GENEL - 28 Şubat 2012 Salı 19:21

DESTİCİ`DEN FRANSA`DA İPTAL EDİLEN YASA TASARISIYLA İLGİLİ AÇIKLAMA

A
A
A
DESTİCİ`DEN FRANSA`DA İPTAL EDİLEN YASA TASARISIYLA İLGİLİ AÇIKLAMA

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Ermeni soykırımını inkar edenlere para ve hapis cezası yasasının, ifade özgürlüğüne aykırı olduğu gerekçesiyle Anayasa Konseyi tarafından iptal edilmesini, "Tarihe not düşülmesi gereken bir karardır" şeklinde değerlendirdi.
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, geçtiğimiz 23 Ocak’ta Fransa Senatosu’nda oylanarak, ulusal meclisinden geçen "Ermeni soykırımını inkar edenlere para ve hapis cezası" yasasının, ifade özgürlüğüne aykırı olduğu gerekçesiyle Anayasa Konseyi tarafından iptal edilmesini "Tarihe not düşülmesi gereken bir karardır" şeklinde değerlendirdi. Söz konusu yasanın, Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin de desteğiyle geçtiğimiz aralık ayında mecliste, ocak ayında ise senatoda oylandıktan sonra
kabul edildiğini hatırlatan Destici, "İfade hürriyetine sekte vuran bu yasanın iptali memnunuyet vericidir. Anayasa Konseyinin yasayı iptal etmesi Hakkaniyetin kazanmasıdır’’ dedi.
Söz konusu kanunun kabul edilmesinin, her fırsatta Müslümanlara ve Türk halkına yönelik sergilenen kin ve garazlı politikanın ve İslamfobinin bir göstergesi olduğunu söyleyen BBP Lideri Destici, "Türk milletinin yaşadıkları katliamları görmezden gelen bazı Batı ülkeleri, sözde bir tarihi siyasileştirerek, riyakarlık yapmışlardı. Söz konusu kanununun kabulünden vazgeçen başta Fransa Anayasa Komisyonu Başkanına ve o Senatoda İptal edilmesini sağlayan üyelere, bu oylama sırasında Senato önünde gösteri yapan
Türk derneklerine müteşekkirim" ifadelerini kullandı.
Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin geleceğine ait siyasi kaygıları ve Türk milletine karşı içinde beslediği genetik düşüncelerle ’Sözde Ermeni Soykırım Yasa Tasarısı" ve "Ermeni soykırımını inkar edenlere para ve hapis cezası" tekliflerini kanunlaştırmak istediğini ifade eden Destici, "Sarkozy Fransa’nın, Afrika’dan Ortadoğu’ya kadar uzanan seri katliamlardaki kirli ve vahşi izlerine baksın önce. Tarih aynasına bir göz atsın. Bu teklifle kendisi; ne denli bağımsızlık ve demokratik değerlere sahip olduğunu
zaten göstermişti" değerlendirmesini yaptı. Destici ayrıca, bu basiretli kararından dolayı Fransa Anayasa konseyi üyelerine Türk milleti adına teşekkür etti. Destici, "Parlamentolarına bu konuyu gündeme getirmek isteyen ülkeler için İnşallah bu karar yol haritası olur. Bazı Avrupa ülkeleri bu konu ile ilgili kararlarını yeniden gözden geçirir" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Esenyurt’ta 3. Kardeş Kültürler Festivali vatandaşların yoğun ilgisiyle başladı Esenyurt Belediyesi’nin düzenlediği 3. Kardeş Kültürler Festivali’nin ilk günü renkli anlara sahne oldu. Festivalde yöresel kültürler ve lezzetler sergilenirken vatandaşlar, Haluk Levent konseri ile unutulmaz anlar yaşadı. Esenyurt Belediyesi tarafından 3. Kardeş Kültürler Festivali düzenlendi. İl derneklerinin destekleriyle düzenlenen festival, Cumhuriyet Meydanı’nda gerçekleştirildi. Festival, Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, Esenyurt Kaymakamı Fatih Çobanoğlu, İl Dernekler Birliği Başkanı Orhan Onur ve belediye meclis üyelerinin katılımı ile Yeni Belediye Meydanı’ndan Esenyurt Meydanı’na kadar yapılan kortejle başladı. Binlerce vatandaşın da katıldığı korteje yöresel müzisyenler eşlik etti. Başkan Prof. Dr. Ahmet Özer yürüyüşten sonra yöresel stantları gezerek vatandaşlarla sohbet etti. Yöresel dans ekiplerinin halk oyunları gösterisi yapıldığı festivalde ardından ünlü sanatçı Haluk Levent konseriyle vatandaşlar unutulmaz anlar yaşadı. Her bölgenin kendine has kültürü ve lezzetlerinin tanıtıldığı festival 6 Ekim’e kadar devam edecek. Etkinlikte, halk oyunları, halk aşıkları, mahalli sanatçılar, yöre ozanları, konserler ve yörelerin gelenek ve göreneklerini tanıtan programlarda yer alıyor. “Kültürel zenginlikleri Esenyurt Meydanında yaşatacağız” 3. Kardeş Kültürler Festivali’nde konuşan Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, “Esenyurt küçük bir birleşmiş milletler gibi. Ama biz biliyoruz ki göç, yetenekli yöneticilerin elinde bir nimettir. Bizde bu göçü bir nimet olarak görüyoruz. Çünkü her yörenin kendine göre bir kültürü ve zenginliği var. Biz de şimdi bu zenginlikleri bir arada Esenyurt Meydanı’nda yaşatacağız. İki tane önemli mottomuz var. Biri barış ve kardeşlik çünkü bu önemli. İkincisi de kültürün, sanatın ve sporun başkenti Esenyurt. Biz 5 ayda 5 tane festival yapıyoruz. Festival şehri haline getirdik burayı. Bir uluslararası müzik ve dans üzerine festivaller yaptık. 35 ülkeden 550 kişiyi ağırladık. İkinci olarak Gençlik Festivali’ni yaptık. Şimdi de Kardeş Kültürler Festivali yapıyoruz. 10 gün sürecek. İlk konserde de Haluk Levent olacak. Her gün bir konser var” diye konuştu. “Dünyayı kurtaracaksa kültür ve sanat kurtaracak” Esenyurt’u kültür ve sanat başkenti haline getireceklerini ifade eden Prof. Dr. Özer, “Burada Ardahan’dan Van’a, Sinop’tan Mersin’e, Doğudan batıya, Kürdü ile Türk’ü ile Sünni ve Alevileri ile herkes var. Şimdi burada kardeş olma zamanı kucaklaşma zamanı. Burada halaylar çekeceğiz. Horon tepeceğiz ve zeybek oynayacağız. Aşıklar atışacak, türküler şarkılar söylenecek. Her yöreden ayrı ayrı söyleşiler olacak. Her yörenin lezzetleri var. İnsanlar gelecek burada hem yiyip içecek hem de diğer kültürlerle alışverişte bulunacak. O nedenle diyoruz ki dünyayı kurtaracaksa kültür ve sanat kurtaracak. Biz de onun burada startını verdik. Bu modelin mottoları var. Barış ve kardeşlik şehri, kültür ve sanatın başkenti, sosyal belediyeciliğin olması gerekiyor” şeklinde konuştu.
Konya Önce şaşırıyorlar sonra tıraş olmak için tekrar ona geliyorlar Konya’da bayan kuaföründe çalışırken tıraş olup eve gelen erkek kardeşinin tıraşını beğenmeyen genç kız, kardeşini tekrar tıraş ettikten sonra erkek kuaförlüğüne merak sardı. Daha sonra erkek kuaföründe çalışmaya başlayan Şükran Kocabaş’ın ilk önce tedirgin olan müşterileri ise sonrasında alıştı. Konya’da yaşayan 22 yaşındaki Şükran Kocabaş, bir bayan kuaförünün yanında küçük yaşlarda çırak olarak işe başladı. Şükran Kocabaş saç tıraşı olan ve kuaförden gelen kardeşinin saç kesimini beğenmeyerek kardeşinin saçını düzeltmek için kolları sıvadı. Kocabaş daha sonra erkek kuaförlüğüne merak sardı. Çalıştığı iş yerine yakın bir erkek kuaförü ile görüşen ve işe başlayan Kocabaş’ın 7 ay önce çalışmaya başladığı erkek kuaförüne gelen müşteriler ilk önce şaşırıyor ardından tıraş olmak için tekrar Şükran Kocabaş’ı tercih ediyor. “Mesleğin bu alanını daha çok sevdim” Kuaförlüğe erkek kardeşinin saçını keserek başladığını anlatan Şükran Kocabaş, “Bir gün kardeşim eve geldiğinde saçına baktım ve beğenmedim yani bayan kuaförlüğünde de bazen kısa kesim tarzları yapıyorduk, oradan aklımda kaldığı kadar beğenmedim. ‘Otur bakayım, bir de ben deneyeyim’ dedim. Yapmaya başladığım zaman bayan kuaförlüğünden daha çok erkek kuaförlüğünü sevmeye başladım. Bir ben yaptım, iki ben yaptım artık karar verdim dedim ki; ‘benim erkek kuaförü olmam gerekiyor’ elim daha çok yatkın ve mesleğin bu alanını daha çok sevdim. Bu süreç içerisinde Mustafa Ceylan ile tanıştım, sağolsun üzerimde çok emeği var o şekilde ilerledim erkek kuaförlüğünde” dedi. “Sıkıntıları 2-3 ay içerisinde atlattım” Erkek kuaförlüğüne ilk başladığı sıralarda tedirginliğinin olduğunu söyleyen Kocabaş, “Biraz tedirginliklerim oldu ilk başlarda. Arada kalmışlığım oldu ama ben de şöyle bir şey vardır aklıma koyduğum her şeyi yapmak gibi ve bunu da aklıma koyduğum için başardım. İlk 2-3 aylık süreç zordu. Müşteri zaman geçtikçe bana alışmaya başladı. Ben alışmaya başladım. Sanki yıllardır yapıyormuş gibi devam etmeye başladım. Sıkıntıları 2-3 ay içerisinde atlattım” şeklinde konuştu. İş yerine gelen müşterilerin şaşkınlığını anlatan kuaför Şükran Kocabaş, “Üstümde üniformalarımız olmasa çalışan olduğumu bile bazen anlayamıyorlardı. ‘Buyurun hoş geldiniz’ diyorum, gelen müşteri ile genelde öncelikle ben ilgileniyorum. ‘Bayan mı çalışıyor’ deniliyordu, ‘aynen abi buyurun yardımcı olayım’ diye başlıyorduk. Zaten bir dahaki tıraşa beni seçiyorlar” ifadelerini kullandı. “Sonucu ne olursa olsun iyi veya kötü en azından denedim diyebilirsiniz” Meslek seçimi yapmak isteyen kişilere ‘hayallerinizin peşinden ilerleyin’ diyen Kocabaş, “Hayallerinizin peşinden koşmaya devam edin. Sonucu ne olursa olsun iyi veya kötü en azından denedim diyebilirsiniz. Bir insanın aklına koyduğu her şeyi başarabileceğine inanıyorum. Hedefim ileride kendi dükkanımı açmak, işletmek ve çok ileri hedeflerim var” dedi. Şükran Kocabaş’ın ustası Mustafa Ceylan ise, “12 kişi ekip arkadaşımız var. Bunların içerisinde 2’si bayan. Bayanlarımızı işe aldık, mesleği öğrettik. Kısa bir süre içerisinde 7-8 aylık bir sürede bayan arkadaşlarımıza elimizden geldiği kadar destek verdik. Mesleklerini ellerine aldılar” diye konuştu. Şükran Kocabaş’a tıraş olmaya gelen Emre Tepe, “İlk başta tedirgin olmuştum Şükran hanımdan, Rümeysa hanımdan. Tedirgin olduk ama şimdi onlara tıraş oluyoruz” ifadelerini kullandı. Tıraş olmaya gelen Enes Tutar ise, “Kuaförü zaten buradan tanıyorduk. Konsept de biraz farklı, Konya’da alışmadığımız, bayan arkadaşların da burada desteğiyle beraber farklı bir konsept oluşturmuşlar” diye konuştu.
İstanbul Denizlerde palamut ve kılıç balığı bolluğu tezgahlara yansıdı Denizlerde avlanma yasağının kalkmasının ardından havaların sıcak gitmesiyle denizlerde palamut ve kılıç balığı bolluğu yaşandı. Denizlerde avlanma sezonu 1 Eylül itibariyle yeniden başlamıştı. 1 aydır denizlerde olan balıkçıların ağlarına son günlerde bol miktarda palamut ve yer yer ise kılıç balığı takılmaya başlandı. Bolluk, havaların ılık ve rüzgarsız seyretmesine bağlandı. Bu yıl 52’nci senesini kutlayan Türkiye Deniz Canlıları Müzesi Balıkçı Kenan Tesisleri’nde sezon başında tanesi ortalama 900 gram gelen palamut balığı 150 liraya düştü. Dev kılıç balığı yakalandı Marmara Denizi açıklarında yaşanan balık çeşidi bolluğuna ise kılıç balığının da eklendiği öğrendi. Dün gece saatlerinde balıkçıların ağına ise yaklaşık 100 kilo ağırlığında dev kılıç balığı takıldı. Tezgahta kılıç balığı 500 liraya kadar düştü. Balıkçı Kenan Balcı, “Halkımızın gözü aydın denizlerimizden balık fışkırıyor. 32 çeşit balık mevcut 1 numara da palamut. Omega 3 deposu. Palamutun tanesi yarım kilo geliyordu şimdi 950 grama ulaştı. İstavritten hamsiden ucuz. Tüm balıkların belini kırdı fiyatları ucuzlattı. Kılıç balığı kilosu 500 liraya düştü. 1 palamut 950 gram geldi tarttık. 3 kişiye bile yeter 1 balık. Çünkü sadece et var üstünde. Şimdi 950 gram palamutun tanesi 150 lira oldu. Havalar çok güzel palamut mevsimi devam eder” dedi.