SPOR - 15 Ekim 2024 Salı 11:57

Bilecik’te 13 yaşındaki gelecek vaat eden kaleci İnegölspor’a transfer oldu

A
A
A
Bilecik’te 13 yaşındaki gelecek vaat eden kaleci İnegölspor’a transfer oldu

Bilecik’te genç yaşında kendinden söz ettiren 13 yaşındaki Rüzgar Ezel, İnegölspor’a transfer oldu.


Bilecik Kartal Spor Kulübü’nün 13 yaşındaki file bekçisi Rüzgar Ezel, yaptığı kurtarışlarla ligde adından söz ettirmişti. Birçok takımın kıskacına takılan genç file bekçisi TFF 2 Lig 2 Grupta yer alan İnegölspor U13 takımına transfer oldu. Bu transfer Rüzgar Ezel’in takım arkadaşları sevinçle karşılanırken, son antrenmanda pasta sürprizi yaptılar.



Bilecik’te 13 yaşındaki gelecek vaat eden kaleci İnegölspor’a transfer oldu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Kuzenler arasında döner bıçaklı kavga çıktı; o anlar kamerada İstanbul Esenyurt’ta birlikte pazarcılık yapan iki kuzen arasında bilinmeyen bir nedenle çıkan tartışma kısa sürede kavgaya dönüştü. Taraflardan biri döner bıçağı ile kuzenine saldırırken, olayı çevredeki vatandaşlar ayırdı. Yaşanan o anlar ise kameraya yansıdı. Olay, dün akşam saatlerinde Esenyurt Talatpaşa Mahallesi’nde yaşandı. İddiaya göre, birlikte pazarcılık yapan iki kuzen arasında bilinmeyen bir nedenle tartışma çıktı. Kısa sürede büyüyen olayda kuzenler sokak ortasında birbirine saldırdı. Taraflardan birisi döner bıçağı ile kuzenine saldırırken, çevredeki vatandaşlar olaya müdahale etti. İki kuzen arasında olay güçlükle son bulurken, yaşanan o anlar cep telefonu kamerasına yansıdı. Yaşanan olay anlarını anlatan bir esnaf, “Akrabalar arasında ufak bir tartışma yaşandı, sokak ortasında bir süre tartıştılar. Biz zaten bu tarz olaylara alıştık, sürekli oluyor. Esnaf olarak olaya müdahale ettik. Kavga eden adamları ayırdık, birini yan taraftaki kahveye götürdük, diğerini de başka yere götürerek sakinleştirdik. Adamlardan birinin elinde de döner bıçağı vardı, o nedenle olay büyük gibi göründü” dedi. Olay anlarını anlatan bir mahalle sakini, “Kavga edenler amca çocukları, birlikte pazarcılık yapıyorlar. Çalıştıkları gün birlikte pazardalar, çalışmadıkları günde gelir kahvede otururlar. Kimse olaya müdahale etmese dahi döner bıçağını kuzenine vurmazdı zaten. Bunlar kardeşler, büyük bir olay değildi” dedi.
Düzce Düzce’de afetzedeler yeni konutlarına kavuştu DÜZCE (İHA) – Düzce’de 23 Kasım 2022’deki depremden ve sel afetlerinden etkilenen vatandaşlar yeni konutlarına kavuşmanın mutluluğunu yaşadı. Kentte 23 Kasım’da merkez üssü Gölyaka olan 5,9 büyüklüğündeki deprem ile farklı tarihlerde yaşanan sel, taşkın ve heyelanlarda evleri hasar gören vatandaşlar için TOKİ tarafından yapımına başlanan 726 konuttan 469’u tamamlandı. Konutların hak sahiplerine teslimi için Düzce Belediyesi Kültür Merkezi’nde tören düzenlendi. Törene Vali Selçuk Aslan, Düzce Milletvekili Ercan Öztürk, Belediye Başkanı Faruk Özlü ile protokol üyeleri ve depremde evi ağır hasar alarak yıkılan vatandaşlar katıldı. "Konutların hepsinin tamamlanması için mücadele veriyoruz" Törende konuşan Vali Selçuk Aslan, vatandaşların sıcak yuvalarına kavuştuğunu ifade ederek, "Vatandaşlarımızın mutluluğu bizlere de yansıyor. 23 Kasım 2022 depreminde evi hasar görüp yıkılan 590, sel afetlerinden etkilenen ise 136 hak sahibimiz var. Toplamda 726 hak sahibimiz borçlanmalarını yaptı. Konutların hızlı şekilde tamamlanması için mücadele veriyoruz. Bürokratik engelleri ortadan kaldırmaya çalışıyoruz" dedi. "Afetlere hazır bir şehir imar ediyoruz" Belediye Başkanı Faruk Özlü, "AFAD’ın yaptığı tespitlere göre, il genelinde 791 hasarlı bina vardı. İhale edilen 726 konuttan 469’u tamamlandı. AFAD’dan verilen bilgiye göre, önümüzdeki yıl mart ayına kadar kalan kısımda tamamlanacak. Bir ülke düşünün yaklaşık 2 yıl içerisinde bir ilde 726 konutu tamamlıyor ve veriyor. Şundan emin olun 6 Şubat depremleri olmasaydı bu konutlar bir yılda teslim edilecekti. Bu gecikmenin sebebi 6 Şubat depreminden sonra ülkemizdeki afet noktasındaki ağırlık merkezinin doğuya yani 11 ile kaymış olmasıdır" diye konuştu. "Kasım ayı Düzceliler için acılarla dolu bir ay" 12 Kasım 1999 depremini hatırlatan Düzce Milletvekili Ercan Öztürk ise, "Kasım ayının Düzceliler için çok acı tecrübeleri var. 12 Kasım ve 23 Kasım. Rabbim bir daha bu millete böyle bir afet yaşatmasın. Yeni konutların huzur içinde oturabileceğiniz yerler olmasını diliyorum. Biz her türlü afetle mücadele etmiş bir iliz. Yaralarımızı sarmış, küllerimizden yeniden doğmuş bir iliz. İnşallah acı günleri geride bırakmışızdır" şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından noter huzurunda yapılan kura çekiminde hak sahibi 469 aile yeni yuvalarına kavuştu. Yeni evlerine kavuşan hak sahipleri mutlu olduklarını ifade etti.
İstanbul Fatih’te 1.5 yıl boyunca iş yerinden yaklaşık 7 kilo altını böyle çaldılar Fatih’te bir kuyumcu, çalışanlarının 1 buçuk yıl boyunca iş yerinden yaklaşık 7 kilo 300 gram altın çaldığını tespit ettiği iddiasıyla Savcılığa suç duyurusunda bulundu. Hırsızlık anı kameraya yansırken, suç duyurusunun ardından açıklama yapan kuyumcu, ‘’’Çok güvendiğimden dolayı hepsine, kimseye böyle bir şey için toz konduramadım. Ben paramın gelmesini, bunların ceza almasını ve yargılanmasını istiyorum’’ dedi.İstanbul Fatih’te kuyumcu olan Murat Yetim, yaptığı hesaplarda açık çıktığını fark ederek kamera kayıtlarını incelemesiyle birlikte 2 çalışanının 1 buçuk yıl boyunca 7 kilo 300 gram altını iş yerinden çaldığını tespit ettiği iddiasıyla Savcılığa suç duyurusunda bulundu.‘’Toplamda 7 bin 300 gram altın çaldıklarını tespit ettim’’Konuya ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunulan suç duyurusu dilekçesinde, ‘’Yaklaşık 1 buçuk yıldır hesaplarımda açıklar çıkmaktaydı. Son zamanlarda iş çığırından çıkınca muhasebecimize kamera kayıtlarını incelemesini söyledim. Diğer çalışanımıza ise şüphelilere dikkat etmesini söyledim. Kamera kayıtlarına baktığımda gerçekten altın çaldıklarını tespit ettim. Toplamda 7 bin 300 gram altın çaldıklarını tespit ettim. Önce uzlaşma babında şikayete gelmedik, sürekli oyaladılar. Tapu getirdiler üzerime aldım, parayı getirirlerse tapuyu vereceğimizi bildirdik. Güvenimi kötüye kullanan kişilerden şikayetçiyim’’ ifadelerine yer verildi.‘’Elemanlarımın dükkandan yavaş yavaş, az az ve hissettirmeden altın çaldığını son dönemlerde daha çok hissetmeye başladım’’Suç duyurusunun ardından adliyenin meydanında açıklama yapan Murat Yetim, ‘’Bulunduğum firmada çalışanlarım tarafından dükkanımdan altın çalındığıyla alakalı şikayette bulunmaktayım. Yaklaşık 1 buçuk yıldır elemanlarımın dükkandan yavaş yavaş, az az ve hissettirmeden altın çaldığını son dönemlerde daha çok hissetmeye başladım. Aile ortamında olduğumuz için çok güvendiğimden dolayı hepsine, böyle bir şey için toz konduramadım kimseye. Son zamanlarda elimdeki altının azalmasıyla alakalı bir şüphede bulunmaya başladım belli kişilerle alakalı. Açık çıkıyordu sürekli, son zamanlarda daha da çoğalmıştı bu açıklar. Dükkanımda 1 buçuk yıl içerisinde 7 bin 300 gram has altın çalınmıştır. Bunu anladıktan sonra kendi aramızda konuştuk, kendileri borçlarını ödeyeceklerini söylediler. Borçları belli bir süre içerisinde bitirip normal hayatlarına devam edeceklerini söylemişlerdi ancak tehdit ve hakaret almaya başladık. Bizi gasp etmekle tehdit ettiler. Finalde de çok saçma bir rakamla karşımıza çıkıp ‘bizim bundan sonra borcumuz yoktur’ diye aradılar. Benim hakkımda da ‘tehdit’ ve ‘hakaret’ suçlarından suç duyurusunda bulunmuşlar. Ben paramın gelmesini, bunların ceza almasını ve yargılanmasını istiyorum’’ dedi.Murat Yetim’in kız kardeşi ise mağdur olduklarını belirterek, ‘’Mağdur olmamızla birlikte tehdit ve gasp edilmekle itham ediliyoruz. En kısa şekilde ve hızlı bir şekilde onların adalet önünde yargılanmasını ve ceza almasını istiyoruz’’ ifadelerini kullandı.Hırsızlık anı ise kameraya yansıdıÖte yandan hırsızlık anı ise kameraya yansıdı. Masada oturan çalışan şahsın işlediği altının bir kısmını eline sakladığı, bir süre sonra da oradan uzaklaştığı görülüyor. Ayrıca şüphelinin yanındaki kişinin de suç ortağı olduğu iddia edildi.
İstanbul Yenidoğan Çetesi’nin kan donduran telefon görüşmeleri ortaya çıktı Yenidoğan bebekleri anlaşmalı hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan çetenin telefon görüşmeleri ortaya çıktı. Fezlekede adı geçen özel hastanelerden birinde hemşire olarak görev yapan şüpheli Mehtap S. ile örgüt üyesi şüpheli Hasan Basri G. arasında yapılan görüşmede “Mehtap çocuğu öldür elli satürasyonlu çocuk mu olur” “yav öldüreceğim de öldürsem de bir dert biliyorsun yani” şeklinde kayıtların olduğu tespit edilirken, hastaneye yapılan denetim esnasında ise şüpheli Hasan Basri G.’nin bir çalışanı arayarak “Denetim gelmiş alanı toplayın ne var ne yok hepsini kaldırın dosya mosya hiçbir şey kalmasın” dediği tespit edildi. İstanbul’da bebekleri anlaşmalı hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak kasten ölmelerine neden olan çete hakkında yürütülen soruşturma tamamlanarak fezleke hazırlanmıştı. Hazırlanan fezlekede yer alan telefon görüşmeleri ortaya çıktı. “Çocuğu öldür” Fezlekede adı geçen özel hastanelerden birinde hemşire olarak görev yapan şüpheli Mehtap S. ile örgüt üyesi şüpheli Hasan Basri G. arasında yapılan görüşmede, bebek hastanın tedavisini uygun olmayan koşullarda yaptıkları ve konuşma içeriklerinde “Mehtap çocuğu öldür elli satürasyonlu çocuk mu olur” “yav öldüreceğim de öldürsem de bir dert biliyorsun yani” şeklinde kayıtların olduğu tespit edildi. Fazla hasta aldıkları telefon görüşmeleri ile tespit edildi Örgüt lideri olan doktor Fırat S. ile şüpheli Ceren Hatice K. arasında yapılan görüşmede ise İlçe Sağlık Müdürlüğü’nden denetime gelindiği bir gün yapılan telefon konuşmaları fezlekede açıklandı. Konuşmada Ceren Hatice K.’nın “Hocam bakanlıktan denetime geldiler. Bastılar öyle bildiğiniz şu an basamakları masamakları her şeyi kontrol ediyorlar ve benim 28 hastam var. Yani 23 normalde ya buranın hasta sayısı o yüzden” dediği Fırat S.’nin ise “Tamam taburcuların var zaten bugün taburcu edeceğin 3 hastan yok mu? Taburculukları ayarla” dediği belirtildi. “Haberlere çıkacağız vesikalık fotoğraflarımızla gözlerimize şerit çekecekler” Soruşturma kapsamında adı geçen 11 hastanenin hasta takip işini yapan hemşire Hakan Doğukan T. ile Hasan Basri G. arasında yapılan telefon görüşmeleri de fezlekede yer aldı. Konuşmalarda Hakan Doğukan T.’nin “Haberlere çıkacağız vesikalık fotoğraflarımızla gözlerimize şerit çekecekler siyah” dediği Hasan Basri G.’nin ise “Bu sefer hakikaten alacaklar bizi” şeklinde cevap verdiği belirtildi. “Bizim laboratuvardaki kanların sonucuna güvenmeyin illa ki onu mu söyleyeyim ortalıkta” Hemşire Hasan Basri G.’nin Funda S. isimli kişiyle yaptığı görüşmede ise “O kadar dün bebek yattı Funda onların hepsi b.. gibiydi nasıl topladı o çocuk ben anlamadım. Onların kan sonuçları gerçekten temiz mi?” dediği, Funda S.’nin “Gerçekten temiz” demesi üzerine Hasan Basri G.’nin “Funda hepsi çekiliyordu inliyordu o en son doğan maymun gibi” dediği belirtildi. Funda S.’nin ise “Hasan bizim laboratuvardaki kanların sonucuna güvenmeyin illa ki onu mu söyleyeyim ortalıkta” dediği belirtildi. “Bize ne bırak bebek ölsün” Bir bebeğin ölümünün ardından hemşire Hakan Doğukan T. ile şüpheli Hüseyin G. arasında yapılan telefon görüşmelerine de fezlekede yer verildi. Kayıtlarda Hüseyin G.’nin “Bize ne bırak bebek ölsün ki rahat şikayet edelim” dediği Hakan Doğukan T.’nin ise “Kanka yazık ya çocuk gözümün önünde öldü ya” şeklinde cevap verdiği kaydedildi. Konuşmanın devamında Hakan Doğukan T.’nin “Ne tdp takmışlar ne inotrop başlamışlar ne kavid yapmışlar ne curosorf yapmışlar” demesi üzerine Hüseyin G.’nin “Hiçbir şey yapmamışlar ölsün demişler” şeklinde cevap verdiği görüldü. Hemşire Hakan Doğukan T. ile Hasan Basri G. arasında yapılan bir diğer telefon görüşmesinde ise soruşturmada adı geçen hastaneleri denetlemeye gelen görevlilerin hasta dosyalarını incelemek için istemeleri üzerine konuştukları görüldü. Hakan Doğukan T. “Hasan tamam s et ver öyle gitsin acil isteyip duruyorlar ya” demesi üzerine Hasan Basri G.’nin “Doğukan bu böyle giderse bizi öldürürler. Bu çok yanlış” dediği, Hakan Doğukan T.’nin ise “Ya bir şey olmaz ver ver” şeklinde cevap verdiği kayıtlara yansıdı. “Denetim gelmiş alanı toplayın ne var ne yok hepsini kaldırın hiçbir şey kalmasın” Şüpheli Hasan Basri G.’nin denetim yapıldığı gün Z.N.Ç isimli bir kişiyi arayarak “Denetim gelmiş alanı toplayın ne var ne yok hepsini kaldırın dosya mosya hiçbir şey kalmasın” dediği Z.N.Ç. isimli kişinin ise “Tamam da tekim ben biri gelsin yardım etsin. Ne dosyası ne denetimi evrakları mı kaldıralım?” şeklinde cevap verdiği kayıtlara yansıdı. Fezlekeden Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan fezlekede, doktor Fırat S. ve İ.G hakkında özel hastanelerin yenidoğan yoğun bakım ünitelerini tedavi dışında maddi menfaat sağlamak amacıyla kullandıkları iddiasına ilişkin dinleme ve teknik izleme yapıldığı aktarıldı. Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan fezlekede, şüpheli doktorlar F.S ile İlker G.’nin Özel Hastaneler Yönetmeliği’ne aykırı şekilde davrandığı kaydedildi. Fezlekede şüphelilerin kullanmadıkları ilaçları kullanılmış gibi göstererek SGK’ya fatura ettiği ve haksız kazanç elde ettiği açıklandı. Örgüt üyelerinin birbiri arasında internet bankacılığı üzerinden para hareketinin bulunduğu da fezlekede belirtildi. Fezlekede şüpheli Fırat S.’nin İstanbul’da çok sayıda özel hastanenin yenidoğan yoğun bakım ünitesini işlettiği ve bu ünitelere birlikte hareket ettiği sağlık çalışanlarını yerleştirdiği belirtildi. Fırat S. ile İlker G.‘nin diğer şüpheliler aracılığı ile devlet ya da özel hastanelerde doğup, tedavisi yoğunluk nedeniyle başka hastanelerde yapılması uygun görülen bebek hastaları anlaşmalı oldukları hastanelere naklettikleri belirtildi. Soruşturma kapsamında şüphelilerin bebeklerin hastanede uzun süre kalmasını sağladıkları ve SGK’dan yüksek meblağlarda ödeme alarak kamu kurumunu zarara uğrattıkları açıklandı. Şüphelilerin uygun tedavi yöntemleriyle tedavi olamayan bebeklerin ölmesine neden olduğu da belirtilen fezlekede, ambulans şoförü G.M.Ö., sevk işlemlerini yapan R.K, F.A ve S.Y’nin sevk olması gereken bebek hastaları öğrenerek örgüt lideri Fırat S. ya da İlker G’ye ilettikleri aktarıldı. Hazırlanan fezleke kapsamında örgüt lideri olduğu aktarılan şüpheliler Fırat S. ve İlker G’nin ayrı ayrı 10 kez ‘kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi’ ‘kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık’, ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma’ ve 11 kez ‘resmi belgede sahtecilik’ suçlarından 180 yıldan 273 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi. Fezlekede diğer şüpheliler hakkında ise değişen oranlarda hapis cezası istendi. Öte yandan fezlekede yer alan hastanelerin ve şirketlerin kapatılıp mal varlıklarına el konulmasına karar verilmesi de talep edildi. Fezleke, iddianame düzenlenmesi amacıyla Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi.
İstanbul Şişli’de “Mekik+ Ücretsiz Gece Ulaşım Servisi” hizmete başladı Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, kadın cinayetlerinin toplumda oluşturduğu infialin ardından harekete geçti. Şişli Belediyesi, kadınlara, yaş almış büyüklere ve engellilere hizmet verecek olan “Mekik+ Ücretsiz Gece Ulaşım Servisi” hizmetini hayata geçirdi. Şişli Belediyesi’nin 3 Mayıs’ta 12 rotada hayata geçirdiği ve 07.00 ila 20.00 saatleri arasında vatandaşlara ücretsiz ulaşım sağlayan Mekik servisi, şimdi de gece saatlerinde kadınlara, yaş almış büyüklere ve engellilere öncelik tanıyan özel seferler için yeni rotalarıyla hizmet vermeye başladı. Kadınlara yönelik şiddetin kamuoyunda infial oluşturmasının ardından harekete geçtiklerini vurgulayan Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, ilçede güvenli ulaşım için “Mekik+ Ücretsiz Gece Ulaşım Servisi” adını verdikleri yeni seferleri başlattıklarını duyurdu. “Kadınların evlerine güvenle gidebilmeleri önceliğimiz olacak” Kadınların güvenli, özgür ve eşit bir şekilde yaşaması için kamusal imkanları seferber edeceğinin altını çizen Şahan, “İstanbul’un kalbi Şişli’de gece de gündüz de rahat ve güvende hissetmeniz için durmadan çalışıyoruz. Gündüz ulaşımı kolaylaştıran mekik servislerimizle bugün itibariyle 210 bin vatandaşımızı ücretsiz taşıdık. Şimdi sıra gece mekik servislerimizde. Kadınların güvende olduğu bir kent yaşamı her şeyden daha önemlidir. Kadına yönelik şiddetin ve cinayetlerin normalleştiği bir kent ise, kimse için huzurlu ve güvenli olamaz. Bugün Şişli’de yaşayan kadınların güvenli ve rahat bir şekilde evlerine ulaşabilmeleri için yeni bir hizmet başlatıyoruz. Kadın Öncelikli Gece Mekiğiyle ücretsiz ulaşım seferlerimizi hayata geçiriyoruz. Gündüz olduğu gibi, gece de ücretsiz hizmet verecek. Kadınların evlerine güvenle gidebilmeleri önceliğimiz olacak” dedi. Kamusal politikaların yerel yönetimlerin olmazsa olmaz ilkeleri olduğunu savunan Şahan, “Başta kadınların, çocukların, yaşlıların, engellilerin, Şişli’de yaşayan herkesin güvenliğinden biliyoruz ki biz de sorumluyuz. Şişli, 24 saat herkes için canlı bir kent hayatının simgesi olacak. Kadınlar için güvenli, özgür ve eşit yaşam, Şişli’den başlayacak” ifadelerini kullandı. İki Farklı Güzergahta Ulaşım Hizmeti Haftanın 7 günü devam edecek olan “Mekik+ Ücretsiz Gece Ulaşım Servisi” için iki hat üzerinden güzergahlar belirlendi. Mekik 216 Bin Kişiyi Ücretsiz Taşıdı Öte yandan 3 Mayıs’ta başlayan ve 12 hat üzerinde haftanın her günü sabah 07.00 ila 20.00 arasında tüm vatandaşlar için sefer yapan Mekik, bugüne kadar 216 binin üzerinde yolcu taşıdı.