Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
Yerel Haberler
İstanbul
Ankara
İzmir
Bursa
Antalya
Trabzon
Tüm Şehirler
Adana
Adıyaman
Afyon
Ağrı
Aksaray
Amasya
Ankara
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Iğdır
Isparta
İstanbul
İzmir
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şanlıurfa
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
Çanakkale
1.5 yıl çantası hazır bekledi, organ nakliyle sağlığına kavuştu
22 Kasım 2024 Cuma - 12:43:42
Çanakkale’de 17 yıldır böbrek yetmezliğiyle mücadele eden 53 yaşındaki Hatice Ayçin, 1.5 yıl önce böbrek nakli için başvurduğu Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Hastanesi Organ Nakli Merkezinde 10 gün önce yapılan böbrek nakliyle sağlığına kavuştu. 1.5 yıl boyunca nakil bekleyen Ayçin, böbrek nakli olmak için her gece çantasını hazır bekletti. Çanakkale’de yaşayan Hatice Ayçin, 2007 yılında hipertansiyon nedeniyle böbrek yetmezliğine yakalandı. 9 yıl boyunca diyalize girmeden medikal tedavi gören Ayçin, 2016 yılında böbrek yetmezliğine yakalandı. 8 yıl boyunca diyalize giren Hatice Ayçin, 1.5 yıl önce böbrek nakli için ÇOMÜ Organ Nakil Merkezi’ne başvurdu. Ayçin, 10 gün önce Balıkesir’de beyin ölümü gerçekleşen bir hastanın ailesi tarafından bağışlanan böbreğin kendisine nakledilmesiyle sağlığına kavuştu. ÇOMÜ Organ Nakil Merkezi Müdürü Prof. Dr. Cabir Alan, Hatice Akçin’e 2007 yılında hipertansiyon nedeniyle böbrek yetmezliği teşhisi konduğunu söyledi. Akçin’in 9 yıl diyalize girmeden medikal tedavilerle süreci yönetmeye çalıştığını ancak 8 yıl önce son dönem böbrek yetmezliği geliştiği için diyalize bağlanmak zorunda kaldığını ifade eden Prof. Dr. Cabir Alan, “Bu süreç içerisinde eşinden böbrek alınması için çalışma başlatıldı. Ancak doku uyuşmazlığı nedeniyle nakil gerçekleştirilemedi. Kendi çocuğuna da kıyamadığı için böbrek isteyemedi. 8 yıl boyunca diyalize girdi. Bir buçuk yıl önce böbrek nakli için merkezimize başvurdu. Uzun bir süreç oldu. Hatice Hanım için de risk fazlaydı. 10’uncu yıla yaklaşmıştı ve komplikasyonlar başlamıştı. Bir buçuk yıl böbrek nakli için bekledi. Her gece çantası hazır vaziyette, telefonu yanı başında her an böbrek çıkacakmış gibi bekledi. 10 gün önce Balıkesir’de beyin ölümü gerçekleşen bir kişinin ailesinin organlarını bağışlaması sonrası böbreği Hatice Hanım’a nakledildi. 2 saatlik başarılı bir operasyonla Hatice Hanım sağlığına kavuştu. Bugün Hatice Hanım’ı taburcu edeceğiz” dedi. Tekrar hayata tutunmanın çok güzel olduğunu belirten Hatice Ayçin ise, “Bedenen, ruhen çok çökertti. Her an ölecekmiş gibi bekliyordum. Çevremdeki tanıdıklarım ölünce kendimi ölüme hazır hissediyordum. Organ bağışı yapmak yaşamaktır. Yaşamak hayat demektir. Hayat ailenle birlikte güzeldir. Herkesi organ bağışı yapmaya davet ediyorum. Çantamı her an hazır tuttum, bir umutla bekledim. Bir anda telefonumuz çaldı. 2 saat içinde burada olmamız istendi, apar topar geldik. Şu anda çok mutluyum” diye konuştu.
22 Kasım 2024 Cuma - 12:39
1 buçuk yıl çantası hazır bekledi, organ nakliyle sağlığına kavuştu
Çanakkale’de 17 yıldır böbrek yetmezliğiyle mücadele eden 53 yaşındaki Hatice Ayçin, 1,5 yıl önce böbrek nakli için başvurduğu Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Hastanesi Organ Nakli Merkezinde 10 gün önce böbrek nakliyle sağlığına kavuştu. 1.5 yıl boyunca nakil bekleyen Hatice Ayçin, böbrek nakli olmak için çantasını hazır bekletti. Çanakkale’de yaşayan Hatice Ayçin 2007 yılında hipertansiyon nedeniyle böbrek yetmezliğine yakalandı. 9 yıl boyunca diyalize girmeden medikal tedavi gördü. 2016 yılında böbrek yetmezliğine yakalandı. 8 yıl boyunca diyalize giren Hatice Ayçin, 1.5 yıl önce böbrek nakli için ÇOMÜ Organ Nakil Merkezi’ne başvurdu. 10 gün önce Balıkesir’de beyin ölümü gerçekleşen bir hastanın ailesi tarafından bağışlanan böbreğinin kendisine nakledilmesiyle sağlığına kavuştu. 1.5 yıl boyunca nakil bekleyen Hatice Ayçin, böbrek nakli olmak için çantasını hazır bekletti. ÇOMÜ Organ Nakil Merkezi Müdürü Prof. Dr. Cabir Alan, Hatice Akçin’e, 2007 yılında hipertansiyon nedeniyle böbrek yetmezliği teşhisi konduğunu söyledi. Hatice Akçin’in, 9 yıl diyalize girmeden medikal tedavilerle süreci yönetmeye çalıştığını ancak 8 yıl önce son dönem böbrek yetmezliği geliştiği için diyalize bağlanmak zorunda kaldığını ifade eden Prof. Dr. Cabir Alan, “Bu süreç içerisinde eşinden böbrek alınması için çalışma başlatıldı. Ancak doku uyuşmazlığı nedeniyle nakil gerçekleştirilemedi. Kendi çocuğuna da kıyamadığı için böbrek isteyemedi. 8 yıl boyunca diyalize girdi. Bir buçuk yıl önce böbrek nakli için merkezimize başvurdu. Uzun bir süreç oldu. Hatice Hanım içinde risk fazlaydı. 10’uncu yıla yaklaşmıştı. Ve komplikasyonlar başlamıştı. Bir buçuk yıl böbrek nakli için bekledi. Her gece çantası hazır vaziyette, telefonu yanı başında her an böbrek çıkacakmış gibi bekledi. 10 gün önce Balıkesir’de beyin ölümü gerçekleşen bir kişinin ailesinin organlarını bağışlaması sonrası böbreği Hatice hanıma nakledildi. 2 saatlik başarılı bir operasyonla Hatice Hanım sağlığına kavuştu. Bugün Hatice hanımı taburcu edeceğiz” dedi. Tekrar hayata tutunmanın çok güzel olduğunu belirten Hatice Ayçin ise, “Bedenen, ruhen çok çökertti. Her an ölecekmiş gibi bekliyordum. Çevremdeki tanıdıklarım ölünce kendimi ölüme hazır hissediyordum. Organ bağışı yapmak yaşamaktır. Yaşamak hayat demektir. Hayat ailenle birlikte güzeldir. Herkesi organ bağışı yapmaya davet ediyorum. Çantamı her an hazır tuttum. Bir umutla bekledim. Bir an da telefonumuz çaldı. 2 saat içinde burada olmamız istendi, apar topar geldik. Şuanda çok mutluyum” diye konuştu.
22 Kasım 2024 Cuma - 10:48
Çocuklar Troya Müzesi’ni ele geçirdi
Çanakkale’de, 5 bin 600 yıllık geçmişe sahip Troya Ören Yeri’nden çıkan eserlerin sergilendiği Troya Müzesi’nde “Takeover Day” (Devralma Günü) etkinliği gerçekleştirildi. Etkinliği çerçevesinde bir gün boyunca 16 çocuk müzeyi devralarak, müzede tur rehberi, gişe görevlisi, güvenlik, karşılama görevlisi, mağaza personeli, sosyal medya yöneticisi, eğitimci, arkeolog olarak çalıştı. Çanakkale’de, 5 bin 600 yıllık geçmişe sahip Troya Ören Yeri’nden çıkan eserlerin sergilendiği Troya Müzesi farklı bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. İlk kez 2010 yılında İngiltere’de ortaya çıkan “Takeover Day” (Devralma Günü) etkinliği bu yıl 2’nci kez Troya Müzesi’nde gerçekleşti. Devralma Günü, müzelerin çocukları normalde yetişkinlerin yaptığı işleri devralmaya davet ettiği gün olarak tanımlanıyor. Bu özel günde müze profesyonellerinin yaptıkları tüm görevleri bir günlüğüne çocuklara devredildi. Müzede ‘Takeover Day’ (Devralma Günü) etkinliği çerçevesinde koleksiyon sorumlusu, güvenlik personeli, rehber, sosyal medya görevlisi, mağaza görevlisi, kafe personeli, müze müdürü, sanat tarihçisi, arkeolog gibi farklı görevlerde toplam 8-12 yaş arası 16 çocuk saat 09.00 ile saat 17.00 arasında Troya Müzesi’nde çalıştılar. Etkinlikte Troya Müze Müdürü olan Kumkale Ortaokulu Öğrencisi 11 yaşındaki Lisa Meran Polat, “Müzeyi bir günlüğüne biz devraldık. Ben Müze Müdürüyüm. Mağaza çalışanı, restoratör, müdür yardımcısı ve rehber olan çocuklar var. Biz bu etkinlikle beraber bütün çocuklar olarak kendimizi mutlu hissettik. Müzeyi devralmak eğlenceli” dedi. Müzede rehberlik görevinde bulunan 8 yaşındaki Bulut Asilkan ise, “Müzeyi ele geçirme gününde rehber olarak görev yapıyorum. Şu anda Pers döneminden bir lahitin önünde duruyoruz. Lahitin üzerinde av yapan bir Pars askeri var. Pers askeri köpekleriyle birlikte yaban domuzu avlıyor” diye konuştu. "Kültür mirası sevgisini aşılamanın temel yollarından bir tanesi" Etkinlik hakkında konuşan Troya Müze Müdürü Rıdvan Gölcük, “3’üncü Milli Kültür Şurası’nda müzelerle ilgili çok önemli bir noktaya temas edilmişti. Müzeler sadece saklama ya da sergileme yapılan mekanlar değildir. Aynı zamanda okul dışı öğrenme alanları arasında en kuvvetli mekanlardan birisidir. Dolayısıyla da müzelerin eğitim konusunda yapabilecekleri çok iş var. Bu sebeple geçtiğimiz yıl yeni bir projeye başladık. İngiltere’den, Londra’dan partner ortak bir müze bulduk ve ‘Takeover Day’ uygulamasını geçen sene Kasım ayında başladık. ‘Takeover Day’ ne demek. Çocukların bir günlüğüne müzeyi devraldığı yada ele geçirdiği bir çocuk etkinliği. Öncesinde müze sosyal medyadan açık çağrıya çıkıyor. Çocuklara ‘müzede görev almak ister misiniz, müzede hangi işi yapmak istersiniz bize bir motivasyon mektubu yazın’ diyor ve Türkiye’nin dört bir yanından çocuklar bu sene motivasyon mektuplarını bizlerle paylaştılar. Çocuklardan müze müdürü, kafe sorumlusu, rehber, arkeolog olmak isteyen ve bizimle çalışmak isteyen çocuklarda bu mektupları topladık. Dün müzede yarım günlük bir oryantasyon eğitim yaptık. Çocuklara bu meslekleri tanıttık. Ardından hangi meslekleri yapacaklarını belirledik. Bugün müzede, tüm bu görevleri 8-12 yaş arasındaki çocuklar yapıyor. Çocuklar neden müzeyi devralıyor. Kültür mirası sevgisini aşılamanın temel yollarından bir tanesi. 2’ncisi çocuklara sorumluluk almayı öğreten, onlara özgüven veren bir eğitim uygulaması. Troya Müzesi bunu Türkiye’de yapan ilk kamu müzesi oldu. Bu uygulamada 2’nci yılımız. Çocuklar görevleri yaptıkları süre boyunca mutlular, özgüvenliler. Müzeyi çocuklara devretmekten oldukça mutluyuz” şeklinde konuştu.
22 Kasım 2024 Cuma - 10:41
Troya Müzesi’nde ’Devralma Günü’ etkinliği gerçekleştirildi
Çanakkale’de, 5 bin 600 yıllık geçmişe sahip Troya Ören Yeri’nden çıkan eserlerin sergilendiği Troya Müzesi’nde “Takeover Day” (Devralma Günü) etkinliği gerçekleştirildi. Etkinliği çerçevesinde bir gün boyunca 16 çocuk müzeyi devralarak, müzede tur rehberi, gişe görevlisi, güvenlik, karşılama görevlisi, mağaza personeli, sosyal medya yöneticisi, eğitimci, arkeolog olarak çalıştı. Çanakkale’de, 5 bin 600 yıllık geçmişe sahip Troya Ören Yeri’nden çıkan eserlerin sergilendiği Troya Müzesi farklı bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. İlk kez 2010 yılında İngiltere’de ortaya çıkan “Takeover Day” (Devralma Günü) etkinliği bu yıl 2’nci kez Troya Müzesi’nde gerçekleşti. Devralma Günü, müzelerin çocukları normalde yetişkinlerin yaptığı işleri devralmaya davet ettiği gün olarak tanımlanıyor. Bu özel günde müze profesyonellerinin yaptıkları tüm görevleri bir günlüğüne çocuklara devredildi. Müzede ‘Takeover Day’ (Devralma Günü) etkinliği çerçevesinde koleksiyon sorumlusu, güvenlik personeli, rehber, sosyal medya görevlisi, mağaza görevlisi, kafe personeli, müze müdürü, sanat tarihçisi, arkeolog gibi farklı görevlerde toplam 8-12 yaş arası 16 çocuk saat 09.00 ile saat 17.00 arasında Troya Müzesi’nde çalıştılar. Etkinlikte Troya Müze Müdürü olan Kumkale Ortaokulu Öğrencisi 11 yaşındaki Lisa Meran Polat, “Müzeyi bir günlüğüne biz devraldık. Ben Müze Müdürüyüm. Mağaza çalışanı, restoratör, müdür yardımcısı ve rehber olan çocuklar var. Biz bu etkinlikle beraber bütün çocuklar olarak kendimizi mutlu hissettik. Müzeyi devralmak eğlenceli” dedi. Müzede rehberlik görevinde bulunan 8 yaşındaki Bulut Asilkan ise, “Müzeyi ele geçirme gününde rehber olarak görev yapıyorum. Şuanda Pers döneminden bir lahitin önünde duruyoruz. Lahitin üzerinde av yapan bir Pars askeri var. Pers askeri köpekleriyle birlikte yaban domuzu avlıyor” diye konuştu. Etkinlik hakkında konuşan Troya Müze Müdürü Rıdvan Gölcük, “3’üncü Milli Kültür Şurası’nda müzelerle ilgili çok önemli bir noktaya temas edilmişti. Müzeler sadece saklama ya da sergileme yapılan mekanlar değildir. Aynı zamanda okul dışı öğrenme alanları arasında en kuvvetli mekanlardan birisidir. Dolayısıyla da müzelerin eğitim konusunda yapabilecekleri çok iş var. Bu sebeple geçtiğimiz yıl yeni bir projeye başladık. İngiltere’den, Londra’dan partner ortak bir müze bulduk ve ‘Takeover Day’ uygulamasını geçen sene Kasım ayında başladık. ‘Takeover Day’ ne demek. Çocukların bir günlüğüne müzeyi devraldığı yada ele geçirdiği bir çocuk etkinliği. Öncesinde müze sosyal medyadan açık çağrıya çıkıyor. Çocuklara ‘müzede görev almak ister misiniz, müzede hangi işi yapmak istersiniz bize bir motivasyon mektubu yazın’ diyor ve Türkiye’nin dört bir yanından çocuklar bu sene motivasyon mektuplarını bizlerle paylaştılar. Çocuklardan müze müdürü, kafe sorumlusu, rehber, arkeolog olmak isteyen ve bizimle çalışmak isteyen çocuklarda bu mektupları topladık. Dün müzede yarım günlük bir oryantasyon eğitim yaptık. Çocuklara bu meslekleri tanıttık. Ardından hangi meslekleri yapacaklarını belirledik. Bugün müzede, tüm bu görevleri 8-12 yaş arasındaki çocuklar yapıyor. Çocuklar neden müzeyi devralıyor. Kültür mirası sevgisinin aşılamanın temel yollarından bir tanesi. 2’ncisi çocuklara sorumluluk almayı öğreten, onlara özgüven veren bir eğitim uygulaması. Troya Müzesi bunu Türkiye’de yapan ilk kamu müzesi oldu. Bu uygulamada 2’nci yılımız. Çocuklar görevleri yaptıkları süre boyunca mutlular, özgüvenliler. Müzeyi çocuklara devretmekten oldukça mutluyuz” şeklinde konuştu. (MS
22 Kasım 2024 Cuma - 12:43
1.5 yıl çantası hazır bekledi, organ nakliyle sağlığına kavuştu
Çanakkale’de 17 yıldır böbrek yetmezliğiyle mücadele eden 53 yaşındaki Hatice Ayçin, 1.5 yıl önce böbrek nakli için başvurduğu Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Hastanesi Organ Nakli Merkezinde 10 gün önce yapılan böbrek nakliyle sağlığına kavuştu. 1.5 yıl boyunca nakil bekleyen Ayçin, böbrek nakli olmak için her gece çantasını hazır bekletti. Çanakkale’de yaşayan Hatice Ayçin, 2007 yılında hipertansiyon nedeniyle böbrek yetmezliğine yakalandı. 9 yıl boyunca diyalize girmeden medikal tedavi gören Ayçin, 2016 yılında böbrek yetmezliğine yakalandı. 8 yıl boyunca diyalize giren Hatice Ayçin, 1.5 yıl önce böbrek nakli için ÇOMÜ Organ Nakil Merkezi’ne başvurdu. Ayçin, 10 gün önce Balıkesir’de beyin ölümü gerçekleşen bir hastanın ailesi tarafından bağışlanan böbreğin kendisine nakledilmesiyle sağlığına kavuştu. ÇOMÜ Organ Nakil Merkezi Müdürü Prof. Dr. Cabir Alan, Hatice Akçin’e 2007 yılında hipertansiyon nedeniyle böbrek yetmezliği teşhisi konduğunu söyledi. Akçin’in 9 yıl diyalize girmeden medikal tedavilerle süreci yönetmeye çalıştığını ancak 8 yıl önce son dönem böbrek yetmezliği geliştiği için diyalize bağlanmak zorunda kaldığını ifade eden Prof. Dr. Cabir Alan, “Bu süreç içerisinde eşinden böbrek alınması için çalışma başlatıldı. Ancak doku uyuşmazlığı nedeniyle nakil gerçekleştirilemedi. Kendi çocuğuna da kıyamadığı için böbrek isteyemedi. 8 yıl boyunca diyalize girdi. Bir buçuk yıl önce böbrek nakli için merkezimize başvurdu. Uzun bir süreç oldu. Hatice Hanım için de risk fazlaydı. 10’uncu yıla yaklaşmıştı ve komplikasyonlar başlamıştı. Bir buçuk yıl böbrek nakli için bekledi. Her gece çantası hazır vaziyette, telefonu yanı başında her an böbrek çıkacakmış gibi bekledi. 10 gün önce Balıkesir’de beyin ölümü gerçekleşen bir kişinin ailesinin organlarını bağışlaması sonrası böbreği Hatice Hanım’a nakledildi. 2 saatlik başarılı bir operasyonla Hatice Hanım sağlığına kavuştu. Bugün Hatice Hanım’ı taburcu edeceğiz” dedi. Tekrar hayata tutunmanın çok güzel olduğunu belirten Hatice Ayçin ise, “Bedenen, ruhen çok çökertti. Her an ölecekmiş gibi bekliyordum. Çevremdeki tanıdıklarım ölünce kendimi ölüme hazır hissediyordum. Organ bağışı yapmak yaşamaktır. Yaşamak hayat demektir. Hayat ailenle birlikte güzeldir. Herkesi organ bağışı yapmaya davet ediyorum. Çantamı her an hazır tuttum, bir umutla bekledim. Bir anda telefonumuz çaldı. 2 saat içinde burada olmamız istendi, apar topar geldik. Şu anda çok mutluyum” diye konuştu.
22 Kasım 2024 Cuma - 12:39
1 buçuk yıl çantası hazır bekledi, organ nakliyle sağlığına kavuştu
Çanakkale’de 17 yıldır böbrek yetmezliğiyle mücadele eden 53 yaşındaki Hatice Ayçin, 1,5 yıl önce böbrek nakli için başvurduğu Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Hastanesi Organ Nakli Merkezinde 10 gün önce böbrek nakliyle sağlığına kavuştu. 1.5 yıl boyunca nakil bekleyen Hatice Ayçin, böbrek nakli olmak için çantasını hazır bekletti. Çanakkale’de yaşayan Hatice Ayçin 2007 yılında hipertansiyon nedeniyle böbrek yetmezliğine yakalandı. 9 yıl boyunca diyalize girmeden medikal tedavi gördü. 2016 yılında böbrek yetmezliğine yakalandı. 8 yıl boyunca diyalize giren Hatice Ayçin, 1.5 yıl önce böbrek nakli için ÇOMÜ Organ Nakil Merkezi’ne başvurdu. 10 gün önce Balıkesir’de beyin ölümü gerçekleşen bir hastanın ailesi tarafından bağışlanan böbreğinin kendisine nakledilmesiyle sağlığına kavuştu. 1.5 yıl boyunca nakil bekleyen Hatice Ayçin, böbrek nakli olmak için çantasını hazır bekletti. ÇOMÜ Organ Nakil Merkezi Müdürü Prof. Dr. Cabir Alan, Hatice Akçin’e, 2007 yılında hipertansiyon nedeniyle böbrek yetmezliği teşhisi konduğunu söyledi. Hatice Akçin’in, 9 yıl diyalize girmeden medikal tedavilerle süreci yönetmeye çalıştığını ancak 8 yıl önce son dönem böbrek yetmezliği geliştiği için diyalize bağlanmak zorunda kaldığını ifade eden Prof. Dr. Cabir Alan, “Bu süreç içerisinde eşinden böbrek alınması için çalışma başlatıldı. Ancak doku uyuşmazlığı nedeniyle nakil gerçekleştirilemedi. Kendi çocuğuna da kıyamadığı için böbrek isteyemedi. 8 yıl boyunca diyalize girdi. Bir buçuk yıl önce böbrek nakli için merkezimize başvurdu. Uzun bir süreç oldu. Hatice Hanım içinde risk fazlaydı. 10’uncu yıla yaklaşmıştı. Ve komplikasyonlar başlamıştı. Bir buçuk yıl böbrek nakli için bekledi. Her gece çantası hazır vaziyette, telefonu yanı başında her an böbrek çıkacakmış gibi bekledi. 10 gün önce Balıkesir’de beyin ölümü gerçekleşen bir kişinin ailesinin organlarını bağışlaması sonrası böbreği Hatice hanıma nakledildi. 2 saatlik başarılı bir operasyonla Hatice Hanım sağlığına kavuştu. Bugün Hatice hanımı taburcu edeceğiz” dedi. Tekrar hayata tutunmanın çok güzel olduğunu belirten Hatice Ayçin ise, “Bedenen, ruhen çok çökertti. Her an ölecekmiş gibi bekliyordum. Çevremdeki tanıdıklarım ölünce kendimi ölüme hazır hissediyordum. Organ bağışı yapmak yaşamaktır. Yaşamak hayat demektir. Hayat ailenle birlikte güzeldir. Herkesi organ bağışı yapmaya davet ediyorum. Çantamı her an hazır tuttum. Bir umutla bekledim. Bir an da telefonumuz çaldı. 2 saat içinde burada olmamız istendi, apar topar geldik. Şuanda çok mutluyum” diye konuştu.
22 Kasım 2024 Cuma - 10:48
Çocuklar Troya Müzesi’ni ele geçirdi
Çanakkale’de, 5 bin 600 yıllık geçmişe sahip Troya Ören Yeri’nden çıkan eserlerin sergilendiği Troya Müzesi’nde “Takeover Day” (Devralma Günü) etkinliği gerçekleştirildi. Etkinliği çerçevesinde bir gün boyunca 16 çocuk müzeyi devralarak, müzede tur rehberi, gişe görevlisi, güvenlik, karşılama görevlisi, mağaza personeli, sosyal medya yöneticisi, eğitimci, arkeolog olarak çalıştı. Çanakkale’de, 5 bin 600 yıllık geçmişe sahip Troya Ören Yeri’nden çıkan eserlerin sergilendiği Troya Müzesi farklı bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. İlk kez 2010 yılında İngiltere’de ortaya çıkan “Takeover Day” (Devralma Günü) etkinliği bu yıl 2’nci kez Troya Müzesi’nde gerçekleşti. Devralma Günü, müzelerin çocukları normalde yetişkinlerin yaptığı işleri devralmaya davet ettiği gün olarak tanımlanıyor. Bu özel günde müze profesyonellerinin yaptıkları tüm görevleri bir günlüğüne çocuklara devredildi. Müzede ‘Takeover Day’ (Devralma Günü) etkinliği çerçevesinde koleksiyon sorumlusu, güvenlik personeli, rehber, sosyal medya görevlisi, mağaza görevlisi, kafe personeli, müze müdürü, sanat tarihçisi, arkeolog gibi farklı görevlerde toplam 8-12 yaş arası 16 çocuk saat 09.00 ile saat 17.00 arasında Troya Müzesi’nde çalıştılar. Etkinlikte Troya Müze Müdürü olan Kumkale Ortaokulu Öğrencisi 11 yaşındaki Lisa Meran Polat, “Müzeyi bir günlüğüne biz devraldık. Ben Müze Müdürüyüm. Mağaza çalışanı, restoratör, müdür yardımcısı ve rehber olan çocuklar var. Biz bu etkinlikle beraber bütün çocuklar olarak kendimizi mutlu hissettik. Müzeyi devralmak eğlenceli” dedi. Müzede rehberlik görevinde bulunan 8 yaşındaki Bulut Asilkan ise, “Müzeyi ele geçirme gününde rehber olarak görev yapıyorum. Şu anda Pers döneminden bir lahitin önünde duruyoruz. Lahitin üzerinde av yapan bir Pars askeri var. Pers askeri köpekleriyle birlikte yaban domuzu avlıyor” diye konuştu. "Kültür mirası sevgisini aşılamanın temel yollarından bir tanesi" Etkinlik hakkında konuşan Troya Müze Müdürü Rıdvan Gölcük, “3’üncü Milli Kültür Şurası’nda müzelerle ilgili çok önemli bir noktaya temas edilmişti. Müzeler sadece saklama ya da sergileme yapılan mekanlar değildir. Aynı zamanda okul dışı öğrenme alanları arasında en kuvvetli mekanlardan birisidir. Dolayısıyla da müzelerin eğitim konusunda yapabilecekleri çok iş var. Bu sebeple geçtiğimiz yıl yeni bir projeye başladık. İngiltere’den, Londra’dan partner ortak bir müze bulduk ve ‘Takeover Day’ uygulamasını geçen sene Kasım ayında başladık. ‘Takeover Day’ ne demek. Çocukların bir günlüğüne müzeyi devraldığı yada ele geçirdiği bir çocuk etkinliği. Öncesinde müze sosyal medyadan açık çağrıya çıkıyor. Çocuklara ‘müzede görev almak ister misiniz, müzede hangi işi yapmak istersiniz bize bir motivasyon mektubu yazın’ diyor ve Türkiye’nin dört bir yanından çocuklar bu sene motivasyon mektuplarını bizlerle paylaştılar. Çocuklardan müze müdürü, kafe sorumlusu, rehber, arkeolog olmak isteyen ve bizimle çalışmak isteyen çocuklarda bu mektupları topladık. Dün müzede yarım günlük bir oryantasyon eğitim yaptık. Çocuklara bu meslekleri tanıttık. Ardından hangi meslekleri yapacaklarını belirledik. Bugün müzede, tüm bu görevleri 8-12 yaş arasındaki çocuklar yapıyor. Çocuklar neden müzeyi devralıyor. Kültür mirası sevgisini aşılamanın temel yollarından bir tanesi. 2’ncisi çocuklara sorumluluk almayı öğreten, onlara özgüven veren bir eğitim uygulaması. Troya Müzesi bunu Türkiye’de yapan ilk kamu müzesi oldu. Bu uygulamada 2’nci yılımız. Çocuklar görevleri yaptıkları süre boyunca mutlular, özgüvenliler. Müzeyi çocuklara devretmekten oldukça mutluyuz” şeklinde konuştu.
22 Kasım 2024 Cuma - 10:41
Troya Müzesi’nde ’Devralma Günü’ etkinliği gerçekleştirildi
Çanakkale’de, 5 bin 600 yıllık geçmişe sahip Troya Ören Yeri’nden çıkan eserlerin sergilendiği Troya Müzesi’nde “Takeover Day” (Devralma Günü) etkinliği gerçekleştirildi. Etkinliği çerçevesinde bir gün boyunca 16 çocuk müzeyi devralarak, müzede tur rehberi, gişe görevlisi, güvenlik, karşılama görevlisi, mağaza personeli, sosyal medya yöneticisi, eğitimci, arkeolog olarak çalıştı. Çanakkale’de, 5 bin 600 yıllık geçmişe sahip Troya Ören Yeri’nden çıkan eserlerin sergilendiği Troya Müzesi farklı bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. İlk kez 2010 yılında İngiltere’de ortaya çıkan “Takeover Day” (Devralma Günü) etkinliği bu yıl 2’nci kez Troya Müzesi’nde gerçekleşti. Devralma Günü, müzelerin çocukları normalde yetişkinlerin yaptığı işleri devralmaya davet ettiği gün olarak tanımlanıyor. Bu özel günde müze profesyonellerinin yaptıkları tüm görevleri bir günlüğüne çocuklara devredildi. Müzede ‘Takeover Day’ (Devralma Günü) etkinliği çerçevesinde koleksiyon sorumlusu, güvenlik personeli, rehber, sosyal medya görevlisi, mağaza görevlisi, kafe personeli, müze müdürü, sanat tarihçisi, arkeolog gibi farklı görevlerde toplam 8-12 yaş arası 16 çocuk saat 09.00 ile saat 17.00 arasında Troya Müzesi’nde çalıştılar. Etkinlikte Troya Müze Müdürü olan Kumkale Ortaokulu Öğrencisi 11 yaşındaki Lisa Meran Polat, “Müzeyi bir günlüğüne biz devraldık. Ben Müze Müdürüyüm. Mağaza çalışanı, restoratör, müdür yardımcısı ve rehber olan çocuklar var. Biz bu etkinlikle beraber bütün çocuklar olarak kendimizi mutlu hissettik. Müzeyi devralmak eğlenceli” dedi. Müzede rehberlik görevinde bulunan 8 yaşındaki Bulut Asilkan ise, “Müzeyi ele geçirme gününde rehber olarak görev yapıyorum. Şuanda Pers döneminden bir lahitin önünde duruyoruz. Lahitin üzerinde av yapan bir Pars askeri var. Pers askeri köpekleriyle birlikte yaban domuzu avlıyor” diye konuştu. Etkinlik hakkında konuşan Troya Müze Müdürü Rıdvan Gölcük, “3’üncü Milli Kültür Şurası’nda müzelerle ilgili çok önemli bir noktaya temas edilmişti. Müzeler sadece saklama ya da sergileme yapılan mekanlar değildir. Aynı zamanda okul dışı öğrenme alanları arasında en kuvvetli mekanlardan birisidir. Dolayısıyla da müzelerin eğitim konusunda yapabilecekleri çok iş var. Bu sebeple geçtiğimiz yıl yeni bir projeye başladık. İngiltere’den, Londra’dan partner ortak bir müze bulduk ve ‘Takeover Day’ uygulamasını geçen sene Kasım ayında başladık. ‘Takeover Day’ ne demek. Çocukların bir günlüğüne müzeyi devraldığı yada ele geçirdiği bir çocuk etkinliği. Öncesinde müze sosyal medyadan açık çağrıya çıkıyor. Çocuklara ‘müzede görev almak ister misiniz, müzede hangi işi yapmak istersiniz bize bir motivasyon mektubu yazın’ diyor ve Türkiye’nin dört bir yanından çocuklar bu sene motivasyon mektuplarını bizlerle paylaştılar. Çocuklardan müze müdürü, kafe sorumlusu, rehber, arkeolog olmak isteyen ve bizimle çalışmak isteyen çocuklarda bu mektupları topladık. Dün müzede yarım günlük bir oryantasyon eğitim yaptık. Çocuklara bu meslekleri tanıttık. Ardından hangi meslekleri yapacaklarını belirledik. Bugün müzede, tüm bu görevleri 8-12 yaş arasındaki çocuklar yapıyor. Çocuklar neden müzeyi devralıyor. Kültür mirası sevgisinin aşılamanın temel yollarından bir tanesi. 2’ncisi çocuklara sorumluluk almayı öğreten, onlara özgüven veren bir eğitim uygulaması. Troya Müzesi bunu Türkiye’de yapan ilk kamu müzesi oldu. Bu uygulamada 2’nci yılımız. Çocuklar görevleri yaptıkları süre boyunca mutlular, özgüvenliler. Müzeyi çocuklara devretmekten oldukça mutluyuz” şeklinde konuştu. (MS
21 Kasım 2024 Perşembe - 21:33
Ayvacık açıklarında 33 kaçak göçmen yakalandı
Çanakkale’nin Ayvacık ilçesi açıklarında Sahil Güvenlik ekiplerince 13’ü çocuk toplam 33 kaçak göçmen yakalandı. Ayvacık ilçesi açıklarında görevli Sahil Güvenlik Botu TCSG-28 tarafından tespit edilen hareketli lastik bot durdurularak, içerisindeki 13’ü çocuk toplam 33 kaçak göçmen yakalandı. Kaçak göçmenler işlemlerinin ardından Ayvacık Göçmen Ön Kabul ve Sevk Merkezine (GÖKSEM) teslim edildi.
21 Kasım 2024 Perşembe - 21:30
Çanakkale’de 23 kaçak göçmen kurtarıldı
Çanakkale’nin Ayvacık ilçesinde Sahil Güvenlik ekipleri tarafından 9’u çocuk olmak üzere toplam 23 kaçak göçmen kurtarıldı. Sahil Güvenlik Komutanlığı ekipleri, Ayvacık ilçesi açıklarında kaçak göçmenlerin bulunduğu lastik botun motor arızası nedeniyle sürüklendiği ve yardım talebinde bulunulduğu bilgisini aldı. Bunun üzerine görevlendirilen Sahil Güvenlik Botu KB-20 tarafından lastik bot içerisindeki 9’u çocuk olmak üzere toplam 23 kaçak göçmen kurtarıldı. İşlemlerinin ardından kaçak göçmenler, Ayvacık Göçmen Ön Kabul ve Sevk Merkezine (GÖKSEM) teslim edildi.
21 Kasım 2024 Perşembe - 20:15
Atatürk için 21 Kasım 1938’de yapılan resmi cenaze töreninin fotoğrafları gün yüzüne çıktı
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Atatürk ve Çanakkale Savaşları Araştırma Merkezi (AÇASAM) Müdürü Doç. Dr. Barış Borlat, 10 Kasım 1938’de Atatürk’ün vefatından sonra 21 Kasım’da tüm Türkiye’de ikinci bir matem töreni düzenlendiğini söyledi. Borlat, arşiv çalışmaları ve dönemin yerel basınına yönelik taramalar esnasında 21 Kasım 1938’de Atatürk için Anadolu’da düzenlenen anma törenine dair fotoğrafların ilk kez ortaya çıktığını söyledi. Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 86 yıl önce 10 Kasım 1938’de vefat etti. Atatürk’ün vefatından sonra tahdit işlemleri başladı. İşlemlerin 11 Kasım’da sona ermesinin ardından Atatürk’ün naaşı Dolmabahçe Sarayında ziyarete açıldı. 18 Kasım’a kadar devam eden sürecin ardından Atatürk’ün naaşı, 19 Kasım’da Ankara’ya götürüldü. 21 Kasım’da yapılan törenle Atatürk’ün naaşı Anıtkabir bitene kadar geçici olarak bulunacağı Etnoğrafya Müzesine getirildi. 21 Kasım 1938 tarihinde Anadolu’da da tören icra edildi. AÇASAM Müdürü Doç. Dr. Barış Borlat tarafından yapılan arşiv çalışmaları ile 21 Kasım’daki ikinci matem törenine dair fotoğraflar ilk kez gün yüzüne çıktı. 21 Kasım gününde Anadolu’nun tamamında da bir resmi matem töreni icra edildi Doç. Dr. Barış Borlat, 10 Kasım 1938’de Atatürk’ün vefatı ile birlikte aslında Anadolu’da büyük bir hüzün başladığını belirterek, “Atatürk’ün vefatından hemen sonra tahdit işlemleri başlamış, 11 Kasım’daki bu işlemler sona erdikten sonra Dolmabahçe Sarayının muayede kısmında Atatürk’ün naaşının ziyarete açılma süreci gündeme gelmiş ve halk yoğun bir ilgi içerisinde, 16 Kasım’dan itibaren Atatürk’ün naaşını ziyaret ettiğini göreceğiz. Bu süreç 18 Kasım günü akşam, gece saatlerinde sona ermiş ve 19 Kasım günü Atatürk’ün naaşının Ankara’ya götürüldüğünü göreceğiz. Aslında bu süreçte yani Atatürk’ün bugün bahsedeceğimiz 21 Kasım tarihindeki Anadolu’nun tamamında yapılacak olan törende hazırlıkların başlamış olduğunu göreceğiz. Gönderilen bir emirle bütün vilayetlerde, ilçelerde, nahiyelerde 21 Kasım gününde bir tören icra edilmesi istenilmiştir. Nitekim Atatürk 19 Kasım günü Ankara’ya götürülmesi amacıyla başlamıştı işlemler, 20 Kasım günü kendisi Ankara’ya ulaşacaktır ve 21 Kasım gününde ise biz tören icra edilmesinin, hazırlıklarının başlamış olduğunu göreceğiz. İşte bu esnada Atatürk’ün Anıtkabir’in yapılmasına kadar geçecek olan süre esnasındaki naaşının da bulunacağı Etnografya Müzesi’nde bir tören icrasının hazırlıklarının başlamış olduğunu göreceğiz. Bu tören, 21 Kasım tarihinde icra edilecektir. Ancak daha önemlisi aynı anda Anadolu’nun tamamını da aynı şekilde 21 Kasım gününde bir tören yapılması istenilmiştir. Bu törenin özellikle saat ikide başlaması saat beşe kadar törenin sürmesi ve törenle ilgili bütün hazırlıkların yapılmış olduğunu göreceğiz. 21 Kasım gününde hem İstanbul’da, hem de Ankara’da yapılan törenlerle birlikte Anadolu’nun tamamında da bir resmi matem töreninin icra edildiğini göreceğiz. Anadolu içerisinde Urfa’da Antep‘te, Patnos‘ta, Kayseri’de törenler icra edilecektir. Bu tören esnasında saat ikide İstiklal Marşı‘yla biz Anadolu’nun tamamında törenin başlamış olduğunu göreceğiz” dedi. Okullar tatil edildi, bayraklar yarıya indi 21 Kasım günü Anadolu’da okulların tatil edildiğini, aynı zamanda bayrakların da yarıya indirildiğini ifade eden Doç. Dr. Barış Borlat, “Atatürk için 10 Kasım’dan sonra ikinci matem gününün tüm Anadolu’da 21 Kasım’da yapılmış olduğunu göreceğiz. Burada daha önemli şey şu aslında, bu törenlere bakıldığında törenler içerisindeki fotoğraflarda özellikle biz nasıl ki İstanbul’da, Dolmabahçe Sarayı’ndaki ziyaretler esnasında hınca hınç bir kalabalığın olduğunu, hatta izdihamlar esnasında 11 kişinin hayatını yitirdiğini görüyorsak, benzer şekilde Anadolu’da da 21 Kasım’da büyük bir kalabalığın kent meydanlarını doldurduğu, Atatürk büstünün yanında yapılan törenler esnasında kalabalıkların o günkü dönemin basınına yansıyan haberlerde olduğu gibi hıçkırarak ağladıklarını en azından göreceğiz. İşte bu 21 Kasım’daki ikinci matem töreni esnasında yapılan törenlere dair yapmış olduğumuz arşiv çalışmaları, dönemin yerel basınına yapmış olduğumuz taramalar esnasında ilk defa ulaştığımız fotoğraflar ortaya çıktı. Bu fotoğraflar, Anadolu’nun tamamındaki törenlerin bizi o günkü ruh halini yansıtıyor. Dönemin arşiv belgelerine bakıldığında, 21 Kasım töreni için şunu söylüyor: ‘Cumhuriyetin birleştiren ruhu, bir araya getiren ruhun aslında en önemli yansımasıydı’ diyor. İşte ulaştığınız bu arşiv belgelerinde dönemin koleksiyondaki özel fotoğraflarla ilk defa kamuoyunun göreceği bu belgelerle birlikte, biz 21 Kasım törenlerinin tüm Anadolu’da ne şekilde icra edildiğinde en iyi şekilde görmüş olacağız. Böylece aslında Atatürk’ün 10 Kasım’daki o yaşanan büyük matemin ikinci ve önemli kısmının da 21 Kasım gününde gerçekleşmiş olduğunu da söyleyebiliriz” diye konuştu. Tüm Türkiye, Anadolu Atatürk’e 21 Kasım gününde ikinci defa ve resmi olarak saygısını göstermiş oldu 21 Kasım günü tüm Türkiye’, Anadolu’nun Atatürk’e ikinci defa ve resmi olarak, sivil, halk hep bir arada saygısını göstermiş olduğunu kaydeden Doç. Dr. Barış Borlat, “21 Kasım töreninin yapılması amacıyla gönderilen resmi yazı içerisinde töreni nasıl icra edildiğine dair bir kroki hazırlanmış, bu kroki esnasında tüm tören noktalarındaki düzen ve hazırlıkların bahsedilmiş olduğunu göreceğiz. Biz bununla ilgili şunu söyleyebiliriz ki, tören en Batı’dan, Edirne’den başlayıp Hakkari‘ye kadar Kayseri’den, kuzeyden güneye Anadolu’nun her yerinde icra edilecektir ama daha önemlisi törenlerin köylere kadar inmiş olduğunu göreceğiz. Elimizdeki arşiv belgeleri, fotoğraflarda köy meydanlarında, köylülerin toplanmak suretiyle köy okulundaki öğretmenin kendilerini yönlendirmesiyle İstiklal Marşı okuyup, ardından 10’uncu Yıl Marşını okumak suretiyle, köydeki öğrencilerden seçmiş oldukları bir kişinin kürsüye gelerek Atatürk’ün yaşamış olduğu ve süreç esnasındaki devrimlerini, anlatmak suretiyle anmalar yapılmış ve saat tam 16.00’ya geldiğinde ise hep bir anda tüm Türkiye 3 dakika boyunca saygı duruşu gerçekleştirilmiş ve özellikle kent merkezlerinde 21 Kasım gününde Atatürk’ün heykelinin bulunduğu alandaki, bu heykellerin etrafı ve çevresi aydınlatılmış, askerler tarafından saygı nöbetinin sabaha kadar tutulmuş olduğunu göreceğiz. Böylece aslında tüm Türkiye, Anadolu Atatürk’e 21 Kasım gününde ikinci defa ve resmi olarak, sivil, halk hep bir arada saygısını göstermiş olduğunu söyleyebiliriz” şeklinde konuştu.
21 Kasım 2024 Perşembe - 16:17
Bozcaada ve Gökçeada’ya yarınki bazı feribot seferleri iptal edildi
Çanakkale’nin Kuzey Ege Denizi’ndeki Bozcaada ve Gökçeada ilçelerine yarın yapılması planlanan bazı feribot seferleri iptal edildi. Çanakkale Boğazı ile adalar hattında yolcu ve araç taşımacılığı yapan Gestaş Deniz Ulaşım A.Ş., Kuzey Ege Denizi’ndeki olumsuz hava şartları nedeniyle Bozcaada ve Gökçeada hattında yarın yapılması planlanan bazı feribot seferlerinin iptal edildiğini duyurdu. Buna göre; Kabatepe-Gökçeada hattında, Kabatepe’den saat 13.00, 17.00 ve 21.00 seferleri, Gökçeada’dan saat 11.00, 15.00 ve 19.00, Geyikli-Bozcaada hattında ise Geyikli’den saat 15.00 ve 19.00 seferleri, Bozcaada’dan ise saat 14.00 ve 18.00 seferleri iptal edildi.
21 Kasım 2024 Perşembe - 12:34
Çanakkale Boğazı’nda feribot seferleri tekrar başladı
Çanakkale Boğazı’nda saatteki hızı zaman zaman 80 kilometreyi bulan lodos fırtınası nedeniyle iptal edilen Çanakkale-Kilitbahir ve Çanakkale Eceabat arasındaki feribot seferleri tekrar başladı. Çanakkale Boğazı’nda saatteki hızı zaman zaman 80 kilometreyi bulan lodos fırtınası nedeniyle deniz ulaşımında aksamalar yaşanıyor. Fırtına nedeniyle iptal edilen Çanakkale-Kilitbahir ve Çanakkale Eceabat arasındaki feribot seferleri tekrar başladı. Çanakkale Boğazı ile adalar hattında yolcu ve araç taşımacılığı yapan Gestaş Deniz Ulaşım A.Ş. tarafından yapılan açıklamada, “Çanakkale-Kilitbahir hattında, saat 12:30 itibariyle seferlerimiz tarifeye uygun şekilde yapılmaya başlanacaktır. Çanakkale-Eceabat hattında, saat 13:00 itibariyle seferlerimiz tarifeye uygun şekilde yapılmaya başlanacaktır” denildi.
21 Kasım 2024 Perşembe - 11:45
Çanakkale Savaşları’na ait olduğu değerlendirilen patlamamış 50 top mermisi uzman ekipler tarafından incelenecek
Çanakkale’nin Gelibolu ilçesinde belediye ekiplerinin kanalizasyon yenileme çalışmaları sırasında bulunan ve Çanakkale Savaşları’na ait olduğu düşünülen patlamamış 50 top mermisi, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı bünyesindeki uzman personel tarafından incelenecek. Dünyanın en kanlı savaşlarından olan Çanakkale Savaşı’nın yaşandığı ve kahraman Mehmetçiğin düşmana geçit vermeyerek ‘Çanakkale Geçilmez’ destanını yazdığı Gelibolu Yarımadası’nda 109 yıl geçmesine rağmen savaşın izleri gün yüzüne çıkmaya devam ediyor. 19 Kasım tarihinde Gelibolu Belediyesi Su ve Kanalizasyon Müdürlüğü’ne bağlı ekipler tarafından kanalizasyon yenileme çalışmaları sırasında Çanakkale Savaşları’na ait olduğu düşünülen 50 patlamamış top mermisi bulundu. Top mermileri Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı’na teslim edilmek üzere güvenli bölgeye sevk edildi. Patlayıcı Madde İmha Timleri (PAMİT) ekiplerinin gelmesiyle birlikte Alan Başkanlığı’nda görevli uzman personelin incelemesinin ardından top mermilerinin kaç yıllık ve kimlere ait olduğunun tespit edilecek.
21 Kasım 2024 Perşembe - 10:55
Tamir ettiği traktörün hareket etmesiyle ezilen muhtar hayatını kaybetti
Çanakkale’nin Biga ilçesine bağlı Hacı Hüseyin Yaylası köyünde muhtar, gece yarısı arızalanan traktörü tamir ettiği sırada traktörün hareket etmesiyle ezilerek hayatını kaybetti. Olay, dün gece Biga ilçesine bağlı Hacı Hüseyin Yaylası köyünde meydana geldi. Muhtar Zeki Bülbül (57), gece yarısı arızalanan traktörünü tamir etmek için traktörün altına girdi. Tamir ettiği sırada traktör aniden hareket edince Bülbül, ezilerek hayatını kaybetti. Kazanın ardından jandarma olayla ilgili inceleme başlattı. Muhtar Zeki Bülbül’ün cenazesi, bugün öğle namazını müteakip kılınacak cenaze namazının ardından köy mezarlığına defnedilecek.
21 Kasım 2024 Perşembe - 10:27
Çanakkale-Eceabat seferleri lodos fırtınası nedeniyle iptal edildi
Çanakkale Boğazı’nda saatteki hızı zaman zaman 80 kilometreyi bulan lodos fırtınası nedeniyle Çanakkale-Eceabat hattındaki feribot seferleri iptal edildi. Çanakkale Boğazı’nda saatteki hızı zaman zaman 80 kilometreyi bulan lodos fırtınası nedeniyle deniz ulaşımında aksamalar yaşanıyor. Çanakkale Boğazı ile adalar hattında yolcu ve araç taşımacılığı yapan Gestaş Deniz Ulaşım AŞ, lodos fırtınası nedeniyle Çanakkale-Eceabat hattındaki feribot seferlerinin iptal edildiğini duyurdu.
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder