Yerel Haberler
Bayburt
Bayburtlu gaziler için spor etkinliği düzenlendi 19 Eylül 2024 Perşembe - 14:55:43 19 Eylül Gaziler Günü, Bayburt’ta çeşitli spor etkinlikleriyle kutlandı. Bayburtlu gaziler, spor etkinliğinde bir araya geldiler. Çelenk sunumuyla, şehitlikteki temsili mezarlara karanfil bırakılmasıyla başlayan 19 Eylül Gaziler Günü programı, yürüyüş ve spor etkinliğiyle devam etti. Protokol üyelerinin de katılımıyla gerçekleştirilen ’Kahramanlarla Yürüyoruz’ yürüyüş etkinliğinde iç güvenlik ve Kıbrıs gazileri Dörtyol mevkiinden Türk bayraklarıyla Saray Bahçesi kent meydanına kadar yürüdüler. Yürüyüş, Saray Bahçesi’nde son bulurken, burada ’Kahramanlar Sahada, Kalbimiz Onlarla Spor Etkinlikleri’ düzenlendi, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü bünyesindeki sporcular tarafından gösteriler yapıldı. Jimnastik, karate, tekvando sporcuları programa katılanlara hünerlerini sergilediler. Sporcuların gösterileri, izleyenlerden tam not alırken bu sefer gaziler spor etkinliklerine katılarak voleybol oynayıp, bilek güreşi yaptılar. Renkli görüntülerin ortaya çıktığı etkinlikte Bayburt Valisi Mustafa Eldivan da gazilerin oyunlarına eşlik etti. İç güvenlik gazisi Kemalettin Şahin ile masa tenisi oynayan Vali Eldivan, gazi Şahin’i sergilediği performanstan ötürü tebrik etti. Bugünü düzenleyenlere, programda emeği geçenlere teşekkür eden Şehit ve Gazi Aileleri Dernek Başkanı Selami Köksal, "19 Eylül Gaziler Günü dolayısıyla program düzenlendi. Programa katkı sunan bakanlıklarımıza, sayın valimize, müdürlüklerimize çok teşekkür ediyoruz. Ezan dinmesin, bayrak inmesin diye bize verilecek olan göreve her zaman hazırız" diyerek konuştu. 1994 yılında Şırnak’ta gazi olan iç güvenlik gazisi Kemalettin Şahin de olağanüstü hal durumunda her zaman, her yerde göreve hazır olduğunu belirtti. Kıbrıs gazisi Rahmi Karabulutoğlu ise, bugün düzenlenen programdan memnuniyet duyduğunu ifade ederek, "Bugün yapılan etkinlikler bizleri çok mutlu etti. Kıbrıs gazisiyim, herhangi bir savaş durumunda ben de vatan için her zaman hazırım" dedi. Saray Bahçesi’nde düzenlenen etkinlikler, toplu fotoğraf çekiminin ardından son buldu.
Bayburt’ta 400 dönüm araziye 60 bin kuşburnu fidanı dikildi
22 Ağustos 2024 Perşembe - 07:35 Bayburt’ta 400 dönüm araziye 60 bin kuşburnu fidanı dikildi Bayburt’un Demirözü ilçesine bağlı Elmalı köyünde 400 dönüm arazi üzerinde kuşburnu yetiştiriliyor. Bayburt’un tüm köylerine örnek olması gereken bu proje bir yıl önce kurulan köy kooperatifi eliyle ve devlet desteğiyle hayata geçti. Geçen yıl kurulan Elmalı Köyü Kalkındırma Kooperatifi yüzde 70 hibe destekli önemli bir projeye imza attı. 400 dönüm arazide 60 bin kuşburnu fidanı toprakla buluştu. 6 aylık bir süre sonrasında yapılan incelemelerde dikilen fidanların yüzde 99’dan fazlasının tuttuğu gözlemlenirken, ilk senede meyve veren ağaçlar bile oldu. Demirözü İlçe Tarım Müdürlüğü destekleri ile hayata geçen Elmalı Kuşburnu Projesi Bayburt’un en büyük kuşburnu projesi olurken, Türkiye’de de sayılı projelerinden biri olarak gösteriliyor. Projeyle yakından ilgilenen köy sakinlerinden Katip Ataş, hazine arazisi üzerinde gerçekleşen projeyi gelecek yıllarda geliştireceklerini belirtti. 60 bin fidanla başlayan projenin 100 bin fidan hedefi ile hayata geçtiğini ve bu rakamı birkaç yıl içerisinde bulacaklarını söyledi. Henüz 6 ay olmasına rağmen dikilen fidanların yüzde 99’unun tuttuğunu ifade eden Katip Ataş, “Bu sene az sayıda olsa da meyve görülen ağaçlarımız var. Önümüzdeki yıldan itibaren kooperatifimize çok büyük katkı sağlayacak. Bu katkılar köyümüze yansıyacak” dedi. Pazar sıkıntısı çekmeyeceklerini söyleyen Katip Ataş, “Bu anlamda bu malı hemen sağlayacak iş insanlarımız var. Biz işin o tarafını hiç düşünmüyoruz” diye konuştu.
Bayburt’ta araç sayısı 18 bin 372 oldu
21 Ağustos 2024 Çarşamba - 12:47 Bayburt’ta araç sayısı 18 bin 372 oldu Bayburt’ta trafiğe kayıtlı araç sayısı Temmuz ayı sonu itibarıyla 18 bin 372 oldu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Temmuz ayı motorlu kara taşıtları verisini açıkladı. Türkiye’de Temmuz ayında 276 bin 615 adet taşıtın trafiğe kaydı yapıldı. Temmuz ayında trafiğe kaydı yapılan taşıtların %46,9’unu motosiklet, %39,4’ünü otomobil, %8,5’ini kamyonet, %2,6’sını traktör, %1,7’sini kamyon, %0,6’sını minibüs, %0,2’sini otobüs ve %0,1’ini özel amaçlı taşıtlar oluşturdu. Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre %39,3 arttı Temmuz ayında trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre minibüste %106,6, kamyonda %99,2, kamyonette %76,9, otobüste %56,1, otomobilde %43,7, motosiklette %30,3, traktörde %18,3 ve özel amaçlı taşıtta %1,4 arttı. Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı geçen yılın aynı ayına göre %19,1 arttı Temmuz ayında geçen yılın aynı ayına göre trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı minibüste %123,7, otobüste %47,0, özel amaçlı taşıtta %41,4, motosiklette %27,9, kamyonda %23,3, otomobilde %13,5, kamyonette %8,3 artarken traktörde %8,7 azaldı. Trafiğe kayıtlı toplam taşıt sayısı Temmuz ayı sonu itibarıyla 30 milyon 261 bin 176 oldu Temmuz ayı sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı taşıtların %52,3’ünü otomobil, %19,0’ını motosiklet, %15,3’ünü kamyonet, %7,4’ünü traktör, %3,3’ünü kamyon, %1,7’sini minibüs, %0,7’sini otobüs ve %0,3’ünü özel amaçlı taşıtlar oluşturdu. Temmuz ayında 957 bin 920 adet taşıtın devri yapıldı Temmuz ayında devri(1) yapılan taşıtların %64,9’unu otomobil, %14,7’sini kamyonet, %13,5’ini motosiklet, %2,7’sini traktör, %1,8’ini kamyon, %1,7’sini minibüs, %0,5’ini otobüs ve %0,2’sini özel amaçlı taşıtlar oluşturdu. Ocak-Temmuz döneminde 1 milyon 537 bin 616 adet taşıtın trafiğe kaydı yapıldı Ocak-Temmuz döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı %19,2 artarak 1 milyon 537 bin 616 adet olurken, trafikten kaydı silinen taşıt sayısı %4,6 azalarak 16 bin 506 adet oldu. Böylece Ocak-Temmuz döneminde trafikteki toplam taşıt sayısında 1 milyon 521 bin 110 adet artış gerçekleşti. Ocak-Temmuz döneminde trafiğe kaydı yapılan otomobillerin %65,2’si benzin yakıtlıdır Ocak-Temmuz döneminde trafiğe kaydı yapılan 617 bin 708 adet otomobilin %65,2’si benzin, %13,1’i hibrit, %12,4’ü dizel, %8,3’ü elektrikli ve %1,0’ı LPG yakıtlıdır. Temmuz ayı sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı 15 milyon 835 bin 588 adet otomobilin ise %34,7’si dizel, %32,4’ü LPG, %29,8’i benzin, %1,9’u hibrit ve %0,8’i elektriklidir. Yakıt türü bilinmeyen(3) otomobillerin oranı ise %0,2’dir. Ocak-Temmuz döneminde en fazla 1300 ve altı silindir hacimli otomobil kaydı yapıldı Ocak-Temmuz döneminde trafiğe kaydı yapılan 617 bin 708 adet otomobilin %32,3’ü 1300 ve altı, %22,1’i 1401-1500, %17,5’i 1301-1400, %13,3’ü 1501-1600, %5,8’i 1601-2000, %0,7’si 2001 ve üstü motor silindir hacmine sahiptir. Ocak-Temmuz döneminde kaydı yapılan otomobillerin 238 bin 836’sı gri renklidir Ocak-Temmuz döneminde trafiğe kaydı yapılan 617 bin 708 adet otomobilin %38,7’si gri, %25,5’i beyaz, %13,0’ı siyah, %11,3’ü mavi, %6,3’ü kırmızı, %2,8’i yeşil, %0,9’u turuncu, %0,6’sı sarı, %0,4’ü kahverengi ve %0,4’ü diğer renklidir.
Bayburt’ta tarlalarını sulayamayan çiftçiler, traktörlerle yol kapatıp eylem yaptı
21 Ağustos 2024 Çarşamba - 09:36 Bayburt’ta tarlalarını sulayamayan çiftçiler, traktörlerle yol kapatıp eylem yaptı Tarlalarını yeterli şekilde sulayamayan çiftçiler, traktörlerle yol kapatıp, Sulama Birliği ve Devlet Su İşlerine tepki gösterdi. Çiftçiler, sorunlarının bir an önce giderilmesini istedi. Kitre, Çayıryolu, Çiftetaş, Salyazı, Oruçbeyli köyleri ve Gümüşhane’nin Köse ilçesine bağlı bazı köylerden çiftçiler traktörleri ile Sünür Ovası’nda bir araya gelerek, arazilerinin yetersiz sulanmasını protesto ettiler, DSİ ve Sulama Birliğini göreve çağırdılar. Çayıryolu ile Salyazı arasındaki yolu trafiğe kapatan çiftçiler yaklaşık bir saat boyunca eylemlerini sürdürdüler. Onlarca traktörün kapladığı alanda açıklamalarda bulunan çiftçiler, çözüm bulamadıkları için böyle bir yola başvurduklarını, eylem yapmaya mecbur kaldıklarını belirttiler. "Saygımızdan dolayı biz yine de sesimizi yükseltmiyoruz" "Bunaldık" diyerek tepkili bir şekilde konuşan çiftçi yetkililerden buraya çözüm bulmaları talebinde bulunarak, "Yetkililerden buraya özen göstermelerini bekliyoruz. Bizlerin bu hale gelmeden önce bu sorunun çözülmesi gerekiyordu. Bizler çözüm bulamadığımız için bu yola başvurduk. Keşke halk buraya toplanmadan önce buraya çözüm bulunsaydı, biz de bu sorunu yaşamasaydık, bu kadar mağdur olmasaydık. Sesimiz belki çok yüksek çıkacak ama saygımızdan dolayı biz sesimizi yine fazla yükseltmiyoruz. Şunu da bilsinler, bu işi son noktaya getirmesinler, bunaldık. İflasın eşiğine geldik, böyle bir şey yok. Bayağı bir zararımız var. Yoncadan bahsedecek olursak bir araziden, bir tarladan 500 balya alınırken, şu an 200 balya alınmıyor, 150 balya ile çıkıyor. Bu vatandaşın tamamen zararıdır. Söylemek istediğim çok şey var ama yetkili bulamadığımız için ancak bunları dile getirebildik" dedi. Ovada 24 saat çözüm sunan bir ekibin olması gerektiğine değinen bir başka vatandaş, "Burada ani müdahale ekibinin kesin olması lazım. Bu ovanın kartlı sisteme geçmesi lazım. Burada çiftçi toprağına küsmesin" şeklinde konuştu. "Bizim bu mağduriyetimizin görülmesi lazım. Bu çiftçilerin mağduriyetinin bir önce giderilmesi lazım" Yetkili bulamamaktan, sorumlu bulamamaktan dert yanan Sivaslı çiftçi, "Buraya Sivas’tan, Çorum’dan, Erzincan’dan, Niğde’den gelen çiftçiler var, her yerden gelenler var. Şu an burada pancarlar bitik halde. 7 ton pancar alıyordum, bir ton pancar alamayacağım. Burada ekip sağlam değil. Sulama Birliği’nde tecrübeli çalışan adam yok. İki kişi var, ellerinden gelen çabayı gösteriyorlar ama yetişemiyorlar. Bir vana kırıldı, biz kaynak yapıp götürdük. Adamlar gelip ekskavatörle suyu boşalttılar. Ekskavatörü de bizler getirttik. Devlet Su İşleri nerede? Hiçbir sorumlu yok ortada, kimseye ulaşamıyoruz. İki çalışan var, iki çalışanla bu sorun çözülmez. Suyu açmak için bir hafta bekliyoruz, boru patlıyor yedek boru yok. Vana kırılıyor, yedek vana yok. Buna bir an önce çözüm bulunması lazım. Burada 47 bin dönüm arazi var, arazinin yarısı sulanıyor yarısı sulanmıyor. Demirözü’nde, Rüştü’de su sorunu yok ama Çayıryolu-Salyazı arası köylerinin mağduriyeti çok büyük. Bizim bu mağduriyetimizin görülmesi lazım. Bu çiftçilerin mağduriyetinin bir önce giderilmesi lazım" diye konuştu. Bir diğer çiftçi, borçları nedeniyle devletten yardım beklediklerini belirterek, "Mart ayında ödemelerimiz başlıyor, nasıl ödeyeceğiz, kara kara onu düşünüyoruz. Bu ödemeler ertelenir mi bilmiyorum ama devletten bir yardım bekliyoruz" ifadelerini kullandı. Öte yandan, Bayburt Valisi Mustafa Eldivan ve Bayburt Milletvekili Prof. Dr. Orhan Ateş’in sorunun çözülmesi için çalışma başlattığı öğrenildi.
Doktorların “yaşamaz” dediği minik Nursima müzik yeteneğiyle ve bestelediği müziklerle kendine hayran bırakıyor
19 Ağustos 2024 Pazartesi - 09:40 Doktorların “yaşamaz” dediği minik Nursima müzik yeteneğiyle ve bestelediği müziklerle kendine hayran bırakıyor Bayburt’ta yaşayan 9 yaşındaki Nursima Topsakal, doğuştan gelen müzik yeteneğiyle kendi bestelediği müzikleri piyanoda çalarak evde mini konserler veriyor. Doktorların, anne karnındayken kalp rahatsızlığı tanısı koyduğu, "Yaşamaz" dedikleri Nursima Topsakal, küçük bedeniyle hayata tutunmuş, anne ve babasının umudu olmuştu. Şimdilerde ise Nursima Topsakal, Bilim Sanat Merkezi(BİLSEM), müzik alanı sınavlarını başarıyla tamamlayarak, BİLSEM’de eğitim görmeye hak kazandı. Anne ve babasının yeteneğini fark ederek, müzik alanında yönlendirdikleri minik Nursima Topsakal, piyanoda çaldığı parçalarla kendine hayran bırakıyor. Küçük yaştan beri müziğe meraklı olan Nursima Topsakal’ın ilk olarak yeteneğini annesi ve babası fark etti. Kalorifer petekleri üzerinde Nursima’nın gizli gizli piyano çaldığını gören anne ve baba, Nursima için müzik kursları araştırmaya başladı. Bayburt’ta faaliyet gösteren bir müzik atölyesine kızlarını yazdırarak müzik eğitimi almasını sağlayan Topsakal çifti, bir de kızları Nursima’ya piyano aldılar. Kalp rahatsızlığı nedeniyle evde eğitim görmek durumunda kalan Nursima Topsakal, ailesinin doğru yönlendirmesiyle müziğe başladı. "Nursima’nın yetenekli olduğunu biliyordum, yeteneğinin farkındaydım" Nursima’ya 3 senedir özel müzik dersi veren müzik öğretmeni, aynı zamanda Nursima Topsakal’ın piyano eğitmeni Ertuğrul Bayhan, Topsakal’ın özel bir öğrenci olduğunu söyleyerek, "Nursima ile yaklaşık 3 senedir piyano derslerini birlikte yürütmekteyiz. Onun çok yetenekli olduğunu biliyordum, yeteneğinin farkındaydım. Özel bir öğrencimiz zaten kendisi, çok yetenekli bir öğrencimiz. Okuldaki öğretmenleri bilim sanata yazdırmışlar, sınavlar için kaydını yapmışlar. Sınav öncesi ailesi bana başvurdu, bu sınavın hazırlık süreci 6 aydır. 6 ayda tamamlanacak bir eğitim, bu süre Nursima için 2 aydır, 2 ayda biz bu süreci hallettik. O da bizim yüzümüzü kara çıkarmadı Bilim Sanat Merkezi sınavlarını kazandı. Zaten ben kazanacağını biliyordum, sınavı kazandığını duydum, kendisine başarılar diliyorum" dedi. "Her akşam boş zamanlarımda evdekilere bestelerimi çalıyorum, konser veriyorum" Gününün çoğunu evde piyano çalarak geçiren, piyanosuna aşık Nursima Topsakal, kendi bestelerini de yapıyor. Boş zamanlarında kız kardeşine, annesine, babasına mini konserler verdiğini belirten Nursima Topsakal, "9 yaşındayım, 4’üncü sınıfa geçtim. Benim küçük yaştan beri müziğe merakım var, annem ve babam bu merakımdan dolayı beni birinci sınıfta müziğe yazdırdılar ve bu piyanoyu aldılar. Anneme, babama ve kız kardeşime konser veriyorum, her akşam boş zamanlarımda kendi bestelerimi çalıyorum" diyerek konuştu. "Küçükken kendi kendine kalorifer peteği üzerinde piyano çalıyordu" Ağır bir kalp operasyonu geçiren Nursima’nın evde eğitim almak zorunda kaldığını dile getiren baba Muharrem Topsakal, kızlarının evde canı sıkılmasın diye eşi Büşra Topsakal ile birlikte neler yapacağını düşünmeye başladılar. Nursima’nın kendi kendine, gizlice kalorifer petekleri üzerinde piyano çaldığını gördükten sonra müzik kursuna yazdırdıklarını vurgulayan Muharrem Topsakal, "Nursima bundan 10 yıl önce anne rahmindeyken doktorlar bize "Kızınızın kalp rahatsızlığı var" dediler. Nursima ağır bir operasyon geçirdi, bayağı sıkıntılı süreçler geçirdik ve bugüne geldik. Bu süreçte kızımız evde eğitim almak zorunda kaldı. Evde eğitim alırken kızımızın sosyal bir aktiviteyle uğraşması gerektiğine eşimle beraber karar verdik. Sonradan Nursima’nın kendi kendine, gizlice piyano çaldığını gördük. Kalorifer petekleri üzerinde piyano çalıyordu, bu sevgi onda başlamıştı. Biz bunu görünce Nursima’nın müziğe, piyanoya böylesi bir yeteneğe sahip olduğunu düşünerek eşimle kurs araştırmaya başladık. Sonra kursa yazdırdık, belki bir sonuç alırız diyerek yola çıktık ve bu maceramız başlamış oldu. Nursima için bir sosyal aktivite oldu, ona güzel bir kapı aralanmış oldu. Bizim ona verdiğimiz destekle, öğretmeni Ertuğrul beyin vermiş olduğu destekle ondaki cevheri ortaya dışarı çıkarmış olduk. İşin doğrusu, Nursima’nın yaşantısına bir yön vermiş olduk. Şimdi arkadaşları sürekli soruyorlar: "Neden Nursima? Biz de piyano çalıyoruz" diyorlar. Nursima’nın sosyal aktivelerden, her şeyden uzak kalıp da kendi başına bir şeyleri başarabilmesi, onun hayat dolu olduğunu göstermiş oldu bize" ifadelerini kullandı. "Onun mutlu ve huzurlu olması için elimizden gelen her şeyi yaptık" diyerek konuşan baba Topsakal, "Annesi, ben, etrafındaki arkadaşları mutlu ve huzurlu olması için elimizden gelen her şeyi yaptık. Bu süreç biraz zor geçti, biraz kolay geçti derken bugüne çok şükür gelebildik" dedi. "Kızımın hem öğretmeni, hem de arkadaşı olduk. O da bizi hiç zorlamadı" Kızı Nursima’nın kendilerini hiç zorlamadığını, küçük yaşta büyüklere ayak uydurduğunu aktaran anne Büşra Topsakal, kızlarının hem öğretmeni, hem de arkadaşı olduğunu söyledi. Nursima’nın her zaman uyumlu bir çocuk olduğunu, ağır bir kalp operasyonu geçirdikten sonra sosyal çevresinden mahrum olmasına rağmen Nursima’nın hayat dolu olduğunu vurgulayan anne Büşra Topsakal, "Nursima, evde eğitim gördüğü için birçok şeyden geri kalıyor. Mesela Nursima’nın sosyal hayatı hiç yok. Arkadaşları okula giderken, Nursima evde oluyor. Arkadaşlarıyla dahi bir iletişim kuramıyor. O yüzden onun hem arkadaşı, hem de öğretmeni olmamız gerekiyordu. Zor oldu mu, oldu ancak Nursima çok kabiliyetli olduğu için açıkçası bizi yormadı. Her şeyi çabuk kavradı, her şeye kolaylıkla ayak uydurdu. Çocuklar için biz büyüklere ayak uydurmak kolay değildir ama o her türlü bize ayak uydurdu. Biz de ona ayak uydurduk derken bugünlere geldik" şeklinde konuştu. Nursima’nın her zaman destekçileri olan öğretmelerine de ayrıca teşekkür eden Büşra Topsakal, "Eve gelen öğretmenleri de sağ olsunlar bize her zaman destek oldular. Kendi öğretmeni Derya hocamız, Nursima için yeri geldi teneffüse dahi çıkmadı. Her konuda yanımızda oldular onlara da çok teşekkür ederim. Ertuğrul hocamıza da çok teşekkür ederim. Şimdi de İnşallah daha güzel, daha farklı aktivitelerle hayatımıza devam ederiz" dedi.
TMO’da hububat alımları aralıksız devam ediyor
19 Ağustos 2024 Pazartesi - 09:40 TMO’da hububat alımları aralıksız devam ediyor Toprak Mahsulleri Ofisi(TMO) hububat alımlarına devam ediyor. 8 Ağustos Perşembe günü başlayan hububat alımları sonrası, TMO Bayburt Geçici Alım Merkezi’nde hareketlilik yaşanıyor. Arpa ve buğdaylarını römorklarla TMO Bayburt Geçici Alım Merkezi’ne getiren çiftçilerin hububatları belli kontrollerden geçirildikten sonra depolara sevk ediliyor. Şu ana kadar 2 bin 500 tondan fazla ürün aldıklarını belirten ekip sorumlusu, çiftçinin elindeki son ürüne kadar alımların devam edeceğini belirtti. Alım bareminden geçmeyen, şartları sağlayamayan ürünleri bir tek alamadıklarını, genellikle getirilen hububatları aldıklarını söyleyen ekip şefi, "Alım baremimiz var. Baremden geçmeyen, barem dışında kalan ürünleri bir tek almıyoruz. Onun dışında gelen bütün ürünleri alıyoruz. Çok nadiren alım şartlarını sağlayamayan ürünleri almadığımız oldu. Onlar da şartları sağlamadıkları için geri gönderildi, çiftçiler geri döndüler. Sabah 07.00 sularında mesaiye başlıyoruz. Akşam mesai bitiş saatimiz yok, son randevulu çiftçimiz geldikten sonra ürününü alıp öyle gidiyoruz" diyerek konuştu. Günlük ortalama 80-90 çiftçi ürün getiriyor TMO Bayburt Geçici Alım Merkezi’ne günlük ortalama 80-90 çiftçi hububatlarını teslim etmek üzere geliyor. Bu sayının 80-90 kişiyle sınırlı kalmadığını aktaran ekip şefi, "Bir çiftçinin 7 traktör, 11 römork ürün getirdiği de oluyor. Bu sayı 80-90 çiftçiyle sınırlı değil. Bir vatandaşa 4-5 fiş, 6-7 fiş kesip, işlem yapıyoruz. Arpanın ton fiyatı 7 bin 250, 7 bin 300 lirasında, 750 lira destek primi var. Buğdayın ton fiyatı ise 8 bin ila 8 bin 700 arasında. Buğdayın da bin 750 lira teşvik ödemesi var" ifadelerini kullandı.