Yerel Haberler
Bartın
Türkiye’nin en uzun nehri Kızılırmak’ta şoke eden araştırma 23 Aralık 2025 Salı - 12:48:51 Bartın’da gerçekleştirilen bilim kafe etkinliğinde konuşan BARÜ Fen Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümünden Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Nakipoğlu, antibiyotiklerin her geçen gün artan kullanımı nedeniyle etkisinin azaldığın ifade ederek, Kızılırmak Nehri’nden alınan su örneklerinde ise antibiyotik direnç genlerinin farklı türlere aktarıldığı tespit edildi. Bartın Üniversitesinde (BARÜ) Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Bilim İletişimi Ofisi koordinasyonunda akademik çalışmaları ve bilimsel konuları toplumla etkili, anlaşılır ve erişilebilir bir şekilde buluşturmayı hedefleyen "Bilim Kafe" etkinlikleri kapsamında bir program gerçekleştirildi. BARÜ Bilim İletişimi Ofisi tarafından düzenlenen "Hastalıklarda Antibiyotiklerin Etkisiz Kaldığı Bir Dünyaya Ne Kadar Hazırız?" başlıklı söyleşide antibiyotik direncine yönelik yürütülen güncel çalışmalar uluslararası bir bakış açısıyla ele alındı. Türkçe ve İngilizce gerçekleşen sunumlarda, antibiyotik kullanımı, bakteriyel direnç, antibiyotik gen aktarımı, bekleyen tehlikeler ve antibiyotik tehdidinin ortadan kaldırılması gibi konularda yapılması gerekenler anlatıldı. ’’Antibiyotik direnci küresel krizdir’’ Rektörlük Konferans Salonu’nda düzenlenen söyleşide Londra Kingston Üniversitesinden Prof. Dr. Mouhamad Khoder, BARÜ Fen Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümünden Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Nakipoğlu ile BARÜ Merkezî Araştırma Laboratuvarı Müdürü Prof. Dr. Cem Burak Yıldız konuşmacı olarak yer aldı. Etkinliğin açılışında konuşan BARÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akkaya, antibiyotik direncinin günümüzde küresel bir sağlık tehdidi hâline geldiğini vurgulayarak ’’Antibiyotikler, basit bir enfeksiyonun ölümcül olduğu dönemleri geride bırakmamızı sağlamış, modern tıbbın temel taşlarından biri olmuştur. Ancak günümüzde Dünya Sağlık Örgütünün de vurguladığı gibi antibiyotik direnci, bir sağlık sorunu olmasının yanı sıra farklı boyutları olan küresel bir krizdir. Bu konuda farkındalığın artırılması için üniversitelere ve bilim insanlarına büyük sorumluluk düşmektedir" dedi. BARÜ Merkezî Araştırma Laboratuvarı Müdürü Prof. Dr. Yıldız, söyleşide antibiyotiklerin atık sularda bulunması ve bakterilerin bu maddelere karşı direnç kazanmasının oluşturabilecek problemlere değinileceğini aktardı. ’’Hayvan çiftliklerinde çok yüksek dozda kullanılıyor’’ Türkiye’nin antibiyotik tüketiminde OECD ülkeleri arasında en üst sıralarda olduğunu söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Nakipoğlu, Türkiye’deki antibiyotik kullanımın en yaygın olduğu yerlerin ise hayvan çiftlikleri olduğunu kaydetti. Nakipoğlu, "Antimikrobiyal direnç mikroorganizmaların üzerine etki edecek şekilde tasarlanmış ilaçlara karşı direnç geliştirme olgusudur. Dolayısıyla 20-30 yıl önce belli bir dozda kullanılan antibiyotikler, bugün veya yakın bir gelecekte aynı dozda etki etmeyecektir. Akut bir şekilde ortaya çıkan dirençli bakteriler, insanların hastaneye yatış sürelerini uzattığı gibi hatta ölüme varan sonuçlara yol açabilir. Antibiyotikler özellikle hayvan çiftliklerinde kapalı ortamlarda yetiştirilme süreçlerinde çok yüksek dozlarda kullanılıyor. Evlerimizde, hastanelerimizde kullandığımız antibiyotikten daha fazlasını hayvan çiftliklerinde kullanıyoruz. İster büyükbaş, ister küçükbaş olsun, isterse kanatlı hayvan yetiştirilen tesislerde olsun. Bu kapalı ortamlarda yetiştirilme süreçlerinde çok yüksek dozlarda antibiyotik tüketiliyor’’ dedi. Su kaynaklarını tehdit ediyor Bakteriyel direncin yayılması konusunda uyarılarına devam eden Dr. Öğretim Üyesi Nakipoğlu, ‘’Antibiyotikler tamamen sindirilmeden dışarı atıldığı için bunlar yüzey sularında zamanla birikiyor. Burada dikkat çekilmesi gereken atık su arıtma tesisleri. Atık su arıtma tesislerinin yeterliliği kritik bir öneme sahip. Antibiyotik direnç genlerinin aktarımın türler arasında gerçekleştiğini tespit ettik. Özellikle Kızılırmak üzerinde bir çalışmamız olmuştu. Oradan aldığımız su örneklerinden izole ettiğimiz bakterilerde, bu direnç genlerinin türler arasında da aktarıldığını tespit etmiştik’’ şeklinde konuştu. Mustafa Nakipoğlu, gerçekleştirdiği sunumda Ekonomik İşbirliği Ve Kalkınma Örgütü (OECD)’nin değerlendirmede yeterli önlemlerin alınmaması durumunda Türkiye’de tüm enfeksiyonlar içerisinde dirençli enfeksiyonların oranın 2035 yılında yüzde 40 oranına çıkarak, tüm ülkeler arasında Türkiye’nin Hindistan’dan sonra ikinci sıraya yerleşeceğinin tahmin edildiğini de ifade etti. Atık sular antibiyotikten arındırılacak Ülke genelinde yapılan antibiyotik farkındalığını arttırmaya yönelik çalışmalar gerçekleştiğini de hatırlatan Dr. Nakipoğlu, Bartın Üniversitesi ile İngiltere’deki Kingston Üniversitesi’nin sularda biriken antibiyotik kalıntılarının önüne geçebilmek amacıyla çalışma yürütüldüğünü de aktardı. Nakipoğlu, ‘’Projede antibiyotik kalıntılarının yüzey sularında birikmesinin önüne geçmek için özel antibiyotik giderim sistemleri geliştirmek istiyoruz. Böylece Londra Kingston Üniversitesi iş birliğiyle hem sağlık hem çevre odaklı bir yaklaşım ortaya koyuyoruz" diye konuştu. Londra Kingston Üniversitesinden Prof. Dr. Mouhamad Khoder ise su ortamındaki antibiyotik kalıntılarını gidermeyi hedefleyen "Antibiyotiklerin Biyolojik ve Çevresel Ortamlardan Uzaklaştırılması Yoluyla Antimikrobiyal Direncin Ele Alınması" başlıklı proje hakkındaki sunumunda yürütülen çalışmaları kapsamlı bir şekilde anlattı.
22 Aralık 2025 Pazartesi - 15:51 BARÜ, 9 farklı göstergede Türkiye’nin en başarılı üniversiteleri arasında Bartın Üniversitesi (BARÜ) Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından yayımlanan "Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu-2025"e göre 9 farklı göstergede ilk 20’de yer aldı. Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından 67 farklı gösterge doğrultusunda Türkiye’deki 201 üniversiteye ait analizlerin yer aldığı "Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu-2025" yayımlandı. Üniversitelere yönelik en kapsamlı değerlendirmelerden biri olan rapora göre Bartın Üniversitesi (BARÜ) kalite, erişilebilirlik ve uluslararası sıralamalardaki yükselişiyle farklı göstergelerde Türkiye’de ilk 20 üniversite arasında yer almayı başardı. YÖK raporu, üniversiteleri "Eğitim ve Öğretim", "Araştırma-Geliştirme, Proje ve Yayın", "Uluslararasılaşma", "Sürdürülebilirlik" ve "Topluma Hizmet ve Sosyal Sorumluluk" olmak üzere 5 ana kategori altında değerlendirip üniversitelerin yükseköğretime yaptıkları katkı ve sağladıkları gelişmeye göre hazırlandı. BARÜ, her gösterge için ilk 20’de yer alan üniversitelerin açıklandığı raporda 9 göstergede 201 üniversite arasından Türkiye’nin en iyileri arasına girdi. BARÜ, engelsiz üniversite çalışmalarıyla 2 göstergede ilk 5’te BARÜ engelsiz üniversite olma yolundaki çalışmalarıyla sahip olduğu 40 erişilebilirlik bayrak ve nişanlarıyla ise engelsiz bayrak ödül sayısının en yüksek olduğu üniversiteler arasında ilk 5’te yer aldı. BARÜ, erişilebilir bilgi kaynaklarına yönelik kütüphanelerde sesli kitap ve engelli dostu kaynak sayısına göre hazırlanan listede ise 1 milyonu aşan kaynağıyla 5’inci oldu. BARÜ, "Eğitim ve Öğretim", "Araştırma-Geliştirme, Proje ve Yayın" alanlarında üst sıralarda BARÜ, ders işleyişinden memnuniyet yüzdesinin en yüksek olduğu üniversiteler arasında 7’nci, öğretim üyelerinden memnuniyet yüzdesinin en yüksek olduğu üniversiteler arasında 13’üncü, TÜBİTAK BİDEB kapsamında en fazla destek alan üniversiteler arasında 8’inci oldu. Öğrenciler tarafından yürütülen sosyal sorumluluk projeleri göstergesinde ise BARÜ, 214 projesiyle 12’nci sıraya yerleşti. Son olarak kariyer merkezinin gerçekleştirdiği faaliyet sayısında da BARÜ, istikrarlı gelişimini bir kez daha ortaya koydu. Uluslararası sıralamalarda başarısıyla adından söz ettiren BARÜ Times Higher Education (THE) Dünya Sıralaması’nda en başarılı Türk üniversiteleri arasında 13’üncü, UI GreenMetric Yeşil Üniversite Sıralaması’nda en iyi sıralamaya sahip üniversiteler arasında 13’üncü, THE Etki Sıralamaları kapsamındaki iklim eylemi kategorisindeki üniversiteler göstergesindeyse 18’inci oldu. "Yükseköğretim hedeflerine katkı sunmayı sürdüreceğiz" Rapor hakkında değerlendirmelerde bulunan BARÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akkaya, "Yükseköğretim Kurulumuz (YÖK) tarafından büyük bir titizlikle hazırlanan ‘Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu-2025’te birçok alanda Türkiye’nin en başarılı üniversiteleri arasında yer almamız bizler için büyük bir gurur kaynağıdır. Eğitim-öğretimden araştırma-geliştirmeye, uluslararasılaşmadan erişilebilirliğe kadar farklı göstergelerde elde edilen bu başarı, sürdürülebilir gelişim anlayışımızın bir sonucudur. Bu süreçte üniversitelerimize sunduğu desteklerden dolayı YÖK Başkanımız Prof. Dr. Sayın Erol Özvar ve YÖK üyelerimize teşekkür ediyorum. Bartın Üniversitesi olarak ülkemizin gelecek vizyonu doğrultusunda hazırlanan yükseköğretim hedeflerine katkı sunmaya devam edeceğiz" dedi.
22 Aralık 2025 Pazartesi - 15:50 BARÜ’de kampüsteki hayvanlar için yaşam merkezi oluşturuldu Bartın Üniversitesi (BARÜ) Kutlubey Yerleşkesi’nde kampüs içinde yaşayan hayvanlar için "Hayvan Yaşam Merkezi" kuruldu. Bartın Üniversitesinde (BARÜ) kampüs içinde yaşayan hayvanların güvenli ortamlarda yaşamlarını sürdürebilmeleri amacıyla "Hayvan Yaşam Merkezi" kuruldu. Kutlubey Yerleşkesi’nde 400 metrekarelik alana inşa edilen merkez, BARÜ Doğa ve Hayvan Kulübü öğrencileri ile akademik ve idari personelin iş birliğiyle oluşturuldu. Böylece BARÜ, Öğrenci Yaşam Merkezi ve Engelsiz Yaşam Alanı’ndan sonra oluşturduğu Hayvan Yaşam Merkezi ile sosyal, erişilebilir ve kapsayıcı kampüs çalışmalarına bir yenisini daha ekledi. Hayvan Yaşam Merkezi’nde incelemelerde bulunan BARÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akkaya, kulüp yetkililerinden yürütülen çalışmalar hakkında bilgi aldı. Rektör Akkaya, hayvan dostu kampüs çalışmalarına devam ettiklerini vurgulayarak "Hayvanların beslenme ve barınma ihtiyaçlarını daha düzenli ve kontrollü şekilde sağlamak için Doğa ve Hayvan Kulübümüz ile birlikte sürdürülebilir bir model oluşturduk. Kampüs içinde yaşayan hayvanlarımızın güvenli ve doğal bir ortamda yaşamlarını sürdürebilmeleri amacıyla bir yaşam merkezi inşa ettik. Akademisyenlerimiz, öğrencilerimiz ve Bartın esnafımızın katkılarıyla oluşturduğumuz bu projenin, diğer üniversitelerimize örnek olmasını temenni ediyorum. Başta kulüp danışmanı Doç. Dr. Lale Özdemir Şahin olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" dedi.
Dijitalleşmenin medya, pazarlama, eğitimce ekonomiye etkileri anlatıldı
18 Aralık 2025 Perşembe - 17:10 Dijitalleşmenin medya, pazarlama, eğitimce ekonomiye etkileri anlatıldı Bartın Üniversitesinde (BARÜ) düzenlenen sempozyumda dijitalleşmenin medya, pazarlama, eğitim ve ekonomi üzerindeki çok boyutlu etkileri disiplinlerarası bakışla anlatıldı. Bartın Üniversitesi (BARÜ) Bartın Meslek Yüksekokulu tarafından "Yeni Medya, Yeni Pazarlama: Dijital Çağın Dinamikleri" başlığıyla çevrim içi bir sempozyum düzenlendi. Etkinliğin açılış konuşmasını BARÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akkaya yaptı. Dijital çağda üniversitelerin rolünü Rektör Prof. Dr. Ahmet Akkaya, "Günümüz çağında yeni medya etkileşimin ve hızın merkezde olduğu yeni bir iletişim kültürüdür. Bu kültür düşünme biçimlerimizi, üretim anlayışımızı ve ekonomik ilişkilerimizi etkilemektedir. Bu noktada üniversitelerin temel sorumluluklarından biri de geçmişin birikimini dijital çağın gereklilikleriyle harmanlayabilen, değişen dünya şartlarına uyum sağlayabilen dijital yetkinliklere sahip bireyler yetiştirmektir. Bu sempozyum öğrencilerimizin dijital dönüşümü akademik ve uygulamalı boyutlarıyla değerlendirmesine, güncel gelişmeleri alanın uzmanlarından takip etmesine ve üniversite-sektör-toplum etkileşiminin güçlenmesine önemli katkılar sunacaktır" dedi. Dijitalleşmenin medya, eğitim ve ekonomiye etkileri Sempozyumun oturum başkanlığını Mersin Üniversitesi İletişim Fakültesinden Prof. Dr. Barış Bulunmaz yaptı. Prof. Dr. Bulunmaz, "Dijital Medya ve Kültürel Dönüşüm" başlıklı değerlendirmesinde yeni medyayı ve gelişim sürecini anlatarak dijital platformların toplumsal değerler ve kültür üzerindeki dönüştürücü rolünü ele aldı. Akdeniz Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulundan Doç. Dr. Yasemin Bilişli, "Yapay Zekâ Çağında Influencer Ekonomisi: Dijital Güvenin Anatomisi" başlıklı sunumunda influencer ekonomisinin evriminin yapay zekâ destekli içerik üretimiyle yaşadığı dönüşümü aktardı. Bağımsız araştırmacı Dr. Hakan Öngören, "Yeni Eğitim ve Dijital Vatandaşlık" başlığı altında dijitalleşen dünyada eğitim modellerinin değişimini, dijital vatandaşlık bilincini, 21. yüzyıl becerileri ve öğretmenin rolünü anlattı. "Yapay Zekâ Pazarlaması" konusunda Iğdır Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinden Dr. Öğr. Üyesi Barış Armutcu, kişiselleştirilmiş pazarlama stratejileri ve otomasyon uygulamalarının günümüz pazarlama anlayışını nasıl dönüştürdüğünü örneklerle açıkladı. Son olarak Kastamonu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinden Dr. Öğr. Üyesi Nazlıcan Dindarik ise "Dijital Dönüşüm Çağında Akıllı Lojistik ve Tedarik Zinciri: Yeni Medyanın Etkileri" başlıklı konuşmasında yeni medya ve dijital teknolojilerin lojistik ve tedarik zinciri yönetiminde getirdiği yeniliklerin akıllı sistemlerde sunduğu katkılara dikkat çekti. Dijital çağın dinamiklerine ilişkin disiplinler arası bir bakış sunan sempozyum, soru-cevap bölümünün ardından sona erdi.
BARÜ’ye elektrikli araç şarj istasyonu kurulacak
18 Aralık 2025 Perşembe - 16:46 BARÜ’ye elektrikli araç şarj istasyonu kurulacak Bartın Üniversitesi (BARÜ) ile Akmercan Elektrik Doğal Gaz Yatırımları Anonim Şirketi arasında imzalanan protokolle sürdürülebilir ve çevre dostu ulaşım noktasında önemli bir atılarak elektrikli araç şarj istasyonu kurulacak. Bartın Üniversitesi (BARÜ) Türkiye genelinde giderek yaygınlaşan elektrikli araçların şarj edilmesi için yenilikçi bir adım attı. Bu kapsamda elektrikli araç şarj istasyonu kurulması için BARÜ ile Akmercan Elektrik Doğal Gaz Yatırımları Anonim Şirketi arasında bir protokol yapıldı. Protokol, BARÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akkaya ile Akmercan Batıkar Doğalgaz Bölge Müdürü Murat Tutal tarafından imzalandı. Protokol kapsamında Kutlubey Yerleşkesi Öğrenci Yaşam Merkezi’nde yer alan otopark alanına modern ve yüksek kapasiteli elektrikli araç şarj istasyonu kurulacak. İki farklı şarj ünitesiyle hizmete geçecek alanda elektrikli araçlar kısa sürede yüksek oranda şarj edilebilecek. BARÜ’nün çevreye duyarlı uygulamalara öncelik verdiğini belirten Rektör Akkaya, "Bartın Üniversitesi olarak sürdürülebilirlik ve çevre bilincini önceleyen projeleri hayata geçirmeye devam ediyoruz. Elektrikli araç kullanımının her geçen gün arttığı ülkemizde bu dönüşüme uyum sağlamak büyük önem taşıyor. Bu doğrultuda Kutlubey Yerleşkemizde kurulacak elektrikli araç şarj istasyonu ile şehrimize ve bölgemize katkı sunacağız." dedi.
Kooperatiflerin kalkınmada rolü masaya yatırıldı
17 Aralık 2025 Çarşamba - 13:33 Kooperatiflerin kalkınmada rolü masaya yatırıldı Birleşmiş Milletler (BM) 2025 Uluslararası Kooperatifler Yılı kapsamında düzenlenen panelde kooperatiflerin sürdürülebilir kalkınmadaki rolü ve Bartın’da kooperatifçilik faaliyetleri konuşuldu. Bartın Üniversitesi (BARÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) ile Bartın Ticaret İl Müdürlüğü tarafından Birleşmiş Milletler (BM) 2025 Uluslararası Kooperatifler Yılı kapsamında kooperatifçilik kültürünün genç nesillere aktarılması, toplumda farkındalık oluşturulması ve dayanışma ruhunun pekiştirilmesi amacıyla bir panel düzenlendi. "Uluslararası Kooperatifler Yılı ve Bartın’da Kooperatifçilik" başlıklı etkinliğin açılış konuşmasını yapan BARÜ İİBF Dekanı Prof. Dr. Metin Saban, "Türk milletinin sahip olduğu imece kültürü ve Ahilik geleneği medeniyetimizin birlik, yardımlaşma, dayanışma ve iş birliğini yansıtan geleneklerindendir. Benzer şekilde kooperatifçilik de ekonomik kalkınma, toplumsal dayanışma ve yerel üretimin desteklenmesi açısından önemli bir işletme modelidir. Bugün farklı kurumlardan konuklarımızın bilgiler vereceği etkinlikte kooperatifçilik faaliyetlerini ele alacağız." dedi. Bartın Ticaret İl Müdürü Erhan Özcan ise "Kooperatifler sahip olduğu ilke ve değerler gereği iklim değişikliği, yoksullukla mücadele, bilgi güvenliği, dayanışma, paylaşma gibi pek çok konuda aktif rol oynamaktadır. Bartın’da 80 adet kooperatif kurulmuştur. Özellikle gençlerimizin teknoloji ve yeniliğe olan hâkimiyetiyle imece ve Ahilik geleneğinin bir araya geldiği kooperatifçilik kültürü daha da gelişecektir. Gençlerimiz bu modeli yalnızca benimsemeyecek yeniden yorumlayacaktır. Uluslararası Kooperatifler Yılı dolayısıyla düzenlenen bu organizasyonun hayatımızın her alanında olan kooperatiflerimize yönelik farkındalığı artıracağına inanıyorum" diye konuştu. Etkinlik, Türkiye’de kooperatifçiliğin öneminin vurgulandığı Uluslararası Kooperatifler Yılı için hazırlanan kamu spotu filminin izlenmesinin ardından panelle devam etti. Panelin moderatörlüğünü BARÜ İİBF Uluslararası Ticaret ve Lojistik Bölümünden Prof. Dr. Selma Aytüre yaptı. Türk Kooperatifçilik Kurumu Başkanı ve Karabük Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Fuat Ersoy, "Sürdürülebilir Kalkınmada Kooperatiflerin Rolü" başlıklı konuşmasında kooperatiflerin çalışmalarını, kalkınmaya farklı boyutlardaki desteklerini anlattı. Esnaf, Sanatkârlar ve Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü Ticaret Uzmanı Ahmet Varlı, "Ülkemizde Kooperatifçilik ve Kampüs Kooperatifleri?" başlığında ülkemizde kooperatif sektörü, önemli kooperatif birlikleri, kampüs kooperatifleri, platform kooperatifçiliği ve yapay zekâ kooperatifleri üzerine kapsamlı bilgiler verdi. Türk Kooperatifçilik Kurumu Yönetim Kurulu Üyesi ve Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Finansal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haşim Özüdoğru, "Türkiye’de Genç Çiftçilerin Kooperatifleşme Eğilimleri: Fırsatlar, Engeller ve Politika Önerileri" konusunda mevcut durumu, yapısal sorunlar ve çözüm önerilerini, ulusal ve uluslararası iyi uygulama örneklerini aktardı. Kooperatiflerin sürdürülebilir kalkınmadaki rolüne dikkat çekmek ve bu alandaki farkındalığı artırmak amacıyla düzenlenen etkinlik, günün anısına çekilen fotoğrafla son buldu.
Otomobil tırın dorsesine saplandı:1 yaralı
13 Aralık 2025 Cumartesi - 00:19 Otomobil tırın dorsesine saplandı:1 yaralı Bartın’da otomobil kırmızı ışıkta duran tırın dorsesine ok gibi saplandı. Feci kazada önce araçta sıkışan yaralı sürücü, ardından ise otomobil saplandığı tırın dorsesinden kurtarıldı. Bartın Gölbucağı Kavşağı’nda şehir merkezi istikametine seyir eden S.T. idaresindeki 34 BJG 526 plakalı otomobil, kırmızı ışıkta duran K.D idaresindeki 74 BE 133 kupa plakalı tırın dorsesine arkadan çarptı. Dorseye ok gibi saplanan otomobilin ön kısmında büyük hasar görürken, sürücüsü ise araç içerisinde sıkıştı. Kazanın ardından aracın kornası da takılı kaldı. Kaza ihbarı üzerine olay yerine gelen itfaiye ekipleri, sıkışan sürücüyü kurtarma çalışması yürütürken, korna sesini de kesmeye çalıştı. Ekipler zaman zaman yeniden çalan korna sesini kesmeyi başarırken, uzun uğraşlar sonucu da araçta sıkışan sürücü de araçtan çıkarıldı. Sıkıştığı yerden kurtarılan sürücü S.T, sedye ile ambulansa götürülerek, ilk müdahalesi yapıldı. İlk müdahalenin ardından sürücü Bartın Devlet Hastanesi’ne götürülerek, tedavi altına alındı. Otomobil saplandığı dorseden kurtarıldı Kaza nedeniyle oto sanayiden il merkezine istikametindeki yol ulaşıma geçici süre kapanırken, çarpışmanın etkisiyle ok gibi dorseye saplanan otomobil ile tır, yapılan ileri geri manevralarla birbirinden ayrıldı. Sürücüsü tarafından tırın hareket ettirilmesi, çekici yardımıyla da otomobilin götürülmesinin ardından bölgedeki trafik normale döndü. Tır sürücüsü ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürülürken, yaralanan otomobil sürücüsünün ise hayati tehlikesinin bulunduğu öğrenildi.
Düştüğü çalılık mezarı oldu
12 Aralık 2025 Cuma - 16:57 Düştüğü çalılık mezarı oldu Bartın’da 2 gün önce defne toplamak için gittiği ormanda kaybolan ve bugün cansız bedeni bulunan 78 yaşındaki Zehra Günay’ın cenazesi, sıkıştığı çalılık alandan yaklaşık 1 saat süren çalışmayla kurtarıldı. Bartın’da 10 Aralık Çarşamba günü saat 13:30 sıralarında evden çıkan ve bir daha kendisinden haber alınamayan 78 yaşındaki Zehra Günay için dün arama çalışmaları başlatıldı. Zehra Günay’ı arama çalışmaları, jandarma, AFAD ve vatandaşlar tarafından bu gün de devam etmiş, öğlen saatlerinde son görüldüğü yerde çalışmalar yoğunlaşırken, önce kullandığı halatı ve eşarbı bulundu. O bölgede jandarma iz köpeği ile yapılan aramada ise çalılık alanda Zehra Günay’ın cenazesi bulunmuştu. Kadının ulaşılan cansız bedenini sıkıştığı alandan çıkartmak için çalışma başlatıldı. Çalılar, ağaç kesme motoru ve orak ve kirinti olarak tabir edilen kesici aletler yardımıyla temizlendi. Gerilen halatlar yardımıyla ulaşılan kadının cenazesi, yaklaşık 1 saat süren çalışmalarla sıkıştığı yerden çıkarıldı. Zehra Günay’ın cesedi, cenaze aracına konularak, otopsi yapılmak üzere hastane morguna götürüldü. Defne toplam amacıyla ormana gittiği öğrenilen Zehra Güneş’in defne ağacından dal keserken dengesini kaybederek düştüğü ve ağaç dal ve kökleri arasında sıkıştığı tahmin edilirken, ön incelemelerde olay yerinde boğuşma yada çırpma izlerine rastlanılmadığı kaydedildi. Yaşlı kadının, donarak öldüğü de araştırılan iddialar arasında yer alırken, kesin ölüm sebebinin ise otopsinin ardından netleşmesi bekleniyor.