yönetimi’ semineri düzenlendi
21 Kasım 2024 Perşembe - 16:05 ’Stres ve öfke yönetimi’ semineri düzenlendi İçişleri Bakanlığı Eğitim Daire Başkanlığı tarafından ve Erzurum Valiliği koordinesinde düzenlenen hizmet içi eğitim seminerlerinin bugünkü konusu ’Stres ve Öfke Yönetimi’ oldu. Atatürk Üniversitesi 15 Temmuz Milli İrade Salonu’nda gerçekleştirilen seminer de, katılımcılara stresle başa çıkma ve öfke kontrolü konusunda önemli bilgiler sunuldu. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesinde Öğretim Görevlisi Prof. Dr. İnayet Aydın’ın sunumuyla gerçekleşen programda öncesi bir konuşma yapan Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, seminerlerin kişisel gelişim başta olmak üzere çeşitli konularda süreceğini vurguladı. Vali Çiftçi: Kaldığımız yerden devam ediyoruz Hizmet içi eğitim programlara bir müddet ara veridiğini, şimdi ise kalınan uarden devam ettiğini ifade eden Vali Çiftçi, "Seminerlerimiz, kişisel gelişim başta olmak üzere çeşitli konularla sürecek. İnşallah bundan sonra da ilginizi çekeceğini düşündüğümüz farklı konularla eğitim programlarımıza devam edeceğiz. Bu kişisel gelişim seminerini aslında Temmuz ayı içinde planlamıştık. Yanlız o dönemde İki ilçemizde sel felaketi ve su baskınları nedeniyle gerçekleştiremedik. Bugüne kaldı. İnşallah bugün öfke kontrolü ve stres yönetimi konulu seminerimizi gerçekleştireceğiz" dedi. "Bu tür seminerlere ihtiyacımız var" "Bugün ise çok önemli bir konu olan ’Öfke Kontrolü ve Stres Yönetimi’ üzerine değerli bir hocamız, Prof. Dr. İnayet Aydın ile bir araya geliyoruz" şeklinde sözlerine devam eden Vali Çiftçi, şöyle konuştu: "Kendisiyle daha önce görev yaptığım bir yerde çalışma fırsatım olmuştu. Daha önce Çorum’da görev yaparken, Etik Kurulu Başkanımızı ve üyelerimizi, aynı zamanda değerli İnayet Hocamızı misafir etmiştik. Seminerin sonunda herkes, hocamızın konuyu son derece güzel bir üslupla sunduğu, konuya hâkim olduğu ve seminerin çok faydalı geçtiği yönünde kanaat bildirmişti. İnşallah, bu seminerimizi tamamladığımızda, bu salondan ayrılırken sizlerin de aynı duygularla ve düşüncelerle buradan ayrılacağınızı ümit ediyorum. Çünkü bu konu gerçekten çok önemli. Hepimizin bu tür konulara ve seminerlere ihtiyacı var." Prof. Dr. İnayet Aydın semineri verdi Seminerin sunumunu ise Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. İnayet Aydın yaptı. Aydın, katılımcılara stresin yönetilmesi, öfkenin kontrol altına alınması ve bu süreçte kullanılan çeşitli teknikler hakkında bilgiler verdi. Aydın, stresle başa çıkmanın sadece bireysel değil, aynı zamanda iş yerindeki verimlilik ve sosyal ilişkiler açısından da büyük bir etkiye sahip olduğunu vurguladı. Seminerde katılımcılara uygulamalı teknikler de sunularak, teorik bilginin yanı sıra pratik öneriler de verildi. Seminere katılım yoğundu Seminere, Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi’nin yanı sıra Vali Yardımcıları Lokman Düzgün, İlyas Öztürk, Ahmet Özdemir, ilçe kaymakamları, kurum amirleri ve çok sayıda kurum personeli katıldı.
Başsavcı Aydemir: “Uyuşturucu ile mücadele önceliğimiz”
21 Kasım 2024 Perşembe - 12:44 Başsavcı Aydemir: “Uyuşturucu ile mücadele önceliğimiz” Erzurum Cumhuriyet Başsavcısı Adem Aydemir, uyuşturucu ile mücadelenin önceliklerinin başında geldiğini ifadede ederken, yargı ile alakalı her aşamada “Herkes için adalet” düsturunu esas aldıklarını vurguladı. Erzurum Cumhuriyet Başsavcısı Adem Aydemir, uyuşturucu ile mücadelenin büyük önem arz ettiğini ifade ederken, uyuşturucu kullanma yaşının onbir yaşına kadar düştüğünü, anne ve babaların bu konuya karşı daha fazla duyarlı ve dikkatli olmaları yönünde çağrıda bulunarak, “Uyuşturucu ile mücadelede hiç bir güç tanımıyoruz. Bu anlamada polis ve jandarmamız ciddi bir çalışma sergiliyor. Bizlerde bunlara destek olmak, çocuklarımızı korumak zorundayız. ” dedi. “Erzurum’a 15 ili kapsayacak Trafik İhtisas Daire Başkanlığı” Erzurum’a bağlı ve 15 ili kapsayacak Trafik İhtisas Daire Başkanlığı’nın kurulması yönünde resmi yazışmaların tamamlandığını vurgulayan Cumhuriyet Başsavcısı Adem Aydemir, “Erzurum’a bağlı ve 15 ili kapsayacak Trafik İhtisas Daire Başkanlığı’nın faaliyete geçirilmesi konusunda resmi yazışmalarımızı tamamladık. İnşallah en kısa zamanda sonuçlanacağını ümit ediyorum. Bu arada Adalet Saray’ında bir nebze olsun tadilat başlattık ve burada hükümlülerimizin el emeği göz nuru eserlerini sergileyerek satış yapma imkanı vereceğiz.” dedi. “Yaşlı ve engelli vatandaşlara özel görevliler’ Yaşlı ve engelli vatandaşların adliye girişinde, görevlendirilen personel tarafından karşılanacağını ifade eden Başsavcı Aydemir, “Adliye girişinde yaşlılarımızı ve engelli vatandaşlarımızı yormadan, istirahat ettirerek, işlemlerine yardımcı olmak için düzenleme yaptık, personel ayarlamasına gittik. Çocuklarımız da bizim için çok önemli ve değerli. Evlatlarımızın sağlıklı geleceğini bizlerin teminatı altında, titiz bir şekilde aile bireylerimizle hareket ederek destek olacağız. Hizmetlerimizde kolaylık sağlamak amacıyla Çevre ve Şehircilik binasını talep ettik. 50 yıllık bina olduğu için bakanlık bu binaya sıcak bakmadı. Aziziye İlçe yerleşkesinde yapılacak olan yeni Adalet Sarayı ile bu sorunlarımızın kısa zamanda çözüme kavuşacağına inanıyorum. Mevcut bina girişinde yetersiz olan park alanına ek olarak bahçemizde personelimize üzeri kapalı yeni bir park düzenlemesi yaptırıyoruz.” şeklinde konuştu. “Uyuşturucu ile mücadelede hiç bir güç tanımıyoruz” Uyuşturucu bağımlısı çocukların anne ve babaları derinden üzdüğünü, ailelere zarar verdiğini ve buna bağlantılı olarak çok sayıda suç işlendiğini belirten Başsavcı Aydemir, sözlerini şöyle sürdürdü, “Erzurum’da önceliklerimizin başında uyuşturucu ile mücadele var. Bu anlamda karşımızda hiç bir güç tanımıyoruz. Ben Cumhuriyet Başsavcısı olarak sokağı dinlerim, uyuşturucu sadece polisiye önlemlerle olmuyor. Bizim asıl görevimiz vatandaşlarımızın sorunları ile yüze yüze görüşerek ilgilenmektir. Nasıl bir tehlikeyle karşı karşıya olduğumuzu bilirsek eğer, mücadelemizi o kadar daha iyi yapabileceğimize inanıyorum. Meslek hayatımız süresince uyuşturucu ile mücadeleyi ilk sıralarda tutarak ilerledik. Zira bunun acılarını bizzat ailelerin tüm fertlerinden biliyoruz. Üst perdede bağımlılıkla mücadelenin önemini biliyoruz. Evlatlarımızın bu kötü alışkanlıklar içinde olduğunu düşünmek hepimizin içini acıtır. Erzurum’da uyuşturucu ile mücadelemizde bir dakikalık boş bir zamanımız yok. Anne ve babalarımızı, evlatlarımızı düşünerek Emniyet Müdürümüz, Jandarma Komutanımız, Narkotik Şube ve ekiplerimizle birlikte yoğun özverili bir şekilde mesai harcıyoruz ve harcayacağız. Ama bu durumun mutfağında inanılmaz bir mücadelenin, azmin zaferi yatıyor. Uyuşturucu ile mücadele yalnızca bir güvenlik meselesi değildir. Eğitimcilerimizden ve ailelerimizden büyük destek bekliyoruz." “Herkes için adalet düsturu ile çalışıyoruz” CİMER’den gelen şikayetleri ciddi anlamda değerlendirdiklerini ve vatandaşları makamına çağırarak sorunlarını dinlediğini kaydeden Başsavcı Adem Aydemir, “Öncelikle CİMER’den yoğun gelen şikayetleri okuyarak vatandaşı makama çağırarak rahatlıkla sorunlarını dinliyorum. Bu sessiz çığlıkların sesi olmamız lazım. İntihar edenler, cinnet geçirenler oluyor. Vatandaş kapıya geldiğinde benimle görüşecek. Bizim kapımız herkese açık. Biz herkes için adalet diyoruz. Herkes için adalet düsturu ile çalışıyoruz. Bizler hukukçular olarak hukukun üstünlüğü, insan hakları, eşitlik temelinde adaletin her an tecellisi için elimizden gelenin en iyisini ortaya koymakla mükellefiz. Tek ilkemiz var, vatandaşımız kurum girişinde güler yüzle karşılanacak, burada tek sistem işleyecek, devlette sistem işler, devlet o zaman devlettir.” diye konuştu.
Filistinli çocuklara destek için balon uçurdular
21 Kasım 2024 Perşembe - 09:54 Filistinli çocuklara destek için balon uçurdular Erzurum Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü koordinesinde, Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla Çifte Minareli Medrese’de anlamlı bir etkinlik düzenlendi. Çocuk Hakları İl Komitesi’ne dahil 40 çocuğun katılımıyla gerçekleşen etkinlikte, çocukların haklarını savunmak ve onlara daha iyi bir gelecek sunmak için bir araya gelindi. Programda, çocuklar anlam ve önemine binaen siyah giyindi ve barışın simgesi olarak balonlar uçurdu. Çocuklar, taşıdıkları pankartlarla şu mesajları verdi: "Çocukların en temel hakkı, yaşam hakkıdır. Soykırım durdurulmalı. Soykırım değil barış istiyoruz. İnsanlık için soykırıma karşı dur! Çocuklar barış ister savaş değil. Savaş bitsin, Filistinli çocuklar gülsün." “Filistin’de soykırımı durdurun! Çocukları koruyun” Etkinlikte, Erzurum Çocuk Hakları İl Komitesi üyesi bir çocuk tarafından hazırlanan şu bildiri okundu: “Tam 35 yıl önce imzalanan ve çocukların yaşam hakkını güvence altına alan Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin yıldönümü. Özellikle savaş ve yoksulluğun baskın olduğu coğrafyalarda çocukları korumak ve yaşam şartlarını iyileştirmek için hazırlanan sözleşme, dünya çocuklarının temel haklarını güvence altına almayı hedefliyor. Dünya üzerinde Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’yi 196 ülke imzalamış. Dünyada bu kadar çok ülkenin toplanarak imza attığı başka bir sözleşme yok. Bizler de bu sözleşmeye dayanarak tüm insanlığa sesleniyoruz: Filistin’de soykırımı durdurun! Çocukları koruyun! Çocuklar; savaşın, şiddetin, ayrımcılığın ve zulümlerin hedefi olamaz. Dünyanın hiçbir yerinde çocukların yaşam hakkı gasp edilemez, masum hayatlar yok edilemez. Çocukların barış, güvenlik ve sevgi içinde büyüyebileceği bir dünyayı inşa etmek için biz buradayız" “Filistinli çocukların kurtuluşu için bir çağrıdır” “Erzurum Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü, konuşmasında dünya genelinde çocukların yaşadığı zorluklara ve Gazze’deki zulme vurgu yaparak şu ifadeleri kullandı: "Bir çocuğun en temel hakkı olan yaşam hakkı, hiçbir ideolojiye ve menfaate feda edilemez. Cumhurbaşkanımızın da sık sık vurguladığı gibi, ‘Dünya beşten büyüktür.’ Bu söz, bugün Filistinli çocukların kurtuluşu için bir çağrıdır." Etkinlikte, uluslararası topluma Gazze’deki zulmü durdurma ve kalıcı barışı sağlama çağrısında bulunuldu. Erzurum Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’nün düzenlediği bu etkinlik, çocukların haklarının korunması ve dünya çapında barış için farkındalık oluşturdu.
İran ile akademik ve ekonomik iş birliği alanları görüşüldü
21 Kasım 2024 Perşembe - 09:12 İran ile akademik ve ekonomik iş birliği alanları görüşüldü İran İslam Cumhuriyeti Maku Serbest Bölgesi Başkanı Hossein Garousi ve beraberindeki heyet, akademik ve ticari iş birliği imkanlarını görüşmek üzere Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu’nun misafiri oldu. Rektörlük makamında gerçekleşen ziyarete, İran İslam Cumhuriyeti Erzurum Başkonsolosu Mohammad Ebrahimi de eşlik etti. Görüşmede, iki ülke arasındaki ticaretin kolaylaştırılması ve çeşitlendirilmesi konuları ele alınırken, Maku Serbest Bölgesi Başkanı Hossein Garousi, bölgenin potansiyelini ve iş birliği fırsatlarını aktardı. Başkan Garousi; Maku’nun İran’ın en büyük endüstriyel ve ticari serbest bölgesi olduğunu belirterek şunları söyledi: “Lojistik, transit, gıda güvenliği, turizm, tekstil ve madencilik gibi alanlarda yoğun çalışmalar yürütüyoruz. 1820 hektarlık araziyi üretim ve ticaret yapan iş insanlarına tahsis etmeyi planlıyoruz. Demiryolu bağlantımızın inşası sürüyor, uluslararası havalimanımız aktif olarak kullanılıyor. Ayrıca, Batı Asya’nın en büyük ceviz ve fıstık serasını kuruyoruz. Türkiye ile ticari bağlarımızı güçlendirmek ve iki ülke arasındaki 30 milyar dolarlık ticaret hedefini desteklemek istiyoruz.” Başkan Garousi, Erzurum’un tarihsel bağları ve coğrafi konumu nedeniyle stratejik bir öneme sahip olduğunu vurgulayarak: “Erzurum ile Tahran veya Tebriz arasında direkt uçuşların başlaması ticaret ve turizmi daha da canlandıracaktır. Ayrıca, önümüzdeki ay Tahran’da düzenlenecek ticaret zirvesine sizleri de davet etmekten mutluluk duyarız” ifadelerini kullandı. Rektör Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu ise ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek İran ile kurulacak akademik ve ekonomik iş birliklerinin her iki ülkenin kalkınmasına katkı sağlayacağını belirtti. Rektör Hacımüftüoğlu, “İran ile tarihsel bağlarımız ve ticari ilişkilerimiz oldukça eskiye dayanıyor. Bu bağların akademik iş birlikleriyle desteklenmesi, bölgemiz için önemli avantajlar sunacaktır. Erzurum, geçmişte İpek Yolu üzerinde yer almasıyla ticaretin merkezi olmuştu. Bugün de bu potansiyelin yeniden değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz” dedi. Ziyaret, iki ülke arasındaki ticari ve akademik ilişkilerin güçlendirilmesi için atılabilecek adımların görüşülmesiyle sona erdi.