EKONOMİ - 15 Ekim 2024 Salı 13:01

Uludağ iş dünyasının buluşma noktası haline geliyor

A
A
A
Uludağ iş dünyasının buluşma noktası haline geliyor

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) tarafından Uludağ’da iş dünyasının referans eğitim merkezi olarak hayata geçirilen Bursa Business School, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığınca (SSB) bu yıl ilk kez gerçekleştirilen ‘Savunma ve Havacılık Sektöründe Alt Yüklenici ve Tedarik Yönetimi Çalıştayı’na ev sahipliği yaptı.


İş dünyasının en prestijli eğitim üslerinden biri haline gelen Bursa Business School, ev sahipliği yaptığı üst düzey toplantı ve etkinliklerle Uludağ’ın cazibe merkezi kimliğini güçlendiriyor. BBS, Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından 11-13 Ekim tarihlerinde düzenlenen Savunma ve Havacılık Sektöründe Alt Yüklenici ve Tedarik Yönetimi Çalıştayı’na ev sahipliği yaptı. Türk savunma sanayiinin küresel pazardaki konumunu daha da güçlendirecek stratejilerin değerlendirildiği toplantıya Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, ASELSAN, HAVELSAN, ROKETSAN, STM, TEİ ve TUSAŞ Genel Müdürleri, SSB ve vakıf şirketlerinden üst düzey temsilciler ile savunma ve havacılık sektöründe faaliyet gösteren firmalar katıldı.


Alt yüklenici firmaların beklentileri, talepleri ve sorunları tespit edilerek, çözüm önerilerine ilişkin ortak akıl çalışmaları yürütüldüğü program kapsamında ayrıca Savunma Sanayii Ödül Töreni, paneller ve ikili iş görüşmeleri de gerçekleştirildi. BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, savunma sanayiinde tam bağımsız Türkiye vizyonuna katkı sağlayan kapsamlı bir etkinliğe ev sahipliği yapmaktan büyük bir gurur ve mutluluk duyduklarını ifade ederek, “Önümüzdeki süreçte yerel, ulusal ve uluslararası ölçekte prestijli etkinliklerle Uludağ’ı iş dünyasının buluşma noktası haline getirecek çalışmalara devam edeceğiz.” dedi.


“Uludağ Türkiye’nin Davos’u Oluyor”


Bursa Business School projesini ortaya koyarken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın işaret ettiği “Uludağ’ı Davos yapalım” hedefiyle yola çıktıklarını belirten Başkan Burkay, “Anıtkabir’in mimarı Emin Onat ve ülkemizin ilk kadın mimarlarından Prof. Dr. Leman Tomsu tarafından 1946 yılında tasarlanan tarihi ‘Kirazlıyayla Sanatoryumu’ uzun yıllardır metruk bir haldeydi. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası olarak burada Cumhuriyet tarihimizin en kapsamlı restorasyon projelerinden birini gerçekleştirdik. Kent hafızasında önemli bir yer tutan kültürel mirasımızı ‘Bursa Business School’ adıyla iş dünyamızın ve ülkemizin hizmetine kazandırdık. Ulusal ve uluslararası alanda tanınan üniversiteler ve kurumlarla işbirliği anlaşmaları gerçekleştirdik. Dünyada INSEAD, Wilton Park, Harvard Business School gibi örnekleri olan bu yapı, yenilikçi eğitim programları ile sektör profesyonelleri ve üst düzey yöneticileri ekonomide yaşanan dönüşüm sürecine hazırlıyor.” diye konuştu.


“Uludağ’ın Marka Değerine Yakışan Organizasyonlara Ev Sahipliği Yapıyoruz”


“Bursa’da artık nitelikli eğitimlerin, üst düzey toplantıların ve zirvelerin düzenlendiği, sağlıklı yaşam programları ve konaklama hizmetleriyle ekonomimiz için değer üreten güçlü bir merkezimiz var.” diyen Başkan Burkay, konuşmasına şöyle devam etti: “Uludağ’ın eşsiz doğası içerisinde yer alan Bursa Business School projemiz ulusal ve uluslararası etkinlikler için tercih edilen bir destinasyon olarak öne çıkıyor. Özgün mimarisi, 550 kişilik oditoryumu, toplantı salonları ve tez odalarının yer aldığı BBS’de Uludağ ve kentimizin marka değerine yakışan organizasyonlara ev sahipliği yapıyoruz. 2023 yılında Uzay Kaşifleri Derneği-ASE tarafından düzenlenen Planetary Congress’te dünyaca ünlü 70’ten fazla astronot ve kozmonotu konuk etmiştik. Devamında Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğimiz, Türkiye İhracatçılar Meclisimiz ve birçok iş dünyası kuruluşumuz da burada önemli zirve, çalıştay ve ödül törenleri gerçekleştirdi. Burada ayrıca fuar ve sergiler ile kültür sanat etkinlikleri de düzenlenebiliyor. Son olarak Savunma Sanayii Başkanlığımız tarafından, Türk savunma sanayii paydaşlarını buluşturan çok kıymetli bir organizasyona daha ev sahipliği yaptık. Sadece kış aylarında değil 12 ay boyunca Uludağ’ın bir cazibe merkezi olması için çalışmaya devam edeceğiz. Önümüzdeki süreçte yerel, ulusal ve uluslararası ölçekte prestijli etkinliklerle Uludağ’ı iş dünyasının buluşma noktası haline getireceğiz.”


“Bursa Business School Vizyoner Bir Yatırım”


Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, özgün tasarım ve geliştirme kabiliyetine sahip, uluslararası alanda rekabet edebilen ve global tedarik zincirlerine entegre nitelikli bir yan sanayiinin geliştirilmesine yönelik çalışmalar gerçekleştirdiklerini söyledi. Bu kapsamda Savunma ve Havacılık Sektöründe Alt Yüklenici ve Tedarik Yönetimi Çalıştayı’nın ilkini Bursa’da düzenlediklerini belirten Görgün, “Bursa önemli bir sanayi kenti. BTSO tarafından vizyoner çalışmalara imza atılıyor. Bursa Business School da bunlardan bir tanesi. Organizasyondan çok memnun kaldık. Burada sağlanan ortam ve misafirperverlikleri için BTSO’ya teşekkür ediyoruz.” dedi.


“Şirket İçi Eğitim Programlarımızı da Burada Düzenlemeyi İstiyoruz”


HAVELSAN Genel Müdürü Dr. Mehmet Akif Nacar, Bursa Business School’un çok önemli bir yatırım olduğunu belirterek, şirket içi eğitim programlarını da burada düzenlemeyi istediklerini dile getirdi. Merkezin gelecek dönemde sadece Türkiye’de değil dünya çapında daha çok tanınıp daha çok kullanılacağına inandığını söyleyen Nacar, ev sahipliği için Bursa Business School’a teşekkür etti.


“BBS’de Mükemmel Bir Ortam Hazırlanmış”


ROKETSAN Genel Müdürü Murat İkinci ise BTSO’nun Uludağ’da çok güzel bir altyapı oluşturduğunu, Bursa Business School’un çok daha büyük organizasyonlara ev sahipliği yapacak bir potansiyel taşıdığını söyledi. İkinci, “Özellikle sanayi koordinasyonu konusunda işbirliklerini geliştirecek çalışmalar için mükemmel bir ortam hazırlanmış. Gerek konumu gerekse de imkanları ile çok başarılı bir yatırım gerçekleştirilmiş.” değerlendirmesinde bulundu.



Uludağ iş dünyasının buluşma noktası haline geliyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Sakarya’nın geleceği için son söz gençlerde Sakarya Büyükşehir Belediyesi Genç Katılımlı Proje Atölyesi ile şehrin geleceğini inşa etmek için sözü gençlere bırakıyor. En başarılı projelerin ödül alacağı, Sakarya’nın yarınlarına ilham olacak proje yarışması şehrin inşasına da yön verecek. Sakarya Büyükşehir Belediyesi, gençlerin şehrin geleceğinde söz sahibi olması için yarışmalar gerçekleştiriyor. Sakarya’nın genç fikirleri, parlak zihinleriyle hazırlanan 6 farklı kategorideki projeleri şehrin inşası için de Sakarya Büyükşehir Belediyesi’nin tüm komuta kademelerine önemli bir fikir oluşturuyor. “Gıda, Çevre ve Su Yönetimi, Mimari ve Kentsel Tasarım, Ulaşım ve Kent İçi Hareketlilik, Gençlik, Spor ve Kültür, Sosyal Hizmetler ve Dijitalleşme” olmak üzere toplam 6 farklı kategoride düzenlenecek yarışmaya, 15-30 yaş arasında bireysel, grup, inisiyatif, platform veya kulüp olarak birden fazla projeyle katılabilecek. Birinci olan projeye “Sakarya Şehircilik Ödülü” ile birlikte 25 bin TL para ödülü, hemşehri oylamasına katılan diğer projelere ise katılım teşvik ödülü olarak 7’şer bin TL verilecek. Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Sakarya Dijital Ofisi çatısı altında gerçekleştirilen Genç Katılımlı Proje Atölyesi 2024 Fikir Yarışması, gençlerin proje fikirleriyle şehrin yönetimine katılımını amaçlamaktadır. Gençlerimizin şehrin geleceğine dair fikir geliştirip projelendirerek karar verme süreçlerine dâhil olmasını amaçlayan çalışmada, aynı zamanda yerel yönetimlerde iyi bir yönetişim örneği olması da hedeflenmektedir. Bizler inanıyoruz ki, gençlerimizin projeleri bu şehrin geleceğine yön verecektir” denildi.
Ankara DEM Parti Eş Genel Başkanı Bakırhan: "Kimseyle kapalı kapılar arkasında bir şey çevirdiğimiz yok" DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, "Kimseyle oturduğumuz, konuştuğumuz, kapalı kapılar arkasında bir şey çevirdiğimiz yok" dedi. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Bakırhan, Kürt meselesinin Türkiye’nin en önemli sorunu olduğunu söyleyerek, son zamanlarda ‘Kürtler iktidarla anlaştı’ söylemine karşı çıktı. Bakırhan, "Kaldı ki kimseyle oturduğumuz, konuştuğumuz, kapalı kapılar arkasında bir şey çevirdiğimiz yok. Dolayısıyla en başında ’Kürtler iktidarla anlaştı’ diyenler oluşabilecek diyalog zeminleri önüne bariyer koyarak bu ülkenin çözümsüz bir şekilde bu biçimde devam etmesini istiyorlar" dedi. Bakırhan, MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin Öcalan ile ilgili çağrısına şöyle cevap verdi: "Sayın Öcalan’a bugün Bahçeli bir çağrı yaptı. Ama o çağrının muhataplarına ulaşması için sayın Öcalan’ın üzerindeki tecridin kaldırılmasını bildirmiyor. 43 aydır sayın Öcalan’la avukatlar, aile görüşemiyor. Sayın Bahçeli, sayın Öcalan’ın ne söyleyeceğini, ne çağrı yapacağını biz de merak ediyoruz senin gibi. O zaman tecridi kaldırın, sayın Öcalan’ın kendi örgütüne, kendi arkadaşlarına ne dediğini görelim. 43 aydır kuş uçmayan, kervan geçmeyen, uçan kuşların bile üzerinden geçmediği bir adaya böyle boşu boşuna çağrı yapılır mı? Buyurun, sizin sormuş olduğunuz soruya sayın Öcalan’ın nasıl cevap verdiğini merak ediyoruz. Kapıları açın, dinleyelim, görelim."
İstanbul Yenidoğan Çetesi’nin kan donduran telefon görüşmeleri ortaya çıktı Yenidoğan bebekleri anlaşmalı hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan çetenin telefon görüşmeleri ortaya çıktı. Fezlekede adı geçen özel hastanelerden birinde hemşire olarak görev yapan şüpheli Mehtap S. ile örgüt üyesi şüpheli Hasan Basri G. arasında yapılan görüşmede “Mehtap çocuğu öldür elli satürasyonlu çocuk mu olur” “yav ak öldüreceğim de öldürsem de bir dert biliyorsun yani” şeklinde kayıtların olduğu tespit edilirken, hastaneye yapılan denetim esnasında ise şüpheli Hasan Basri G.’nin bir çalışanı arayarak “Denetim gelmiş alanı toplayın ne var ne yok hepsini kaldırın dosya mosya hiçbir şey kalmasın” dediği tespit edildi. İstanbul’da bebekleri anlaşmalı hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak kasten ölmelerine neden olan çete hakkında yürütülen soruşturma tamamlanarak fezleke hazırlanmıştı. Hazırlanan fezlekede yer alan telefon görüşmeleri ortaya çıktı. “Çocuğu öldür” Fezlekede adı geçen özel hastanelerden birinde hemşire olarak görev yapan şüpheli Mehtap S. ile örgüt üyesi şüpheli Hasan Basri G. arasında yapılan görüşmede, bebek hastanın tedavisini uygun olmayan şartlarda yaptıkları ve konuşma içeriklerinde “Mehtap çocuğu öldür elli satürasyonlu çocuk mu olur” “yav ak öldüreceğim de öldürsem de bir dert biliyorsun yani” şeklinde kayıtların olduğu tespit edildi. Fazla hasta aldıkları telefon görüşmeleri ile tespit edildi Örgüt lideri olan doktor Fırat S. ile şüpheli Ceren Hatice K. arasında yapılan görüşmede ise İlçe Sağlık Müdürlüğü’nden denetime gelindiği bir gün yapılan telefon konuşmaları fezlekede açıklandı. Konuşmada Ceren Hatice K.’nın “Hocam bakanlıktan denetime geldiler. Bastılar öyle bildiğiniz şu an basamakları masamakları her şeyi kontrol ediyorlar ve benim 28 hastam var. Yani 23 normalde ya buranın hasta sayısı o yüzden” dediği Fırat S.’nin ise “Tamam taburcuların var zaten bugün taburcu edeceğin 3 hastan yok mu? Taburculukları ayarla” dediği belirtildi. “Haberlere çıkacağız vesikalık fotoğraflarımızla gözlerimize şerit çekecekler” Soruşturma kapsamında adı geçen 11 hastanenin hasta takip işini yapan hemşire Hakan Doğukan T. ile Hasan Basri G. arasında yapılan telefon görüşmeleri de fezlekede yer aldı. Konuşmalarda Hakan Doğukan T.’nin “Haberlere çıkacağız vesikalık fotoğraflarımızla gözlerimize şerit çekecekler siyah” dediği Hasan Basri G.’nin ise “Bu sefer hakikaten alacaklar bizi” şeklinde cevap verdiği belirtildi. “Bizim laboratuvardaki kanların sonucuna güvenmeyin illa ki onu mu söyleyeyim ortalıkta” Hemşire Hasan Basri G.’nin Funda S. isimli kişiyle yaptığı görüşmede ise “O kadar dün bebek yattı Funda onların hepsi b.. gibiydi nasıl topladı o çocuk ben anlamadım. Onların kan sonuçları gerçekten temiz mi?” dediği, Funda S.’nin “Gerçekten temiz” demesi üzerine Hasan Basri G.’nin “Funda hepsi çekiliyordu inliyordu o en son doğan maymun gibi” dediği belirtildi. Funda S.’nin ise “Hasan bizim laboratuvardaki kanların sonucuna güvenmeyin illa ki onu mu söyleyeyim ortalıkta” dediği belirtildi. “Bize ne bırak bebek ölsün” Bir bebeğin ölümünün ardından hemşire Hakan Doğukan T. ile şüpheli Hüseyin G. arasında yapılan telefon görüşmelerine de fezlekede yer verildi. Kayıtlarda Hüseyin G.’nin “Bize ne bırak bebek ölsün ki rahat şikayet edelim” dediği Hakan Doğukan T.’nin ise “Kanka yazık ya çocuk gözümün önünde öldü ya” şeklinde cevap verdiği kaydedildi. Konuşmanın devamında Hakan Doğukan T.’nin “Ne tdp takmışlar ne inotrop başlamışlar ne kavid yapmışlar ne curosorf yapmışlar” demesi üzerine Hüseyin G.’nin “Hiçbir şey yapmamışlar ölsün demişler” şeklinde cevap verdiği görüldü. Hemşire Hakan Doğukan T. ile Hasan Basri G. arasında yapılan bir diğer telefon görüşmesinde ise soruşturmada adı geçen hastaneleri denetlemeye gelen görevlilerin hasta dosyalarını incelemek için istemeleri üzerine konuştukları görüldü. Hakan Doğukan T. “Hasan tamam s et ver öyle gitsin acil isteyip duruyorlar ya” demesi üzerine Hasan Basri G.’nin “Doğukan bu böyle giderse bizi öldürürler. Bu çok yanlış” dediği, Hakan Doğukan T.’nin ise “Ya bir şey olmaz ver ver” şeklinde cevap verdiği kayıtlara yansıdı. “Denetim gelmiş alanı toplayın ne var ne yok hepsini kaldırın hiçbir şey kalmasın” Şüpheli Hasan Basri G.’nin denetim yapıldığı gün Z.N.Ç isimli bir kişiyi arayarak “Denetim gelmiş alanı toplayın ne var ne yok hepsini kaldırın dosya mosya hiçbir şey kalmasın” dediği Z.N.Ç. isimli kişinin ise “Tamam da tekim ben biri gelsin yardım etsin. Ne dosyası ne denetimi evrakları mı kaldıralım?” şeklinde cevap verdiği kayıtlara yansıdı. Fezlekeden Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan fezlekede, doktor Fırat S. ve İ.G hakkında özel hastanelerin yenidoğan yoğun bakım ünitelerini tedavi dışında maddi menfaat sağlamak amacıyla kullandıkları iddiasına ilişkin dinleme ve teknik izleme yapıldığı aktarıldı. Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan fezlekede, şüpheli doktorlar F.S ile İlker G.’nin Özel Hastaneler Yönetmeliği’ne aykırı şekilde davrandığı kaydedildi. Fezlekede şüphelilerin kullanmadıkları ilaçları kullanılmış gibi göstererek SGK’ya fatura ettiği ve haksız kazanç elde ettiği açıklandı. Örgüt üyelerinin birbiri arasında internet bankacılığı üzerinden para hareketinin bulunduğu da fezlekede belirtildi. Fezlekede şüpheli Fırat S.’nin İstanbul’da çok sayıda özel hastanenin yenidoğan yoğun bakım ünitesini işlettiği ve bu ünitelere birlikte hareket ettiği sağlık çalışanlarını yerleştirdiği belirtildi. Fırat S. ile İlker G.‘nin diğer şüpheliler aracılığı ile devlet ya da özel hastanelerde doğup, tedavisi yoğunluk nedeniyle başka hastanelerde yapılması uygun görülen bebek hastaları anlaşmalı oldukları hastanelere naklettikleri belirtildi. Soruşturma kapsamında şüphelilerin bebeklerin hastanede uzun süre kalmasını sağladıkları ve SGK’dan yüksek meblağlarda ödeme alarak kamu kurumunu zarara uğrattıkları açıklandı. Şüphelilerin uygun tedavi yöntemleriyle tedavi olamayan bebeklerin ölmesine neden olduğu da belirtilen fezlekede, ambulans şoförü G.M.Ö., sevk işlemlerini yapan R.K, F.A ve S.Y’nin sevk olması gereken bebek hastaları öğrenerek örgüt lideri Fırat S. ya da İlker G’ye ilettikleri aktarıldı. Hazırlanan fezleke kapsamında örgüt lideri olduğu aktarılan şüpheliler Fırat S. ve İlker G’nin ayrı ayrı 10 kez ‘kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi’ ‘kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık’, ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma’ ve 11 kez ‘resmi belgede sahtecilik’ suçlarından 180 yıldan 273 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi. Fezlekede diğer şüpheliler hakkında ise değişen oranlarda hapis cezası istendi. Öte yandan fezlekede yer alan hastanelerin ve şirketlerin kapatılıp mal varlıklarına el konulmasına karar verilmesi de talep edildi. Fezleke, iddianame düzenlenmesi amacıyla Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi.
Sivas Türkiye’nin en lezzetli patatesleri bu topraklarda yetişiyor Türkiye’de yemeklik ve tohumluk patates üretiminde ilk sıralarda yer alan Sivas’ta, 2024 yılı itibariyle yaklaşık 700 bin ton patates üretiminin yapılması bekleniyor. Sivas’ın Merkez Aşağı Yıldızlı köyünde “Patates Hasadı Tarla Günü” gerçekleştirildi. Düzenlenen etkinliğe Sivas İl Tarım Müdürü Seyit Yıldız, Sivas Ziraat Odası Başkanı Hacı Çetindağ, Şube Müdürleri ve çiftçiler katılım gösterdi. Patatesin yemeklik ve sanayilik kullanım alanları olan karbonhidrat, nişasta, vitamin ve mineralce zengin önemli bir endüstri bitkisi olduğunu vurgulayan Yıldız, “Dünyada ve son yıllarda ülkemizde sertifikalı tohumluk kullanımı ile hastalıktan ari, verim ve kalitesi yüksek patates üretimi artmıştır. Patateste genel olarak verimi kısıtlayan ana faktör tohumluktur. Seçilen çeşit ne kadar yüksek verim potansiyeline sahip olursa olsun, kullanılacak tohumluk sağlıklı ve istenilen özelliklere sahip değilse hedeflenen başarıya ulaşmak mümkün olmayacaktır” şeklinde konuştu. “Tohumluk ve yemeklik patates üretimi artarak devam ediyor” Sivas’ta üretilen patatesin kalite ve lezzet anlamında Türkiye’nin en iyisi olduğunu belirten Yıldız, “İlimiz toprakları bakir ve Patates Hastalık - Zararlıları yönünde temiz olduğu için, patates üretimini cazip kılıyor. Sivas’ta rakım bin 300 metre yüksek olduğundan üretilen patateslerin kuru madde oranı yüksek olmakta, buda depoda dayanıklılığı artırmakta. Gece gündüz sıcaklık farkından dolayı, ilimizde üretilen patates kalite ve lezzet anlamında Türkiye’nin en iyisidir. Bu sebeplerden dolayı tohumluk ve yemeklik patates üretimi yapan birçok firma, İlimize gelerek arazi kiralamakta ve üretim yapmaktadır. İlimiz tohumluk ve yemeklik patates üretimi her geçen gün artarak devam etmektedir. 2023 yılında ilimiz tohumluk patates üretiminde Türkiye de ilk sırada yer almıştır. Toplam patates üretiminde ise Türkiye’de 6. Sırada yer almaktadır. 2024 yılında ise 18 bin da alanda tohumluk patates, 122 bin da alanda yemeklik patates ekimi yapılmış olup toplam 140 bin da alanda patates üretimi yapılmış ve yaklaşık 700 bin ton patates üretimi yapılması beklenmektedir. Ülkemizin tohumluk patatesinin büyük bir kısmı ilimiz tarafından karşılanmaktadır. Tohumluk patates hasadının hayır ve bereket getirmesini diliyorum” dedi.
Gaziantep Yıldırım’dan 15 Ekim Dünya Beyaz Baston Görme Engelliler Günü mesajı Körleri Eğitim ve Kalkındırma Derneği Gaziantep Şube Başkanı Mehmet Yıldırım, ’15 Ekim Dünya Beyaz Baston Görme Engelliler Günü’nde erişilebilir bir gelecek için birlikte hareket ettiklerini söyledi. Körleri Eğitim ve Kalkındırma Derneği Gaziantep Şube Başkanı Mehmet Yıldırım, ’15 Ekim Dünya Beyaz Baston Görme Engelliler Günü ile ilgili açıklamalarda bulundu. Yıldırım, her yıl 15 Ekim Dünya Beyaz Baston Görme Engelliler Günü’nün görme engelli bireylerin bağımsız yaşamlarını sürdürebilmeleri ve topluma tam katılımlarını sağlamak amacıyla önemli bir farkındalık günü olarak anıldığını söyledi. Bu önemli gün ve yaptıkları çalışmalarla ilgili konuşan Mehmet Yıldırım, "Beyaz baston, sadece bir yardımcı araç değil, aynı zamanda görme engelli bireylerin özgürlüğünü ve sosyal yaşama katılımını simgeler. Bu özel günde, Körleri Eğitim ve Kalkındırma Derneği Gaziantep Şubesi olarak görme engellilerin eğitim, istihdam ve sosyal yaşamdaki haklarına dikkat çekmek ve bu alandaki çalışmalarımızı kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz. Dernek olarak, görme engelli bireylerin eğitim imkanlarına erişimini artırmak ve toplumsal farkındalığı yükseltmek için faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Beyaz bastonun anlamını ve önemini toplumun her kesimine anlatmak, engelleri aşmak adına atılması gereken önemli bir adımdır. Tüm bireylerin eşit ve erişilebilir bir ortamda yaşama hakkı olduğu bilinciyle, çalışmalarımızı sürdürüyor ve daha kapsayıcı bir toplum inşa etmek için çaba sarf ediyoruz. Bu vesileyle, görme engelli bireylerin günlük yaşamlarında karşılaştıkları engellerin aşılması adına herkesi duyarlılığa davet ediyoruz. Kurumlar, yerel yönetimler ve toplumun tüm kesimlerinden, erişilebilirlik ve eşitlik adına atılacak her adımda bizimle birlikte olmalarını bekliyoruz. Toplumsal farkındalığı artırmak ve görme engelli bireylerin yaşam kalitesini yükseltmek için desteğinize ihtiyaç duyuyoruz. Unutmayalım ki, beyaz baston sadece bir sembol değil, aynı zamanda hepimizin daha eşit bir dünya inşa etme sorumluluğunu hatırlatan bir araçtır. Bu sorumluluğu paylaşarak, engelleri aşabilir ve herkes için erişilebilir bir gelecek oluşturabiliriz" ifadelerini kullandı.