Yerel Haberler
Düzce
25 Kasım 2024 Pazartesi - 17:05 Vali Aslan, “Kadına yönelik şiddetle mücadeleyi temel politikamız haline getirdik” DÜZCE(İHA) – Düzce Üniversitesi Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (DÜKAM) ile Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü tarafından düzenlenen 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü etkinliği, gerçekleştirildi. Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Konferans Salonu’nda ki programa; Vali Selçuk Aslan ve eşi Pınar Aslan, Rektör Prof. Dr. Nedim Sözbir, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Sezgin Küçüktepe, protokol üyeleri, davetli konuklar, Düzceli kadın kooperatiflerinin temsilcileri, öğretim üyeleri ve öğrencileri katıldı. “Kadına yönelik şiddet en yaygın ve acil insan hakları sorunu” Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Vali Selçuk Aslan’ın eşi Pınar Aslan, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetin, en yaygın ve acil insan hakları sorunu olmaya devam ettiğine dikkat çekerek, kadına yönelik şiddetle mücadelenin ömür boyu planlamayı gerektirdiğine işaret etti. Bugünün uluslararası farkındalık oluşturması açısından çok önemli olduğunu söyleyen Pınar Aslan, güçlü toplum güçlü gelecek ilkesinden hareketle kadının toplumdaki yerinin önemi üzerinde durdu. “Kadınların saygınlığını ve haklarını korumak tüm toplumun görevi” Rektör Nedim Sözbir; kadınların saygınlığını ve haklarını korumanın tüm toplumun görevi olduğunu belirterek, daha adil ve huzurlu gelecek için bu konunun hayati öneme sahip olduğunu vurguladı. Kadınların toplumsal yaşamda güçlendirilmesinin ülkenin tüm kesimleri için yararlı olacağını söyleyen Sözbir, Vali Selçuk Aslan başta olmak üzere programın düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etti. “Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak kadına yönelik şiddetle mücadeleyi temel politikamız haline getirdik” Vali Selçuk Aslan, 25 yıl önce kabul edilen 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde gerçekleştirilen programın hayırlara vesile olmasını temenni etti. Amaçlarını, milletin her ferdinin kendi hayatında ve toplumda kadına yönelik şiddet konusunda bilinç sahibi olması şeklinde açıklayan Selçuk Aslan, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak kadına yönelik şiddetle mücadeleyi temel politikamız haline getirdik. Bu amaçla 2011 yılında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız kuruldu. Ülkemizde bu konuda en büyük devrimi, 2012 yılında çıkarılan 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Kanunu’yla yapıldı. Bu kanun istişareye ve gelişmeye açık olarak kadın hakları ve ailenin korunması açısından mühim bir kazanımdır” şeklinde konuştu. Açılış ve protokol konuşmalarının ardından programın, “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü Semineri” bölümüne geçildi. Seminerin ilk konuşmacısı DÜKAM Müdürü Doç. Dr. Şule Çeviker Ay, kadına yönelik şiddeti kadına uygulanan sistematik şiddet şeklinde tanımlayarak şiddet türlerini; fiziksel, psikolojik, cinsel, ekonomik, dijital, flört şiddeti ve ısrarlı takip başlıkları altında anlattı. Şiddet uygulama nedenlerinden de bahseden Doç. Dr. Şule Çeviker Ay, geleneksel ve yeni medyanın şiddeti teşvik ettiğini ve normalleştirdiğini sözlerine ekledi. Seminerin diğer konuşmacısı Düzce Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’nden Psikolog Fatma Hasret Işık ise; kadına yönelik şiddetle mücadelede yasal düzenlemeler, tedbir kararları, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın konuyla ilgili çalışmaları, Ulusal Eylem Planları, kurumsal hizmetler ve mağdur destek sitemleri hakkında katılımcıları bilgilendirdi. Program, Düzceli kadın kooperatiflerinin başarı hikayelerinin yer aldığı video gösterimi ve kadın kooperatif temsilcilerine çiçek takdimiyle sona erdi.
Vali Aslan “Muhtarlarımızın desteğini her zaman yanı başımızda“
18 Ekim 2024 Cuma - 12:07 Vali Aslan “Muhtarlarımızın desteğini her zaman yanı başımızda“ DÜZCE(İHA) – Düzce Valisi Selçuk Aslan, muhtarlar günündü yaptığı açıklamada “İlimizde muhtarlarımızın desteğini her zaman yanı başımızda. İşbirliği içinde bu çalışmaların güçlenerek devam edeceğine inanıyorum” dedi. Vali Selçuk Aslan, 19 Ekim Muhtarlar Günü nedeniyle yaptığı açıklamada bulundu. Aslan “Devletimizin mahalle ve köylerde, mahalle ve köy ahalisinin de devletimiz nezdinde temsilcisi olan muhtarlarımızın 19 Ekim Muhtarlar Günü’nü en içten duygularımla tebrik ediyorum. Muhtarlık teşkilatı, 1829 yılından bu yana vatandaşlarımızın devlet kurumlarıyla olan ilişkilerinde aracı bir rol oynayan, köylerimizden şehirlerimize, mahallelerimizden kasabalarımıza kadar tüm yönetim birimlerinde devletin merkezi ile vatandaşlarımız arasında köprü vazifesi gören ve vatandaşlarımızın sorunlarına çözüm üreten önemli bir yönetim birimidir. Köklü bir mazisi olan Muhtarlık Teşkilatı, Osmanlı ve Cumhuriyet tarihimizin farklı evrelerinde çeşitli görev ve sorumluluklar üstlenmiş, önemi ve işlevi hiçbir zaman azalmamıştır. Özellikle son yıllarda bizzat Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın doğrudan talimatları ve yönlendirmeleriyle Muhtarlık Teşkilatı’nın işlevselliği daha da artırılmış, kamu yönetimi ve hizmet üretiminde daha etkin bir role kavuşmuştur. Cumhurbaşkanımızın riyasetinde Türkiye Yüzyılı Vizyonuyla, Cumhuriyetimizin en genç vilayeti olan Düzce’mizde il genelindeki köy ve mahallelerimizde toplamda 393 muhtarımızla birlik ve beraberlik içerisinde eğitimden sağlığa, altyapıdan güvenliğe, tarımdan sanayiye kadar her alanda şehrimize en doğru yatırımları yapmak ve daha iyi bir gelecek oluşturmak için var gücümüzle çaba sarf ediyoruz. İlimizde muhtarlarımızın desteğini her zaman yanı başımızda hissettiğimizi ifade ederek işbirliği içinde bu çalışmaların güçlenerek devam edeceğine inanıyorum. Bu vesileyle; kamu idareleriyle vatandaşlarımız arasında sağlam bir bağ kuran ve toplumun sorunlarını yakından takip ederek çözüme kavuşturan muhtarlarımızın gayretli çalışmalarının devamını diliyorum. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılını adımladığımız bu günlerde önemli görevleri büyük bir özveri ve meşakkatle yerine getiren muhtarlarımızın 19 Ekim Muhtarlar Günü’nü en içten dileklerimle kutluyor, kendilerine ve ailelerine sağlık, mutluluk ve esenlikler diliyorum” ifadelerinde bulundu.
Sessiz İlerleyen hastalık
18 Ekim 2024 Cuma - 12:05 Sessiz İlerleyen hastalık DÜZCE(İHA) – Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tuba Erdem Sultanoğlu, osteoporozun önlenmesi, teşhisi ve tedavisi konusunda farkındalık oluşturmak için ‘’20 Ekim Dünya Osteoporoz Günü’’ dolayısıyla bilgilendirmede bulundu. Kemik erimesi olarak bilinen osteoporozun kemik dokusunun içeriğindeki mineral yoğunluğunun azalmasıyla kemiklerin zayıfladığı ve kırık riskinin arttığı en sık görülen metabolik kemik hastalığı olduğunu ifade eden Doç. Dr. Sultanoğlu, “Osteoporoz her yıl dünya çapında 8,9 milyon kırığa neden olan önemli bir küresel sağlık sorunudur. 50 yaş üzerindeki kadınların üçte birinde, erkeklerin ise beşte birinde yaşamlarının geri kalan kısmında osteoporoza bağlı kırık gelişmektedir. Osteoporoza bağlı kırık gelişmesi ise kişinin sağlık durumunu olumsuz etkiler” dedi. “Sessiz ilerlediğinden erken dönemde bir belirtiye neden olmaz” Kemik erimesinin, sessiz ilerlediği için erken dönemde herhangi bir belirtiye neden olmadığını dile getiren Sultanoğlu, “Kemik yoğunluğunun azalmasına rağmen genellikle kemikte kırılma veya çatlama ortaya çıkmadığı sürece hastalığın tespit edilebilmesi güçtür. Osteoporozlu kemikler, normal kemiklere göre daha kırılgan ve dayanıksızdırlar. Kemikten kalsiyum kaybedilmesine bağlı olarak kemiğin kütlesi ve sağlamlığı azalır. En ufak bir kaza veya yaralanmaya bağlı kemiklerin kolay kırılması görülebilir. Osteoporozun ilerlemesi durumunda kemik hasarı başlayınca birtakım belirtiler ortaya çıkar. Osteoporozun en yaygın belirtisi, zayıflayan kemikte görülen mikro kırıklara bağlı bel ve sırt bölgesinde oluşan ağrılardır. Fark edilmemiş omurga kırıklarına bağlı boy kısalması, kamburlaşma (kifoz), başın öne eğilmesi ve omuzların düşmesi gibi duruş bozuklukları yaygın görülen diğer belirtileridir. Duruş bozukluğuna bağlı olarak ağrı, solunum güçlüğü ve rahatsızlık hissi, erken doyma, şişkinlik gibi sindirim problemleri olabilir” şeklinde konuştu. “En önemli sağlık problemlerinden birisidir” Osteoporoz her yaşta görülmekle beraber genellikle erişkinlerde ortaya çıktığını kaydeden Doç. Dr. Sultanoğlu açıklamasında, “İlerleyen yaşla birlikte görülme sıklığı artan en önemli sağlık problemlerinden birisidir. Sessiz seyrettiği için osteoporoz gelişme riski olan bireylerin değerlendirilmesi ve hastalığın en önemli kötü sonucu olan kırıklar oluşmadan önce erken tanısı önemlidir. Osteoporoz, sadece kadınların hastalığı olmayıp erkekleri de etkilemektedir. Ancak kadınlarda kemik erimesi görülme ihtimali erkeklere oranla daha yüksektir. Menopoz dönemi kemik yıkımını hızlandırır ve osteoporoz riskini artırır. En yaygın osteoporoz türü, östrojen eksikliğinden kaynaklanan menopoz sonrası osteoporozdur. Osteoporozun nedenleri arasında sadece yaşlanma, cinsiyet ve hormonal değişiklikler değil, aynı zamanda diğer faktörler de rol oynar. Beyaz tenli, kısa boylu ve ince yapılı olma, ebeveyn ya da kardeşte osteoporoza bağlı kırık hikayesinin bulunması, daha önce omurga kırığı olması, yetersiz kalsiyum, fosfor ve D vitamini alınması, sağlıksız beslenme, normalden düşük kiloda olma, yeterince güneş ışığı alamama, günün büyük kısmını hareketsiz veya oturarak geçirmek, aşırı kafein tüketimi, sigara ve aşırı alkol kullanımı osteoporoz riskini arttırmaktadır” ifadelerine yer verdi. Osteoporozun pek çok hastalığa ve kullanılan ilaçlara bağlı olarak da gelişebileceğini sözlerine ekleyen Sultanoğlu, “Bunlara ikincil osteoporoz denir. Bu durum hem kadınlarda ve hem de erkeklerde görülen ve önlenmesi/tedavi edilmesi gereken bir sorundur. Örneğin kortizon, tiroid hormonu, antiepileptikler, antidepresanlar, antikanser ilaçlar osteoporoz riskini artırabilir. Osteoporoz bazı hastalıkların neden olduğu veya eşlik ettiği bir durum olabilir. Tiroid hastalıkları, böbrek hastalıkları, diyabet, romatoid artrit, çölyak hastalığı, kanser, kronik karaciğer hastalığı ve kronik obstrüktif akciğer hastalığı bu hastalıklar arasında sayılabilir” dedi. “Kırıklar ağrılı ve yaşam kalitesini bozan kırıklardır” Osteoporozun tüm dünyada insan yaşamının uzaması ve nüfusun yaşlanmasıyla giderek artan önemli bir sağlık sorunu haline geldiğine işaret eden Doç. Dr. Sultanoğlu, “Kemik yapısının incelmesi ve kemik kalitesinin bozulması yaşlanmanın kaçınılmaz sonucudur. Kırıklar gelişmeden hastalığı erken tespit etmek ve bunun için tarama ile osteoporozdan şüphelenmek, eğer osteoporoz geliştiyse kişiye özgü tedavi planı önemlidir. Biliyoruz ki ilk kırık sonrasında ikinci kırık için risk artmaktadır. Osteoporoza bağlı kırıklar ağrılı ve yaşam kalitesini bozan kırıklardır. Hatta yaşamı tehdit edecek kadar ciddi olabilirler. Bu nedenle bireyin yaşına ve fiziksel durumuna uygun düzenli egzersizleri yapması, hareketsiz yaşamdan uzak durmak, beslenme alışkanlıklarının düzenlenmesi, dengeli beslenme, kemik sağlığı için gerekli olan potasyum, kalsiyum, magnezyum ve C vitamini bakımından daha zengin içeriğe sahip yeşil yapraklı sebzelerin kullanımı, çocukluktan başlayarak tüm yaş gruplarının yeterli miktarda ve düzenli olarak kalsiyum alması, yeterli miktarda D vitamini ve protein alımı, risk faktörlerinin gözden geçirilmesi, sigara kullanmamak, aşırı alkol ve kafein tüketiminden kaçınmak, uygun vücut ağırlığında olmak, düşme riskine karşı önlemler almak (yerde ayağın takılmasına ya da kaymasına yol açacak nesne bulundurmamak, kaydırmaz paspasları kullanmak, halıları sabitlemek, merdivenlere ve koridorlara tutunmak için tırabzanlar yaptırmak, yeterli aydınlatma, baston/yürüteç gibi yardımcı araçları kullanmak, terlik yerine ev ayakkabısı tercih etmek gibi) osteoporoz riskine ve kırık gelişimine karşı koruyucu önlemlerdir. Fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulamalarımız, uzun süre hareketsiz olan hastaların hem kemik sağlığı hem de günlük yaşam aktivitelerinin sürdürülebilmesinde, gerekli konforu ve desteği vermeyi amaçlar.” tavsiyelerinde bulundu. “65 yaş üzeri tüm kadınların ve 70 yaş üzeri tüm erkeklerin osteoporoz açısından taraması yapılmalıdır” Osteoporoz tanısında risk faktörleri açısından değerlendirme, fizik muayene, kemik dansitometresiyle kemik mineral yoğunluğunun ölçülmesi, gerekli laboratuvar tetkikleri ve radyografilerden yararlanıldığını dile getiren Doç. Dr. Sultanoğlu, “Kemik dansitometresi tanı için en sık kullandığımız görüntüleme tetkikidir. Kemik yoğunluğu kolay ve ağrısız bir şekilde ölçülebilirken maruz kalınan radyasyon miktarı çok düşüktür. Herhangi bir bölgede düşük kemik yoğunluğu ölçümü tespiti durumunda osteoporotik kırık gelişimi açısından dikkatli olunmalıdır. Bu nedenle 65 yaş üzeri tüm kadınların ve 70 yaş üzeri tüm erkeklerin kemik dansitometresiyle osteoporoz açısından taraması yapılmalıdır. 65 yaşın altında olup menopozda ya da menapoza giriş sürecinde olan kadınlar ile 70 yaş altı erkeklerde ise hekim tarafından osteoporoz ve kırık riski değerlendirilerek gerekliyse tarama yapılmalıdır” diye konuştu. “En önemli husus, osteoporoz tedavisini planlarken bireye özgü tedavi planı yapılmasıdır” Tedavi için etkinliği kanıtlanmış ve kırık riskini azaltan çeşitli ilaçlar kullandıklarını ifade eden Doç. Dr. Sultanoğlu, “Kişinin durumuna göre ağızdan, damar yoluyla (serum) veya koldan cilt altına uygulanabilen ilaçlar mevcuttur. En önemli husus, osteoporoz tedavisini planlarken bireye özgü tedavi planı yapılmasıdır. Osteporoz ve kırık riski olan bireylerin hekim tarafından değerlendirilmesi, gerekli ise tedavinin zaman kaybetmeden başlanması, kırık gelişme riskinin ve ilaç uyumunun takip edilmesi, ilaç dışı tedavi önerilerimiz ve düzenli fiziksel aktiviteyle tedavi başarısı artar” dedi. “Kırık olmadığı sürece ağrı yapmadığı için sessiz ilerleyen osteoporoz önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır” vurgusunu yapan Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tuba Erdem Sultanoğlu, “ 20 Ekim Dünya Osteoporoz Günü’’ ile daha iyi kemik sağlığı için bu konudaki farkındalığın arttırılmasını amaçlamaktayız. Menopoz sonrası dönemdeki kadınlar ve 50 yaş üzerindeki erkekler osteoporoz risk faktörleri açısından mutlaka incelenmelidir. Osteoporozun erken ve doğru tanısı, bireye özgü tedavi planı yapabilmemiz için kırık gelişmeden önce hastalarımızın osteoporoz açısından taramalarını yaptırmasını öneriyorum” şeklinde açıklamasını sonlandırdı.
Akademisyen ve öğrenci değişikliği protokolü yapıldı
17 Ekim 2024 Perşembe - 20:27 Akademisyen ve öğrenci değişikliği protokolü yapıldı Amerika Birleşik Devletleri Southern Üniversitesi ile Louisiana Eyalet Üniversiteleri temsilcilerinden oluşan misafir heyet, Düzce Üniversitesi’ne gelerek Rektör Prof. Dr. Nedim Sözbir ile bir araya geldi. Rektörlük makamında gerçekleşen ziyarete, Southern Üniversitesi Uluslararası Eğitim Dekanı Prof. Dr. Barbara West Carpenter, Türkiye İrtibat Temsilcisi Prof. Dr. Osman Kandara, Öğretim Üyesi Dr. Mehtap Kandara ile Louisiana Eyalet Üniversitesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Eugene Kenndy ve Louisiana Temsilciler Meclisi Üyesi Kermit Johnson IV misafir heyet olarak katıldı. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Öztürk, Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Resul Kara ile Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Salih Tosun, Akçakoca Siyasal Bilgiler Fakültemiz Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Hicran Hamza Çelikyay, Uluslararası Ofis Koordinatörü Doç. Dr. Sibel Bayram ve Araştırma Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Murat Bulut’un da yer aldığı ziyarette; ikili anlaşmalar, projeler, akademik ve bilimsel faaliyetler hakkında fikir alışverişi gerçekleşti. Ziyarette; birçok Düzce Üniversitesi Öğretim Üyesinin daha önce akademik çalışmalar yaptığı Southern Üniversitesi ve A&M Koleji ile geçmişe dayalı köklü bir ilişkinin olduğu ve bu ilişkilerin daha iyileri seviyeye taşınması amacıyla çeşitli iş birlikleri, akademisyen ve öğrenci değişikliklerini içeren protokol de imzalandı.
Polonya kültürünü tanıttılar
17 Ekim 2024 Perşembe - 20:23 Polonya kültürünü tanıttılar Düzce Üniversitesi Uluslararası Ofis Koordinatörlüğü tarafından düzenlenen ErasmusDays etkinliğinin ikinci gününde Polonya Günü gerçekleştirildi. Etkinliğe; Düzce Üniversitesi akademisyenleri, öğrencileri ve basın mensuplarının yanı sıra Polonya ve Slovakya’dan gelen Erasmus öğrencileri de katılım sağladı. ErasmusDays etkinlikleri, Erasmus+ Programı çerçevesinde yürütülen iş birliği projelerinin ve katılımcıların deneyimlerinin daha geniş kitlelere duyurulmasını amaçlayan küresel bir etkinlik olarak her yıl aynı tarihlerde kutlanıyor. Bu kapsamda düzenlenen ErasmusDays Polonya Günü etkinliği, Düzce Üniversitesi Uluslararası Ofis personeli Sultan Bilgiç tarafından gerçekleştirilen açılış konuşması ve ardından Erasmus öğrencilerinin keyifli sunumları ile devam etti. Program boyunca Polonya ile Türkiye arasındaki ilişkileri Umut Zambak aktarırken, Rzeszow Üniversitesi’nden gelen Erasmus öğrencileri Karolina Ofiara ve Kamil Plaza Polonya kültürüne dair sunumlar yaptı. Slovakya’dan gelen Erasmus öğrencileri Alina Almakhunova ve Sofia Kovalenko ise Slovak kültürünü tanıttı. Katılımcılar, farklı kültürlerle tanışma ve Erasmus programı çerçevesinde edinilen tecrübeleri paylaşma fırsatı buldu. Etkinliğin ilerleyen saatlerinde, Düzce Üniversitesi öğrencileri Zehra Çuhacı ve Abdullah Karaahmet’in müzik dinletisi büyük beğeni topladı. Polonya’da hem öğrenim hem de staj hareketliliği gerçekleştiren Selim Bozkurt’un Erasmus deneyimlerini paylaştığı video gösterimi de katılımcılara ilham verdi. Günün sonunda ise Polonyalı ve Türk öğrenciler arasında eğlenceli bir telaffuz yarışması düzenlendi. Etkinlik, günün anısına çekilen toplu fotoğraf ile sona erdi. ErasmusDays kutlamaları, farklı kültürleri bir araya getirerek uluslararası iş birliğini ve öğrenci hareketliliğini güçlendirmeye yönelik anlamlı bir adım olarak Düzce Üniversitesi’nde unutulmaz anlar yaşattı.
Lise öğrencileri Düzce Üniversitesi’ni gezdi
17 Ekim 2024 Perşembe - 20:20 Lise öğrencileri Düzce Üniversitesi’ni gezdi Düzce Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi 11.sınıf öğrencileri, Düzce Üniversitesi İşletme, Fen ve Edebiyat, Eğitim ve İlahiyat Fakültesi’ni ziyaret etti. Düzce Üniversitesi’nin eğitim öğretim hayatını, kampüs yaşamını, fakülteleri ve ortak alanlarını yakından tanıma fırsatı yakaladı. İletişim ve Tanıtım Koordinatörlüğü personeli Erdal Çelik, öğrencilere fakülteler hakkında genel bilgiler verdi. Kampüs yaşamı, sportif faaliyetler, bilimsel ve teknolojik alandaki başarılar, kaliteli akademik kadro, yemek ve ulaşım imkanları ile öğrencilerin sosyalleşebileceği faaliyetler hakkında önemli bilgiler sunan Erdal Çelik, öğrencilere meslek ve üniversite tercihi yaparken kendilerini tanıyarak en uygun mesleği seçmeleri konusunda tavsiyeler verdi. İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Enver Bozdemir ve Yönetim Bilişim Sistemleri Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Oğuz Demirel tarafından yapılan İşletme Fakültesi tanıtımında konuşan Dr. Öğr. Üyesi Oğuz Demirel, öğrencilere “Fakültemizin asıl amacı kamu, özel ve sivil toplum kuruluşlarına yönetici yetiştirmektir. Bu doğrultuda mezunlarımız birçok kurum ve kuruluşta iş bulabiliyorlar” ifadesinde bulunarak bölümlerimizin iş alanlarından bahsetti. Birçok bölümde isteğe bağlı hazırlık sınıfı olduğunu ve donanımlı kadrosuyla pahalı İngilizce kurslarının karşısında öğrencilere büyük bir fırsat sağladığını vurgulayan Demirel, “Fakültemizin ve Üniversitemizin kapıları sizlere her zaman açık. Dilediğiniz zaman ziyaret edebilir ve bizlere soru sorabilirsiniz” şeklinde konuştu. Fen Edebiyat Fakültesi Matematik Bölümü Arş. Gör. Zehra İşbilir eşliğinde, fakülte amfilerini ve laboratuvarlarını gezen öğrenciler bilimsel çalışmaları ve amfide ders görme fırsatına sahip oldu. Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Bölümü Arş. Gör. Duygu Dönmez eşliğinde Eğitim Fakültesi ve İlahiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Emine Gümüş Böke eşliğinde ise İlahiyat Fakültesi’ni gezen öğrenciler; dersler, sınav dönemleri, İngilizce ve Arapça hazırlık sınıfları, çift ana dal ve yan dal programları hakkında bilgi edindi. Son olarak İletişim ve Tanıtım Koordinatörlüğü personeli Erdal Çelik’in anlatımıyla Düzce Üniversitesi Merkez Kütüphanesini ve İşkur Genç Ofisini gezen 48 öğrenci, üniversitenin öğrencilere tanıdığı imkanları öğrendi.