GÜNDEM - 23 Ekim 2024 Çarşamba 12:55

Ardahan’da PTT’nin 184. kuruluş yıl dönümü kutlandı

A
A
A
Ardahan’da PTT’nin 184. kuruluş yıl dönümü kutlandı

Posta ve Telgraf Teşkilatı’nın 184’üncü kuruluş yıl dönümü düzenlenen etkinlikle kutlandı.


Ardahan’da PTT’nin 184’üncü kuruluş yıl dönümü dolayısıyla 184 sıra numarasıyla hizmet alan müşteriye pul koleksiyonu hediye edildi. Ardahan PTT Başmüdürü Jülide Kaya ile kurum personeli, postanedeki 184. sıra numarasını alan Şakir Balcı’ya kuruluş yıl dönümü için özel hazırlanan pul albümü ve çeşitli hediyeler takdim etti.


Kaya, Türkiye’nin en köklü kuruluşlarından PTT’nin bu yıl 184. yaşını kutladığını söyledi.


PTT’nin devletin önemli kurumlarından birisi olduğunu anlatan Kaya, ’’Kurumumuz, vatandaşın zor günlerinde her zaman hizmetine devam etmektedir. Bu yıl 184. kuruluş yıl dönümünü kutluyoruz. Bir 184 yıl daha kutlamayı gönülden istiyoruz’’ dedi.



Ardahan’da PTT’nin 184. kuruluş yıl dönümü kutlandı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Yabancı öğrenci ve öğretmenler Sivas’ta Türk mutfağının lezzetlerini tattı Sivas’ta, Erasmus Plus projesi kapsamında 3 farklı ülkeden gelen 10 öğrenci ve 6 öğretmen eğitim sürecinin ardından Türk mutfağının lezzetlerini tattı. Sivas’ta Hamza Yerlikaya Ortaokulu, Erasmus Plus projesi kapsamında Polonya, Litvanya ve İspanya’dan gelen öğrenci ve öğretmenleri ağırladı. “Sosyal duygusal öğrenme” projesi nedeniyle Sivas’a gelen öğrenciler 3 gün süren eğitim sürecini tamamladı. Tamamlanan eğitim sürecinin ardından öğrenciler Sivas ve Türkiye lezzetlerini tattı. Poğaça, kısır, patates salatası, kurabiyeler ve Sivas köftesi gibi yiyeceklerden tadan öğrenci ve öğretmenler Türk mutfağının lezzetlerini çok beğendiklerini ifade etti. “Misafirperverlikler için çok teşekkür ederiz” Türk mutfağına dair lezzetleri çok beğendiklerini belirten Polonyalı eğitmen Marlena Ochocka, “Erasmus tarafından finanse edilen bu etkinliğe katıldığımız için çok mutluyuz. Türk mutfağından çok lezzetli yiyecekler tattık bunun için çok minnettarız. Düzenlenen bu ortaklık için Türk ortaklarımıza çok teşekkür ederiz. Daha önce dört kez geldim Türkiye’ye. Sivas çok güzel bir şehir. Tarihi bir yapısı var. Türk partnerlerimiz bize her yeri göstermeye çalıştılar. Misafirperverlikleri için kendilerine çok teşekkür ederiz. Projemiz adımız sosyal duygusal öğrenme. Bu projelerimizle çocuklarımızın duygularını eğitime katacak” dedi. Yemek programının ardından yöresel müzik dinletisi yapıldı. “Öğrencilerimizi dünya vatandaşı olarak hazırlamaya çalışıyoruz” Çocukların birbirleriyle etkileşim kurduklarını vurgulayan okul proje koordinatörü Ali Kumru, “Erasmus plus projesinin bir etkinliğini gerçekleştirdik. Daha önce bu proje kapsamında Litvanya ve İspanya ayağında bulunduk. Bugün burada hem Sivas’ın hem de Türkiye’nin kültürünü anlatıp paylaşmak adına bu etkinliği düzenledik. Öğrencilerimizin hazırladığı yemekleri yabancı misafirlerimize sunmayı amaçlarken aynı zamanda çocuklarımızda bir etkileşim içerisinde bulunuyorlar. Bu proje sosyal duygusal öğrenme kapsamında gerçekleştiriliyor. Bu projeler neticesinde öğrencilerimizi bir dünya vatandaşı olarak hazırlamaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu. “Türk kültürünü ve lezzetlerini tanıyorlar” Bu etkinliğin sadece eğitim amaçlamadığını aynı zamanda bir kültür organizasyonu olduğunu belirten Okul Müdürü Yusuf Öz, “Erasmus projesiyle Polonya, Litvanya ve İspanya’dan 6 öğretmen ve 10 öğrenci geldi. Gelen 16 kişi erasmus projesinin eğitim boyunda üç gün süren çalışmamız oldu. Bugün de Türk mutfağı özelinde Sivas lezzetlerini tattırmak amacıyla toplandık. Bu etkinlik sadece bir eğitim amacı gütmüyor. Aynı zamanda bir kültür organizasyonu oldu. Yurtdışından gelen öğretmen ve öğrencilerimiz Türk kültürünü ve lezzetlerini tanımış oluyorlar. Bizde böylelikle bir köprü görevi üstleniyoruz” dedi.
Konya Selçuklu Gelişim ve Teknoloji Akademisinde eğitimler devam ediyor Konya’nın merkez Selçuklu Belediyesi’nin okul dışı öğrenme ortamlarından biri olan ve Selçuklu Sanat, Eğitim, Teknoloji ve Atölye programları (SETAP) çerçevesinde yıl boyunca binlerce öğrenciye hizmet veren Selçuklu Gelişim ve Teknoloji Akademisi eğitimlerini sürdürüyor. Selçuklu Belediyesi tarafından hayata geçirilen ve geleceğin donanımlı bireylerinin yetişmesi, yeni yeteneklerin keşfedilmesi için aralıksız olarak eğitimlerini sürdüren Selçuklu Gelişim ve Teknoloji Akademisi’nde öğrenciler yeteneklerini keşfetme fırsatı buluyor. Selçuklu Belediyesi’nin eğitime önemli bir desteği olan Selçuklu Gelişim ve Teknoloji Akademisi’nde İHA- Mekatronik, Moda Tasarım, Organik Oyuncak Üretim, Siber Güvenlik, Müzik, Fotoğrafçılık, CBS Harita Okur Yazarlığı, Vefa Gençlik, Genç Kalemler Yazarlık ve Hitabet, Köklerden Göklere Tarih, Hat Sanatları, Takı Tasarım atölyeleri olmak üzere 12 farklı kategoride eğitimler gerçekleştiriliyor. Devam eden eğitimlerden ortaokul ve lise düzeyinde bin 48 öğrenci faydalanıyor. “Akademimiz öğrencilerimize yeni ufuklar açmaya devam ediyor” Selçuklu Belediyesi olarak Selçuklu Gelişim ve Teknoloji Akademisi ile binlerce çocuğa ve gence kendilerini geliştirerek yeni ufuklar belirlemelerinde öncülük ettiklerini ifade eden Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı, “Gelişim ve Teknoloji Akademimiz yılın her döneminde eğitimlerine devam ediyor ve yoğun bir şekilde ilgi görüyor. Selçuklu Belediyesi olarak araştıran, yeni keşiflere yol açan ve öğrendiklerini hayata uygulayan bir nesil yetiştirme hedefiyle çalışıyoruz. Bu amaçla modern teknolojinin sağladığı tüm imkanları çocuklarımız için seferber ediyoruz. Burada kursiyer hocalarımızın rehberliğinde kendini geliştiren öğrencilerimiz aynı zamanda ortaya güzel eserler çıkartıyor. Öğrencilerimiz kazandıkları bu donanımlarla hayata farklı bir pencereden bakmayı öğreniyor. Burada bulunan tüm öğrencilerimize atölye faaliyetlerine katıldıkları ve bu güzel çalışmaları ortaya koydukları için teşekkür ediyorum. Onların bu başarılarını görmek bizleri de mutlu ediyor. Tüm öğrencilerimize ve eğitmenlerimize başarılar diliyorum” dedi.
Muş Muş’ta öğrencilere yönelik "Hukuk ve Basın" semineri düzenlendi Muş Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Kantar, "Hukuk ve Basın" konulu seminer kapsamında İletişim Fakültesi öğrencileri ile deneyimlerini paylaştı. MAUN İletişim Fakültesi ve Genç İletişimciler Topluluğu tarafından düzenlenen seminer, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Sabahattin Zaim Konferans Salonu’nda gerçekleşen seminere konuşmacı olarak katılan Muş Cumhuriyet Başsavcısı Kantar, basının matbaanın bulunmasıyla başlayan bir süreç olduğunu ifade ederek, "Şehirciliğin yaygınlaşması, demokratik toplum düzenine geçilmesiyle basının etkisi iyice ortaya çıkıyor. Habercilik, gazetecilik, toplumu yönlendirme, ondan sonra özgür basın, kısıtlamalara maruz kalmaktadır. Tabi basın deyince ilk akla gelen basın özgürlüğüdür. Özgür olmayan bir basının doğru haber aktarması, insanları doğru bilinçlendirmesi de söz konusu olamaz. Basın özgürlüğü deyince aslında içerisinde 3 haktan bahsetmek lazım. Bir; habere, olaya, olguya, düşünceye, fikre ulaşabilme hakkı. İki, bunu açıklayabilme hakkı. Üç, yayma hakkı. Aslında basın özgürlüğü içerisinde bu üç hakkı var. Ama her özgürlük gibi bu özgürlük de sınırsız bir özgürlük değildir. Anayasanın 28. maddesi basın özgürlüğünü düzenler ve şöyle başlar, ‘Basın hürdür, sansür edilemez.’ Ama devamında kısıtlamalar var. İşte ne diyor? Toplumun güvenliği, devletin iç ve dış güvenliği, kişilerin özgürlüğü. Bu konularla alakalı kısıtlamalar da kanuna getirilmek durumunda kalmış. İş ahlakını ve basın etiğini bilen gazetecilerin haber yapması ve toplumu düzgün bilinçlenmesi önemlidir" ifadelerini kullandı. Genç İletişimciler Topluluğu Başkanı Hirda Cidam da bir konuşma yaptı. Seminere, MAUN Rektör Yardımcısı Kenan Yıldırım, Genel Sekreter Harun Demir, Muş Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Emrullah Özbey, akademisyenler, basın mensupları ve öğrenciler katıldı.
Şanlıurfa Atlar diyarında nalbantlık son demlerini yaşıyor Yüzyıllardır at yetiştirildiği için “Atların Diyarı” olarak adlandırılan Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde nalbantlık mesleği son demlerini yaşıyor. Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde yüzyıllardır at yetiştiriciliği yapılıyor. Atların Diyarı olarak adlandırılan ilçede haralarda yetiştirilen yarış atları Türkiye’nin bir çok iline gönderiliyor. Değeri milyonlarca lirayı bulan yarış atlarının yanı sıra yük taşımacılığı için de atlar kullanılıyor. Sadece iki nalbant kaldı Daha önce onlarca kişinin yaptığı nalbantlığı şimdi sadece iki kişi yapıyor. Yaşları 50’nin üzerinde olan ustalar, çırak bulamıyor. Çocuklarının dahi nalbantlık yapmak istemediklerini söyleyen ustalar, bu mesleğin de artık son bulmaya doru gittiğini söylüyor. Esnaf ve Sanatkarlar Odası devreye girdi Nalbantlık mesleğinin bitme noktasına doğru ilerlemesi Esnaf ve Sanatkarlar Odasını harekete geçirdi. İlçede bu mesleği yapan son ustalar olan 56 yaşındaki Nuri Erişen ve 53 yaşındaki Müslüm Özer’i ziyaret eden Esnaf ve Sanatkarla Odası Başkanı İsmet Demir, yeni ustalar yetiştirmek için proje hazırladıklarını belirtti. Suruç’ta bu mesleği yapan iki kişi olduklarını söyleyen Müslüm Özer “Benim çocuklarım bu mesleği yapmıyor. Birisi berberlik yapıyor, birisi ise döner işi yapıyor” dedi. Yok olmaya yüz tutan meslekler için proje hazırladıklarını söyleyen Esnaf ve Sanatkarla Odası Başkanı İsmet Demir, “Şu anda Suruç’ta iki nalbant ustamız var. Aslında devam eden bir meslek ama maalesef ilçemizde bitiyor, kimse tercih etmiyor. Biz de yok olmaya yüz tutan mesleklerin devam etmesi için çalışmalar yapıyoruz” diye konuştu. 56 yaşında olduğunu söyleyen yaşındaki Nuri Erişen 48 yıldır bu mesleği yaptığını belirterek bu mesleği çok sevdiğini dile getirdi. (Şİ-LO-Y