Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
Yerel Haberler
İstanbul
Ankara
İzmir
Bursa
Antalya
Trabzon
Tüm Şehirler
Adana
Adıyaman
Afyon
Ağrı
Aksaray
Amasya
Ankara
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Iğdır
Isparta
İstanbul
İzmir
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şanlıurfa
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
Bayburt
Bayburtlu gaziler için spor etkinliği düzenlendi
19 Eylül 2024 Perşembe - 14:55:43
19 Eylül Gaziler Günü, Bayburt’ta çeşitli spor etkinlikleriyle kutlandı. Bayburtlu gaziler, spor etkinliğinde bir araya geldiler. Çelenk sunumuyla, şehitlikteki temsili mezarlara karanfil bırakılmasıyla başlayan 19 Eylül Gaziler Günü programı, yürüyüş ve spor etkinliğiyle devam etti. Protokol üyelerinin de katılımıyla gerçekleştirilen ’Kahramanlarla Yürüyoruz’ yürüyüş etkinliğinde iç güvenlik ve Kıbrıs gazileri Dörtyol mevkiinden Türk bayraklarıyla Saray Bahçesi kent meydanına kadar yürüdüler. Yürüyüş, Saray Bahçesi’nde son bulurken, burada ’Kahramanlar Sahada, Kalbimiz Onlarla Spor Etkinlikleri’ düzenlendi, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü bünyesindeki sporcular tarafından gösteriler yapıldı. Jimnastik, karate, tekvando sporcuları programa katılanlara hünerlerini sergilediler. Sporcuların gösterileri, izleyenlerden tam not alırken bu sefer gaziler spor etkinliklerine katılarak voleybol oynayıp, bilek güreşi yaptılar. Renkli görüntülerin ortaya çıktığı etkinlikte Bayburt Valisi Mustafa Eldivan da gazilerin oyunlarına eşlik etti. İç güvenlik gazisi Kemalettin Şahin ile masa tenisi oynayan Vali Eldivan, gazi Şahin’i sergilediği performanstan ötürü tebrik etti. Bugünü düzenleyenlere, programda emeği geçenlere teşekkür eden Şehit ve Gazi Aileleri Dernek Başkanı Selami Köksal, "19 Eylül Gaziler Günü dolayısıyla program düzenlendi. Programa katkı sunan bakanlıklarımıza, sayın valimize, müdürlüklerimize çok teşekkür ediyoruz. Ezan dinmesin, bayrak inmesin diye bize verilecek olan göreve her zaman hazırız" diyerek konuştu. 1994 yılında Şırnak’ta gazi olan iç güvenlik gazisi Kemalettin Şahin de olağanüstü hal durumunda her zaman, her yerde göreve hazır olduğunu belirtti. Kıbrıs gazisi Rahmi Karabulutoğlu ise, bugün düzenlenen programdan memnuniyet duyduğunu ifade ederek, "Bugün yapılan etkinlikler bizleri çok mutlu etti. Kıbrıs gazisiyim, herhangi bir savaş durumunda ben de vatan için her zaman hazırım" dedi. Saray Bahçesi’nde düzenlenen etkinlikler, toplu fotoğraf çekiminin ardından son buldu.
19 Eylül 2024 Perşembe - 14:02
Gaziler Günü kutlamaları Bayburt’ta törenle başladı
Cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e, Sakarya Meydan Muharebesi sonrası Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından gazilik ve mareşallik unvanının verildiği gün olan 19 Eylül Gaziler Günü tüm yurtta olduğu gibi Bayburt’ta da törenle kutlandı. Bayburt’ta çeşitli etkinliklerle kutlanan Gaziler Günü ilk önce çelenk sunumuyla, şehitlerin mezarlarına karanfil bırakılmasıyla başladı. 19 Eylül Gaziler Günü dolayısıyla Şehit Osman Tepesi’nde bulunan Bayburt Şehitliği’nde tören düzenlendi. Törende; valilik, belediye, garnizon komutanlığı ve Şehit ve Gazi Aileleri Yardımlaşma Derneği (ŞAGDER) tarafından şehitlik büstüne çelenk sunuldu. Çelenk sunumu sonrasında saygı duruşunda bulunularak, İstiklal Marşı okundu. Günün anlam ve önemini belirten konuşmalar ŞAGDER Başkanı Gazi Selami Köksal ve Üsteğmen Cenk Ömer Yıldırım tarafından yapıldı. Konuşmaların ardından protokol üyelerince, şehitlikte bulunan temsili mezarlara karanfil bırakıldı. Tören, müftülük görevlisi vaiz Eyüp Bakan tarafından yapılan dua ile sona erdi.
19 Eylül 2024 Perşembe - 08:16
Bayburt’ta yeni eğitim ve öğretim yılına hazırlık toplantısı yapıldı
Bayburt’ta yeni eğitim ve öğretim yılına hazırlık toplantısı yapıldı. Bayburt İl Milli Eğitim Müdürlüğünde gerçekleşen toplantıda, öğrenci başarısının artırılması konusunun yanı sıra eğitimle alakalı birçok konu görüşüldü. Bayburt İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile Eğitim Fakültesi Danışma Kurulu 2024-2025 eğitim öğretim yılına hazırlık toplantısında bir araya geldi. Toplantıda, Bayburt’taki öğretmen kadrosunun yeni yaklaşımlara uygun hizmet içi eğitimleri, öğrenci başarısının artırılması ve diğer uygulamalara dair konular ele alındı. Önerilerin sunulduğu ve değerlendirildiği toplantıda, Bayburt’ta eğitim bilimleri ve müfredatlarındaki gelişmelerin titizlikle takip edileceği belirtildi. Yeni eğitim-öğretim yılına hazırlık toplantısına İl Milli Eğitim Müdürü Rahmi Güney, Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sedat Maden ve Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Kürşad Kara ile Eğitim Fakültesi Danışma Kurulu katıldı.
19 Eylül 2024 Perşembe - 08:03
19 Eylül Gaziler Günü Bayburt’ta çeşitli etkinliklerle kutlanacak
19 Eylül Gaziler Günü dolayısıyla Bayburt’ta düzenlenecek olan program belli oldu. Bu sene çeşitli etkinliklerle kutlanacak olan Gaziler Günü’nde gaziler spor etkinliğine katılacak, yürüyüş gerçekleştirecek. Bayburt Valiliği tarafından düzenlenen program, Şehit Osman Tepesi’nde bulunan şehitlik anıtına çelenk sunumuyla başlayacak, yürüyüşle, spor etkinliğiyle devam edecek. Dörtyol mevkiinden Türk bayraklarıyla Saray Bahçesi Atatürk Anıtı’na yürüyecek gaziler, burada çeşitli spor etkinliklerine katılacak. Kahraman gaziler için düzenlenen 19 Eylül Gaziler Günü programı ise şu şekilde: Saat 10.00, Şehit Osman Tepesi Şehitliği Tören programının okunması, Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşının okunması ŞAGDER adına günün anlam ve önemini belirten konuşmanın ŞAGDER Başkanı Selami Köksal tarafından yapılması, Türk Silahlı Kuvvetleri adına günün anlam ve önemini belirten konuşmaların yapılması, dua okunması ve şehit mezarlarına karanfil bırakılması Saat 10.30, Saray Bahçesi ‘Kahramanlarla Yürüyoruz’, ‘19 Eylül Gaziler Günü Kahramanlar Sahada, Kalbimiz Onlarla Spor Etkinlikleri’ Saat 14.00, Şehit ve Gazi Aileleri Dayanışma Derneğine ziyaret Saat 14.30, Gazi ailelerine ziyaret.
19 Ağustos 2024 Pazartesi - 09:36
Doktorların “yaşamaz” dediği minik Nursima müzik yeteneğiyle ve bestelediği müziklerle kendine hayran bırakıyor
Bayburt’ta yaşayan 9 yaşındaki Nursima Topsakal, doğuştan gelen müzik yeteneğiyle kendi bestelediği müzikleri piyanoda çalarak evde mini konserler veriyor. Doktorların, anne karnındayken kalp rahatsızlığı tanısı koyduğu, "Yaşamaz" dedikleri Nursima Topsakal, küçük bedeniyle hayata tutunmuş, anne ve babasının umudu olmuştu. Şimdilerde ise Nursima Topsakal, Bilim Sanat Merkezi(BİLSEM), müzik alanı sınavlarını başarıyla tamamlayarak, BİLSEM’de eğitim görmeye hak kazandı. Anne ve babasının yeteneğini fark ederek, müzik alanında yönlendirdikleri minik Nursima Topsakal, piyanoda çaldığı parçalarla kendine hayran bırakıyor. Küçük yaştan beri müziğe meraklı olan Nursima Topsakal’ın ilk olarak yeteneğini annesi ve babası fark etti. Kalorifer petekleri üzerinde Nursima’nın gizli gizli piyano çaldığını gören anne ve baba, Nursima için müzik kursları araştırmaya başladı. Bayburt’ta faaliyet gösteren bir müzik atölyesine kızlarını yazdırarak müzik eğitimi almasını sağlayan Topsakal çifti, bir de kızları Nursima’ya piyano aldılar. Kalp rahatsızlığı nedeniyle evde eğitim görmek durumunda kalan Nursima Topsakal, ailesinin doğru yönlendirmesiyle müziğe başladı. "Nursima’nın yetenekli olduğunu biliyordum, yeteneğinin farkındaydım" Nursima’ya 3 senedir özel müzik dersi veren müzik öğretmeni, aynı zamanda Nursima Topsakal’ın piyano eğitmeni Ertuğrul Bayhan, Topsakal’ın özel bir öğrenci olduğunu söyleyerek, "Nursima ile yaklaşık 3 senedir piyano derslerini birlikte yürütmekteyiz. Onun çok yetenekli olduğunu biliyordum, yeteneğinin farkındaydım. Özel bir öğrencimiz zaten kendisi, çok yetenekli bir öğrencimiz. Okuldaki öğretmenleri bilim sanata yazdırmışlar, sınavlar için kaydını yapmışlar. Sınav öncesi ailesi bana başvurdu, bu sınavın hazırlık süreci 6 aydır. 6 ayda tamamlanacak bir eğitim, bu süre Nursima için 2 aydır, 2 ayda biz bu süreci hallettik. O da bizim yüzümüzü kara çıkarmadı Bilim Sanat Merkezi sınavlarını kazandı. Zaten ben kazanacağını biliyordum, sınavı kazandığını duydum, kendisine başarılar diliyorum" dedi. "Her akşam boş zamanlarımda evdekilere bestelerimi çalıyorum, konser veriyorum" Gününün çoğunu evde piyano çalarak geçiren, piyanosuna aşık Nursima Topsakal, kendi bestelerini de yapıyor. Boş zamanlarında kız kardeşine, annesine, babasına mini konserler verdiğini belirten Nursima Topsakal, "9 yaşındayım, 4’üncü sınıfa geçtim. Benim küçük yaştan beri müziğe merakım var, annem ve babam bu merakımdan dolayı beni birinci sınıfta müziğe yazdırdılar ve bu piyanoyu aldılar. Anneme, babama ve kız kardeşime konser veriyorum, her akşam boş zamanlarımda kendi bestelerimi çalıyorum" diyerek konuştu. "Küçükken kendi kendine kalorifer peteği üzerinde piyano çalıyordu" Ağır bir kalp operasyonu geçiren Nursima’nın evde eğitim almak zorunda kaldığını dile getiren baba Muharrem Topsakal, kızlarının evde canı sıkılmasın diye eşi Büşra Topsakal ile birlikte neler yapacağını düşünmeye başladılar. Nursima’nın kendi kendine, gizlice kalorifer petekleri üzerinde piyano çaldığını gördükten sonra müzik kursuna yazdırdıklarını vurgulayan Muharrem Topsakal, "Nursima bundan 10 yıl önce anne rahmindeyken doktorlar bize "Kızınızın kalp rahatsızlığı var" dediler. Nursima ağır bir operasyon geçirdi, bayağı sıkıntılı süreçler geçirdik ve bugüne geldik. Bu süreçte kızımız evde eğitim almak zorunda kaldı. Evde eğitim alırken kızımızın sosyal bir aktiviteyle uğraşması gerektiğine eşimle beraber karar verdik. Sonradan Nursima’nın kendi kendine, gizlice piyano çaldığını gördük. Kalorifer petekleri üzerinde piyano çalıyordu, bu sevgi onda başlamıştı. Biz bunu görünce Nursima’nın müziğe, piyanoya böylesi bir yeteneğe sahip olduğunu düşünerek eşimle kurs araştırmaya başladık. Sonra kursa yazdırdık, belki bir sonuç alırız diyerek yola çıktık ve bu maceramız başlamış oldu. Nursima için bir sosyal aktivite oldu, ona güzel bir kapı aralanmış oldu. Bizim ona verdiğimiz destekle, öğretmeni Ertuğrul beyin vermiş olduğu destekle ondaki cevheri ortaya dışarı çıkarmış olduk. İşin doğrusu, Nursima’nın yaşantısına bir yön vermiş olduk. Şimdi arkadaşları sürekli soruyorlar: "Neden Nursima? Biz de piyano çalıyoruz" diyorlar. Nursima’nın sosyal aktivelerden, her şeyden uzak kalıp da kendi başına bir şeyleri başarabilmesi, onun hayat dolu olduğunu göstermiş oldu bize" ifadelerini kullandı. "Onun mutlu ve huzurlu olması için elimizden gelen her şeyi yaptık" diyerek konuşan baba Topsakal, "Annesi, ben, etrafındaki arkadaşları mutlu ve huzurlu olması için elimizden gelen her şeyi yaptık. Bu süreç biraz zor geçti, biraz kolay geçti derken bugüne çok şükür gelebildik" dedi. "Kızımın hem öğretmeni, hem de arkadaşı olduk. O da bizi hiç zorlamadı" Kızı Nursima’nın kendilerini hiç zorlamadığını, küçük yaşta büyüklere ayak uydurduğunu aktaran anne Büşra Topsakal, kızlarının hem öğretmeni, hem de arkadaşı olduğunu söyledi. Nursima’nın her zaman uyumlu bir çocuk olduğunu, ağır bir kalp operasyonu geçirdikten sonra sosyal çevresinden mahrum olmasına rağmen Nursima’nın hayat dolu olduğunu vurgulayan anne Büşra Topsakal, "Nursima, evde eğitim gördüğü için birçok şeyden geri kalıyor. Mesela Nursima’nın sosyal hayatı hiç yok. Arkadaşları okula giderken, Nursima evde oluyor. Arkadaşlarıyla dahi bir iletişim kuramıyor. O yüzden onun hem arkadaşı, hem de öğretmeni olmamız gerekiyordu. Zor oldu mu, oldu ancak Nursima çok kabiliyetli olduğu için açıkçası bizi yormadı. Her şeyi çabuk kavradı, her şeye kolaylıkla ayak uydurdu. Çocuklar için biz büyüklere ayak uydurmak kolay değildir ama o her türlü bize ayak uydurdu. Biz de ona ayak uydurduk derken bugünlere geldik" şeklinde konuştu. Nursima’nın her zaman destekçileri olan öğretmelerine de ayrıca teşekkür eden Büşra Topsakal, "Eve gelen öğretmenleri de sağ olsunlar bize her zaman destek oldular. Kendi öğretmeni Derya hocamız, Nursima için yeri geldi teneffüse dahi çıkmadı. Her konuda yanımızda oldular onlara da çok teşekkür ederim. Ertuğrul hocamıza da çok teşekkür ederim. Şimdi de İnşallah daha güzel, daha farklı aktivitelerle hayatımıza devam ederiz" dedi. (ÖD-
18 Ağustos 2024 Pazar - 09:33
Bayburt’ta 17 Ağustos Depremi anma etkinliği
Bayburt’ta İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) koordinesinde 17 Ağustos 1999 Depremi kapsamında anma etkinliği düzenlendi. 17 Ağustos 1999 Marmara Depremini anma etkinlikleri kapsamında; Vali Yardımcısı Yunus Coşkun’un katılımıyla Merkez Türk Dünyası Parkında deprem temalı fotoğraf sergisi, arama-kurtarma araç ve malzeme tanıtımı yapıldı. Düzenlenen etkinlik, depremin yıkıcı etkilerini hatırlatmak ve hayatını kaybedenleri anmak amacıyla düzenlendi. Sergide, deprem anına dair fotoğraflar yer alırken, Merkez Türk Dünyası Parkına gelen vatandaşlar duygusal anlar yaşadı.
18 Ağustos 2024 Pazar - 09:17
Buğdayın tarladan değirmene yolculuğu
Bayburt’ta hasadı yapılan buğday, derelerde yıkanarak değirmenlerde öğütülmek için çeşitli aşamalardan geçiriliyor. Geçimlerini çiftçilikle sağlayan vatandaşlar, kışlık ihtiyaçları olan un ve bulgur hazırlıklarını sürdürüyor. Hasadı yapılan buğdayları önce akarsularda yıkayarak güneşte kurutan çiftçiler, daha sonra mahsulleri elekten geçirerek, yemeklik ve ekmek pişirimi için hazır hale getiriyorlar. Çeşitli aşamalarda geçirilen buğday, son olarak değirmenlerde öğütülerek una dönüştürülüyor Hasadı yapılan buğday elek yardımıyla temizlediklerini ifade eden çiftçilerden Mehmet Aykut, “Rüzgarın yardımıyla buğday arasındaki otlar daha güzel ayıklanıyor. Buğdayımızın belli bir miktarını tohumluk olarak ayırıyoruz. Geri kalan kısmını da değirmene götürüp ihtiyaçlarımızı karşılamak için una dönüştürüyoruz. Kış için hazırlık yapıyoruz. İhtiyaç durumunda da 10-20 teneke kaynatıp bulgur yapıyoruz. Unu da tandır ekmeği yapmak için hazırda bulunduruyoruz” dedi. Buğdayın önce yıkamaya alındığını ve sonrasında ise kurutup değirmene götürüldüğünü anlatan Aykut, “Değirmende, buğdayın içerisindeki taşları ayırıyorlar. Unun yanı sıra bulgur da yapıyoruz. Buğday 2-3 günlük bir aşamadan geçiyor. Kışa hazırlık için bu çalışmaları yapıyoruz. Bu bizim bir geleneğimiz. Her sene devam ettiriyoruz. 6 nüfuslu bir aileyiz, onun için bize 30 teneke buğday yetiyor. Dışarıdan gelen misafirlerimiz olduğu zaman 50 teneke un da bize yetmiyor. Tandır ekmeği daha güzel ve maliyeti de daha düşük. Bunları göz önünde bulundurduğumuz zaman un tüketmek daha mantıklı geliyor” diye konuştu.
17 Ağustos 2024 Cumartesi - 09:24
Bayburt’ta Karadeniz fıkrası gibi inek arama çalışması: Hem kayboldular hem inekleri buldular
Bayburt’un Başçımağıl köyünde Zikri Telli’ye ait 15 büyükbaş hayvan kayboldu. Telli’nin komşuları ise kaybolan inekler için arama çalışması başlattı. 13 kişinin katıldığı arama çalışmaları yer yer komik anlara sahne olurken, köylülerin Karadeniz fıkralarını aratmayan arama çalışmasında kaybolan inekler Erzurum’un Aşkale ilçesine bağlı Kapıkale köyünde bulundu. Girdikleri ormanlık alanda kaybolan, cep telefonu kamerasıyla kaydedilen arama çalışmalarındaki ekibin diyalogları, yüzlerde tebessüm oluşturdu. Gece geç saatlerde Başçımağıl köyü, Dereçımağıl mevkiinden aramalara koyulan, inekleri bulabilmek için seferber olan ekip, araçlarıyla belli bir noktaya kadar gittiler. Araçlarla ilerlemenin zor olduğu noktada ikişerli gruplar şeklinde yollarına yürüyerek devam eden köylüler, çoğu kez yaban hayvanlarıyla karşılaştılar. Domuz sürüsüyle, ayıyla karşılaşan ekip hayvanlara zarar vermeden yollarına devam ettiler, inekleri bulabilmek için saatlerce yürüdüler. Gecenin karanlığında aramalarını sürdüren ekipten Tunay Mutlu isimli vatandaş çektiği videolarla yüzleri güldürdü. Cep telefonuyla kaydedilen görüntülerde komik diyaloglar yaşandı, ekip bazen ormanlık alanda kayboldu. Daha sonra ekibin üyeleri yanlarında getirdikleri fenerlerin ışıklarıyla yollarını, seslenerek, ıslık çalarak da birbirlerini buldular. Arkadaşına, "Nereye girdik, neredesiniz" diye seslenen Tunay Mutlu’ya arkadaşı Çetin Telli, "Gel, gel ben seni görüyorum" şeklinde yanıt verdi. Mutlu ise, "Beni nerden görüyorsun, ben önümü göremiyorum" cevabını vererek, yüzleri güldürdü. Ormanlık alanda yaban hayvanlarıyla karşılaştıklarını, hiçbir canlıya, hayvana zarar vermeden ilerlediklerini belirten Tunay Mutlu, 15 ineği Aşkale’ye bağlı Kapıkale köyünde bulduklarını söyledi. Buldukları inekleri köye getiren ekibe teşekkür eden hayvan sahibi Zikri Telli, "Arkadaşlarım, komşularım beni yalnız bırakmadılar, gece ineklerimi aramaya geldiler hepsine teşekkür ederim. Onların sayesinde ineklerimi buldum, köye getirdim. Allah hepsinden razı olsun, dost zor günde belli olurmuş, hakikaten öyleymiş" diyerek konuştu. Köye sağ salim dönen ekip ise, inekleri bulmanın mutluluğunu yaşadı.
16 Ağustos 2024 Cuma - 12:17
Yaz Kur’an kursları sona erdi
Bayburt İl Müftülüğü, sona eren Yaz Kur’an kursları için bir kapanış programı düzenledi. Kur’an eğitiminin yanı sıra sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlerin gerçekleştirildiği Yaz Kur’an kursları, kapanış programı ile son buldu. İstiklal Marşı ve Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programın açılış konuşmasını İl Müftüsü Bayram Danacı yaptı. Yaz Kur’an Kurslarında gerçekleşen eğitim ve öğretim faaliyetlerinin önemine değinen Müftü Danacı, bu yıl Yaz Kur’an kurslarında Kur’an eğitiminin yanında 7 Hafta 7 Tema projesi uygulandığını belirterek “Bu proje kapsamında temizlik, yaşlılara hürmet, boykot, merhamet, sadaka, israf ve cami sevgisi gibi konular işleyerek öğrencilere güzel hasletler kazandırmayı amaçladık. 15 Temmuz’da da çeşitli etkinlikler yaparak vatan sevgisini çocuklarımıza aşılamaya çalıştık” dedi. Danacı, Kur’an kurslarında emeği geçen din görevlilerine, evlatlarını yaz Kur’an kurslarına gönderen velilere ve kurslara katılan öğrencilere teşekkür etti. Yaz Kur’an kursları arasında düzenlenen dini bilgiler yarışmasında dereceye giren öğrencileri tebrik eden Bayburt Valisi Mustafa Eldivan, öğrencilere hediyelerini takdim etti. Yaz Kur’an Kursu öğrencilerince kısa surelerin ve hadis-i şeriflerin okunmasıyla devam eden program, ilahilerin söylenmesinin ardından son buldu.
16 Ağustos 2024 Cuma - 11:56
Bayburt’ta market ve lokantalar denetlendi kurallara uymayan işletmelere ceza yazıldı
Bayburt Ticaret İl Müdürlüğü ekiplerince yiyecek, içecek sektöründe hizmet veren işletmelerde denetimler yapıldı. Kurallara uymayan işletme sahiplerine ceza kesildi. Ticaret İl Müdürlüğü denetim ekipleri, Fiyat Etiketi Yönetmeliği kapsamında kafe, restoran ve lokantalarda kapı önüne konulması zorunlu olan fiyat listelerini denetlediler, denetimlerinde 7 işletmeye aykırılık nedeniyle toplam 15 bin 204 lira İdari para cezası uygulandı. Aynı zamanda market ve perakende ticaret yapan işletmelerde gerçekleştirilen 192 denetim sonucunda bin 535 ürün incelendi, 7 markette tespit edilen aykırılık Ticaret İl Müdürlüklerine iletildi. Bununla birlikte, il müdürlüğü bünyesinde 2 firmaya idari işlem yapılarak, diğer İl Müdürlükleri ile birlikte toplamda 19 bin 548 lira ceza yazıldı. Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Kanun kapsamında il müdürlüğü denetim ekiplerince yapılan 106 denetimde, 781 ürün incelendi. Denetim sonuçları, Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulunca değerlendirilmek üzere Ticaret Bakanlığına iletildi.
16 Ağustos 2024 Cuma - 09:12
1473 Otlukbeli Meydan Muharebesi’nin 551. yıl dönümü kutlandı
Bayburt’un Demirözü Kaymakamlığı ve Erzincan Otlukbeli Kaymakamlığı’nın birlikte düzenlediği etkinlikte Demirözü sınırlarında yer alan Haydarbaba Tepesi ile Kanlıçayır Mevkiinde başlayan yürüyüş daha sonra Erzincan Otlukbeli Şehitler Anıtı’na yakın bir kısımdan Otlukbeli ilçesinin de katılımıyla devam etti. Etkinlikte konuşan Demirözü Kaymakamı Yasin Şahin, Otlukbeli Meydan Muharebesi’nin Anadolu’da Türk birliğinin sağlanmasına olan etkisine vurgu yaparak “Bu zafer sayesinde Osmanlı Devleti zamanla dünyaya hükmeden bir konuma sahip oldu.” dedi. Otlukbeli Kaymakamlığı’nın ev sahipliğinde şehitlik anıtında yürütülen programda konuşma yapan Otlukbeli Kaymakamı İbrahim Gökçe ise, "Her iki hükümdar akraba olması hasebiyle savaş öncesinde ve sonrasında iki Türk’e yakışır şekilde mücadele etmiş ve talih Osmanlı’dan yana olmuştur. Savaşta yenilen uzun Hasan takip edilmemiş ve başkentine dönmesine müsaade edilmiştir.” ifadelerini kullandı.
16 Ağustos 2024 Cuma - 08:39
Bayburt İl Emniyet Müdürlüğüne Polis Başmüfettişi Barış Erkol atandı
Bayburt İl Emniyet Müdürü Nihat Uzun Emniyet Genel Müdürlüğü emrine alınırken yerine Bayburt İl Emniyet Müdürü olarak Polis Başmüfettişi Barış Erkol atandı. Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan atama kararları Resmi Gazete’de yayımlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası ile yayımlanan karar ile birlikte yaklaşık 2 yıldır Bayburt İl Emniyet Müdürü olarak görev yapan Nihat Uzun Emniyet Genel Müdürlüğü emrine alındı. Yerine Bayburt İl Emniyet Müdürü olarak Polis Başmüfettişi Barış Erkol atandı.
15 Ağustos 2024 Perşembe - 09:28
Kanalizasyonları dahi yok
Bayburt’un Çayıryolu köyü sakinlerinin yaşadığı altyapı sorunu, vatandaşları canından bezdirdi. Kanalizasyonu bulunmayan, içme suyunun hortumlar aracılığıyla ahırlardan evdeki musluklara verildiği köyde vatandaşlar mağduriyetlerinin giderilmesi için yetkililere seslendiler. Mikrobun, pisliğin içinde yaşayan, 8 yıldır rezil bir yaşam sürdüklerini belirten köylüler köyde bir türlü altyapı, üstyapı çalışması başlatmayan Bayburt İl Özel İdaresine sitemde bulundular. Öte yandan köyde yaşanan insanlık dramı, "İl Özel İdaresi ne iş yapar? köyde 8 yıldır neden çalışma başlatılmıyor? sorun neden görmezden geliniyor?" sorularını da beraberinde getiriyor. Köylülerin mağduriyeti yaklaşık 8 yıl önce Milli Emlak Müdürlüğünden arsa almakla başladı. Köyde yaşayan vatandaşlar Milli Emlak aracılığıyla 183 parça arsayı, 2016 yılında 148 bin dolar karşılığında satın aldılar. Köylülerin ve köy muhtarının iddiasına göre altyapı, üstyapı ve çevre düzenlenmesi çalışmalarının yapılması için kendilerinden alınan para, Bayburt İl Özel İdaresine aktarıldı, İl Özel İdaresi ise köyde 8 yıl boyunca vaat edilen altyapı çalışmalarıyla birlikte herhangi bir çalışmayı gerçekleştirmedi. "8 yıldır bir tane çivi bile çakılmadı" 31 Mart 2024 Mahalli İdareler Genel Seçimlerinde muhtar seçilen Salim Cafaroğlu, muhtar seçildiği tarihten bu yana köyde çalışma başlatılması için mücadele veriyor. İl Özel İdaresine giderek görüşmeler sağladığını, yine de bir sonuca varamadığını aktaran Cafaroğlu, "Köyümüzün üstyapı alanını görüyorsunuz, yerleşim alanını görüyorsunuz. Milli Emlak’tan 8 yıl önce 183 parça arsa almıştık. 8 yıl önce bizden altyapı, üstyapı ve çevre düzenlemesi için 148 bin dolar para alındı. Bu çalışmalar yapılacak denildi, 8 yıldır bir tane çivi bile çakılmadı" diyerek konuştu. Köylüler eştikleri kuyuları kanalizasyon olarak kullanıyor Köy sakinlerinin kendi imkanlarıyla kanalizasyon kuyuları açtığını, kuyulardan sızan kokular nedeniyle evlerin önlerinin kokudan geçilmediğini vurgulayan Cafaroğlu, "Görüyorsunuz, herkes kısıtlı imkanlarla kendi kanalizasyonunu yapmış. Sanki Afrika usulü sistemde yaşıyoruz. Mikrop, rezillik her şey bir arada. Biz İl Özel İdaresine gittik, durumu izah ettik. Bizim haberimiz yok dediler. Geldiler, baktılar, incelediler altyapı için çalışmalara başlayacağız dediler. Zorla getirttim, gelip bir tek yol açtılar. Şu an daha yapılacak bir şey yok" dedi. "Vatandaş burada mağdur. Mikrobun içinde yaşıyoruz" Köydeki vatandaşların mağdur olduğunu söyleyen Cafaroğlu, "Köyümüzün içi de aynı şekilde, altyapısı 55 yıllık değişmesi lazım. Değiştirilmesi için dilekçelerimi vermişim, ilgilenen yok. Bayburt da sahipsiz, köyümüz de sahipsiz. Ben İl Özel İdareye gittim, tartıştım. Geldi yerinde gördüler, parasını ödediğimiz halde bize denildi ki hayır öyle bir şey olamaz. Sonra Milli Emlak’ı aradılar, doğru teyit aldılar. Milli Emlak doğrudur, biz parayı aldık dedi. İlk etapta İl Özel İdaresi bizim haberimiz yok diyordu. Şimdilerde ise ihaleye verdik dediler. İhaleye verildi ama pisliği, rezilliği görüyorsunuz. Vatandaş burada mağdur. Mikrobun içinde yaşıyoruz" şeklinde konuştu. "Su hattımız, şebekemiz yok ahırdan gelen suyu kullanıyoruz" 2024 yılında yaşanan mağduriyet, Çayıryolu’ndaki rezilliği gözler önüne sererken, evlerin önünde açılan sözde kanalizasyon kuyularından yayılan kötü koku, vatandaşları canından bezdirdi. Su hattının, şebekenin bulunmadığını, evlerde kullanılan suyun ahırlardan geldiğinin altını çizen Cafaroğlu, "Rögarları, kanalizasyonu hep kendi imkanlarımızla yaptık. Altyapı yok, pislikler açtığımız kuyulara gidiyor. Vatandaş ahırlardan gelen suyu, hayvanların suyunu içme suyu olarak kullanıyor. Normal su hattımız, şebekemiz yok ahırların suyunu kullanıyoruz" diyerek konuştu. "Bizim altyapımız yapılsın biz bir şey istemiyoruz" Köy sakinlerinden Hasan Coşkun isimli vatandaş, altyapı çalışmalarına bir an önce başlanılması gerektiğine vurgu yaparak yetkililere çağrıda bulundu. "Bizim altyapımız yapılsın da biz bir şey istemiyoruz" diyerek konuşan Coşkun, "Altyapıyı alabilmek için zamanında para ödedik. Bu çalışmalar yapılsın diye ücret ödendi, bizden para alındı. Şu an altyapıda sorunlarımız var, koku yapıyor. Evlerin içine kadar, banyolara kadar koku yayılıyor. Biz bundan şikayetçiyiz. Muhtarımıza destek vermek istiyoruz ki bir an evvel altyapımız yapılsın. Büyük bir sorunla karşı karşıyayız. Bizim altyapımız yapılsın da biz bir şey istemiyoruz. Önemli olan bu altyapının yapılabilmesi, suyumuzun azlığı da ayrı sorun. Bir an önce bu sorunun giderilmesini istiyoruz. 8 yıl oldu, artık ilgilenilsin rica ediyoruz" sözlerini kullandı. Çayıryolu köyü Bayburt’a değil de Erzurum’a mı bağlı? Köydeki sorun neden görmezden geliniyor? 8 yıldır giderilmeyen mağduriyetin ne zaman giderileceği köy sakinleri tarafından merak edilirken, vatandaşlar musluklarından oluk oluk suyun akacağı günü dört gözle bekliyorlar. Gözünün enfeksiyon kaptığını, tam olarak gözüne hastalık nereden bulaştığını bilmeyen Yurdagül Coşkun isimli vatandaş da bir an önce bu mağduriyete son verilmesini istedi. Köylülerin yaptığı kanalizasyonun taştığını, bu nedenle kokunun tüm eve yayıldığını kaydeden Coşkun, "Komşularımızın kendi imkanlarıyla yaptığı kanalizasyonlar yeri geliyor taşıyor. Geçen gün komşumuza ait rögar taştı, onun kokusu her tarafa yayıldı. Hastalık oluyor, sinek oluyor. Benim gözüm enfeksiyon kapmış, gözüme virüs bulaşmış nerden bulaştığını bilmiyorum. Gözümden 15-20 gün çektim. Bunun bir an evvel yapılması lazım. En büyük sorunumuz altyapı. Suyumuz damdan, ahırdan geliyor o da az geliyor. Bunun bir an evvel yapılması, sorunun giderilmesi lazım" ifadelerini kullandı. "İl Özel İdare bir türlü buraya hizmet getirmiyor, ilgilenmiyor" Bir diğer köy sakinlerinden Münir Coşkun ise İl Özel İdaresinin ilgilenmediğini ileri sürerek, muhtarın özverili çabasından bahsetti. İl Özel İdaresinin bir türlü köye hizmet getirmediğinin altını çizen Coşkun, "Yeni muhtarımız bir şeyler yapmaya çalışıyor ancak İl Özel idaresi pek ilgilenmiyor. Muhtarımız elinden geldiği kadar uğraşıyor ama İl Özel İdare bir türlü buraya hizmet getirmiyor. Geçici çözüm olarak su hortumları kullanıyoruz, o da yeterli değil. Ayrıca kanalizasyonumuz yok. Herkes evinin önüne kendi imkanlarıyla bir çukur kazdı, o şekilde kanalizasyon olarak kullanıyoruz" şeklinde konuştu.
15 Ağustos 2024 Perşembe - 09:01
Bayburt Kızılay Aydıntepe’de butik mağaza açtı
Kızılay Bayburt Şubesi, Demirözü ilçesinin ardından Aydıntepe ilçesinde de butik mağaza açarak, ihtiyaç sahiplerine kıyafet dağıtımı gerçekleştirdi. Aydıntepe Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı(SYDV) tarafından belirlenen aileler, açılan butik mağazadan ihtiyaçlarını karşıladılar. Her yaş grubundan kıyafetlerin bulunduğu mağazanın açılışı öncesi Kızılay gönüllüleri, çocuklara özenle hazırladıkları çikolatalardan ikram ettiler. Demirözü’nden sonra Aydıntepe’de de butik mağaza açtıklarını söyleyen Kızılay Bayburt Şubesi Başkanı Erol Yıldırım, ilçedeki birçok vatandaşın butik mağazaya gelerek, kıyafet aldığını söyledi. Her yaş grubuna uygun kıyafetlerin butik mağazada yer aldığını ifade eden Yıldırım, "Her yaş grubuna uygun kıyafetler butik mağazamızda mevcut. Yenidoğan grubu, genç grubu, orta yaş grubu gibi her yaşa uygun birçok kıyafeti buradan aileler temin edebiliyorlar" dedi. Mağazanın açılışına Türk Kızılay Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Hümeyra Çelik, Bayburt İl Merkezi Başkanı Erol Yıldırım ve Kızılay Bayburt Kadın Gönüllüleri katıldı.
15 Ağustos 2024 Perşembe - 06:06
’Uçurumdaki mescit’ ziyaretçilerini hayran bırakıyor
Bayburt ile Çaykara arasındaki Soğanlı Dağları’nda, zirvenin dik yamaçlarındaki yalçın kayalıklar üzerinde inşa edilen Kırklar Mescidi, doğa tutkunlarının ilgisini çekiyor. Doğu Karadeniz’de, Soğanlı Dağları’nın dik yamaçlarındaki yalçın kayalıklar üzerinde, deniz seviyesinden 3 bin 200 metre yükseklikte inşa edilen Kırklar Mescidi, doğa tutkunlarından ilgi görüyor. Bayburt ile Çaykara arasında, Doğu Karadeniz Dağları üzerinde yer alan Soğanlı Dağları’nda, yöre halkı tarafından Kırklar Tepesi olarak bilinen, üç tarafı uçurum olan ve bölgeye hakim bir noktada inşa edilen mescit, ziyaretçilerini, sisli bulutların "kah altında kah üstünde" kalan eşsiz manzarasıyla ağırlıyor. Yapım tarihi tam olarak bilinmeyen mescit, geçmiş yıllarda manevi yönlerini güçlendirmek isteyen kişilerce tercih edilirken, son yıllarda doğayla iç içe vakit geçirmek isteyen kişilerin de uğrak yeri haline geldi. Deniz seviyesinden 3 bin 200 metre yükseklikte bulunan ve araç yolu bulunmayan tepeye ulaşım, ancak kayalık patikalardan yürüyerek mümkün oluyor. Tepedeki taşlarla inşa edilen, daha sonra elden geçirilerek ahşap malzeme ile yenilenen mescitte, geceyi ibadetle geçirmek isteyen ve burada konaklayan kişiler için mutfak ve yatacak alanlar da bulunuyor. Son yıllarda şehir hayatından, gürültüden, aşırı kalabalıktan uzak ve tam anlamıyla doğayla iç içe vakit geçirmek isteyen doğa tutkunlarının uğrak yeri haline gelen mescitte, ziyaretçilerin duygularını paylaşması için bir de defter yer alıyor. Defterdeki ziyaretçi notları arasında bölgeyi dönem dönem Mehmetçik’in de ziyaret ettiği görülüyor. “Karadeniz’de bundan daha yüksekte bir mescit bulunmuyor” Denizden 3 bin 200 metre yükseklikte bulunan mescit yöre halkı tarafından kutsal olarak kabul ediliyor. Yöre halkı tarafından özellikle yaz aylarında sıklıkla ziyaret edilerek ibadet yapılan bir yer olan Kırklar Dağı ve Mescidinin ismini ise yöredeki 40 ermiş kişiden aldığı biliniyor. Ne zaman yapıldığı bilinmeyen yıllar boyunca restorasyonlarla ayakta tutulan ve etrafı taşlarla çevrili olan mescidi özellikle manevi yönlerini kuvvetlendirmek isteyen kişiler ziyaret ediyor. Muhteşem doğa manzarası ile ziyaret edenleri büyüleyen Kırklar Mescidinin 3 tarafı uçurumla çevrili olduğu gözlenirken, caminin turizminde bölgenin önemli merkezlerinden birisi olması hedefleniyor.
15 Ağustos 2024 Perşembe - 06:01
Kavurucu sıcakta aşırı su içmek tehlikeli
Diyetisyen Nur Köse, kavurucu sıcaklarda su tüketiminde aşırıya kaçmanın vücutta mineral ve vitamin kaybına sebep olduğuna dikkat çekti. İçme suyu başta olmak üzere, bütün içecek ve gıdalarda bulunan görünür ve görünmez suyun sıvı olarak tarif edildiğini belirten Diyetisyeni Nur Köse, sıvı tüketiminin yaz aylarında hayat/ önem taşıdığını kaydederek, “İnsanın günlük sıvı ihtiyacı, yediği gıdaların içindeki su ve vücutta oksidatif süreçlerde metabolizma sırasında oluşan su ile karşılanır. Vücutta bulunan su miktarı yaş, cinsiyet ve vücut kompozisyonuna (yağ ve kas dokusu miktarı) göre farklılıklar gösterir. Sıcak havalarda fazla hareket edildiğinde, fazla proteinli ve tuzlu gıdalar tüketildiğinde, terleme ve idrarla birlikte sıvı kaybı artar. Enerji alımına göre yetişkinler için günlük su ihtiyacı, kişinin kilosu ile 30 mililitrenin çarpılmasıyla hesaplanabilir. Mesela 60 kilo olan biri günde 60x30 =1.800 mililitre yani yaklaşık 2 litre su tüketebilir. Yazın sıcak havalarda sıvı tüketimini artırmak için önceliğimiz mutlaka su olmalıdır. İhtiyacımız kadar suyu içtikten sonra da terle kaybettiğimiz mineraller için aşırıya kaçmadan sade maden suyu, ayran, süt, kahve ve çay içilebilir” dedi. Diyetisyen Köse, sıvı tüketiminde yapılması gerekenler ve sıvının vücuttaki görevleri ile ilgili de şu bilgileri paylaştı: “Su ve diğer içecekler, vücut su dengesinin korunmasında önemlidir. Hayat için elzem öğe olan suyu temiz, sağlığı bozmayan kaynaklardan karşılamalıyız. İnsan gıda almadan günlerce yaşayabilir, ancak günlerce susuz yaşamak imkansızdır. Emzirme döneminde sıvı tüketimi artırılmalı, günde 700 mililitre/1 litre sıvı eklenmelidir. Özellikle ishal durumunda su, tuz ve şeker karışımı sıvı, hayat kurtarıcıdır. Aşırı su tüketimi de vücutta mineral ve vitamin kaybına sebep olduğundan bundan sakınılmalıdır. Su, hücrelerin, dokuların, organ ve sistemlerin çalışması; vücut ısısının düzenlenmesi, yediğimiz gıdaların sindirimi, emilimi ve hücrelere taşınmasını sağlar” dedi.
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder