ASAYİŞ - 15 Kasım 2023 Çarşamba 16:42

Amasra Maden faciasının sanıkları 5 kez hakim karşısında

A
A
A
Amasra Maden faciasının sanıkları 5 kez hakim karşısında

Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessesesine ait maden ocağında 14 Ekim 2022’de meydana gelen ve 43 işçinin hayatını kaybettiği maden faciasıyla ilgili 5. duruşmada 7’si tutuklu 23 sanığın yargılanmasına devam ediliyor. 3 gün sürmesi beklenen duruşmada mahkeme heyeti, aralarında tahlisiye ekiplerinin de yer aldığı madencilerin olayla ilgili beyanlarını dinliyor.

Bartın Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 195 sayfalık iddianamenin, Bartın Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmesiyle başlayan davanın 5. duruşması bugün başladı. Bartın Adliyesi’nde özel olarak oluşturulan salondaki başlayan ve 3 gün sürecek olan duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, müştekiler, patlamada hayatını kaybedenlerin yakınları ile tarafların avukatları katıldı. Adliye içerisinde ve çevresinde yoğun güvenlik tedbirlerinin alındığı duruşmada Türkiye Taş Kömürü Kurumu’nun farklı müesseselerinde görev yapan ve kurtarma çalışmalarına katılan tahlisiye ekiplerinin de yer aldığı toplam 60 madenci tanık sıfatı ile olay gecesi ve sonrasında yaşananları anlatıyor.

’’Gaz oranı yükselince maden ocağından çıktık’’

Tahlisiye ekibinde görevli olan ve Maden Mühendisi Abdullah Sekme, ’Daire başkanının haber verilmesiyle 19.30 gibi Amasra’ya geçtik. İçeride ekipler olduğu için 23.00 gibi ocağa girdik. Gazın yükselmesiyle 03.00 gibi ocaktan çıktık. Aşağıdan gelenler yoğun gazlı ve yangınlı bir ortam olduğunu söylüyorlardı. 1992 yılındaki patlamada da görevdeydim ama aşağı inmedim’’ dedi.

’’Baraj çalışmasına ve numune alım çalışmasına katıldım’’

Türkiye Taşkömürü Kurumu Merkez Tahlisiye ekibinde yer alan ve Endüstri Mühendisi Alaattin Arslan ise beyanında, ’’Cihaz bakım işleriyle ilgilenmekteyim. İlk 2 gün merkezde nöbetteydik, 3. gün baraj çalışmasına katıldım. Barajcıların solunum ekipmanlarına yardımcı olduk. -100 kotu barajı için aşağı indim. Daha sonra numune çalışmalarına da katıldım. Biz ölçümleri yapıp üst amirlerimize bildiririz’’ ifadelerini kullandı.

’’Aldığımız cenazenin üstünde elbisesi kalmamıştı’’

TTK Üzülmez Müessesi’nde 14 yıldır üretim işçisi olarak çalışan ve Amasra’daki kurtarma çalışmalarına katılan Hakan Er, ’’Üretim işçisiyim ve tahlisiye ekibindeyim. Ekip ayrılmıştı, ben şahsi aracımla ve inisiyatifimle gittim. Saat 00.00 gibi oradaydım. Ertesi sabah son cenaze için içeri girdim. 5-6 kişi ekipman kuşanarak ayak dibine indik. Hafif bir duman vardı. Aldığımız cenazede yanık yoktu, ama üstünde elbise kalmamıştı. Bant boyunda devrilmeler vardı. Ayak içine girmedik, cenazeyi aldık çıktık. Cenazeye gittikçe duman arttı, sensörlerimiz sinyal veriyordu. Bize gösterilen yere göre ilerledik’’ şeklinde konuştu.

’’Yangın ve yoğun duman nedeniyle ilerleyemedik’’

Tahlisiye ekibinde görev yapan madencilerden Mehmet Alptuğ Özen, ’’22.30 gibi ocağa indik. -320’ye doğru ilerlediğimizde yüksek gaz ve açık alev olduğu söylenince kuyu dibine çıktık. Ertesi sabah bir kişi daha olduğu söylenince içeri girdik. Temiz havada bekledik, cenazeyi alıp çıktık. Bir kısım bantlar yan dönmüştü ama cenazeyi yine bantlarla çıkardık. Ben Soma ve Ermenek’te de arama kurtarmaya katıldım’ şeklinde beyanda bulundu. TTK Kozlu’da Müessese Müdürlüğü’nde 14 yıllık Pano-Ayak Üretim işçisi Tarkan Aydın ise ’Merkezde nöbetteyken 20.30 gibi ocağa vardık. Yangın ve yoğun duman nedeniyle ilerleyemedik. Ertesi gün son cenaze için içeri girdik. Ocak boşaltma kararına kim karar verdi bilemiyorum. Ayak içinin tersten temiz hava bağlantısı var, oradan girmeye çalıştık ama oradan da ilerleyemedik’’ dedi.

 

Kozlu Müessese Müdürlüğü’nde hazırlık işçisi olarak görev yapan ve arama, kurtarma çalışmalarına katılan Emrah Önerbay ise ’’Olay günü merkezde nöbetçiydim. Madene girdik. Kavşak gibi bir yere kadar indik, açık alev var denilerek durdurulduk ve dumandan ilerleyemedik. Dinlenirken diğer ekip geldi. Ocak yüksek gaz ve açık alev nedeniyle boşaltıldı. Ben daha sonra girmedim. Vareger diye tabir ettiğim başyukarının oraya geldik. Açık alevden orada bahsedildi. Biz ekibin gerisindeydik’’ ifadelerine yer verdi.

İGD Başkanı Burhan Arık, duruşmaya katılmadı

İş Güvenliği Daire Başkanı tanık Burhan Arık, duruşmaya katılmazken, mahkemeye beyan dilekçesi sundu. Arık’ın beyan dilekçesi duruşmada okundu. İş Güvenliği Daire Başkanlığı’nda maden teknikeri olarak görev yapan İsmail Çetin ise Soma Maden Faciası dahil olmak üzere Türkiye’nin farklı bölgelerinde meydana gelen maden kazalarında arama kurtarma çalışmaları katıldığını kaydederek, ’’TTK İş Güvenliği Daire Başkanlığında maden teknikeriyim. 36 yıldır çalışmaktayım. Soma dahil birçok tahlisiyeye katıldım. O dönemki müdürümüz ve şu anki daire başkanı Burhan Arık talimatıyla Amasra’ya gittik. Biz gittiğimizde yaralılar çıkmıştı, cenazeler çıkıyordu. Yangın başladığında müdahaleye çalıştık ancak mümkün değildi, geri döndük. Burhan Arık talimatıyla ocak boşaltıldı’’ ifadelerini kullandı. Tahlisiye ekibinde Maden Mühendisi olarak görev yapan Coşkun Aydın, ’’İlk gün 21.00 sıralarında geldik. İnmeden gaz değerleri yüksek olduğu için -250’de bekledik. -250 barajına dahil olmadık. 3 gün sonra -100 barajı çalışması organizasyonuna katıldım. Ocağa giden havanın kesilmesi için baraj çalışması yaptık, önce taş tozuyla sonra betonla baraj çalışması yaptık’’ dedi.

’’Burhan Arık tüm ekibin başındaydı’’

Tahlisiye ekiplerinden Recep Okumuş ise ’’Usta işçiyim, aynı zamanda tahlisiye görevlisiyim. 2006’dan beri çalışmaktayım. 20.30 gibi olay yerine geldik. Madene indik, açık alev ve duman nedeniyle geri döndük. Amir ve müdürlerin talimatıyla içeri girildi. Biz yolu bilmiyorduk ama amirlerimiz bilirdi. Burhan Arık tüm ekibin başındaydı’’ ifadelerini kullandı.

’Metan seviyesi patlama seviyesindeydi’’

TTK Kozlu Müessesinde Maden teknikeri olarak görev yaptığını belirten ve kurtarma çalışmalarına katılan Cenk Çeliker, ’’Kozlu’da maden teknikeriyim. O gün tahlisiye ekibindeyim. Olay yerine ilk gelip inen ekipteyim. -250’ye kadar indik. Görüş mesafesi sıfırdı, -350’ye indik. Hasan isimli nezaretçiyle birlikte girdik. Kapalı devre solunum sistemine geçtik. Sağ ve solda iki cenaze gördük, açık alevli yangın vardı. Metan seviyesi patlama seviyesindeydi. Kurtarma tehlikeye gireceği için geri döndük. Tahlisiye istasyonunu bant sonrasına kurduk. Solda bir cenaze vardı. Sağda solda kullanılmış maskeler vardı’’ şeklinde beyanda bulundu.

’’Cenazeler muhtemelen gazdan zehirlenmişler’’

Kozlu Tahlisiye ekibinde görev yaptığını anlatan Adem Alacalı ise ’’Madene geldik ve cihazları kuşanarak içeri girdik. 20-30 metre aşağıda açık yangın gördük. Cenazelerin yüzleri simsiyahtı. Ateşi görünce geri çekildik. Nakliyat şefi ile birlikte maden içinde devam ettik. Tahliyesi ekibinin başı Cenk Bey idi. Sabah 7 gibi Amasra’dan ayrıldık. Daha önce Ermenek’e de katılmıştım’’ dedi.

Tahlisiye ekibinde görev alan madencilerden Tuncay Ciğer ise ’’ATİM’e gelir gelmez ilk olarak nefes tarafına doğru indik 300 kotu filandı sanırım, oradan yangın olan 350 kotuna doğru cihazlarımızı kuşanarak indik. Patlamanın 350 kotunda olup olmadığını tahmin edemem ama yangın oradaydı. Yüzde 4-5 arası metan gösteriyordu, oksijen de mevcuttu. Biz madenden sabah 7 gibi ayrıldık. Cenazelerin yüzü siyahtı ama vücutlarında çok deforme yoktu. Cenazeler muhtemelen basınç etkisiyle savrulup sonrada gazdan etkilenmişlerdi’’ ifadelerine yer verdi.

’’Cenazelerin üzerinde pul pul dökülmeler vardı’’

Madencilerden İlyas Açıkgöz de, ’’8-9 gibi Amasra’daydık. Orada çalışan nezaretçi arkadaşımız bize eşlik etti. 4.5 metan oranı görüldüğü için madenden çıktık. Biz girdiğimizde 350 kotunda bir iki tane cenaze gördük. Uzaktan açık alevi gördük. Cenazelerden birini açık alana getirip patlama riski olduğu için biz dışarı çıktık. Cenazelerin vücutlarında pul pul, öbek öbek dökülmeler, deformeler vardı’’ diye konuştu.

Öğlen ara verilen duruşmanın ilk günkü oturumu, tahlisiye ekipleri ve Amasra İşletmesi’nde görev yapan madencilerin dinlenmesi ile devam ediyor.

Serhat Demir

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir İHA’nın haberinden sonra uyuşturucu yuvasına dönen okulun yıkımına başlandı Eskişehir’de bir yıl önce yıkılması için boşaltılan Tunalı Anadolu İmam Hatip Lisesi’nin uygunsuz şahısların uğrak noktası olduğuna yönelik yapılan haber sonrasında Eskişehir Valiliği konuyla alakalı çalışma başlatıp, binanın yıkımına başlandı. Tepebaşı ilçesi Tunalı Mahallesi’nde bulunan ve 1 yıl önce binanın yenisinin yapılması için boşaltılan Tunalı Anadolu İmam Hatip Lisesi’nin terkedilmiş hali mahallenin tepkisini çekerken, binanın içerisinde tekinsiz ve iddiaya göre madde bağımlısı şahısların bulunması insanları korkutuyordu. İhlas Haber Ajansı’nın (İHA) konuyu haberleştirmesinin ardından, Eskişehir Valiliği konuyla alakalı harekete geçti. Yıkımına başlanan okulun çatısındaki kiremitlerin aktarıldığı görüldü. Binanın içerisinde de yıkımın devam ettiği binada çalışmaların hızlandırıldığı ve yakında biteceği öğrenildi. “Yıkılması çok iyi bir durum” Eski okulunun uzun zamandır terk edilmiş görüntüsünden oldukça üzüntü duyan İhsan İnak, Valiliğin çalışmasını yerinde bulduğunu belirtti. konuyla alakalı konuşan İnak, “Burası benim eski okulum. Yıkılması çok iyi bir durum. Yoksa burası çok mezbelelik olacaktı. Şimdi en azından yıkılıp yeniden yapılması daha iyi olur. Geçtiğimiz günlerde yangın çıktı, gece vakti itfaiye geldi. Nereden girdilerse tinerciler içeriye girmiş, yıkıp yakmışlar. Ancak şu anda yıkılması emniyet açısından da iyi oldu yani. Çünkü vatandaşların çoluğu çocuğu var. Biliyorsunuz, burada çocuklara her türlü şey olabilir” ifadelerini kullandı.
Adana Irak’ın, ’Musul’u ayağa kaldıralım’ çağrısı Türk müteahhitleri sevindirdi Irak hükümetinin DEAŞ işgalinden büyük zarar gören Musul’un yeniden imarı için Türkiye’ye yaptığı çağrıyı Türk müteahhitler sevinçle karşıladı. Doğu Akdeniz İnşaat Müteahhit Birlikleri Federasyonu Başkanı Mustafa Karslıoğlu, “Irak hükümeti adeta bizim müteahhitlerimize muhtaç. Bizim ciddi bir tecrübemiz var. Türk firmaları biran önce inşaatlara başlamayı hedefliyor" dedi. Irak’ta hükümet, DEAŞ terör örgütünün işgalinden büyük zarar gören Musul’da havalimanı başta olmak üzere kentin yeniden imarı için Türkiye’ye çağrı yaptı. Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), yaptığı duyuru ile Irak Musul’da yeni yapılanma için ihalelere katılım çağrısı yaptı. Hükümet destekliyor Ayrıca Irak hükümeti, Türk firmaların güvenliğini sağlayarak Musul’da işler yapması için Ticaret Bakanlığı’na da başvuruda bulundu. Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ta, bu kapsamda TİM organizasyonuyla oluşturulan Genel Ticaret Heyeti, Türkiye Müteahhitler Birliği tarafından organize edilen Müteahhitlik Heyeti ve beraberindeki firma temsilcileriyle Irak’ın başkenti Bağdat ile Basra’yı ziyaret etti. Öte yandan Musul’un yeniden imarı için Türkiye’ye yapılan çağrı, müteahhitler tarafından sevinçle karşılandı. Konuyla ilgili Doğu Akdeniz İnşaat Müteahhit Birlikleri Federasyonu Başkanı Mustafa Karslıoğlu (DAİMFED) Genel Başkanı Mustafa Karslıoğlu, gazetecilere açıklamalarda bulundu. Karslıoğlu, Türk müteahhitlerin Orta Doğu’yu çok iyi bildiğini belirterek şunları söyledi: “Musul’un davetiyesi çok önemli. Bizim çok ciddi bir tecrübemiz var. Irak bizim kapı komşumuz. Irak hükümeti adeta bizim müteahhitlerimize muhtaç. Bizler Musul’u Türkiye’nin vilayeti gibi görüyoruz. Ancak DEAŞ ve IŞİD’in verdiği tahribat çok büyük. Orada içler acısı bir durum var. Biz bu davetten sonra o şehri ayağa kaldıracağız.” “Ciddi tecrübemiz var” Türkiye’den bin 100 firmanın ihaleye katılacağını aktaran Mustafa Karslıoğlu, “Müteahhitlerimiz faaliyet göstermeye hazır. Biz tanıtıcı dosyalarımızı ve firmalarımızın listesini teslim edeceğiz. Orada dikkat edilmesi gereken husus, mayın temizliği yapıldıktan sonra firmalarımıza izin verebiliriz. Çünkü orada tekrar bir can kaybı yaşamak istemiyoruz. Fakat bu çağrı, sektör temsilcilerini heyecanlandıran bir konu. Bizlerin altyapı, kanalizasyon, içme suyu, köprü, okul, hastane ve toplu konutlarda ciddi bir tecrübemiz var” diye konuştu. Musul’un yeniden inşasının yaklaşık 15 sene süreceğini ve ülkeye ciddi döviz getirisi olacağını vurgulayan DAİMFED Genel Başkanı Mustafa Karslıoğlu, “Bizim tecrübelerimize göre 15 yılda ayağa kaldırılabilecek bir yapıdan bahsediyoruz. Çünkü Musul’da her şey bitik durumda. Türk firmaları biran önce inşaatlara başlamayı hedefliyor. Ülkemize ciddi bir maddi getiri sağlayacağız. Türk şirketlerinin gücünü bir kere daha dünyaya göstereceğiz.”
İzmir Karşıyaka’nın deplasman sonuçları zirveden uzaklaştırdı Karşıyaka, TFF 3. Lig 1. Grup’ta oynadığı son 2 deplasman maçını kaybederek şampiyonluk yolunda büyük bir yara aldı. TFF 3. Lig 1. Grup’ta yeni sezona şampiyonluk parolasıyla başlayan Karşıyaka, dış sahada aldığı sonuçlarla zirve yolunda büyük bir yara aldı. Bu süreçte deplasmanda oynadığı müsabakalardaki ilk 4 maçında 4 galibiyet elde eden İzmir ekibi, daha sonra gurbette oynadığı karşılaşmalarda düşüşe geçti. 9. hafta maçında ligin son sırasındaki Velimeşespor’a konuk olan Karşıyaka, rakibine 1-0 kaybetti. Bu sonuçla birlikte İzmir ekibi, liderliği Bursaspor’a kaybetti ve rakibinin gerisine düştü. 10. hafta da oynadığı iç saha maçında Muş Spor’u mağlup eden Karşıyaka, zirve takibini sürdürse de, 11. hafta da yine bir dış saha maçında Anadolu Üniversitesi ile karşı karşıya geldi. Yeşil-kırmızılılar, rakibine 3-1 kaybederek böylece deplasmanda üst üste ikinci yenilgisini almış oldu. Bursaspor’un da hatasız geçmesiyle aradaki puan farkı 4’e yükseldi. Teknik direktör Mustafa Reşit Akçay ve yardımcılarının dış sahadaki bu kötü gidişatı çözmek için yoğun bir mesai harcadığı öğrenildi. Yasin Ozan, golle döndü Sakatlığının ardından yavaş yavaş süre almaya başlayan Karşıyaka’nın tecrübeli golcüsü Yasin Ozan, yeşil sahalara adeta golle döndü. Geçen sezon oynadığı 19 maçta rakip 9 gol atma başarısı gösteren fakat yaşadığı talihsiz sakatlığın ardından uzun bir süre formasından uzak kalan 33 yaşındaki forvet oyuncusu, 30 Ekim’deki Türkiye Kupası müsabakasında Viranşehir Belediyespor’a karşı sahalara tekrar adım atmıştı. Yasin Ozan, ligde çıktığı ilk maçta Anadolu Üniversitesi karşısında 68. dakikada Enes’in yerine oyuna girerken takımının tek golünü kaydetmeyi başardı.
Ordu Ordu’da baraj ve gölet sayıları artıyor Ordu’da Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler’in su kaynaklarının arttırılması ve kırsal kesimin içme suyu ihtiyacının uzun yıllar karşılanması amacıyla 5 yıl önce başlattığı çalışmalar sonuç veriyor. Halen 62 göletin inşa edildiği Ordu’da Kumru Barajı’nın tamamlanmasının ardından Korgan ilçesinde baraj inşaatı devam ediyor. Ordu’nun su geleceğini güvence altına almak, her bir vatandaşın temiz ve güvenli içme suyuna erişimini sağlamak adına çalışmalar yapan Ordu Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (OSKİ), Korgan ilçesinde başlattığı Baraj yapımında yüzde 98’lik bölümü geride bıraktı. Devlet Su İşleri (DSİ) ile ortaklaşa inşa edilen barajın yılda 1,8 milyon metreküp su tutması planlanırken, Barajdan ilçe merkezi dâhil 6 mahallenin içme suyu ihtiyacının karşılanması planlanıyor. 41 metre yüksekliğe sahip Korgan ilçe merkezi ile çevresindeki mahallelerin 2070 yılına kadar içme-kullanma suyu ihtiyacını karşılayacak Korgan Barajı, temelden yüksekliği 41 metre olarak inşa edildi. Barajın ön yüzü beton kaplı kaya dolgusu ile yapıldı. Yılda 1,8 milyon metreküp içme suyu sağlayacak olan barajda 2024 yılı sonuna kadar su tutulması planlanıyor. Sular boşa akıp gitmiyor Başkan Dr. Mehmet Hilmi Güler’in göreve başlamasından sonra Ordu’da toplam ’da 62 gölet tamamlanarak hizmete sunuldu. Bu göletlerin haricinde DSİ ile işbirliği ile yapılan İlküvez Barajı ve Kumru Barajı’nda su tutulmaya başlandı. Yapımına devam edilen, Korgan Barajında çalışmalarda yüzde 98’lik bölüm sona erdi. Bunun haricinde, Gölköy ve Gürgentepe ilçelerinin içme-kullanma suyu ihtiyacını karşılayacak Kırtaş Barajı İnşaat’ında çalışmalar hızla devam ediyor. Ünye Çağlayan Barajı’nın ihalesi yılsonuna kadar yapılacak. Bunlar haricinde diğer ilçelerimize içme-kullanma suyu sağlayacak 7 adet Barajın planlama, projelendirme ve yatırım programına alınma çalışmalarına devam ediliyor. Yapılacak bu Barajlarla birlikte Ordu’nun gelecekte yaşanacak olan Kuraklık tehlikesini en hafif şekilde geçirmesi planlanıyor.