Yerel Haberler
Bayburt
Bayburt’ta Haylan kabağı hasadı 20 Eylül 2024 Cuma - 12:22:52 Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ümmügülsüm Erdoğan ve Demirözü Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Yaşar Erdoğan öncülüğünde yürütülen organik tarım çalışmaları, Bayburt’un tarımsal potansiyeline yeni bir boyut kazandırdı. Bayburt Üniversitesinin organik tarım uygulama sahalarında gerçekleştirilen Gaziantep Haylan Kabağı (Lagenaria siceraria L.) yetiştirme çalışmaları olumlu sonuç verdi ve hasat işlemi başarıyla tamamlandı. Sürdürülebilir tarım için yeni bir ürün: Haylan kabağı Bayburt’un tarımsal potansiyelini geliştirmeyi hedefleyen bu proje, hem yerel ekonomiye hem de sürdürülebilir tarım uygulamalarına önemli katkılar sağladı. Bayburt’un iklim ve toprak koşullarına uygunluğu test edilen Gaziantep Haylan Kabağı, yüksek verim potansiyeli ve organik tarım uygulamalarına elverişliliği ile dikkat çekiyor. Kabağın yetiştirilmesi esnasında kimyasal gübre ve pestisit kullanılmaması, ürünün sağlıklı ve doğal kalitesini korumasını sağladı. Haylan kabağının ekonomik ve sağlık açısından faydaları Gaziantep Haylan kabağı, besin değeri yüksek bir sebze olarak biliniyor. Yüksek lif içeriği, vitamin ve mineral bakımından zengin yapısı ile sağlıklı beslenme için ideal bir seçenek. Ayrıca, çeşitli yemeklerde kullanılabilmesi ve uzun süre saklanabilmesi, ekonomik değerini artırıyor. Bu tür projeler sayesinde Bayburtlu çiftçiler, tarımsal üretim çeşitliliğini artırarak pazar avantajı elde edebilecek. Rektör Türkmen’den sürdürülebilirlik vurgusu Rektör Prof. Dr. Mutlu Türkmen, elde edilen bu başarı ile ilgili olarak yaptığı açıklamada, sürdürülebilir tarımın önemine dikkat çekti. "Bayburt Üniversitesi olarak yerel tarımın gelişimine katkıda bulunmak ve çiftçilerimize alternatif ürünler sunmak adına çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Haylan Kabağı hasadı, bu çabaların bir sonucudur. Üniversitemiz, yerel halk ile iş birliği içinde Bayburt’un tarımsal potansiyelini ortaya çıkarmaya devam edecektir. Çiftçilerimize yeni bir ürün yelpazesi sunarak ekonomik kalkınmayı desteklemek ve sürdürülebilir tarımı teşvik etmek en büyük hedefimiz." dedi. Yerel ekonomiye katkı Haylan Kabağı yetiştiriciliğinin başarıyla gerçekleştirilmesi, Bayburt’un organik tarım alanında söz sahibi olma yolunda önemli bir adım. Bu tür projeler, yerel çiftçilerin yeni ürünler deneyimlemesini sağlayarak ekonomik kazançlarını artırmalarına olanak tanıyor. Aynı zamanda, organik tarımın yaygınlaşması ile birlikte Bayburt, ekolojik dengeyi koruyarak çevre dostu üretim yöntemleri konusunda da öncü bir rol üstleniyor. Geleceğe yatırım Üniversitenin organik tarım çalışmalarında elde ettiği bu başarı, sürdürülebilir tarım ve gıda güvenliği açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ümmügülsüm Erdoğan ve Doç. Dr. Yaşar Erdoğan’ın liderliğinde yürütülen bu projeler, Üniversitemizin akademik bilgi birikimini ve araştırma gücünü yerel halkın hizmetine sunarak bölgenin kalkınmasına katkı sağlamaya devam ediyor. Üniversitenin, bu tür projelerle tarım alanında yenilikçi uygulamaları teşvik ederek hem akademik hem de toplumsal sorumluluğunu yerine getirmeyi sürdürecek. Şehrin tarım ekonomisine yeni bir soluk getiren bu başarı, bölge çiftçileri için umut verici bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
20 Eylül 2024 Cuma - 12:10 Yenilenme Üniversitesi Başladı: “Zamana Yenilmiyoruz; Yenileniyoruz” Bayburt Üniversitesi, toplumun her kesimine eğitim fırsatları sunma vizyonunun bir parçası olarak sağlıklı yaşlanmayı destekleyen "Yenilenme Üniversitesi" projesini başlattı. "Zamana Yenilmiyoruz; Yenileniyoruz" sloganıyla hayata geçirilen proje, düzenlenen basın lansmanında özellikle 55 yaş üstü bireylerin bilgi ve becerilerini geliştirmeyi amaçlayan bir yaşam boyu öğrenme programı olarak tanıtıldı. Lansman töreninde Rektör Prof. Dr. Mutlu Türkmen ile proje paydaşları olan Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Salih Köse ve Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdür Vekili Nihat Kaya arasında resmî protokoller imzalandı. Protokollerle çerçevesi çizilen Yenilenme Üniversitesi projesi kapsamında, bireylerin sosyal hayata aktif katılımını sağlamak ve sağlıklı yaşlanma süreçlerine destek olmak hedefleniyor. Yenilenme Üniversitesinin, Rektör Prof. Dr. Mutlu Türkmen’in başkanlığında düzenlenen basın lansmanında, projenin detayları paylaşıldı. Lansmanda, Yenilenme Üniversitesi Proje Koordinatörlerinden Dr. Öğr. Üyesi Özge Esgin tarafından kapsamlı bir sunum yapıldı. Ayrıca, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ve Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğü ile iş birliğini güçlendirmek amacıyla birer protokol imzalandı. Lansman törenine, Bayburt Üniversitesi üst yönetimi, Bayburt basın camiasının önde gelen temsilcileri ve proje koordinatörleri katıldı. Sunumda detayları paylaşılan Yenilenme Üniversitesi, 55 yaş üstü bireylere yönelik bir eğitim programı olarak tanıtıldı. Program, bu bireylerin mevcut bilgi ve becerilerini koruyarak yeni bilgi ve yetkinlikler kazanmalarını sağlamayı, ayrıca yaşam boyu öğrenim sürecine katkı sunmayı amaçlanıyor. Program çerçevesinde teknoloji ve tıp alanındaki gelişmelere paralel olarak artan yaşam süresi ve yaşlı nüfusun ihtiyaçlarına yönelik dersler ve sosyal aktiviteler sunuluyor. Dr. Öğr. Üyesi Esgin’in sunumunda öne çıkan diğer başlıklar ise şöyle: Programın Amacı Yenilenme Üniversitesi, yaşlanma sürecindeki bireyleri sosyal hayata daha aktif katılım sağlama ve sağlıklı yaşlanma konusunda bilinçlendirme hedefiyle kurulmuştur. Program, bireylerin hem zihinsel hem de fiziksel olarak aktif kalmalarını destekleyerek onların topluma daha verimli katkılarda bulunmalarını amaçlamaktadır. Programda Hangi Dersler Yer Almaktadır? Eğitim programı oldukça geniş kapsamlıdır ve 55 yaş üstü bireylere din kültürü, sağlık, spor, tarih, sanat, yabancı dil, felsefe ve genel kültür gibi birçok farklı alanda dersler sunmaktadır. Ayrıca, düzenlenen doğa yürüyüşleri, toplu yemekler, sanatsal aktiviteler ve geziler gibi sosyal etkinlikler ile bireylerin toplumsal hayata aktif katılımı teşvik edilmektedir. Eğitim Süresi ve Eğitimin Verileceği Yer Yenilenme Üniversitesi programı, iki akademik yıl boyunca Güz ve Bahar dönemlerinde devam edecek. Eğitimler Bayburt Üniversitesi Dede Korkut Külliyesi’nde bulunan Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde teorik ve uygulamalı derslerle yürütülecek. Eğitim dili Türkçe olup, eğitimler gönüllü Bayburt Üniversitesi öğretim üyeleri tarafından verilecektir. Mezunlara Verilecek Sertifika Programı başarıyla tamamlayan öğrencilere Bayburt Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından "Yenilenme Üniversitesi Başarı Sertifikası" verilecektir. Sertifikalar, bireylerin iki yıllık eğitim sürecinde kazandıkları bilgi ve becerileri belgelendirecektir. Kayıt Başvuru Süreci ve Gerekli Belgeler Yenilenme Üniversitesine 55 yaş üstü tüm bireyler, herhangi bir mezuniyet şartı aranmaksızın kayıt yaptırabilir. Kayıt başvuruları, 18 Eylül - 4 Ekim 2024 tarihleri arasında Bayburt Üniversitesi Dede Korkut Külliyesi Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı’na şahsen yapılacaktır. Başvuru için 2 adet vesikalık fotoğraf, nüfus cüzdanı veya pasaport fotokopisi ile başvuru formu gereklidir.
20 Eylül 2024 Cuma - 12:06 Bayburt Üniversitesinden 2 akademisyen dünyanın en etkili bilim insanları arasında yer aldı Elsevier ve Stanford Üniversitesi’nin her yıl gerçekleştirdiği dünyanın en etkili bilim insanları listesinde Bayburt Üniversitesinden 2 akademisyen yer aldı. Stanford Üniversitesinin koordinasyonunda yürütülen “Updated Science-Wide Author Databases of Standardized Citation İndicators” başlıklı araştırmada, kapsamlı bir bilimsel etki endeksi oluşturularak tüm dünyada araştırmalar yapan ve makaleler yayımlayan akademisyenler sıralandı. Bilimsel makalelerin atıf oranlarının yazar sırası ve sayısı gibi kriterlerin kompozit indikatör bilimsel etki endeksi kullanılarak değerlendirmeye alındığı araştırmada, bilim insanlarının h-indeksi yayın ve atıf sayısı gibi önemli ölçütler göz önüne alınarak sıralama yapıldı. Türkiye’den de birçok bilim adamının yer aldığı dünyanın en etkili bilim insanları listesinde, bu yıl listede Bayburt Üniversitesinden Prof. Dr. Engin Şahin (Sağlık Bilimleri Fakültesi) ve Doç. Dr. Erdal Öner (Mühendislik Fakültesi) yer aldı. Rektör Prof. Dr. Mutlu Türkmen, iki akademisyenin elde ettiği başarıyla ilgili, “Prof. Dr. Engin Şahin ve Doç. Dr. Erdal Öner’in dünya çapında en fazla atıf alan bilim insanları arasında yer alması, üniversitemizin bilimsel alandaki güçlü duruşunu ve akademisyenlerimizin uluslararası bilim dünyasındaki etkisini göstermektedir. Bu başarı, yalnızca kişisel bir zafer değil, Bayburt Üniversitesinin bilimsel üretkenliğinin ve akademik değerlerinin bir yansımasıdır. Atıf göstergeleri, bir bilim insanının yaptığı çalışmaların ne kadar etkili ve yaygın olduğunu ortaya koyan önemli bir kriterdir. Bu bağlamda, her iki hocamızı da gönülden tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum." dedi.
20 Eylül 2024 Cuma - 10:13 Bayburt İl Özel İdare binasının asansörlerini su bastı: "Yakında burada balık çıkacak” Bayburt İl Özel İdare binası asansörlerini su bastı, asansörler kullanılamaz hale geldi. Su dolu asansörün içindeki su ekipler tarafından tahliye edilirken, bir vatandaş "Yakında buradan balık çıkacak" yorumunda bulundu. Gençosman Mahallesi, Dörtyol mevkisinde bulunan 6 katlı İl Özel İdaresi binasındaki asansörler, henüz bilinmeyen bir nedenle suyla doldu. Asansörlerde biriken su aynı binada bulunan AFAD personeli tarafından pompalı hortumlarla dışarıya tahliye edildi. Pehlül Adıgüzel isimli esnaf ise oluk oluk akan suyu israf etmeyip dükkanının önünü yıkadı. Asansörlerin su basmasının yağmurla alakalı olmadığı, su hattındaki kaçaktan dolayı sürekli suyla dolduğu iddia edilirken, bir asansörün temizlenerek kullanıma açıldığı, sadece 6’ncı kata çıkan asansörün yapılmadığı öğrenildi. Civarda esnaflık yapan vatandaşlar bir an önce sorunun giderilmesi için yetkililere çağrıda bulunarak asansörlerden tahliye edilen suyun israf olduğunu belirtti. Özellikle son bir senedir asansörlerin su bastığı iddiasında bulunan vatandaşlar, suyun ekiplerce tahliye edildiğini, asansörlerin sıklıkla suyla dolduğunu bildirdi. "Suyu israf etmeyip dükkan önünü yıkıyorum" İl Özel İdare binası yakınında esnaflık yapan Pehlül Adıgüzel isimli esnaf, suyu israf etmediğini belirterek dükkanının önünü oluk oluk akan suyla yıkadı. Asansörleri belli aralıklarla su bastığını söyleyen Adıgüzel, "Özel İdare binasını su bastı, suyu dışarı veriyorlar. Ben de o sudan istifade ediyorum, dükkanın önünü yıkıyorum. Suyu bir nevi israf etmiyorum. Ara sıra bu sorun oluyor. Dükkanlarımızda sudan kaynaklı herhangi bir sorun olmadı, oluk oluk akan suyu da bu şekilde kullanıyoruz" diyerek konuştu.
Sıcak havalarda susuzluk hissi olmasa bile her gün en az 2-2,5 litre sıvı tüketilmeli
07 Ağustos 2024 Çarşamba - 09:54 Sıcak havalarda susuzluk hissi olmasa bile her gün en az 2-2,5 litre sıvı tüketilmeli Uzmanlar aşırıcı sıcaklara karşı vatandaşları uyararak, sıcak havalarda susuzluk hissi olmasa bile her gün en az 2-2,5 litre sıvı tüketilmesi gerektiğini belirtti. Aşırı sıcakların çeşitli sağlık problemlerini de beraberinde getirdiğine dikkat çeken Dr. Rengin Yiğit, sıcaklık ve nem artışına bağlı olarak vücut ısısının arttığı ifade etti. Normalde terleme ile vücut ısısısın dengede tutulmaya çalışıldığını kaydeden Dr. Yiğit, “Ancak aşırı sıcaklarda sadece terleyerek vücut ısısı dengede tutulamaz. Yaşlılar, bebekler ve kronik hastalığı olanlarda terleme mekanizması ile vücut ısısının dengede tutulması her zaman mümkün olmayabilir. Yine ortamdaki nem oranı yüksekse terleme suretiyle vücut ısısı yeterli düzeyde düşmeyebilir. Ayrıca şişmanlık, herhangi bir hastalığa bağlı yüksek ateş, aşırı sıvı kaybı (dehidratasyon), kalp hastalığı, ruh ve sinir hastalığı, alkol ve uyuşturucu madde kullanımı ile tedavi amaçlı bazı ilaçların (tansiyon düşürücüler, idrar söktürücüler vb.) kullanımı da sıcak havalarda terlemeyi etkileyen diğer faktörlerdendir. Bu gibi durumlarda yükselen vücut ısısı beyin ve diğer hayati organlarda hasara yol açabilir” dedi. Aşırı sıcaklardan 65 yaş ve üzerindeki yaşlılar, 4 yaşından küçük çocuklar, bakıma ihtiyacı olanlar, hamileler, açık alanda çalışanlar, aşırı kilolular, kronik hastalığı (şeker hastalığı, kalp-damar hastalıkları, beyin-damar hastalıkları, psikolojik hastalıklar, kronik solunum sistemi hastalıkları, karaciğer hastalıkları, böbrek hastalıkları) olanlar sürekli ilaç (özellikle tansiyon düşürücü, idrar söktürücü, depresyon ve uyku ilaçları) kullanan kişiler, sokak çocukları ve evsizlerin etkilenen gruplar olduğu belirten Dr. Rengin Yiğit, özellikle kronik hastalığı bulunan ve yalnız yaşayan yaşlıların en çok risk taşıyan gruplar olduğunun altını çizdi. Aşırı sıcaklardan korunmak için 10.00-16.00 saatleri arasında mecbur kalınmadıkça dışarı çıkılmaması gerektiğini belirten Dr. Yiğit, şu açıklamada bulundu: “Dışarıda çalışması gerekenler mümkün oldukça güneş altında korunmasız kalmamaya, aşırı hareketlerden kaçınmaya, sık sık tuz içeren sulu gıdalar almaya dikkat etmelidirler. Açık havada geçirilen zamanlarda açık renkli, hafif, bol ve sıkı dokunmuş kumaşlardan yapılan giysiler tercih edilmeli; geniş kenarlı ve hava delikleri olan şapka giyilmeli ve güneşin zararlı ışınlarından koruyan güneş gözlüğü kullanılmalıdır. Güneş ışınlarının dik geldiği saatlerde (10.00-16.00) denize girilmemeli ve güneşlenilmemelidir. Bu saatlerin dışında denize girmek isteyenler güneşten koruyucu krem kullanmalı, şapka ve gözlük gibi gerekli koruyucu önlemleri almalı ve uzun süre kesintisiz güneşlenmemelidir. Yoğun fiziksel aktivite ve spor yapmak için sabah ve akşam saatleri tercih edilmeli, her bir saatlik spor için en az 2-4 bardak sıvı alınmalıdır. Ağır fizik aktivitelerden kaçınılmalıdır. Risk altındaki yetişkinler ve yaşlılar, günde en az iki kez güneş veya sıcak çarpması yönünden izlenmelidir. Bebekler ise bu açıdan daha sık izlenmelidir. Bebek, çocuk, engelliler ve hayvanlar kapalı ve park etmiş araçlarda kesinlikle bırakılmamalıdır. Araçların iç ısıları, klima olsa dahi park edildikten çok kısa süre sonra yükselmektedir. Araç terk edilirken herkesin dışarı çıktığından emin olunmalıdır. Kapalı alanlar iyi havalandırılmalıdır. Güneş gören pencereler perde vb. güneşliklerle gölgelendirilmelidir. Vücut ısısının yükselmemesi için sık sık duş alınmalı; bunun mümkün olmadığı durumlarda ayaklar, eller, yüz ve ense soğuk suyla ıslatılmalı veya silinmelidir. Susuzluk hissi olmasa bile her gün en az 2-2,5 litre (12-14 su bardağı) sıvı tüketilmelidir. Kahvaltıda az yağlı peynirler, zeytin ve taze sebzeler bulunmalı, kafein içeren içecekler yerine de süt, meyve suyu, ıhlamur ve kuşburnu gibi bitki çayları tercih edilmelidir. Yağlı besinlerin ve yağda kızartmaların tüketiminden kaçınılmalı; yemeklerde bitkisel sıvı yağlar kullanılmalıdır. Yemekleri pişirirken kızartma ve kavurma yerine haşlama, ızgara, kendi suyunda veya az suda pişirme gibi sağlıklı pişirme yöntemleri uygulanmalıdır. Vücut direncini artırmak ve vücudun yeterli miktarda vitamin ve mineral almasını sağlamak için bol miktarda sebze ve meyve tüketilmelidir. Terleme ile artan sıvı ve mineral kaybının önlenmesi için her zamankinden daha fazla miktarlarda sıvı alınmalıdır. Sıvı alımında su içmek esas olmakla beraber, su dışı sıvı alımında kahve, çay ve gazlı içecekler yerine süt, ayran ve meyve suyu gibi içecekler tercih edilmelidir. Eğer doktor tarafından sıvı alımı kısıtlanmış veya idrar söktürücü ilaç kullanılması söz konusu ise ilgili doktora başvurmak gerekir. Mide kramplarına neden olabileceği için çok soğuk ve buzlu içecekler tercih edilmemelidir. Kafein, alkol ve fazla miktarda şeker içeren içecekler vücuttan daha fazla sıvı kaybına yol açtığı için tüketilmemelidir. Dışarıda ve açıkta satılan yiyeceklerin, tüketiminden kaçınılmalı, çabuk bozulma riski olan besinler (et, yumurta, süt, balık vb.) açıkta bekletilmemeli, besinlerin hazırlanması ve pişirilmesi aşamalarında hijyen kurallarına özen gösterilmelidir”
Resim ve müzik bölümleri özel yetenek sınavları başvuru süreci başladı
06 Ağustos 2024 Salı - 06:45 Resim ve müzik bölümleri özel yetenek sınavları başvuru süreci başladı Merkezi yerleştirme tercih sürecinin tamamlanmasının ardından, özel yetenek sınavı ile öğrenci kabul eden Sanat ve Tasarım Fakültesi Resim ve Müzik Bölümleri için çevrim içi başvuru ve ön kayıt işlemleri başladı. Her iki bölüm için de 5-23 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşecek olan çevrim içi başvuru ve ön kayıt sürecinin ardından müzik bölümü özel yetenek sınavı 28-29 Ağustos’ta, resim bölümü özel yetenek sınavı ise 3 Eylül’de sanat ve tasarım fakültesi binasında yapılacak. Sanat ve Tasarım Fakültesinde özel yetenek sınavı ile öğrenci alan resim bölümü dışında bu yıl ikinci kez öğrenci alacak olan müzik bölümü için hazırlıklar tamamlanırken, çevrim içi başvuru ve ön kayıt kılavuzu web sitemizden ilan edildi. İlgili bölümlerde çevrim içi başvuru ve ön kayıt için tasarlanan özel otomasyon üzerinden sürdürülmesi planlanan işlemlerde şeffaflık ve sürdürülebilirlik ilkeleri gözetildi. İki kategoriye ayrılan başvuru otomasyonu, resim ve müzik bölümü olmak üzere kolay kullanılabilir bir ara yüz ekranı ile kullanıma açıldı. Tüm öğrenci adaylarının oys.bayburt.edu.tr web adresinden erişebileceği otomasyon üzerinden yapılacak başvuru ve ön kayıt dışında adayların ayrıca belge göndermesine ya da fiziksel başvurusuna gerek olmayacak. Hızlı ve kolay çevrim içi başvuru için en önemli husus ise sınav yönergesinde belirtilen şartları taşımak ve istenen evrakları sisteme eksiksiz yüklemek olacak.
Sulamada kullanılan boru patlayınca tarlasını sulayamayan çiftçiler tepki gösterdi
04 Ağustos 2024 Pazar - 12:47 Sulamada kullanılan boru patlayınca tarlasını sulayamayan çiftçiler tepki gösterdi Bayburt’un Çayıryolu köyünde tarım yapan çiftçiler, patlayan su borusu nedeniyle mağdur oldu. Yaklaşık 10 gündür tarlalarını sulayamayan çiftçilerin ürünleri susuzluktan soldu, mahsulleri sıcak havadan dolayı yandı. Hasat dönemine az bir süre kala mağduriyet yaşayan çiftçiler duruma tepki gösterirken sorunun bir an önce çözüme kavuşturulmasını istediler. Bununla birlikte arızayı gidermeye yaklaşık 10 gün sonra gelen Devlet Su İşleri (DSİ) ekipleri söz konusu alanda arızayı giderebilmek için çalışma başlattı. Patlayan boruya ulaşabilmek adına eşilen kuyuya dolan su ise ekskavatörün kepçesiyle tahliye ediliyor. Çiftçilere göre patlayan su borusu bir hayli eskiydi. Arızanın giderilmesi için köye 10 gün sonra gelen ekipler, borulara bir türlü uygun vana bulamadılar, su kesilip arıza giderilemedi. Tarlada pancarı yanan Basri Mutlu isimli çiftçi, "Borcumu neyle, nasıl ödeyeceğim. Sulama bedelini 70 liradan 250 liraya çıkardılar. Halimiz bu, borcumuzu neyle ödeyeceğiz bilmiyoruz. 11 gündür burası böyle. Çalışmaya bugün başladılar değişen bir şey yok. Kimsenin kimseden haberi yok, çiftçinin hali bu" ifadelerini kullandı. "Çok mağduruz, ilgilenen yok perişanız" Sivas’tan gelerek Bayburt’ta 600 dönüm araziyi kiralayıp, tarım faaliyeti yürüten Sadullah Yüceyurt isimli vatandaş, mağdur olduklarını belirterek, "Bu arıza en az 10-15 gündür devam ediyor. Zaten personel de yok, DSİ’nin 2 tane personeli var, onlar çalışıyor. DSİ ekipleri bu işe başlayalı yarım saat falan oldu. Ben Sivas’tan geldim, çok mağdurum, burada 600 dönüm yer kiraladım. Burada Nevşehirli var, Niğdeli var, Çorumlu var, bizler de dediğim gibi Sivas’tan geldik. İşçi ücretleri zaten yüksek, sulama bedelini 50 liradan 200 liraya çıkardılar. Çok mağduruz, bu sorunun bir an önce giderilmesini istiyoruz. İlgilenen de yok, perişanız" dedi. Patates üreticisi Kamuran Karkın isimli bir diğer üretici ise tarladaki mahsullerin sıcak havada yandıklarını, su olmayınca da patateslerin çürümeye başladığını ifade ederek, "Biz patates üreticisiyiz. 4’üncü ayda suların açılması gerekiyor, kimse ilgilenmiyor, suyu açmıyor. Çiftçiler buğdaylarını sulayamıyor, şu an patatesler su istiyor ama boru patlak, sulayamıyoruz. Şu an pancarlar, patatesler susuz kaldılar, hepsi yanıyorlar. Arkada çalışma var evet biz gittik DSİ’nin müdürüne yalvardık, yakardık o da kepçe gönderdi, onu da daha bugün gönderdi. 3 aydır burada su falan yok. Kimse mahsulünü sulayamıyor, burada 140 bin dönüm arazi var, devletimiz buraya dünya kadar masraf etmiş, kaç milyon dolar para harcamış hiç kimse tarlasını sulayamıyor, herkes çaydan suluyor, ırmaktan suluyor, oradan, buradan suluyor. Patatesin şu an tam sulama dönemi ama su yok. Durumlar vahim, ne olacağı da belli değil. Kendimiz çalışıyoruz, pompaları vurduk, suyu boşaltmaya çalışıyoruz. Bayburt’ta kimse bu durumla ilgilenmiyor. Bayburt ve Gümüşhane’nin ne yazık ki durumu çok vahim" şeklinde konuştu.
Bayburt ve Erzincanlılar Gazze ile Haniye için yürüdü
03 Ağustos 2024 Cumartesi - 22:07 Bayburt ve Erzincanlılar Gazze ile Haniye için yürüdü Bayburt ve Erzincan’da yüzlerce kişi, hayatını kaybeden Hamas lideri İsmail Haniye ve Gazze’deki zulmü protesto etmek amacıyla yürüdü. İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’ın yemin töreni için İran’ın başkenti Tahran’a giden Hamas lideri İsmail Haniye’nin kaldığı konutta suikast sonucu hayatını kaybetmesi ve Gazze’deki zulmü protesto etmek amacıyla Filistin Dayanışma İnisiyatifi tarafından Bayburt ve Erzincan’da yürüyüş düzenlendi. Yüzlerce kişinin katılımıyla iki ilde sloganlar ve tekbirler eşliğinde yürüyüş gerçekleşti. Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından Filistin Dayanışma İnisiyatifi adına yapılan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi: “Siyonist İsrail rejimi 7 Ekim’den bu yana Gazze’de insanlık tarihinin en korkunç soykırımını gerçekleştiriyor. 40 bin kardeşimizi alçakça katletti, 100 binden fazla kardeşimiz de yaralı. Gazze Şeridi’nde ayakta kalmış tek bir şehir, tek bir mahalle kalmadı. İnsanların sığınabilecekleri tek bir güvenli nokta bile yok. Gazze’de daracık bir alana hapsedilmiş üç milyon insan bütün insanlığın sessiz bakışları arasında yaşanan soykırımda çaresizce sıranın kendilerine gelmesini bekliyor. Küresel zalimler bir araya gelmiş Gazze’de planlı programlı bir soykırım uyguluyor. Kundaktaki bebekleri, sokaktaki çocukları, camide ibadet edenleri, un kuyruğundaki aç insanları öldürüyorlar. Siyonist rejim, Sayın Cumhurbaşkanımızın haklı itirazları karşısında ABD’den aldığı bu güçle hadsizce, alçakça Cumhurbaşkanımızı ve onun şahsında milletimizi tehdit ediyor. Bu kuru tehditlerle milletimizi ve Cumhurbaşkanımızı sindireceğini sanıyor. Halt ediyor”