Yerel Haberler
Bartın
Beraat beklenen mazot yolsuzluğu davasında tevsi tahkikat kararı 06 Eylül 2024 Cuma - 10:51:17 Bartın’ın Amasra ilçesinde geçen yıl Ocak ayında, mazot yolsuzluğu iddiası ile gelen isimsiz bir ihbar mektubun ardından belediye başkanı ve belediye avukatının yargılandığı davanın ikinci duruşması yapıldı. Sanık ve avukatlarının beraat kararı beklediği davada, mahkeme savcılığın tevsi tahkikat (koğuşturmanın derinleştirilmesi) talebini kabul ederek, duruşmayı 4 ay sonraya erteledi Bartın’ın Amasra ilçesinde 23 Ocak 2024 yılında Amasra Cumhuriyet Savcılığı’na Amasra Belediyesi’ne ait İtfaiye Müdürlüğü ve Garaj Amirliği içerisinde bulunan benzin deposundan sivil araçlara mazot verilmek suretiyle yolsuzluk yaptığı ileri sürülen ihbar mektubunun ardından açılan ve Belediye Başkanı Recai Çakır ile belediyeye ait depodan benzin aldığı iddia edilen Avukat Berkay Dal’ın yargılandığı davanın ikinci duruşması gerçekleştirildi. Tevsi tahkikat talebi Bartın 1. Ağır ceza mahkemesinde görülen davanın ikinci duruşmasına beraat kararını bekleyen sanıklar Belediye Başkanı Recai Çakır, avukat Berkay Dal ve sanık avukatları katıldı. Bartın 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ve Avukat Berkay Dal’ın kendi aracıyla Bartın ve Zonguldak adliyelerinde görülen Amasra Belediyesi’ne açılan davalara giderken aracına belediyeye ait benzin deposunda 25 litre benzin alması nedeniyle suçlandığı duruşmada, savcılık Adli Emanette yer alan Amasra Belediyesi Akaryakıt Defteri’ndeki depodan bidonla mazot alımı, başkanın şahsi aracına usulsüz mazot alımı gibi eylemler ve makam aracına kronolojik sıranın dışına çıkılarak işlendiği gibi kayıtların yeniden incelenmesi için tevsi tahkikat talebinde bulundu. Sanıklar ayrı dosya açılmasını istedi Sanık ve avukatları ise, savcılığın tevsi tahkikat talebi için sunduğu eylem ve gerekçelerinin iddianamede yer alan suçlamalarla bağlantılı olmadığını belirterek, mahkemeden talebin reddedilmesini ve sanıkların beraat edilmesini istedi. Ayrıca sanık ve avukatlar, yeni eylem, iddia ve suçlamalarla ilgili mevcut dosyadan ayrı soruşturma açılabileceğini belirterek, dava konusu ile ilgili savcılık mütalaasının sorulmasını istedi. Talep kabul edildi, dava 4 ay sonraya ertelendi Dosyaları inceleyen mahkeme heyeti, savcılığın tevsi tahkikat talebinin kabul ederek, yeni eylem ve iddialarla ilgili Amasra Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulması ve soruşturmanın sonucunun beklenerek, davayı 14 Ocak 2025 tarihine ertelenmesi kararını verdi. Karar sürpriz oldu Amasra Belediye Başkanı Recai Çakır, ilk duruşmada bekledikleri beraat kararının ikinci duruşmada bile çıkmamasına çok şaşırdıklarını belirtti. Kararın kendileri için sürpriz olduğunu ifade eden Çakır, “Sürpriz oldu bizim için. Aslında dava dosyasının içeriği daha önce Amasra savcılığı tarafından incelenmiş, çok da hızlı bir şekilde seçim öncesinde iddianamesi kabul edilerek, davaya dönüşmüştü. Bir önceki davanın sonunda, tanık dinlenmesine gerek olmadığı beyanı üzerine biz karar bekliyorduk. Dava konusu olan yani belediye avukatının belediye davasına gidip gelmesinde kullanılan 24 litre mazot ile ilgili konu neredeyse, hiç geçmedi davada. Ek inceleme ile ki, aslında bu müfettiş yada savcılık incelemesi ile ayrı bir dosya olarak tanzim edebilecekken, herhalde beraat kararı vermemek adına 14 Ocak 2025 tarihine davamız ertelendi. Önceliğimiz hizmet. Hemşerilerimizin konforunu sağlamakla uğraşmamız gerekirken, bu konularla uğraşıyoruz” dedi. “Davayı uzatma olarak okuyoruz” Soruşturma ve dava açılma sürecinde hatırlatan Başkan Çakır, iddia makamının adli emanetteki yakıt defterinin yeniden incelemesini davayı uzatma girişimi olarak gördüklerini anlatarak , “Burada ağır ceza olmadığı için fezlekeyi Bartın’a gönderdi. Türkiye adalet tarihine geçecek bir hızla, seçim öncesinde bir davaya dönüşmüştü mesele. Bu sürecin akabinde yeni bir inceleme konusu ediliyor. Maalesef, üzülerek söylüyorum ama biz bunu uzatma, üzerimizde baskı aracı olarak kullanma gibi okuyoruz. Devletleri yöneten hükümetler, belediyeleri yöneten başkanların asli işi millete hizmet etmektir. Birbirimizi yormak olmamalıdır. Yeni gelen savcının, aslında daha önceden incelenen adli emanetteki defteri tekrar ele alıp, içinden aslında bize sorabileceği ve bizden cevaplarını gayet net bir şekilde alabileceği meseleleri, dava günü açıklamasıyla davamız 14 Ocak tarihine ertelenmiş oldu. Aslında mevcut davanın içeriği ile aynı. Bizim önceliğimiz en asgari bedelle, en hızlı hizmeti Amasra’ya getirmektir. Bu çerçevede avukatımızdan helallik istememiz gerekiyor. Kendi aracını kullandı, şoförlüğünü kendi yaptı. Ama belediyenin işini gördü” ifadelerini kullandı. Savcılık iddialarına cevap verdi Tevsi Tahkikat kararı için savcılığın mahkemeye sunduğu iddialara da cevap veren Çakır, “Kardeş belediyemizden getirdiğimiz iş makinesine bidonla verdiğimiz mazot. Küçük limanda, mezarlık alanında çalıştığını ve sel sonrasındaki çalışmalara katıldığını herkes biliyor. Makam aracının 3 günlük görev sonrası teslim edildiği fişin niye geç teslim edildiği, belediye başkanın aracının belediye hizmetine sunulduğu dönemde tükettiği yakıt ile ilgili sorular ve iddialar. Gayet normal sorulabilir, biz de cevap veririz ama sanki son dakikaya bırakarak, davayı uzatma gerekçesi gibi görülmüş. Bu meseleler, dava dosyasında olsaydı, biz de hazırlıklı gider, bu davayı bitirmiş olurduk. Mesela büyük iş makinelerini taşımak için kullandığımız çekiciye nöbet deriz. Beklenen şu, ‘Nöbeti getireceğiz, garaj bölgesine kadar çekeceğiz, sonra da mazotunu dolduracağız. Sonra tekrar çalışma yerine getireceğiz.’ Ama aracın yaptığı iş, harcadığı yakıt belli. Bizim yaptığımız ise garajdan bidonla yakıtını temin edip, hızlı bir şekilde çalışmasını sağlamaktır. Eğer bu yöntemde bir usulsüzlük görülüyorsa, en masumunun Amasra Belediyesi olduğunu siz de göreceksiniz. Çünkü adı geçen alandaki yakıt deposunu faaliyete geçiren benim, alanı izleyen 26 kamerayı koyduran benim. Usulsüz iddiası ile şuanda adli emanette bulunan deftere, her şeyi açık açık yazdıran benim. Diğer yerel idareler incelenirse, Amasra Belediyesi’nin alkışlanması gerektiğini görürüz” diye konuştu. Ne olmuştu?
04 Eylül 2024 Çarşamba - 17:59 Karabük Üniversitesi Rektörü Kırışık’tan Rektör Uzun’a ziyaret Karabük Üniversitesi (KBÜ) Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, Bartın Üniversitesi (BARÜ) Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun’u ziyaret etti. Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Bartın’a gelen Karabük Üniversitesi (KBÜ) Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, Bartın Üniversitesi (BARÜ) ile iş birliği içerisinde Bartın Ticaret ve Sanayi Odası (Bartın TSO) çalışanlarına teknik danışmanlık hizmeti verilmesi üzerine Bartın TSO Başkanı Halil Balık ile bir protokol imzaladı. Protokolün ardından Rektörlük makamında gerçekleştirilen ziyarette, BARÜ ile uyum içerisinde başta bölge kurumlarına değer katacak nitelikli insan gücü yetiştirilmesi olmak üzere yapılabilecek eğitim faaliyetleri üzerinde duruldu. BARÜ’nün de kurumsal paydaşı olduğu, Karabük Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenecek Sağlık Bilimleri Festivali (Sağlıkfest) kapsamındaki son çalışmalar aktarılırken geçtiğimiz haftalarda BARÜ ve KBÜ arasında imzalanan ‘Akademik İş Birliği Protokolü’ ile ‘Kurumsal Paydaş İş Birliği Protokolü’nün iş birliği imkânları ve ortak yürütülebilecek projeler de değerlendirildi. Ayrıca ziyarette, BARÜ’nün bu yıl yedinci kez bilim ve teknoloji tutkunlarını aynı çatı altında bir araya getireceği “Ar-Ge Proje Pazarı” üzerine görüş alışverişi yapıldı. Uluslararası katılımla Kutlubey Yerleşkesinde 7-8 Kasım 2024 tarihlerinde düzenlenecek festivalin önemine değinilirken bölge üniversiteleri olarak; eğitim öğretimden araştırma ve geliştirmeye, topluma hizmet uygulamalarından sosyal sorumluluk projelerine kadar geniş bir alanda sürdürülebilir iş ve güç birliği mesajı verildi. Üniversitelerin ortak akıl kültürünü benimseyerek el birliğiyle geleceği inşa ettiğini vurgulayan Rektör Uzun, “Bulunduğumuz yerden başlayarak ülkemizin ulusal ve uluslararası alanda gelişimine katkıda bulunmak için bölge üniversiteleri olarak uyum içerisinde önemli çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Yeni akademik yılda da yürütülecek faaliyetler hakkında tecrübe paylaşımında bulunmak üzere bir araya geliyor, ortak hedeflerimizi daha kapsamlı şekilde ileri noktalara taşımak amacıyla görüşmeler gerçekleştiriyoruz. Bu itibarla kıymetli Rektörümüz Prof. Dr. Sayın Fatih Kırışık’a birlikte hareket etme noktasındaki yaklaşımları ve yakın ilgileri için teşekkür ediyorum” diye konuştu. Rektör Kırışık ise kendilerine gösterilen misafirperverlik için Rektör Uzun’a teşekkür ederek KBÜ ile BARÜ arasındaki akademik iş birliğinin önemine değindi.
04 Eylül 2024 Çarşamba - 17:47 Rus turistler sahile akın etti Bartın’ın Amasra ilçesine gelen Rus turistler, Bartın’ın Amasra ilçesindeki tarihi sokakları gezip, muhteşem doğasının tadını çıkarırken, Amasra’nın plajlarında denize girerek serinledi. 2022 yılından Rusya’dan Türkiye’ye turistleri taşımaya başlayan Astoria Grande gemisi, Bartın’ın Amasra ilçesine toplamda 51, bu yıl ise 18. seferini gerçekleştirdi. Eylül ayının ilk seferinde toplam bin 47 yolcu, 445 personel olmak üzere bin 492 kişi ile Amasra limanına yanaşan geminin Rusya’dan bölgeye getirdiği toplam kişi sayısı 60 bin 770’ye ulaştı. Güneşli ve sıcak bir günde Amasra’ya ulaşan gemi ile gelen Rus turistler, ilçenin tarihi sokaklarını gezerek, plajlara akın ederek serinledi. Amasra’nın muhteşem doğasında denize giren turistler, kumsalın ve güneşin de keyfini çıkardı. Öte yandan yapılan anketlerde, 2022 yılının Ağustos ayında başlayan seferlerle Türkiye’ye ve Amasra’ya gelen Rus turistlerin en çok sevdiği yerlerin başında İstanbul ve Amasra geldiği öğrenildi. Karadeniz’in en güzel limanlarını dolaşan Astori Grande gemisinde yapılan anketlerde, turistlerin en çok sevdiği durakların başında Amasra Limanı geldiği öğrenildi. Amasra ve İstanbul’un Rusların en çok sevdikleri yerler durağında en üst sırada çıkan anketlerde Rusların Amasra’yı sevmesinde ise muhteşem doğası, sessiz, sakin ve şirin bir kent olması, yürüme mesafesindeki plajları, taze balık ve uygun fiyatlar gibi bir çok sebeplerin etkili olduğu belirtildi. Yaz döneminde yoğun ve hareketli bir dönem geçiren ve Eylül ayı ile birlikte sakinleşen Amasra’nın Rus turistleri ağırlamaya devam ettiğini belirten Amasra Belediye Başkanı Recai Çakır, "Eylül ayı ile birlikte balık avlanma yasağının bittiği bu dönemde, 60 bin sayısını geçtik. Misafirlerimiz, Eylül ayında bir başka güzel olan Amasra’mızın güzelliklerini görme ve yaşama fırsatı buluyor. Biz de 60 bin kişi sayısını geçmiş bulunmanın gururunu yaşıyoruz. Sezona göre daha sessiz ve sakin bir dönemi geçiyoruz. Yine de 1047 yolcu 445 mürettebat olmak üzere toplamda 60 bin 770 kişi sayısına ulaştık. Bu ay içerisinde 3 seferimiz daha olacak" dedi. Öte yandan Eylül ayı içerisinde her hafta Çarşamba günleri Amasra ilçesinde gelmesi beklenen Astoria Grande gemisinin bölgeye getirdiği kişi sayısının ay sonunda ise 65 bini bulması bekleniyor.
Amasra’ya Rus turist akını sürüyor
28 Ağustos 2024 Çarşamba - 17:19 Amasra’ya Rus turist akını sürüyor Kruvaziyer turizmi ile 2022 yılının Ağustos ayında tanışan Bartın’ın Amasra ilçesine 2 yılda düzenlenen Astoria Grande ile düzenlenen 50 seferde gelen Rus turist sayısı 59 bin 278 kişi oldu. Bu yıl ise 17. kez Amasra Limanı’na yanaşan gemi ile ilçeye gelen turist sayısı ise 23 bin 7 kişiye ulaştı. Muhteşem doğası ve denizi ile Karadeniz’in en gözde turizm yerleri arasında yer alan Bartın’ın Amasra ilçesinde 2022 yılı ağustos ayında başlayan kruvaziyer yolcu taşımacılığı ile 2 yılda toplam 59 bin 278 yolcu geldi. İlçedeki tarihi ve turistik alanlarını gezen Rus turistler, muhteşem doğasında denize girmenin de keyfini sürüyor. Toplamda 50 kez Amasra Limanı’na gelen Astoria Grande gemisinin bölgeye getirdiği turist sayısı her geçen gün daha da artıyor. Bugün sabah saatlerinde Amasra Limanı’na yanaşan Astoria Grande gemisi ile 159 yolcu 453 mürettebat ilçeye gelirken, 2024 yılında düzenlenen 17 seferde toplam gelen sayısı 23 bin 7 kişiye ulaştı. Bu yıl ilçeye 9 sefer daha düzenlemesi planlanan gemi ile ilçeye gelen turist sayısının haftaya gerçekleşecek 51. seferde ise 60 bin kişiyi, 2025 yılı sonlarında gerçekleşecek 80. seferde ise 70 bin kişiyi aşması bekleniyor. Bu yıl Eylül ayında 4, Ekim ayında 3, Kasım ayında ise 2 kez daha ilçeye gelecek olan gemi, Aralık ayında verilecek aranın ardından yeni yılın Ocak ayında yeniden bölgeye sefer yapmaya başlayacak. 2025 yılının Şubat ayında bir aylık daha ara verecek olan gemi, bu yıl ilk kez Mart ayında da yolcu taşımaya devam edecek. Rus turistlerin ilçeye ilgisinin her yıl daha da arttığına dikkat çeken Amasra Belediye Başkanı Recai Çakır, "Karadeniz’de gerçekleştirilen kruvaziyer turlarında, astoria grande gemisi ile kentimize gelen Rus misafirler, ilçemizi oldukça sevdiler. Bugün de 1058 yolcu 453 mürettebat ile ilçemizdeler. bu yıl 9 seferimiz olacak. Bir sonraki seferde 60 bin kişi sayısını geçeceğiz. Önümüzdeki yıl planlanan 30 seferle kruvaziyer turizm ile Amasra damgasını vurmaya devam ediyor" dedi.
Boşanma aşamasındaki kocası tarafından ayaklarından vuruldu
28 Ağustos 2024 Çarşamba - 08:31 Boşanma aşamasındaki kocası tarafından ayaklarından vuruldu Bartın’da 2 çocuk annesi Ahsen Nur Paşalı, 7 yıldır kocasından şiddet gördüğünü ağlayarak anlattığı ve yardım istediği videosunu sosyal medyada paylaştıktan 5 saat sonra, boşanma aşamasındaki kocasının silahlı saldırısına uğradı. Pompalı tüfekle açılan ateş sonucu ayaklarından yaralanan kadın, olayın ardından yaşadığı dehşeti anlattı. Ankara’da yaşayan 2 çocuk annesi Ahsen Nur Paşalı, 19 Mayıs 2024 tarihinde, çocuklarını habersiz parka götürdüğü gerekçesiyle 7 yıllık evli kocası tarafından darp edilerek burnu kırıldı. Ankara’da yaşayan annesinin evine sığınan Ahsen Nur Paşalı, kocasının bu kez ise yakınlarının ev araçlarına zarar vermesi ve çıkarıldığı mahkemece adli kontrol kararı ile serbest bırakılmasının ardından Ankara’daki kadın sığınma evine gitti. Kocasının hakkında çıkan koruma kararını defalarca kez ihlal etmesi üzerine ise Ahsen Nur Paşalı ve 2 çocuğu bu kez Zonguldak’ta kadın sığınma evine nakledildi. Oradaki koşulların çocukları ile müsait olmadığını düşünen Ahsen Nur Paşalı, bu kez çocukları ile birlikte Bartın’ın Amasra ilçesinde yaşayan ablasının yanına sığındı. Ağlayarak yardım istediği paylaşımdan 5 saat sonra saldırıya uğradı İlçe otobüs duraklarındaki tuvaletin işletmesini yapan ablası ile birlikte çalışmaya başlayan Ahsen Nur Paşalı, dün öğlen 12.00 sıralarında sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşım ile kocasının tehditleri nedeniyle çok korktuğunu belirterek yardım istedi. Paylaşımda 7 yıldır şiddet gördüğünü ağlayarak anlatan talihsiz kadın, akşam saat 17.00 sıralarında çalıştığı iş yerine gelen kocası O.P.’nin pompalı tüfekli saldırısı sonucu ayaklarından yaralandı. Saldırıdan hafif yaralı bir şekilde kurtulan 2 çocuk annesi Ahsen Nur, tedavisinin ardından polis merkezine giderek ifade verdi. ’Dur’ ihtarına uymadı, kaza yaparak durdu Saldırının ardından kaçmaya çalışan öfkeli koca ve yanındaki U.G., araçta kullandıkları 3-4 farklı ve sahte plaka ile ilçeden çıkmayı başardı. Olayın ardından ilçe giriş çıkışlarını tutan polis ekipleri, aracın kullandığı sahte plakaları da tespit ederek çevre il ve ilçelerdeki güvenlik güçlerine bildirdi. Bartın-Cide karayolunda seyrettiğinin tespit edilmesi üzerine Kastamonu’nun Cide ilçesi girişine yakın bölgede polis ekipleri tarafından barikat kurularak araç durdurulmak istendi. Araç ve polis ekipleri arasında ’dur’ ihtarına uyulmaması üzerine kovalamaca başladı. Polislerden kaçmaya çalışan öfkeli koca O.P.’nin içerisinde bulunduğu araç, polis otosuna çarparak durabildi. Her iki şahıs gözaltına alınırken, araçta uyuşturucu madde de bulunduğu öğrenildi. Yaşadığı dehşeti anlattı İfadesinin ardından gazetecilere dehşeti anlatan Ahsen Nur Paşalı, "Ablam çocuklarıyla denize gitmişti, ben de dükkandaydım. İçeride otururken bir arabanın yanaştığını gördüm. Bizim arabaya benziyordu. Dükkan içerisindeki takılardan dolayı göremedim. Dışarı çıktım baktım, plaka farklıydı. İçinde de şoför koltuğunda da bir başka bey oturuyordu. Buraya araç çekmenin yasak olduğunu söyleyerek, aracı çekmelerini istedim. Birinin bineceğini ve hemen çıkacaklarını söyledi. Ben de fazla muhatap olmak istemedim. Karşıdaki kafeye gidip çay aldım, oradaki teyzeyle biraz sohbet ettik. Döndüm içeriye sigaramı almak için girdim. çıktım tekrar, telefonumu aldım, ablamları arayacaktım. ’Çocuklar nerede’ diye bir ses duydum. Kafamı kaldırdım baktım, eşim karşımda. Hiçbir şey yapamadım. ’Telefonu bırak çabuk elinden’ dedi. Ben de o anda, hemen KADES’e bastım. O anda telefonla bir şeyler yaptığımı anladı herhalde. Elinde büyük bir tüfek vardı. Onu doğrulttu ve bir el ateş etti. Ben zıpladım, çırpındım. Arkamı dönüp, tuvaletlerin olduğu bölgeye doğru koştum. Yan döndüğümde bir el daha ateş etti. Ateş ederken bir şey dediğini duymadım, dediyse bile ben duymadım. Ağzından duyduğum son şey, ’bırak o telefonu’ sözü oldu" dedi. "Kalabalık oluşunca telaşlanmış ve kaçmış" Kocasını karşısında gördüğünde ve silahla saldırdığı anlarda çok korktuğunu ifade eden kadın, şöyle devam etti: "Bacaklarımda bir yanma hissettim. İçeriye girince de baktığım ilk şey bacaklarımdı. Acaba yerinde duruyor mu diye baktım. Sonra içeriye girdiğime de pişman oldum. Keşke girmeseydim diye düşündüm. İçeriye de girerse, beni öldüreceğini düşünüyordum. Allah’tan kaçmış. O anda bir kalabalık oluşunca, gitmiş. Kasıtlı bir şekilde ayaklarıma ateş ettiğini düşünmüyorum. Çünkü direkt bana doğrulttu tüfeği. Ateş etti ama etrafın kalabalıklaşması nedeniyle telaş etti ve ayaklarımdan vurdu." Çocuklarını parka götürdüğü için burnunu kırdı 19 Mayıs 2024 tarihinde çocuklarını parka götürdüğü için kocası tarafından darp edilerek burnu kırıldığını da anlatan Paşalı, 7 yıldır kocasından sürekli şiddet gördüğünü ifade etti. Kocasının defalarca kez kendisini aldattığını ileri süren Ahsen Nur, "7 yıllık evliyim. 7 yıldır evimdeyim. Hiçbir akrabamla görüşemiyorum. Hiçbir aile dostu ile görüşemiyorum. Bir tane bile arkadaşım yok. Sürekli şiddet uyguluyordu. En son zaten 19 Mayıs’ta burnumu kırdı. O şehir dışındaydı, ben de çocuklarımı parka götürmüştüm. Habersizce gelmiş, beni parkta görünce ’sen nasıl parka çocukları götürürsün’ dedi. Parkta da benim tek arkadaşım dediğim kadının babası vardı. Benim babamdan bile büyük. ’Sen bir erkeğin bulunduğu parka benim çocuklarımı nasıl getirirsin’ diyerek beni darp etti ve burnumu kırdı. Kendisi sürekli beni aldatıyordu, bununla alakalı delillerim de vardı ama burnumu kırdığı gün benim telefonumu elimden aldı. Bu nedenle de delilerin hepsi yok oldu. Boşanma aşamasındayız, süreç devam ediyor" dedi. 3 farklı karakoldan gözaltı kararı vardı, adli kontrol ile serbest kaldı Ahsen Nur Paşalı, kocasının kendisine uyguladığı şiddet ve yakınlarına ait ev ve araçlara yönelik yaptığı saldırılar nedeniyle aynı günde 3 farklı karakoldan 3 gözaltı kararı çıktığını kaydetti. Güvenlik güçlerinin yoğun çabası ile yakalanan kocasının tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildiğini belirten Paşalı, çıkarıldığı mahkemede ise adli kontrol kararı ile serbest bırakıldığını kaydetti. Ahsen Paşalı, "Burnumu kırdıktan sonra beni ambulansla hastaneye kaldırdılar, darp raporu aldım. Ankara’ya ailemin yanına gittim. Polis karakoluna gittim, ifade verdim, kendisinden şikayetçi oldum. Uzaklaştırma kararı alındı ama bu kararı bir çok kez ihlal etti. Annemlerin evinin camını ve kapısını kırdı. Babamın çalıştığı tırın aynalarını ve camını kırdı. Sürekli tehdit ediyordu. Aynı gün içerisinde 3 karakoldaki 3 farklı suç nedeniyle 3 kez gözaltı kararı vardı. Polisler canla başla uğraştılar ve yakaladılar. Hastaneye rapor almaya götürüldüğünde kaçtı. Tekrar yakaladılar. Ertesi gün, tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilmiş, sonra da adli kontrol kararıyla serbest bırakmış" ifadelerini kullandı. Kadın sığınma evine başvurdu Serbest bırakılan kocasından korkusuna 2 çocuğu ile birlikte Ankara’daki kadın sığınma evine yerleştiğini anlatan Paşalı, can güvenliği riski nedeniyle Zonguldak’a nakil edildiklerini belirterek, sonrasında ise ablasının yaşadığı Bartın’ın Amasra ilçesine geldiklerini kaydetti. Sosyal medya paylaşımını ise başına gelecekleri tahmin etmesi nedeniyle yaptığını söyleyen Paşalı, "Serbest bırakıldıktan sonra, direkt savcı ile görüştüm. İfade vererek, yakın koruma ve elektronik kelepçe talep ettim. Tanıştığım yakın korumalar, sığınma evine gitmemin, daha güvenli olacağını söyleyince kadın sığınma evine gittim. Yaklaşık 2 ay Ankara’da kaldım. Can güvenliği riskim bulunduğu için Zonguldak’a nakil ettiler. Sonra da Bartın’da ablamların yanına geldim. İnsan yaşadığını en iyi kendisi bilir, ben de başıma gelecekleri biliyordum. Sürekli tehdit ediyordu. Attığı tehdit mesajları vardı. Polislere de verdim mesajları. ’Seni vurmazsam, çocuğum ölsün’ diyordu. Tehditleri nedeniyle korkuyordum. Biliyordum, sesimi duyurmak istedim, olacakları önlemek istiyordum" diye konuştu.
BARÜ, Kosova ile bilimsel iş birliği ağını güçlendiriyor
26 Ağustos 2024 Pazartesi - 17:29 BARÜ, Kosova ile bilimsel iş birliği ağını güçlendiriyor Bartın Üniversitesinin (BARÜ) uluslararasılaşma hedefleri doğrultusunda eğitim-öğretim ve araştırma-geliştirme faaliyetlerindeki iş birliklerinin geliştirilmesi için Kosova’da çeşitli temaslarda bulunuldu. Dünyanın farklı coğrafyalarından birçok yükseköğretim kurumu ile bilimsel ve akademik iş birlikleri bulunan Bartın Üniversitesinin (BARÜ) sürdürülebilirlik odağında yürüttüğü uluslararasılaşma çalışmaları çerçevesinde adımlar atılmaya devam ediliyor. Kaliteli eğitim-öğretim ortamı, nitelikli akademik kadrosu, modern ve akıllı teknolojilerle donatılmış laboratuvarları bulunan BARÜ’de son olarak Kosova’nın saygın üniversitelerinden Universum International College ile çeşitli temaslarda bulunuldu. Bu kapsamda BARÜ Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun, başkent Priştine’de bulunan üniversiteyi ziyaret ederek Uluslararası İlişkiler Koordinatörü Gentiana Berisha ve uluslararası iş birliklerinden sorumlu direktör Prof. Dr. Stephen Keck ile bir araya geldi. BARÜ Erasmus Kurum Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Yirmibeş’in de yer aldığı görüşmeler neticesinde iki üniversite arasında var olan Erasmus anlaşması, Erasmus ICM projesi ve akademik iş birliklerinin kapsamının genişletilmesine karar verildi. Eğitim, bilim ve teknoloji alanlarında ikili iş birlikleri artırılacak Universum International College yetkilileri ile yapılan görüşmelerde BARÜ’nün vizyon projeleri, nitelikli akademik kadrosu ve ihtisaslaşma alanı kapsamında yürüttüğü çalışmalar hakkında bilgiler verilirken bilim diplomasisi ağını ilerletebilecek ortak projeler değerlendirildi. Bu çerçevede Erasmus Capacity Building, Erasmus+ KA2 ortaklıkları, öğrenci ve personel değişim programları hakkında fikir alışverişinde bulunuldu. Ayrıca öğrenci odaklı çalışmalara önem veren iki üniversite arasında BARÜ’de bu yıl 7’ncisi uluslararası ölçekte düzenlenecek olan ‘Ar-Ge Proje Pazarı’nda proje tabanlı iş birliklerinin geliştirilmesine yönelik yol haritası da belirlendi. "BARÜ 7’nci Uluslararası Proje Pazarı"nın ana temaları ve sürece yönelik bilgilendirmeler yapılırken Universium International College’da öğrenim gören ve ‘Benim de bir fikrim var’ diyen öğrenciler etkinliğe davet edildi. Uluslararası alanda Türk kültürünü tanıtan faaliyetler yerinde görüldü Rektör Uzun, Balkan temasları kapsamında Türk kültürünü, dilini ve tarihini tanıtmak amacıyla çeşitli kültür-sanat faaliyetleri yürüten Yunus Emre Enstitüsünün farklı ülkelerdeki temsilciliklerini de ziyaret etti. Üsküp Yunus Emre Enstitüsü Koordinatörü Arif Konak, Kosova Yunus Emre Enstitüsü Koordinatörü Ramazan Yılmaz ve Prizren Yunus Emre Enstitüsü temsilcileriyle bir araya gelen Rektör Uzun, Türkiye’nin dünyaya tanıtılmasında köprü görevi gören enstitü bünyesindeki çalışmaları yerinde gördü. Kuzey Makedonya ve Kosova’dan BARÜ’ye gelebilecek öğrenciler için enstitü ile güç birliği içerisinde yapılabilecek çalışmalar hakkında görüş alışverişinde bulunuldu. BARÜ’nün uluslararasılaşma vizyonu da aktarılarak uluslararası öğrencilere yönelik üniversitenin tanıtımı noktasında destek istendi. “Küresel bir bakış açısıyla sürdürülebilir iş birlikleri hedefliyoruz” Uluslararasılaşma stratejileri kapsamında bilimsel ve akademik iş birliklerinin önemini vurgulayan Rektör Uzun, “Üniversitemizin eğitim-öğretim ve araştırma-geliştirme süreçlerindeki yetkinliğinin daha ileriye taşınması için dünyanın farklı noktalarındaki yükseköğrenim kurumlarıyla ortak çalışmalar yürütüyoruz. Küresel bir bakış açısıyla nitelikli eğitim ve araştırmada sürdürülebilir iş birlikleri hedefliyor, bilgi ve tecrübe paylaşımı yaparak kültürel etkileşimleri artırıyoruz. Bu noktada Universum International College yetkilileri ile bir araya gelerek iki üniversite arasında var olan iş birliklerini değerlendirdik, yapılabilecek ortak çalışmalar üzerine fikir alışverişinde bulunduk. Uluslararasılaşma stratejileri kapsamında bilimsel ve akademik iş birliklerinin sürdürülebilir olması için çalışmaya devam edeceğiz. Bu düşüncelerle kurumsal ilerleyişimizde daha iyiye ulaşma noktasındaki destekleri için YÖK Başkanımız Prof. Dr. Sayın Erol Özvar’a ve YÖK üyelerimize teşekkürlerimi sunuyorum” ifadelerini kullandı.
BARÜ 7. Uluslararası Ar-Ge Proje Pazarı başvuruları başladı
26 Ağustos 2024 Pazartesi - 17:20 BARÜ 7. Uluslararası Ar-Ge Proje Pazarı başvuruları başladı Bartın Üniversitesinin (BARÜ) bu yıl yedincisini uluslararası ölçekte gerçekleştirerek bilim ve teknoloji tutkunlarını aynı çatı altında bir araya getireceği “Ar-Ge Proje Pazarı” heyecanı başlıyor. Bartın Üniversitesi (BARÜ) 2017 yılından bu yana yoğun bir katılımla düzenlediği Ar-Ge Proje Pazarı ile kapılarını yedinci kez bilim ve teknoloji tutkunlarına açıyor. Farkındalığı artırarak gençlerin geleceği şekillendirecek gelişmelere odaklanmalarını sağlamak amacıyla düzenlenen organizasyon bu yıl ilk defa uluslararası alanda gerçekleştiriliyor. Festival BARÜ ile birlikte Azerbaycan’dan Hazar Üniversitesi ile Azerbaycan Teknik Üniversitesi, Bosna Hersek’ten Uluslararası Saraybosna Üniversitesi, Malezya’dan Putra Üniversitesi ve Özbekistan’dan Semerkand Devlet Mimarlık ve İnşaat Üniversitesi paydaşlığında organize ediliyor. Bölgenin en önemli bilim ve teknoloji etkinliklerinden biri olarak gösterilen etkinlikte “Milli Teknoloji Hamlesi” yolculuğuna katkı sunulması hedefleniyor. Proje özetleri 11 Ekim 2024 tarihine kadar gönderilebilecek BARÜ’nün “Akıllı Lojistik ve Bütünleşik Bölge Uygulamaları” ihtisaslaşma alanı odağında olmak üzere düzenlenen proje pazarıyla ilgili başvurular “projepazari.bartin.edu.tr” internet adresinden alınmaya başlandı. Proje özetlerinin 11 Ekim 2024 tarihine kadar gönderilebileceği yarışmada ön değerlendirme sonuçları 18 Ekim 2024 tarihinde açıklanacak. BARÜ Kutlubey Yerleşkesinde 7-8 Kasım 2024 tarihlerinde düzenlenecek festivalde akademisyenler ve sektör temsilcilerinden oluşan Bilim Kurulu tarafından yapılan değerlendirmeler sonucunda dereceye giren proje sahiplerine toplamda 285 bin TL ödül dağıtılacak. Proje sahipleri sektör temsilcileriyle bir araya getirilecek Türkiye’nin bilim ve teknoloji temelli kalkınmasına katkı sunmanın hedeflendiği festivalde projeler iki gün boyunca sergilenecek. Eğitimin farklı kademelerinden ziyaretçilerin projeler hakkında bilgi alabileceği etkinliklerde proje sahipleri ve sektör temsilcileri de bir araya getirilecek. Böylece fikirden ürüne giden süreçte hazırlanan projelerin iş insanları tarafından finanse edilmesi ve çeşitli bağlantılarla projelerin katma değeri yüksek ürüne dönüşmesi için de ortam oluşturulacak. Yarışmaların başvuru şartları ve temaları yayınlandı BARÜ 7. Uluslararası Ar-Ge Proje Pazarı etkinliğinin temaları farklı üniversitelerden ve sektör temsilcilerinden oluşan Bilim Kurulu tarafından belirlenerek yayınlandı. Türkiye’nin milli teknoloji üreten bir topluma dönüşmesi konusunda farkındalık oluşturulmasının hedeflendiği etkinlikte çeşitli disiplin ve kategorilerde yarışmalar düzenlenecek. Bu kapsamda “Akıllı Malzemeler ve Endüstriyel Uygulamaları”, “Akıllı Sağlık Uygulamaları”, “Akıllı Teknolojiler”, “Bulut Teknolojisi”, “Büyük Veri ve Analitik”, “Dijital Dönüşüm”, “Enerji Teknolojileri”, “Katmanlı Üretim”, “Kimyasal Teknolojiler”, “Nesnelerin İnterneti”, “Otonom Robotlar”, “Siber Güvenlik”, “Simülasyon”, “Sürdürülebilir Çevre ve Şehircilik”, “Yatay ve Dikey Entegrasyon” ana temalarına yer verildi. Ayrıca 7. Uluslararası Ar-Ge Proje Pazarı ile Lise Kategorisinde de projelere yer verilecek. "Milli teknoloji meşalesi en yükseğe taşınıyor" BARÜ’nün tüm bileşenleriyle “Milli Teknoloji Hamlesi”ne ve ülke olarak konulan hedeflere katkılar sunmak için büyük gayret gösterdiğini ifade eden Rektör Uzun, “Türkiye’nin, daha iyi bir dünya için sözünü ve sesini yükseltebilmesi yolunda tüm bileşenlerimizle birlikte durmadan çalışıyoruz. Bölgesel odaklı çalışmalarımızla önemli başarılara imza atıyor, ülkemizin gelişimine değer katıyoruz. Heyecanımızı tüm Türkiye ile paylaşmak için Ar-Ge Proje Pazarı etkinlikleriyle ‘Benim de bir fikrim var’ diyen herkesi Üniversitemiz çatısı altında bir araya getiriyoruz” şeklinde konuştu. Rektör Uzun, bilim ve teknoloji festivalini bu yıl uluslararası olarak düzenlemelerinin mutluluğunu yaşadıklarını da kaydederek “Kazanımlarımızı iş birliği ve güç birliği içerisinde yarınlara aktarmak hedefiyle hareket ediyoruz. İnanıyorum ki gerçekleştirilecek etkinliğimizle birlikte sunulan projelerle ilgili sektör temsilcilerinin de dikkatini çekecek ve projelerin yüksek katma değerli ürünlere dönüşümü gerçekleştirilebilecektir. Bu düşüncelerle ortak geleceğimizi inşa ve ihya etme yolunda bizlere olan güvenini her defasında ifade ederek yüreklendiren Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a şükranlarımı sunuyorum. Çalışan, üreten ve ürettiğini insanlığın hizmetine sunan bir üniversite olma yolunda elde ettiğimiz başarılarda bize yol arkadaşlığı yaparak teşvik eden Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanımız Prof. Dr. Sayın Erol Özvar ile YÖK üyelerimize de teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu.
Böyle yol kesme görülmedi
26 Ağustos 2024 Pazartesi - 16:57 Böyle yol kesme görülmedi Bartın’da polis memuru Mert Kurt’un gelin alma merasimindeki konvoy, çok ilginç yöntemlerle kesildi. Damadın arkadaşları yol ortasına okey masası kurarak, konvoyu durdururken, bir kadın ve çocuğu ise aralarına uzattıkları dal parçası ile yol kesti. Bartın’da gazeteci Mustafa Kurt’un polis memuru oğlu Mert, Sümeyye Dönmez ile dünya evine girdi. Çiftin düğünde gerçekleştirilen gelin alma merasiminde ise araç konvoyu ilginç yöntemlerle kesildi. Damadın arkadaşları tarafından konvoyun geçeceği güzergahta, yol ortasına okey masası kuruldu. Yol ortasına kurulan masada okey oynayan gençler, arkadaşları olduklarını söyleyerek damadı yanlarına çağırdı. Araçtan inmeyen damadın yardımına ise babası Mustafa kurt yetişti. Gençlere düğün salonuna geç kaldıklarını belirterek, masaya biraz para bıraktı. Bu kez damadı oynatmak isteyen gençler, baba Mustafa Kurt’un ısrarı üzerine ise yolu açtı. Gelin alma konvoyunu gören bir kadın ise çocuğu ile aralarına uzattığı dal parçası ile yolu keserek, zarf almayı başardı. Yolda bir çok araç ve traktör de yol keserek, zarf ve para almayı başardı. Damadın başka bir arkadaş grubu da, otomobil ile gelin konvoyunun önünü keserek, damadı araçtan indirdi. Gençler, oyun havaları eşliğinde bir süre damat ile birlikte yol ortasında oynadıktan sonra konvoyun geçişine izin verdi. Çiftin ulaştıkları salonda kıyılan nikahın ardından düğünü yapıldı. Pasta kesimiyle başlayan düğünde çift ve davetliler, gönüllerince oynayarak dans etti. Bartın Belediye Başkanı Muhammet Rıza Yalçınkaya’nın evlilik cüzdanını verdiği çiftin düğününe, AK Parti Bartın Milletvekili Yusuf Ziya Aldatmaz, İl Genel Meclis Başkanı Turhan Kalaycı, AK Parti İl Başkanı Yaşar Arslan, CHP İl Başkanı İsmail Cem Akyol, MHP İl Başkanı Ercüment Özçelik, 43,44 ve 45. Dönem Bartın Belediye Başkanı Cemal Akın ve çok sayıda davetli katıldı.
Motosiklet kazasında oğlu ölen il başkanı olay gecesi yaşadıklarını ilk kez anlattı
25 Ağustos 2024 Pazar - 09:11 Motosiklet kazasında oğlu ölen il başkanı olay gecesi yaşadıklarını ilk kez anlattı Geçen yıl yaşanan feci motosiklet kazasında oğlunu kaybeden Bartın’daki Ak Parti İl Başkanı Yaşar Arslan, oğlunun ölümünün üzerinden geçen 1 yıl sonra, feci kaza akşamında yaşadıklarını anlattı. Bartın’daki Ak Parti İl Başkanı Yaşar Arslan’ın 35 yaşındaki oğlu Muhammet Ali Arslan, 20 Ağustos Pazar günü yeni aldığı motosiklet ile İstanbul’dan dönerken Zonguldak’ın Devrek ilçesine bağlı Çaydeğirmeni beldesinde 34 FG 8938 plakalı otomobille çarpışmış, feci kazada ağır yaralanan Muhammet Ali Arslan gece yarısı, aynı motosiklette bulunan arkadaşı Gökhan Katıoğlu ise kazadan 92 gün sonra tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetmişti. Aynı camide bu kez mevlit okundu Muhammet Ali Arslan’ın ölümünün seneyi devriyesinde ise Mevlit-i Şerif okundu. Muhammet Ali’nin hayattayken her gün 5 vakit namazını kıldığı, vefatının ardından cenaze namazının kılındığı Bilal Habeşi camiinde okunan mevlide Ak Parti İl Başkanı Yaşar Arslan ve Ak Parti Bartın Milletvekili Yusuf Aldatmaz’ın yanı sıra, kamu yöneticileri yakınları ve sevenleri katıldı. Kur’an-ı Kerim ve ilahilerin okunduğu mevlitte, Muhammet Ali Arslan ve aynı kazada ölen arkadaşı Gökhan Katıoğlu için dualar edildi. “Bu acının tarifi yok” İl Başkanı Yaşar Arslan, feci kazanın haberi aldığı anları ve olay gecesi yaşadıklarını ilk kez anlattı. Yaşar Arslan, “Can paremiz, çok kıymetli evladımızı, geçen sene yaşanan elim bir kazada kaybetmiştik. Rabbim, kimseye böyle bir acı yaşatmasın, kimseyi evlat acısı ile sınamasın. Gerçekten çok acı bir süreç yaşadık. Bu acının tarifi yok. Tabi ki her ölüm acıdır ama evlat acısı gerçekten çok acı. Rabbimiz bizi, evlatlarımızla, canlarımızla sınıyor. Rabbim sabrını da veriyor, yardım ediyor. Tüm ölmüşlerimize, Muhammet Ali evladımıza, rahmet diliyorum” dedi. Kaza haberini telefonda aldı Oğlunun kaza geçirdiği anlarda Ak Parti Bartın Milletvekili Yusuf Adatmaz ile birlikte siyasi bir program için Bartın’ın Ulus ilçesine doğru hareket ettiklerini anlatan İl Başkanı Yaşar Arslan, telefonla gelen kaza haberinin ardından ise dönüş yaparak, kazanın olduğu Zonguldak’ın Devrek ilçesine seyir ettiklerini kaydetti. Kazada yaralanan oğlunun Devrek’teki hastaneden sevk edildiği haberi üzerine ise Zonguldak’a hareket ettiklerini anlatan Arslan, “Geçen sene 20 Ağustos akşamı siyasi programlarımız vardı. Milletvekilimiz Yusuf Aldatmaz bey ile birlikte Ulus ilçemize gidiyorduk, ilçeye az bir zaman kalmıştı, birkaç kilometre kalmıştı. Trafik kazası olarak haber aldık. Hemen geriye döndük. Kaza Devrek’te vuku bulmuş. Ağır yaralı olarak Devrek Devlet Hastanesi’ne kaldırılmış, akabinde de Zonguldak Devlet Hastanesi’ne sevk olundu. Orada da ameliyata alınmıştı ama tüm çabalara rağmen evladımızı kaybettik” ifadelerini kullandı. “Bir an dünya tersine döndü” Başkan Arslan, oğlunun vefat haberini aldığını çok zorlu bir süreç yaşadıklarını kaydederek, “Kazayla ilgili ilk gelen bilgi, önemli bir şey olmadığıydı. Bir an için tabiri caizse, dünya tersine döndü. Sonuçta insanız, yaşadıklarımız ve yaşayacaklarımız imtihan. Gerçekten çok zor süreçti. Oğlumun kaza haberini aldığımızda, vefat haberinden sonraki süreçte, her daim yanımızda olan tüm dostlarımıza çok teşekkür ediyorum. Allah Razı olsun” şeklinde konuştu. “Oğlumun can dostu 92 gün sonra rahmetli oldu” Aynı kazada oğlunun samimi arkadaşı Gökhan Katıoğlu’nun da ağır yaralandığını ve kazadan 92 sonra öldüğünü kaydeden Arslan, “Maalesef sadece kaybettiğimiz benim evladım değildi. Gökhan Katıoğlu bir evladımız daha vardı. Oğlumun can dostu, samimi bir arkadaşıydı. Hayatın tüm evrelerini beraber yaşadılar, beraber paylaşmışlardı. Acıları, sevinçleri beraber yaşıyordular. O kazada o da ağır yaralanmıştı. O da, yaklaşık 3 ay Zonguldak’ta yoğun bakımda kalmış, yaklaşık 92 gün sonra yani 22 Kasım’da rahmetli olmuştu. Rabbim Gökhan evladıma da rahmet eylesin” ifadelerine yer verdi. “Evladım güzel bir miras bıraktı” Muhammet Ali’nin, insani yönden çok sevilen ve dini vecibelerini yerine getiren biri olduğunu da anlatan Arslan, “Bugüne kadar hiçbir şekilde, oğlumla ilgili olumsuz bir şey duymadım. Herkes, iyiliğini, güzelliğini konuştu. Herkese o da yardımcı olmaya çalışmış. Herkesle barışık bir evladımızdı. Evladım, güzel bir miras bıraktı. 2016 yılında evlendirmiştik. İyi bir aile babasıydı. Dini vecibelerini yerine getirmeye çalışan bir gençti” dedi. “Hacca gidişi maceralı olmuştu” Oğlunun 2016 yılında hac vazifesini yaptığını da kaydeden Arslan, sürecin ise maceralı olduğunu anlattı. Arslan, “Hacca gitmesi de, çok maceralı olmuştu. 2016 yılında yazılmıştı, haberimiz yoktu. Kendisi karar almış. Gitmek istediğinde ise çok meşakkatli bir süreç yaşadı. Kaydolurken, küçük bir harf hatası yapılmış. Son güne kadar uğraştı ve mücadele etti. Normalde çıkmamıştı, yedeklerden girmişti. Özel bir şirketle gitmeyi tercih etmiş, orda kayıt yapılırken bir harf hatası yapılmış. Hatta ‘Baba, bir şekilde bu hatayı düzeltebilirsem, mutlaka gideceğim’ demişti. Son umut olarak, çözmeye çalıştık ama bu işin çözümü yok dediler. Ama bir Cuma günü sabah namazını kılıp gidiyor. Sonra da ‘baba bu işi hallettim’ dedi. Nasıl hallettiğini sordum. Hac Daire Başkanlığı’na gidiyor ve orada çözülüyor iş” ifadelerini kullandı. “Hac vazifesini yaparak, emanetini teslim etti” Oğlu Muhammet Ali’nin 35 yıllık kısa ömründe hac vazifesini de yerine getirdiğini de ifade eden Arslan, şöyle devam etti: “Evladıma, o zaman hacca gitmek nasip olmuştu. Rabbim, hac vazifesini yaparak, O’na emanetini teslim etmeyi nasip etti. İnşallah bütün yaptığı güzel ameller, kabir hayatında ve kıyamette kendisine yoldaş olur.” "Haberi aldığında, cenazede ve mevlitte yalnız bırakmadı" İl Başkanı Yaşar Arslan’ın oğlunun kaza ve vefat haberini aldığında yanında bulunan Ak Parti Bartın Milletvekili Yusuf Aldatmaz, Muhammet Ali’nin cenaze merasiminin ardından seneyi devriyesinde okunan mevlitte de Arslan’ı yalnız bırakmadı. “Hatırlamak istemediğim bir gündü” Kaza gecesi hatırlamak istenmeyecek kadar kötü bir gün olduğunu anlatan Milletvekili Aldatmaz, “Bir sene evvel elim bir kazada rahmetli olan İl başkanımızın oğlunun seneyi devriyesinde okunan mevlit için bir araya geldik. Olay gecesi hatırlamak istemediğim bir gündü. İl Başkanımız ile birlikte Ulus’ta bir etkinliğine gidiyorduk. Yolda telefon geldi, döndük, Devrek’e hareket ettik. Sonra Muhammet Ali kardeşimizi Zonguldak’a sevk etmişler. Zonguldak’a gittik. Ama orada tüm müdahalelere rağmen Muhammet kardeşimizi kaybettik. Kötü bir gündü. Bir daha Allah o günleri bize yaşatmasın. Allah kimseye böyle bir acı yaşatmasın. Muhammet kardeşimize tekrar rahmet diliyorum, ailesine, çocuklarına Allah sabırlar versin” diye konuştu.