Yerel Haberler
Bartın
17 Kasım 2024 Pazar - 15:14 Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Türkiye’nin hak etmediği bu kara propagandaya karşı uyanık olmamız lazım" Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Bartın’da gerçekleşen Ak Parti Merkez İlçe 8. Olağan Kongresinde yaptığı konuşmada, Türk yargı ve adaletine yönelik saldırıların düzenlendiğini belirterek, "Türkiye’nin hak etmediği bu kara propagandaya karşı uyanık olmamız lazım" dedi. Ak Parti Bartın Merkez İlçe 8. Olağan Kongresi bartın Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Divan heyetinin seçilmesiyle başlayan kongre, istiklal marşı okunmasının ardından konuşan Merkez İlçe Başkanı Muhammet Kızılayoğlu, "Bu bir bayrak yarışı. Bir süre önce atamayla ilçe başkanım, inşallah tek liste ile gidilen bu seçimde mazbatamı alarak, bayrağı en üste taşımaya devam edeceğiz" diye konuştu. Gelir gider raporları okunduğu ve mevcut yönetimin ibra edildiği kongrede konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ak Parti iktidarlarının 22 yıldır tesis etmeye çalıştığı yargı ve adelet sisteminin kasıtlı olarak saldırıya uğradığını belirterek, "Ülkemizin yüksek standartlı bir demokrasiye kavuşması için çok çalıştık. Reformlar yaptık. Ak Parti reformcu parti. AK Parti bir yandan adaleti savunup, diğer yana kalkınmayı savunur. ‘İkisi birden’ olacak diyoruz. Bunun için yola çıktık. e dolayısıyla güvenilir bir adalet sistemi. Hukukun üstünlüğünden esas alan, gecikmeye ve öngörülebilir adaletsizlikten noktasında çok mesafeler aldık. 15 Temmuz hain darbe kalkışmasında eğer biz hukukun üstünlüğünü esas alan bir yargı sistemi tesis etmeseydik, o geçmişte 367 krizlerini çıkaran yargı sistemi, o geçmişte 12 Eylül’lerde darbecilerin yanında duran yargı sistemi, 28 Şubat’larda darbeciler karşısında cübbeleri yerlere seren, onların karşısında hazır olda duran bir yargı sistemi, 27 Mayıs’ta Adnan Menderesleri, bakanları, idama mahkum eden bir yargı sistemi, eğer ülkemizde hakim olsaydı, 15 Temmuz’da bu millet darbecilere karşı olabilmesi mümkün olabilir miydi? İşte milletimizle, beraber o gece evlerinde oturmayan, adliyelere koşan, o vatan hainlerine karşı yakalama kararları çıkaran, gözaltı kararları çıkaran ve onların yargı önünde hesap vermelerini sağlayan bir yargı sistemimiz var. Bugün hazmedilemeyen de bu. Her gün adalete yönelik, her gün hukuka yönelik, her gün yargıya yönelik saldırıların sebebi bu. Vesayetçi anlayışı özleyenler, Yassı ada yargısını özleyenler, geçmişte yargıyı kendilerine arka bahçe yapanlar, bugün yargı milletin yargısı olduğu için hazmedemiyorlar ve sürekli saldırmaya çalışıyorlar. Biz o saldırılara kesinlikle müsaade etmeyiz. Türkiye’nin hukuk güvenliği endeksinde, ta aşağı sıralarda olduğunu söylemek de, saçmalık. Bunu devamlı tekrar ediyorlar. Amerika Birleşik Devletlerinde eski ABD Barolar Birliği Başkanı’nın kurduğu bir dernek ve bu derneğin yaptığı bir liste. Bilimsel kriterleren uzak, Türkiye gerçekleri ile hiç uyuşmayan, Türkiye’de birkaç muhalif isimden görüş olarak oluşturulan ve bağışlarla ayakta duran, bağış yapanın en ön sıralarda yer aldığı, başta birinci bağışçı Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanlığı, ikinci, üçüncü, dördüncü bağışçının ön sıralarda yer aldığı, hukuka güven endeksinde Türkiye’yi son sıralarda göstermeye çalışıyorlar. Kim yani bunlar? Basın Özgürlüğü Endeksinde Türkiye’yi, daha şu bir yılda 170 gazeteciyi şehit eden, öldüren İsrail’i, Türkiye’nin önünde gösteriyorlar. Böyle bir endekse güvenilir mi? Bunlar tamamen kara propaganda. Ülkemiz için yapılan bir kara propaganda. Ve bu para propaganda bu güvenilmeyen, saçma sapan endekslerin sözcülüğünü de maalesef muhalefet partileri burada yapmanın gayreti içerisinde. Yargımızın karalanmasına kesinlikle müsaade etmeyiz. Yirmi beş bin hakim ve savcımız gece gündüz büyük bir gayret içerisinde milletimizin yargı hizmetlerinden en adil bir şekilde yararlanması için çalışmak istiyorum. İçerisinde elbette ki hatalı kararlar veren olabilir. Ama onun düzeltme mekanizması, istinapı, temyizi, itirazı mümkün. Ve kendi içerisinde bunlar gerçekleştirilir. Türkiye’nin hak etmediği bu kara propagandaya karşı uyanık olmamız lazım. Ve ülkemizde hukukun üstünlüğünü esas alan, gecikmeyen, ve öngörülebilir bir adalet konusunda aldığımız mesafeyi daha ileri taşıyacak, önümüzdeki günlerde yargı reformu strateji belgemizi de Sayın Cumhurbaşkanımız açıklayacak ve özellikle toplumu huzursuz eden, suç ve suçluyla mücadelede kararlılığı ortaya koyan yeni düzenlemeleri de inşallah hayata geçireceğiz. Geçtiğimiz 22 yıl boyunca özellikle reform süreci kapsamında kanunlarımızın hemen hemen tamamını değiştirdik, yeniledik. Vatandaşlarımızın ihtiyacına uygun hale getirmenin gayreti içerisinde olduk ve anayasamızda da çok önemli reformlar yaptık. Hak arama yollarını genişlettik. Kadın hakları, çocuk hakları, çocukların korunması ve engelli yaşlı hakları bunları sadece anayasa değişiklikleriyle yaptığımız bu reformları biz aynı zamanda hayata da geçirdik, icraata da dönüştürdük. Temel hak ve özgürlükleri daha da güçlendirdik. Daha da tahkim ettik. Hukuk devletinin seçimini güçlendirdik" dedi. Anayasa çalışmaları hakkında da bilgi veren Bakan Tunç, "Bir daha bu ülkede darbeler olmasın, bu ülkede vesayetçi anlayış, milletin önünü bir daha kesmesin diye anayasamızda önemli yapısal reformlar yaptık. Hakimler, Savcılar Kurulu, Anayasa Mahkemesi, Yüksek Askeri Şura, Milli Güvenlik Kurulu tüm bunların yapısını demokratik ilkelere uygun hale getirdik. Anayasamızda darbeciler yargılanamaz diye bir madde vardı. Kaldırdık, sizin onayınızla. Milletimizi desteğiyle. Sıkı yönetim gerektiğinde ilan edilebilir diye bir madde vardı, Anayasamızda. Bunların hepsini milletimizin evet oylarıyla değiştik. İç Hizmet Kanunu 35., hep konuşulurdu. Darbelere gerekçe gösterilirdi. Bunların hepsi değişti. Anayasamızdaki vesayetçi ruhu ortadan kaldırmak için çok çalıştık. Milletimiz buna destek verdi ve şimdi hedefimiz yeni bir anayasa. Demokratik, sivil, katılımcı bunca değişikliğe rağmen hala maddeleri arasında o vesayetçi ruhu taşıyan, bir takım çelişkilere ve tartışmalara yol açan tüm maddelerindeki çelişkileri, ortadan kaldıracak, yektesaplığı sağlayacak, vesayetçi ruhu tamamen ortadan kaldıracak, milletimizin temsilcileri tarafından yapılan, milletvekillerimiz tarafından yapılıp milletimize onaylatılan bir toplum sözleşmesini inşallah hayata geçirmek nasip olur. Türkiye yüz yılına bu yakışır. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılının başladığını bu anlamlı günlerde inşallah mecliste bir uzlaşma sağlanır ve Türkiye yüzyılına aşlarken ülkemiz demokratik bir anayasayla inşallah yoluna devam eder. Bu yönde mücadelemizi sürdüreceğiz" diye konuştu. Bakan Tunç, ardından Amasra ilçe teşkilatının kongresi katımak üzere ilçeye hareket etti.
17 Kasım 2024 Pazar - 11:24 Bartın’daki tarihi uyuşturucu operasyonunda 4 tutuklama Bartın’da süt kutusu içerisinde yaklaşık 1.5 milyon TL piyasa değeri bulunan uyuşturucu madde ele geçirildiği operasyonda gözaltına alınan 4 kişi tutuklandı. Bartın Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar, Kaçakçılık, Narkotik ve Ekonomik Suçlar Soruşturma Bürosu koordinesinde İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri il dışından Bartın’a yüklü miktarda uyuşturucu madde getirilerek, pazarlanacağı yönündeki istihbarati bilgi üzerine çalışma yürüten narkotik polisler, D.K. isimli şahsı yakalayarak gözaltına aldmıştı. Şahsın üzerinde ve eşyalarında arama yapan ekipler, süt kutusu içerisine zulalanmış halde 499,80 gram metamfetamin uyuşturucu maddesi, 100,59 gram kokain maddesi ele geçirilirken, derinleşen soruşturmada Ş.E ve İ.C isimli şahısları da İstanbul’da yakalanarak Bartın’a getirilirken, Bartın’da da E.E isimli bir kişi daha gözaltına alınmış, Ekipler gözaltına alınanlara ait 4 ayrı ikamette yapılan aramada ise farklı ebatlarda olan ve 218 içimlik olduğu belirlenen, peçeteye emdirilmiş sentetik kannabinoid (bonzai) maddesi ile 1,04 gram esrar maddesi de ele geçirilmişti. Operasyonda ele geçirilen uyuşturucunun toplam piyasa değeri 1,5 milyon TL olarak tespit edilirken, yapılan bu son operasyon ise Bartın’da bir kişi üzerinde ise ilk kez bu kadar çok metamfetamin ve kokain olarak bilinen uyuşturucu maddelerin yakalandığı operasyon olarak kayıtlara girmişti. Gözaltına alınan 4 kişi işlemlerin ardından Bartın Adliyesi’ne getirildi. Savcılıkta ifadesi alındığı öğrenilen şüphelilerin, savcılığın ardından ise tutuklama talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edild. Yaklaşık 8.5 saat süren savunma gibi adli işlemleri süren şüphelilerin tamamı da çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Gazetecilerden Adalet Bakanı Tunç’a ziyaret
15 Şubat 2024 Perşembe - 18:28 Gazetecilerden Adalet Bakanı Tunç’a ziyaret Bartın’da görev yapan gazeteciler Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’u ziyaret etti. Bartın’da görev yapan haber ajansı, yerel gazete ve internet haber sitesi temsilcileri Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile Ankara’da bir araya geldi. Bakan Tunç’un daveti ile gerçekleşen buluşmada, basın çalışanları talep ve önerilerini Bakan Tunç ile paylaştı. Basın çalışanlarının talepleri ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bakan Tunç, Bartın’da yürütülen çalışma ve projeler hakkında gazetecilerin sorularına cevap verdi. Bakan Tunç, ziyarete gelen gazeteciler arasında bulunan 3 muhtar adayı olduğunu öğrenince memnuniyetini belirterek muhtar adaylarına başarı diledi. Ziyarette Gündem Haber Ajansı isimli internet sitesinin sahibi olan ve Buğurlar Köyü Muhtar Adayı Mustafa Kurt tarafından özel olarak hazırlanmış, 100. Yıl logosu Bakan Tunç’a hediye edildi. Bakan Tunç, hediye için Gazeteci Mustafa Kurt’a teşekkür ederek, seçim çalışmalarında başarı diledi. Adalet Bakanı Tunç, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda ise ziyaret için gazetecilere teşekkür ederek, ’Güzel memleketimiz Bartın’da görev yapan basın mensubu arkadaşlarımızı Bakanlığımızda ağırladık. Şehrimizde yürüttüğümüz çalışmalar ve projeler başta olmak üzere yerel basınımızın talepleri hakkında ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunduk. Büyük bir özveri ve gayretle çalışan, güzel şehrimizin daha da gelişmesine katkı sunan basın mensuplarımıza ziyaretleri için teşekkür ediyor, görevlerinde başarılar diliyorum’’ ifadelerine yer verdi.
Kenyatta Üniversitesinden akademisyenler BARÜ’de
15 Şubat 2024 Perşembe - 15:48 Kenyatta Üniversitesinden akademisyenler BARÜ’de Bartın Üniversitesi (BARÜ) Erasmus+ KA171 programı kapsamında, Kenya’dan ağırladığı misafirleriyle farklı kültürler arasında köprü oluşturan bir öğrenme deneyimi sunuyor. Bartın Üniversitesi (BARÜ) uluslararasılaşma hedefleri kapsamında Türkiye Ulusal Ajansı tarafından organize edilen Erasmus+ KA171 proje faaliyetlerine hız kesmeden devam ediyor. Avrupa üye ülkeleri dışında da, küresel ölçekte hareketlilik imkânı sunan proje ile BARÜ, 40 ülkeye uluslararası hareketlilik imkânı sunuyor. Bu kapsamda BARÜ KA171 proje ortağı Kenya Cumhuriyeti’nin saygın üniversitelerinden biri olan Kenyatta Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Dr. Samuel W. Mwangi ile Hemşirelik Bölümü Öğretim Görevlisi Sarah Tai Bett, BARÜ’de öğrenci ve akademisyenlerle bir araya geldi. Dr. Mwangi, BARÜ Edebiyat Fakültesi ile Sosyoloji Bölümü akademik personel ve öğrencileriyle görüşerek onlara bir sunum gerçekleştirdi. Mwangi, sunumunda Kenyatta Üniversitesi ve Kenya hakkında bilgiler verdi. Öğr. Gör. Sarah Tai Bett ise, Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü öğrenci ve akademisyenleri ile bir araya gelerek Hemşirelik Bölümü Erasmus Birim Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Burcu Küçükkaya’nın organizatörlüğünde “Savaş, Kadın ve Çocuk Hakları” konulu önemli bir seminer gerçekleştirdi. Ayrıca KA171 projesiyle Kenya’ya ziyaret gerçekleştirmek üzere BARÜ’den iki akademisyen seçildi. Kenyatta Üniversitesinden ise bir değişim öğrencisinin BARÜ’de 2023-2024 bahar döneminde gelmesine karar verildi. Karşılıklı ilişkilerin geliştirilmesiyle birlikte bilgi birikiminin paylaşılmasının hedeflendiği hareketlilik kapsamında iş birliği ile ortak hareket edebilme kültürünün geliştirilmesi üzerinde duruluyor. Uluslararasılaşma sürecinde önemli bir ilerleme kat ettiklerini ifade eden BARÜ Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun, “Uluslararasılaşma hedefimizle kapılarımızı dünyanın dört bir yanından uluslararası öğrencilerimize açtığımız gibi tüm akademik ve idari insan kaynağımızın ufkunu açacak ve gelişimlerine katkı sunacak yurt dışı eğitim imkânlarını da artırmaya devam ediyoruz. Erasmus programlarıyla her geçen gün daha da artan yetkinliğimizi paydaşlarımızla iş birliği yaparak ileriye taşıyoruz. Yükseköğrenimde yenilikçi yaklaşımlar sürdürüyor, farklı kültürler arası bilgi paylaşım ve akademik gelişim süreçlerini yürütüyoruz. Bu vesileyle kurumsal ilerleyişimize sunduğu katkılar dolayısıyla Erasmus Kurum Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Yirmibeş’e ve katkı sunan tüm bileşenlerimize teşekkür ediyorum. Ayrıca başarılarımızı görünebilir kılmak ve küresel iş birliği stratejileriyle daha iyiye ulaşmak hedefiyle bizlere verdikleri destekler için YÖK Başkanımız Prof. Dr. Sayın Erol Özvar’ın şahsında YÖK üyelerimize teşekkürlerimi sunuyorum” ifadelerini kullandı.
BARÜ’lü milli halterci Kaan Kahriman, Avrupa Şampiyonu oldu
15 Şubat 2024 Perşembe - 15:02 BARÜ’lü milli halterci Kaan Kahriman, Avrupa Şampiyonu oldu Bartın Üniversitesi (BARÜ) Spor Bilimleri Fakültesi öğrencisi milli halterci Kaan Kahriman, Avrupa Halter Şampiyonasında 67 kiloda altın madalya kazandı. Bulgaristan’ın başkenti Sofya’da düzenlenen Avrupa Halter Şampiyonasında 67 kiloda mücadele eden Bartın Üniversitesi (BARÜ) Spor Bilimleri Fakültesi öğrencisi Kaan Kahriman önemli bir başarı elde etti. Milli halterci koparmada 142 kiloluk kaldırışıyla tüm rakiplerini geride bırakarak Avrupa şampiyonu oldu. Bakan Dr. Osman Aşkın Bak, Kaan’ı tebrik etti Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Osman Aşkın Bak, BARÜ’lü milli sporcu Kaan Kahriman’ı başarısı dolayısıyla kutladı. Bir mesaj yayımlayan Bakan Bak, “Bulgaristan’ın Başkenti Sofya’da düzenlenen Avrupa Halter Şampiyonasında erkekler 67 kiloda altın madalya kazanan milli haltercimiz Kaan Kahriman’ı kutluyorum. Genç sporcularımızın başarıları bizleri ayrıca memnun ediyor ve gururlandırıyor. İnanıyorum ki genç sporcularımızın bu başarıları, kendilerinden sonra gelecek sporcularımız için de önemli bir ilham kaynağı olacak ve Türk sporunu bir adım daha öteye taşıyacaktır. Milli sporcumuz Kaan Kahriman başta olmak üzere bu başarıda emeği geçen herkesi canı gönülden tebrik ediyor, milli haltercimizin başarılarının devamını diliyorum” ifadelerine yer verdi. ’’Türk Sporuna değer katmaya devam ediyoruz’’ Aldığı başarılardan dolayı Kaan Kahriman’ı tebrik eden BARÜ Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun ise “24 farklı branşta milli sporcunun bulunduğu Üniversitemizde sürdürülebilir bir gelişim göstererek her geçen gün kendimizi yeniliyor ve yeni başarılarla geleceğe yürüyoruz. Türk Sporuna değer katma hedefinde elde edilen başarılarla gelecek adına daha da motive oluyoruz. Bu düşüncelerle başarılarına bir yenisini daha ekleyerek Avrupa şampiyonu olan öğrencimiz Kaan Kahriman’ı tebrik ediyorum. Gayretleriyle yarınlarımızı inşa ve ihya edecek olan gençlerimizi geleceğe hazırlayan Spor Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bilal Demirhan’a ve tüm insan kaynağımıza teşekkür ediyorum. Ayrıca bizleri yakından takip ederek daha iyiye ulaşmamız doğrultusunda teşvik eden Gençlik ve Spor Bakanımız Dr. Sayın Osman Aşkın Bak’a ve YÖK Başkanımız Prof. Dr. Sayın Erol Özvar’ın şahsında tüm YÖK üyelerimize verdikleri destekten dolayı teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu. Kaan Kahriman, 2022 yılındaki Gençler ve U23 Avrupa Halter Şampiyonasında koparmada altın, toplamda ise bronz madalya; 2023 yılındaki Avrupa Halter Şampiyonasında ise koparmada gümüş toplamda ise bronz madalya kazanmıştı.
Bakan Tunç’tan, AK Partili başkan adaylarına sel ve deprem uyarısı
10 Şubat 2024 Cumartesi - 17:05 Bakan Tunç’tan, AK Partili başkan adaylarına sel ve deprem uyarısı Bartın’da AK partili belediye başkan adaylarının tanıtım programına katılan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, deprem uyarısında bulunarak, “Tüm ilçelerimizde özellikle beldelerimiz, il merkezinde bu konuda afetlere dirençli şehirlerimizi oluşturmamız lazım” dedi. Bartın Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen programla AK Partili ilçe ve belde belediye başkan adayları açıklandı. Programa katılan Adalet bakanı Yılmaz Tunç, adayların tanıtımı öncesinde yaptığı konuşmada, tüm belediye başkan adaylarına sel ve taşkın tehdidi altında bulunan Bartın’da deprem riski de bulunduğunu hatırlattı. 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş depremlerini hatırlatan ve depremzedelerin kalıcı sıcak yuvalarına kavuşmaları için yoğun bir çaba sarf edildiğini kaydeden Tunç, “Afetlere dirençli şehirleri inşa etmenin gayreti içerisinde olacağız. Bartın’da deprem bölgesi. Ayrı bir fay hattı var. 1968 depremini, büyüklerimize anlatırdı. Amasra merkezli meydana gelen depremde can kayıpları olmuştur. O nedenle tüm ilçelerimizde özellikle beldelerimiz, il merkezinde bu konuda afetlere dirençli şehirlerimizi oluşturmamız lazım. Sadece deprem değil, sel ve taşkın riskine karşıda tedbirleri almalıyız. Sel anlamında Karadenizli olarak büyük bir risk altındayız. Belediye başkanlarımızla el ele, kol kola vererek milletvekilimizle el ele, kol kola vererek inşallah sağlamanın gayreti içerisinde olacağız” diye konuştu. Merkezi idare ile uyumlu yerel yönetimlerin farkını anlattı Bakan Tunç, merkezi idare ile uyumlu yerel yöneticilerinin önemine dikkat çekerek, iktidar belediye uyumunun şehirler için avantaja dönüştüğünü kaydetti. Bu uyumun hiçbir haksızlığa ve ayrımcılığa da yol açmadığını ifade eden Adalet Bakanı Tunç, “Halka en yakın hizmet birimleri, özellikle gerek muhtarlarımızın, gerek belediye başkanlarımızın uyumlu çalışması, hükümetle uyumlu çalışması konusunu söylediğimizde maalesef bunu bazı yerlere çekmeye çalışıyorlar. ‘Muhalefet belediyelerine yardım etmeyecek misiniz’, ‘Bunu mu söylüyorsunuz’ diyorlar. Tamamen bir çarpıtmadan ibaret bu. Bütün belediyelere hükümet eşit oranda paylarını veriyor. Bütün belediyelere merkezi hükümetten payı nüfusa göre payı veriliyor. En büyük payda İstanbul Büyükşehir Belediyesi alıyor. Ankara Büyükşehir alıyor. Nüfusa göre verilen bir ödenek var. Ama bunun yanı sıra Belediye başkanlarımız, özellikle hükümet ve iktidarla uyumlu çalışan belediye başkanları ise sürekli proje üreterek, o projelerin hayata geçmesi için, belediye bütçesinin dışında da şehrin diğer hükümet yatırımlarını ilgilendiren konularda da, hep istişare halinde oluyor. Bu durum da şehirler için büyük avantaj oluyor. Anadolu’nun değişik yerlerini geziyorsunuz. Ve bunu da gözlemliyorsunuz. ‘Evet’ diyorsunuz. ‘Burada Recep Tayyip Erdoğan’la uyumlu çalışan bir belediye başkanı var. İşte o nedenle bakın burada köprülü kavşaklar var. O nedenle buraya hızlı trenler geliyor’ diyorsunuz. İşte bu uyum sayesinde o planla, projeler hayata geçiriliyor. O nedenle uyumun çok önemi var. inşallah Cumhur İttifakı’yla il merkezimizde ilçelerimizin tamamında ve beldelerimizde bu uyumu bu seçimde sağlamış olacağız” diye konuştu. 1994 öncesi İstanbul’u anlatarak CHP’yi eleştirdi Yılmaz Tunç, konuşmasında kendisinin de yaşadığı 1994 yılı öncesindeki İstanbul’u anlatarak, CHP’yi eleştirdi. Tunç, “Cumhuriyet Halk Partisi yönetimindeki İstanbul’un 1994 öncesi dönemde biz de İstanbul’da yaşadık. Havası solunamayan bir İstanbul vardı. Gazeteler promosyon olarak gaz maskesi dağıtıyordu. Suları akmayan bir İstanbul vardı. Ayda bir bile sular akmazdı. Bir on, on beş dakika verirlerdi. Geri kalan o zamanda, bir ayda artık ‘su istasyonları’ diye her mahallede dükkanlar açılmıştı. İnsanlar o su istasyonlarda bidonlarını doldurup ve o parayla aldıkları suyla idare ederlerdi. Haliç’in durumu çok kötüydü. Yanından geçilmezdi. Çöp dağları patlardı, İstanbul’da. Ümraniye’de çöp dağları patlamıştı, 30 vatandaşımız çöp dağlarının altında kalmıştı ve günlerce hatta aylarca cenazelerine ulaşılamamıştı, çıkarılamamıştı. Cumhuriyet Halk Partisi’nin belediyeciliği buydu. Cumhuriyet Halk Partisi’nden İstanbul’u devralan Sayın Cumhurbaşkanımız o dönemde 4.5 yıl gibi kısa bir süre içerisinde, İstanbul’u yaşanılır hale getirdi. Havası solunan, Haliç’i temizlenen, suları artık kesintisiz akan şehir oldu. Istranca derelerinin önüne 7 tane baraj yaptılar, öyle aktı sular. O barajlar yapılırken, Cumhuriyet Halk Partisi zihniyeti ‘ağaç katliamı var’ diye protesto gösterileri yaptılar. O çöp dağlarını ortadan kaldırıldı” dedi “İstanbul’da temel atmama töreni yapıldı” Tunç, İstanbul’un mevcut belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu da eleştirerek, “İşte bugün İstanbul’da belediye başkanı olan Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanı daha ilk gelir gelmez biyolojik arıtma tesisi projesini iptal ederek ‘temel atmama töreni’ gibi bir tören yapabildi. Maalesef o töreni yaptıktan sonra da İstanbul’un halici, denizini, Marmara’sını, müsilaj kapladı. İşte onların çevreciliği bu” şeklinde konuştu. Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul belediye başkanlığı yaptığı dönemdeki başarısının bütün Anadolu’ya dalga dalga yayılması ile Ak Parti’nin kurulduğunu hatırlatan Bakan Yılmaz, şöyle devam etti: “Gerçek belediyeciliği uygulayacağız. Gerçek belediyecilik, işte Recep Tayyip Erdoğan belediyeliğidir. Anlatmaya gerek yok. AK Parti’nin kurulmasını sağlayan belediyeciliktir. Gerçek belediyecilik adaletli belediyeciliktir. Herkese hizmet götüren belediyeciliktir. Ayrım yapmayan belediye gerçek belediyeciliktir kalkınmacı bir belediyeciliktir. Sürekli yatırım üstüne yatırım isteyen, şehrinin güzelleşmesini sağlayan belediyeciliktir. Vizyoner belediyeciliktir. İşte herkese kapısı açık olan belediyecilik, erişilebilir belediyeciliktir. İşte dijital çağdayız. Hem dijital anlamda hem de diğer anlamda herkesin oraya ulaşabildiği ve herkesin cep telefonundan belediye başkanına ‘benim şöyle bir derdim var’ dediği belediyeciliktir. Bunu hep beraber sağlayacağız inşallah.” Sivil anayasa için uzlaşma temennisi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde 21 yılda reform niteliğinde değişiklikler, hizmetler verildiğini de hatırlatan Adalet Bakanı Tunç, ülkedeki demokratik reformların tacı olarak gösterdiği sivil anayasa için uzlaşı temennisinde bulundu. Tunç, “Hedefimiz, anayasamızda demokratik reformların taçlandırılmasını da inşallah yeni katılımcı, demokratik, sivildir, anayasayı yaparak inşallah Türkiye yüzyılına başlamak istiyoruz. Bunun için de 28. Dönem parlamentosunda inşallah bir uzlaşma sağlanır ve bu uzlaşma sayesinde de milletimize olan borcumuzu yerine getirmiş oluruz” diye konuştu. AK Parti İl Başkanı Yaşar Arslan, AK Parti Bartın Milletvekili Yusuf Ziya Aldatmaz ve AK parti Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan da yaptığı konuşmalarda, kamuoyuna isimleri duyurulacak belediye başkan adaylarına hayırlı olması diledi. Adaylar tanıtıldı Programın son bölümünde ise Genel başkan Yardımcısı Karaaslan, ilçe ve belde belediye başkan adaylarının isimlerini anons ederek, sahneye davet edildi. Adaylar, Bakan Tunç, Genel Başkan Karaaslan ve diğer partililerle birlikte hatıra katılımcıları selamladı. AK Parti Amasra İlçesi Belediye Başkan Adayı, Ahmet Reis, Kurucaşile İlçe Belediye Başkan Adayı Hulusi Sayın, Ulus İlçesi Belediye Başkan Adayı Hasan Hüseyin Uzun, Kozcağız Beldesi Belediye Başkan Adayı Mustafa karaman, Abdipaşa Beldesi Belediye Başkan Adayı Yaşar Dönmez, Hasankadı Belde Belediye Başkan Adayı Süleyman Özgün, Kumluca Beldesi Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozkurt oldu.
Bakan Şimşek, Bartın’da iş adamları ve esnafla buluşacak
08 Şubat 2024 Perşembe - 18:23 Bakan Şimşek, Bartın’da iş adamları ve esnafla buluşacak Ak Parti İl Başkanı Yaşar Arslan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in Cuma günü Bartın’a gelerek, iş adamı ve esnaf ile buluşacağını açıkladı. İl Başkanı Yaşar Arslan, Bakan Mehmet Şimşek’in şehir şehir gezerek, illerdeki işadamı ve sanayicilerle düzenlediği değerlendirme toplantılarına Bartın ile devam edeceğini açıkladı. Cuma günü şehre gelecek olan Bakan Şimşek’in programı hakkında detaylı bilgi veren Başkan Arslan, “Yarın inşallah Hazine ve Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek bey Bartın’ımızda olacak. Bir dizi ziyaret ve programlar için şehrimize gelecek. Programda Valilik ziyareti akabinde Belediye Başkanımızı ziyaret olacak. Ardından da partimizi ziyaret edecek. Buradan da organize sanayisine intikal edilerek, Bakan Şimşek orada da belirlenen 3 firmamızı ziyaret ederek, üretim tesislerini gezecek. Ardından da OSB’de bulunan İnovasyon Merkezini gezerek, OSB yönetim binasında, bölgede faaliyet gösteren işadamları ile birlikte toplantı gerçekleştirecek. Ardından Bakanımız, Ticaret Odamızın ev sahipliğinde işadamlarımızın, esnaflarımızın, SGK temsilcilerinin katılacağı geniş katılımlı bir toplantıya geçecek. Bakanımızın Bartın’a gelmesini önemsiyoruz. Sayın Bakan, ilimizdeki iş dünyası ile bir araya gelecek. Bakanımız iş adamlarımızla hasbihal etmek istiyor. Siyasi bir programdan daha ziyade Bartın ekonomisinin değerlendirilmesi amacıyla bir buluşma diyebiliriz” dedi. Belediye başkan adayları cumartesi günü açıklanacak Başkan Arslan, açıklamasının devamında ise ilçe ve belde belediye başkan adaylarının cumartesi günü gerçekleştirilecek toplantı ile açıklanacağını ifade etti. Başkan adaylarının belirlenmesi ile ilgili sürecin devam ettiğini kaydeden Arslan, “Bartın’ın ilçe ve beldelerinde de belediye başkan adaylarının belirlenmesi süreci devam ediyor. Adaylarımız henüz netleşmedi. Cumartesi günü aday tanıtım toplantımız var. Programa katılımını beklediğimiz Çevre Şehir ve Kültürden Sorumlu AK Parti Genel Başkan Yardımcımız ve Samsun Milletvekilimiz Çiğdem Karaaslan adaylarımızı açıklayacak. Aynı gün o programda adalet Bakanımız Yılmaz Tunç bey de olacak. İnşallah o gün, yoğun ve güzel bir programla adaylarımızı açıklamış olacağız” ifadelerini kullandı. “MHP ile anlaşmazlık yok” “İlçe ve belde adaylarının henüz açıklanmamasının sebebi henüz MHP ile anlaşmanın sağlanamadığı” yönündeki iddialarla ilgili soru üzerine Arslan, "Adayların açıklanıp, açıklanmaması Genel Merkezimizin takdirinde. Bugüne kadar açıklanan yerler ise, Cumhurbaşkanımızın bugüne kadar gittiği ve bizzat kendisinin açıkladığı illerdir. Cumhurbaşkanımızın her yere gitmesi mümkün olmayabiliyor. Bizim de inşallah Cumartesi günü Genel Başkanı Yardımcımızın katıldığı programla açıklanacak. İttifakla ilgili herhangi bir problemiz yok. Amasra’da da, Kurucaşile’de de, Ulus’da da, MHP aday çıkartmayacak, Ak Parti’nin adaylarını destekleyecekler” şeklinde konuştu. “Aday adayı bulamadığımız kısmı doğru değil” Arslan, “istenildiği gibi aday adayı bulamadıkları” yönündeki söylemlerin de doğru olmadığını kaydederek, “Aday adayı bulamadığımız kısmı doğru değil. Her ilçede, beldemizde 4’er, 5’er tane aday adayımız var. Hepsi de birbirinden değerli ve kaliteli. Hepsi de bulunduğu beldeyi, ilçeyi yönetebilecek birikim ve kapasitedir. İttifak olmamış olsaydı, Bartın il merkezini de yönetebilecek kapasitede aday adaylarımız vardır. Cumartesi günü açıklanacak adayların şimdiden hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu. Arslan, Bartın il merkezinde Cumhur ittifakının adayı Hüseyin Fahri Fırıncıoğlu’nun, ilçe ve beldelerde de Ak Partili adayların kazanacağına inandığını vurgulayarak, şöyle devam etti: “Burada muradımız, kazananın sadece Bartın olmasıdır. Bu bir yarış olacak. Demokratik temayüller içerisinde, Cumhur ittifakının ruhuna yakışır bir şekilde sahada çalışacağız. Hak edenin hak ettiğini alacağına inanıyoruz.”
Mazot yolsuzluğu iddiasında dikkat çeken detaylar
07 Şubat 2024 Çarşamba - 14:17 Mazot yolsuzluğu iddiasında dikkat çeken detaylar Bartın’ın Amasra ilçesinde savcılığa, belediyeye ait itfaiye müdürlüğü ve garaj amirliği içerisinde bulunan benzin deposundan sivil araçlara mazot verilmek suretiyle yolsuzluk yapıldığı ileri sürülen bir ihbar mektubu gönderildi. Olayla ilgili savcılık tarafından soruşturma başlatılırken, güvenlik kamera görüntüleri ile mektupta yazan isim, adres ve beyanlarla ilgili dikkat çeken detaylar ortaya çıktı. Amasra Cumhuriyet Başsavcılığı’na 23 Ocak 2024 tarihinde Amasra Belediyesi tarafından mazot yolsuzluğu yapıldığı iddiasıyla ihbar mektubu ulaştı. İsim bulunmayan mektupta, “11.01.2024 Perşembe günü saat 11.25’te Amasra Belediyesine ait gara amirliği ve itfaiye amirliğinin ortak kullandığı garaj alanında özel şahısların araçlarına mazot doldurduğunu gördüm. Belediye imkânlarının şahsi menfaatler için kullanıldığını, devletin halk için yapması gereken yatırımların ve milletin vergilerinin bu şekilde çalındığına şahit oldum. Buradan alınan mazotlar resmi araçlara konuldu diye kayıtlar tutulduğunu, ayrıca daha öncesinde de belediyenin anlaşmalı benzin istasyonundan sivil şahısların yakıt doldurduğunu da gördüm. Bu olayın rutin olarak geçmişte de yapıldığı tarafıma anlatıldı. Resmi evrak olan defter kayıtları ile güvenlik kamera kayıtları incelendiğinde durumun daha da net anlaşılacağı kanaatindeyim” ifadeleri yer aldı. Soruşturma başlatıldı Mektubun ardından harekete geçen Amasra Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturma başlattı. Amasra Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma ile ihbar mektubunu gönderen ve mektupta Kum Mahallesi Cumhuriyet Caddesi No:1 Amasra adresinde oturduğu belirlenen Ali Demir isimli şahsın müşteki sıfatıyla ifadesinin alınması, itfaiye ve garaj amirliğinde çalışan personelin bilgi ve görüşleri sorularak ifadelerinin alınması, ihbar ile ilgili güvenlik kamera kayıtlarının incelenmesi kararı alındı. İsim ve adres sahte çıktı Kararın ardından yapılan ilk incelemede isimsiz gönderilen ihbar mektubunun zarfında yer alan Ali Demir isimli bir şahıs bulunmadığı, yine zarfta yer alan Kum Mahallesi Cumhuriyet Caddesi No:1 Amasra adresinin ise şehir merkezindeki eski kaymakamlık binası olduğu tespit edildi. Amasra Belediye Başkanı Recai Çakır ve aracına yakıt konulduğu belirtilen Avukat Berkay Dal ve İtfaiye ve Garaj Amirliği personelini ifadeye çağıran savcılık, ihbar mektubunda geçen güvenlik kamera kayıtları ile resmi defter kayıtlarını talep etti. İvedi notuyla Amasra İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne gönderilen yazıda ise iddiaların detaylı bir şekilde incelenmesini isteyen savcılık, 01.01.2024 ve 20.01.2024 tarihleri arasındaki güvenlik kameralarının da izlenmesini talep etti. İddiaların merkezindeki avukat ilk kez konuştu Savcılık olayla ilgili başlattığı soruşturmayı sürdürürken, sivil araç ile belediyeye ait benzin deposundan haksız yere mazot aldığı ileri sürülen Berkay Dal ilk kez konuştu. Belediyeye ait depodan yakıt aldığını doğrulayan Berkay Dal, aldığı mazotun kamu menfaatine kullanıldığını kaydetti. Belediyenin sözleşmeli avukatı olduğunu hatırlatan Dal, yakıtın belediyenin tarafı olduğu davalara katılmak amacıyla alındığını ifade etti. Dal, yaşananları şöyle anlattı: “10 Ocak 2024 tarihinde Zonguldak İdare Mahkemesi’nde Amasra Belediyesi’nin tarafı olduğu bir duruşma vardı. Ben de Amasra Belediye Başkanlığı’nın sözleşmeli olarak avukatlığını yapıyorum. Duruşma gününden önce başkanımıza haber verdim. Duruşmaya nasıl gidileceğini sordum. Kendisi araç tahsis edilemeyeceğini söyleyerek, kendi aracımla duruşmaya gitmemi rica etti. Gidiş dönüşte harcanacak yakıtın da belediyeden iade edileceğini söyledi. Zaten aracım da ofisin üzerine kayıtlı, ayrıca biz avukatlar da kamu görevi ifa ediyoruz. Kamu menfaatine aracımı tahsis ettik. Bartın’dan yola çıktım, çıkışta benzin istasyonuna gidip çeyrek depo olan yakıtımı belediyeye hak geçmemesi için kendime ait parayla doldurdum. Bunun da evrakı, makbuzu mevcut. Emniyet ile de paylaştım. Sonra Zonguldak İdare Mahkemesindeki duruşmaya gittim. Duruşmaya girdikten sonra geri döndüm. O gün Amasra’ya dönüş yapmadım. Aracın lastiği patladı, çivi girmiş, onu yaptırdım. Onu da kendi paramla yaptırdım. Vakit geçtiği için de Bartın’daki evime gittim. Ertesi gün Amasra’ya geldim. O gün yine Bartın’da Amasra Belediyesinin taraf olduğu, Bartın Ağır Ceza Mahkemesi’nde saat 14.00’de duruşma vardı. Başkanı aradım, ilçeye geldiğimi söyledim. Kendisi de, ‘Ne kadar yakıt harcadın’ diye sordu. Ben de, ‘Çeyrek depo olmamış’ dedim. O da, ‘Git belediyenin garajına, harcadığın kısmını takviye edecekler’ dedi. Gerekli evrakları hazırladıktan sonra gittim garaja, iade işlemi gerçekleştirildi. Ondan sonra da Bartın’daki belediyemizin müşteki olarak taraf olduğu Bartın Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya katıldım. Hem Zonguldak’a hem de Bartın’a gittiğime ilişkim görev yazım mevcut. Burada tarihi, saati, gideceğim duruşma, yakıtın verileceği taşıt ve plakası da yazıyor. Kamu menfaatine olan bir iş için bu belgeler düzenlendi.” Yalan beyan iddiası Avukat Dal, isim ve adresi sahte çıkan ihbar mektubunda yer alan “11.01.2024 Perşembe günü saat 11.25’te Amasra Belediyesine ait garaj amirliği ve itfaiye amirliğinin ortak kullandığı garaj alanında özel şahısların araçlarına mazot doldurduğunu gördüm” ifadesinin de doğru olmadığını savundu. Mektupta geçen olay gününe ilişkin saatin gerçek saatten 1 saat 40 dakika daha geride olduğunu belirten Dal, ihbarda kullanılan ‘gördüm’ kelimesinin ise doğru olmadığını savundu. Kendisini gördüğünü söyleyen ihbarcının yazdığı saatin aksine öğlen saat 13.00-13.30 arasında olay yerinde bulunduğunu kaydeden Dal, “Belediye garajından yakıtı aldıktan sonra Bartın’daki duruşmaya gitmek için Amasra’dan çıktım. Ben Amasra’dan saat 13.00- saat 13.30 civarında çıktım. Çıkmadan hemen öncesinde yakıtı da almıştım. Yani yine saat 13.00 sıralarında yakıtı aldım. Burada bir tezat var. İhbarcı her kim ise, belediyenin kamera kayıtlarındaki saati esas alarak dilekçesini yazmış. Gerçekte saat 13.00 civarı olması gerekiyor. Güvenlik kameralarında ise ihbarcının belirttiği gibi saat 11.25 olarak gözüküyor. Arada 1 saat 40 dakika civarında fark bulunuyor. İhbarcı kendi adını, soyadını sahte olarak yazdığı gibi, kamera kaydını izlemiş, ihbarı da ona göre yazmış. Beni saat 11.25 sıralarında yakıt alırken gördüğünü söylüyorsa yalan beyanda bulunmuş. Çünkü beni o saatte orada görme şansı yok. Olmayan bir şeyi göremezsin. Zaten saat 14.00’te de Bartın’da duruşmam var. Ayrıca kamera saatinin yaklaşık 1 saat 40 dakika civarında geri olduğu bilinen bir gerçek. İhbarcı da, bu işi tezgâhlayanlar da kamera görüntülerindeki saate göre bu dilekçeyi yazmışlar. Ama bu saati gerçek saatmiş gibi yazmışlar” şeklinde konuştu. Kayıt ve veriler savcılık ile paylaşıldı Savcılık tarafından ifadeye çağrılan Belediye Başkanı Çakır ise, mazot yolsuzluğu iddiası ile ilgili tüm kayıt ve verileri savcılık ile paylaştıklarını belirtti. Kendisinin siyasi bir komplonun içine çekilmek istendiğini söyleyen Çakır, “Bu iddia Amasra Belediyemizin sözleşmeli avukatının, belediyenin davasının görüldüğü Zonguldak’taki İdare Mahkemesi’ne ofisinin aracı ile gidip gelmesi, bizim de kendisine süreçte yaktığı 20 litre yakıtı iade etmesiyle ilgili. Bu konuda sahte isim, sahte adres bilgisi ile savcılığa ihbar mektubu var. Bizler savcılık makamının talebi olan görüntü ve belgeleri kendilerine ilettik. Göreve geldiğimizde garaj ve itfaiye amirliği bölgesi 6 kamera ile izleniyordu, hatta 2 kamera da bozuktu. Benim talimatım ile 26 kamera izlenmeye başladı. Gerekli tüm kayıt ve veriyi ilgili makamlarla paylaştık. Seçimlere kısa süre kala böyle algı operasyonları ile süreci bulandırmanın etik olmadığı kanaatindeyiz. Bizim Amasra’da en güçlü yanımız şeffaflığımızdır. Her işimizi şeffafça yaparız, tüm verileri şeffafça yayınlarız. Kamuoyu ile basın ile gerekli, ilgili kurum ve kuruluşlarla gerekli bilgileri paylaşmaya her zaman hazırız. Kimse öküz altında buzağı aramasın. Sağlıklı bir seçim süreci geçirelim istiyoruz. Bu iddialar şahsi menfaati bozulanlarla ilgili de olabilir. Tabii yaşananlar aynı zamanda siyasetin ilgi alanına da girer. Siyaseti etik yapmak gerekir. İlkelerimiz gereği, şeffaf, adil yönetim tarzımızdan rahatsız olan örgütlü bir kumpanyanın siyasetçe değerlendirildiği kanaatindeyiz. Amasra halkına sorabilirsiniz. Bize böyle bir iddia yapışmaz. Siyaseten rekabete her zaman varız. Ama bel altı olmaması, seçim sürecinin sağlıklı yürümesini sağlayacaktır” ifadelerine yer verdi. Suç duyurusunda bulunuldu Başkan Çakır, iddia edildiği gibi bir yolsuzluk varsa ortaya çıkarılması, yoksa da isimsiz mektup, sahte adres ve doğru olmayan beyanlarda bulunanların tespit edilmesi için suç duyurusunda bulunduklarını kaydetti. Sürecin yakın takipçisi olacaklarını söyleyen Çakır, “Bizim de kuşkularımız var. Belki kurum içerisinden, belki kurum dışından sahte belgeyle, adresle algı operasyonu olduğudur. Buna alet olanların da takibini istiyoruz. Suç duyurusu yoluyla savcılıktan talepte bulunduk. Biz sürecin tüm yönleriyle açıklığa kavuşturulmasını, belediyemizin, şahsımın, üyesi bulunduğum siyasi partinin zan altında kalmaması adına özellikle önemsiyoruz. Bu komplonun ortaya çıkarılması için de sonuna kadar olayın takipçisi olacağız” diye konuştu.