EĞİTİM - 26 Kasım 2023 Pazar 09:59

Öğrencilerin ilgisini çeken ’Gezici Eğitim Tırı’ geçmişi anlatırken geleceğe de ışık tutuyor

A
A
A
Öğrencilerin ilgisini çeken ’Gezici Eğitim Tırı’ geçmişi anlatırken geleceğe de ışık tutuyor

Cumhuriyetin 100’üncü yıl etkinlikleri dahilinde, ’Köklü Mirastan Türkiye Yüzyılı’na’ temasıyla Türkiye turuna çıkan Milli Eğitim Bakanlığına ait gezici eğitim tırı, Bayburt’ta yüzlerce öğrenciyi, veliyi ve vatandaşı ağırladı.


Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in katıldığı törenle İstanbul’dan yola çıkan gezici eğitim tırı, Türkiye yolculuğuna devam ediyor. Türkiye’nin yedi bölgesinde öğrenci, öğretmen ve velilerle buluşmak için yolculuğunu sürdüren gezici eğitim tırı Bayburt’a ulaştı. Bayburt Öğretmenevi park alanına konuşlandırılan tır, sabahın erken saatlerinde kapıların açılmasıyla birlikte ziyaretçi akınına uğradı.


İl Milli Eğitim Müdürü Rahmi Güney, İl Milli Eğitim Müdürlüğü yöneticileriyle birlikte gün içinde etkinlik alanını ziyaret ederek öğrencilerin dijital sergideki heyecanına ortak oldu. Köklü mirasın genç kuşaklara aktarılması bakımından gezici eğitim tırının önemine değinen Güney, organizasyonun ara tatile denk geldiğini ve bu tesadüfün öğrenciler için keyifli bir aktiviteye dönüştüğünü belirtti.


’Köklü Mirastan Türkiye Yüzyılı’na’ temalı etkinlikte Türkiye Yüzyılı ve gelecek yüzyılın eğitim reformları, mapping teknolojisiyle 3 boyutlu olarak sunuldu. 4 dakika süren sunum, öğrenciler ve veliler tarafından yoğun ilgi gördü. Sunumun ardından ziyaretçilere Türk bayrağı dağıtılarak, Bayburt Anadolu İmam Hatip Lisesi tarafından patlamış mısır ikram edildi.


Bayburt Milli Eğitim Müdürlüğü Araştırma ve Geliştirme(AR-GE) biriminde görevli İdris Karateke, "2023 yılı bizler için çok önemli" diyerek, Türkiye Yüzyılı’na vurgu yaptı. Düzenlenen etkinlikten öğrencilerin memnun kaldığını ifade eden Karateke, konuşmasında şunları söyledi: "Bu yıl bizim için çok değerli, 2023 yılı bizim için çok önemli. Türkiye’mizin 100’üncü yılı. Türkiye Yüzyılı etkinlikleri çerçevesinde, Milli Eğitim Bakanlığımız Türkiye’mizin yüzyılını daha iyi tanıtmak amaçlı, içerisinde sinevizyon gösterisi bulunan bir gezici eğitim tırı dizayn etmiş. Ülkemizi geziyor, Türkiye’mizin yüzyılını anlatıyor, geçmişimizi anlatıyor. Geleceğimize ışık tutan bir kısa film planlamış. Milli Eğitim Bakanlığımıza, İl Milli Eğitim Müdürlüğümüze bize bu imkanı tanıdığı için teşekkür ediyoruz. Öğrencilerimiz burada tır içindeki 4 dakika süren kısa filmi izlediler, çok beğendiklerini sevdiklerini söylediler. Öğrencilerimize filmin ardından bayrak hediye ettik, patlamış mısırlardan ikram ettik. Öğrencilerimize de ufuk açacak bir etkinlik olduğunu düşünüyorum, tekrardan tüm yetkililere teşekkür ederiz."


Gezici eğitim tırı içindeki 3 boyutlu kısa filmi çok beğendiğini söyleyen Arda Dağ isimli öğrenci, emeği geçenlere teşekkür etti.


Sırada beklerken heyecanlandığını belirten, filmi izlemek için içeri girdiğinde heyecanının bir nebze olsun geçtiğini belirten Zeynep Kondolot isimli bir diğer öğrenci, "Filmi çok beğendim, ışıklandırmalar çok iyiydi. İçeri girince heyecanım biraz da olsa geçti, Türkiye’nin 100’üncü yılına çok güzel vurgu yapılmıştı, çok şey öğrendim" dedi.


Babasıyla birlikte gezici eğitim tırı önünde sıra bekleyen Erva Karateke ise, Türkiye’nin 100 yıllık tarihinin kısa filmle güzelce anlatıldığını belirterek, Milli Eğitim Bakanlığına teşekkür etti.



Öğrencilerin ilgisini çeken ’Gezici Eğitim Tırı’ geçmişi anlatırken geleceğe de ışık tutuyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya "Edebiyat ve Modernleşme" SUBÜ’de konuşuldu "Edebiyat ve Modernleşme" konulu söyleşiyle SUBÜ Konuşmaları’nın 82’inci konuşmacısı olan Prof. Dr. Yılmaz Daşcıoğlu, "Toplumla kaynaşmamış bir edebiyatın çok yapay, çok sentetik olacağını öngörebiliriz" dedi. Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) tarafından düzenlenen SUBÜ Konuşmaları’nın 82’inci konuşmacısı, Edebiyat ve Modernleşme konulu söyleşiyle Akademisyen Prof. Dr. Yılmaz Daşcıoğlu oldu. Moderatörlüğünü Sakarya Sosyal ve Kültürel Çalışmalar Uygulama ve Araştırma Merkezi (SAKUM) Müdürü Öğretim Üyesi Dr. Mehmet Alper Cantimer’in üstlendiği söyleşide; modernleşme ve Batılılaşma kavramları etrafında Türk edebiyatında modernleşme ve değişim konuşuldu. "Batı dışı toplumlardan biri olarak bizim toplumumuz da buna maruz kalıyor Modernleşme kavramının eski bir kavram olmadığını belirten Şair-Akademisyen Prof. Dr. Yılmaz Daşcıoğlu, "Modernleşme yeni bir kavram olmasına rağmen tarihini çok net bir biçimde vurgulayan, demokrasiyi, teknolojiyi içinden çıkarttığını söyleyen ve eski dünya düzeninin bütünüyle yenilendiği varsayılan bir düzen kuruyor. Aslında Batı dışı toplumlardan biri olarak bizim toplumumuz da buna maruz kalıyor. Bunun sonrasında ise günümüze doğru geldiğimizde edebiyatçılarımızın önemli bir kanaat önderi olarak toplumun içine çıktığını, muhtemeldir ki toplumla beraber aynı sancıları yaşadıklarını ifade edebiliriz" dedi. “Toplumla kaynaşmamış bir edebiyatın çok yapay, çok sentetik olacağını öngörebiliriz” Türk edebi hayatının son iki asrının Batı’ya karşı ne yapabiliriz sorusuna cevap aramakla geçtiğini vurgulayan Daşçıoğlu "İki nokta önümüze çıkıyor. İlki geleneksel edebiyatla bir ilişki kuracak mıyız? ‘Geçmiş kötüdür. Şimdi ondan iyidir. Gelecek şimdiden iyidir.’ anlayışı 19. Yüzyıl modernleşmesinin temel mantıklarından birisi. Bunun doğal bir sonucu olarak, geçmişin kötü olması, değersiz olması gibi bir durum ortaya çıktı. Bu görüşlerin antitezi diyeceğimiz bir zıt ise geçmişi abartılı bir şekilde yüceltti. Böylece iki aşırı uç arasında gelenek ile moderni nasıl kaynaştıracağımız sorusu bir temel sorun olarak bugünde gündemimizi meşgul ediyor. Edebiyatçılar bunun çarelerini aramışlar. Modern edebiyatın artık bugünün, bugünün bireyinin ve toplumunun edebiyatı olduğunu söyleyebiliriz. Edebiyat zaten toplumun anası gibidir ve onu yansıtır. Biraz değiştirerek, mecazlaştırarak veya dönüştürerek yansıtır. Zaten toplumla kaynaşmamış bir edebiyatın çok yapay, çok sentetik olacağını öngörebiliriz” diye konuştu.
Manisa Alaşehir MHP’de yeni başkan Atılgan oldu Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Alaşehir İlçe Başkanlığı görevine Tahsin Atılgan atandı. Manisa’nın Alaşehir ilçesinde görevinden affını isteyen MHP İlçe Başkanı Alperen Altıoğlu’nun yerine MHP Genel Merkezi tarafından Tahsin Atılgan atandı. MHP İlçe Lokali’nde yapılan görev değişimine; MHP MYK Üyesi Ali Uçak, MHP Manisa İl Başkanı Cüneyt Tosuner ve partililer katıldı. Yeni başkan Atılgan, Türk bayrağına sarılı Kur’an-ı Kerim’i öperek görevi Altıoğlu’ndan devraldı. MHP’de görev yapmanın kendisi için büyük bir onur olduğunu dile getiren eski başkan Atılgan, makam ve mevkilerin gelip geçici olduğunu, geçmişte olduğu gibi gelecekte de teşkilatın emrinde olmaya devam edeceğini söyledi. Yeni başkan Tahsin Atılgan ise bıkmadan yorulmadan çalışmaya devam edeceklerini ifade ederek, "Bilge liderimiz Devlet Bahçeli’nin de söylediği gibi önce devletim ve milletim, sonra partim ve ben diyen bir zihniyetin neferleriyiz. Biz hepimiz Türkiye’yiz biz hepimiz, Türk milletiyiz. Dökülen şehit kanlarının ve dalgalanan Türk Bayrağı’nın güvencesiyiz. Bu günden itibaren bu giydiğimiz, ateşten gömleğin verdiği sorumluluğun farkındayız. Yönetim kurulu arkadaşlarımızla birlikte yorulmadan, bıkmadan birlikte çalışmaktan onur duyacağız. iç kimsenin şüphesi olmasın, biz bu şanlı bayrağı inşallah layık olduğu göndere çekeceğiz" diye konuştu. MHP’de görev almanın büyük bir gurur ve onur olduğunu belirten MHP MYK üyesi Ali Uçak, "Bu bir bayrak yarışı. Geçmiş dönemde parti ayrımı yapmaksızın 25 meclis üyesinin oy birliği ile belediye başkanı oldum. Biz o görevi namusumuz olarak bildik. Milliyetçi Hareket Partisi’nde bize ne görevi verilirse verilsin bizim için onundur. Bu gün genel başkanımız, ’Genel merkezimizde çaycılık yapacaksın’ dese şerefle onurla o görevi yapar namusum gibi de sahip çıkarım. Çok kutsal bir davada görev yapıyoruz. Ne mutlu ki bize önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben diyen bir genel başkanımızın izindeyiz. Alperen başkanımız ve yönetim kurulu üyelerimiz, partililerimiz, seçim sürecinde bizlere verdikleri desteklerden dolayı teşekkür ederiz. Ben hırslı bir insanım. Seçim sürecinde bir işin çok çabuk ve en iyi bir şekilde yapılmasını isteyen bir kişiliğim var. Ben işimde de evimde aileme karşı da öyleyimdir. Farkına varmadan üzdüğüm kırdığım varsa bana haklarını helal etsinler. Benim hakkım varsa da sizlere sonuna kadar helal olsun ama şunu iyi biliniz ki o gün için kırdığım üzdüğüm varsa biliniz ki şahsım için değil, partimiz içindir. Şimdi belediyeyi kaybettik. Bir çok kardeşimiz, arkadaşımız işsiz kaldı. Hangimiz üzülmüyor, hepimiz üzülüyoruz. Benim mücadelem partimizi bir adım daha öne geçirmektir. Ben bayrak değişiminde Alper başkanımıza ve yönetimine teşekkür, Tahsin başkanımız ve ekibine başarılar diliyorum" dedi.