Yerel Haberler
Diyarbakır
25 Kasım 2024 Pazartesi - 12:07 Diyarbakır’da 63 okulda 10 bin öğrenciye ağız ve diş sağlığı taraması yapıldı Diyarbakır’da 63 okulda yaklaşık 10 bin öğrenciye ağız ve diş sağlığı taraması yapıldı. İl Sağlık Müdürü Dr. Mehmet Hakan Pamukçu, Toplum Ağız ve Diş Sağlığı Haftası dolayısıyla yaptığı açıklamada ağız ve diş sağlığının yaşam kalitesi üzerindeki önemine dikkat çekti. Dr. Pamukçu, bu kapsamda yapılan farkındalık çalışmalarının toplum sağlığı açısından büyük öneme sahip olduğunu ifade ederek, “İnsanların bütün beden sağlığını etkilediği kabul gören bir gerçek olan ağız ve diş sağlığı, erken yaşlardan itibaren korunmalı ve bu alışkanlık yaşam boyunca sürdürülmelidir. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) verilerine göre dünya genelinde en yaygın sağlık sorunları arasında yer alan diş ve diş eti rahatsızlıkları, bireylerin yaşamını hem fiziksel hem de psikolojik açıdan olumsuz etkileyerek yaşam kalitesini düşürüyor” dedi. Hafta kapsamında anaokulu ve ilkokul düzeyinde kent genelinde 63 okulda yaklaşık 10 bin öğrenciye, Çocuk Evleri Koordinasyon Merkezi’ndeki 105 çocuğa ağız ve diş sağlığı eğitimi vererek, ağız ve diş sağlığı taramaları gerçekleştirdiklerini belirten Dr. Pamukçu, “Bu eğitimlerde çocuklara ağız bakım alışkanlıkları kazandırılmasının yanı sıra düzenli diş hekimi kontrollerinin önemi de anlatıldı. Yapılan etkinliklerde diş fırçalama teknikleri uygulamalı olarak gösterilirken, ağız ve diş sağlığının genel sağlık üzerindeki etkileri aktarıldı. Ağız ve diş sağlığını korumak, aynı zamanda kalp-damar hastalıkları ve diyabet gibi birçok sistemik hastalığın da önlenmesine katkı sağlamaktadır. Tüm vatandaşlarımızı bu konuda daha bilinçli olmaya davet ediyor ve hiçbir şikayetleri olmasa bile 6 ayda bir diş hekimlerini mutlaka ziyaret etmelerini öneriyoruz” ifadelerini kullandı.
Vali Zorluoğlu, Lübnan’dan tahliye edilenlerin Diyarbakır’a getirileceği iddialarını yanıtladı: "Böyle bir talimat almadık ve böyle bir talimat beklemiyoruz"
11 Ekim 2024 Cuma - 14:58 Vali Zorluoğlu, Lübnan’dan tahliye edilenlerin Diyarbakır’a getirileceği iddialarını yanıtladı: "Böyle bir talimat almadık ve böyle bir talimat beklemiyoruz" Diyarbakır Valisi Murat Zorluoğlu, "İhtiyaç duyduğumuzda konteyner kentimizde tamir, bakım yaptığımız için belki bu yüzden Lübnan’dakilerin buraya geldiği yakıştırması yapılmış olabilir. Şu an böyle bir talimat almadık ve böyle bir talimat beklemiyoruz" dedi. Vali Murat Zorluoğlu, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca yarın kentte düzenlenecek festivalin tanıtımına ilişkin kentteki gazetecilerle Diyarbakır Öğretmenevi’nde basın toplantısı düzenledi. İsrail’in saldırıları nedeniyle Lübnan’dan tahliye edilen ve dün gece Mersin’e getirilenlerin Diyarbakır’daki konteyner kente yerleştirileceği iddialarına ilişkin açıklama yapan Vali Zorluoğlu, İsrail’in katliamlarını bir kez daha kınadığını, her savaşın insani bir dram olduğunu söyledi. Gazze’de yaşananın, şimdi Lübnan’da yaşandığını belirten Zorluoğlu, "Türkiye Cumhuriyeti devleti, başta vatandaşları olmak üzere özellikle gönül bağı hissettiği yerlerdeki mağdurlara her zaman el uzatmıştır. Yine gereğini mutlaka yapacaktır. Bu manada çalışmalar Dışişleri Bakanlığımızın koordinasyonunda devam ediyor. Lübnan’daki Türk vatandaşları başta olmak üzere insanları güvenli şekilde ülkemize getirilme çalışmaları devam ediyor" dedi. Diyarbakır ile ilgili şu ana kadar resmi olarak bir talimat almadıklarını ifade eden Zorluoğlu, "Lübnan’dan veya başka bir yerden Diyarbakır’a gelecek, ikametlerin sağlanması şeklinde bir talimat almadık. Ama biz her zaman Diyarbakır’da böyle bir kapasite tutuyoruz. Eskiyen, kırılan konteynerlerin bakımlarını yapıyoruz. Bu hazırlıktır. Aldığımız bir talimat söz konusu değil. Allah muhafaza yurt içinde de başka sıkıntılar olabilir. İhtiyaç duyduğumuzda konteyner kentimizde tamir, bakım yaptığımız için belki bu yüzden Lübnan’dakilerin buraya geldiği yakıştırması yapılmış olabilir. Şu an böyle bir talimat almadık ve böyle bir talimat beklemiyoruz" şeklinde konuştu.
Gastronomi yarışması başvuruları devam ediyor
11 Ekim 2024 Cuma - 14:45 Gastronomi yarışması başvuruları devam ediyor Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odasının (DTSO) Sabancı Vakfının Geleceğini Kuran Genç Kadınlar Projesi Hibe Programı kapsamında desteklenen “NEET Kadınların İş Gücü Piyasasında Dayanıklılığının Geliştirilmesi Projesi” gastronomi yarışması ile devam ediyor. Sabancı Vakfı tarafından desteklenen, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı iş birliğinde, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve Sabancı Vakfı tarafından yürütülen Geleceğini Kuran Genç Kadınlar Projesi Hibe Programı kapsamında desteklenen projede, Gastro İnovasyon Merkezi bünyesinde yöresel ürünlerden yeni reçete geliştirme yarışması düzenleniyor. Yarışma hakkında bilgi veren DTSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ercan Tayınlamak, 2 yıldır eğitimde ve istihdamda olmayan gençlere yönelik çalışmalar yaptıklarını, işbirliği sağladıkları kurumlar ile özellikle genç kadınlara yönelik çalışmalara öncelik verdiklerini belirtti. Yarışma programının iki amacı olduğuna değinen Tayınlamak, öncelikle Gastro İnovasyon Merkezi bünyesinde kentte özgü yöresel ürünlerden yeni reçeteler sunmak istediklerini söyledi. Bunun yeni bir lezzet reçetesi olabileceği gibi satışa sunabilecekleri ve kendi sunumlarıyla da kullanabilecekleri bir ürün de olabileceğini ifade eden Tayınlamak, “Bunun için belirlediğimiz yöresel ürünler, Çermik biberi, menengiç, meşe palamutu, kişniş, Lice domatesi, reyhan, zahter, Diyarbakır karpuzu, meyan kökü, boğazkere üzümü ve Diyarbakır’a özgü diğer üzüm çeşitleri. Bu ürünlerden en az biri taze, kurutulmuş ve farklı şekillerde işlem görerek saklanmış şekilde kullanılabilir yeni bir ürün veya lezzet reçetesi hazırlanabilir. Hali hazırda kış hazırlıkları kapsamında bu ürünler kullanılarak hazırlanan ürünleri de yarışma kapsamında kabul ediyoruz. Yani genç kadınlar daha önce hazırladıkları ürünler ile de başvuru da bulunabilirler” dedi. İkinci amaçlarının gastronomi alanına ilgi duyan bu alanda üretim yapan, esnek bir şekilde çalışarak ekonomik gelir elde etmek isteyen genç kadınları desteklemek olduğunu dile getiren Tayınlamak, “Gastronomi merkezimizde eğitimlerimizden yararlanan kadınlar ile çalışıyoruz. Tüm etkinliklerimizde yerel şeflerimiz ile birlikte eğitimlerimizden yararlanan genç kadınlar yöresel lezzetleri üretiyorlar. Bu şekilde kendilerini oldukça geliştirdiler ve tescilli lezzetlerin üretiminde merkez bünyesinde bir noktaya geldik. Şimdi yine genç kadınların bu alandaki yenilikçi çalışmalarını desteklemek istiyoruz. Merkezimizden eğitim alan, gastronomi veya mutfak sanatları alanında meslek lisesi veya üniversite eğitimi almış veya hiçbir eğitim almadan kendi çabası ile yeni reçeteler geliştirmeye çalışan tüm genç kadınlarımızın başvurularını bekliyoruz” şeklinde konuştu. Yarışma süreci hakkında da bilgi veren Tayınlamak, “Yarışma için başvurularımız devam ediyor. Başvurular online veya yüz yüze yapılabilir. Hangi ürün ve lezzet ile başvuru yapacağınıza dair kısa bilgi alıyoruz başvuru sürecinde. Daha sonra bir jüri değerlendirmemiz olacak. Başvuruda bulunan genç kadınları davet ederek bir değerlendirme yapacağız. Değerlendirme sonucunda beğenilen ve temel standartları karşılayan, reçetesi belli ürünlerin tamamı için bir işbirliği sağlamak istiyoruz. Yani bu ürünleri ve lezzetleri birlikte üretmek ve sunmak istiyoruz merkez bünyesinde. Ayrıca seçilen ürünleri geliştiren kadınlar için küçük ödüllerimiz de olacak. Burada temel yaklaşımımız bu tür çalışmaları teşvik etmek. Ama daha önemli olan merkez bünyesindeki sunumlarımızda bu yeni reçeteleri sunmak ve geliştiren kadınlar ile çalışmak istiyoruz” dedi. Yarışmaya dair her türlü bilgiye Gastro İnovasyon Merkezi sosyal medya hesaplarından ulaşılabileceğini ve merkez ile iletişim kurulabileceğini belirten Tayınlamak, “Bu tür yenilikçi çalışmaların zor olduğunun farkındayız. Ama ilimiz gastronomisinde geldiğimiz noktada yöresel ürünlerimizi daha yenilikçi bir şekilde değerlendirmek ve sunmak zorundayız. O yüzden bu tür girişimleri önemsiyoruz ve bundan sonra da desteklemeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Üroloji uzmanı prostat kanserine karşı uyardı
11 Ekim 2024 Cuma - 13:18 Üroloji uzmanı prostat kanserine karşı uyardı Üroloji Uzmanı Operatör Doktor Kemal Ertaş, prostat kanserine karşı uyarılarda bulundu. Memorial Diyarbakır Hastanesi Üroloji Uzmanı Operatör Doktor Kemal Ertaş, prostat kanserinin Türkiye’de erkeklerde en sık görülen ikinci kanser türü olduğunu söyledi. Ertaş, "Sanayileşme ile birlikte gelişmiş ülkelerde prostat kanserinin daha yaygın hale geldiğini ve önümüzdeki 10 yıl içinde en sık görülen erkek hastalığı olabileceğini söyleyebiliriz. Bu nedenle prostat kanseri hakkında farkındalık oluşturmak önemlidir. Prostat kanserinde erken teşhis önemli olduğu gibi önlenebilir bir kanser türüdür. Bu amaçla hastalarımıza Prostat Spesifik Antijen (PSA) testi yapıyoruz. 40-50 yaşından sonra erkeklerin her yıl PSA testi yaptırması önemlidir" dedi. Prostat kanserinin dört evrede tespit edilebildiğini açıklayan Dr. Ertaş, açıklamalarını şöyle sürdürdü: "İlk iki evrede kanser dokuya sınırlı olur ve cerrahi müdahale ile tamamen alınabilir, ancak üçüncü ve dördüncü evrede kanser çevre dokulara ve uzak organlara yayılabilir, cerrahi tedavinin başarı şansı çok daha azaldığını söyleyebiliriz. Bu durumda hormon tedavisi, kemoterapi ve ışın tedavisi gibi yöntemler devreye giriyor ve bu tedavilerin başarı şansı daha düşük olmaktadır". Dr. Ertaş, yaşlanma ile birlikte prostat kanseri riskinin de arttığını ve bu nedenle düzenli tarama ve erken teşhisin önemli olduğunu vurguladı.
DEM Parti yasak kararına rağmen sosyal medyadan çağrıda bulundu, vali uyardı
11 Ekim 2024 Cuma - 12:21 DEM Parti yasak kararına rağmen sosyal medyadan çağrıda bulundu, vali uyardı DEM Parti, 13 Ekim’de İstasyon Meydanı’nda yapmak istediği mitingle ilgili Diyarbakır Valiliği’nin güvenlik gerekçesiyle 5 günlük yasak kararına rağmen sosyal medyadan halka çağrıda bulundu. Vali Zorluoğlu, uyarıda bulunarak kararın gerekçesinin "tehdit oluşturacak somut deliler olduğunu" söyledi. Diyarbakır Öğretmenevi’nde gazetecilerle bir araya gelen Vali Murat Zorluoğlu, DEM Parti’nin 13 Ekim’de İstasyon Meydanı’nda yapmak istediği mitingin yasaklanma gerekçesine açıklık getirdi. DEM Parti’nin ayın 13’ünde Diyarbakır’da İstasyon Meydanı’nda bir miting yapma başvurusu olduğunu hatırlatan Zorluoğlu, "Biz valilik olarak ilgili kurum ve kuruluşlarımızla, güvenlik bürokrasisiyle beraber ayrıntılı bir şekilde bu müracaatı değerlendirdik. Bunun kamu güvenliği ve huzuru bakımında ciddi riskler oluşturduğu ve Diyarbakır’da uzun bir süreden beri var olan huzur ortamına bu manada tehdit oluşturacağı, somut bir takım delillerle desteklendiği bu çerçevede biz böyle bir mitingin 13’ünde şehirde yapılmasını güvenlik, toplum huzuru anlamında sakıncalı bulduğumuzdan bunu yasakladık" dedi. Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğunu vurgulayan Zorluoğlu, şöyle konuştu: "Karar beğenilir, beğenilmez. Zaten bu kararı idari yargıya götürdü. Süreç devam ediyor. Yargının vereceği karar hepimiz için bağlayıcıdır. Hukuk devleti içerisinde çalışıyoruz, hukuka son derece saygılı bir yönetim anlayışımız var. Kanunların bize verdiği yetkileri kullanarak biz bunu yasakladık. Kendi kafamıza göre aldığımız bir karar değil. Bu şekilde aldığımız bu karara, muhataplarımızın ve tüm vatandaşlarımızın saygı göstermesi, bunu anlayışla karşılaması ve buna uyması gerekir. Bütün vatandaşlarımızdan beklentimizdir." Vali Zorluoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: "Bakıyorum ki sosyal medyada, bu yasaklama kararı yokmuş gibi ilgili siyasi partinin ve partilerinin kollarının, insanları bu mitinge davet ettiklerini görüyorum. Bu, doğru bir yaklaşım değildir. Hukuk devletinde, demokratik ülkede olmayacak davranışlardır. Herkes bu manada yaptığı eylemin sorumluluğunu da taşır." Valilikten yapılan açıklamada, 13 Ekim 2024 Pazar günü 13.00-18.00 saatleri arasında Yenişehir ilçesi İstasyon Meydanı’nda düzenlenmek istenilen miting ile ilgili olarak yapılan değerlendirme neticesinde; PKK/KCK terör örgütünün çağrıları dâhilinde 9 Ekim tarihi bahane gösterilerek, bu tarihten itibaren ildeki teröre müzahir yapıların yaygın illegal eylemler yapabileceği, milli birlik ve beraberliği zedeleyici kışkırtıcı eylemlerin gerçekleştirilebileceği, cumhuriyetin temel nitelikleri ve devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünü hedef alan müessif olayların yoğunluk kazanabileceği ve miting süresince kamu düzeni ve güvenliğinin ciddi şekilde bozulabileceğinin mütalaa edildiği belirtildi. Açıklamada, "Halkımızın huzurunun sağlanması ve yukarıda belirtilen tehdit ve risklerin ortadan kaldırılması maksadıyla, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun 17 ve 19’uncu maddeleri ile 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu’nun 11/A, B ve C maddeleri gereğince, Diyarbakır ili mülki sınırları içerisinde aşağıdaki tedbirlerin alınması Valiliğimizce uygun görülmüştür. 9 Ekim tarihi bahane gösterilmek suretiyle PKK/KCK terör örgütünün çağrıları kapsamında yapıldığı değerlendirilen diğer eylemleri de kapsayacak şekilde; açık alanlarda yapılmak istenilen (toplanma, yürüyüş, basın açıklaması, açlık grevi, oturma eylemi, miting, stant açma, çadır kurma, bildiri/broşür dağıtma, afiş/pankart asma vb.) her türlü eylem, diğer illerden bu eylemlere katılmak amacıyla geldiği veya ilimiz sınırlarını kullanarak diğer illere geçeceği değerlendirilen şahıs ve araçların ilimiz sınırına girişleri/geçişleri/çıkışları, dış ilçelerimiz açısından ise bu eyleme katılacağı değerlendirilen şahıs ve araçların çıkışları ve/veya il merkezimize girişleri, 9 Ekim 2024 günü saat 00.01’den 13 Ekim 2024 günü saat 23.59’a kadar 5 gün süreyle yasaklanmıştır" denilmişti.
Diyarbakır Valisi Zorluoğlu’ndan ’Narin’ açıklaması: "Adli sürece herkesin sabırla saygı göstermesi gerekiyor. Titiz bir çalışma yürütülüyor"
11 Ekim 2024 Cuma - 11:09 Diyarbakır Valisi Zorluoğlu’ndan ’Narin’ açıklaması: "Adli sürece herkesin sabırla saygı göstermesi gerekiyor. Titiz bir çalışma yürütülüyor" Diyarbakır Valisi Murat Zorluoğlu, Narin Güran cinayetine ilişkin, "Adli sürece herkesin sabırla saygı göstermesi gerekiyor. Titiz bir çalışma yürütülüyor. Cinayetin bütün yönleriyle açığa çıkartılması için arkadaşlarımız gayretle çalışıyor. Dolayısıyla burada çok aceleci davranmamak lazım" dedi. Merkez Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolan 8 yaşındaki Narin Güran’ın cansız bedeni 8 Eylül’de Eğertutmaz Deresi’nde bulunmuştu. Otopsi işlemlerinin ardından minik kızın cenazesi 9 Eylül’de defnedilmişti. Diyarbakır Valisi Murat Zorluoğlu, konuya ilişkin gazetecilere yaptığı açıklamada, idari sürecin Narin’in cenazesinin bulunmasıyla sona erdiğini, o andan itibaren sürecin adli bir süreç olduğunu söyledi. "Dolayısıyla Cumhuriyet Başsavcılığımızın koordinasyonunda bir başsavcı vekili ve dört tane savcımızın çalıştığı, yoğun gayret gösterdiği, il jandarmamızın ve emniyet güçlerimizin destek verdiği bir adli süreç devam ediyor" diyen Vali Zorluoğlu, şöyle konuştu: "Bu adli sürece herkesin sabırla saygı göstermesi gerekiyor. Titiz bir çalışma yürütülüyor. Cinayetin bütün yönleriyle açığa çıkartılması için arkadaşlarımız gayretle çalışıyor. Dolayısıyla burada çok aceleci davranmamak lazım. Sağlıklı bir şekilde bu adli sürecin tamamlanmasını da beklemek lazım. Konu adli bir konudur, adli sürecin devam ettiği bir konuyla ilgili çok fazla bir şey söylememiz doğru olmaz." Cinayete ilişkin anne, ağabey ve amcaların da olduğu 12 şüphelinin tutukluluk hali devam ediyor.
Diyarbakır Surları’nın bazı burçları kiralandı
11 Ekim 2024 Cuma - 10:44 Diyarbakır Surları’nın bazı burçları kiralandı UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ndeki Diyarbakır Surları’nın bazı burçları kiraya verildi. UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan 5 bin yıllık Diyarbakır Surları, tüm ihtişamıyla varlığını sürdürüyor. Yerli ve yabancı turistlerin uğrak yerlerinin başında gelen surların yüksekliğinden dolayı gezi esnasında düşmeler yaşanıyor. UNESCO listesinde bulunan surların içkale kısmında demir korkulukların montajı yapılırken, bazı burçlar da kiraya verildi. Diyarbakır Valisi Murat Zorluoğlu gazetecilere yaptığı açıklamada, surları çok kıymetli bulduğunu, şu anki kullanış biçimiyle bu surlara kıymet verildiğini düşünmediğini dile getirdi. Her tarafından herkesin istediği zaman çıktığı sur gibi bu uygulamayı hiçbir yerde görmediğini belirten Vali Zorluoğlu, “Bunu Kültür ve Turizm Bakanımıza da, bakan yardımcımıza da, buradaki arkadaşlarımıza da söyledim. Bununla ilgili bir çalışma yapacağız. Bu surların her tarafına, herkesin her zaman çıkması birçok bakımdan mahsurdur. En başında çıkan insanlar için güvenlik riski oluşturuyor. Ayrıca kontrolsüz olması hasebiyle de surlara pekala ciddi zararlar verilebiliyor. Onun için orada başka bir uygulamaya geçeceğiz. Belli bölgelerine insanların kontrollü çıkıp seyir yapmasını sağlayacak bir yöne gideceğiz” dedi. Burçların kiralamaya konu olduğuna değinen Zorluoğlu, “Buralarda artık kiralama olduğu için insanlar oraları kullanmaya başlayacak. Ben de surlara çıktım, bazı yerlerden çıkarken oldukça riskli olduğunu kendimde görüyorum. İnsanların oralardan düşmesinin önlenmesi anlamında bir dokunuş yapılıyor. Bilim kurulu var, bu tür restorasyonları takip eden kurul. O kurulun onayladığı bir projedir. O korkuluklar da öyledir. Elbette eleştirilebilir bu tür estetik eserler de. Herkesin farklı bir bakışı olabilir. Fonksiyon anlamında doğru bir iş yapılması gerekiyor, yapılıyor. Estetik anlamında eleştirileri saygıyla karşılıyorum” ifadelerini kullandı.
Kaybolmaya yüz tutan vitray sanatına kadın eli değdi
10 Ekim 2024 Perşembe - 17:21 Kaybolmaya yüz tutan vitray sanatına kadın eli değdi Diyarbakır’da vitray sanatçısı Betül Kübra Savcı, kaybolamaya yüz tutmuş sanatı icra ederek geleceğe taşıyor. Edirne Trakya Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü mezunu olan Betül Kübra Savcı, Diyarbakır’da vitray sanatının neredeyse yok denecek kadar az icra edildiğini fark ettikten sonra iki yıl önce bir atölye açma kararı aldı. Resim bölümü 2. sınıfta okurken vitray sanatıyla tanıştığını belirten Betül Kübra Savcı, vitray sanatının renkleri hoşuna gittiği için bu alanda devam etmek istediğini, 3 yıl bu alanda eğitim aldığını söyledi. Mezun olduktan sonra alaylı bir ustadan eğitim alıp, şimdi bu işi daha profesyonel bir şekilde sürdürdüğünü ifade eden Savcı, "Şu an Diyarbakır’da bu sanatın hiçbir şekilde icra edilmediğini görünce burada bir atölye açma kararı aldım. 2 yıldır atölye içerisinde hem etkinlikler düzenliyoruz, hem workshoplar yapıyoruz hem de birçok proje kapsamında yer alıyoruz. Vitray sanatı, genellikle birçok renkli camları bir araya getirilerek yapılır. Bu genellikle villalarda, hanlarda, birçok eski cami projelerinde yer alıyor. Hem ışığı süzerek ortama çok mistik bir hava katıyor hem de çok renkli bir sanat olduğu için görsel şölen hazırlıyor" dedi. Diyarbakır’da bu işi bir tek kendisin yaptığını kaydeden Savcı, "Vitray sanatı beş aşamadan oluşuyor. Önce kesim aşaması, sonra rodaj aşaması, sonra folyolama aşaması, sonra lehimleme, sonra da patina aşaması oluyor. En sonunda nereye gidecekse oraya montaja gidiliyor. Genellikle bu sanat eski bir sanat olduğu için eski yerleri restore edilirken kullanıyor. Güneydoğu’da bir elin beş parmağını geçmez bu işi yapanların sayısı, bu sanat bilinmediğinden dolayı kaybolmaya yüz tutmuş bir sanatlar arasına giriyor maalesef. Amacımız burada bu işi, bu sanatı canlandırmak. Sur Kaymakamımız çok yardımcı oldu, sergi aşamasında ondan destek aldık. Yaptığımız bütün projelerde severek bulunduğumuz için aslında zorlanmıyoruz" ifadelerini kullandı.
Dicle Elektrik 350 kişilik ekibiyle sahaya indi
10 Ekim 2024 Perşembe - 11:09 Dicle Elektrik 350 kişilik ekibiyle sahaya indi Dicle Elektrik, sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda elektrik dağıtım hizmeti verdiği Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Batman, Şırnak ve Siirt illerinde her yıl olduğu gibi bu yıl da kış mevsimi öncesi planlı bakım çalışmalarını başlattı. Dicle Elektrik, yaz aylarında aşırı sıcaklar ve yüksek enerji tüketimi nedeniyle yıpranan şebeke bileşenlerini gözden geçirerek belirlenen bölgelerde gerekli bakım çalışmalarını başlattı. Çalışmaların yıl sonuna kadar tamamlanması planlanıyor. Bölge genelinde 350 kişilik ekip görev alıyor Dicle Elektrik Saha Operasyonlarından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Nedim Tüzün, her yıl yaz ve kış mevsimleri öncesinde düzenli olarak yapılan planlı bakım çalışmaları ile arızaların önceden tespit edilerek kesintisiz enerji arzının sağlandığını belirtti. Tüzün, “Termal kameralar ve kısmı deşarj cihazları gibi yüksek teknoloji ürünü ekipmanların kullanıldığı bu çalışmalarda 350 kişilik bakım ekibimiz görev alıyor. Bu kapsamda yıl sonuna kadar 32 bin kilometre orta ve alçak gerilim hattında gözlem yapılacak, 13 bin kilometre hat ve 9 bin 600 trafoda bakım çalışmaları gerçekleştirilecek. Şu ana kadar 23 bin kilometre hattın gözlem ve 9 bin kilometre hattın bakım çalışmaları tamamlandı. Ayrıca 7 bin 200 trafo ve 20 bin saha dağıtım panosu bakımdan geçirildi” dedi. Trafoların yüzde 50’si, hatların yüzde 20’si bakımdan geçirildi Dağıtım bölgelerinde kesintisiz ve kaliteli enerji arzının önemine dikkat çeken Tüzün, “Kış öncesi arıza önleyici bakım çalışmalarımız hızla devam ediyor. Trafoların yüzde 50’si, orta ve alçak gerilim hatlarının yüzde 20’sinde bakım işlemleri tamamlandı. Yılsonuna kadar tüm planlanan çalışmaların bitirilmesi hedefleniyor” ifadelerini kullandı.