Yerel Haberler
Elazığ
Çocuklarının okuduğu sıralarda şimdi kendileri ter döküyor
06 Ekim 2024 Pazar - 10:24 Çocuklarının okuduğu sıralarda şimdi kendileri ter döküyor Elazığ’da farklı nedenlerle okul sıralarına oturmayan vatandaşlar, Halk Eğitim Merkezi tarafından düzenlenen kurslara katılarak okuma yazma öğreniyor. Elazığ Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü okuma yazma öğrenmeyen insanın kalmaması için canla başla çalışıyor. Bu çerçevede kent genelinde 4 kurs açan merkez yaklaşık 120 kişiye eğitim veriyor. Zamanında çeşitli nedenlerden dolayı okuma yazma öğrenemeyen vatandaşlar ise bu kurslarda eğitim görüyor. Hayat şartları gereği okul sıralarıyla tanışamayan kadın ve erkekler, şimdi hem bu özlemlerini gideriyor hem de hayallerinin peşinden ilerliyor. Alacakları diplomalar ile bazıları üniversiteye gitmek isterken bazıları ise devletten alacağı destek ile iş yeri kurmak istiyor ve ehliyet almak istiyor. Öğretmenlerini canla başlaya dinleyen kursiyerler, adeta çocukluğunda yaşayamadıkları duyguları bu sıralarda tadıyor. Elazığ nüfusunun yüzde 98’in okuma yazma bildiğini belirten Halk Eğitim Merkezi Müdürü Kenan Tabar, “Yüzde 2’si ise bilmiyor. Bizde okuma yazma bilme oranı Türkiye ortalamalarındadır. Artık cumhuriyetimizin 100. yılını geride bırakırken okuma yazma bilmeyen kalsın istemiyoruz. Bize ulaşan herkese kurs vermek istiyoruz. Şuanda Elazığ’da 4 tane kurs açtık. 2’sini İstasyon Caddesi’ndeki Tuncay Küçüközer binasında, biri çocuk eğitim evinde ve diğeri ise kapalı ceza evinde açtık. Bununla yetinmek istemiyoruz. Okullarımızla, muhtarlarımızla iletişim halindeyiz. Elazığ’ın hangi mahallesinde olursa olsun okuma yazma bilmeyen her vatandaşımıza ulaşmak istiyoruz. Birince ve ikinci kademe olmak üzere veriyoruz. Birinci kademede okuma yazma ve temel matematik bilgileri veriyoruz. İkinci kademede ise Türkçe, matematik, fen ve sosyal bilgiler becerilerini artıracak eğitimler veriyoruz. Bu ikinci kademe eğitimini tamamladıktan sonra ilkokul diploması yerine geçen ikinci kademe okur yazarlık belgesi veriyoruz. Son 1 yılda Halk Eğitim Merkezi bünyesinde 300’e yakın vatandaşımıza okuma yazma eğitimi verdik. Biz artık okuma yazma bilmeyen insanımız kalmasın istiyoruz” dedi. “7 yaşından bu yana hayvancıkla uğraşıyordum okuma şansım olmadı” Kendini geliştirmek için kursa başladığını aktaran Ömer Akalan, “Gelmeyenler var, onlara da tavsiye ederim. Milli Eğitim Bakanlığı’nın bize tanıdığı bu şans için minnettarız. Ben 7 yaşından bu yana hayvancıkla uğraşıyorum. Benim okuma şansım olmadı. Sürekli dağlarda geziyordum. Maddi durumlar da derken bu güne geldik. Yine de bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Kendimi geliştirmek için kursa başvurdum. Arabaya hevesim var. Bir araç almak istiyorum. Onun için de ilkokul diploması alıp ehliyet sınavlarına gireceğim” diye konuştu. “Okumanın yaşı yok” Çocuğuyla birlikte kursa gelen Demet Ercan ise “Kursta eğitim görüyoruz. Hocamızdan memnunuz. Okumanın yaşı yok. Zamanında okumadık ve pişmanız. Köydeydik ve şartlar farklıydı. Ailelerden dolayı okuyamadık. Kız çocukları üzerinde durulmuyordu. 2 çocuğum daha var, onlarda okuyor. Küçük çocuğum ile birlikte kursa geliyorum” şeklinde konuştu.
Başkan Canbay, “Dijital platformlardaki sahte etiketler, markamıza zarar veriyor”
06 Ekim 2024 Pazar - 10:20 Başkan Canbay, “Dijital platformlardaki sahte etiketler, markamıza zarar veriyor” Elazığ Arı Yetiştiricileri Birliği markasının tescilli olduğunu belirten Birlik Başkanı Fırat Canbay, “Fakat ürününü satmak isteyen ve bizimle ilgisi olmayan şahıslar, etiketimizin aynısını basıyor ve ürününe yapıştırarak internet üzerinden bazı alışveriş sitelerine koyuyor. Bu şekilde bizim hem vatandaş hem de markamızda zarar görüyor” dedi. Dünyada teknolojinin ilerlemesi ile alışverişin çoğunluğu artık internet ve dijital platformlar üzerinden yapılmaya başlandı. Tüketiciye ulaşmak isteyen birçok üretici, ürünlerini alışveriş sitelerine koyarak satmaya başladı. Bu durum hem üretici hem de tüketiciye de kolaylık sağlasa da dolandırıcılık ve sahte ürünlerde artış yaşandı. Bazı şahıslar ise ellerindeki balları satmak için tescilli olan Elazığ Arı Yetiştiricileri Birliği markasını kullanmaya başladı. Şahıslar yaptıkları sahte etiketleri, ürünlerinin üzerine basarak internet üzerinden satışa koydu. Bu duruma tepki gösteren Elazığ Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Kimyager Fırat Canbay, hem üreticilerin emeği hem de tüketici sağlığı için denetimlerin artması gerektiğini söyledi. Özellikle pandemiden sonra dijital platformlarda satış ağının arttığını vurgulayan Başkan Fırat Canbay, “Ama ne yazık ki bu dijital platformlarda bizlerin etiketleri üzerinden satılan ve bize ait olmayan ballara çok sık rastlanılmaktadır. Dolayısıyla burada satılan ürünler, gıda güvenliği noktasında denetime tabi tutulmuyor. Bunun yanında bizlerinde hakları suiistimal ediliyor. Dijital platformlarda satışları gerçekleştirilen ürün satışlarında ciddi anlamda denetimlerin oluşturulması gerekmektedir. Burada gerçekleştirilecek denetimler hem tüketiciler açısından gıda güvenliği oluşturacak hem de bizim gibi üreticilerin de hakları korunmuş olacaktır” diye konuştu. “Ürün kötü veya sahte çıkınca burada bizim etiketimiz zarar görüyor” İnternet üzerinden yapılan bazı satışlara bakıldığında birliklere ait etiket üzerinden satışlarla karşılaştıklarını dile getiren Başkan Canbay, “Bizlerin sahada ve STK olarak almış olduğumuz güveni buralarda suiistimal ediyorlar. Elazığ Arı Yetiştiricileri Birliği markası tescilli bir markadır. Fakat ürününü satmak isteyen ve bizimle ilgili olmayan şahıslar, etiketimizin aynısını basıyor ve ürününe yapıştırarak internet üzerinden bazı alışveriş sitelerine koyuyor. Bu şekilde bizim markamızda zarar görüyor. Çünkü vatandaşlar bizim markamıza ve ürünümüze güvenerek bunu alıyor. Ürün kötü veya sahte çıkınca burada bizim etiketimiz zarar görüyor. Hatta bundan dolayı oluşabilecek herhangi bir olumsuzlukta, üzerinde etiket olduğu için biz ceza yiyoruz. Alışveriş siteleri hiçbir zaman sorgulamadan ürünü sitesinde yayınlıyor. Bizim bunlarla ilgili hukuku sürecimizde sürüyor” şeklinde konuştu.
Ahıska Türkleri piknik şöleninde buluştu
05 Ekim 2024 Cumartesi - 15:07 Ahıska Türkleri piknik şöleninde buluştu Elazığ’da misafir edilen Ahıska Türkü aileler, Cip Mesire Alanı’nda gerçekleştirilen ‘ Piknik Şöleni’ etkinliğinde eğlenceli vakit geçirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla Elazığ’a yerleştirilen Ahıska Türkleri için "Piknik Şöleni" etkinliği düzenlendi. Aşağı Demirtaş Geçici Konaklama Merkezi’ne yerleştirilen Ahıska Türkü ailelerin, düzenlenen etkinlikle bir araya geldi. Cip Mesire Alanı’nda Dünya Ahıska Türkleri Birliği (DATÜB) ile Elazığ Belediyesince ‘Elazığ Ahıska Türkü Gençler Buluşması’ etkinliği renkli görüntülerine sahne oldu. Etkinliğe Elazığ Valisi Numan Hatipoğlu, Elazığ Belediye Başkan Yardımcısı Nazif Bilginoğlu, DATÜB Genel Başkan Sekreteri Fuat Uçar, İl Jandarma Komutanı Albay Alpaslan Doğan, İl Emniyet Müdürü Adnan Karayel, DATÜB Kadın kolları Başkanı Refika Muhammedgil ile çok sayıda Ahıska Türkü katılım sağladı. Açılış konuşması yapan DATÜB Genel Sekreteri Fuat Uçar, “ Allah, devletimize zeval vermesin. Devletimiz bu hizmeti bu mazlum Türk milleti, bizim için yaptı. Bir asırda üç defa sürgüne uğramış bir Türk toplumu. Adete her yere savrulmuş. 1944’te sırf Müslüman ve Türk toplumu olduğu için bu Türk toplumunun suçu ve günahı yokken yüzyıllardır yaşadıkları yerlerden sürdüler. Gittikleri ülkelerde yurt edinmeye başladılar. Biraz ayaklarının üzerine durmaya çalışırken 1989’da tekrar bir daha sürüldüler. Allah başta cumhurbaşkanımız olmak üzere bütün bakanlarımızdan, Nüfus Vatandaşlık Genel Müdürlüğünden, Göç İdaresi Başkanlığından, Elazığ Valiliği ile Elazığ Belediyesinden ve diğer bütün kurumlarımızdan razı olsun” dedi. Ahıska’nın yaşadığı dramı yakından dinlemiş biri olduğunu ifade eden Elazığ Valisi Numan Hatipoğlu, “ Ahıska’dan gelmiş olan arkadaşlarımız vardı. Dolayısıyla da bu yaşanmış olan büyük dram aynı zamanda yitik topraklar bizim de en önemli yitiklerimizden birisi oluyor. Sadece orası değil, onun dışından pek çok Türk coğrafyasında sıkıntılar yaşanıyor. Ama şükürler olsun ki, geldiğimiz noktada artık üç göçü yaşamış olan Ahıskalı kardeşlerimiz kendi vatanlarında cumhurbaşkanımızın riyasetinde, rehberliğinde ülkemizin adete Anadolu’nun yurt edinilmesinde kilit rol olan Ahlat’a yerleştirilecekler” şeklinde konuştu. Elazığ Belediye Başkan Yardımcısı Nazif Bilginoğlu, “ Türkiye Cumhuriyeti devleti çok büyük bir devlet. Artık dünyanın her yerindeki önce soydaşlarımıza, kardeşlerimize ve diğer mazlumlara uzanan eli, uzanan bir yanı var. Hep beraber dünyadaki bütün zulümlerin, savaşların sona ermesi için mücadeleye devam edilecektir. Biz değerli Ahıskalı Türklerimizi, kardeşlerimizi, soydaşlarımızı zaten bizden bir olarak görüyoruz ve beraberiz” diye konuştu.
Elazığspor’dan SMS Kampanyası
05 Ekim 2024 Cumartesi - 11:48 Elazığspor’dan SMS Kampanyası Nesine 2. Lig Kırmızı Grupta mücadele eden Çimentaş Elazığspor tarafından, “Haydi Elazığ bu sene bizim senemiz” sloganıyla SMS kampanyası başlatıldı. 31 maçlık yenilmezlik serisiyle yoluna doludizgin devam eden ve bu sezon Nesine 2. Lig Kırmızı Grupta 5 maçta 4 galibiyet elde ederek topladığı 13 puanla 3. sırada bulunan Elazığspor Kulübünde hafta sonu oynanacak olan Menemen FK mücadelesi öncesinde SMS kampanyası başlatıldı. Bu sezon şampiyonluk ipini göğüslemeyi hedefleyen Elazığspor Kulübü tarafından, “Haydi Elazığ bu sene bizim senemiz” sloganıyla başlatılan SMS kampanyası kapsamında taraftarlar, BAGIS yazarak bütün operatörlerden 2367’ye mesaj atabilecek ve bordo-beyazlı kulübe her SMS başı 100 lira bağışta bulunabilecek. Ünlü oyuncu Abdullah Şekeroğlu taraftarlarla buluşacak 6 Ekim Pazar günü Elazığ Atatürk Stadyumunda oynanacak olan Çimentaş Elazığspor-Menemen FK mücadelesi öncesinde ünlü tiyatro ve sinema oyuncusu Abdullah Şekeroğlu, taraftarlarla buluşacak. Mücadele öncesinde stadyumda tribünlere seslenecek olan Abdullah Şekeroğlu, SMS kampanyasına destek isteyecek. Öte yandan stadyumda SMS kampanyasının güncel rakamları skorboard’dan anlık olarak paylaşılacak. Elazığspor Kulübünden destek çağrısı yapıldı SMS kampanyası ile ilgili Elazığspor Kulübünden yapılan açıklamada, “Saygıdeğer Elazığspor camiası, 31 maçlık yenilmezlik serisiyle türüne futbol dünyasında türüne ender rastlanan 31 maçlık yenilmezlik serisi yakalayan kulübümüze gelir sağlamak amacı ile ‘Haydi Elazığ bu sene bizim senemiz’ sloganıyla SMS kampanyası başlatmış bulunmaktayız. Bordo-beyazlı temsilcimiz Elazığspor’a gönül vermiş bütün dinamikleri, il dışında yaşayan Elazığlıları, iş adamlarımızı, taraftarlarımızı, bütün hemşehrilerimizi SMS kampanyamıza destek olmaya davet ediyoruz. Bir SMS ücreti 100 lira olarak belirlenmiştir. Taraftarlarımız, SMS kampanyasına katılabilmek için telefonlarının mesaj bölümüne boşluk bırakıp BAGIS yazarak 2367’ye göndermeleri yeterli olacaktır. Kulübümüze destek olabilmek için bir kişi, çok sayıda mesaj gönderebilecektir. Kulübümüze destek olacak siz vefakâr taraftarımıza şimdiden teşekkür ediyoruz” denildi.
Keşfedilen bin yıllık sanayi sitesinin 150 yıl öncesine kadar kullanıldığı ortaya çıktı
05 Ekim 2024 Cumartesi - 10:36 Keşfedilen bin yıllık sanayi sitesinin 150 yıl öncesine kadar kullanıldığı ortaya çıktı Tarihi Harput Kalesinde yapılan arkeolojik kazılarda, MÖ 3000 yıllarından itibaren yerleşim gördüğü belirlenen bin yıllık bir "sanayi sitesi" keşfedildi. Urartu Krallığı dönemine ait demir atölyeleri ve maden eritme ocaklarıyla dolu olan bu alanın, 1850’lere kadar aktif olarak kullanıldığı tespit edildi. Tarihi Harput Mahallesinde bulunan MÖ 3000 yıllarından itibaren yerleşime başlanan ve 8. yüz yılda Urartu Krallığı tarafından surlarla çevrelenen Harput Kalesinde Kültür ve Turizm Bakanlığı, Elazığ Valiliği ve Fırat Üniversitesinin desteğiyle yürütülen restorasyon ve arkeolojik kazı çalışmaları devam ediyor. FÜ Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Güzel Sanatlar Bölüm Başkanı Prof. Dr. İsmail Aytaç başkanlığında 11 yıldır yürütülen kazı çalışmaları çerçevesinde UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesine bulunan kalede, bu süre zarfı içerisinde birçok tarihi yapı ve 100 binden fazla tarihi eser objesi çıkartıldı. Urartu Krallığı tarafından surlarla çevrilen Harput Kalesinin batı surlarında iki burç arasında kalan bölgenin, 3 yıl süren kazı çalışmaları sonucu elde edilen buluntulardan, bin yıllık "sanayi sitesi" keşfedilmişti. Yapılan kazılar sonucu demir atölyeleri, maden eritme ocakları ve depo alanlarından oluşan bin metrekarelik kompleks bir alan olduğu tespit edilen sanayi sitesinde daha sonra elde edilen özellikle bakır sikke, porselen bazı mobilya aksamlar ve diğer buluntuların sanayi atölyeler bölümünün 1850’lere kadar kullanıldığı ortaya çıktı. Bizans, Artuklu, Selçuklu, Dulkadiroğulları, Akkoyunlular ve Osmanlı dönemlerinde aktif kullanıldığını ve en az bin yıllık olduğu tespit edilen atölyelerde kazı ve restorasyon çalışmaları sürüyor. ’’İç içe geçmiş ısı derecelerine göre farklı amaçlarda kullanılan eritme fırınları yer alıyor’’ Dönemin sanayi sitesi olarak kullanılan alan ile ilgili bilgi veren belirten Prof. Dr. İsmail Aytaç, ’’Harput Kalesinde demirci atölyelerinin bulunduğu bölüm restore edilmiş olan kısmı. Bu gördüğümüz alan yaklaşık bin metrekarelik bir alan. Altta sarnıç üstte atölye olan kısımdayız. Yan taraftaki kazılarımız, çalışmalarımız devam ediyor. Buradaki kısımda ise restorasyonlar tamamlandı ve ziyarete açık hale geldi. İç içe geçmiş ısı derecelerine göre farklı amaçlarda kullanılan eritme fırınları yer alıyor. Yanlarında da yine burada çıkan demir külçeleri bulunmaktadır. Bölgede elde edilen bu külçeler buraya getirilmiş, mamule dönüştürülmüştür. Bazıları döküm tekniğiyle mamul olmuş bazıları da özellikle şekillendikten sonra dövme tekniğiyle mamule çevrilmiştir. Çok sayıda burada ok ve mızrak uçları, metal nal ve çivi, süs eşyası, mobilya aksamı çıktı’’ dedi. ’’Savaş zamanında daha çok askeri malzeme üretildiğini anlıyoruz’’ Elde ettikleri objelerden bin yıllık olan sanayi sitesinin 150 yıl öncesine kadar kullanıldığını ifade eden Prof. Dr. Aytaç, ’’Savaş zamanında daha çok askeri malzeme üretildiğini anlıyoruz. Barış zamanında da günlük yaşam ile ilgili eserlerin üretildiği atölyeler kısmı var. Zamanının sanayi sitesi demek yanlış olmayacaktır. Atölyeler bölümü en az bin yıllık ve 1850’lere kadar kullanıldığını söyleyebiliriz. Hem burada çıkan bir bakır sikkeden hem de porselen bazı mobilya aksamlarından ve diğer buluntular o tarihlere kadar buranın kullanıldığını gösteriyor. 1860’larda Harput Kalesinde askeri birlik garnizon şehre taşınınca burası da yavaş yavaş kullanımdan düşmüş, ondan sonra da toprakla kapanmıştı. Biz endüstri mirası olarak kazılarını yaptık ve turizme kazandırma noktasına geldik” diye konuştu.