Yerel Haberler
Bayburt
Bayburt’ta Haylan kabağı hasadı 20 Eylül 2024 Cuma - 12:22:52 Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ümmügülsüm Erdoğan ve Demirözü Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Yaşar Erdoğan öncülüğünde yürütülen organik tarım çalışmaları, Bayburt’un tarımsal potansiyeline yeni bir boyut kazandırdı. Bayburt Üniversitesinin organik tarım uygulama sahalarında gerçekleştirilen Gaziantep Haylan Kabağı (Lagenaria siceraria L.) yetiştirme çalışmaları olumlu sonuç verdi ve hasat işlemi başarıyla tamamlandı. Sürdürülebilir tarım için yeni bir ürün: Haylan kabağı Bayburt’un tarımsal potansiyelini geliştirmeyi hedefleyen bu proje, hem yerel ekonomiye hem de sürdürülebilir tarım uygulamalarına önemli katkılar sağladı. Bayburt’un iklim ve toprak koşullarına uygunluğu test edilen Gaziantep Haylan Kabağı, yüksek verim potansiyeli ve organik tarım uygulamalarına elverişliliği ile dikkat çekiyor. Kabağın yetiştirilmesi esnasında kimyasal gübre ve pestisit kullanılmaması, ürünün sağlıklı ve doğal kalitesini korumasını sağladı. Haylan kabağının ekonomik ve sağlık açısından faydaları Gaziantep Haylan kabağı, besin değeri yüksek bir sebze olarak biliniyor. Yüksek lif içeriği, vitamin ve mineral bakımından zengin yapısı ile sağlıklı beslenme için ideal bir seçenek. Ayrıca, çeşitli yemeklerde kullanılabilmesi ve uzun süre saklanabilmesi, ekonomik değerini artırıyor. Bu tür projeler sayesinde Bayburtlu çiftçiler, tarımsal üretim çeşitliliğini artırarak pazar avantajı elde edebilecek. Rektör Türkmen’den sürdürülebilirlik vurgusu Rektör Prof. Dr. Mutlu Türkmen, elde edilen bu başarı ile ilgili olarak yaptığı açıklamada, sürdürülebilir tarımın önemine dikkat çekti. "Bayburt Üniversitesi olarak yerel tarımın gelişimine katkıda bulunmak ve çiftçilerimize alternatif ürünler sunmak adına çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Haylan Kabağı hasadı, bu çabaların bir sonucudur. Üniversitemiz, yerel halk ile iş birliği içinde Bayburt’un tarımsal potansiyelini ortaya çıkarmaya devam edecektir. Çiftçilerimize yeni bir ürün yelpazesi sunarak ekonomik kalkınmayı desteklemek ve sürdürülebilir tarımı teşvik etmek en büyük hedefimiz." dedi. Yerel ekonomiye katkı Haylan Kabağı yetiştiriciliğinin başarıyla gerçekleştirilmesi, Bayburt’un organik tarım alanında söz sahibi olma yolunda önemli bir adım. Bu tür projeler, yerel çiftçilerin yeni ürünler deneyimlemesini sağlayarak ekonomik kazançlarını artırmalarına olanak tanıyor. Aynı zamanda, organik tarımın yaygınlaşması ile birlikte Bayburt, ekolojik dengeyi koruyarak çevre dostu üretim yöntemleri konusunda da öncü bir rol üstleniyor. Geleceğe yatırım Üniversitenin organik tarım çalışmalarında elde ettiği bu başarı, sürdürülebilir tarım ve gıda güvenliği açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ümmügülsüm Erdoğan ve Doç. Dr. Yaşar Erdoğan’ın liderliğinde yürütülen bu projeler, Üniversitemizin akademik bilgi birikimini ve araştırma gücünü yerel halkın hizmetine sunarak bölgenin kalkınmasına katkı sağlamaya devam ediyor. Üniversitenin, bu tür projelerle tarım alanında yenilikçi uygulamaları teşvik ederek hem akademik hem de toplumsal sorumluluğunu yerine getirmeyi sürdürecek. Şehrin tarım ekonomisine yeni bir soluk getiren bu başarı, bölge çiftçileri için umut verici bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
20 Eylül 2024 Cuma - 12:10 Yenilenme Üniversitesi Başladı: “Zamana Yenilmiyoruz; Yenileniyoruz” Bayburt Üniversitesi, toplumun her kesimine eğitim fırsatları sunma vizyonunun bir parçası olarak sağlıklı yaşlanmayı destekleyen "Yenilenme Üniversitesi" projesini başlattı. "Zamana Yenilmiyoruz; Yenileniyoruz" sloganıyla hayata geçirilen proje, düzenlenen basın lansmanında özellikle 55 yaş üstü bireylerin bilgi ve becerilerini geliştirmeyi amaçlayan bir yaşam boyu öğrenme programı olarak tanıtıldı. Lansman töreninde Rektör Prof. Dr. Mutlu Türkmen ile proje paydaşları olan Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Salih Köse ve Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdür Vekili Nihat Kaya arasında resmî protokoller imzalandı. Protokollerle çerçevesi çizilen Yenilenme Üniversitesi projesi kapsamında, bireylerin sosyal hayata aktif katılımını sağlamak ve sağlıklı yaşlanma süreçlerine destek olmak hedefleniyor. Yenilenme Üniversitesinin, Rektör Prof. Dr. Mutlu Türkmen’in başkanlığında düzenlenen basın lansmanında, projenin detayları paylaşıldı. Lansmanda, Yenilenme Üniversitesi Proje Koordinatörlerinden Dr. Öğr. Üyesi Özge Esgin tarafından kapsamlı bir sunum yapıldı. Ayrıca, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ve Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğü ile iş birliğini güçlendirmek amacıyla birer protokol imzalandı. Lansman törenine, Bayburt Üniversitesi üst yönetimi, Bayburt basın camiasının önde gelen temsilcileri ve proje koordinatörleri katıldı. Sunumda detayları paylaşılan Yenilenme Üniversitesi, 55 yaş üstü bireylere yönelik bir eğitim programı olarak tanıtıldı. Program, bu bireylerin mevcut bilgi ve becerilerini koruyarak yeni bilgi ve yetkinlikler kazanmalarını sağlamayı, ayrıca yaşam boyu öğrenim sürecine katkı sunmayı amaçlanıyor. Program çerçevesinde teknoloji ve tıp alanındaki gelişmelere paralel olarak artan yaşam süresi ve yaşlı nüfusun ihtiyaçlarına yönelik dersler ve sosyal aktiviteler sunuluyor. Dr. Öğr. Üyesi Esgin’in sunumunda öne çıkan diğer başlıklar ise şöyle: Programın Amacı Yenilenme Üniversitesi, yaşlanma sürecindeki bireyleri sosyal hayata daha aktif katılım sağlama ve sağlıklı yaşlanma konusunda bilinçlendirme hedefiyle kurulmuştur. Program, bireylerin hem zihinsel hem de fiziksel olarak aktif kalmalarını destekleyerek onların topluma daha verimli katkılarda bulunmalarını amaçlamaktadır. Programda Hangi Dersler Yer Almaktadır? Eğitim programı oldukça geniş kapsamlıdır ve 55 yaş üstü bireylere din kültürü, sağlık, spor, tarih, sanat, yabancı dil, felsefe ve genel kültür gibi birçok farklı alanda dersler sunmaktadır. Ayrıca, düzenlenen doğa yürüyüşleri, toplu yemekler, sanatsal aktiviteler ve geziler gibi sosyal etkinlikler ile bireylerin toplumsal hayata aktif katılımı teşvik edilmektedir. Eğitim Süresi ve Eğitimin Verileceği Yer Yenilenme Üniversitesi programı, iki akademik yıl boyunca Güz ve Bahar dönemlerinde devam edecek. Eğitimler Bayburt Üniversitesi Dede Korkut Külliyesi’nde bulunan Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde teorik ve uygulamalı derslerle yürütülecek. Eğitim dili Türkçe olup, eğitimler gönüllü Bayburt Üniversitesi öğretim üyeleri tarafından verilecektir. Mezunlara Verilecek Sertifika Programı başarıyla tamamlayan öğrencilere Bayburt Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından "Yenilenme Üniversitesi Başarı Sertifikası" verilecektir. Sertifikalar, bireylerin iki yıllık eğitim sürecinde kazandıkları bilgi ve becerileri belgelendirecektir. Kayıt Başvuru Süreci ve Gerekli Belgeler Yenilenme Üniversitesine 55 yaş üstü tüm bireyler, herhangi bir mezuniyet şartı aranmaksızın kayıt yaptırabilir. Kayıt başvuruları, 18 Eylül - 4 Ekim 2024 tarihleri arasında Bayburt Üniversitesi Dede Korkut Külliyesi Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı’na şahsen yapılacaktır. Başvuru için 2 adet vesikalık fotoğraf, nüfus cüzdanı veya pasaport fotokopisi ile başvuru formu gereklidir.
20 Eylül 2024 Cuma - 12:06 Bayburt Üniversitesinden 2 akademisyen dünyanın en etkili bilim insanları arasında yer aldı Elsevier ve Stanford Üniversitesi’nin her yıl gerçekleştirdiği dünyanın en etkili bilim insanları listesinde Bayburt Üniversitesinden 2 akademisyen yer aldı. Stanford Üniversitesinin koordinasyonunda yürütülen “Updated Science-Wide Author Databases of Standardized Citation İndicators” başlıklı araştırmada, kapsamlı bir bilimsel etki endeksi oluşturularak tüm dünyada araştırmalar yapan ve makaleler yayımlayan akademisyenler sıralandı. Bilimsel makalelerin atıf oranlarının yazar sırası ve sayısı gibi kriterlerin kompozit indikatör bilimsel etki endeksi kullanılarak değerlendirmeye alındığı araştırmada, bilim insanlarının h-indeksi yayın ve atıf sayısı gibi önemli ölçütler göz önüne alınarak sıralama yapıldı. Türkiye’den de birçok bilim adamının yer aldığı dünyanın en etkili bilim insanları listesinde, bu yıl listede Bayburt Üniversitesinden Prof. Dr. Engin Şahin (Sağlık Bilimleri Fakültesi) ve Doç. Dr. Erdal Öner (Mühendislik Fakültesi) yer aldı. Rektör Prof. Dr. Mutlu Türkmen, iki akademisyenin elde ettiği başarıyla ilgili, “Prof. Dr. Engin Şahin ve Doç. Dr. Erdal Öner’in dünya çapında en fazla atıf alan bilim insanları arasında yer alması, üniversitemizin bilimsel alandaki güçlü duruşunu ve akademisyenlerimizin uluslararası bilim dünyasındaki etkisini göstermektedir. Bu başarı, yalnızca kişisel bir zafer değil, Bayburt Üniversitesinin bilimsel üretkenliğinin ve akademik değerlerinin bir yansımasıdır. Atıf göstergeleri, bir bilim insanının yaptığı çalışmaların ne kadar etkili ve yaygın olduğunu ortaya koyan önemli bir kriterdir. Bu bağlamda, her iki hocamızı da gönülden tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum." dedi.
20 Eylül 2024 Cuma - 10:13 Bayburt İl Özel İdare binasının asansörlerini su bastı: "Yakında burada balık çıkacak” Bayburt İl Özel İdare binası asansörlerini su bastı, asansörler kullanılamaz hale geldi. Su dolu asansörün içindeki su ekipler tarafından tahliye edilirken, bir vatandaş "Yakında buradan balık çıkacak" yorumunda bulundu. Gençosman Mahallesi, Dörtyol mevkisinde bulunan 6 katlı İl Özel İdaresi binasındaki asansörler, henüz bilinmeyen bir nedenle suyla doldu. Asansörlerde biriken su aynı binada bulunan AFAD personeli tarafından pompalı hortumlarla dışarıya tahliye edildi. Pehlül Adıgüzel isimli esnaf ise oluk oluk akan suyu israf etmeyip dükkanının önünü yıkadı. Asansörlerin su basmasının yağmurla alakalı olmadığı, su hattındaki kaçaktan dolayı sürekli suyla dolduğu iddia edilirken, bir asansörün temizlenerek kullanıma açıldığı, sadece 6’ncı kata çıkan asansörün yapılmadığı öğrenildi. Civarda esnaflık yapan vatandaşlar bir an önce sorunun giderilmesi için yetkililere çağrıda bulunarak asansörlerden tahliye edilen suyun israf olduğunu belirtti. Özellikle son bir senedir asansörlerin su bastığı iddiasında bulunan vatandaşlar, suyun ekiplerce tahliye edildiğini, asansörlerin sıklıkla suyla dolduğunu bildirdi. "Suyu israf etmeyip dükkan önünü yıkıyorum" İl Özel İdare binası yakınında esnaflık yapan Pehlül Adıgüzel isimli esnaf, suyu israf etmediğini belirterek dükkanının önünü oluk oluk akan suyla yıkadı. Asansörleri belli aralıklarla su bastığını söyleyen Adıgüzel, "Özel İdare binasını su bastı, suyu dışarı veriyorlar. Ben de o sudan istifade ediyorum, dükkanın önünü yıkıyorum. Suyu bir nevi israf etmiyorum. Ara sıra bu sorun oluyor. Dükkanlarımızda sudan kaynaklı herhangi bir sorun olmadı, oluk oluk akan suyu da bu şekilde kullanıyoruz" diyerek konuştu.
Kışlık lezzetler şimdiden hazır ediliyor
12 Ağustos 2024 Pazartesi - 09:07 Kışlık lezzetler şimdiden hazır ediliyor Bayburt’un Aydıntepe ilçesinde yaşayan kadınlar kendi yetiştirdikleri ya da pazardan aldıkları domateslerle kışlık menemen konservesi ve sıcak kazanların başında saatlerce kaynattıkları domates salçası yapıyor. İlçeye bağlı köylerde yaşayan kadınlar, kendi yetiştirdikleri organik domatesleri menemenden, salçaya, tarhanasından, kurutmaya birçok yerde kullanarak kışlık ihtiyaç olarak değerlendiriyor. Tarlasından topladığı domatesleri yıkadıktan sonra kabuklarından ayıran Hatice Özdemir, yıllardır aynı yöntem ile kışlık yiyecekleri hazırladığını belirtti. Özdemir, “Domatesleri toplayıp yıkadıktan sonra kabuklarından ayırıyorum. Sonra doğradığım domatesleri bakır kazanda odun ateşinde yaklaşık 2 saat kaynatıyorum. Tercihe göre domateslere biber de eklenebilir. Ben menemenin yanı sıra yemeklerde de kullanabilmek için domatesin içerisinde biber kullanmıyorum. Kaynatılan domatesleri daha sonra sıcak olarak cam kavanozlara dolduruyor ağzını hava almayacak şekilde kapattıktan sonra kavanozların üzerine bezle örtüyorum. Bu işlemi her sene bu dönemlerde yapıyor ve kışa yiyeceklerimizi hazır etmiş oluyoruz” dedi. Hatice Özdemir, menemenin yanı sıra, salça, tarhana, erişte, kuşburnu marmelatı, ekmek gibi birçok yiyeceği de kışın tüketmek üzere hazır ettikleri belirtti. Bayburt’un köylerinde komşuluk ilişkilerinin en üst seviyede olduğunu hala imece usulü dayanışmanın olduğunu ve birbirlerine kışlık yiyecek yapımında yardımlaşmada bulunduklarını ifade eden Zinnure Taş ise, “Sabahın erken saatlerinden gece geç saatlere kadar mesai harcıyoruz bugünlerde. Kış için salça yapıyoruz. Öğütme makinesinden geçirdiğimiz domatesleri püre haline geldikten sonra kazanlarda saatlerce karıştırarak kaynatıyoruz. Tamamen kıvama geldikten sonra uygun kaplara konulan salça da kilosu 250- 350 liradan alıcı buluyor” diye konuştu.
Tarlalarda güneş gibi parlayan ’ayçiçekler’ kartpostallık görüntüler oluşturdu
11 Ağustos 2024 Pazar - 11:24 Tarlalarda güneş gibi parlayan ’ayçiçekler’ kartpostallık görüntüler oluşturdu Bayburt’un Çayıryolu köyündeki ayçiçekler, diğer adıyla günebakanlar geniş sarı yapraklarıyla, uzun boylarıyla görenleri mest ediyor. Tarlayı sarıya bürüyen ayçiçekleri, gökyüzünün maviliğiyle ve yemyeşil doğayla bütünleşince de renk cümbüşü oluşturdu. Yeşil tarlalardan adeta güneş gibi parlayan ayçiçekler, kartpostallık görüntüler oluştururken, ayçiçek tarlaları dron ile havadan görüntülendi, sarı ile yeşilin uyumu dron kamerasına yansıdı. Rüzgarın etkisiyle bir sağa bir sola savrulan, arıların üzerlerine konarak nektar topladığı ayçiçeklerini fark eden vatandaşlar fotoğraf çekmek için tarla kenarında mola veriyorlar, çektikleri fotoğrafları sosyal medya hesabından paylaşıyorlar. Ayçiçek tarlasında fotoğraf, video çeken çektiği kareleri sosyal medya hesabından takipçileriyle paylaşan Fehim Okur isimli vatandaş, "Hem köyümüzde özlem gideriyoruz, hem de bu güzellikleri fotoğraflayarak insanların görmesini sağlıyoruz" ifadelerini kullanarak, "Bayburt merkezde ikamet ediyorum, burası aynı zamanda köyüm. Hafta sonu, hafta içi yaz aylarında sürekli köyüme geliyorum. Gördüğünüz gibi tarlalar ayçiçekle buluşturulmuş, günebakanlar yapraklarını açmış. Buralarda gelip fotoğraf, video çekiyorum, sosyal medya hesaplarımda paylaşıyorum. Hem köyümüzde özlem gideriyoruz, hem de bu güzellikleri fotoğraflayarak insanların görmesini sağlıyoruz. Buralar önceden kırsaldı, normal yeşil tarlalardı. Buralarda ayçiçek yetişmezdi. Demirözü barajı yapıldıktan sonra bu tarlalara ayçiçekler ekilmeye başlandı. Güzel oldu, ortaya güzel görüntüler çıktı. Gelip geziyoruz" dedi. Okur, ayçiçek tarlalarının havaların ısınmasıyla görsel şölen sunduğunu da belirtti.
Yukarı Pınarlı Köyü Camii dualarla ibadete açıldı
10 Ağustos 2024 Cumartesi - 09:28 Yukarı Pınarlı Köyü Camii dualarla ibadete açıldı Bayburt’un Demirözü ilçesine bağlı Yukarı Pınarlı Köyünde inşası tamamlanan Köy Camii dualarla ibadete açıldı. Törende konuşan Bayburt Valisi Mustafa Eldivan, Bayburt’a böyle bir eser kazandırmanın büyük bir hizmet olduğunu ifade ederek emeği geçen hayırsever vatandaşlara teşekkür etti. Vali Eldivan, “Çocuklarımız, gençlerimiz ve kadınlarımız bu camide dini eğitim alıp Kur’an okuyup, ibadet ettiği sürece bu camiyi yaptıran hayırseverlerimizin amel defterleri bizim inancımıza göre kapanmayacaktır. Bu camide yapılan her ibadetin sevabı o kardeşlerimizin amel defterlerine de yazılacaktır” ifadelerine yer verdi. Vali Eldivan, caminin yapımında mimari estetiğe de önem verildiğine vurgu yaparak emeği geçen herkese ayrıca teşekkür etti. Programın açılış konuşmasını yapan İl Müftüsü Bayram Danacı, şunları kaydetti: “Böyle bir eserin meydana gelmesinde emeği geçen hayırseverlere, Muhtarımızın şahsında tüm köy halkına ve emeği geçen Selim Altıntaç Bey’e çok teşekkür ediyorum.” Müftü Bayram Danacı, “Allah’ın mescitlerini, ancak Allah’a ve ahiret gününe iman eden, namazlarını dosdoğru kılan, zekatlarını veren ve Allah’tan başkasından korkmayan kimseler imar eder.” ayetini hatırlatarak camilerin maddi imarı kadar manevi imarının da önemine dikkat çekti. Camilerin manevi imarının ise camileri doldurmak ve orada anlatılan hakikatleri hayatımıza tatbik etmekle mümkün alacağını belirtti. Konuşmaların ardından İl Müftüsü Bayram Danacı’nın yaptığı dua ile caminin açılışı gerçekleştirildi. Açılış töreninin ardından Vali Eldivan, Yukarı Pınarlı Köyünde ikâmet eden 15 Temmuz Gazisi Abdulkadir Çaphan ve ailesini ziyaret etti. Vali Eldivan’a Demirözü Kaymakamı Yasin Şahin, İl Müftüsü Bayram Danacı ve il protokolü eşlik etti.
Bayburt’ta asayiş olayları yüzde 31 oranında azaldı
09 Ağustos 2024 Cuma - 10:48 Bayburt’ta asayiş olayları yüzde 31 oranında azaldı Bayburt Valisi Mustafa Eldivan Güvenlik Bilgilendirme Toplantısı’nda basın mensuplarıyla bir araya gelerek, Bayburt’ta yürütülen asayiş ve güvenlik çalışmalarını değerlendirdi. Yapılan toplantıda Bayburt’ta asayiş olaylarının azaldığı belirtildi. Bayburt’u asayiş olayları açısından en güvenli illerden biri haline getirmek adına emniyet ve jandarma birimleriyle koordineli bir şekilde çalıştıklarını ifade eden Vali Eldivan, "İlimizi asayiş olayları açısından en güvenli illerden biri haline getirmek için Bayburt Valiliği olarak emniyet ve jandarma birimlerimizle bir bütünlük içerisinde tüm gücümüzde çalışmaktayız. Sizlerin evinizde huzurla uyumanızı, çocuklarınızın güven içinde yaz tatilini geçirmelerini sağlamak için terör örgütleri, organize suç örgütleri, zehir tacirleri, tefeciler, göçmen kaçakçıları, siber ve asayiş suçları ile mücadele ve trafik olaylarını önleme konularında yoğun bir mesai içerisindeyiz. Hukuk kuralları içerisinde bu şehrin huzuru ve güvenliği için suç ve suçlularla mücadelemiz bundan böyle de kesintisiz devam edecektir. Terör örgütlerinden organize suç örgütlerine, uyuşturucudan her türlü kaçakçılığa, kamu düzeninin sağlanmasından trafik güvenliğine, aranan şahısların yakalanarak adalete teslim edilmesinden kadına ve çocuğa karşı şiddetin önlenmesine kadar mücadelemiz her alanda kararlılıkla devam edecektir" dedi. Güvenlik ve Acil Durumlar Koordinasyon Merkezi(GAMER) toplantı salonunda yapılan Güvenlik Bilgilendirme Toplantısı’nda 2024 yılı Temmuz ayına ait asayiş ve güvenlikle ilgili konular değerlendirildi. İl Jandarma Komutanı Albay Dr. Talha Övet, İl Emniyet Müdürü Nihat Uzun, Bayburt Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Murat Okutmuş ve ilde görev yapan basın mensuplarının katıldığı toplantıda açıklamalarda bulunan Vali Eldivan, asayiş, narkotik suçlarla mücadele, terörle mücadele, kaçakçılık ve organize suçlarla mücadele, göçmen kaçakçılığı ile mücadele, trafik olayları, toplum destekli faaliyetler başlıklarını ele alarak, Bayburt’ta yürütülen çalışmalar hakkında basına bilgiler aktardı. Asayiş olayları incelendiğinde, 2023 yılının Temmuz ayında 249, 2024 yılının Temmuz ayında ise 173 asayiş olayının meydana geldiğini söyleyen Vali Eldivan, Bayburt’ta asayiş olaylarında bir yıl içerisinde yüzde 31’lik düşüş yaşandığını belirterek, "2023 yılının Temmuz ayında 249 olay meydana gelmişken, alınan tedbirler ve icra edilen devriye faaliyetleri sayesinde, 2024 yılının temmuz ayında 173 asayiş olayı meydana gelmiştir. Olay sayısında yüzde 31 düşüş sağlanmıştır. Aynı zamanda 2024 yılında asayiş olaylarının yüzde 99’u aydınlatılmıştır. 2024 temmuz ayında kişilere karşı 87, malvarlığına karşı 24 olay meydana gelmiştir. Kişilere karşı meydana gelen olayların yüzde 99’u, malvarlığına karşı meydana gelen olayların yüzde 97’si aydınlatılmış, 6284 sayılı kanun kapsamında 22 olay meydana gelmiş, 21 kadın vatandaşımız hakkında tedbir kararı alınmış olup, 27 kadın vatandaşımızın takibi yapılmaktadır. Bölgemizde aranan şahısların takibi titizlikle devam etmektedir. 2023 Temmuz ayında 20, 2024 yılının temmuz ayında 27 şahıs yakalanmış olup, yakalama oranı yüzde 35 artmıştır. 2023 yılının temmuz ayında, 44 bin 832, 2024 yılının temmuz ayında 61 bin 852 şahıs sorgusu yapılarak bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 38 artış sağlanmıştır" şeklinde konuştu. Asayiş, narkotik suçlarla mücadele, terörle mücadele, kaçakçılık ve organize suçlarla mücadele, göçmen kaçakçılığı ile mücadele, trafik olayları, toplum destekli faaliyetlerde emniyet ve jandarma birimlerinin titizlikle çalışmalar yürüttüğünü aktaran Vali Eldivan, mücadelenin her alanda kararlılıkla devam edeceğini vurguladı.
Bursa’nın İskender’ine rakip çıktı: Damak çatlatan meşhur Bayburt döneri yöresel lezzet yaprak mantıyla buluşturuldu
09 Ağustos 2024 Cuma - 09:32 Bursa’nın İskender’ine rakip çıktı: Damak çatlatan meşhur Bayburt döneri yöresel lezzet yaprak mantıyla buluşturuldu Bayburt’un eşsiz lezzetlerinden olan meşhur yaprak döneri, yöreye has yoğurtlu yaprak mantıyla buluşturuldu. Ortaya damak çatlatan enfes bir lezzet çıktı. Bursa’nın meşhur İskender’ine rakip olan ’Mantılı Döner’ ise yiyenlerden tam not aldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın "Bayburt’un döneri tartışılmazdır" diyerek bahsettiği Bayburt döneri, Bayburtlu kadınların el emekleriyle evde yaptığı yaprak mantıyla bir araya getirilerek, vatandaşların damak lezzetine sunuldu. Bayburtluların yanı sıraya yurt dışından gelen yerli ve yabancı turistlerin de severek yediği, damakta güzel bir tat bırakan lezzet ise coğrafi işaret almayı, tescillenmeyi bekliyor. Meşhur Bayburt döneri, Bayburt’un yüksek rakımlı yaylarında beslenen küçükbaş ve büyükbaş hayvan etlerinin karıştırılmasıyla hazırlanıyor. İnce incel kesilen etler tarifi özel olan baharatlı sos içerisinde bir gün bekletildikten sonra şişe takılarak, odun ateşinde pişiriliyor. 200 derece ateşin karşısında et döneri kesen ustalar, daha sonra döneri Bayburtlu kadınların evde yaptığı, içi boş üçgen şekilde kesilen yaprak mantısıyla buluşturuyor. Üzerine dökülen domates sosuyla, tereyağıyla ve ev yoğurduyla bir güzel harmanlanan mantılı döner, özenle hazırlanan salata eşliğinde müşterilere servis ediliyor. "Bayburt döneri yemediyseniz, döner yemiş sayılmazsınız" Tekirdağ’dan memleketi Bayburt’a gelen Muhittin Özkan isimli vatandaş, Bayburt dönerinin marka bir lezzet olduğuna vurgu yaparak, "Bayburt döneri marka bir dönerdir. Memleketimizde Bayburt döneri yemeyen, döner yedim demesin. Türkiye’nin hangi bölgesinde, hangi köşesinde hangi döneri yerseniz yiyin, eğer Bayburt döneri yemediyseniz, döner yemiş sayılmazsınız" ifadelerini kullandı. Yurt dışından memleketi Bayburt’a gelerek sıla-i rahim yapan, ayağının tozuyla döner yemeye gelen Kaya Çiçek isimli vatandaş, "Ben yurt dışında yaşıyorum. Bayburt’a tatile geldim, gelip de burada döner yememek olmazdı, büyük eksiklik olurdu. Ayağımızın tozuyla döner yemeye geldik" dedi. İki farklı lezzet bir tabakta Kocaeli’de yaşayan, memleketi Erzurum’a tatil yapmaya gelen Ömer Polat, ilk defa denediği mantılı dönerden övgüyle bahsetti. İki farklı lezzeti bir arada tattığını, mantılı dönerin güzel bir lezzet olduğunu belirten Polat, "Ben Erzurum İspir’den geliyorum. Mantılı döner yedik, çok iyiydi, beğendim. İtiraz edilecek bir tarafı yok, iki lezzetin bir arada olması hakikaten iyiydi, gayet güzel bir lezzetti" şeklinde konuştu. Daha önceden mantılı döneri yiyerek deneyimleyen, arkadaşıyla birlikte tekrar mantılı döner yemeye gelen Bilal Karaca isimli bir diğer vatandaş ise özellikle mantılı döner yemeye geldiğini vurgulayarak, "Mantılı döneri yiyecekseniz eğer Bayburt’ta yiyecekseniz. Farklı bir lezzet, harika bir lezzet. Dönerimiz, etimiz bir harika. Daha önceden mantılı döneri denemiştim, özellikle yine mantılı döner yemeye geldim. Hamur işi ve etin birleştirilmesiyle iki farklı lezzeti bir arada tadıyorum. Et ise Bayburt’un kendi eti olduğu için farklı, daha lezzetli. Tavsiye ediyorum" dedi. "Bursa’nın İskender’i varsa bizim de mantılı dönerimiz var " Uzun yıllar Bayburt’ta döner ustası olan rahmetli babası Sinan Aydoğdu’dan görevi alarak lokantanın 3’üncü kuşak işletmecilerinden olan Ozan Aydoğdu, Bayburt’un yöresel lezzeti olan yaprak mantısını ön plana çıkarmak için mantıyı dönerle buluşturduklarını ifade ederek, "Biz yoğurtlu yaprak mantısını Bayburt’a özgü olduğu için, ön plana çıkarmak istedik. Nasıl ki Bursa’da İskender varsa, bu da Bayburt İskender’i. Mantılı döner, Bayburt’a has bir dönerimiz. Yaprak mantıyı evde annelerimiz yapıyor, daha sonra mantımızı işletmemize getiriyoruz, yoğurtla buluşturup üzerine domates sosu ve tereyağı döküyoruz. Daha sonra üzerine de muhteşem Bayburt dönerini ilave edip, servise sunuyoruz" şeklinde konuştu. Mantılı dönere ilgi yoğun Mantılı döner fikrinin rahmetli babasından çıktığını belirten Aydoğdu, yeniden mantılı döner yapmaya başladıklarını söyledi. Mantılı dönere vatandaşların yoğun ilgi gösterdiğini aktaran Aydoğdu, "Mantılı döner işi babamın fikriydi, babam rahmetli olduktan sonra diğer amcalarımızın katkısıyla biz bu lezzeti tekrar yapmaya başladık. Yoğun talep var, önceden günde bir borcam şeklinde çıkarıyorduk şimdi 4-5 tepsi halinde çıkarıyoruz. Yoğun bir taleple karşı karşıyayız ve bu bizi çok mutlu ediyor. Hem yabancı turistler, hem dışarıda yaşayan gurbetçi kardeşlerimiz, hem de şehirde yaşayan arkadaşlarımız, eşimiz, dostumuz mantılı dönere aşırı rağbet gösteriyor, hem de yaz ayında severek yiyorlar. İçerisinde yoğurt bulunduğu için yoğurt, mantı ve döneri hafifletiyor, insanlar daha da keyifle yiyorlar" dedi. “Cumhurbaşkanımızın övdüğü döneri mantıyla buluşturduk, ortaya çıkan lezzeti artık siz düşünün” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Adli Yargı Hakim ve Cumhuriyet Savcıları ile İdari Yargı Hakimleri Kura Töreninde Bayburt dönerinden övgüyle bahsetmesine değinen Aydoğdu, sözlerini “Şunu da belirtmeden geçemeyeceğim, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Adli Yargı Hakim ve Cumhuriyet Savcıları ile İdari Yargı Hakimleri Kura Töreninde Bayburt dönerine bir vurgu yapmıştı ve biz bu döneri mantıyla buluşturduk ortaya çıkan lezzeti de artık siz düşünün" ifadeleriyle tamamladı.
Cep telefonlarının SAR değerleri sağlığı tehdit ediyor
09 Ağustos 2024 Cuma - 08:25 Cep telefonlarının SAR değerleri sağlığı tehdit ediyor Cep telefonlarının uzun süre kullanılması, zararlı SAR değerlerine maruz kalınmasına yol açarak çeşitli sağlık sorunlarına neden olabiliyor. Cep telefonlarının uzun süre kullanılması, zararlı Spesifik Absorpsiyon Oranı (SAR) değerlerine maruz kalınmasına yol açarak çeşitli sağlık sorunlarına neden olabiliyor. SAR değerinden korunmak ve sağlık risklerini azaltmak için dikkatli seçimler yapmak önem arz ediyor. Orijinal telefonların genellikle daha yüksek fiyatlı olması nedeniyle, bazı kullanıcılar SAR değeri yüksek olan daha uygun fiyatlı replika telefonları tercih ediyor. Replika telefonların tercih edildiğinde kanser gibi çeşitli hastalıkların arka arakaya geleceğini belirten Endüstri Mühendisi Salih Çakmak, gece uyurken telefonla yatağa girilmemesini söyledi. SAR değeri yüksek telefonlardan uzak durulması gerektiğini ifade eden Çakmak, cep telefonu alınmadan önce internet üzerinden sar değerinin araştırılmasını tavsiye etti. Sar değeri yüksek telefonların insan sağlığını olumsuz etkileyeceğini belirten Çakmak, “Kaliteli orijinal telefonların pahalı olması sonucu insanlar replika telefonlara yöneliyor. Bu telefonların sar değerleri çok yüksektir. Sar değeri oluşturduğu radyasyon oranıdır. Bu telefonlar kullanıldığında, halsizlik, baş ağrısı gibi çeşitli hastalıklar oluşmaktadır. Özellikle sar değeri yüksek olan cihazlar, orijinal telefonların replika modelidir. Bu telefonları kimseye önermiyoruz. Alacağınız telefonlardaki sar değerlerini internet üzerinden araştırıp öyle karar verebilirsiniz. Bu tür telefonlar kansere bile yol açıyor. Sar değerinden korunmak için telefonumuzu aktif bir şekilde yanımızda kullanmamalıyız. Gece uyurken telefonu kesinlikle yanımızda tutmamalıyız. Bu tür telefonlar alındığında birçok sağlık problemleri arka arkaya gelecektir.” dedi.