GÜNDEM - 07 Kasım 2024 Perşembe 10:54

Mersin’de 4 liralık ekmek ’kapış kapış’ gidiyor

A
A
A

Mersin’de fırıncıların rekabeti nedeniyle tanesi 10 TL olan ekmeği 4 TL’den satan market önünde vatandaşlar yoğunluk oluşturuyor.

Mersin’in Akdeniz ilçesi Bahçe Mahallesi’nde 30 yıldır fırın işleten 69 yaşındaki İsmail Özen, 10 TL olan ekmeği bir süredir 7 TL’ye satmaya başladı. Ancak bu durumdan rahatsız olan Mersin Fırıncılar Odasının eski yönetimi, Özen’i mahkemeye verdi. Özen’in davayı kazanması üzerine fırının sağındaki ve solundaki iki market de ekmeği 4 TL’den satmaya başladı. Fırıncı İsmail Özen, bakkal ve bayilere ekmek vermediğini, bunun yerine iş yerinin tezgahında bayi fiyatına ekmek sattığını söylerken, iş yerinin yakınındaki markette ise rekabet nedeniyle ekmek 4 liraya satılmaya başlandı.

Mersin’de 4 liralık ekmek ’kapış kapış’ gidiyor

Mahalle halkı memnun

Fırıncılar arası rekabet nedeniyle düşük fiyata ekmek satılması mahalle halkını memnun etti. Her gün market önüne gelen mahalle sakinleri, düşük fiyattaki ekmeği kaçırmamak için zaman zaman izdiham oluşturuyor. Özellikle sabah ve akşam saatlerinde market önünde yoğunluk yaşanırken, kasalarla getirilen ekmekler adeta kapış kapış gidiyor. Ekmeği 4 TL’den almak için farklı ilçelerden gelenlerin de katılmasıyla market önündeki kalabalık daha da artıyor. Ekmek alabilmek için uzun kuyruklar oluşurken, bazı vatandaşlar ise 7 TL’den ekmek satan İsmail Özen’in fırınının önünde de sıra oluşturuyor. Ucuz ekmeğe olan yoğun ilgi nedeniyle hem iki markette hem de fırında ekmek hızla tükeniyor.

Mersin’de 4 liralık ekmek ’kapış kapış’ gidiyor

"Önce 4 lira olduğuna inanmadım; geldim, yerinde gördüm"

Ucuz ekmek almak için 5-6 kilometre mesafeden geldiğini belirten Ender Kurt, "Mersin Yeni Mahalle’den geliyorum. Ekmeğin burada 4 lira olduğunu duyduk. Emekli adamız, nerede ucuz var, oraya gidiyoruz. Önce 4 lira olduğuna inanmadım; geldim, yerinde gördüm. Çok güzel bir hizmet. 10 liraya satan da kazanıyor, 7 liraya satan da kazanıyor, 4 liraya satan da kazanıyor" dedi. Çamlıbel Mahallesi’nden geldiğini söyleyen Mustafa Koçak da, "Her yerde 10 lira, burada 4 lira. Neden diğer taraflarda 10 lira da burada 4 lira? Yani her yerde ucuz olursa çok iyi olur" ifadelerini kullandı.

Mersin’de 4 liralık ekmek ’kapış kapış’ gidiyor

Motosikletle 7-8 kilometre mesafeden geldiğini ifade eden Halit Mol, "Yeni Mahalle’de oturuyorum. Ucuz ekmeği ilk başta sosyal medyada gördüm, geldim gerçek mi diye bakmaya. Doğruymuş, birkaç gündür gelip ekmek alıyorum. Demek ki imkan varsa yapılabiliyor. Keşke her yerde yapılabilse, çok güzel olur" diye konuştu. Ekmeğin 7 liradan satıldığı fırından devamlı ekmek aldığını ifade eden bir vatandaş da, "Markette ekmek 4 liraya satılmadan önce burada 7 liradan satılıyordu. Dolayısıyla diğer yerlerde önceden ekmek hep 10 lira, ama burası 7 liraydı. Ben buradan memnunum, devamlı gelip alıyorum" dedi.

Mersin’de 4 liralık ekmek ’kapış kapış’ gidiyor

"Mersin’in her yerinden geliyorlar"

Market sahibi Süleyman Tanhan, ekmek almak için insanların Mersin’in her yerinden geldiklerini söyledi. Tanhan, "Gördüğünüz gibi vatandaş memnun ve yoğunluğumuz var. Şu an ne yapacağımızı şaşırdık, o kadar talep var ki artık ne yapacağımızı bilemiyoruz" diye konuştu.

Fevzi Demircan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Güvenpark modern yüzüyle Ankaralılarla yeniden buluştu Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB), Güvenpark’ı Ankaralılara modern bir yaşam alanı olarak yeniden kazandırdı. Ankara Büyükşehir Belediyesi, ‘Güven Anıtı’ çevresinde bulunan ve Cumhuriyet tarihinin Ankara’daki ilk parkı olan Güvenpark’ı yeniledi. Başkent’in simge mekanlarından biri olan Güvenpark, tarihi dokusuna sadık kalınarak gerçekleştirilen ‘Güvenpark Kentsel Tasarım’ projesiyle yeniden hayat buldu. Kültür ve Tabiat Varlıkları Dairesi tarafından gerçekleştirilen projede parka ismini veren ‘Güven Anıtı’ndaki deformasyonlar giderilerek, aslına uygun bir şekilde restore edildi. Proje kapsamında anıtın çevresindeki oturma alanları, park içindeki yaya yolları ve Atatürk Bulvarı tarafındaki kaldırım ve otobüs durakları yenilenerek modern bir görünüme kavuşturuldu. Milli Müdafaa Caddesi üzerindeki mevcut büfeler de iyileştirilerek, daha işlevsel hale getirildi. ABB tarafından yapılan açıklamaya göre, yenileme çalışmaları çerçevesinde yeşil alanlar genişletilerek, büyüklüğü 9 bin metrekareden 13 bin 499 metrekareye çıkarıldı. Mevcut 318 ağacın korunarak sayılarının 348’e yükseltildiği projede, bitkisel peyzaj Ankara’nın iklimine uygun bir şekilde yenilendi. Aydınlatma projesi sayesindeyse park hem daha güvenli hem de daha nitelikli bir hale getirilirken, Güvenpark’ın kimliğini oluşturan amfi ise korunarak önünde çiçek gösteri alanları oluşturuldu. Park içerisinde bulunan üç havuzun da gerekli bakımları yapılarak, tesisatları güçlendirildi. Terör saldırısında hayatını kaybeden vatandaşlar anısına bir anıt yerleştirilmesi de planlanıyor Yenileme çalışmalarında Güvenpark’ta ayrıca bir sergi duvarı da yer aldı. 20 fotoğraftan oluşan sergi duvarı, ziyaretçilerine parkın tarihine yolculuk yapma imkânı sunacak. Ayrıca Güvenpark’a yaşanan terör saldırısında hayatını kaybeden vatandaşlar anısına bir anıt yerleştirilmesi de planlanıyor. “Güvenpark, Cumhuriyet’in 100 yılının hikayesi” Güvenpark’ın Cumhuriyet Dönemi’nin ilk kamusal yeşil alanı olma özelliğiyle büyük bir öneme sahip olduğunu ifade eden Kültür ve Tabiat Varlıkları Dairesi Koordinatörü Bekir Ödemiş, “Ankara’nın imar planını hazırlayan Hermann Jansen’in ‘Yeşil Kuşak Projesi’ doğrultusunda Güvenpark önemli kamusal alanlardan birisidir. Cumhuriyet döneminin ilk kamusal yeşil alanı olarak hem kent hem de Türkiye’nin toplumsal hafızasında önemli bir yere sahip büyük olaylara tanıklık etmiştir. Kızılay’ın kamusal alan olarak pek çok etkinliğe, tepkilere, protestolara veya mitinglere ev sahipliği yaptığını düşünürsek Güvenpark’ın hikâyesi sadece bir park olmaktan öte Cumhuriyet’in 100 yılının hikâyesi diyebiliriz. Önemli bir kente tarihi kimlik katan alana ilişkin projemizi Ankara Büyükşehir Belediyesi olarak hazırlamıştık. Bu süreçte parkın toplumsal bellekteki yerini ve kültürel miras özelliğini korumaya özen gösterdik” dedi. Güvenpark’ta yürütülen restorasyon çalışmalarında parkın doğal ve özgün işlevini korumaya özen gösterdiklerini belirten Ödemiş, “Parkın doğal sit ve kültürel sit özelliklerini dikkate alarak, hem özgün dokusunu koruduk hem de parkın işlevsel ve çağdaş bir kullanıma uygun hale gelmesini sağladık” diye konuştu.
Malatya Depremin yıktığı Taştepe modern bir yaşam alanına dönüştürülecek Battalgazi Belediye Başkanı Bayram Taşkın, depremin ardından yapılacak dönüşümle birlikte Taştepe’nin modern bir yaşam alanına dönüşeceğini ifade etti. Battalgazi’de 6 Şubat 2023 depremlerin izlerinin silinmesi için başlatılan inşa, imar ve ihya çalışmaları sürüyor. Depremlerde önemli bir yıkım yaşayan Taştepe Mahallesi’nde ise kentsel dönüşüm çalışmalarına hız verildi. Bölge sakinleri ile bir araya gelen Battalgazi Belediye Başkanı Bayram Taşkın, "Gündemimiz tamamen rezerv alanlarla ilgili. Deprem sonrası yıkımın yoğun olduğu mahallelerde kentsel dönüşüm artık kaçınılmaz bir zorunluluk haline geldi" dedi. Şehit Fevzi Mahallesi örneği Elazığ depreminden sonra Şehit Fevzi Mahallesi’nde başlatılan kentsel dönüşüm sürecinin olumlu sonuçlar verdiğini hatırlatan Taşkın, Taştepe’de de benzer bir sürecin başlatılmasının önemini dile getirdi. "Yerimiz ne kadar kötü olursa olsun, insanoğlu alışkanlıklarından vazgeçmek istemiyor" diyen Başkan, bu nedenle dönüşüm projelerine başlanmasının önemli bir adım olacağını belirtti. Eski yapılaşmanın yoğun olduğu alanlarda belediyecilik hizmetlerinin dahi zor yürütüldüğünü ifade eden Taşkın, dönüşüm projelerinin mahalle sakinlerinin yaşam kalitesini artıracağını aktardı. Devlet desteği şart Modern mimari ve geniş caddelerle yenilenmiş bir mahalle oluşturmanın devlet desteği olmadan mümkün olmayacağını belirten Başkan Taşkın, belediyeye yapılan dönüşüm başvurularının yetersizliğine dikkat çekti. "Depremin üzerinden 2 yıl geçmiş olmasına rağmen, yapılması gereken binlerce binaya karşın belediyemize başvuru sayısı 90 civarında" şeklinde konuşan Taşkın, vatandaşlara bu tarihi fırsatı kaçırmamaları için çağrıda bulundu. Taşkın, pek çok vatandaşın mahallesinin rezerv alan ilan edilmesini talep ettiğini ve bu talebin Taştepe Mahallesi için de geçerli olduğunu belirtti. Tahliye süreci ve vatandaşlara destek Taşkın, mahalle sakinlerinden tahliyelerin hızla gerçekleştirilip inşaat sürecine geçilmesini beklediklerini ifade etti. Yeşiltepe’deki kentsel dönüşüm sürecini örnek göstererek, hızlı bir boşaltım sürecinin ardından inşaatların bir yıl içinde tamamlandığını söyledi. Bu süreçte hasta, yaşlı ve engelli vatandaşlar için konteyner alanları sağlanacağını ve bu kişilerin taşınma işlemlerinin belediye tarafından yapılacağını belirtti. Başkan Taşkın, "Taştepe, gecekondu görünümünden sıyrılarak modern bir mahalle haline gelecek" dedi. Rezerv alana dâhil olmak istemeyenler için açıklama Bazı vatandaşların rezerv alan içinde olmak istemediğini belirten Taşkın, devletin bu projelerde yüzde 70 ve üzeri bir çoğunluğun onayını aradığını vurguladı. Kiltepe Mahallesi’nde yaşanan örnek üzerinden imar taleplerinin bazen sıkıntılara yol açtığını aktararak, kentsel dönüşümde arsa ve daire hesaplarının titizlikle yapıldığını belirterek, "Yıkılan evinizin daire sayısı ve metrekare bedeli ne kadarsa, rezerv alanda aynı daire sayısı ve metrekare üzerinden size teslim yapılıyor. Deprem sonrası ortaya çıkan ihtiyaçları karşılamak amacıyla oluşturulan bu alanlarda, hak sahiplerine, kaybettikleri alanın büyüklüğüne ve oda sayısına eşdeğer konutlar sağlanıyor. Örneğin, yıkılan evin ve arsasının toplam değeri 1 milyon TL, yeni yapılan evin bedeli de 1 milyon TL ise bu durumda vatandaşın devlete ödemesi gereken tutar yine 1 milyon TL olarak belirleniyor. Böylece, vatandaşlarımız sahip oldukları değere denk bir şekilde yeni konutlarına kavuşmuş oluyor." ifadelerini kullandı. Taşkın, vatandaşların ödemelerinin teslim tarihindeki birim fiyatlar üzerinden hesaplandığını, yeni ev teslim edildikten sonra 2 yıl ödeme alınmadığını ve kalan borcun faizsiz olarak 18 yıla bölünerek ödenebileceğini açıkladı. Konuşmasının sonunda Başkan Taşkın, mahalle sakinlerine kentsel dönüşüm sürecine destek vermeleri için çağrıda bulunarak, “Hatıralarımıza saygı duyuyoruz. Ama geleceğimize kurban etmemeliyiz. Taştepe’nin modern bir yaşam alanına dönüşmesi için hep birlikte çalışmalıyız” dedi. Başkanın bu çağrısı, mahalle sakinleri tarafından dikkatle dinlendi ve kentsel dönüşüm süreci ile ilgili beklentiler daha da arttı.
Ankara Uzmanından uyarı: “Sigarayı bırakan kanser hastalarında yaşam süresi ortalama 2 yıl daha fazla” Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Uğur Coşkun, bir sağlık dergisinde yayınlanan araştırmaya göre kanser teşhisi sonrası altı ay içinde tütün tedavisine başlayan ve üç ay sonra sigarayı bırakan hastalarda sigaraya devam edenlere göre yaşam süresinin ortalama 2 yıl uzadığını söyledi. Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Uğur Coşkun, kanser teşhisi alan ve sigara içen hastaların sigarayı bırakmasının ardından hayatlarındaki değişikliklere ilişkin yapılan araştırmaya dair açıklamalarda bulundu. Teksas Üniversitesinde yapılan ve JAMA Oncology dergisinde yayımlanan araştırmanın sonuçlarına değinen Coşkun, “Tütün bırakma tedavisine başladıktan sonraki üç ay içinde sigarayı bırakanlarda kanserle ilişkili ölümlerde yüzde 22-26 oranında azalma tespit edildi. Çalışmanın bulgularına bakıldığında en iyi sonuçlar, kanser teşhisinden itibaren altı ay içinde tütün tedavisine başlayan ve üç ay sonra sigarayı bırakan hastalarda saptandı. Bu hastalarda yaşam süresi sigarayı bırakanlarda, sigaraya devam edenlere oranla neredeyse ortalama 2 yıl daha fazla idi” dedi. Coşkun, açıklamalarına şöyle devam etti: “Sonuç olarak kanser tanısı alan hastalarda sigarayı bırakmak hem ikinci kanser gelişimini önlemede hem de tedavi sürecinde akciğere bağlı sorunların oluşmamasında son derece önemli. Fakat bu çalışmada ilk defa görüyoruz ki sigarayı erken dönemde bırakmak, kanser hastalarının yaşam sürelerini de belirgin olarak uzatıyor. Hekimler ve hasta yakınları bu konuda duyarlı olmalı ve hastalarımıza sigarayı erken dönemde bırakmaları konusunda telkinde bulunmalıdırlar.”