Yerel Haberler
Antalya
24 Kasım 2024 Pazar - 16:56 Alanya’da sağanak ve fırtına sebze ile meyveleri vurdu Antalya’nın Alanya ilçesinde etkili olan sağanak ve fırtına, sebze ile meyve seraları vurdu. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün turuncu kod ile uyardığı Antalya’nın Alanya ilçesinde bazı yerleşim yerlerinde meydana gelen sağanak ve fırtına seralara zarara neden oldu. Alanya, günlerce yağan yağmura teslim olurken, merkeze bağlı Akdam Mahallesinde seralar fırtına nedeniyle yırtıldı. Serada bulunan sebze ve meyveler zarar gördü. Seralarda domatesler fırtınadan ve aşırı yağıştan etkilendiği için üreticiler sebzeleri kurtarmak için erken hasat ettiler. Fırtınaya teslim olan muz seraları rüzgarın ve yağışın etkisiyle çökerken, kimi yerlerde hasadı olmamış muzlar kullanılamaz hale geldi. Vatandaşlar yağıştan ve fırtınadan etkilenen seralarda birbirlerine yardım ederek yaraları birlikte sarıyorlar. Yaşanan sel ve fırtınadan dolayı zarar gören gören seralar için üreticiler yardım istedi. Akdam mahallesinde domates üreticisi Ahmet Partilioğlu, ‘’Dün 10.30 gibi başladı 20 dakika içerisinde bir şey kalmadı’’ diyerek yetkilerden yardım istediğini aktardı. Aynı mahallede babasına yardım etmek için ilçeden gelen Alihan Partilioğlu da "Dün talihsiz bir olay yaşadık, bizim geçim kaynağımız bu seralar, yetkilerden yardım ve yerli üretimi desteklemelerini istiyoruz. Kısacası burada bir tufan oldu" diye konuştu. Öte yandan, fırtınaya teslim olan Akdam Mahallesinde rüzgarın etkisi ağaçların kırılmasına neden oldu.
24 Kasım 2024 Pazar - 16:48 Oynamak için çaya inen 3 çocuk balçığa saplandı Antalya’nın Gazipaşa ilçesinde oynamak için Hacı Musa Çayı’na inen 3 çocuk balçığa saplandı. Olayı gören bir vatandaşın müdahale ettiği çocuklar, polis ve itfaiyenin yardımıyla kurtarıldı. Olay, saat 15.00 sıralarında Pazarcı Mahallesi Hacı Musa Sokak’ta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, yaşı küçük 3 çocuk, oynamak için Hacı Musa Çayı’na indi. Çayın ortasına doğru ilerleyen çocuklar bir anda balçığa saplandı. Balçıktan çıkmak için bir süre mücadele eden çocukları, çay kenarında aracıyla seyir halinde olan Mustafa Çetiner fark etti. Çocukların yardımına koşan Çetiner, diğer yandan durumu 112 Acil Çağrı Merkezine haber verdi. Alınan ihbarın ardından olay yerine polis ve Antalya Büyükşehir Belediyesi Gazipaşa İtfaiye Birimi ekipleri sevk edildi. Bu sırada Çetiner tarafından kurtarılan 3 çocuktan 2’si olay yerini terk etti. Diğer çocuk ise ekiplerin müdahalesiyle balçıktan çıkarılarak, yakınlarına teslim edildi. Çocukların yardımına koşan Mustafa Çetiner isimli vatandaş, “Koru’ya geçtim, oradan geliyordum. Baktım balçıkta çocuklar var. Çocukların imdadına yetiştim. Ağaç götürdüm, iç lastik götürdüm, odun götürdüm, kendimi ve çocukları kurtarmak için. Oraya vardım, çocuklar tamamen gömülmüşler. Balçıktan çıkamıyorlar. Suyu oraya, ellerimle çevirdim. Balçık yumuşasın diye. Birini kurtardım, ikincisini kurtardım, üçüncüsüyle mücadele ederken son çocuğa gücüm yetmedi, polis arkadaşları aradık. Onlar geldi, imdada onlarla beraber yetiştik. İtfaiye de geldi, tüm ekiplerimiz geldi. Allah razı olsun, gelmeleri beş dakika, on dakika sürdü zaten” dedi.
24 Kasım 2024 Pazar - 15:56 Okul, restoran ve evlerin çatıları uçtu, fırtına hayatı felç etti Antalya’nın Manavgat ve Serik ilçelerinde dünden buyana etkili olan şiddetli fırtına hayatı adeta felç etti. Manavgat’ta ilk ve ortaokulun çatılarını uçurup restoran çatısını 100 metre ileriye savuran fırtına, Serik ilçesinde de bir evin çatısını uçurup incir ağaçlarına üzerine attı. Antalya’da hortum evlerin çatılarını uçurdu, ağaçları ve elektrik direklerini devirdi Manavgat’ın Karavca mahallesinde sabah saatlerinden itibaren etkili olan şiddetli fırtına Değirmenli ilk ve orta okulunun çatılarının uçmasına neden olurken Karavca Mahallesi girişinde bulunan tarihi değirmenin yanındaki restoranın çatısını bir bütün olarak yaklaşık 100 metre ileriye savurdu. Şiddetli fırtına ayrıca Karaca mahallesinde bulunan bazı konteyner evleri tamamen parçalayarak kullanılamaz hale gelmesine neden oldu. Çatısı uçan Değirmenli ilk ve orta okulunda Milli Eğitim Müdürlüğü ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ekipleri tarafından inceleme yapıldı. Ayrıca şiddetli fırtınada göl kenarında bulunan bir restoranın önünde bağlı vaziyetteki 200 kişilik tekneyi olduğu yerden çözüp yaklaşık 500 metre ileri sürükledi. Antalya’nın Serik ilçesinde çıkan hortum evlerin çatılarını uçurdu, meyve ağaçları ile elektrik direklerini devirdi. Hacıosmanlar Mahallesi’nde dün gece etkili olan şiddetli fırtına, beraberinde hortumu da getirdi. Hortum nedeniyle bazı evlerin çatıları uçarken, ağaçlar kökünden söküldü. Bölgede elektrik hatları büyük hasar gördüğü için elektrik kesintisi yaşandı. Evinin çatısı uçan Dudu Bulut, ”Akşam yağmurla karışık bir fırtına geldi. Saat 21.00 sıralarında oldu olay. Evin çatıları uçtu, ağaçlar kökünden devrildi. Evin çatısı incir ağaçlarını üzerine düştü. Hiç birleyen kalmadı. Ne yapacağız bilmiyorum. Allah bundan büyüğünü göstermesin” diye konuştu.
Olaya seyirci kalamadı, yaptığı hamle ile alkış aldı
14 Kasım 2024 Perşembe - 09:46 Olaya seyirci kalamadı, yaptığı hamle ile alkış aldı Antalya’da kız arkadaşı ile yaşadığı sorun nedeniyle üst geçide çıkan bir genç, ekiplere zor anlar yaşattı. Olaya kayıtsız kalamayan ve yaptığı hamle ile gencin üzerine atlayarak etkisiz hale getiren motokurye çevredekilerden alkış aldı. Olay, saat 23.30 sıralarında Antalya’nın Muratpaşa ilçesi Bayındır Mahallesi Gazi Bulvarı üzerinde bulunan üst geçitte meydana geldi. Bir kişinin üst geçitte korkulukların dış kısmında olduğunu gören vatandaşlar ve yoldan geçen sürücüler durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbarla olay yerine polis, itfaiye ve sağlık ekibi sevk edilirken, ekipler ismi öğrenilemeyen genci eyleminden vazgeçirmek için iletişim kurmaya çalıştı. Bu sırada herhangi bir olumsuzluk yaşanmaması için trafik ekipleri yolu araç trafiğine kapatırken, Antalya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı ekipleri de yola atlama yatağı kurdu. Motokuryeden beklenmedik hamle Kız arkadaşı ile yaşadığı sorun nedeniyle üst geçide çıktığı öğrenilen genci polis ekipleri ikna etmek için uzun süre çaba sarf etti. Kız arkadaşının gelmesini isteyen genç, zaman zaman yaptığı ani hareketlerle yürekleri ağza getirdi. Polis ekiplerinin genci eyleminden vazgeçirmek için yaptığı görüşmeler sırasında olaya şahit olan ve yaşananlara kayıtsız kalamayan bir motokurye sessiz bir şekilde gence yaklaştı. Polislerle konuşan gence arkadan yaklaşan motokurye, bir anlık dalgınlığından faydalanarak yere yatırdı. Motokuryenin bu hareketi o sırada olayı izleyen vatandaşlar tarafından alkışlandı. “Arkasından yaklaşım yere yatırdım” Berkan Ümit Akbulut, “Ben buradan iki kere geçtim. İlk geçişimde arkadaşı gördüm. İntihar olayı olduğunu söyledi çevredekiler. Kültür tarafına siparişe gidiyordum, ikinci kez geçerken tekrar gördüm. Motoru köprünün altına çekerek asansörden çıktım. Polis ağabeylerimiz onunla konuşurken de yaklaşıp arkasından sarıldım, hemen yere yatırdım. Bir şeyi önlemiş olduk hiç değilse, biz de sevinçliyiz. Allah kimsenin başına vermesin. Ne derdi var bilemeyiz sonuçta” dedi. Ekipler tarafından üst geçitten indirilen genç, ifadesinin alınması için polis merkezine götürüldü.
VIP aracı güzellik merkezine dönüştürüp botoks yaptığı iddiasıyla gözaltına alındı
14 Kasım 2024 Perşembe - 08:50 VIP aracı güzellik merkezine dönüştürüp botoks yaptığı iddiasıyla gözaltına alındı Antalya’da kendisini doktor olarak tanıtarak evinde ve VIP aracında seyyar olarak botoks, yağ aldırma, yüz gençleştirme ve diş beyazlatma işlemleri yapan şüpheli, jandarma ve Sağlık Müdürlüğü ekipleri tarafından yakalandı.Antalya’nın Manavgat ilçesi Çolaklı Mahallesi’nde KOM Şube Müdürlüğü ve Manavgat ilçe Jandarma Komutanlığı ekipleri tarafından yürütülen çalışmalar kapsamında bir şahsın kendisini doktor olarak tanıttığı belirlendi. Şahsın ikametinde ve seyyar olarak VIP araçta güzellik salonunu adı altında botoks, yağ aldırma, yüz gençleştirme ve diş beyazlatma gibi işlemler yaparak insan sağlığını tehlikeye sokacak faaliyetlerde bulunduğu belirlendi.KOM Şube Müdürlüğü, Manavgat İlçe Jandarma Komutanlığı Çolaklı Jandarma Karakolu ve Manavgat İlçe Sağlık Müdürlüğü ekiplerince gerçekleştirilen operasyonda yetkisi ve eğitimi olmadan, kayıt dışı cihazlarla kendisini doktor olarak tanıtarak evinde ve Mobil VİP araçta operasyonlar yapan Raşit G. VIP aracıyla yakalandı.Şüphelinin VIP aracında yapılan aramada piyasa değeri 2 milyon 500 bin TL civarında olduğu tahmin edilen; kaçak botoks tıbbi ilaç, enjektör, kayıt dışı tıbbi cihazlar ele geçirildi. Jandarma tarafından gözaltına alınan Raşit G.’nin dolandırıcılık, basit yaralama, kasten yaralama ve 1219 Sayılı Kanuna Muhalefetten suç kaydının bulunduğu belirlendi. Gözaltına alınan şahıs işlemleri için karakola götürüldü.
MÜSİAD Antalya Dost Meclisi Hasbihal ve VEFA Toplantısı
13 Kasım 2024 Çarşamba - 21:30 MÜSİAD Antalya Dost Meclisi Hasbihal ve VEFA Toplantısı Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Antalya Şubesi, geleneksel hale gelen “Dost Meclisi Hasbihal” toplantısını büyük bir katılımla gerçekleştirdi. MÜSİAD Antalya Başkanı Ali Akçay’ın öncülüğünde yapılan toplantıya, derneğin eski başkanları, eski ve yeni üyeleri katıldı. Bu özel buluşmada, derneğin Antalya şubesinin çalışmaları ve gelecek dönem projeleri ayrıntılı bir şekilde ele alındı. Birlik ve beraberlik mesajı Toplantıda konuşan MÜSİAD Antalya Başkanı Ali Akçay, birlik ve beraberliğin önemine dikkat çekti. Akçay, eski başkanların ve üyelerin de katılımıyla gerçekleşen bu tür toplantıların, derneğin geçmişten gelen güçlü birikimini yeni nesle aktararak sürdürülebilir bir iş birliği ortamı oluşturduğunu ifade etti. “Bu birliktelik ruhu, MÜSİAD Antalya olarak bizleri daha güçlü ve dayanıklı kılıyor” diyen Akçay, derneğin üyeleri arasındaki dayanışmanın Antalya’nın iş dünyasına olumlu katkılar sağladığını belirtti. Akçay, ayrıca MÜSİAD Antalya’nın ileriye dönük projelerini de tanıttı. Özellikle tarım, turizm ve inşaat sektörlerine yönelik projelerle Antalya’nın ekonomik yapısının daha da güçlenmesine katkıda bulunmayı hedeflediklerini belirten Akçay, iş dünyasının dijitalleşme sürecine uyum sağlamasına yönelik eğitim ve seminerlerin de planlandığını aktardı. Teşekkür ve Vefa Toplantının sonunda, MÜSİAD Antalya’nın geçmiş dönem başkanları ve emektar üyelerine teşekkür edildi. Derneğin Antalya şubesinin gelişmesinde emeği geçen herkese olan minnettarlığını dile getiren Akçay, “MÜSİAD ailesi olarak geçmişe duyduğumuz vefa ve geleceğe olan inancımızla Antalya’da örnek bir iş dünyası oluşturmaya devam edeceğiz” diyerek sözlerini tamamladı.
HAK-İŞ Başkanı Arslan: “Tartışılması gereken asgari ücretin ne olacağı değil, asgari ücretin nasıl oluşturulacağıdır”
13 Kasım 2024 Çarşamba - 17:25 HAK-İŞ Başkanı Arslan: “Tartışılması gereken asgari ücretin ne olacağı değil, asgari ücretin nasıl oluşturulacağıdır” HAK-İŞ ve HİZMET-İŞ Sendikası Genel Başkanı Mahmut Arslan, "Aslında tartışılması gereken konu asgari ücretin nasıl belirleneceğidir. Nasıl belirleneceğinin yolu da asgari ücret komisyonundan geçiyor. Daha çok katılımcı, daha fazla kapsayıcı ve daha geniş kitleleri içine alan bir model ortaya çıkarabilirsek, asgari ücret tespiti yapıldığı zaman toplumun geniş kesiminin ’evet, bu bizim için’ dediği bir noktaya gelebiliriz" dedi. HAK-İŞ ve HİZMET-İŞ Sendikası Genel Başkanı Mahmut Arslan, Manavgat Kızılağaç Turizm Bölgesinde düzenlenen genişletilmiş başkanlar kurulu toplantısında açıklamalarda bulundu. İstiklal Marşı’nın okunması ve Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan toplantının açılışında konuşan Mahmut Arslan, başta DEM Partisi olmak üzere ana muhalefet ve muhalefet partilerine mensup belediyelerde çalışan belediye işçilerinin sendikaya üye oldukları için işten çıkarılmaları, sürgün edilmeleri ve tehdit edilmeleri gibi olaylarla karşı karşıya kaldıklarını ve bu durumun kabul edilemez olduğunu vurguladı. Sendikanın bu haksızlıklara karşı mücadelesini sürdüreceğini ve işten çıkarılanların haklarını alıncaya kadar mücadelesinin sürdüreceğini söyledi. “Bütün emekçileri sendikal mücadeleyle buluşturmamız gerekiyor” Hükümetten en önemli taleplerinden bir tanesinin örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılması olduğuna dikkat çeken Arslan, "Örgütlenmenin önündeki engellerin kalkmasıyla beraber sendikalaşmanın önündeki engellerin kaldırılması. Biz hizmet sendikası olarak ülkemizin çalışma hayatının yaşadığı zorlukların farkındayız. Bu zorlukların çözümü için de önümüzde çözümler koyuyoruz. Bunun ötesinde de örgütsüz olan iş yerlerini örgütleme konusunda ciddi bir çalışma yapmaktayız. Geçmişte konut kapıcılarını daha sonra taşeron şirket işçilerini şimdi de ev işçilerini daha sonra da kağıt toplayıcıları ve mevsimlik tarım işçileri dahil olmak üzere toplumdaki dezavantajlı ve örgütlülüğün önünde engel olan bütün emekçileri sendikal mücadeleyle buluşturmamız gerekiyor. TÜİK’in rakamlarına göre bir buçuk milyon ev işçisinin örgütlenme mücadelesi de bize düştü. Sendikamızın bu konuda almış olduğu kararlar ortaya koymuş olduğumuz hedefler doğrultusunda ev işçilerinde hem çalışma hayatı bir parçası iş kanunu kapsamına alıp hem de sosyal güvenlik haklarının güvence altına alındığı yeni bir düzenlemeyi yapmak ve onları da sendikalarla buluşturmak üzere büyük bir çaba sarf ediyoruz. HAK-İŞ olarak Türkiye’deki bütün dezavantajlı grupların bütün mağdur ve mazlumları kucaklamak ve onların sorunlarına çözüm bulmak bizim boynumuzun borcu. Çünkü konfederasyonumuzun 2011 yılında aldığı karar bize bu sorumluluğumuzu bir kez daha hatırlatıyor. Bölgemizin, küremizin ve ülkemizin bütün mağdur ve mazlumlarına HAK-İŞ olarak borcumuz var. Bölgemizin küremizin ve ülkemizin bütün mağdurları HAK-İŞ’ten alacaktır” dedi. "Çözüm önerilerimizi ortaya koyduk" Konfederasyonlarının gerçekleştirmiş olduğu HAK-İŞ Akademi’nin ilk yaptığı faaliyetlerden bir tanesinin vergiyle ilgili düzenleme olduğunu belirten Mahmut Arslan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Biz vergi konusunu müstakil olarak değerlendirmedik. Verginin bir bütün olarak özellikle gelir dağılımı adaletsizliğini de içine alan ve bu konuda gelir dağılımının adaletsizliğinin sonuçlarının da değerlendirildiği güzel, geniş kapsamlı bir çalışmayı gerçekleştirmiş olduk. Bu çalışmamız kamuoyuyla paylaşıldı. Vergi dilimleri konusunda gerçekten haksız ve adaletsiz bir durumla karşı karşıyayız. Ne yazık ki zor şartlarda çalışan, ciddi şekilde ekonomik sıkıntıyla muhatap olmuş yüksek enflasyonun kendisine yüklediği ağır sorumluluklarla mücadele ederken bir de vergiden dolayı böyle bir mağduriyetin yaşanmış olması hakikaten hepimiz için kabul edilemez. Bu sorunun ortadan kaldırılması için çözüm önerilerimizi ortaya koyduk. Dünyanın gelişmiş ülkelerinde olduğu gibi, aile sorumluluklarına göre, çocuk sayısına göre, bekar, evli olması kaç çocuğu var gibi düzenlemelere göre vergi sisteminde değişiklikler yapılmalı, yapılmaktadır. Biz de bu noktada bir düzenlemenin yapılmasını ihtiyaç olarak ve önemli olarak talep ediyoruz. İkincisi, işverenlerimiz pek çok harcamalarını vergiden düşmektedir. Bizim için de çalışanlar için de başta enerji fiyatları, kiralar, kiralarla birlikte diğer temel tüketim harcamalarımızın, eğitim, sağlık harcamalarımızın mutlaka vergiden düşülerek bir düzenleme yapılmasını ısrarla ivedilikle talep etmekteyiz. Üçüncüsü ise, verginin adil toplanması da sorunlarımızı çözmeye yetmiyor. Çünkü toplanan vergilerin nereye nasıl kullanıldığı da önemlidir. Biz gerçekten Türkiye’deki gelirlerin, milli gelirin büyümenin bize sağlamış olduğu büyüme rakamlarına baktığınız zaman Türkiye büyüyor. 2023 yılında baktığınızda 10 bin dolardan 13 bin dolara çıktı milli gelirimiz. Peki bu büyümeden kim faydalanıyor? Bu büyümeye rağmen çalışanların milli gelirden aldığı pay ne yazık ki azalmaya devam ediyor. O zaman ortada bir sorun var. OECD’nin rakamlarını sayın bakanla paylaştık. Bu rakamlara baktığımız zaman OECD ülkesi yaklaşık elli beş ülkenin gelir dağılımı bozukluğu anlamında kötü dördüncü ülkesiyiz.” "İlk düğmeyi yanlış iliklerseniz hep yanlış olarak gider" ’Asgari ücret şu kadar olmalıdır’ tartışmalarının Türkiye’de rahatsızlık verir bir boyuta ulaştığını söyleyen Arslan, “Aslında tartışılması gereken asgari ücretin ne olacağı değil asgari ücretin nasıl oluşturulacağıdır. Bugünkü asgari ücret tespit konusunun yapısında siz ne derseniz deyin sağlıklı bir asgari ücret çıkmıyor. Çünkü yapıda sorun. İlk düğmeyi yanlış iliklerseniz hep yanlış olarak gider. 1970’li yılların mevzuatıyla oluşturulmuş asgari ücret tespit komisyonuna kimse dokunmuyor. HAK-İŞ’in dışında kimse tartışmıyor. Çünkü bu yanlışlıktan beslenenler var. Bu yanlışlıktan istifade edenler var. O zaman bu sistemin devam etmesini isteyenlerle istemeyenler arasında bir yeni bir yol ayrımındayız. HAK-İŞ olarak teşkilatımızı da rakam tartışmama konusunda uyarıyorum. Bu bizi esas tartışılması gereken konudan uzaklaştırıyor. Aslında tartışılması gereken konu asgari ücretin nasıl belirleneceğidir. Nasıl belirleneceğinin yolu da asgari ücret komisyonundan geçiyor. Bu komisyon yapısı sakat. Sadece bir konfederasyonun orada temsil edildiği ve bu konfederasyonda üye sayısının toplam işçi sayısının yüzde onuna bile tekabül etmediği bir yerde nasıl asgari ücret tespit komisyonundan sağlıklı bir sonuç beklersiniz. Daha çok katılımcı, daha fazla kapsayıcı ve daha geniş kitleleri içine alan bir model ortaya çıkarabilirsek asgari ücret tespiti yapıldığı zaman toplumun geniş kesiminin evet bu bizim için dediği bir noktaya gelebiliriz. Aksi halde bugünkü asgari ücret tespit konusunu mevzuatıyla tartışılır, bir ay süreyle maalesef bir komedi izliyoruz” dedi. EYT ve kıdem tazminatı tartışmaları EYT konusunda kendilerinin suçlandığına dikkat çeken Arslan, "Efendim EYT’yi çıkartarak Türkiye’ye kötülük ettiniz. Peki 99 yılında EYT mağduriyetlerini oluşturacak yapıyı yapanlardan niye hesap sormuyorsunuz? O gün sisteme beş yıldır, on yıldır sistemde olan insanların emeklilik sistemini yeniden değiştireceksiniz. Sonra insanlar primlerini ödeyecekler. Primlerini ödedikten sonra emekli olmak isteyecekler. Yaş sınırı koyacaksınız. Şu anda emeklilikle ilgili EYT’yi özellikle genç işçilerden dolayı Sosyal Güvenlik Kurumu’nun zarar ettiğini, mağdur olduğunu söylüyorlar, külliyen yalan. Sosyal Güvenlik Kurumunun temel sorunları kayıt dışı istihdam ve kamudan tahsil edilemeyen alacaklardır” diye konuştu. Kıdem tazminatı konusuna değinen Arslan, “2024 yılı sonuna kadar emekliliği hak edenler emeklilik talebinde bulunurlarsa yeni kıdem tazminatı tavan üzerinden de maaşları kıdem tazminatını alacakları için bir avantaj elde edecekler. Peki 2024 yılında emeklilik hakkı elde edemeyenler 2025 ve daha sonra edecekleri için ciddi bir mağduriyet söz konusu. Hadi emekliliği hak edenlerin emekli olup olmama tercihleri var ama emekliliği hak etmeyenler için ciddi bir mağduriyet. Bu mağduriyetlerin de eğer emeklilik sisteminden çekilmediği sürece yaklaşık 8-10 yıl arasında o maaşları ancak yakalayabileceği bir gerçekle karşı karşıyayız. Dolayısıyla buradan emeklilik sistemiyle ilgili bu mağduriyetin giderilmesi konusunda acilen bir yasal düzenlemeye ihtiyaç var. Bizim bu konuda da bir önerimiz var. Biz diyoruz ki 2025’te dahil eğer böyle bir emeklilik olacaksa 2024 yılı esasları yani 2023 yılı enflasyonunun esas alınacağı bir düzenlemeyi bir hesaplamayı 2025’te de yapalım istiyoruz” ifadelerine yer verdi.