EĞİTİM - 18 Ekim 2024 Cuma 07:05

12 bin 100 öğrenci teröre karşı bilgilendirildi

A
A
A
12 bin 100 öğrenci teröre karşı bilgilendirildi

Erzincan İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü personelince “El Ele Güvenli Geleceğe” projesi kapsamında Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Merkez Kampüs, Hukuk Fakültesi, Diş Hekimliği Fakültesi ile Sağlık Bilimleri Fakültesi’ne yeni kayıt yaptıran, eğitim ve öğretim faaliyetlerine devam etmekte olan 12 bin 100 öğrenciye bilgilendirme yapıldı.


Terör örgütlerinin söz konusu faaliyetlerini önlemek, gençlerin ve ailelerin yeni bir şehre geldikleri ilk andan itibaren kendilerini güvende hissetmelerini sağlamak, öğrencilerin illegal oluşumlar tarafından yanlış yönlendirilmesinin engellenmek amacıyla yapılan bilgilendirme faaliyetlerinde öğrencilere bloknot defter dağıtıldı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Yurtta hava durumu Yapılan son değerlendirmelere göre, yurt genelinin parçalı, yer yer çok bulutlu, Marmara’nın doğusu, Karadeniz, Doğu Anadolu’nun kuzey ve doğusu ile Sivas, Çankırı çevreleri ve Ankara’nın kuzey kesimlerinin yağmur ve sağanak yağışlı, Karadeniz’in iç kesimlerinin yüksekleri ile Doğu Anadolu’nun doğusunun yükseklerinin karla karışık yağmur ve kar yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğünden alınan tahminlere göre yağışların; Karadeniz kıyılarında yer yer kuvvetli olması bekleniyor. Rüzgarın İç Ege, İç Anadolu’nun güneyi ve Akdeniz’in iç kesimlerinde kuzeyli yönlerden kuvvetli (40-60 kilometre/saat) olarak eseceği tahmin ediliyor. Sabah ve gece saatlerinde iç kesimlerde yer yer hafif zirai don olayı bekleniyor. Hava sıcaklıklarının iç ve güney kesimlerde 3-6 derece azalacağı, ülke genelinde mevsim normallerinin altına düşeceği tahmin ediliyor. Rüzgarın ise genellikle kuzey yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette, İç Ege, İç Anadolu’nun güneyi ve Akdeniz’in iç kesimlerinde kuzeyli yönlerden kuvvetli (40-60 kilometre/saat) olarak eseceği tahmin ediliyor. Bazı illerde beklenen hava durumuyla günün en yüksek sıcaklıkları ise şöyle: Ankara: Parçalı ve çok bulutlu, kuzey kesimleri kısa süreli sağanak yağışlı 12 İstanbul: Çok bulutlu, aralıklı sağanak yağışlı 17 İzmir: Parçalı ve az bulutlu 23 Adana: Parçalı ve az bulutlu 26 Antalya: Parçalı ve az bulutlu 28 Samsun: Çok bulutlu, aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 17 Trabzon: Çok bulutlu, aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 17 (Yağışların, yerel kuvvetli olması bekleniyor.) Erzurum: Çok bulutlu, aralıklı sağanak yağışlı 9 Diyarbakır: Parçalı ve çok bulutlu 19
Manisa Hemşire annesinin yanına doktor olarak atandı Manisa Merkezefendi Devlet Hastanesinde laboratuvar teknikeri olarak görev yapan anne Nimet Aydın, aynı hastaneye doktor olarak atanan oğlu Erdem Aydın ile birlikte görev yapmanın gururunu yaşıyor. Manisa’da 1991 yılından bu yana laboratuvar teknikeri olarak görev yapan ve son olarak Merkez Efendi Devlet Hastanesi’de görev yapan Nimet Aydın, eğitim hayatında desteğini esirgemediği Hacettepe Tıp Fakültesi mezunu oğlu Erdem Aydın’ın aynı hastaneye atanmasıyla gurur ve sevinci bir arada yaşadı. Aynı birimlerde görev yapmasalar da Acil Servis Hekimi oğlu Erdem Aydın’ın hastalardan tahlil istemesiyle adını laboratuvar bilgisayarlarında gören anne Nimet Aydın, bu mutluluğu çevresiyle paylaşmayı ihmal etmiyor. Oğluyla aynı hastanede görev yapmanın çok güzel bir duygu olduğunu ifade eden anne Nimet Aydın, “1991 yılında Manisa Doğumevi’nde laboratuvar teknisyeni olarak göreve başladım. Oğlum da bu sene buraya atandı. Acil bölümünü pratisyen hekim olarak atandı. Çok güzel bir duygu, beraber çalışmak. Herkese nasip olmasını dilerim. Burada acilde çalıştığı için pek yanına gitmiyorum. Görev başındayken pek rahatsız etmek istemiyorum. Ama bilgisayarda tahlil falan istediğinde ismini görüyorum. Güzel bir hastane oğluma da nasip olduğu için çok mutluyum” dedi. Annesinin hastane işleyişi hakkında kendisini bilgilendirdiğini ve her konuda yardımcı olduğunu söyleyen Pratisyen Hekimi Erdem Aydın, “2024 yılının Haziran ayında Hacettepe Tıp Fakültesi’nden mezun oldum. İlk görev yerim burası. 10 Eylül’de başladım. 1 Ekim’den bu yana burada nöbet tutuyorum. Annem de olduğu için burayı yazdım. Hem ailem burada. Alışma sürecinde annem bana yardımcı oldu. Hastanenin işleyişi hakkında bilgi sahibi olmamı sağladı. Bazen tahlil istiyorum. Annem de benim ismimi görüyor. Mutluyum, beraber çalışmak güzel” dedi. Merkezefendi Devlet Hastanesi olarak bir aile ortamında çalıştıklarını söyleyen Başhekim Yardımcısı Dr. Özlem Susur, “Biz bir aileyiz. Zaten hastane olarak da hastanemizde bir aile ortamı var. Aynı zamanda böyle bir aileye sahip olmakta çok güzel. Onlarla çalışmak büyük bir keyif. Her konuda çok iyiler, inşallah bundan sonra da yolları açık olur. Birlikte çalışmaya devam ederiz. Nice ailelere ev sahipliği yaparız” diye konuştu.
Denizli Meme kanserinde erken teşhis hem tedaviyi hem sağ kalım oranını etkiliyor Türkiye’de her yıl 60 bin meme kanseri vakası olduğunu vurgulayan Denizli Özel Tekden Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Yunus Acar, önemli uyarılarda bulundu. Meme kanserinde erken teşhisin önemine dikkat çeken Op. Dr. Acar, “Birinci evre meme kanseri ile ikinci evre meme kanseri arasında çok ciddi tedavi ve sağ kalım farkları vardır” dedi. Dünyada her yıl 2 milyon 500 bin yeni meme kanseri vakası teşhis ediliyor. Türkiye’de ise ayda yaklaşık 5 bin meme kanseri vakası teşhisi konuluyor. Ekim Ayı Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı’nda Denizli Özel Tekden Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Yunus Acar önemli bilgilendirmelerde bulundu. Meme kanserinin kadınlarda daha sık görüldüğünü dile getiren Op. Dr. Acar, her yıl Ekim ayının Meme Kanseri Farkındalık Ayı’nda bilinçlendirme çalışmaları yaptıklarını kaydetti. Meme kanserinin en sık kadınlarda görüldüğünü belirten ancak erkeklerinde meme kanseri olma riskinin bulunduğunu söyleyen uzmanlar, her kanser türünde olduğu gibi meme kanserinde de erken teşhisin hayati öneme sahip olduğunu vurguladı. Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Yunus Acar, erken tanı, teşhis ve hastanın meme dokusunun farkındalığı hekimler için önemli olduğuna değindi. “Meme kanseri daha oluşmadan engellemek mümkün” Meme kanserinin daha oluşmadan engellemenin mümkün olduğunu, uygun yaşam tarzı değişiklikleriyle meme kanserinin önlenebileceğini dile getiren Op. Dr. Acar, “Birinci aşama farkındalık. Hastaların meme kanserinin ne olduğunu, sonuçlarını, tedaviyi ve kendi meme dokularının farkındalığını anlatmaktır amacımız. İkinci ve en önemli aşama önlemek. Meme kanseri önlenebilir bir hastalık. Uygun yaşam tarzı değişiklikleriyle meme kanserini önleyebiliyoruz. Daha oluşmadan engellemek bizim için en önemli adım. Bunun için Ekim ayı boyunca elimizden gelen çabayı sarf ederek hastalarımızı bilinçlendirmek ve meme kanserini önlemektir ana amacımız. Üçüncü aşama tarama. Yıllık rutin taramalarımız mevcut. Sağlık Bakanlığı’nın önerisiyle yılda bir mamografi çekilmesi, buna ek gerekirse ultrasonlarla meme kanseri taramaları yapılmakta. Hiçbir hastanın taramasını ihmal etmesini istemeyiz. Dördüncü aşama erken tanı. Erken tanı her kanser için önemli ama meme kanseri için ekstra bir öneme sahip. Çünkü meme kanseri erken tanıda neredeyse tama yakın tedavi edilebilen bir hastalıktır. Beşinci aşama tedavi kısmı. Tedavi kısmında kendinizi bize emanet edeceksiniz ve altıncı kısmı tedavi sonrasında hayat boyu tarama, takip ve destek” dedi. Yaşlılık ve obezite meme kanserinde risk teşkil ediyor Meme kanseri yaş ilerledikçe daha riskli olduğunu ve obezite olan insanların kanser riskinin daha çok arttığını belirten Op. Dr. Acar, “Birincisi ileri yaş. Meme kanseri ekseriyanı 40 yaş üzerinde görülen, daha çok 55-60 yaşlarında görülen bir hastalıktır. İkincisi aile öyküsü, ailesinde meme kanseri olanlar ekstra risk altındadır. Üçüncüsü obezite. Kilo her şeyde problem olduğu gibi kanser riskinde de bir problem teşkil etmekte. Özellikle meme kanserinde obezite ciddi bir risk faktörü oluşturmaktadır. Dördüncüsü hayati ve diyetsel faktörler. Beşincisi bazı hormon ilaçları” şeklinde konuştu. Meme kanserine yakalanmamak için alınabilecek tedbirleri de sıralayan Op. Dr. Acar, “Meme kanserini önlemek için belli başlı kanıtlanmış dört maddemiz var. Birincisi ve en önemlisi günlük egzersiz. Günlük yaklaşık 20 dakika yapılan basit egzersizler meme kanserini önlemede ciddi manada etkilidir. İkincisi obezite, fazla kilolardan kurtulmak ve sağlıklı kilolara erişmek, meme kanserinden korunmak için önemlidir. Üçüncüsü, meyve sebze tüketimini artırmak. Taze meyve sebze tüketimi günlük 3-4 porsiyon meyve sebze tüketimi meme kanseri riskinde ciddi bir azalmaya sebebiyet veriyor. Yine aynı şekilde alkol miktarını azaltmak mümkünse alkolü kesmek meme kanseri riskinde düşmeye sebep olur” diye konuştu. “Meme kanserinde birinci evre ile ikinci evre arasında ciddi tedavi ve sağ kalım farkı var” Meme kanserinde erken tanı ve teşhisin büyük önem arz ettiğini vurgulayan Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Yunus Acar, “Meme kanseri genel anlamda iyi seyirli bir kanserdir. Meme kanserlerinde 5 yıllık sağ kalım ortalama yüzde 91. Yani 5 yıl boyunca 100 meme kanseri hastanın 91’i sağ kalacak diye öngörürüz. Tabii ki bunu net olarak bilemeyiz ancak bu öngörülür. Özellikle erken evre meme kanserinde, bin meme kanseri hastasından 996 tanesinin 5 yıllık sağ kalımı olacak. Bu demek oluyor ki bin hastadan sadece 4 tanesi erken evre meme kanserinden dolayı hayatını kaybedecek. Meme kanserinden ekseriyanı ölüm hastanın ihmalidir. O yüzden lütfen taramalarınızı ihmal etmeyin. Bu taramalar tamamen meme kanserinde erken tanı amaçlıdır. Erken tanıda meme kanseri tamamen tama yakın tedavi edilebilir bir hastalıktır. Birinci evre meme kanseri ile ikinci evre meme kanseri arasında çok ciddi tedavi ve sağ kalım farkları vardır” dedi. “20 yaş üzeri her kadın 1 ile 3 yıl arasında muayene olmalı” Kanser taramalarında 20 yaş üzeri kadınlar belirli süreler arasında klinik bir hekime muayene olması gerektiğin, her hasta ayda bir kez kendi kendine muayene yapması gerektiğini belirten Op. Dr. Acar, “Taramalarda, 20 yaş üzeri her kadın ila 1 ila 3 yıl arasında klinik bir hekim tarafından yapılan meme muayenesi ve 40 yaş üzerinde her kadının 1 yıllık veya 2 yıllık bazı guideline’lar, kılavuzlar yılda bir, öneriyor. Sağlık Bakanlığı 2 yılda bir mamografi önermekte. Yılda bir mamografi ve yıllık meme muayenesi bizim için gereklidir. Ayrıca her hasta ayda bir kez kendi memesini tanımak ve değişikliklerini fark etmek adına kendi kendi meme muayenesi yapmasını isteriz. Bu yüzden kendi memenizi tanıyın, taramalarınızı ihmal etmeyin” diye konuştu.