EKONOMİ - 14 Haziran 2021 Pazartesi 09:44

Kemal Şahin: "Tekstil siparişlerinde Avrupa’dan Türkiye’ye talep artıyor"

A
A
A
Kemal Şahin: "Tekstil siparişlerinde Avrupa’dan Türkiye’ye talep artıyor"

Şahinler Holding’in Türkiye’nin yanı sıra; Almanya, Fransa, Bulgaristan ve Mısır’da bulunan şirketlerinde ürettiği ve tedarik ettiği ürünleri dünyanın 170 farklı ülkesine gönderdiklerini belirten Kemal Şahin, "Avrupa’dan gelen tekstil siparişlerinde Türkiye’ye talep artıyor" dedi.

Şahinler Holding’in Türkiye’nin yanı sıra; Almanya, Fransa, Bulgaristan ve Mısır’da bulunan şirketlerinde ürettiği ve tedarik ettiği ürünleri dünyanın 170 farklı ülkesine gönderdiklerini belirten Kemal Şahin, "Avrupa’dan gelen tekstil siparişlerinde Türkiye’ye talep artıyor" dedi.


Tekstil sektörü hakkında değerlendirmelerde bulunan Şahinler Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Şahin ihracat rakamlarında artışların olduğunu belirtti. Kemal Şahin, “Bu sene ihracatımız geçen seneye göre daha fazla arttı. Çünkü fabrikalarımız, geçen sene kapalı olması sebebiyle 2 ay üretim yapamadı. Dokuma üreten işletmemiz ilk aylarda biraz yavaş ilerlese de şimdi tam kapasitesine ulaştı. Mayıs ayında geçen seneye göre yüzde 100’ün üzerinde ihracat yaptık. Geçen seneye göre Türkiye’nin ihracatı yüzde 60 civarında artarken bizim genel ihracatımız yüzde 100’ün üzerinde artmış oldu. Bu önemli bir başarı. Önümüzdeki aylarda biz hem Türkiye’nin hem kendi ihracatımızın daha da iyi olacağını düşünüyoruz. Çünkü siparişler daha fazla. Ayrıca dokuma üreten, takım elbise yapan firmalarımız da tam kapasitede çalışmaya başladı" dedi.


Yurtdışı firmalarının da aynı şekilde olumlu gelişmeler yaşandığını ifade eden Şahin, "Yurtdışındaki firmalarımızın da performansı çok yüksekti. Almanya ve Fransa şirketlerimiz hem geçen sene hem de bu sene artı yaptılar, yapmaya da devam ediyorlar. Özellikle Avrupa’da, Fransa ve Almanya’da online satış yapanlara üretim yaptık. Yine Bulgaristan ve Mısır’da da son aylarda artış var. Yani hemen hemen ihracat yaptığımız, ürettiğimiz tekstil ürünleri evvelki seneki normal noktasına yavaş yavaş geliyor ve bundan sonra artacağını düşünüyoruz" şeklinde konuştu.


"Spor giyim tercihi arttı"


Pandemi döneminde insanların daha çok evde vakit geçirmesinden dolayı spor kıyafetleri tercih ettiğini de söyleyen Şahin, "Pandemi döneminde tüketicilerin talepleri örgü ve spor ürünlere doğru kaydı. İnsanlar evden çalıştığı için daha spor giyinmeye başladılar. Bizde de spor ürünlerine talep çok arttı. Bu tarz üretim yapan firmalarımızın satış rakamları geçen senenin çok üstünde" ifadelerinin kullandı.


"Türkiye tercih ediliyor"


Yaşanan gelişmeler neticesinde müşterilerin daha çok Türkiye’yi tercih ettiklerini söyleyen Şahin, "Yine tedarik zincirleri dünya çapında tam çalışmadığı için kısa vadeli siparişler de Türkiye’ye doğru kaydı. Özellikle Amerika ile Çin’in arasındaki gerginlik sebebiyle Türkiye’ye daha çok talep gelmeye başladığını görüyoruz. Dolayısıyla biz de eşofman, sweatshirt, tshirt, hoodies gibi sportif ürünlerle yeni müşteriler kazandık. Müşterilerimiz ürünlerini karbon izi oluşturmamak için yakın tedarikçilerden almayı tercih ediyor. Dolayısıyla müşteri artık Avrupa’ya yakın olduğu, yüksek kapasitede ve hızlı üretim yapabilme kabiliyetine sahip olduğu için Türkiye’yi seçecek" dedi.


"Kapasiteleri arttırıyoruz"


Türkiye’nin tekstil anlamında alacak olduğu siparişlerin önümüzdeki yıllarda daha da artacağını aktaran Şahin sözlerini şu şekilde sonlandırdı; "Önümüzdeki yıllarda da büyük ihtimal Türkiye’nin siparişleri daha fazla artmaya devam edecek. Bu sebeple talep gören ürünleri yapacak işletmelerimizde kapasiteleri artırıyoruz. Örgü kumaşlara artan talep sebebiyle boya ve örgü ünitelerimizi bu yılın başında tekrar açtık. Dolayısıyla oralarda daha köklü büyümeye devam edeceğiz. Bazı ünitelerde işçi almaya başladık. Mısır’da da ilave yatırımlar yapmaya karar verdik."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş: "İslam insanlığa nasip olmuş, verilmiş olan en büyük nimettir” Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, “Hz. Adem Peygamberimizden Hz. Muhammed aleyhiselatu vesselam Efendimize kadar bütün peygamberler İslam peygamberidir. İslam insanlığa nasip olmuş, verilmiş olan en büyük nimettir” dedi. Mübarek üç ayların habercisi olan Regaib Gecesi dolayısıyla yurdun tüm camilerinde programlar düzenlendi. Vatandaşların camilere akın ettiği gece, ibadet ve dualarla idrak edildi. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Eskişehir’in Sivrihisar ilçesindeki tarihi Ulu Camii’nde düzenlenen "Regaib Gecesi Özel Programı"na katıldı. Başkan Erbaş’ın kıldırdığı yatsı namazının ardından başlayan programda, Kur’an-ı Kerim tilavetleri yapıldı, salavatlar getirildi, ülkemiz ve İslam alemi için dualar edildi. Programda konuşan Başkan Erbaş, Recep, Şaban ve Ramazan aylarının mukkaddes aylar olduğunu belirterek, “Bu üç ay içerisinde mübarek geceler vardır. İşte bu gece idrak ettiğimiz Regaib Gecesi, daha sonra Miraç Gecesi, yine Recep ayının 27’nci gecesine denk geliyor. Ardından Şaban ayının yarısında yani 15’inde idrak edeceğimiz Berat Gecesi. Sonra Ramazan ayı başlı başına bir mukaddes ay; Kur’an ayı, bereket ayı, zekat ayı, hayır hasenat ayı Ramazan ayını daha da mukaddes hale getiren Kadir Gecesi ve sonra Ramazan Bayramı. Görüyorsunuz üç ay içinde her günü neredeyse her gecesi mübarek olan bu ayları idrak etmemizi sağlayan yüce Rabbimize sonsuz hamdüsenalar olsun” dedi. “Yaratılış gayemiz imtihan olmak” Başkan Erbaş, dünyada daha iyi Müslüman ve insan olmak, iyiliği yeryüzünde yayarak ve sonucunda bunlarla imtihan olmak için yaratıldıklarını dile getirerek, şöyle konuştu: “Allah ölümü de hayatı da bakalım ‘Hanginiz daha güzel amel işliyorsunuz, hanginiz en iyi işi yapıyorsunuz? Allah’ın hoşuna gidecek, Resulünün çizmiş olduğu sınırlar içerisinde kalacak. En güzel işleri yapıyorsunuz?’ diye sizi imtihan etmek için yarattı. Yaratılış gayemiz demek ki imtihan olmak. Bütün peygamberler bu hakikati gönderildikleri topluma anlatmak için vazifelendirilmişlerdir. Onlar Cenab-ı Hakkın kendilerine vermiş olduğu İslam’ı tebliğ görevini yerine getirmişlerdir. Hz. Adem Peygamberimizden Hz. Muhammed aleyhisselatu vesselam Efendimize kadar bütün peygamberler İslam peygamberidir. İslam insanlığa nasip olmuş, verilmiş olan en büyük nimettir. İslam’ı kabul eden insana ‘Müslim’ deniliyor. Peygamber Efendimiz insanlığa gönderilen en büyük nimet olan İslam’ı kabul eden Müslüman’ı şöyle tarif ediyor; ‘Müslüman, diğer Müslümanların, insanların elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir.’” “İbadetler, daha güzel bir Müslüman olabilmemize vesiledir” Peygamber Efendimizin tarif ettiği gibi bir Müslüman olabilmek için bazı vesilelere ihtiyaç olduğunu kaydeden Başkan Erbaş, “İbadetler, hayır hasenat, Kur’an-ı Kerim’de bize emredilen o emirleri yerine getirmek, bizim daha güzel bir Müslüman olabilmemiz için bir vesiledir. Mübarek günler, geceler, Regaib, Miraç, Berat, Kadir ve Mevlid Gecesi, cuma ile bayram günleri bu mukaddes zamanlar bir vesiledir” diye konuştu. Başkan Erbaş, “Biz insanı en güzel bir surette yarattık, sonra aşağıların aşağısına çevirdik” ayet-i kerimesini hatırlatarak, “Esasında biz yaratılış olarak en güzel bir surette yaratılmışız. Bu şerefimizi inancımızla, ibadetlerimizle, iyiliklerimizle, hayır hasenatımızla vesilelere sarılarak muhafaza etmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı. “Gençlerimizi peygamber ve Kur’an ahlakıyla yetiştirmek zorundayız” Gençlerin, çocukların peygamber ahlakıyla yetiştirilmesi gerektiğini söyleyen Başkan Erbaş, “Ahlaki ilkeler dediğimiz konuları hem kendimiz üzerimizde taşıyacağız hem de çocuklarımıza öğreteceğiz. Gençlerimizi Peygamber ahlakı, Kur’an ahlakıyla yetiştirmek zorundayız” şeklinde konuştu. İslam aleminin güçlerini birleştirerek özellikle Gazze’de, Filistin’de çocuk, bebek, kadın demeden masum insanların üzerine bombalar yağdıran zalimlerin birbirine düşmesi için dua eden Başkan Erbaş, “Zalimleri ve onlara yardım edenleri kahruperişan eylesin inşallah. Bütün Müslümanlara birlik, beraberlik, kardeşlik ve uyanıklık nasip eylesin. Bu şekilde Ramazan ayına ulaşmayı hepimize nasip eylesin” dedi. Program, Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Şaban Kondi’nin yaptığı dua ile sona erdi.
Kırıkkale Sürücüsünün ehliyeti olmayan tır, park halindeki kamyona çarptı Kırıkkale’de sürücüsünün ehliyeti olmayan tır, park halindeki kamyona çarptı. Kazada araçlar hurdaya döndü. Kamyon sürücüsü, "Telefon ışığıyla ikaz verdim ama fark etmedi, arkadan bodoslama girdi" diyerek kazayı anlattı. Kaza, gece saatlerinde Kırıkkale-Kayseri D765 karayolunun 35. kilometresinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Nazmi İnan, mazotu biten Isuzu marka 06 CUA 778 plakalı kamyonunu yolun banket kısmına park etti. O sırada, iş makinesi taşıyan Y.Ö. yönetimindeki 06 DST 778 plakalı MAN marka tır, park halindeki kamyona arkadan çarptı. Çarpmanın şiddetiyle savrulan tır, orta refüje devrildi. 112 Acil Çağrı Merkezi’ne yapılan ihbarla olay yerine sağlık, polis ve jandarma ekipleri sevk edildi. Kazada yaralanan tır sürücüsü, sağlık görevlilerince olay yerinde yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye kaldırıldı. Tedavi altına alınan sürücünün sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. Kazada, her iki araçta da büyük çapta maddi hasar meydana geldi. Trafik ekiplerince yapılan kontrollerde tır sürücüsü Y.Ö.’nün ehliyetinin olmadığı tespit edildi. Tır sürücüsüne ve araç sahibine toplamda 37 bin 412 lira para cezası uygulandı. Yapılan işlemlerin ardından araçlar vinç ve çekici yardımıyla otoparka kaldırıldı. "Bodoslama girdi" Kaza anını anlatan kamyon sürücüsü Nazmi İnan, "Keskin yolundaydım. O sırada aracımın mazotu bitti. Dörtlüleri yaktım, bekliyordum. Kendim de arkadaydım. Telefon ışığıyla araçlara ikaz veriyordum. Bu amca (tır sürücüsü) beni fark etmedi, aracı da fark etmedi. Telefonla uzun süre ikaz vermeme rağmen arkadan bodoslama girdi. Daha sonra bu şekilde kaza oluştu. Amcaya koştum, sağlık durumunu sordum" ifadelerini kullandı.
Antalya Ferdi Tayfur, şarkılarıyla uğurlandı Antalya’da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden sanatçı Ferdi Tayfur’un cenazesi hastaneden alındı. Hastane önünde toplanan yüzlerce kişi, usta sanatçıyı gözyaşları ve şarkılarıyla uğurladı. Muğla’nın Marmaris ilçesinde yaşamını sürdüren arabesk müzik sanatçısı ve bestekar 79 yaşındaki Ferdi Tayfur, 15 Aralık’ta tansiyon rahatsızlığı sebebi ile ambulansla hastaneye kaldırılmıştı. Yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alınan Tayfur, 17 Aralık’ta ailesinin isteği ve uzman doktorların tavsiyesiyle ilk olarak ambulans helikopterle havalimanına, ardından ambulans uçak ile Antalya’ya sevk edilmişti. Usta sanatçı, organ yetmezliği sebebiyle tedavi gördüğü hastanede akşam saatlerinde hayatını kaybetti Ferdi Tayfur’un vefatının ardından sevenleri hastane önünde toplandı. Sık sık "Ferdi baba" sloganları atan sevenleri, zaman zaman gözyaşlarına hakim olamadı. Klasik bir minibüsle hastaneye gelenler de, açtığı duygu yüklü şarkıları sevenlerine dinletti. Şarkılarıyla gözyaşları içinde uğurlandı Tayfur’un cenazesi 23.30 sıralarına hastanenin morgundan cenaze aracına koyulup kalabalığın bulunduğu alana getirildi. İzdihamın yaşandığı alanda Antalya Valisi Hulusi Şahin ve İlker Arslan da alana gelerek Tayfur’un ailesine baş sağlığı diledi. Bu sırada Tayfur’un yakınları ve sevenleri uzun süre gözyaşı döktü, helallik alınması ve duaların ardından Ferdi Tayfur’un cenazesi şarkıları eşliğinde hastane alanından götürüldü. Yine sevenlerine bir esnaf tarafından lokma ikramı yapıldı. Aile mezarlığına defnedilecek Öte yandan Tayfur’un cenazesinin, cumartesi günü saat 12.00’de Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenecek anma töreninin ardından Emirgan Çınaraltı Camii’nde kılınacak cenaze namazı sonrası, ikindi namazını müteakiben Yeniköy’de aile mezarlığına defnedileceği belirtildi.