Yerel Haberler
Çankırı
26 Eylül 2024 Perşembe - 13:10 Yerin metrelerce altında sağlık arıyorlar Çankırı’da hayata geçirilen proje çerçevesinde, Türkiye’nin dört bir yanından gelen KOAH hastaları, Hititler’den kalan ve yerin 150 metre altında bulunan tuz mağarasında tedavi ediliyor. Çankırı’da, Çankırı Valiliği, Çankırı Belediyesi, Çankırı Karatekin Üniversitesi, Çankırı İl Sağlık Müdürlüğü, Çankırı Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, Çankırı Özel Karatekin Hastanesi, Tuz Rehabilitasyon ve Sağlık Turizmi Derneği ve Türkiye Yeşilay Cemiyeti Çankırı Şubesinin işbirliği ile hayata geçirilen ‘Daha Güçlü Bir Nefes Projesi’ KOAH hastalarına umut olmaya başladı. Hititler döneminden kalan ve "Yer Altı Tuz Şehri" olarak adlandırılan tuz mağarasında, KOAH hastalarına yönelik farklı sosyal, kültürel ve sağlık etkinlikleri gerçekleştiriliyor. Yerin 150 metre altındaki mağara içerisinde, hastaların tuz ortamındaki havaya maruz kalmaları ve etkin zaman geçirmeleri sağlanıyor. Tuz mağarasında hastalara yönelik, seramik atölyesi, ebru sanatları atölyesi, müzikal, drama, sinema ve şiir, sağlıklı spor, fiziksel egzersiz etkinlikleri gerçekleştiriliyor. 15 gün boyunca devam edecek projenin üçüncü gününde Türkiye’nin dört bir yanından gelen hastalar tedavilerinin olumlu yönde ilerlediğini söyledi. "Dünden bu yana geniz akıntısıyla uyanıyorum" Proje çerçevesinde uygulanan tedavilerin kendisine iyi geldiğini söyleyen Nursel Sümer, “Antalya’dan geliyorum. Üçüncü günümüz. Gayet çok güzel gidiyor. Hastaların arasından ilk olumlu sonuçları ben gördüm. Dünden bu yana geniz akıntısıyla uyanıyorum. Gayet rahatladığımı ve derin nefes alabildiğimi fark ettim. Burada bizimle çok ilgileniyorlar. Mağarada sıkılmamak için sosyal aktiviteler yapıyoruz. Ruhumuzu ve zihnimizi dinlendiriyoruz” dedi. Tuz mağarasında tedavi olmak için Kırıkkale’den geldiğini belirten Aysun Özdemir, “Kırıkkale’den geliyorum. Çankırı’da böyle bir proje olduğunu duyduk. Burada 15 gün bir kamp şeklinde tedaviye geliyoruz. Bugün üçüncü günümüz, inşallah her şey daha güzel olacak” diye konuştu.
23 Eylül 2024 Pazartesi - 20:03 Çankırı ve Kastamonu’da trafiğe kayıtlı araç sayısı 226 bin 557 oldu Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan istatistiklere göre, Çankırı ve Kastamonu’da trafiğe kayıtlı araç sayısı 226 bin 557 oldu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2024 yılı Ağustos ayı motorlu kara taşıtları istatistiklerini açıkladı. Açıklanan verilere göre, Çankırı’da trafiğe kayıtlı araç sayısı ağustos ayı sonu itibarıyla 67 bin 574 oldu. Bu taşıtların yüzde 36,9’unu otomobil, yüzde 25,0’ini traktör, yüzde 18,7’sini motosiklet, yüzde 13,8’ini kamyonet, yüzde 3,3’ünü kamyon, yüzde 1,0’ini minibüs, yüzde 0,8’sini otobüs, yüzde 0,5’ini ise özel maksatlı taşıtlar oluşturdu. Çankırı’da ağustos ayında 599 adet taşıtın trafiğe kaydı yapıldı. Trafiğe kaydı yapılan toplam 599 adet taşıt içinde motosiklet yüzde 72 ile ilk sırada yer aldı. Bunu yüzde 13,2 ile otomobil, yüzde 6,8 ile kamyonet, yüzde 6,5 ile traktör takip etti. Öte yandan, Çankırı’da ağustos ayında trafiğe kaydı yapılan toplam taşıt sayısı bir önceki aya göre 248 adet azaldı. Kastamonu’da ise trafiğe kayıtlı araç sayısı ağustos ayı sonu itibarıyla 158 bin 983 oldu. Bu taşıtların yüzde 45,3’ünü otomobil, yüzde 23,1’ini traktör, yüzde 13,2’sini kamyonet, yüzde 12,2’sini motosiklet, yüzde 3,6’sını kamyon, yüzde 1,5’ini minibüs, yüzde 0,6’sını otobüs, yüzde 0,4’ünü ise özel maksatlı taşıtlar oluşturdu. Kastamonu’da Ağustos ayında 750 adet taşıtın trafiğe kaydı yapıldı. Trafiğe kaydı yapılan toplam 750 adet taşıt içinde motosiklet yüzde 60 ile ilk sırada yer aldı. Bunu yüzde 17,9 ile otomobil, yüzde 15,6 ile traktör ve yüzde 4,7 ile kamyonet takip etti. Öte yandan, Kastamonu’da ağustos ayında trafiğe kaydı yapılan toplam taşıt sayısı bir önceki aya göre 250 adet azaldı.
Hareketsiz kalmaya dikkat: Kronik hastalıkları tetikliyor
03 Ekim 2023 Salı - 14:32 Hareketsiz kalmaya dikkat: Kronik hastalıkları tetikliyor Teknolojinin gelişmesiyle birlikte fiziksel hareketlerin yavaşlamasına bağlı kronik hastalıklar hakkında önemli bilgiler veren Çankırı İl Sağlık Müdürü Dr. Hüseyin Sarıkaya, “Hareketsiz bir yaşam tarzının benimsenmesi ile toplumda obezite, kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon, diyabet, osteoporoz gibi kronik hastalıkların görülme sıklığını artırmıştır” dedi. Çankırı İl Sağlık Müdürü Dr. Hüseyin Sarıkaya, Dünya Yürüyüş Günü dolayısıyla açıklamalarda bulunarak, gelişen teknolojiye bağlı kronik sağlık sorunlarının önlenmesi ile ilgili bilgilendirmelerde bulundu. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte kronik hastalıkların artış gösterdiğini belirten Sarıkaya, dayanıklılık aktiviteleri vücudun oksijeni kullanma kapasitesini arttıran, büyük kas gruplarının dinamik ve ritmik olarak çalıştığı aktiviteler olduğunu dile getirerek yürüyüş aktivitesi fiziksel ve ruhsal açıdan sağlığı destekleyecek ideal bir aktivite olduğunu söyledi. “Kronik hastalıkların görülme sıklığını arttı” Teknolojinin gelişmesiyle hareketsizliğe bağlı sağlık sorunlarının artış gösterdiğini söyleyen Sarıkaya, “Günümüzde fiziksel aktivitenin sağlık için öneminin yeterince anlaşılamaması ve teknolojideki gelişmeler ile yaşam imkanlarının kolaylaşması giderek daha hareketsiz bir yaşam tarzının benimsenmesi ile toplumda obezite, kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon, diyabet, osteoporoz gibi kronik hastalıkların görülme sıklığını artırmıştır. Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması 2017 sonuçlarına göre 15 ve üzeri yaş nüfusta toplumun yüzde 42.4’ü düşük, yüzde 33.1’i orta, yüzde 24.4’ü yüksek düzeyde fiziksel aktivite yapmaktadır. Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması 2017 verilerine göre günlük oturarak ya da uzanarak harcanan zaman 15 yaş üzeri erkek için 384.5 dakika, kadın için 374.1 dakika ve toplam 379.3 dakikadır. Günlük oturarak ya da uzanarak harcanan zaman 19 yaş üzeri erkek için 376.7 dakika, kadın için 363.7 dk ve toplam 370.2 dakikadır. Yürüyüş yapmak tüm yaştaki bireyler için en yaygın ve kolay uygulanabilen dayanıklılık (aerobik) aktivitesidir. Dayanıklılık aktiviteleri vücudumuzun oksijeni kullanma kapasitesini arttıran, büyük kas gruplarının dinamik ve ritmik olarak çalıştığı aktivitelerdir. Yürüyüş aktivitesi fiziksel ve ruhsal açıdan sağlığımızı destekleyecek ideal bir aktivitedir” dedi. “Yürüyüşü günlük aktiviteleriniz içerisine kolayca yerleştirebilirsiniz” Yaş gruplarına göre fiziksel aktivite sürelerinin değiştiğine de değinen Sarıkaya, “Toplumun büyük bir kısmında fiziksel aktivite, spor kelimesi ile eşanlamlı olarak algılanmaktadır. Oysa fiziksel aktivite, günlük yaşam içinde kas ve eklemlerin kullanılarak enerji harcaması ile gerçekleşen, kalp ve solunum hızını artıran ve farklı şiddetlerde yorgunlukla sonuçlanan aktiviteler olarak tanımlanmaktadır. Bu çerçevede spor aktivitelerinin yanı sıra egzersiz, oyun ve gün içinde yapılan çeşitli aktiviteler de fiziksel aktivite olarak kabul edilmektedir. Fiziksel aktivitenin sağlığın koruyucu ve geliştirici etkisinin görülebilmesi için günlük aktivitelerin yanı sıra yetişkin yaş grubunda haftanın 5 günü en az 30 dakika, 5-17 yaş grubu için ise günde en az 60 dakika orta şiddette fiziksel aktivite yapılmalıdır. Orta şiddette fiziksel aktivite, solunum veya kalp atış hızında küçük artışlara neden olan orta düzeyde fiziksel güç gerektiren fiziksel aktivitedir. Bunu şu şekilde tanımlayabiliriz yapılan aktivite esnasında kişi konuşabilir fakat şarkı söyleyemez. Tempolu yürüyüş bu aktivitelere en iyi örneklerden birisidir. Fiziksel aktiviteyi yaşam biçimi haline getirmemizde yürüyüş önemlidir. Çünkü yürüyüşü günlük aktiviteleriniz içerisine kolayca yerleştirebilirsiniz. Yürüyüş yapmak için ayrıca bir alet veya özel hazırlık gerekmez. Gün içerisinde toplu taşım aracı kullanıyorsanız ineceğiniz yerden bir, iki durak önce inip yürüyebilir veya arabanızı gideceğiniz yerin önüne değil birkaç sokak uzağa park ederek gideceğiniz yere yürüyebilirsiniz. Size en yakın belediyelere ait yürüyüş yollarından veya Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’ne ait spor tesislerinden faydalanabilirsiniz” diye konuştu.
Tarihi Taşmecit Darüşşifada şifa nağmeleri yüzyıllar sonra yeniden yankılandı
03 Ekim 2023 Salı - 14:22 Tarihi Taşmecit Darüşşifada şifa nağmeleri yüzyıllar sonra yeniden yankılandı Batı Karadeniz Üniversiteler Birliği Toplantısı dolayısıyla Tarihi Taşmescit’te düzenlenen ‘Tarihi Darüşşifada Şifa Nağmeleri’ programı davetli rektörlerden büyük ilgi gördü. Batı Karadeniz Üniversiteler Birliği Toplantısı dolayısıyla bir dizi program düzenlendi. Tarihi Taşmescit’te, düzenlenen programda Çankırı Karatekin Üniversitesi ve Necmettin Erbakan Üniversitesi Türk Müziği Devlet Konservatuvarı icra heyeti tarafından Çankırı Darüşşifasında düzenlenen “Tarihi Darüşşifada Şifa Nağmeleri” programında şifa nağmeleri yüzyıllar sonra yeniden yaşatıldı. Program, toplantı için Çankıeı Karatekin Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Harun Çiftçi’nin davetlisi olan rektörlerdem büyük beğeni topladı. “İhyası için çok yoğun çalışmalar yapıldı” Taşmescit’in tarihine değinen Çankırı Karatekin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Harun Çiftçi, “Çankırı’nın en eski mimari eseri ve medeniyet değeri olan Çankırı Darülhadis binası Taşmescit ve Çankırı Darüşşifası Mevlevihane üniversitemize tahsis edildikten sonra bu tarihi mekanların yeniden ihyası için çok yoğun çalışmalar yapılmış ve bu tarihi eserler bir bir asli hüviyetlerine kavuşturulmuştur. Kurduğumuz Darülhadis İslam Araştırmaları Merkezi ile halen devam eden geleneksel Hadis okumaları ve Hadis ilmi çalışmaları başlatılmış, Çankırı Mevlevihanesinde 96 yıllık aradan sonra Fatih Çıtlak’ın postnişinliğinde yapılan sema ayini ile Mevlevihane asli kimliğine kavuşmuş, 1235 yılında Cemalettin Ferruh tarafından inşa edilen Darüşşifa’da yüzyıllar sonra icra edilen bu konser programı ile Çankırı Darüşşifası asli kimliğine kavuşmuştur” dedi.
Yıllarca tuttuğu günlükleri bir araya getirdi, hayatını yazdığı roman ile anlattı
01 Ekim 2023 Pazar - 10:41 Yıllarca tuttuğu günlükleri bir araya getirdi, hayatını yazdığı roman ile anlattı Çankırı’da 69 yaşındaki adam, çocukluğundan itibaren tuttuğu günlükleri bir araya getirerek, yaşadıklarını yazdığı romanda anlattı. Çankırı’nın Korgun ilçesinde yaşayan 69 yaşındaki Veysel Elmas, çocukluğundan günümüze geçirdiği zorlukları ve mutlulukları yazmış olduğu günlüklerden de yola çıkararak romana çevirdi. Yaşadığı olumlu ve olumsuz hatıraları romanında anlatan Elmas, doğumundan dünümüze kadar olan tüm yaşantısını yazıya döktü. Çocukluğundan itibaren yoklukla geçen hayatı, yaşadığı zorluklar gibi birçok durumu kitapta anlattığını ifade eden Elmas, yazılan romanın okurlardan ilgi görmesini beklediğini ifade etti. “Kendi hayatımı anlatan bir roman oluşturdum” Çocukluğunun yoklukla geçtiğini belirten Elmas, “Yazmış olduğum günlüklerden yola çıkarak kendi hayatımı anlatan bir roman oluşturdum. Romanı yazarken çocukluğumdan günümüze kadar yaşadığım olayları kaleme dökerek kitaba dönüştürdüm. Çocukluğum, yokluk ve fakirlikle geçti. Yeri geldi hayatı dolu dolu yaşadım yeri geldi sıkıntılar yaşadım. Başarılarım, üzüntülerim, sevinçlerim hepsi bu romanın içinde. Hayatta her insanın karşılaşabileceği bazı gerçekler var. Ben de karşılaştığım her şeyi bu romanda anlattım. Karşılaştığım, güzellikleri, hüzünleri, yorgunluklarımı, sevinçlerimi, arkadaş ortamımı, başarımı, başarısızlığımı ve iş ve okul hayatımda yaşadığım iyi ve kötü hatıralarımın hepsini romanımda anlattım” dedi.
Yıllarca tuttuğu günlükleri bir araya getirdi, hayatını yazdığı roman ile anlattı
01 Ekim 2023 Pazar - 10:33 Yıllarca tuttuğu günlükleri bir araya getirdi, hayatını yazdığı roman ile anlattı Çankırı’da 69 yaşındaki adam, çocukluğundan itibaren tuttuğu günlükleri bir araya getirerek yaşadıklarını yazdığı romanda anlattı. Çankırı’nın Korgun ilçesinde yaşayan 69 yaşındaki Veysel Elmas, çocukluğundan günümüze geçirdiği zorlukları ve mutlulukları yazmış olduğu günlüklerden de yola çıkarak romana çevirdi. Yaşadığı olumlu ve olumsuz hatıraları romanında anlatan Elmas, doğumundan dünümüze kadar olan tüm yaşantısını yazıya döktü. Çocukluğundan itibaren yoklukla geçen hayatı, yaşadığı zorluklar gibi birçok durumu kitapta anlattığını ifade eden Elmas, yazılan romanın okurlardan ilgi görmesini beklediğini ifade etti. “Kendi hayatımı anlatan bir roman oluşturdum” Çocukluğunun yoklukla geçtiğini belirten Elmas, “Yazmış olduğum günlüklerden yola çıkarak kendi hayatımı anlatan bir roman oluşturdum. Romanı yazarken çocukluğumdan günümüze kadar yaşadığım olayları kaleme dökerek kitaba dönüştürdüm. Çocukluğum, yokluk ve fakirlikle geçti. Yeri geldi hayatı dolu dolu yaşadım yeri geldi sıkıntılar yaşadım. Başarılarım, üzüntülerim, sevinçlerim hepsi bu romanın içinde. Hayatta her insanın karşılaşabileceği bazı gerçekler var. Bende karşılaştığım her şeyi bu romanda anlattım. Karşılaştığım, güzellikleri, hüzünleri, yorgunluklarımı, sevinçlerimi, arkadaş ortamımı, başarımı, başarısızlığımı ve iş ve okul hayatımda yaşadığım iyi ve kötü hatıralarımın hepsini romanıma anlattım” dedi.
Batı Karadeniz Üniversiteler Birliği Dönem Toplantısı ÇAKÜ’de yapıldı
30 Eylül 2023 Cumartesi - 11:57 Batı Karadeniz Üniversiteler Birliği Dönem Toplantısı ÇAKÜ’de yapıldı Batı Karadeniz Üniversiteler Birliği dönem toplantısı Çankırı Karatekin Üniversitesi’nde gerçekleştirildi. Toplantıda üniversiteler arasındaki işbirliği fırsatları konuşuldu. Üniversiteler arası ortak bilimsel çalışmalar yapmak, lisansüstü programlar açmak, ön lisans, lisans öğrencilerinin ve öğretim elemanlarının karşılıklı değişimini desteklemek, daha kaliteli bir eğitimi hedeflemek amacıyla kurulan Batı Karadeniz Üniversiteler Birliğinin dönem toplantısı Çankırı Karatekin Üniversitesi (ÇAKÜ) Senato Odasında gerçekleşti. Toplantıda, üniversiteler arasındaki iş birlikleri, iş birliği fırsatlarının tespiti ve değerlendirilmesi için alt kurul oluşturulması, ortak lisans üstü eğitim programlarının açılması, ortak projeler planlanması üzerinde duruldu. Çankırı Karatekin Üniversitesi Rektörü Profesör Doktor Harun Çiftçi, misafir rektörlere kampüs içini gezdirerek üniversiteyi tanıttı. Çankırı’nın tarihi kültüründen de bahseden Rektör Çiftçi, Taşmescit Darülhadis ve Daruşşifa’yı yerinde ziyaret ettiler. Programda konuşan Rektör Çiftçi katılımcılara teşekkürlerini iletti. Programa, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Özdemir, Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şükrü Beydemir, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Alişarlı, Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nedim Sözbir, Gebze Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hacı Ali Mantar, Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Osman Öztürk, Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nuh Zafer Cantürk, Kocaeli Sağlık ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas, Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hamza Al ve Yalova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Bahçekapılı katıldı.