Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
Yerel Haberler
İstanbul
Ankara
İzmir
Bursa
Antalya
Trabzon
Tüm Şehirler
Adana
Adıyaman
Afyon
Ağrı
Aksaray
Amasya
Ankara
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Iğdır
Isparta
İstanbul
İzmir
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şanlıurfa
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
Ankara
Bakan Tunç: "(Kemal Kılıçdaroğlu’nun hakim karşısına çıkması) Cumhurbaşkanımıza karşı bu ifadelerini kabul etmemiz mümkün değil”
28 Kasım 2024 Perşembe - 22:38:37
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Kemal Kılıçdaroğlu’nun hakim karşısına çıkmasına ilişkin "Temiz dille siyaset yapmaya davet ettim. Cumhurbaşkanımıza karşı bu ifadelerini kabul etmemiz mümkün değil” dedi. AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplanan TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Adalet Bakanlığının 2025 yılı bütçe kesin hesap görüşmeleri yapıldı. Milletvekillerinin sorularını cevaplayan Bakan Tunç, Kemal Kılıçdaroğlu’nun hakim karşısına çıkmasına ilişkin, "Temiz dille siyaset yapmaya davet ettim. Cumhurbaşkanımıza karşı bu ifadelerini kabul etmemiz mümkün değil” dedi. Muhalefet parti vekillerinin ‘Saraylar yapıyorsunuz içinde adalet yok’ tepkisine Tunç, "Saraylar yapıyorsunuz içinde adalet yok diyorsunuz. Teknoloji ve içindeki insanlarda önemli. Bugün 25 bine yakın hakim ve savcımız var. Artan iş yüküne oranla bu sayının artması gerekiyor. Biz daha Avrupa Konseyi’nde ortalamayı yakalayamadık. Anayasa Mahkemesi hak ihlalleri kararlarından sadece 101’i icra edilememiş” dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in İstanbul Esenyurt Belediye Başkanını ziyaret etmesine onay çıkmamasına ilişkin Tunç, "Özgür Özel’in Esenyurt Belediye Başkanının ziyaretleriyle ilgili izin söz konusu oldu. Görüşmenin nasıl olacağı yönetmelikle belli. Adalet Bakanı’nın onay vermesi şartı yok. Ret yanıtı vermedik ama son yaptığı son konuşmasında, ’İzin vermeyen Adalet Bakanı’nın alnını karışlarım’ dedi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı hakkında ’Bakanın imamı’ dedi. Gazetecilere de sözlerini hatırlattım, adam gibi izin istenir dedim. Bakanın izin verme şartı yok" diye konuştu. “Cumhurbaşkanımıza karşı bu ifadelerini kabul etmemiz mümkün değil” Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 57. Asliye Ceza Mahkemesinde hakim karşısına çıkmasına ilişkin Bakan Tunç, “Sözün yarısını alıyorsunuz. Gazeteciler sordu, ben de geçmişte olan dosyaları söyledim ve Cumhurbaşkanımıza hakareti nedeniyle talimat ifadesi dedim. Temiz dille siyaset yapmaya davet ettim. Cumhurbaşkanımıza karşı bu ifadelerini kabul etmemiz mümkün değil. Ama bir Adalet Bakanı sıfatıyla, ’Mahkemeler bağımsızdır. Suç olup olmadığını mahkeme karar vereceğiz’ dedim” diye konuştu. Bakan Tunç’un yanıtlarına karşı CHP Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez, "Bakan olarak hata ettim deyin, sayın Bakan bir kere de hata yaptım deyin" dedi. Bakan Tunç ise, "İBB Başkanı’nın ahmak davasına bakan hakim neden sürüldü diyorsunuz. Yok böyle bir şey” cevabını verdi. Komisyon Başkanı Muş şunları dedi: "Bakanlar aynı zamanda siyasi parti üyesi olabiliyor ve Sayın Bakan da parti üyesi. Hukukçu olarak yorumunu yapıyor zaten. Politik yorumunu da yapıyor. Ben hakkaniyetten yanayım.” CHP İstanbul Milletvekili Turan Taşkın Özer, "Yani siyaset yapıyor diyorsunuz. Biz de HSK’nin başındaki siyaset yapamaz diyoruz" diye konuştu. Önergeler reddedilirken, bütçe onaylanarak komisyon tamamlandı.
28 Kasım 2024 Perşembe - 22:30
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, “7. Din Şurası” kararlarını açıkladı
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulunca “Dijitalleşen Dünyada Diyanet Hizmetleri: Etkililik-Verimlilik-Sürdürülebilirlik” temasıyla 26-28 Kasım tarihlerinde Ankara’da gerçekleştirilen "7. Din Şurası" sona erdi. Şura kararlarını açıklayan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "Diyanet hizmetlerinin kalitesini artırmak, modern teknolojilerle güçlendirmek ve dijital dönüşümünü hızlandırmak amacıyla çağrı merkezi, içerik takip ve yayın analiz sistemi, yapay zeka asistanı gibi teknoloji destekli hizmetlerin sunumuna imkan veren yapay zeka tabanlı bütünleşik bir platform kurulmalıdır" dedi. VII. Din Şurası, dijitalleşmenin dini bilgi, din hizmetleri, dini yayınlar, yurt dışı din hizmetleri ve din eğitimi alanlarındaki etkisini değerlendirmek ve Diyanet İşleri Başkanlığınca yürütülen hizmetlerle ilgili yeni stratejiler belirlemek amacıyla 26-28 Kasım tarihlerinde “Dijitalleşen Dünyada Diyanet Hizmetleri: Etkililik-Verimlilik-Sürdürülebilirlik” ana gündemiyle Ankara’da gerçekleştirildi. Diyanet İşleri Başkanlığı Şehit Ali Alıtkan Konferans Salonu’nda gerçekleşen kapanış oturumunda, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Şurası’nın kararlarını açıkladı. Erbaş, 328 katılımcı ile beş tematik komisyonda eş zamanlı olarak düzenlenen oturumlar neticesinde şu kararların alındığını açıkladı: "1. Günümüzde tekno-bilişim alanındaki hızlı gelişmelere bağlı olarak insan olmanın anlamını yitirmeye başladığına şahit olunmaktadır. İnsanın manevi-aşkın yönünü ihmal eden, onu varoluş gayesinden uzaklaştırarak buhranlara sürükleyen tek boyutlu insan tasavvuru karşısında İslâm’ın insan anlayışı ve insana yüklediği anlamı yeniden güçlü bir şekilde vurgulamak önemli hale gelmiştir. İletişim ve etkileşim kanallarının ileri boyutlara taşındığı bu dönemde insana dair her türlü senaryonun enformatik mecralardan zihinlere zerk edildiği bir gerçektir. Bu durumun insanımızın din, toplum ve hayata dair yerleşik kabul ve duyarlılıkları üzerinde ciddi örselenmelere sebep olduğu aşikârdır. İslam, insan fıtratını esas alan ve insana erdemli bir hayat yolunda rehberlik etmek üzere Yüce Allah tarafından gönderilen bir dindir. Dini, milli, ahlaki ve kültürel değerlerimizin doğru bir şekilde anlaşılmasında da İslam’ın insan anlayışı önemli bir yer tutmaktadır. Bu nedenle dijital mecralar başta olmak üzere yürütülen bütün çalışmalarda İslâm’ın insan tasavvuruna özel bir önem verilmelidir. 2. Dijitalleşme sürecinde yaşanan değişim ekonomik, politik, kültürel ve dini alanlar başta olmak üzere toplumsal sistemin bütününde yeni bir dönemin başlangıcını oluşturmaktadır. Dijitalleşen dünyada etkin, verimli ve sürdürülebilir din hizmeti sunumu, nitelikli dini bilgi üretimi ve üretilen bilginin toplumsal ihtiyaçları karşılaması ile yakından bağlantılıdır. Değişimin dinamikleri, bu süreçte yeni yeterliklerin kazanılmasını gerekli kılmaktadır. Bu kapsamda bilgi üreten ve hizmet sunanların dijital çağa özgü yeterliklerinin güçlendirilmesi gerekmektedir. 3. Diyanet İşleri Başkanlığının ürettiği bilginin basılı, görsel, dijital materyal ve yayınlarının toplum nezdinde yüksek bir güvenirliğe sahip olduğu bilinmektedir. Başkanlık, teknolojik ve dijital olarak değişen dünya şartlarını göz önünde bulundurarak; her alandaki hizmetlerini dijital içeriklerle çeşitlendirmeye ve artırmaya devam etmelidir. Bu çerçevede Başkanlık, çağın gereklerini dikkate alarak bilgi üretimi ve yayın politikalarını periyodik aralıklarla güncellemelidir. 4. Diyanet hizmetlerinin kalitesini artırmak, modern teknolojilerle güçlendirmek ve dijital dönüşümünü hızlandırmak amacıyla çağrı merkezi, içerik takip ve yayın analiz sistemi, yapay zeka asistanı gibi teknoloji destekli hizmetlerin sunumuna imkan veren yapay zeka tabanlı bütünleşik bir platform kurulmalıdır. 5. Başkanlık, yurt içi ve yurt dışındaki tüm birimlerini entegre eden, vatandaşların dini bilgi ve danışmanlık taleplerine anında cevap verebilecek şekilde yapılandırılmış, çok dilli hizmet sunabilen bir çözüm merkezi kurmalıdır. Bu merkez fetva, dini rehberlik ve destek alanlarında uzman personel ile 7/24 hizmet verecek şekilde planlanmalı ve dijital teknolojilerle desteklenmelidir. 6. Başkanlık, bilginin üretimi, paylaşımı ve hizmetlerinin sunumunda yeni teknolojilerden yararlanmalıdır. Kullanıcı deneyimlerini ölçümleyerek içerik üretimi ve hedefe yönelik hizmetler sunan büyük veri analitiği, Başkanlığın uzun vadeli ihtiyaç planlamasında kullanılmalıdır. Bu kapsamda Başkanlık tarafından sunulan içerikler yapay zeka algoritmaları dikkate alınarak yeniden planlanmalı ve kullanıcıların dini konularda bilgi edinebilecekleri sahih dini bilgileri içeren ve kültürel hassasiyetleri gözeten yapay zeka chatbotlar geliştirilmelidir. 7. Başkanlığın ürettiği içerikler, modern bilgi teknolojileriyle kurumsal veri ontolojisine göre yapılandırılmış bir bilgi ağına dönüştürülmelidir. Bu ontolojinin inşasıyla, kurumun ürettiği dini içeriklerin tüm unsurları sistematik bir yaklaşımla işlevsel bir varlık ağacını oluşturacaktır. Bununla bağlantılı veri platformu, başta kurul fetvaları ve Dini Yayınlar Genel Müdürlüğünün ürettiği zengin içerikler olmak üzere tüm verileri tek bir sistemde toplayarak erişilebilir, taranabilir ve makine/yapay zeka tarafından işlenebilir hale getirmelidir. Bu süreçte Semantik Web ve Bağlantılı Açık Veri (Linked Open Data) standartları ile Doğal Dil İşleme (NLP) gibi modern teknolojilerden yararlanılmalıdır. 8. Dini içeriklerde önemli ilkelerden biri muhatabın durumunu dikkate almaktır. Dijitalleşme olgusu bu içeriklerin hedef kitleye daha hızlı, etkili ve verimli bir şekilde sunulabilmesine imkan sağlamaktadır. Dolayısıyla dini içeriklerde yaş, eğitim, meslek ve ilgi alanı gibi açılardan farklı hedef kitlelere yönelik çalışmalar yapılmalıdır. Eğitim ve ilgi alanlarına göre kişiselleştirilmiş veri sunan, metin, ses, video, kitap ve makale formatlarında içeriklerin mobil teknolojilerle desteklenmiş şekilde ulaştırılacağı dijital platformlar kurulmalıdır. 9. Dijital mecraların özelliklerini, toplumsal kabul ve beklentileri dikkate alan özgün bir iletişim ve sunum dili geliştirilmelidir. Bu dil, dini içerik üretimine ve sunumuna ilişkin yeni iletişim stratejilerini göz önünde bulundurmanın yanında söz konusu içeriklerin geniş kitlelere erişimi bakımından da büyük önem arz etmektedir. Bu amaçla temel dinamiklerini dini naslardan alan, nebevi pratiklerden ve İslam medeniyetinin kadim tecrübelerinden beslenen, bunun yanı sıra güncel problemleri muhatabın kolay algılayabileceği mahiyette çözümler sunan bir dil ve ahlak tasavvuru ortaya konulmalıdır. 10. Engelli, bağımlı vb. dezavantajlı gruplara yönelik manevi destek hizmetleri için üretilen dijital uygulama ve içerikler sürekli güncellenmeli; bu içeriklere erişim kolaylığı sağlanmalıdır. Ayrıca başta hedef kitle olmak üzere aile, gençler, çocuklar gibi kesimlere yönelik ideal düzeyde din hizmeti sunmak amacıyla Başkanlık bünyesinde manevi danışmanlık ve rehberlik kadrosu ihdas edilmelidir. 11. Dijital platformlardaki yoğun dini bilgi akışı, içeriklerin uygunluğu, içerik üreticilerinin yetkinlik ve güvenirliğine ilişkin birtakım sorunları beraberinde getirmektedir. Dini bilgi üretmek, paylaşmak ve din hizmeti sunmak, din alanında olduğu gibi dijital ortama dair de yeterli donanımı gerektirmektedir. Bu amaçla Medya Okuryazarlığı, Dijital Medya Okuryazarlığı ve Dijital Dini Medya Okuryazarlığı gibi çoklu okuryazarlık türlerine dayalı becerilerin geliştirilmesi önemli hale gelmektedir. Başkanlığın tüm hizmetlerinde olduğu gibi Diyanet Akademisi eğitim programlarında da söz konusu okuryazarlık türleri müstakil dersler olarak okutulmalıdır. Bu dersler ilahiyat, iletişim, insan, toplum, davranış ve mühendislik bilimleri başta olmak üzere disiplinler arası iş birliğiyle gerçekleştirilecek projeler, uygulamalı eğitim ve seminer faaliyetleri ile de desteklenmelidir. 12. Başkanlığın, sahip olduğu kadro ve hizmet çeşitliliği karşısında farklı alanlarda formasyon sahibi nitelikli personele duyulan ihtiyaç açıktır. Bu durum, dini yükseköğretim kurumlarının din hizmeti alanlarına yönelik müfredat oluşturmasını gerektirmektedir. Bu, Başkanlığın da hizmet içi eğitimlerini söz konusu gerçekliğe göre planlamasını zorunlu kılmaktadır. Bu bağlamda Diyanet Akademisinin, İslam kültür ve medeniyetinin müktesebatını, temel kaynak ve konularını bilen, aynı zamanda güncel meselelerin, sosyal değişimlerin farkında olan, iletişim, etkileşim ve pedagojik yönü güçlü din görevlileri yetiştirme vizyonu büyük önem arz etmektedir. Bunun için özellikle aile ve gençlik hizmetlerinin güçlendirilmesi ve müfredatın dijital çağın gerekli kıldığı kazanımları gerçekleştirecek şekilde güncellenmesi gerekmektedir. 13. Toplumun her kesiminden insanların hiçbir ayrıma gitmeden aynı inanç ve duygu ile bir araya geldiği en güçlü ortak zemin ve değerler ekseninde sosyalleşmeye yönelik en önemli alan olan camilerin, din hizmetlerindeki merkezi konumu korunmalı ve güçlendirilmelidir. Hedef kitlesi ve sosyokültürel çevresi dikkate alınarak cami içi eğitim ve irşat hizmetlerinde teknolojik imkanlardan istifade edilmelidir. Cami dışı ve toplumun farklı katmanlarına yönelik hizmetlerin de cami ile irtibatı güçlendirilmelidir. Cami başta olmak üzere dini hizmet mekanlarının konum, etkinlik vb. bilgilerine kolay erişimi sağlayan ve interaktif etkileşimi mümkün kılan uygulamalar geliştirilmelidir. Cami merkezli hizmetlerin daha güçlü, etkin ve kolay yürütülmesi için cami derneklerinin konumu yeniden yapılandırılmalı, söz konusu derneklerin idari ve mali denetimleri Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından gerçekleştirilmeli; konuyla ilgili yasal düzenlemeler yapılmalıdır. 14. Dijital ortamlar farklı, sıra dışı ve marjinal olanı ön plana çıkarmaktadır. Dini içerikler görünürlüğü artırmak amacıyla kimi zaman reytinge, beğeni sayısına, şöhrete, fenomenliğe, öne çıkma ve gündemde kalma tutkusuna feda edilmektedir. Dinin medyatikleşmesi, amacından uzaklaştırılarak araçsallaştırılmasına ve dini içeriklerin endüstrileştirilmesine yol açmaktadır. Toplumun genelini ilgilendirmeyen ve yalnızca konunun uzmanları tarafından ele alınması gereken meseleleri dijital ortamlarda beğeni ve takipçi sayısı uğruna tartışmaya açmak, dini içerikleri bütünüyle diğer dini anlayışları “ötekileştirme” üzerinden sunmak, kendi dini grubunu veya anlayışını ön plana çıkartmak için dijital ortamların pek de masum olmayan yöntemlerini uygulamak, din adına telafisi zor zararlara neden olmaktadır. Bu sebeple söz konusu ortamlarda bulunan herkesin sorumluluk bilinciyle hareket etmesi, özellikle yeni nesilleri bu değerlerden uzaklaştıran paylaşımlardan özenle kaçınması gerekir. 15. Kültür ve medeniyetimizde herhangi bir ayrım yapılmaksızın bütün insanlara değer verilir. Hangi milletten, din ve inançtan olursa olsun, imkanlar ölçüsünde insanların ve özellikle yurdundan edilmiş olanların ihtiyaçlarının karşılanması, milli ve manevi değerlerimizin hepimize yüklediği tarihten günümüze taşınan insani ve ahlaki bir sorumluluktur. Bu kapsamda göçmenlerle ilgili dezenformasyonun yaygınlaştığı günümüzde, birlik ve beraberliğimiz açısından toplumsal uyumu güçlendiren ortak dini kimliğin korunması amacıyla stratejiler geliştirilmelidir. 16. Din İşleri Yüksek Kurulu tarafından yürütülen ve toplumsal itibarı yüksek olan dini bilgilendirme ve fetva hizmetlerinin dijital teknolojilerden de yararlanılarak erişilebilirliği ve etkinliği artırılmalıdır. Mevcut fetva veri tabanı, semantik arama gibi yeni teknolojilerle zenginleştirilmelidir. Üretilen nitelikli bilgi ve fetvaların diğer Müslümanlar tarafından da kullanımının kolaylaştırılması amacıyla farklı dillerde erişim seçenekleri sunulmalıdır. 17. Sahih dini bilginin, toplumun tüm kesimlerine ulaştırılması zaruri bir ihtiyaçtır. İnternet ve sosyal medya başta olmak üzere kitle iletişim araçları vasıtasıyla bu bilgilerin topluma erişim araç ve imkanları hem çoğalmış hem de kolay hale gelmiştir. Bu sebeple dijital yayıncılık başlı başına bir hizmet alanı olarak ele alınarak bu alanda profesyonel destek sunacak personeller yetiştirilmeli ve gerektiğinde hizmet alımı yoluyla Başkanlığın dijital alanlardaki varlığı güçlendirilmelidir. Ayrıca Başkanlık tarafından hazırlanan basılı-dijital dini yayınlarda yapay zeka destekli dil modellerinden ve interaktif sözlük gibi destekleyici unsurlardan yararlanılmalıdır. 18. Mümasil kuruluşlarla ilişkilere yönelik uluslararası bir platform kurulmalı, bu platform vasıtasıyla başta Türk dünyası olmak üzere gönül coğrafyamızdaki kurum ve kuruluşlarla iş birliği ve koordinasyon güçlendirilmelidir. 19. Müslümanların birlik ve beraberliğine duyulan ihtiyaç her geçen gün daha çok hissedilmektedir. Başkanlık, uluslararası iş birliği imkanlarını da kullanarak, vahdet zemininde Müslümanların bütünleşmesini sağlayacak ve ortak sorunların çözümüne katkı sunacak projelerini artırmalıdır. 20. Başkanlığın milli ve manevi değerlerimiz istikametinde ürettiği hizmetlerin ülkemizin birlik ve beraberliği açısından önemi aşikârdır. Bu hizmetlerinde Başkanlığa yüksek bir güven duyulmaktadır. Ancak Başkanlığa duyulan güven ve itimadı sarsmayı amaçlayanların dezenformasyon çalışmaları da sistematik bir şekilde sürmektedir. Bu nedenle Başkanlığımız hakkında olumsuz algı oluşturma çabaları karşısında gerekli tedbirler alınmalı ve kamuoyundaki yanlış yönlendirmelerin önüne geçilmelidir. 21. Dijital mecraların uyuşturucu, kumar, şiddet vb. bağımlılık türlerinin yayılmasına; cinsel sapma ve istismara uygun zemin oluşturabileceğini dikkate alarak Başkanlık, söz konusu bağımlılıklarla mücadeleye yönelik stratejilerini güçlendirmeli, bu hususta kurumlar arası iş birliğine dayalı çok disiplinli çalışmalar yürütmelidir. 22. Dijitalleşmenin beraberinde getirdiği bağımlılıklar, fiziksel ve ruhsal deformasyon, başarısız sosyalleşme gibi sorunlar karşısında başta aile olmak üzere tüm kurum ve kuruluşlara önemli görevler düşmektedir. Bu doğrultuda Başkanlık, ailenin güçlendirilmesine yönelik evlilik okulu, anne-baba okulu gibi faaliyetleri, dijital imkanlardan da yararlanarak geliştirmelidir. 23. Dini-toplumsal değerlerin kazanımı ve sağlıklı bir gelişimin sağlanmasında erken çocukluk döneminin önemi bilinmektedir. Dijitalleşmenin beraberinde getirdiği risklerin psikososyal açıdan kalıcı hasarlar oluşturabildiği bu dönemin verimli bir şekilde geçirilmesi bağlamında Başkanlık bünyesinde devam eden 4-6 yaş grubu Kur’an kursları son derece önemli bir katkı sunmaktadır. Dolayısıyla milletimizin teveccühüne mazhar olan bu kurslar her açıdan güçlendirilerek yaygınlaştırılmalı, öğretici formasyonları ve eğitim materyalleri dijital çağın gereklilikleri dikkate alınarak sürekli güncellenmeli, yasal alt yapısı güçlendirilerek geliştirilmelidir. 24. Toplumun temeli olan aileye ve aile mahremiyetine yönelik tehditlerin giderek arttığı bir dönemde aile olmanın anlam ve önemine vurgu yapan, ebeveyn rollerinin ideal biçimlerini gösteren, aile içi iletişim ve sorumluluk bilinci hususlarına temas eden içerikler sunan dijital platformlar oluşturulmalı ve kurumlar arası iş birliği ile güçlendirilmelidir. 25. Son yıllarda İslam’a aykırı çeşitli söylem ve içeriklerin dijital mecralardan geniş kitlelere yaygınlaştırılması yönünde faaliyetler gözlenmektedir. Bu kapsamda dini, ahlaki, kültürel değerlerimize, fıtrata ve geleceğimize yönelik ciddi tehdit oluşturan cinsiyetsizleştirme gibi sapkın ideolojilere karşı toplumun bilinçlendirilmesi, fıtrat temelli aile yapısının korunması ve güçlendirilmesi amacıyla gerekli tüm tedbirler alınmalı ve buna yönelik etkin çalışmalar yürütülmelidir. Ebeveynlerin yanı sıra sosyal politika yapıcılara ve uygulayıcılara da önemli görevlerin düştüğü bu konuda Başkanlık, kurum ve kuruluşlarla iş birliği içinde etkin politikaların tasarlanmasına destek olmalıdır. Bu amaçla önleyici tedbirlerin alınması, her kesimin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi, insan neslinin geleceği ve insani değerlerin sürdürülebilirliği açısından hayati önemi haizdir. 26. Dini inanç ve duygular üzerinden şöhret, itibar, maddi-manevi çıkar elde etmek amacıyla dinin ve dini değerlerin amacı dışında kullanılması ve istismar edilmesi karşısında Başkanlık, dijital imkanlardan da yararlanarak ilgili kurum ve kuruluşlarla iş birliği içinde tüm mecralarda daha etkin olmalıdır. 27. Günümüzde zekat ve kurban ibadetinin dijital imkanlardan da yararlanılarak yaygın bir şekilde kişisel ve kurumsal vekâletle yerine getirildiği bilinmektedir. Bu ibadetlerin dini kurallara uygun olarak yerine getirilmesi, istismar edilmesinin önüne geçilmesi ve mükelleflerin haklarının korunmasını teminen Başkanlığın izni, denetimi ve gözetimi altında şeffaf bir şekilde yürütülebilmesi için yasal alt yapı güçlendirilmelidir. 28. İslam dini ve Müslümanlara yönelik nefret söylemleri dijital platformlar sayesinde geniş kitlelere hızlı erişim imkanı bulmaktadır. Söz konusu nefret söyleminin yanı sıra Müslüman karşıtlığı ve İslam düşmanlığı üreten içeriklerle mücadele amaçlı araştırmalar yapılarak, konuyla ilgili kamusal bilgi ve bilinç oluşturma amaçlı önleyici tedbirler alınmalı, küresel farkındalık ve uluslararası iş birliği imkanları oluşturulmalıdır. 29. Sanat, duygu ve düşüncelere hitap ederek insanları etkileyen en güçlü araçlardan biridir. İslam sanatında bu etki daha da belirgindir. İslam sanatının “sessiz mesajı” bazen kelimelerle ifade edilemeyen derin mesajlar taşır ve bu yönüyle en güçlü argümanlardan bile daha etkileyici olabilir. Bu çerçevede Başkanlık, geleneksel İslam sanatlarını temsil eden objelerle zenginleştirilmiş ve İslam’ın kurucu sembollerini açıklayan çevrim içi dijital müzeler ve sergiler oluşturmalıdır. 30. İsrail’in Filistin ve çevresinde uyguladığı vahşet ve soykırım tüm dünyanın gözü önünde hız kesmeden devam etmektedir. Bu korkunç soykırım, işgal ve istila girişimine karşı Gazze halkının din, ahlak ve uluslararası hukuk bakımından meşru ve onurlu mücadelesini her yönüyle desteklemek temel insani, dini ve vicdani sorumluluktur. Zalimler, Müslüman dünyanın dağınıklığından cesaret alarak hiçbir tepki ve çağrıya kulak asmamaktadır. Müslüman ülke ve toplulukların güçlü, caydırıcı, ortak bir tavırla zulme ve soykırıma engel olması ihmale gelmez tarihi bir görevdir. Bu süreç aynı zamanda emperyalist güçlerin hukuk ve insan hakları söylemlerinin ikiyüzlülüğünü tüm açıklığıyla ortaya koymaktadır. Bu da siyonist tezahürlerin geldiği aşamayı gözler önüne sermektedir. Bunun yanında gerçeklerin duyurulması ve mazlumların desteklenmesinin dijital mecralarda bilinçli olarak engellendiği; bunun da milli ve küresel güvenlik riski oluşturduğu dikkatlerden uzak tutulmamalıdır. Öte yandan dünyanın her yerinde ve her türlü inanç ve düşünceden vicdan sahibi insanın terörist İsrail’in zulmüne karşı gösterdiği tepki takdire şayandır. Diyanet İşleri Başkanlığı, Filistin davası ve Kudüs bilinci konusunda tepki, boykot, bilinçlendirme ve maşeri vicdanı harekete geçirmeye yönelik çalışmalara öncülük etmeye devam etmelidir."
28 Kasım 2024 Perşembe - 22:20
Dışişleri Bakanı Fidan, Arabuluculuk Çalıştayı’na katıldı
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “Uluslararası Barış Arabuluculuğu Çalıştayı"na katıldı. Bakan Fidan çalıştayda, Türkiye’nin ihtilafların barışçıl çözümü başlığında uluslararası alandaki özgün rolünü vurgulayarak, akademisyenlerle fikir alışverişinde bulundu. Dışişleri Bakanlığında “Uluslararası Barış Arabuluculuğu Calıştayı" düzenlendi. Dışişleri Bakanlığı Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanlığı (SAM) ve Uluslararası Arabuluculuk Genel Müdürlüğü iş birliğinde tertiplenen çalıştay, Dışişleri Bakanlığının ilgili birimlerinden yetkililer, farklı üniversitelerden akademisyenler ve düşünce kuruluşu temsilcilerini bir araya getirdi. Dışişleri Bakanlığından çalıştayla ilgili yapılan yazılı açıklamada, "Dışişleri Bakanı Hakan Fidan çalıştaya katılarak, arabuluculuk bağlamında yürütülen çalışmalar ve geleceğe dönük vizyonumuz hakkında bir konuşma yapmıştır. Bakan Fidan ayrıca, bu alandaki deneyimlerini paylaşmış, Türkiye’nin ihtilafların barışçıl çözümü başlığında uluslararası alandaki özgün rolünü vurgulamış ve bilahare akademisyenlerle fikir alışverişinde bulunmuştur. Çalıştay kapsamında gün boyunca düzenlenen oturumlarda, katılımcılar tarafından Türkiye’nin uluslararası barış arabuluculuğu alanındaki mevcut konumu tüm boyutlarıyla irdelenmiş ve Türkiye’nin gelecekteki olası yönelimleri değerlendirilmiştir" denildi. Çalıştayda, arabuluculuk disiplininde teori ile uygulama arasında etkileşimin, bu bağlamda akademi dünyası ile resmi kurumlar arasındaki iş birliğinin güçlendirilmesi için atılabilecek adımların değerlendirildiği belirtilen açıklamada, "Türkiye’nin uluslararası kuruluşlardaki tematik çalışmaları ile geçmiş ve mevcut somut arabuluculuk faaliyetleri ele alınmış, Türkiye’nin arabuluculuk alanındaki özgün nitelikleri, ilerleyen süreçte arabuluculuk rolünün hangi alanlarda daha etkin olabileceği ile bu başlıkta güçlü veya geliştirilmeye açık yönler değerlendirilmiştir” denildi. “Türkiye ve Uluslararası Barış Arabuluculuğu Faaliyetleri” "Türkiye ve Uluslararası Barış Arabuluculuğu Faaliyetlerine ilişkin Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’nin arabuluculuk vizyonu, yakın coğrafyamızdan dışarıya doğru genişleyen farklı ve birbirinden etkilenme potansiyeline sahip geniş havzalarda sürdürülebilir istikrar ve barış zemini sağlandığı ölçüde güvenlik riskleri azalırken refahın arttığı gerçeğine dayanmaktadır" ifadelerini kullanılan açıklamada, "Ayrıca diplomasi ve diyaloğun, çatışma ve savaşa karşı en etkili araçlar oldukları anlayışını benimsemektedir. Bu kapsamda, barış ve istikrarı sağlamada aktif rol oynama düşüncesi arabuluculuk faaliyetlerimizin merkezinde yer almaktadır. Türkiye, arabuluculuk alanında son yıllarda artan ağırlık, etki, başarı ve görünürlüğüyle, uluslararası düzlemde desteği aranan, itibar gören ve çalışmaları yakından takip edilen bir aktör haline gelmiştir. İhtilafların ve çatışmaların barışçıl yollardan çözümünün en önemli yöntemlerinden biri olan uluslararası barış arabuluculuğu başlığında, uzun süredir küresel ölçekte farkındalığın ve kapasitenin artırılması çalışmalarında öncü rol oynamaktadır. BM, AGİT ve İİT çerçevesinde başlattığımız girişimlerdeki eşbaşkan konumumuz, ev sahipliği yaptığımız Arabuluculuk Konferansları ve Arabuluculuk Sertifika Programı bu konudaki katmanlı rolümüzün başlıca boyutlarıdır. Ayrıca, ülkemiz önleyici diplomasi ve arabuluculuğa verdiği önem çerçevesinde bölgemizde ve geniş bir coğrafyada çok sayıda arabuluculuk girişimine öncülük etmektedir” denildi.
28 Kasım 2024 Perşembe - 21:46
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, “7. Din Şurası” kararlarını açıkladı
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulunca “Dijitalleşen Dünyada Diyanet Hizmetleri: Etkililik-Verimlilik-Sürdürülebilirlik” temasıyla 26-28 Kasım tarihlerinde Ankara’da gerçekleştirilen "7. Din Şurası" sona erdi. Şura kararlarını açıklayan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "Diyanet hizmetlerinin kalitesini artırmak, modern teknolojilerle güçlendirmek ve dijital dönüşümünü hızlandırmak amacıyla çağrı merkezi, içerik takip ve yayın analiz sistemi, yapay zeka asistanı gibi teknoloji destekli hizmetlerin sunumuna imkan veren yapay zeka tabanlı bütünleşik bir platform kurulmalıdır" dedi. VII. Din Şurası, dijitalleşmenin dini bilgi, din hizmetleri, dini yayınlar, yurt dışı din hizmetleri ve din eğitimi alanlarındaki etkisini değerlendirmek ve Diyanet İşleri Başkanlığınca yürütülen hizmetlerle ilgili yeni stratejiler belirlemek amacıyla 26-28 Kasım tarihlerinde “Dijitalleşen Dünyada Diyanet Hizmetleri: Etkililik-Verimlilik-Sürdürülebilirlik” ana gündemiyle Ankara’da gerçekleştirildi. Diyanet İşleri Başkanlığı Şehit Ali Alıtkan Konferans Salonu’nda gerçekleşen kapanış oturumunda, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Şurası’nın kararlarını açıkladı. Erbaş, 328 katılımcı ile beş tematik komisyonda eş zamanlı olarak düzenlenen oturumlar neticesinde şu kararların alındığını açıkladı: "1. Günümüzde tekno-bilişim alanındaki hızlı gelişmelere bağlı olarak insan olmanın anlamını yitirmeye başladığına şahit olunmaktadır. İnsanın manevi-aşkın yönünü ihmal eden, onu varoluş gayesinden uzaklaştırarak buhranlara sürükleyen tek boyutlu insan tasavvuru karşısında İslâm’ın insan anlayışı ve insana yüklediği anlamı yeniden güçlü bir şekilde vurgulamak önemli hale gelmiştir. İletişim ve etkileşim kanallarının ileri boyutlara taşındığı bu dönemde insana dair her türlü senaryonun enformatik mecralardan zihinlere zerk edildiği bir gerçektir. Bu durumun insanımızın din, toplum ve hayata dair yerleşik kabul ve duyarlılıkları üzerinde ciddi örselenmelere sebep olduğu aşikârdır. İslam, insan fıtratını esas alan ve insana erdemli bir hayat yolunda rehberlik etmek üzere Yüce Allah tarafından gönderilen bir dindir. Dini, milli, ahlaki ve kültürel değerlerimizin doğru bir şekilde anlaşılmasında da İslam’ın insan anlayışı önemli bir yer tutmaktadır. Bu nedenle dijital mecralar başta olmak üzere yürütülen bütün çalışmalarda İslâm’ın insan tasavvuruna özel bir önem verilmelidir. 2. Dijitalleşme sürecinde yaşanan değişim ekonomik, politik, kültürel ve dini alanlar başta olmak üzere toplumsal sistemin bütününde yeni bir dönemin başlangıcını oluşturmaktadır. Dijitalleşen dünyada etkin, verimli ve sürdürülebilir din hizmeti sunumu, nitelikli dini bilgi üretimi ve üretilen bilginin toplumsal ihtiyaçları karşılaması ile yakından bağlantılıdır. Değişimin dinamikleri, bu süreçte yeni yeterliklerin kazanılmasını gerekli kılmaktadır. Bu kapsamda bilgi üreten ve hizmet sunanların dijital çağa özgü yeterliklerinin güçlendirilmesi gerekmektedir. 3. Diyanet İşleri Başkanlığının ürettiği bilginin basılı, görsel, dijital materyal ve yayınlarının toplum nezdinde yüksek bir güvenirliğe sahip olduğu bilinmektedir. Başkanlık, teknolojik ve dijital olarak değişen dünya şartlarını göz önünde bulundurarak; her alandaki hizmetlerini dijital içeriklerle çeşitlendirmeye ve artırmaya devam etmelidir. Bu çerçevede Başkanlık, çağın gereklerini dikkate alarak bilgi üretimi ve yayın politikalarını periyodik aralıklarla güncellemelidir. 4. Diyanet hizmetlerinin kalitesini artırmak, modern teknolojilerle güçlendirmek ve dijital dönüşümünü hızlandırmak amacıyla çağrı merkezi, içerik takip ve yayın analiz sistemi, yapay zeka asistanı gibi teknoloji destekli hizmetlerin sunumuna imkan veren yapay zeka tabanlı bütünleşik bir platform kurulmalıdır. 5. Başkanlık, yurt içi ve yurt dışındaki tüm birimlerini entegre eden, vatandaşların dini bilgi ve danışmanlık taleplerine anında cevap verebilecek şekilde yapılandırılmış, çok dilli hizmet sunabilen bir çözüm merkezi kurmalıdır. Bu merkez fetva, dini rehberlik ve destek alanlarında uzman personel ile 7/24 hizmet verecek şekilde planlanmalı ve dijital teknolojilerle desteklenmelidir. 6. Başkanlık, bilginin üretimi, paylaşımı ve hizmetlerinin sunumunda yeni teknolojilerden yararlanmalıdır. Kullanıcı deneyimlerini ölçümleyerek içerik üretimi ve hedefe yönelik hizmetler sunan büyük veri analitiği, Başkanlığın uzun vadeli ihtiyaç planlamasında kullanılmalıdır. Bu kapsamda Başkanlık tarafından sunulan içerikler yapay zeka algoritmaları dikkate alınarak yeniden planlanmalı ve kullanıcıların dini konularda bilgi edinebilecekleri sahih dini bilgileri içeren ve kültürel hassasiyetleri gözeten yapay zeka chatbotlar geliştirilmelidir. 7. Başkanlığın ürettiği içerikler, modern bilgi teknolojileriyle kurumsal veri ontolojisine göre yapılandırılmış bir bilgi ağına dönüştürülmelidir. Bu ontolojinin inşasıyla, kurumun ürettiği dini içeriklerin tüm unsurları sistematik bir yaklaşımla işlevsel bir varlık ağacını oluşturacaktır. Bununla bağlantılı veri platformu, başta kurul fetvaları ve Dini Yayınlar Genel Müdürlüğünün ürettiği zengin içerikler olmak üzere tüm verileri tek bir sistemde toplayarak erişilebilir, taranabilir ve makine/yapay zeka tarafından işlenebilir hale getirmelidir. Bu süreçte Semantik Web ve Bağlantılı Açık Veri (Linked Open Data) standartları ile Doğal Dil İşleme (NLP) gibi modern teknolojilerden yararlanılmalıdır. 8. Dini içeriklerde önemli ilkelerden biri muhatabın durumunu dikkate almaktır. Dijitalleşme olgusu bu içeriklerin hedef kitleye daha hızlı, etkili ve verimli bir şekilde sunulabilmesine imkan sağlamaktadır. Dolayısıyla dini içeriklerde yaş, eğitim, meslek ve ilgi alanı gibi açılardan farklı hedef kitlelere yönelik çalışmalar yapılmalıdır. Eğitim ve ilgi alanlarına göre kişiselleştirilmiş veri sunan, metin, ses, video, kitap ve makale formatlarında içeriklerin mobil teknolojilerle desteklenmiş şekilde ulaştırılacağı dijital platformlar kurulmalıdır. 9. Dijital mecraların özelliklerini, toplumsal kabul ve beklentileri dikkate alan özgün bir iletişim ve sunum dili geliştirilmelidir. Bu dil, dini içerik üretimine ve sunumuna ilişkin yeni iletişim stratejilerini göz önünde bulundurmanın yanında söz konusu içeriklerin geniş kitlelere erişimi bakımından da büyük önem arz etmektedir. Bu amaçla temel dinamiklerini dini naslardan alan, nebevi pratiklerden ve İslam medeniyetinin kadim tecrübelerinden beslenen, bunun yanı sıra güncel problemleri muhatabın kolay algılayabileceği mahiyette çözümler sunan bir dil ve ahlak tasavvuru ortaya konulmalıdır. 10. Engelli, bağımlı vb. dezavantajlı gruplara yönelik manevi destek hizmetleri için üretilen dijital uygulama ve içerikler sürekli güncellenmeli; bu içeriklere erişim kolaylığı sağlanmalıdır. Ayrıca başta hedef kitle olmak üzere aile, gençler, çocuklar gibi kesimlere yönelik ideal düzeyde din hizmeti sunmak amacıyla Başkanlık bünyesinde manevi danışmanlık ve rehberlik kadrosu ihdas edilmelidir. 11. Dijital platformlardaki yoğun dini bilgi akışı, içeriklerin uygunluğu, içerik üreticilerinin yetkinlik ve güvenirliğine ilişkin birtakım sorunları beraberinde getirmektedir. Dini bilgi üretmek, paylaşmak ve din hizmeti sunmak, din alanında olduğu gibi dijital ortama dair de yeterli donanımı gerektirmektedir. Bu amaçla Medya Okuryazarlığı, Dijital Medya Okuryazarlığı ve Dijital Dini Medya Okuryazarlığı gibi çoklu okuryazarlık türlerine dayalı becerilerin geliştirilmesi önemli hale gelmektedir. Başkanlığın tüm hizmetlerinde olduğu gibi Diyanet Akademisi eğitim programlarında da söz konusu okuryazarlık türleri müstakil dersler olarak okutulmalıdır. Bu dersler ilahiyat, iletişim, insan, toplum, davranış ve mühendislik bilimleri başta olmak üzere disiplinler arası iş birliğiyle gerçekleştirilecek projeler, uygulamalı eğitim ve seminer faaliyetleri ile de desteklenmelidir. 12. Başkanlığın, sahip olduğu kadro ve hizmet çeşitliliği karşısında farklı alanlarda formasyon sahibi nitelikli personele duyulan ihtiyaç açıktır. Bu durum, dini yükseköğretim kurumlarının din hizmeti alanlarına yönelik müfredat oluşturmasını gerektirmektedir. Bu, Başkanlığın da hizmet içi eğitimlerini söz konusu gerçekliğe göre planlamasını zorunlu kılmaktadır. Bu bağlamda Diyanet Akademisinin, İslam kültür ve medeniyetinin müktesebatını, temel kaynak ve konularını bilen, aynı zamanda güncel meselelerin, sosyal değişimlerin farkında olan, iletişim, etkileşim ve pedagojik yönü güçlü din görevlileri yetiştirme vizyonu büyük önem arz etmektedir. Bunun için özellikle aile ve gençlik hizmetlerinin güçlendirilmesi ve müfredatın dijital çağın gerekli kıldığı kazanımları gerçekleştirecek şekilde güncellenmesi gerekmektedir. 13. Toplumun her kesiminden insanların hiçbir ayrıma gitmeden aynı inanç ve duygu ile bir araya geldiği en güçlü ortak zemin ve değerler ekseninde sosyalleşmeye yönelik en önemli alan olan camilerin, din hizmetlerindeki merkezi konumu korunmalı ve güçlendirilmelidir. Hedef kitlesi ve sosyokültürel çevresi dikkate alınarak cami içi eğitim ve irşat hizmetlerinde teknolojik imkanlardan istifade edilmelidir. Cami dışı ve toplumun farklı katmanlarına yönelik hizmetlerin de cami ile irtibatı güçlendirilmelidir. Cami başta olmak üzere dini hizmet mekanlarının konum, etkinlik vb. bilgilerine kolay erişimi sağlayan ve interaktif etkileşimi mümkün kılan uygulamalar geliştirilmelidir. Cami merkezli hizmetlerin daha güçlü, etkin ve kolay yürütülmesi için cami derneklerinin konumu yeniden yapılandırılmalı, söz konusu derneklerin idari ve mali denetimleri Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından gerçekleştirilmeli; konuyla ilgili yasal düzenlemeler yapılmalıdır. 14. Dijital ortamlar farklı, sıra dışı ve marjinal olanı ön plana çıkarmaktadır. Dini içerikler görünürlüğü artırmak amacıyla kimi zaman reytinge, beğeni sayısına, şöhrete, fenomenliğe, öne çıkma ve gündemde kalma tutkusuna feda edilmektedir. Dinin medyatikleşmesi, amacından uzaklaştırılarak araçsallaştırılmasına ve dini içeriklerin endüstrileştirilmesine yol açmaktadır. Toplumun genelini ilgilendirmeyen ve yalnızca konunun uzmanları tarafından ele alınması gereken meseleleri dijital ortamlarda beğeni ve takipçi sayısı uğruna tartışmaya açmak, dini içerikleri bütünüyle diğer dini anlayışları “ötekileştirme” üzerinden sunmak, kendi dini grubunu veya anlayışını ön plana çıkartmak için dijital ortamların pek de masum olmayan yöntemlerini uygulamak, din adına telafisi zor zararlara neden olmaktadır. Bu sebeple söz konusu ortamlarda bulunan herkesin sorumluluk bilinciyle hareket etmesi, özellikle yeni nesilleri bu değerlerden uzaklaştıran paylaşımlardan özenle kaçınması gerekir. 15. Kültür ve medeniyetimizde herhangi bir ayrım yapılmaksızın bütün insanlara değer verilir. Hangi milletten, din ve inançtan olursa olsun, imkanlar ölçüsünde insanların ve özellikle yurdundan edilmiş olanların ihtiyaçlarının karşılanması, milli ve manevi değerlerimizin hepimize yüklediği tarihten günümüze taşınan insani ve ahlaki bir sorumluluktur. Bu kapsamda göçmenlerle ilgili dezenformasyonun yaygınlaştığı günümüzde, birlik ve beraberliğimiz açısından toplumsal uyumu güçlendiren ortak dini kimliğin korunması amacıyla stratejiler geliştirilmelidir. 16. Din İşleri Yüksek Kurulu tarafından yürütülen ve toplumsal itibarı yüksek olan dini bilgilendirme ve fetva hizmetlerinin dijital teknolojilerden de yararlanılarak erişilebilirliği ve etkinliği artırılmalıdır. Mevcut fetva veri tabanı, semantik arama gibi yeni teknolojilerle zenginleştirilmelidir. Üretilen nitelikli bilgi ve fetvaların diğer Müslümanlar tarafından da kullanımının kolaylaştırılması amacıyla farklı dillerde erişim seçenekleri sunulmalıdır. 17. Sahih dini bilginin, toplumun tüm kesimlerine ulaştırılması zaruri bir ihtiyaçtır. İnternet ve sosyal medya başta olmak üzere kitle iletişim araçları vasıtasıyla bu bilgilerin topluma erişim araç ve imkanları hem çoğalmış hem de kolay hale gelmiştir. Bu sebeple dijital yayıncılık başlı başına bir hizmet alanı olarak ele alınarak bu alanda profesyonel destek sunacak personeller yetiştirilmeli ve gerektiğinde hizmet alımı yoluyla Başkanlığın dijital alanlardaki varlığı güçlendirilmelidir. Ayrıca Başkanlık tarafından hazırlanan basılı-dijital dini yayınlarda yapay zeka destekli dil modellerinden ve interaktif sözlük gibi destekleyici unsurlardan yararlanılmalıdır. 18. Mümasil kuruluşlarla ilişkilere yönelik uluslararası bir platform kurulmalı, bu platform vasıtasıyla başta Türk dünyası olmak üzere gönül coğrafyamızdaki kurum ve kuruluşlarla iş birliği ve koordinasyon güçlendirilmelidir. 19. Müslümanların birlik ve beraberliğine duyulan ihtiyaç her geçen gün daha çok hissedilmektedir. Başkanlık, uluslararası iş birliği imkanlarını da kullanarak, vahdet zemininde Müslümanların bütünleşmesini sağlayacak ve ortak sorunların çözümüne katkı sunacak projelerini artırmalıdır. 20. Başkanlığın milli ve manevi değerlerimiz istikametinde ürettiği hizmetlerin ülkemizin birlik ve beraberliği açısından önemi aşikârdır. Bu hizmetlerinde Başkanlığa yüksek bir güven duyulmaktadır. Ancak Başkanlığa duyulan güven ve itimadı sarsmayı amaçlayanların dezenformasyon çalışmaları da sistematik bir şekilde sürmektedir. Bu nedenle Başkanlığımız hakkında olumsuz algı oluşturma çabaları karşısında gerekli tedbirler alınmalı ve kamuoyundaki yanlış yönlendirmelerin önüne geçilmelidir. 21. Dijital mecraların uyuşturucu, kumar, şiddet vb. bağımlılık türlerinin yayılmasına; cinsel sapma ve istismara uygun zemin oluşturabileceğini dikkate alarak Başkanlık, söz konusu bağımlılıklarla mücadeleye yönelik stratejilerini güçlendirmeli, bu hususta kurumlar arası iş birliğine dayalı çok disiplinli çalışmalar yürütmelidir. 22. Dijitalleşmenin beraberinde getirdiği bağımlılıklar, fiziksel ve ruhsal deformasyon, başarısız sosyalleşme gibi sorunlar karşısında başta aile olmak üzere tüm kurum ve kuruluşlara önemli görevler düşmektedir. Bu doğrultuda Başkanlık, ailenin güçlendirilmesine yönelik evlilik okulu, anne-baba okulu gibi faaliyetleri, dijital imkanlardan da yararlanarak geliştirmelidir. 23. Dini-toplumsal değerlerin kazanımı ve sağlıklı bir gelişimin sağlanmasında erken çocukluk döneminin önemi bilinmektedir. Dijitalleşmenin beraberinde getirdiği risklerin psikososyal açıdan kalıcı hasarlar oluşturabildiği bu dönemin verimli bir şekilde geçirilmesi bağlamında Başkanlık bünyesinde devam eden 4-6 yaş grubu Kur’an kursları son derece önemli bir katkı sunmaktadır. Dolayısıyla milletimizin teveccühüne mazhar olan bu kurslar her açıdan güçlendirilerek yaygınlaştırılmalı, öğretici formasyonları ve eğitim materyalleri dijital çağın gereklilikleri dikkate alınarak sürekli güncellenmeli, yasal alt yapısı güçlendirilerek geliştirilmelidir. 24. Toplumun temeli olan aileye ve aile mahremiyetine yönelik tehditlerin giderek arttığı bir dönemde aile olmanın anlam ve önemine vurgu yapan, ebeveyn rollerinin ideal biçimlerini gösteren, aile içi iletişim ve sorumluluk bilinci hususlarına temas eden içerikler sunan dijital platformlar oluşturulmalı ve kurumlar arası iş birliği ile güçlendirilmelidir. 25. Son yıllarda İslam’a aykırı çeşitli söylem ve içeriklerin dijital mecralardan geniş kitlelere yaygınlaştırılması yönünde faaliyetler gözlenmektedir. Bu kapsamda dini, ahlaki, kültürel değerlerimize, fıtrata ve geleceğimize yönelik ciddi tehdit oluşturan cinsiyetsizleştirme gibi sapkın ideolojilere karşı toplumun bilinçlendirilmesi, fıtrat temelli aile yapısının korunması ve güçlendirilmesi amacıyla gerekli tüm tedbirler alınmalı ve buna yönelik etkin çalışmalar yürütülmelidir. Ebeveynlerin yanı sıra sosyal politika yapıcılara ve uygulayıcılara da önemli görevlerin düştüğü bu konuda Başkanlık, kurum ve kuruluşlarla iş birliği içinde etkin politikaların tasarlanmasına destek olmalıdır. Bu amaçla önleyici tedbirlerin alınması, her kesimin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi, insan neslinin geleceği ve insani değerlerin sürdürülebilirliği açısından hayati önemi haizdir. 26. Dini inanç ve duygular üzerinden şöhret, itibar, maddi-manevi çıkar elde etmek amacıyla dinin ve dini değerlerin amacı dışında kullanılması ve istismar edilmesi karşısında Başkanlık, dijital imkanlardan da yararlanarak ilgili kurum ve kuruluşlarla iş birliği içinde tüm mecralarda daha etkin olmalıdır. 27. Günümüzde zekat ve kurban ibadetinin dijital imkanlardan da yararlanılarak yaygın bir şekilde kişisel ve kurumsal vekâletle yerine getirildiği bilinmektedir. Bu ibadetlerin dini kurallara uygun olarak yerine getirilmesi, istismar edilmesinin önüne geçilmesi ve mükelleflerin haklarının korunmasını teminen Başkanlığın izni, denetimi ve gözetimi altında şeffaf bir şekilde yürütülebilmesi için yasal alt yapı güçlendirilmelidir. 28. İslam dini ve Müslümanlara yönelik nefret söylemleri dijital platformlar sayesinde geniş kitlelere hızlı erişim imkanı bulmaktadır. Söz konusu nefret söyleminin yanı sıra Müslüman karşıtlığı ve İslam düşmanlığı üreten içeriklerle mücadele amaçlı araştırmalar yapılarak, konuyla ilgili kamusal bilgi ve bilinç oluşturma amaçlı önleyici tedbirler alınmalı, küresel farkındalık ve uluslararası iş birliği imkanları oluşturulmalıdır. 29. Sanat, duygu ve düşüncelere hitap ederek insanları etkileyen en güçlü araçlardan biridir. İslam sanatında bu etki daha da belirgindir. İslam sanatının “sessiz mesajı” bazen kelimelerle ifade edilemeyen derin mesajlar taşır ve bu yönüyle en güçlü argümanlardan bile daha etkileyici olabilir. Bu çerçevede Başkanlık, geleneksel İslam sanatlarını temsil eden objelerle zenginleştirilmiş ve İslam’ın kurucu sembollerini açıklayan çevrim içi dijital müzeler ve sergiler oluşturmalıdır. 30. İsrail’in Filistin ve çevresinde uyguladığı vahşet ve soykırım tüm dünyanın gözü önünde hız kesmeden devam etmektedir. Bu korkunç soykırım, işgal ve istila girişimine karşı Gazze halkının din, ahlak ve uluslararası hukuk bakımından meşru ve onurlu mücadelesini her yönüyle desteklemek temel insani, dini ve vicdani sorumluluktur. Zalimler, Müslüman dünyanın dağınıklığından cesaret alarak hiçbir tepki ve çağrıya kulak asmamaktadır. Müslüman ülke ve toplulukların güçlü, caydırıcı, ortak bir tavırla zulme ve soykırıma engel olması ihmale gelmez tarihi bir görevdir. Bu süreç aynı zamanda emperyalist güçlerin hukuk ve insan hakları söylemlerinin ikiyüzlülüğünü tüm açıklığıyla ortaya koymaktadır. Bu da siyonist tezahürlerin geldiği aşamayı gözler önüne sermektedir. Bunun yanında gerçeklerin duyurulması ve mazlumların desteklenmesinin dijital mecralarda bilinçli olarak engellendiği; bunun da milli ve küresel güvenlik riski oluşturduğu dikkatlerden uzak tutulmamalıdır. Öte yandan dünyanın her yerinde ve her türlü inanç ve düşünceden vicdan sahibi insanın terörist İsrail’in zulmüne karşı gösterdiği tepki takdire şayandır. Diyanet İşleri Başkanlığı, Filistin davası ve Kudüs bilinci konusunda tepki, boykot, bilinçlendirme ve maşeri vicdanı harekete geçirmeye yönelik çalışmalara öncülük etmeye devam etmelidir."
20 Kasım 2024 Çarşamba - 11:40
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya: "Bu yıl içinde, hapis araması olan 168 bin 998 şahıs, güvenlik güçlerimizce yakalandı. Bunların 27 bin 697’si hırsızlık; 14 bin 123’ü dolandırıcılık, 2 bin 277’si terör, 2 bin 721’i kasten öldürmeden aranıyordu."
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya: "Bu yıl içinde, hapis araması olan 168 bin 998 şahıs, güvenlik güçlerimizce yakalandı. Bunların 27 bin 697’si hırsızlık; 14 bin 123’ü dolandırıcılık, 2 bin 277’si terör, 2 bin 721’i kasten öldürmeden aranıyordu."
20 Kasım 2024 Çarşamba - 11:40
ABB Başkanı Yavaş ve TBB Başkanı İmamoğlu bir araya geldi
Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ile bir araya geldi. ABB Başkanı Mansur Yavaş, TBB ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile bir araya geldi. Konuya ilişkin sosyal medya hesabından açıklamalarda bulunan Yavaş, “Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu’nu Belediyemizde ağırladık. Son günlerde CHP’li belediyelere yönelik oluşturulmaya çalışılan algı operasyonları başta olmak üzere belediyelere yönelik sorunları masaya yatırdık” ifadelerini kullandı.
20 Kasım 2024 Çarşamba - 11:35
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya: "Bu yıl 35 üst düzey terörist etkisiz hale getirildi. 72’si bombalı olmak üzere toplam 92 terör eylemi engellendi."
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya: "Bu yıl 35 üst düzey terörist etkisiz hale getirildi. 72’si bombalı olmak üzere toplam 92 terör eylemi engellendi."
20 Kasım 2024 Çarşamba - 11:35
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya: "DEAŞ’a karşı düzenlediğimiz bin 205 operasyonda 655 şahıs tutuklandı. Sol Terör örgütlerine yönelik olarak 545 operasyonda da 129 şahıs tutuklandı."
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya: "DEAŞ’a karşı düzenlediğimiz bin 205 operasyonda 655 şahıs tutuklandı. Sol Terör örgütlerine yönelik olarak 545 operasyonda da 129 şahıs tutuklandı."
20 Kasım 2024 Çarşamba - 11:34
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya: "Bu yılın ilk 10 ayında, FETÖ’ye yönelik düzenlediğimiz 4 bin 177 operasyonda 935 şahıs adli makamlarca tutuklandı."
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya: "Bu yılın ilk 10 ayında, FETÖ’ye yönelik düzenlediğimiz 4 bin 177 operasyonda 935 şahıs adli makamlarca tutuklandı."
20 Kasım 2024 Çarşamba - 11:30
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya: "Bu yılın ilk 10 ayında; kırsalda ve şehirde düzenlediğimiz 40 bin 521 operasyonda 722 terörist etkisiz hale getirildi."
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya: "Bu yılın ilk 10 ayında; kırsalda ve şehirde düzenlediğimiz 40 bin 521 operasyonda 722 terörist etkisiz hale getirildi."
20 Kasım 2024 Çarşamba - 11:23
Ankara 2 No’lu Barosu’ndan Kerkük’te yapılacak nüfus sayımına ilişkin açıklama
Ankara 2 No’lu Barosu, Kerkük’te yapılacak nüfus sayımına ilişkin, “Kerkük’teki Türk toplumunun temel haklarının korunması ve sayım sürecinin hukuka uygun şekilde gerçekleştirilmesi gereğini bir kez daha ifade etmekteyiz” açıklamasında bulundu. Ankara 2 No’lu Barosu, Irak’ın kuzeyinde yer alan Kerkük kentinde yapılacak nüfus sayımına ilişkin açıklamada bulundu. Mahmur Kampı’ndan kimliği belirsiz kişilerin yerleştirilmesinin Kerkük’te demografik yapıyı değiştirme riskine işaret ettiği belirtilen açıklamada, “Ankara 2 No’lu Barosu Türk Dünyası Hukuk İş Birliği Komisyonu olarak Kerkük’te 27 yıl aradan sonra yapılacak olan nüfus sayımının bölgedeki Irak Türkleri açısından taşıdığı öneme dikkat çekmek isteriz. Bu sayım, yalnızca demografik verilerin toplanması değil, aynı zamanda Kerkük’teki sosyokültürel ve siyasi hakların korunması bakımından kritik bir süreç olarak görülmektedir. Irak Anayasası’nın ilgili hükümlerine göre nüfus sayımının doğru ve tarafsız şekilde yapılması, parlamentodaki adil temsil hakkının sağlanması açısından zorunludur. Bu çerçevede Kerkük’teki Türk varlığının sayımda eksiksiz temsil edilmesi gerektiği değerlendirilmektedir. Ancak Mahmur Kampı’ndan kimliği belirsiz kişilerin Kerkük’e yerleştirildiğine dair haberler, demografik yapıyı değiştirme riskine işaret etmektedir ve sürece dair endişe oluşturmaktadır” ifadelerine yer verildi. “Kerkük’teki Türk toplumunun temel haklarının korunması ve sayım sürecinin hukuka uygun şekilde gerçekleştirilmesi gereğini bir kez daha ifade etmekteyiz” Açıklama şöyle devam etti: “Komisyonumuz, uluslararası hukukun azınlık hakları konusundaki yükümlülükleri doğrultusunda Kerkük’te yaşayan Türk toplumunun haklarının korunmasının önemine vurgu yapmaktadır. Bu bağlamda sayım sürecinin uluslararası gözlemciler eşliğinde adil ve şeffaf bir şekilde yürütülmesi çağrısında bulunuyoruz. Ankara 2 No’lu Barosu Türk Dünyası Hukuk İş Birliği Komisyonu olarak Kerkük’teki Türk toplumunun temel haklarının korunması ve sayım sürecinin hukuka uygun şekilde gerçekleştirilmesi gereğini bir kez daha ifade etmekteyiz.”
20 Kasım 2024 Çarşamba - 11:20
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Bakan Yerlikaya ile CHP’li Başarır arasında gerginlik
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile CHP TBMM Grup Başkanvekili arasında, komisyon toplantısı öncesinde yaşanan arbedeye ilişkin tartışma çıktı. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, İçişleri Bakanlığı ile Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Göç İdaresi Başkanlığı, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı 2025 yılı bütçe ve Sayıştay raporlarını görüşmek üzere AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplandı. Komisyon toplantısı öncesi AK Partili ve CHP’li milletvekilleri arasında "kayyum" tartışması çıktı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya salona girdiği sırada tartışmaların büyümesi üzerine gerginlik arttı. Bakan Yerlikaya, yaşanan gerginlikte salona güçlükle girebildi. Tartışmalar komisyon salonunda da devam etti. CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır ile Bakan Yerlikaya arasında tartışmalar devam etti. Bakan Yerlikaya, Plan ve Bütçe Komisyon Salonu’na güçlükle girebildiği için Başarır’a tepki gösterdi. Konu üzerine muhalefet sıralarından da Bakan Yerlikaya’ya tepki gösterilmesi üzerine tartışmalar devam etti.
20 Kasım 2024 Çarşamba - 11:05
Başkentli öğrenciler ‘Gençlik Sofraları’nda buluşuyor
Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB), başkentte 3 farklı noktada kurulan Gençlik Sofraları ile öğrencilere hizmet sunacak. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, sosyal medya hesabından başkentte öğrencilere hizmet vermesi için Gençlik Sofraları kurduklarını duyurdu. Gazi Mahallesi, Sıhhiye ve Kızılay’da kurulan Gençlik Sofraları, 25 Kasım itibarıyla hafta içi her gün “18.00-20.00” saatleri arasında gençlere ücretsiz 4 çeşit sıcak yemek sunacak. Mansur Yavaş paylaşımında şu ifadelere yer verdi: “Eğitimde fırsat eşitliğini savunuyor, gençlerimizin yanında olmaya devam ediyoruz.”
20 Kasım 2024 Çarşamba - 11:05
Ticaret Bakanlığı’ndan ’kasım indirimleri’ uyarısı
Ticaret Bakanlığı, tüketicilere kasım indirimlerinde mağduriyet yaşamamaları için indirim tutarı ve oranlarına dikkat etmeleri, internet sitesi adresinin satıcı veya sağlayıcıya ait olup olmadığını kontrol etmeleri ve internet sitesinde güvenlik unsurlarının olup olmadığını kontrol etmeleri uyarısında bulundu.
20 Kasım 2024 Çarşamba - 11:04
27. Uluslararası Tiyatro Festivali 24 Kasım’da başlıyor
27. Uluslararası Ankara Tiyatro Festivali 24 Kasım-22 Aralık tarihleri arasında sanatseverleri birbirinden keyifli tiyatro oyunlarıyla buluşturacak. Yaklaşık bir ay sürecek festivalde büyükler ve çocuklar için 3’er oyun olmak üzere toplamda 6 farklı oyun Keçiören’de sahnelenecek. Oyunları izlemek isteyen tiyatro severler, Keçiören Belediyesi web sayfası üzerinden biletlere ulaşabilecekler. İstedikleri oyun için gün, saat ve koltuk rezervasyonlarını yaptıran tiyatro meraklıları birbirinden güzel oyunların keyfini çıkaracaklar. Toplam 6 oyun sahnelenecek Keçiören Belediyesi Necip Fazıl Kısakürek Tiyatro Salonu ve Neşet Ertaş Sanat ve Gösteri Merkezi’nde sahnelenecek oyunlardan büyükler için; O Kız Buraya Gelecek, Ortadaki Oyun, Kuvayi Milliye Kadınları oyunları perde diyecek. Çocuklar için ise Hacivat Karagöz, Kalbimdeki Pervane ve Keloğlan ve Dr. Sihirbaz isimli oyunlar sahnelenecek. Sanatın kalbi Keçiören’de atacak Bir ay boyunca sanatın kalbinin Keçiören’de atacağını söyleyen ve sanatseverleri festivale davet eden Keçiören Belediye Başkanı Dr. Mesut Özarslan, “27. Uluslararası Ankara Tiyatro Festivali ile yediden yetmişe herkes tiyatroya doyacak. Geleneksel kültürümüzü yaşattığımız bu güzel organizasyonun düzenlenmesine emek veren sanatçılarımıza, kurum ve kuruluşlarımıza, yöneticilerine teşekkür ediyorum” dedi.
20 Kasım 2024 Çarşamba - 10:44
TBMM’de "kayyum" gerginliği
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi görüşmeleri öncesi bazı belediyelere "kayyum" atanmasına ilişkin tartışma yaşandı. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, İçişleri Bakanlığı ile Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Göç İdaresi Başkanlığı, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı 2025 yılı bütçe ve Sayıştay raporlarını görüşmek üzere AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplandı. Komisyon toplantısı öncesi AK Partili ve CHP’li milletvekilleri arasında "kayyum" tartışması çıktı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya salona girdiği sırada tartışmaların büyümesi üzerine gerginlik arttı. Bakan Yerlikaya, yaşanan gerginlikte salona güçlükle girebildi. Tartışmalar komisyon salonunda da devam etti. Bakan Yerlikaya, salona güçlükle girebildiği için CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır’a tepki gösterdi. Muhalefet sıralarından da Bakan Yerlikaya’ya tepki gösterilmesi üzerine tartışmalar devam etti. Tartışmalar üzerine Komisyon Başkanı Mehmet Muş, oturuma saat 10.30’a kadar ara verdi.
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder