YEREL HABERLER - 26 Temmuz 2012 Perşembe 12:14

DÜZCE`DE TRAFİK KAZASI: 1 YARALI

A
A
A
DÜZCE`DE TRAFİK KAZASI: 1 YARALI

Düzce D-100 karayolunda iki TIR`ın karıştığı trafik kazasında 1 kişi yaralandı.
Edinilen bilgilere göre, D-100 karayolunda Sakarya`dan Düzce istikametine gitmekte olan M.A. idaresindeki 06 DST 39 plakalı TIR, İstilli Köyü mevkisinde aynı yöne gitmekte olan O.D. idaresindeki 16 ZY 840 plakalı TIR`a çarptı. Kazada yaralanan sürücü M.A., ambulansla Düzce Atatürk Devlet Hastanesi`ne kaldırıldı. Kaza nedeniyle bir süre trafiğe kapanan yol, araçların kaldırılmasının ardından yeniden ulaşıma açıldı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Anne ve kızı meme kanserini birlikte yendi Eskişehir Valiliği’nin Kadın Sağlığı Eğitimi Projesi’nde aldıkları eğitim sonrası bilinçlenen, akabinde ise meme kanseri olduklarını öğrenen 28 yıllık ebe 46 yaşındaki Zeynep Avsan ve 66 yaşındaki annesi Emetullah Avsan erken teşhis sayesinde kanseri yendi. Eskişehir Valiliği himayesinde, Vali Hüseyin Aksoy’un eşi Hülya Aksoy’un koordinatörlüğünde geçen yıl yürütülmeye başlanan Kadın Sağlığı Eğitimi Projesi ile 342 bin 716 kadından 256 bin 711’ine ulaşıldığı aktarılmıştı. Proje ile özellikle meme kanseri gibi erken teşhisi önem arz eden hastalıkların tespiti ve tedavisi amaçlanıyor. 28 yıllık ebe ve annesi proje sayesinde kanseri fark etti Vali Hüseyin Aksoy’un eşi Hülya Aksoy’un koordinatörlüğündeki Kadın Sağlığı Eğitimi Projesi’nde Tepebaşı İlçe Sağlık Müdürlüğü’ne bağlı Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezi (KETEM) Hemşiresi ve 28 yıllık ebe 46 yaşındaki Zeynep Avsan, kız kardeşi ve 66 yaşındaki Emetullah Avsan ile birlikte eğitim aldı. Yaklaşık 9 ay önce eğitimler akabinde anne Emetullah Avsan koltukaltında bir sertlik tespit etti. Mamografisini çekilen kadına meme kanseri teşhisi konuldu. Erken teşhis sonrası tedavilerine başlanan 66 yaşındaki Avsan, kanseri yendi. Daha sonra gerekli tetkikleri kendine de yapan Zeynep Avsan, meme kanseri olduğunu öğrendi. Annesinden 10 gün sonra ameliyat olan Zeynep Avsan, sağlığına kavuştu. Kanserde erken teşhisin önemini yaşadıkları kanser ile anlayan anne ve kızı diğer kadınlara da “kontrol” uyarısı yaptı. “10 gün arayla meme kanserinden ameliyat olduk” Tepebaşı İlçe Sağlık Müdürlüğü’ne bağlı KETEM Hemşiresi ve 28 yıllık ebe Zeynep Avsan yaşadığı süreçle ilgili, “Sayın Valimizin eşi hanımefendi Hülya Aksoy tarafından kadın sağlığı projeleri düzenledi. Annem ve kız kardeşlerimle beraber biz de bu eğitimlere katıldık. Biz zaten sağlıkçı olduğumuz için bu camianın içindeyiz. Annem de en azından böyle bir ortamda neler yapması gerektiğini kendince öğrensin dedik. Hep birlikte bu eğitimlere katılım sağladık. Tabii ki tüm kadınlar gibi annem de pek çok şey öğrendi. Daha öncesinde köyde kalıyorlardı. Kendi kendine meme muayenesi yapmayı öğrendiği için koltuk altında şişlik olduğunu fark etti. Akabinde bizi aradı. Ben de KETEM’de çalıştığım için direkt, ’Anne, yanıma gel’ dedim. Burada mamografisini çektirdik. Daha sonrasında mamografisi bozuk çıktı. Annemi hastaneye götürdük, orada tahlil ve tetkikleri yapıldı. Maalesef anneme meme kanseri teşhisi konuldu. Kanserde bir gün dahi hayatınızda çok şey değiştiriyor, erken teşhis her zaman hayat kurtarıyor. Annemin bu tedavileri sırasında ben de akabinde dedim ki, ’Annem böyle bir süreç yaşıyor, kontrol amaçlı kendi mamografimi çektireyim.’ Maalesef ki benim mamografim de bozuk çıktı ve biz annemle 10 gün arayla meme kanserinden ameliyat olduk. Böyle bir projenin varlığını bilmeseydik, eğitimlerini almasaydık ne annem bu koltuk altındaki şişliği fark edip kanser olduğunu öğrenecekti ne de annem kanser olmasaydı ben böyle bir tarama ihtiyacı duymayacaktım. O yüzden kadınlara söylüyorum; lütfen farkında olun, kendinizi her daim kontrol ettirin. Emin olun, günde 1 saat gelip şu kurumda aldığımız hizmet hayatınızda çok şey değiştirecek” dedi. “Her zaman iyi olduğumu söyledim” 66 yaşındaki anne Emetullah Avsan ise aldıkları eğitimin ve erken teşhisin önemi hakkında şöyle konuştu: “Sağlıkçı oldukları için kızlarıma söyledim, ’Benim koltuk altımda şişlik var, ne yapayım?’ dedim. Kızlarım da yardımcı oldular. Buraya KETEM’e geldik, mamografi çektirdik. Sonra hastaneye gittik, orada bütün tetkiklerim oldu. Doktor benim yüzüme söyledi zaten, ’Teyze kanser’ dedi. Ancak ben kendimi hiç bozmadım, ’Olsun. Ben bunları aşacağım, iyi olacağım’ dedi. Sonradan kemoterapi aldım; saçlarım döküldü, günlerce yemediğim oldu ama kızlarıma yine de moral verdim. Benim kızlarım hep moralliydi. Her zaman iyi olduğumu söyledim. Kızlarımın geleceği saatte onlara moral vermek için ayağa kalkıyordum. Sonradan kemoterapim bitti, ameliyat oldum. Ameliyat çok iyi geçti. Sonra şükürler olsun geçti. Kalktım, ’Ben kızıma bakacağım, iyi olmam lazım’ dedim. Hastanede yattığımla kaldım. Tekrar 10 gün sonra kızım gitti, ameliyat oldu. Ameliyat sonrası kızıma baktım, yemeklerini hazırladım ve gerektiğinde yemeğini verdim. Babası marketlerden alışveriş yaptı. Ben de gücümün yettiği kadar kızlara bakmaya uğraştım. Hem kendime hem kızıma baktım ama yine de kendimi bozmadım, ’İyi olacağım’ dedim. Onun için bugünüme çok şükür. Tüm kadınların da kontrol yaptırmalarını tavsiye ederim.”
Nevşehir Hamburg Türk Basın Birliği üyeleri Kapadokya’da Hamburg Türk Basın Birliği’nin (HTBB) Türkiye’ye düzenlediği geleneksel basın ve kültür gezileri Kapadokya ile devam etti. Hamburg Türk Basın Birliği Başkan yardımcısı Ali Akdemir ve yönetim kurulu üyelerinden oluşan heyet Kapadokya bölgesinde gezi ve incelemelerde bulundu. Daha önceki yıllarda da İstanbul, Ankara, İzmir, Eskişehir, Urfa ve Samsun gibi illere düzenlenen basın gezileriyle dikkat çeken HTBB, bu ziyaretler aracılığıyla hem üyelerinin bilgi ve deneyimlerini artırmayı hem de Türkiye ile Almanya arasındaki kültürel ve toplumsal bağları güçlendirmeyi hedefliyor. İlk gezisini 2015 yılında İstanbul’a düzenleyen HTBB, o tarihten bu yana toplamda yedi basın gezisi organize etti. Sonuncusu ise geçtiğimiz yıl Samsun’a gerçekleştirilmişti. Hamburg Türk Basın Birliği Başkan Yardımcısı Gazeteci Ali Akdemir yaptığı açıklamada, "Hamburg Gazeteciler Birliği olarak Türkiye’ye gerçekleştirdiğimiz 8. Gazimizi yapıyoruz. Bu tür gezileri bilgimizi, görgümüzü artırmak, bu bölgelerin tanıtımını Avrupa’da yapmak ayrıca kendi meslektaşlarımız ile tanışmak, kaynaşmak için yapıyoruz. 14 yıl önce Kuzey Almanya’da kurulan bir derneğiz. Bu tür faaliyetlerimize önümüzdeki yıllarda da devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Nevşehir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Bayram Ekici de, "Almanya’dan gelen meslektaşlarımızı bölgede ağırlamaktan mutluluk duyuyoruz” dedi. Hamburg Türk Basın Birliği üyeleri Kapadokya gezisinin ardından Aksaray ve Yozgat illerinde de bir takım gezi ve incelemelerde bulunacak.
Balıkesir Zeytinyağı alırken dikkat, sahtesi nasıl anlaşılır Zeytin hasadının başlamasıyla birlikte fırsatçılar sahte zeytinyağları üreterek piyasaya sürmeye başladı. Ucuz bitkisel yağlar ile zeytin aroması ve renklendiriciler konularak yapılan sahte zeytinyağları özellikle dijital ortamlarda düşük fiyatlara satılmaya çalışılıyor. Edremit Ticaret Odası Başkanı Ahmet Çetin sahte zeytinyağları ile mücadele ettiklerini belirtirken, Zeytinyağı Tadım Uzmanı ve Eğitmeni Yüksek Kimyager Zülal Taçar ise zeytinyağında renk kriterinin belirleyici bir özellik olmadığını ifade etti. Edremit Ticaret Odası Yüksek Kimyager, Zeytinyağı Tadım Uzmanı ve Eğitmeni Zülal Taçar, zeytin aroması ve renklendiriciler kullanılarak ucuz bitkisel yağlardan sahte zeytinyağı yapıldığını belirtti. Tacar, “Bir, bir buçuk senedir çok ciddi anlamda bizim gibi laboratuvarlar ve diğer kurumlar bu konuda epeydir mücadele veriyor. İyi bir zeytinyağının içerisine rafine edilmiş bir ürün konulabiliyor veya kötü bir zeytinyağı karıştırılabiliyor ama yine bir zeytinyağı oluyor. Tüketime uygun olmayabilir ya da uygun hale getirebilir. Piyasada artık zeytinyağı etiketiyle satılan sahte yağların neredeyse hiçbirisi zeytinyağı değil, tamamen karışım bir bitkisel yağ. Bitkisel yağ dediğimiz kanola olabilir, palm olabilir, pamuk olabilir, ayçiçek ya da mısır özü ama tek bir tip dahi değil. Gerçekten birkaç tanesinin karışımından oluşmuş. Hatta daha da kötüsü bunu daha inandırıcı bir hale getirmek için maalesef bazı aromalar katılarak zeytin kokusunun sağlandığı. Renk dengelemek için renk düzenleyicilerin konularak piyasaya zeytinyağı olarak arz edilmiş olan aslında hep duyduğumuz sahte zeytinyağı konusu” dedi. Güvenilir marka ve yerlerden zeytinyağı alınması gerektiğini vurgulayan Taçar, “Bu konuda önceden daha kolay ve çözümleyici şeyler söyleyebiliyorduk ama artık bizler için de, tüketici için de çok zor. Şunlara dikkat edelim en başta. Gerçekten biz bir zeytinyağı alacaksak, zeytinyağı satışının yapıldığı bir satış noktası, bir marka sahibinin satış mağazası veya şarküteri tarzı zeytinyağının da satılabileceği noktalardan, doğru noktadan almak önemli. Tüketici şöyle düşünüyor, pazarlardan ya da bir yerlere turizm amaçlı gittiğinde bölge zeytinyağı bölgesiyse yol kenarlarında veya semt pazarlarında satılan yağları doğal bir yağ algısıyla, daha doğal olduğunu düşünerek almak istiyor. Ama maalesef o yağların neredeyse hiçbirisi zeytinyağı dahi değiller. Biz bunları laboratuvar analizleri ve raporları sonucunda ortaya koyuyoruz, mücadele ediyoruz” diye konuştu. Gerçek zeytinyağının bir kokusu olduğunu vurgulayan Zülal Taçar, “Mümkünse gerçekten bir satış mağazasından, bir marka sahibinden, markanın satış noktasından koklayarak, tadarak almalarını veya güvendiğimiz zincir marketlerden bildiğimiz gerçek markalarla, en azından zeytinyağı olduğunu bildiğimiz ürünleri tercih etmeliler. Duyusal olarak tüketicilerin kendilerinin de yapacakları iki aşama var. Tüketici bir bardağa çok az bir miktar yağı koysun ve sadece koklasın. Çünkü zeytinyağının kendine özgü kokuları vardır. Bir zeytinyağı her halükarda kokar. Bir zeytinyağı güzel kokar veya kötü ise de kötü kokar ama kokar. Yani kokmayan bir zeytinyağı gerçekten yoktur. Olumlu ve olumsuz özelliklerini her zaman kokladığınızda size hissettirir” ifadelerini kullandı. Zeytinyağının renginin belirleyici bir özellik olmadığını ifade eden Tacar, “Bardağa zeytinyağınızı koyduğunuzda burada renginin hiçbir önemi yok. Çünkü renk zeytinyağı için hiçbir şekilde kalite kriteri değil; sarı olabilir, yeşil olabilir, açık renk, koyu renk. Buna hiç takılmadan az bir miktar yağı bardağa koyup sadece koklasınlar ve ne hissettiklerini düşünsünler. Taze çimen kokuları, yeşil veya olgun domates, domates sapı, yeşil zeytin, çağla gibi, badem gibi, yeşil erik gibi, yeşil elma gibi, tere, roka, baharatsı, fesleğen, nane gibi. Bu tarz kokuları algılıyorlarsa iyi hissettirir ve bu kokular ile gerçekten güzel bir zeytinyağına sahibiz diyebilirler. Kötü kokular da algılayabilirler. Bunlar nedir? Siyah zeytin kokusu gibi ya da bozulmuş bir sebze meyve kokusu gibi, ekşimiş, mayalanmış kokular gibi, olgun peynir gibi. Bu tarz ya da bayatlamış, yapışkanlık hissi veren, artık çok uzun süre kalmış rutubet, küf gibi kokular da algılayabilirler. Bu ise yine belki zeytinyağıdır ama kusurlu, yani iyi olmayan bir zeytinyağı olduğunu düşündürebilir. Ama bir bitkisel yağda bunları algılayamazlar. Gerçekten kokmaz, hiçbir şekilde kokmaz” dedi. Edremit Ticaret Odası Başkanı Ahmet Çetin de zeytinyağında sahteciliğe karşı mücadele ettiklerini belirterek, “Zeytinyağı çok kıymetli bir ürün. Son dönemlerde de vatandaşlarımızın özellikle ucuz zeytinyağına ulaşması anlamında maalesef ki içinde zeytinyağı olmayan ya da tağşişle karıştırılmış, zeytinyağı esanslı, çok ucuza mal edilmiş ya da çok ucuza piyasaya sunulan zeytinyağları bulmaya, görmeye başladık. Burada da Edremit zeytinyağı isminin kullanıldığını tespit ettik. Tespit ettiğimiz firmalara, ulusal e-ticaret sitelerinde olmak üzere diğer piyasada da olan firmalara biz noter tespitleri yaparak tebligatlarımızı gönderdik ve Edremit zeytinyağı coğrafya işaretli ürünlerde bu yapılan sahteciliğin yapılmaması konusunda mücadelemize başladık. Aynı zamanda bu firmaları da Ticaret Bakanlığı’na şikayet ettik” dedi.
Kayseri Başkan Özdoğan: "Spor ahlakı ve disiplin ile yeni nesiller yetiştiriyoruz" Hacılar Belediye Başkanı Bilal Özdoğan, Hacılar ERVA Spor Okulları’nda düzenlenen Taekwondo Kuşak Töreni’ne katılarak, genç sporcuların sevincine ortak oldu. Başkan Bilal Özdoğan, sporcuların büyük bir heyecan ve coşkuyla sahne aldığı törene katılarak, genç sporculara yeni kuşaklarını ve madalyalarını takdim etti. Başkan Özdoğan, gençlerin sporla kazandığı özgüvenin önemine dikkat çekerek, aileleri ve eğitmenleri tebrik etti. "Genç Sporcularımızla Gurur Duyuyoruz" Yunus Çepken İlkokulu Spor Salonu’nda düzenlenen törene, Kayseri Vali Yardımcısı ve Hacılar Kaymakam Vekili Ömer Tekeş, Vali Yardımcısı Erkan Kaçmaz, Hacılar Belediye Başkanı Bilal Özdoğan, Gençlik ve Spor İl Müdürü Ali İhsan Kabakçı, ilçe protokolü, sporcular ve aileler katıldı. Kayseri Valisi Gökmen Çiçek ise video bağlantısı ile öğrencilere seslenerek, ”Her mahallede olacağız ve gençlerimizi zehirlemek isteyenlere, sosyal medyada tuzağa çekmek isteyenlere fırsat vermeyeceğiz” dedi. Başkan Özdoğan, törende yaptığı konuşmada sporun gençlerin kişisel gelişimindeki önemine değinerek, "Sevgili gençler, başarılarınızın sporda ve eğitimde artarak devam etmesini diliyorum. ERVA Spor Okulları’nda 8 branşta eğitim gören 433 öğrenciye ulaştık, bu sayının giderek artacağını umuyorum. Sizleri burada görmekten mutluluk duyuyoruz" dedi. "Spor Ahlakı ve Disiplin ile Yetişen Nesiller Yetiştiriyoruz" Başkan Özdoğan, sporun gençlerde ahlak ve disiplin gelişimine büyük katkı sağladığını vurguladı. Gençlerden, hem ülkemizin bayrağını dalgalandırmalarını hem de topluma katkı sağlayan bireyler olmalarını dileyen Özdoğan, "Sporun ahlak ve disiplin kazandıran bir alan olduğunu biliyoruz. Hem iyi sporcular olarak bayrağımızı dalgalandırmanızı hem de doğru, güzel insanlar olarak bu ülkeye hizmet etmenizi temenni ediyorum" ifadelerini kullandı. Genç sporcuların ulusal ve uluslararası başarılarla Hacılar’ı temsil etmelerini dileyen Başkan Özdoğan "Bugün kuşak alan sporcularımızın ileride siyah kuşak ve Türkiye, Avrupa, hatta olimpiyat şampiyonalarında yer aldığını görmek en büyük dileğimiz" dedi. Programda, Hacılar Belediyesi ve ilçe kaymakamlığının koordinasyonuyla sürdürülen spor projelerinin önemine değinen Başkan Özdoğan, "Kaymakamlık başta olmak üzere, bu projelerde emeği geçen tüm müdürlüklerimize ve eğitmenlerimize teşekkür ediyorum. Spor okullarımızla gençlerimizi daha güçlü yarınlara hazırlıyoruz" dedi. Protokol konuşmalarının ardından sporcuların Taekwondo gösterileri katılımcılardan büyük beğeni topladı. Etkinliklerin ardından Başkan Özdoğan, yeni kuşak kazanan sporculara kuşaklarını ve madalyalarını takdim ederek genç sporcuları tebrik etti.
Kahramanmaraş Kahramanmaraş refüjlerinde peyzaj düzenlemeleri Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi tarafından Adil Erdem Bayazıt Caddesi’nde gerçekleştirilen peyzaj ve çevre düzenlemeleri vatandaşların beğenisini kazandı. Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi, yeşil alanların nitelik ve niceliğini artırarak kent estetiğini sağlamak için şehrin muhtelif noktalarında çevre düzenleme ve peyzaj uygulamalarını kesintisiz sürdürüyor. Şehir genelinde pek çok noktada yürütülen projeler, vatandaşların beğenisini kazanırken, kentin görünümüne de katkı sağlıyor. Fen İşleri Dairesi Başkanlığınca gerçekleştirilen çalışmaların son adresi ise şehrin batısına Kayseri Yolu’ndan doğrudan ulaşım sağlayan en yoğun arterlerden Adil Erdem Bayazıt Caddesi oldu. Ekiplerce arter üzerindeki refüj ve kavşaklarda kapsamlı bir çevre düzenleme çalışması yürütüldü. Bitkilendirme, toprak tesviye, peyzaj ve çevre düzenlemeleri yapılarak caddenin görsel zenginliği artırıldı. Cadde boyunca gerçekleştirilen çalışmalarla, bölgenin estetik ve çevresel kalitesi yükseltilirken, özellikle yeni bitkilendirme çalışmaları sayesinde yeşil alanların sayısı ve kalitesi de artırıldı. Refüjlerde yapılan peyzaj düzenlemeleri, hem bölgenin çehresini yenileyerek görsel bir bütünlük sağladı hem de kentin yeşil alan kapasitesini destekleyen bir adım oldu. Adil Erdem Bayazıt Caddesi üzerinde gerçekleştirilen düzenleme çalışmaları, bölge halkı ve caddeden sıkça geçen vatandaşlar tarafından da büyük beğeni topladı. Vatandaşlar, belediyenin kent estetiğine yönelik yaptığı bu tür dokunuşların şehirde hem yaşam kalitesini artırdığını hem de çevreye olan duyarlılığı gösterdiğini ifade etti. Özellikle, caddede yapılan yeşil alan düzenlemelerinin, kentin daha ferah ve huzurlu bir atmosfere sahip olmasına katkı sağladığı vurgulandı.
Eskişehir 24 yaşındaki yabancı uyruklu şahsı öldüren şüphelinin yargılandığı dava ertelendi Eskişehir’de 24 yaşındaki yabancı uyruklu şahsı bıçaklayarak ölümüne neden olan şüphelinin yargılandığı dava, 3 Ocak’a ertelendi. Geçtiğimiz yıl Eylül ayında Tepebaşı İlçesi Hacıseyit Mahallesi Doğatepe Sokak’ta meydana gelen olayda, 2 yabancı uyruklu şahıs arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyüyerek kavgaya dönüşmesi sonucunda arkadaşı Ali Nihad A. tarafından sırtından bıçaklanan Muhammed G., kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Eskişehir Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekiplerince başlatılan çalışma sonucunda olayın şüphelisi Ali Nihad A., yakalandı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüpheli, tutuklanarak cezaevine gönderildi. Eskişehir 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 5’inci duruşmasında, tutuklu sanık Ali Nihad A. hazır bulundu. Duruşmaya taraf avukatları katıldı. “Kıyafetlerimi çıkartmaya çalıştılar, çığlık attım” Mahkeme heyetinden söz alarak kendisini savunan tutuklu sanık Ali Nihad A., bıçaklayarak ölümüne neden olduğu Muhammed G. tarafından tacize uğradığını iddia etti. Sanık savunmasında, “Beni eve kapatıp kıyafetlerimi çıkartmaya çalıştılar. Ben çığlık atmaya başladım, Türk komşular seslere geldi. Ben çıkmak istedim bana bıçak çektiler” dedi. Mahkeme heyeti adres araştırması ve sanığın ifadesinde belirttiği komşularında tanık olarak dinlenmesine karar vererek duruşmayı 3 Ocak 2025’e erteledi.