EĞİTİM - 15 Ekim 2024 Salı 11:03

Liseli gençler merkez mecliste gündemi değerlendirdi

A
A
A
Liseli gençler merkez mecliste gündemi değerlendirdi

Merkez Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencileri tarafından hazırlanan Merkez Meclis 24 TBMM Simülasyonu 200 öğrencinin katılımıyla gerçekleştirildi.


Bursa Merkez Anadolu İmam Hatip Lisesi tarafından hazırlanan 2024 Merkez Meclis Simülasyonu Bursa Teknik Üniversitesinde gerçekleştirildi. Bursa genelinde 2 Fen Lisesi, 10 Anadolu Lisesi, 6 İmam-hatip lisesi, 1 Sosyal Bilimler Lisesi ve İstanbul’dan 3 farklı imam Hatip Lisesi’nin katılımıyla 200 öğrencinin katılım sağladığı etkinlikte öğrenciler Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni simüle ederek öğrencilerin ulus kimliğinin, vatandaşlık bilincinin ve çeşitli yeteneklerinin gelişmesini sağlayan ve TBMM işleyişi hakkında fikir edinme imkânına sahip oldu. 2 gün süren etkinlikte Öğrenciler Türkiye Büyük Millet Meclisi simülasyonunda oluşturdukları aile ve sosyal politikalar, eğitim, sağlık, sanayi ve teknoloji, milli savunma, içişleri, adalet ve dışişleri komisyonlarında, güncel sosyal, ekonomik, siyasi ve askeri sorunları çözmek adına kanun tasarıları oluşturdu. Oluşturulan kanun tasarıları gerçekleştirilen genel kurullara sunuldu. Etkinlik sonunda gelecek vadeden delege olmaya hak kazanan öğrencilere belgeleri verildi.


Bursa Teknik Üniversitesi’nde düzenlenen etkinliğe katılım sağlayan Bursa İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Ahmet Alireisoğlu, ’Bu tür projeler, gençlerimizin sahip olduğu potansiyeli daha yakından görmemize ve onların yeteneklerini keşfetmemize imkan sağlayan çok değerli fırsatlar sunuyor. Öğrencilerimizin, böyle önemli ve anlamlı etkinliklerde yer alarak hem Türkiye’nin geleceğine dair kritik konuları tartışmaları hem de liderlik ve problem çözme gibi becerilerini geliştirmeleri bizler için büyük bir gurur kaynağı. Eğitimde sunduğumuz her imkân, gençlerimizin daha iyi bir gelecek inşa etmeleri için fırsatlar sunmakta, onların potansiyellerini en üst seviyeye taşımaktadır,’ dedi.


Bursa Merkez Anadolu İmam Hatip Lisesi Okul Müdürü Muhammet Altuntaş, ‘Öğrencilerimiz 6 aylık bir süre zarfında böyle bir organizasyonu oluşturdu. Önceleri okulumuzda gerçekleştirdiğimiz Merkez Meclisi artık Bursa geneline ve şehir dışındaki okullara da yaydık’ dedi. Etkinliğin öğrencilere toplumsal sorumluluk ve liderlik becerilerini geliştirme fırsatı sunduğunu belirten Altuntaş, geleceğin siyasetçileri çocukların lise sıralarında böyle güzel etkinliklere imza atmalarından dolayı mutlu olduklarını dile getirdi.


Proje sayesinde öğrencilerin iletişim, problem çözme, çatışma çözme, özgüven geliştirme gibi becerilerininin arttırılmasının hedeflendiğini belirten Rehberlik ve Psikolojik Danışman Nevin Çolak, 6 ay önce öğrencilerin fikirleri doğrultusunda hazırlanan bu organizasyonun şuanda 200 öğrenciye ulaşan bir organizasyon haline gelmesinin mutluluk verici olduğunu ifade ederek, “Öğrencilerimizin fikirleri doğrultusunda böyle bir organizasyon düzenledik. 6 ay önce kendi okulumuzda başladığımız bu yolculukta şimdi hem şehir dışı hem de Bursa’dan toplam 200 öğrenci ile birlikte güzel bir etkinliğe imza attığımız için çok mutluyuz” dedi.


Gerçekleştirilen etkinlikte öğrencilerin Türkiye’nin güncel sorunlarını tartışarak çözümler üreten ve yasa tasarıları oluşturduğunu belirten Rehberlik ve Psikolojik Danışman Şeyma Yazar, “Öğrencilerimizle birlikte çıktığımız bu yolda projemizin bu kadar büyüyüp güzel tepkiler alacağımızı düşünmemiştik. Gerçekleştirdiğimiz etkinliğe şehir fark etmeksizin katılım sağlayan öğrencilerimize ve sponsorumuz olan Yıldırım Belediyesi’ne teşekkür ediyorum” dedi.



Liseli gençler merkez mecliste gündemi değerlendirdi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz: “Filistin’in geleceği sadece akademik bir tartışma veya diplomatik bir sorumluluğun konusu değil; milyonlarca insanın hayatını etkileyen, meseledir” AK Parti Parti Genel Başkan Yardımcısı İnsan Hakları Başkanı Hasan Basri Yalçın, “Filistin’in geleceği sadece akademik bir tartışma veya diplomatik bir sorumluluğun konusu değil; milyonlarca insanın hayatını etkileyen, nesilleri ilgilendiren ve uluslararası toplumun vicdanını zorlayan bir meseledir” dedi. AK Parti Parti Genel Başkan Yardımcısı İnsan Hakları Başkanı Hasan Basri Yalçın, AK Parti Genel Merkezinde düzenlenen Filistin’in Geleceği Konferansı’nda konuştu. Yalçın, üstlendikleri sorumluluğunu hatırlattıklarını belirtti. Yalçın, “Filistin’in geleceği sadece akademik bir tartışma veya diplomatik bir sorumluluğun konusu değil; milyonlarca insanın hayatını etkileyen, nesilleri ilgilendiren ve uluslararası toplumun vicdanını zorlayan bir meseledir” ifadelerini kullandı. Konferansın sadece bir etkinlik değil, farklı bakış açılarını bir araya getiren, fikirlerin paylaşıldığı ve Filistin’in karşı karşıya olduğu karmaşık sorunlara çözüm stratejilerinin geliştirildiği bir platform olduğunu ifade eden Yalçın, “Bu, Filistin halkının haklarını yeniden teyit etmek ve onurlu ve kalıcı bir barışın egemen olduğu bir gelecek için savunuculuk yapmak adına kolektif bir çabadır. Dünyanın farklı köşelerinden gelen diplomatlar, akademisyenler, politika yapıcılar ve aktivistlerden oluşan saygın bir topluluğu bir araya getirmiş olmanın ayrıcalığını yaşıyoruz. Burada olmanız, Filistin davasına ortak bir bağlılığı yansıtıyor ve katkılarınız, yapacağımız tartışmaları şüphesiz zenginleştirecektir. Özellikle değerli panelistlerimize hoş geldiniz demek istiyorum; onların getireceği deneyim ve fikirler için sabırsızlanıyoruz. Oturumlar boyunca düşüncelerinizi ve önerilerinizi duymayı dört gözle bekliyoruz” şeklinde konuştu. Bu konferansın teması, bizi hem mevcut gerçeklerle yüzleşmeye hem de geleceğin ihtimallerini hayal etmeye zorladıklarını bildiren Yalçın, “Panel tartışmaları, hükümetlerin, parlamentoların ve uluslararası kurumların geleceğe yön verme rollerini keşfetmek için yapılandırılmıştır. Bu rolleri inceleyerek, diplomatik, yasal ve insani yaklaşımların anlamlı bir ilerlemeyi nasıl sağlayabileceğine dair daha net bir anlayışa sahip olmayı umuyoruz” diye konuştu. Mevcut uluslararası politikaları düşünürken, liberal uluslararası düzenin Filistin ve Gazze’deki acil sorunlara cevap verme konusundaki başarısızlıklarını göz ardı etmek imkânsız olduğunu belirten Yalçın, “İnsan hakları, demokrasi ve uluslararası hukukun bu düzenin temeli olduğu söylenirken, gerçeklik bambaşka bir tablo sergiliyor. On yıllardır, sözde liberal uluslararası düzen, Filistinlilerin haklarını koruma ve sistematik ihlaller karşısında adaleti sağlama konusunda yeterli adımları atamamıştır. Gazze’deki mevcut durum, insan acılarının durmaksızın devam ettiği bir ortamda, bu düzenin adalet ve barışa bağlılık konusundaki tutarsızlıklarını ve eksikliklerini gözler önüne sermektedir. Uluslararası toplum bu kusurları kabul etmeli ve gerçekten tüm insanların haklarını ve onurunu önceliklendiren daha adil bir küresel sistem için çalışmalıdır” ifadelerini kullandı. Dünyadaki mevcut insan hakları rejimi, ne katliamları önleyebiliyor ne de failleri cezalandırabildiğini ifade eden Yalçın sözlerini şu şekilde sürdürdü: “ İçinden geçtiğimiz dönem, küresel bir kargaşa ve düzensizlik çağına doğru ilerliyor. Eğer gerekli önlemler alınmazsa, maalesef, insan onuru ve uluslararası hukuk da dahil olmak üzere tüm değerlerin içinin boşaltıldığı ve tüm ilke ve değerlere topyekûn bir saldırının olduğu bir zaman dilimiyle karşı karşıyayız. Maalesef, Gazze’deki bu insanlık dışı durumu durdurmak için hiçbir uluslararası kurum yeterli çabayı göstermemiştir ve insan hakları konusunda her fırsatta konuşan bazı Batılı devletler, İsrail’i kınamak için cesaret dahi gösterememiştir. Bugün bile, uluslararası toplum, gerekli adımları atmaktan ya da uluslararası hukuku uygulamaktan çok uzaktır. Uluslararası işbirliği, uluslararası hukuk ve insan hakları elbette takdire şayan ideallerdir. Ancak, bu değerleri uygulayamazsanız tüm aktörlerin bu değerlere uymasını sağlayamazsanız bu kavramlar ne yazık ki boş klişelerden öteye geçemez.” Siyasi karmaşıklıklar ve küresel belirsizliklerle dolu bir dönemde, ortak ilkelerimizi yeniden teyit etmek ve Filistin için adil bir çözüme ulaşma çabalarımızı canlandırmak hayati önem taşıdığını vurgulayan Yalçın,” Dünya izliyor ve işgal ve çatışma altında acı çekenlerin sesleri vicdanlarımızda yankılanıyor. Bu nedenle, bu konferans sadece bir tartışma platformu değil, aynı zamanda bir eylem çağrısıdır. Müzakerelerimiz, retoriği aşmalı ve sahada fark oluşturabilecek somut sonuçlara dönüşmelidir” dedi.
Edirne Edirne’de kanseri yenen 2 çocuk annesi hobileriyle hayata tutundu Edirne’de yaşayan 61 yaşındaki Meltem Atak, meme kanserine karşı verdiği savaşı kazandıktan sonra moral bulmak ve oyalanmak amacıyla gittiği kurslarda öğrendiği el emeği göz nuru takı işini severek sürdürerek ev ekonomisine de katkı sağlıyor. Tedavi sürecinin ardından çeşitli kurlara giderek hobi edinen Atak, evinin bahçesinde oluşturduğu alanda el emeği göz nuru ürünler yaparak hem ev ekonomisine katkı sağlıyor hem de çevresindekilere örnek oluyor. 2011 yılında emekli olduktan sonra evde oturduğu sırada belirti olmamasına rağmen kendi kendine meme muayenesi yapan 2 çocuk annesi 61 yaşındaki Meltem Atak, eline sertlik gelmesi sonrası doktora gitmeye karar verdi. Edirne’de devlet hastanesinde muayene olduktan sonra KETEM birimine yönlendirilen Atak’a yapılan tetkikler sonrası sağ göğsünde kitle olduğu ortaya çıktı. Yaşanan süreci anlatan Atak, doktorun ilaç tedavisi için geç kalındığını ve ameliyat olması gerektiğini söylediğini belirtti. Ameliyatı kabul ettiğini ve göğsündeki kitlenin alındığını söyleyen Atak, erken teşhis ve müdahale sayesinde sağlığına kavuştuğunu ifade etti. Ameliyattan sonraki tedavisinin Tıp Fakültesi Balkan Onkoloji Servisinde devam ettiğini dile getiren Atak, koruma amaçlı 4 seans kemoterapi, 1 ay boyunca da radyoterapi aldığını belirtti. "Hiçbir zaman ben hastayım demedim" Bu süreçte hiçbir zaman ben hastayım demediğini ve ’Zaten o bana hiç uğramadı’ felsefesiyle moralini her zaman yüksek tuttuğunu söyleyen Atak, tedavi süreci boyunca hem beslenmesine dikkat ettiğini hem de stresten uzak durduğunu aktardı. Çeşitli kurs ve etkinliklere katıldığını ve bu sayede keyifli vakit geçirerek moralini yüksek tuttuğunu dile getiren Atak, edindiği hobilerin de hastalığı yenme sürecinde çok iyi geldiğini söyledi. Gittiği kurslarda çok farklı bir yeteneği olduğunun da ortaya çıktığını söyleyen Atak, "Hastalığım olmasaydı belki hiç bu şekilde güzel işler yapamazdım. Çeşitli teknikleri öğrendim. Kilim dokuma takıyı öğrendim. Annemden kalan hatıra boncukları kolye haline getirdim. Eşimi-dostumu küçük hediyelerle sevindirmeyi öğrendim. Bu el emeği ürünleri satarak ev ekonomime katkı sağlayacak imkanım da oldu. Hastayım deyip bir kenara çekilmedim. Çünkü biz kadınlar güçlüyüz. Böyle hobilerle, kurslarla ve bize sağlanan imkanlarla bu süreci atlatmak daha da kolay oluyor" dedi. Bu süreçte kuaföre gidip saçlarını kazıttığını ancak peruk takmadığını söyleyen Atak, "Evde tülbent taktım. Yüreğimi hiç çürütmedim. Giden saçım olsun dedim. Tıp her şeyin üstesinden gelebiliyor. Bize verilen eğitim ve bilgilendirmeleri hiç kaçırmayalım. Yaşanacak sonucu iyi hale getirmek de insanın kendi elinde olan bir şey" ifadelerini kullandı. Erken teşhis ve tedavinin önemine değinen Atak, tüm kadınlara hastalığı kabul etmemeleri ve ücretsiz kanser taramalarına katılmaları çağrısında bulundu.
Antalya Antalya Büyükşehir Belediyesi’nden antika tutkunlarına özel festival Antalya Büyükşehir Belediyesi antika tutkunlarını bir araya getiriyor. 17-20 Ekim tarihleri arasında Karaalioğlu Parkı’nda düzenlenecek Antikacılar ve Nostalji Festivali’nde antika ürünlerin sergileneceği ve satılacağı stantların yanı sıra dolu dolu etkinlikler ve konserler yer alacak. Antalya Büyükşehir Belediyesi, Antikacılar ve Nostalji Festivali ile geçmişin büyüsünü günümüze taşıyacak. Akdeniz Antikacılar ve Antika Sevenler Derneği ile birlikte düzenlenecek festival 17 Ekim Perşembe günü Karaalioğlu Parkı’nda açılıyor. Festivalde birbirinden değerli antika ürünler sergilenecek. Festivali ziyaret edenler antika eşyalar arasında nostaljik bir yolculuğa çıkacak. Sahne etkinlikleri ve konserler Antalya Büyükşehir Belediyesi, festivali ziyaret edecekler için dolu dolu etkinliklerin yer alacağı bir program hazırladı. 17 Ekim Perşembe günü saat 15.00’te ziyarete açılacak festivalde Ediz Çam DJ performansıyla ziyaretçileri ile buluşacak. 20.00’de ise Antalya Büyükşehir Belediyesi Bando ve Kent Orkestrası birbirinden güzel şarkıları ziyaretçiler için çalacak. 18 Ekim Cuma günü ise Ediz Çam DJ Performans, Burçin Karakurt ve Orkestrası sahne alacak. 19 Ekim Cumartesi günü Ediz Çam’ın DJ performansı, Konyaaltı Belediyesi Halk Oyunları ekibi dans gösterisi, İsmail Baha Sürelsan Konservatuvarı Konseri festival alanını renklendirecek. Festivalin son günü olan 20 Ekim Pazar günü Ediz Çam DJ performansı ile alana gelen ziyaretçilere keyifli anlar yaşatacak. FHC Dans Okulu Gösterisi, Türkü Dostları Konseri ile festival sona erecek.
Kayseri Kayserililer Devlet Tiyatrosu’nu sevdi Kayseri Devlet Tiyatrosu Müdürü Betül Feyizoğlu Gökçer; Kayserililerin tiyatroya ilgili olduğunu söyleyerek; "Geçen seneki seyirci sayısını en az 2 katına çıkarmaya çalışıyoruz" dedi. Kayseri Devlet Tiyatrosu’nun geçen sene 25 Ekim’de açıldığını hatırlatan Kayseri Devlet Tiyatrosu Müdürü Betül Feyizoğlu Gökçer; "Kayseri Devlet Tiyatrosu, Devlet Tiyatrolarının 13’üncü yerleşik bölge tiyatrosu olarak kendi kadrosuyla geçen sezon 25 Ekim’de William Shakespeare’in Bir Yaz Gecesi Rüyası’ndan uyarlanan Bahar Noktası adlı oyunla perdelerini açtı. Daha sonra Ramses, Kral Üşümesi ve On Kişiydiler oyunlarıyla sezona devam ettik ve seyircimizle buluştuk. Çocuk seyircilerimiz içinde Deniz Kızı ve Sevimli Korsanlar adlı oyunumuzu sergiledik. Sezon sonunda Devlet Tiyatrolarının bir projesi olan Filozof Çocuklara Hikayeler Projesi kapsamında Kırmızı Kanatlı Baykuş adlı kukla oyunumuzu fuayede sergiledik. Daha çok kreş çocuklarımıza uygun bir oyun ama büyüklerde çok keyif alıyor. Bu sezonda bu oyunların hepsi yeni oyunlarımızla birlikte devam edecek" dedi. Tiyatroya gelmemiş seyircilere ulaşmaya çalıştıklarını kaydeden Gökçer: "Hiç tiyatroya gelmemiş seyircilere ulaşmaya çalışıyoruz. Bizim hedefimiz bu. Kayseri’nin tiyatroya gelen daimi seyircisi var. Bizim amacımız hiç gitmeyen ve özellikle çocuklarımızı ve gençlerimizi tiyatroya kazandırabilmek. O yüzden Milli Eğitim Bakanlığı ile bir protokol imzaladık. Okullarımızı hedef alıyoruz. Geçen sene 65 bin seyirciye hitap ettiysek bunu en az 2 katına çıkarmaya çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.