Yerel Haberler
Bitlis
22 Kasım 2024 Cuma - 13:59 Tatvan polisinden bilgilendirme çalışması Bitlis’in Tatvan Emniyet Müdürlüğü ekipleri, okullardaki bilgilendirme toplantılarına devam ediyor. Tatvan İlçe Emniyet Müdürlüğü görevlileri, ilçedeki Hüseyin Çelik Anadolu Lisesini ziyaret ederek öğrencilere önemli konularda bilgilendirme yaptı. Ziyaret sırasında; siber zorbalık, dolandırıcılık ve KADES (Kadın Destek Uygulaması) gibi güvenlik konularına dikkat çekildi. Öğrencilere, dijital tehditlerden korunma yolları hakkında bilgiler verilerek, yaşanabilecek olumsuz durumlar karşısında nasıl davranmaları gerektiği anlatıldı. Düzenlenen etkinliklerle gençleri dijital dünyada karşılaşabilecekleri tehlikeler hakkında bilinçlendirmeyi hedefleyen polis ekipleri; siber zorbalık ve dolandırıcılık, özellikle gençlerin sosyal medyada ve internet platformlarında sıkça karşılaştığı sorunlar arasında yer aldığına dikkat çekti. KADES uygulamasının ise kadınların şiddet ve tehdit durumlarında hızlıca yardım alabilmesi için tasarlanmış bir mobil uygulama olduğunu anlatan polisler, bu tür durumlarla karşılaşan öğrencilere nasıl başvurulacağına dair bilgiler verdi. Okul ziyaretlerinde öğrencilere el broşürleri de dağıtan polis ekipleri, amaçlarının öğrencilere güvenli internet kullanımı ve dijital platformlarda karşılaşabilecekleri olumsuz durumlarla başa çıkabilme kabiliyeti kazandırmak olduğunu vurguladılar.
Van Gölü’ne dikkat çekmek için türkü yazıp klip çektiler
18 Kasım 2024 Pazartesi - 09:35 Van Gölü’ne dikkat çekmek için türkü yazıp klip çektiler Bitlis’in Ahlat ilçesinde yaşayan şair ve söz yazarı emekli öğretmen Behlül Şerefoğlu, Van Gölü’ne dikkat çekmek için türkü yazıp klip çekti. Şerefoğlu tarafından Van Gölü’nün korunmasına dikkat çekmek için yazılan ‘Van Gölü’ adlı türkünün klibi izleyiciyle buluştu. Van Gölü’nün Türkiye’de daha iyi tanıtılması ve bölgenin turizme açılmasına katkı sağlamak amacıyla şair ve söz yazarı Behlül Şerefoğlu tarafından yazılan Van Gölü adlı şiir, yine yazarı tarafından bestelendi. Bestelenen eser ise tanınmış sanatçılar Mustafa Akarsu ve Gürhan Ötün tarafından seslendirildi. Kısa zamanda beğenilen türkü, video klip ve müzik albümü olarak piyasada yerini aldı. Türkü’nün söz yazarı Behlül Şerefoğlu bir hayali gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadığını söyledi. Şerefoğlu; “Van Gölü dünyanın ikinci sodalı gölü, onun için çok kıymetli, bizim için, ülkemiz için çok önemli bir göl, temiz kalması gerekiyor. Biz bu doğrultuda yıllar önce, ‘Van Gölü Aktivitsleri Derneği’ kurduk. Yıllardır mücadele veriyoruz, farkındalık oluşturmaya çalışıyoruz. Bu çalışmalar süresince içimden gelerek, dikkatleri çekmek için Van Gölü adına bir türkü yazıp besteledim, büyük bir çabayla klibini çektik. Van Gölü’ne dikkatler daha da artacak ve Van Gölü temizliği sağlanacak. Klibimiz kısa sürede izleyicisinin beğenisini alarak büyük kitlelere ulaştı ve ulaşmaya devam edecek. Ben buna inanıyor ve güveniyorum ki; Van Gölü bir gün tertemiz olacak, Van Gölü kirlenmesin, mavi kalsın. Van Gölü klip çalışmasında destek veren herkese ayrı ayrı teşekkür ediyorum” dedi. Eseri dinleyiciler ile buluşturan yapım şirketinin sahibi sanatçı Gürhan Ötün ise “Değerli sanatçımız Behlül Şerefoğlu ‘Van Gölü’ Adlı eserini farkındalık adına kaleme aldı ve ‘Van Gölü Temiz Kalsın’ sloganıyla yola çıktı, çevreci, duyarlı kişiliğiyle, bu müstesna eseri besteleyip seslendirdiği için kendisine teşekkürlerimizi sunuyoruz. Yıldızı parlasın. Video klip ve müzik albümü tüm dijital platformlarda yayına girmiştir. Hayırlı olsun” diye konuştu.
Arin Gölü’nde su seviyesi her geçen gün biraz daha düşüyor
17 Kasım 2024 Pazar - 12:48 Arin Gölü’nde su seviyesi her geçen gün biraz daha düşüyor Bitlis’in Adilcevaz ilçesinde “kuş cenneti” olarak bilinen Arin Gölü’nde her geçen gün su seviyesinin düşmesine dikkat çekmek için aktivistler tarafından doğa yürüyüşü yapıldı. Dikkuyruk, uzunbacak, kızılbacak, Van Gölü martısı, karabaş martı, angıt, kılıçgaga, kaşıkgaga ve küçük batağan gibi onlarca kuş türünün yaşadığı ve ürediği Arin Gölü, son yıllarda tamamen kuruma tehlikesi ile yüz yüze kaldı. İklim krizi ve kuraklığın yanı sıra tarımsal sulama da çekilmeyi daha tehlikeli boyutlara ulaştırıyor. Her geçen gün alan kaybeden göle dikkat çekmek isteyen Van Gölü Aktivistleri Derneği üyeleri, kurumaya yüz tutan Arin Gölü için yürüdü. 26 aktivist, Adilcevaz ilçesindeki Arin köyünden başlayıp Aydınlar köyüne kadar 15 kilometre yürüdü. Burada pankartlar açan dernek üyeleri, acil tedbirlerin alınması gerektiğini ifade etti. Aktivistlerden Mustafa Şahin, göldeki kurumanın son yıllarda arttığını, çekilmenin 200 metreyi aştığını ifade etti. Şahin, “Son birkaç yıldır bu göle dikkat çekmeye çalışıyoruz. Geçtiğimiz yıl da gelmiştik. 15 kilometre boyunca yürüdük. Son yıllarda kuraklık hat safhada. 200 metreyi aşan bir çekilme var. Geçen yıl ile bu yıl arasındaki çekilme çok daha belli oluyor. Vahşi sulama, iklim krizi ve ağaçlandırmadaki eksiklikler bu çekilmeyi hızlandırıyor. Korkutucu ve vahim bir tablo var” dedi. Şahin, böyle devam etmesi durumunda gölün 5 yıl sonra tamamen kuruma tehlikesi taşıdığını ifade ederek, “Bu hızla devam ederse 5 yıl sonra göl yok olacak. Aynı zamanda birçok kuşun yaşam ve üreme alanı. Ekosistem için büyük önem taşıyan bir yer. Bu kuruma ile beraber canlı yaşamı için de tehdit taşıyor. Acil önlemlerin alınması lazım. Tarım politikaları değişmeli. Vahşi sulama bitirilmeli ve ağaçlandırılma çalışmalarının başlatılması lazım” ifadelerini kullandı. Aktivistlerden Muazzez Pirak ise daha önce keyif alarak geldikleri Arin Gölü’ndeki durumun şu sıralar içler acısı olduğunu ifade ederek, “Aktivistler olarak daha evvel keyif alarak geldiğimiz yerden acı duyarak döndük. Durum içler acısı. Aynı sorun Van Gölü için de söz konusu. Havzada 6 binin üzerinde su kuyusu var. Bu büyük bir su israfı anlamına geliyor. Van Gölü de tehlikede. Arin Gölü için tehlike büyük. Kuş cenneti olan bu yere dikkat çekmek istiyoruz” şeklinde konuştu.
Bitlis’te tüm etkinlikler 2 gün süre ile yasaklandı
16 Kasım 2024 Cumartesi - 00:11 Bitlis’te tüm etkinlikler 2 gün süre ile yasaklandı Bitlis Valiliği, kentte yapılacak gösteri, toplantı ve yürüyüş gibi eylemlerin 2 gün süreyle yasaklandığını duyurdu. Bitlis Valiliğinden yapılan açıklamada, "Ülke gündemini meşgul eden ve tüm dünyada yaşanan olaylar/gelişmeler ile ilgili birçok yerde olduğu gibi, ilimizde de bazı siyasi parti, sendika, dernek gibi sivil toplum kuruluşlarınca ve gerçek kişilerce, belirli konular üzerinde halkı aydınlatmak ve bir kamuoyu oluşturmak suretiyle o konuyu benimsetmek için, demokratik toplum düzeninin vazgeçilmez hak arama yöntemlerinden olan, basın açıklaması, açık yer toplantısı, gösteri yürüyüşü, stant açma, toplu olarak el ilanı/broşür dağıtma vb. şekillerde eylem/etkinlikler düzenlendiği, yine bu eylem etkinliklerin terör örgütlerince ve sol/marjinal/provokatif gruplarca bir eylem biçimi olarak sık sık kullanılmaya çalışıldığı görülmekte, ilimiz genelinde izinsiz gösteri yürüyüşü, protesto eylemi, oturma eylemi ve şiddet içerikli sokak eylemlerinin meydana gelebileceği, bu eylem ve etkinlikler nedeniyle kamu düzeni ve güvenliğinin tehlikeye düşebileceği, bu eylemlerde toplumun bir kesiminin sinir uçları tabir edilen hassas noktalarına hakaret, aşağılayıcı ifadeler veya içeriklerde bulunularak toplumsal çatışma çıkarılmak istenebileceği değerlendirilmektedir. Bitlis coğrafi sınırları içerisinde Valilik ve Kaymakamlık makamlarınca uygun görülenler hariç olmak üzere, 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu hükümlerine göre düzenlenecek gösteri yürüyüşü, açık hava toplantıları ve kapalı yer toplantılarının 2911 Sayılı Kanun’un ilgili hükümlerine istinaden, basın açıklaması, oturma eylemi ve anket yapılması, çadır ve stant kurulması/açılması, imza kampanyası düzenlenmesi, bildiri, broşür ve el ilanı dağıtılması ve her türlü protesto eylemi şeklindeki faaliyetlerin de 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu’nun 11. Maddesinin (a) ve (c) fıkra hükümleri gereğince, ilçelerimizden veya çevre illerden bireysel veya toplu olarak veya ilimiz güzergâhını kullanarak, başta yukarıda belirtilen örgütsel çağrılarda bahsedilen konu ve benzer konulara ilişkin her türlü kanuna aykırı eylem/etkinliklere katılım sağlanmasının önlenmesi amacıyla, kanuna aykırı eylem/etkinliklere katılması muhtemel şahıs/şahıslar/grup/grupların 5442 sayılı İl İdaresi Kanununun 11. Maddesinin (c) fıkra hükümleri gereğince, ilimiz ve ilçelerimize girişleri, buralardan bireysel veya toplu olarak çıkışları 16 Kasım 2024 tarihi saat 00.01’den 17 Kasım 2024 tarihi saat 23.59’a kadar 2 gün süre ile yasaklanmıştır” denildi.
Tatvan’da kış lastiği denetimi yapıldı
15 Kasım 2024 Cuma - 17:43 Tatvan’da kış lastiği denetimi yapıldı Bitlis’in Tatvan ilçesinde kış aylarında trafikte yer alacak şehirlerarası yük ve yolcu taşıyan ticari araçlar için kış lastiği uygulaması başladı. Bitlis’te kış mevsiminde muhtemel trafik kazalarının önlenmesi ve vatandaşların can ve mal güvenliğinin korunması amacıyla her yıl uygulanan kış lastiği uygulaması bu sene erken başladı. Bitlis Valiliği 12 Kasım 2024 tarihinde yaptığı açıklamada, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığınca hazırlanan "Kış Lastiği Kullanma Zorunluluğu ile ilgili Usul ve Esaslar Hakkındaki Tebliği" kapsamında kış lastiği uygulamasının 15 Kasım’dan itibaren geçerli olacağını duyurmuştu. Bu çerçevede, Tatvan İlçe Emniyet Müdürlüğü Trafik ekipleri tarafından ticari araçlara yönelik kış lastiği denetimi gerçekleştirildi. Yapılan denetimlerde, ticari araçların kış lastiği kullanımına uygunlukları kontrol edildi. Trafik ekipleri, araç sürücülerine kış lastiklerinin önemini hatırlatarak, hem kendi güvenlikleri hem de trafikteki diğer sürücülerin güvenliği açısından bu kurala uymaları gerektiğini vurguladı. Yetkililer, denetimlerin düzenli olarak devam edeceğini ve kış lastiği takmayan sürücülere cezai işlem uygulanacağını belirtti. Ayrıca, sürücülere kış şartlarına uygun araç bakımı yapmaları ve trafik kurallarına hassasiyet göstermeleri konusunda uyarılarda bulunuldu. Tatvan halkı, denetimlerin kış mevsiminde trafik güvenliğini artıracağına inandıklarını ifade ederek, uygulamadan duydukları memnuniyeti dile getirdi.
Taş evlerden oluşan Hizan’ın köyleri fotoğraf tutkunlarını ağırlıyor
14 Kasım 2024 Perşembe - 10:32 Taş evlerden oluşan Hizan’ın köyleri fotoğraf tutkunlarını ağırlıyor Bitlis’in Hizan ilçesinde taş evlerden oluşan köyler, fotoğrafçılar ve gezginler tarafından büyük ilgi görüyor. Hizan ilçesine bağlı Uzuntaş köyünde yaklaşık 300 yıl önce yapılan taş evler, doğal yapılarıyla birlikte eşsiz görüntüler sunuyor. Tarihi dokusunu koruyan ve yüzyılın yorgunluğuna rağmen ayakta kalan, çoğu derin vadilerdeki yamaçlara kurulu ve üst üste dizili tarihi taş evler, sonbahar görüntüsüyle kartpostallık manzaralar oluşturuyor. Sonbaharın doğaya yansıyan sarı, yeşil ve kızıl tonlarının hakim olduğu köyde bulunan taş evler ve yaşam kareleri dron ve fotoğraf makineleri ile kayıt altına alındı. Türkiye Fotoğraf Sanatı Federasyonu (TFSF) ile Diyarbakır Foto No 21, Van Fotoğraf Sanatı Derneği ve Ahlat Fotoğrafçılar Derneği üyelerinden oluşan 60 fotoğraf tutkunu, Bitlis’in Hizan ilçesinde bulunan taş evleri ve doğal yaşamıyla ön plana çıkan Uzuntaş köyünü fotoğrafladılar. Diyarbakır’dan gelen doğa ve gezi fotoğrafçısı Sümeyye Şimşek, “Foto No 21 Fotoğraf Derneği ile beraber Diyarbakır’dan buraya geldik. Hizan’ın doğasını çok merak ediyorduk. Tarihi evlerini çok merak ediyorduk. Özellikle sonbaharda sarı ve yeşil tonlarını çok merak ettiğimiz için Diyarbakır’dan buraya geldik. Bayıldık manzarasına, doğasına, tarihi evlerine özellikle. Herkese tavsiye ediyorum, muhakkak gelsinler görsünler. Biz çok beğendik” dedi. Mehmet Sıddık Demir ise Diyarbakır’dan geldiğini belirterek, “Foto No 21 Fotoğraf Derneği üyesi 16 fotoğrafçı arkadaşımızla buraya geldik. Buranın doğasını fotoğraflamak için geldik. Biz burayı kartpostallarda görüyorduk, gerçek mi değil mi biz bunun hayalini kuruyorduk. Geldik buraları gördük, herkese tavsiye ederiz. Ne mutlu ki böyle bozulmamış yerleri koruduğumuzu görmekteyiz. Bütün doğaseverleri ve fotoğraf severleri buraya davet ediyoruz” diye konuştu.
80 yıl önce sürgün edilen Ahıska Türkleri yaşadıkları acıları unutamıyor
13 Kasım 2024 Çarşamba - 13:55 80 yıl önce sürgün edilen Ahıska Türkleri yaşadıkları acıları unutamıyor Bitlis’in Ahlat ilçesinde yaşayan Ahıska Türkleri, aradan yıllar geçmesine rağmen sürgün edilişlerini unutamıyor. Vatanlarından 80 yıl önce sürgün edilen Ahıska Türkleri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla 8 yıl önce Türkiye’ye getirilerek Bitlis’in Ahlat ilçesine yerleştirildi. Ahlat’taki Ahıska Türkü aileler, sürgün yıllarının ardından vatan toprağında huzurla yaşamlarını sürdürüyor. Sovyetler Birliği tarafından 14 Kasım 1944’te Gürcistan’ın Ahıska bölgesinden sürgün edilen Ahıska Türkleri, yıllarca devam eden sürgünün ardından Türkiye’de olmanın mutluluğunu yaşıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla 8 yıl önce Ukrayna’dan getirilerek yerleştirildikleri Ahlat’ta yeni bir hayata başlayan Ahıska Türkleri, 80 yıl önceki acı dolu günleri ve zorlukları hafızalarından silemiyor. “Türk milleti ve Cumhurbaşkanımız bize sahip çıktı” Sürgün yıllarında çok acılar çektiklerini anlatan Dünya Ahıska Türkleri Birliği (DATÜB) Genel Başkanı Ziyatdin Kassanov, kendilerine kucak açan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a minnet duyduklarını söyledi. Ziyatdin Kassanov, “Ahıskalılar için bu sene çok önemli bir senedir. 1944’te sürüldük, bu sene 80. yıl dönümü olacak. Gerçekten biz Türk toplumu olarak çok eziyet çektik ve üç kere sürgüne uğradık. 2015’ten bu yana Ahıska Türkleri için yeni bir sayfa ve dönem açıldı. Bu dönemin mimarı da Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dır. 2015’te müracaat ettik, Ukrayna’da sayısı 4 bine yakın Ahıska Türkleri yurtsuz ve evsiz kaldı. Cumhurbaşkanımız hemen karar verdi ve onların hepsini Türkiye’ye getirdik. İlk başta 632 aile Erzincan Üzümlü’ye, 72 aile de Ahlat’a geldi. Ahıska Türklerine ev ve iş verildi. Erzincan’da ve Ahlat’taki halkımız kardeşleri gibi Ahıskalıları karşıladılar. Şimdi 2022’de Ukrayna’da bir savaş başladı. O savaşta da yine savaş bölgesinde olan neredeyse 6 bine yakın Ahıska Türklerini tekrar Türkiye’ye getirerek, Elazığ kamplarına yerleştirdik. Bu sene şubat ayında onların 218 ailesini de Ahlat’a yerleştirdik. Şimdi yeni bir proje yapılıyor. 1 yıl içerisinde 371 aile, ardından da 400 aile gelecek. Ahlat’ta 1072 aile olacak. Allah Cumhurbaşkanımızdan, bakanlarımızdan, milletvekillerimizden ve Türk milletinden razı olsun. Türk milleti ve Cumhurbaşkanımız bizi bırakmadı ve dar günümüzde sahip çıktılar. Bizleri bu güzel yurdumuza, Türkiye’mize getirerek Erzincan ve Ahlat’a yerleştirdiler. Ahıska Türkleri bundan sonra azap, eziyet görmesin. Erzincan ve Ahlat daimi yurt olsun. Bizim amacımız Türkiye’miz güçlü olsun. Allah Cumhurbaşkanımızı ve Türk milletini korusun” dedi. “Vagonlarda bir ay boyunca Özbekistan’a sürüldük” 2022 yılında Elazığ’a oradan da 2024 yılı Şubat ayında Ahlat getirilip iskan ettirilen 88 yaşındaki Bergüzel Hasan, yaşadıkları acı dolu günleri unutamadıklarını söyledi. Türkiye’nin kendilerine el açtığını belirten Hasan, “1944 yılında sürgün olduk. Vagonlara, trenlere bindirdiler ve bir ay boyunca Özbekistan’a gittik. Özbekistan’a götürdüler hepimizi böldüler. Bende 8 yaşındaydım anam vardı, babam vardı, 5 çocuktuk. Sonra bizi bir Özbekin evine koydular. Annem çalışıyordu. 45 yıl Özbekistan’da yaşadık. Evlendik sonra Özbekistan’dan da sürdüler. Ukranya’ya gittik, orada da 32 yıl yaşadık. Orada da savaş başladı, Allah’a şükür vatanımıza geldik. Türkiye el açtı sağolsunlar, var olsunlar. Ömürleri uzun olsun. Hiçbir kötülük görmesinler bizi kabul ettiler. Buraya geldiğimiz 3 yıl oldu, Allah’a çok şükür razıyız” diye konuştu. 2022 yılında Ukrayna’dan Elazığ’a getirilen ve 2024 yılı Şubat ayında ise Ahlat’a yerleştirilen Ahıska Türklerinden Numan ve Fevziye çiftçi ise Ukrayna-Rusya savaşı zamanında kaybolan oğulları Hıdır Binalioğlu’ndan haber almanın umudunu taşıdıklarını söyledi. Sürgün zamanında 9 yaşında olduğunu belirten Numan Binalioğlu, “Ahıska’dan 14 Kasım 1944 yılında sürgün edildik. Vagonlarda yolculuk yaparken ne azaplar gördük onu Allah bilir. Oradan Özbekistan Taşkent’e bizi götürdüler. Kış günü ne azaplar gördük, Allah kimseye öyle azaplar göstermesin. Okuduk mektebi bitirdik adam olduk 46 yıl yaşadık. 46 yıldan sonra mecbur olduk Ukrayna’ya göç ettik. Bizi istemediler gidin buradan dediler. Büyüklerimizin öncülüğünde Ukrayna’ya göç ettik. Ukrayna ile Rusya arasında savaş çıktı. Mecbur olduk oradan da göç etmek zorunda kaldık. Ne yapalım ne edelim dedik, Allah razı olsun bize sahip çıkanlardan ve Recep Tayyip Erdoğan’dan. Bizlere sahip çıktılar ve 2022 yılında Elazığ’a gelip yerleştik. Elazığ’da kaldık bir süre. Ondan sonra biz geldik asıl vatanımıza. Ben 89 yaşındayım, ‘Allah’ım sevgili kulunsam beni vatanıma götür’ dedim. Vatanıma geldim ama bir oğlum var oda kayıp oldu ne edeceğim bilmiyorum. Buraya gelmemize sebep olanların hepsinden Allah razı olsun. Vatanımıza gelip çıktık. Ama oğlum aklıma düşüyor, yiyip bitiriyor beni” dedi. “Kayıp oğlumun bulunmasını istiyorum”- 88 yaşındaki Fevziye Binalioğlu da, Türkiye’de rahat ve huzur içinde yaşadıklarını belirterek tek beklentisinin oğlunun bulunması olduğunu söyledi. Fevziye Binalioğlu, “Bizi sürdüler Özbekistan’a. Annem, ben ve benden büyük bir ablam ve abim. Babam yok, geldik Özbekistan’a açlık çektik, susuzluk çektik. Kış günü annem yalın ayak odun getirmeye gidiyordu. Sonra amcam bizi yanına aldı ve bize baktı. Annem rahmete gitti. Biz şimdi buralara geldik. Hiçbir şeye ihtiyacımız yok, bizi buraya getirenlerden, sebep olanlardan Allah razı olsun. Fakat bir oğlumu bekliyorum. Sadece onu bekliyorum, başka hiçbir beklentim yok. 6 kızım ve 1 oğlum vardı, oğlum savaşta kayboldu. Büyüklerimizden beklentim oğlumu bulsunlar yeter bana” şeklinde konuştu.