Yerel Haberler
Düzce
21 Kasım 2024 Perşembe - 20:20 Uzmanından diş gıcırdatma ve çene sıkma uyarısı DÜZCE(İHA) – Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Diş Hekimi Jale Demir, Ağız Diş Sağlığı Haftası ve 22 Kasım Dünya Diş Hekimliği Günü dolayısıyla diş gıcırdatma ve çene sıkma olarak bilinen bruksizm tedavisi hakkında yapılması gerekenleri anlattı. Bruksizm sorunu yaşayanların; çene ağrısı, dişlerde aşınma, çiğneme kaslarında ağrı, TME (temporomandibular eklem) bozuklukları ve baş ağrısı ile karşı karşıya kalabileceklerini ifade eden Diş Hekimi Jale Demir, “Botulinum toksin, bu kasların aşırı aktivitesini azaltarak bruksizmi tedavi etmek amacıyla kullanılır. Bu, kasların aşırı kasılmasını engeller, diş gıcırdatmasını azaltır ve böylece ağrı ve diş hasarı riskini düşürür. Tedavinin amacı, bruksizmle ilişkili semptomları hafifletmek ve hastaların yaşam kalitesini artırmaktır. Bu minimal invaziv tedavi, diş sıkma şiddetini azaltmada etkili bir yöntem olarak kabul edilir” dedi. Botulinum toksinin uygulanması nasıl yapılır? Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde hasta kabulüne devam eden Jale Demir, botulinum toksinin uygulanmasını; “Botulinum toksin, çene kaslarına doğrudan enjeksiyon yoluyla uygulanır. İşlem, genellikle birkaç dakika sürer ve etkileri birkaç gün içinde fark edilir hale gelir. Yapılan işlemin amacı nöromüsküler aktiviteyi belirli bir süreliğine bloke etmektir. Böylelikle kasların aşırı kasılması kontrol altına alınır” şeklinde anlattı. Botulinum toksinin uygulanmasının avantajları ve yan etkileri Botulinum toksinin uygulanmasının avantajları ve yan etkileri hakkında da bilgiler veren Demir, “Botulinum toksin enjeksiyonu çene kaslarında rahatlama sağlayarak ağrı ve rahatsızlık hissini azaltmanın yanı sıra dişlerde aşınmayı önlemeye yardımcı olur. Yan etkiler genellikle hafif ve geçicidir; enjeksiyon bölgesinde hafif ağrı, şişlik veya morluk gibi lokal yan etkiler görülebilir ve bir kaç gün içerisinde geçer. Tedavi kalıcı olmadığından, birkaç ay sonra kas aktivitesi geri dönebilir” dedi. Estetik faydaları Maseter botoksun estetik faydaları hakkında bilgiler vererek açıklamasını sürdüren Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Diş Hekimi Jale Demir, “Maseter botoksu çene kaslarının aşırı aktivitesinden kaynaklanan sertliği azaltarak, yüzde oluşmuş olan köşeli ya da asimetrik görüntüyü düzeltir. Bu şekilde yüz kontürünün daha yumuşak ve doğal görünmesine katkıda bulunabilir. Özellikle, çene hattının çok belirgin olduğu veya yüzün alt kısmında hacmin fazla olduğu kişilerde, maseter botoksu, yüz hatlarının daha dengeli ve orantılı görünmesine yardımcı olur” açıklamasını yaparak Ağız Diş Sağlığı Haftası’nda, 22 Kasım Dünya Diş Hekimliği Günü dolayısıyla tüm diş hekimlerin gününü kutlayarak herkese sağlıklı gülüşler diledi.
21 Kasım 2024 Perşembe - 20:11 Kar yağışı ve soğuk hava uyarısı DÜZCE(İHA) – Düzce Valiliği tarafından yapılan uyarıda hava sıcaklığının 0 dereceye kadar düşeceği ve kar yağışı beklendiğini açıkladı. Düzce Valiliği’nden yapılan duyuruya göre, Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün son meteorolojik değerlendirmesinde soğuk hava ve kar yağışları beklendiğini hava sıcaklığının ise 0’ın altına düşeceği bildirildi. Yapılan uyarıda “Yapılan son meteorolojik değerlendirmelere göre, halen Ülkemizin büyük bir bölümünde mevsim normalleri üzerinde seyreden hava sıcaklıklarının, Cumartesi günü batı kesimlerden başlayarak Ülkemiz genelinde 10 ila 15 derece, Karadeniz Bölgesinde yer yer 18 derece azalarak mevsim normalleri altına ineceği tahmin ediliyor. Bölgemizi etkilemesi beklenen soğuk ve yağışlı hava nedeniyle; Cumartesi günü, Kırıkkale, Çankırı, Bolu, Karabük, Düzce, Zonguldak ve Bartın çevrelerinin aralıklı yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Yağışların genellikle yağmur ve sağanak, Batı Karadeniz’in iç kesimleri ile akşam saatlerinden sonra iç bölgelerin yükseklerinde karla karışık yağmur ve kar şeklinde olması bekleniyor. Pazar günü ilk saatlerden itibaren, Düzce, Zonguldak, Bartın kıyı kesimleri karla karışık yağmur iç kesimlerde beklenen yağışların kar şeklinde olması bekleniyor. Yağışlı havanın zamanla doğuya doğru hareket ederek Çarşamba günü bölgemizi terk edeceği tahmin ediliyor. Kuvvetli yağış, fırtına ve kar yağışı ile buzlanma ve don olaylarının sebep olabileceği risklere karşı Meteoroloji Genel Müdürlüğünün yayınladığı tahmin, meteorolojik değerlendirme ve erken uyarıların takip edilmesi önem arz etmektedir” denildi. Hafta sonunda bazı illerde gerçekleşmesi beklenen günün en düşük ve en yüksek hava sıcaklıkları ise şu şekilde belirtildi; Düzce: 0/4, Bolu:-2/1, Zonguldak: 3/7, Bartın: -2/5, Karabük: -1/3, Çankırı: -2/3 ve Kırıkkale: -5/3.
MEBİS ile vatandaşa kolaylık sağlanıyor
20 Kasım 2024 Çarşamba - 09:45 MEBİS ile vatandaşa kolaylık sağlanıyor Düzce Belediyesi Mezarlıklar Müdürlüğü, 2024 yılının başlangıcından bugüne cenaze nakil, gasil, mezar hazırlama ve taziye hizmetleri tüm yıl boyunca hizmet bölgesi içerisinde bulunan 63 mahalle genelinde aralıksız sürdürdü. Düzce Belediyesi, her bir birimi ile görev bölgesi içerisinde bulunan tüm alanlara hizmet götürmeye sosyal belediyeciliğin örneklerini sergilemeye devam ediyor. Mezarlıklar Müdürlüğü de yılın 365 günü 7/24 esasına dayalı şekilde verdiği hizmetlerle taktirleri üzerine topluyor. Cenaze nakil, gasil, mezar hazırlama ve taziye hizmetleri başta olmak üzere yapılan çalışmaların rakamsal verilerini paylaşan müdürlük, bugüne kadar toplam bin 505 cenaze nakli yapılmasını sağlarken, merkez mahalleler özelinde 710 cenazenin mezarının hazırlanmasına katkı verdi ve 984 cenaze için de gasil hizmeti gerçekleştirdi. Vatandaşa hizmet odaklı anlayışla hareket eden ve bu doğrultu da Mezarlık Bilgi Sistemini (MEBİS) hizmete alan müdürlük, kabirlerin yerlerinin ve fotoğraflarını bilgisayar ekranında görünebilmesi aynı zamanda mezarın konumuna kolayca ulaşılabilmesi için sistemin sürekli güncel tutulmasını sağlandı. Müdürlük çatısı altında cenaze ailesine çadır, tabure, çay kazanı taziye hizmetlerinin de ücretsiz şekilde ulaştırılması sürdürülürken, toplam 745 cenaze evine hizmet götürüldü. Ayrıca 63 mahalle genelinde bulunan 78 mezarlığın rutin temizlik çalışmalarının yanı sıra ağaç budama, çalı ve ot temizliğinin de aksatılmadan giderilmesine destek veren müdürlük, mezarlıklar genelinde yıpranmış ve bozulmuş yollar ile parsel duvarlarının kaldırılıp yenilenmesi çalışmalarının yanı sıra ihtiyacı bulunan mezarlıklara musalla alanları yapılmasına katkı verdi.
Kütüphane kendi enerjisini kendisi üretecek
20 Kasım 2024 Çarşamba - 09:39 Kütüphane kendi enerjisini kendisi üretecek Düzce Üniversitesi, fiziksel ve altyapı yatırımlarına devam ederken yeni kütüphane binasının öğrencilerine en kısa sürede hizmet vermesi için inşaat çalışmaları hızla devam ediyor. Kütüphane binası güneş enerjisi panelleri sayesinde kendi enerjisini kendi üretecek. Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nedim Sözbir, yeni kütüphane binasında inşaat çalışmalarının yeniden başladığını belirterek gelecek eğitim-öğretim döneminin başında kütüphane binasının hizmete açılmasının planlandığını sözlerine ekledi. Kütüphane binası inşaatının projesinden bugün gelinen noktaya kadar emeği geçenlere teşekkür eden Rektör Sözbir, yeni kütüphanenin hayırlı olmasını temenni etti. İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsmail Karagöz’ün yaptığı dua sonrasında Rektör Sözbir ve Düzce Üniversitesi mensupları bina inşaatını yeniden başlatan butonlara basarak çalışmaları başlattı. 13 bin 500 metrekarelik yeni kütüphane binası, modern görünümü, teknolojik imkanlara sahip altyapısı ve oldukça konforlu alanlarıyla Düzce Üniversitesi öğrencilerinin ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde inşa ediliyor. Basılı yayınlar salonu, genel okuma salonu, toplantı salonu, grup çalışma odası, bilgisayar salonu, etüt salonu gibi hizmet alanlarının yanı sıra dijitalleştirme, baskı merkezi, ciltleme, kataloglama, süreli yayın deposu, basılı yayın deposu ve idari ofisler gibi daha birçok kullanım alanı bulunacak yeni kütüphane binası, çocukları da unutmayarak özel çocuk kütüphanesini de hizmete sunacak. Binada yer alması planlanan güneş enerjisi panelleri sayesinde büyük oranda kendi elektriğini üretecek olan Düzce Üniversitesi’nin yeni kütüphanesi, teknolojik altyapısıyla bilgiyi öğrencilerle buluşturacak.
Prof. Dr. Balbay: “KOAH en sık görülen 3’üncü ölüm nedeni”
19 Kasım 2024 Salı - 09:11 Prof. Dr. Balbay: “KOAH en sık görülen 3’üncü ölüm nedeni” DÜZCE(İHA) – Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ege Güleç Balbay, kronik obstrüktif akciğer hastalığının (KOAH) toplumumuzda 40 yaş üstü her 5 kişiden birinde görüldüğüne dikkat çekerek, solunum sistemi hastalıklarında en sık görülen 3’üncü ölüm nedeninin bu hastalığa bağlı gerçekleştiği bilgisini verdi. İklim değişikliği ve hava kirliliğinin bu hastalığın alevlenmesine neden olduğuna vurgu yapan Balbay, KOAH’lı hastanın yapması gereken ilk işinin sigarayı bırakmak olduğunu belirtti. Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ege Güleç Balbay, KOAH hastalığının nedenleri, belirtileri ve korunma yolları hakkında önemli bilgiler paylaştı. İklim değişikliği ve hava kirliliğinin KOAH hastalığının alevlenmesine neden olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Güleç Balbay, hastalığı; kalıcı solunum yakınmalarına neden olabilen, nefes alıp vermede zorlukla kendini gösteren ve kontrol edilebilen bir akciğer hastalığı olarak tanımladı. Balon gibi genişleyip daralabilen hava keseciklerinin mikrobik olmayan nedenlerle iltihaplanarak bu özelliğini yitirdiğine dikkat çeken Balbay, "İltihaplanan hava yollarında daralma olur ve soluk verildiğinde hava daha çok akciğerlerde hapis kalır. Bu durum kirli havanın dışarı atılmasını ve temiz havanın içeri alınmasını güçleştirir ve akciğerlerde kalıcı hasar gelişir” dedi. "En sık görülen 3’üncü ölüm nedeni" 40 yaş üstü her 5 kişiden birinde KOAH görüldüğüne dikkat çeken Prof. Dr. Balbay, Türkiye’de solunum sistemi hastalıklarında en sık görülen 3’üncü ölüm nedeninin kronik obstrüktif akciğer hastalığına bağlı gerçekleştiği bilgisini verdi. Solunum sistemiyle ilgili başta efor ile gelişen nefes darlığı, öksürük, balgam çıkarma gibi giderek artan veya kalıcı yakınmaların KOAH varlığının habercisi olabileceğine dile getiren Balbay, tedavi edilmediği takdirde belirtilerin artacağını, yaşam kalitesinin azalacağını, iş gücü kaybı yaşatarak alevlenmelerin ortaya çıkabileceğini belirtti. Hastalığa yol açan etmenler hakkında bilgiler veren Balbay, “Sigara, pipo, puro, nargile gibi tütün ve tütün ürünlerinin kullanılması, metal, çimento, tahıl, maden, inşaat, ulaşım gibi sektörlerde çalışanların mesleki nedenlerle toz, duman ve zararlı gazlara maruz kalınması, kapalı ortamlarda kullanılan odun, kömür, tezek gibi organik yakıtların dumanın solunması, orman yangınlarının dumanına maruz kalınması ve hava kirliliği önemli risk faktörleri arasındadır” açıklamasında bulundu. Prof. Dr. Güleç Balbay, hekime zamanında başvurulmamasının hastalığa erken tanı konmasını engellediğini vurguladı. “İlk iş sigarayı bırakmak” Hastalığa basit ve ağrısız bir test olan nefes ölçüm testi ile kolayca tanı konabildiğini dile getiren Balbay, KOAH’ın ilerleyici bir hastalık olmasına karşı önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olduğunun altını çizdi. KOAH’lı bir hastanın yapması gereken ilk işin sigarayı bırakmak olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ege Güleç Balbay, “KOAH tanısı konulan kişilerin tütün ve tütün ürünlerinin kullanımını bırakmaları, zararlı toz ve gaz içeren ortamlardan, hava kirliliğinden uzak durmaları, sağlıklı beslenmeleri ve günlük egzersiz yapmaları gereklidir. İç ve dış ortam hava kirliliğinin azaltılması KOAH’ın gelişimi ve alevlenmesini önleyen koruyucu bir müdahaledir. KOAH hastaları dış ortam aktivitelerini yerel hava kalitesi indeksini takip ederek ona göre düzenlemelidir. Toplumsal müdahale önlemlerinin dışında KOAH tanılı hastaların hava kirliliği bulunan yerlerde maske kullanması yararlı olabilir” ifadelerini kullandı. Küresel iklim değişikliğinin KOAH hastalarını da doğrudan etkilediğinin tahmin edildiğini ifade eden Prof. Dr. Güleç Balbay, hava kirliliği ve iklim değişikliğine yol açabilecek sera gazlarının azaltmasının KOAH’la mücadelede temel hedeflerden biri olması gerektiğinin altını çizdi. İç ve dış hava kirleticilerinin KOAH’ta artan solunum yakınmalarının yükünü arttırdığına vurgu yapan Güleç Balbay, bu durumun akciğer fonksiyon kaybı ve KOAH alevlenmeleri ile erken ölümlere neden olabileceğine dikkat çekti. “Havamızı koruyalım, KOAH’sız yaşayalım” Bu yıl Dünya KOAH Günü’nde ‘Havamızı Koruyalım, KOAH’sız Yaşayalım’ teması ile temiz hava ve akciğer sağlığının önemine vurgu yapıldığına dikkat çeken Balbay, “Akciğerlerinizi sağlıklı tutabilmeniz ve sağlıklı nefes alabilmeniz için tütün ve tütün ürünlerini kullanmayın. Soluduğunuz ortam havasını temiz tutun. Düzenli ve dengeli beslenin, egzersiz yapın. Yaş grubunuza uygun aşınızı olun. İklim değişimine duyarsız kalmayın” ifadelerini kullandı.
Betonla çarpışmak, doğaya dönmek: beton, ot ve diğerleri
19 Kasım 2024 Salı - 08:49 Betonla çarpışmak, doğaya dönmek: beton, ot ve diğerleri DÜZCE(İHA) – Düzce Üniversitesi Sanat Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Resim Bölümü’nden Arş. Gör. Dr. Zehra Seda Boztunalı’nın ‘Beton, Ot ve Diğerleri’ isimli kişisel resim sergisi konuşması Üskübü Yerleşkes, Müfide Kadri Sanat Galerisi’nde gerçekleştirildi. Sergi konuşmasına; Sanat Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğretim Üyesi Zeynep Gürler, bölüm başkanları, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Resim Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Seniha Ünay Selçuk’un yönetiminde düzenlenen programda konuşan sergi sanatçısı Arş. Gör. Dr. Zehra Seda Boztunalı, projenin başlangıç noktasının Sakarya’nın Karasu bölgesi olduğuna işaret ederek Karasu’ya gerçekleştirdiği bir ziyaret sonucu Beton, Ot ve Diğerleri projesinin ortaya çıktığını açıkladı. Sancılı bir üretim sürecinden sonra bütün çalışmalarının ortaya çıktığını ifade eden Arş. Gör. Dr. Zehra Seda Boztunalı bu süreci, “Ne olduğunu ilk bakışta anlayamadığım daha sonraları II. Dünya Savaşı döneminde savunma stratejisinin bir parçası olarak inşa edilen ‘korugan’ isimli bu eski yapıda uzun bir saha araştırması yaptım. Kıyı hattına kurulmasının doğallığında diğer canlılar ve bitkilerle iç içe giren koruganları fotoğrafladım. Bütün bu süreçte belleğimde kalan ve burada harmanlanarak ortaya çıkan bir çalışma doğdu” cümleleriyle anlattı. Beton, Ot ve Diğerlerinin, önceki çalışmaları ile ilişkisi olduğunu dile getiren sergi sanatçısı, sergide kullandığı malzemeler ile ilgili, “Çalışma boyunca; korugan yapıların olduğu bölgeleri, mürekkebin sulandırılmasıyla ortaya çıkmasını daha elverişli olduğunu düşündüm. Mürekkeple çalışmanın, estetik kazandırmasıyla daha rahat ve kolay müdahale edilebilir bir alanda kazanmış oldum” açıklamasında bulundu. Çalışmalarında; yapıların bulunduğu alanı, yerin hareketini ve kaymalarını ön plana çıkarmayı da hedeflediğini söyleyen Arş. Gör. Dr. Zehra Seda Boztunalı’nın “Beton, Ot ve Diğerleri” Sergi Konuşması, katılımcılardan gelen sorular ve öneriler ile sona erdi.