POLİTİKA - 22 Ekim 2024 Salı 12:20

MHP Genel Başkanı Bahçeli: "Seçimler zamanında yapacaktır. Ve herkes siyasi hesabını buna göre yapacaktır"

A
A
A
MHP Genel Başkanı Bahçeli: "Seçimler zamanında yapacaktır. Ve herkes siyasi hesabını buna göre yapacaktır"

Milliyetçi Hareket Partisi(MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Teröristbaşının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM DEM Parti grup toplantısında konuşsun” dedi.



MHP Lideri Devlet Bahçeli, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. Bebeklere, çocuklara, kadınlara, masum ve mazlum her insana kast edenlerin esfeli safilin olduğunu dile getiren Bahçeli, “Yeni doğan bebekleri, SGK’dan günlük 8 bin lira alabilmek için yoğun bakımda tutup ölümlerine neden olan, pasif ötenaziye başvuran, insanın aklına getiremeyeceği, havsalasının alamayacağı, kalbinin kaldıramayacağı yöntemleri kullanarak cinayet işleyen yaratıklar emin olunuz sadece sağlık çalışanlarımızın değil insanlığın yüz karalarıdır. Yeni doğan çetesi denilerek dünyaya gelen her bebeğe aslında haksızlık yapılıyor, bunlar olsa olsa tıbbi artık, ölüm ve soygun çetesi, kana susamış katiller güruhudur. Bu ölüm çetesinin failleri arasında geçen konuşmaların gün yüzüne çıkmasından sonra, şöyle düşündüm; bir insan daha fazla nasıl alçalabilir, nasıl bu kadar yerin dibine geçebilir! Para için bebekleri ölüme mahkum eden, üstelik bunu güle oynaya, karşılıklı mavralarla yapan namussuzlara verilecek hangi ceza vicdanların fırın gibi sıcaklığını soğutabilir? Hangi ceza adaletin tecellisini sağlayabilir? Hangi ceza yüreklere su serpebilir” diye konuştu.


“Sağlık Bakanımızın istifasını istemek hangi akla hizmettir”


Suçun önlenmesi ve suçluların yakasından tutulmasının milletin en haklı talebidir diyen Bahçeli, “ Toplumsal dokumuzu sarsacak, devlet-millet uyumunu sakatlayacak, insan hak ve onurunu ayağa düşürecek kahredici olayların zincirleme halinde sosyal ve ulusal medyadan ifşa edilmesi ve bunların da provokasyon iklimini canlı tutması son derece kuşku vericidir. Sağlık Bakanımızın da temas ettiği üzere, ölüm ve soygun çetesinin işlediği suç ve cinayetler aylar öncesinde tespit edilmiş, fakat bugünkü gibi konuşulmamış ve gündeme gelmemiştir. Nitekim 26 Nisan 2024 tarihinde bebek ticareti yapan soysuz çeteye operasyon yapılmıştır.47 kişi gözaltına alınmış ve 22 kişi tutuklanmıştır.10 özel hastanenin faaliyeti durdurulmuş, çalışma ruhsatları iptal edilmiştir. Sağlık Bakanlığı vaziyete zamanında müdahil olmuştur. Görevi suiistimal, savsaklama, kötüye kullanma diye bir şey de söz konusu değildir. Teftiş mekanizması gecikmeksizin çalıştırılmıştır. Adli süreç zamanında işletilmiş, polis ve jandarmamız eşgüdüm halinde suçluların peşine düşmüştür. Sağlık Bakanımızın istifasını istemek hangi akla hizmettir?


Konuşmasında “Yeni doğan” çetesini çökerten savcı Yavuz Engin’i tebrik eden Bahçeli, “MHP’yi karalayan, Ülkücüleri kötüleyen şerefsiz bir suçlunun tehditleri karşısında üstlendiği görevin itibarını sabır, sebat ve cesaretle koruyan Cumhuriyet Savcımız Yavuz Engin’i gönülden kutluyor, tertemiz alnından öpüyor, Allah sayılarını artırsın diyorum. Unutulmasın ki, kurt inine giren çakalın akıbeti parçalanmaktır. Önsözü çakal söylese de, son söz her zaman bozkurdun olacaktır. Türkiye’nin içine çekilmek istendiği, günbegün tahrik edilen sosyal, ekonomik ve manevi girdaplara karşı azami dikkat ve uyanıklık şarttır. Kalemizi içten düşürme hesapları sertleşmektedir. Zalim ve zillet bir akıl işbaşındadır. Özgüvenimizi yaralamak, öz değerlerimizi yağmalamak, milli ve manevi dengemizi yıkmak maksadıyla organize ve çok aktörlü bir operasyon süreci derinden derine faaliyet halindedir” ifadelerini kullandı.


Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Lübnan’da yaşayan Türkmenlere kapılarının açık olduğunu duyurmasını, bu kapsamda irade göstermesini soydaşlık hukukunun takdir edilecek bir tezahürü olduğunu vurgulayan Bahçeli, “Bundan rahatsız olanların, eleştiri çıtasını yükseltenlerin, yeni göç dalgası geliyor diyerek yaygara koparanların Türk’ün Türk’ten başka dostunun ve sığınacağı bir sıcak kucağın olmayacağını bilmelerini elbette beklemiyoruz.Ancak asgari seviyede insan olmalarını, saygı göstermelerini, empati yapmalarını, hoşgörülü ve vicdanlı davranmalarını beklemenin de en doğal hakkımız olduğunu düşünüyoruz. Türk, Türk’e yardır, candır, kandır, gardaştır, yurttur, yuvadır, sonuna kadar emanettir.Bir zamanlar hakimiyetimiz altındaki mücavir topraklara kafileler halinde gidip yerleşen, oraları Türklük ve İslamlıkla ilmik ilmik dokuyan ecdadımızın bugünkü torunlarına ihtiyaç olduğunda kapılarımızı açmak, gönlümüzü açmak, sofralarımızı açmak milli ve tarihi bir vefanın şaşmaz gereğidir.Türk milleti; hem bekleyen, hem beklenen, hem de belaları def eden kudret timsalidir.


“Seçimler zamanında yapılacaktır”


Türkiye’de güven bunalımının olmadığını belirten Bahçeli, “Buna karşılık bunayan ve Türkiye’ye cephe alan bulaşık tipler vardır, alayının hüviyetleri ise bellidir, bilinmektedir.Seçimler zamanında yapılacaktır ve herkes siyasi hesabını buna muvafık yapmak durumundadır.20 Ekim 2024 tarihinde İstanbul 1 Nolu Baro Başkanlığı seçimlerinde İstiklal Marşımızı hazmedemeyenlerin ortalıkta cirit atması, KHK ile ihraç edilmiş, ne idüğü belirsiz eski bir CHP Milletvekilinin başkan seçilmesi, yaptığı konuşmasında Anayasanın ilk dört maddesine olumlu manada dokunmayı telaffuz etmesi skandal olmasının ötesinde, yeni bir tuzağın kurulduğunu göstermektedir” dedi.


“Bu teröristin Türkiye’de gömüleceği bir toprak yoktur”


Yapılan hiçbir ihanetin, kötülüğün kimsenin yanına kalmayacağını söyleyen Bahçeli, FETÖ elebaşına bile dünya kalmadı, kendi topraklarında, casusluk eğitim aldığı ülkesinde Allah’a hesap vermek üzere öldü gitti. Dileğim Allah’ın azabıyla kahrolması, hıyanetini, müşrik ve münafık emellere hizmetinin bedellerini tek tek ödemesi, cehennemde ebediyyen yanmasıdır. Bu teröristin Türkiye’de gömüleceği bir toprak yoktur. Nerede Türkiye düşmanlığı yapmışsa orada çürüyüp gitmelidir. Kulun hesabı varsa Allah’ın da bir hesabı vardır. O hesabı soracak Türkiye sevdalısı yüreklerdir.


“Teröristbaşının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM DEM Parti grup toplantısında konuşsun”


TBMM’de her meselenin ele alınıp milli ve müşterek akılla çözümü mümkün ve hatta mecburi olduğunu dile getiren Bahçeli, “Eğer terörsüz bir siyaset, terörsüz bir ülke, terörsüz bir gelecek hususunda herkes ittifak halindeyse o halde değil elimizi taşın altına koymaya, gövdemizi koymaya varız ve buradayız. Teröristbaşı işin içinde olmazsa bir şey çıkmaz diyenlere de sesleniyorum; Şayet teröristbaşının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM DEM Parti grup toplantısında konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın. Bu dirayet ve kararlılığı gösterirse, ‘Umut Hakkı’nın kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın. Ne Kandil, ne de Edirne; adres İmralı’dan DEM’e uzansın" şeklinde konuştu.


Diyarbakır annelerinin sessiz çığlığı duyulmasının gerekliliğinden bahseden Bahçeli, “Evlatlarıyla buluşmaları sağlanmalı, hepsinin yüzü güldürülmeli, sorunun kaynağı olanlar harekete geçmelidir. Bilinmelidir ki, uzattığım elin bir mesajı da budur.Terör yöntemleriyle herhangi bir yakın veya uzak hedefe ulaşıldığı bugüne kadar görülmüş, duyulmuş şey değildir. Barışçıl yollar varken teröre müracaat melanettir, ihanettir, cinayettir, canavarlıktır. Türk milleti bölücü terörle yaşamaya mecbur değildir. Türkiye Cumhuriyeti devleti, bölücü terör örgütünü emelleriyle birlikte imha etmeye muktedirdir. Kürt kardeşlerim, gelin bir olalım, beraber olalım, aramıza girmek isteyenleri, bozgunculuk yapanları tarihin çöplüğüne gönderelim” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Ayvalık Ticaret Odası Başkanı Ali Uçar, “Amacımız, dünyada Made in Ayvalık markasını oluşturabilmek” Turizmin Değeri, Zeytinyağının Başkenti sloganıyla düzenlenecek 19. Ayvalık Uluslararası Zeytin, Hasat ve Turizm Festivali”ne sayılı günler kaldı. Ayvalık Ticaret Odası Başkanı Ali Uçar, “Amacımız, dünyada Made in Ayvalık markasını oluşturabilmek” dedi. Ayvalık Ticaret Odası tarafından 1-3 Kasım tarihleri arasında düzenlenen, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, Ayvalık Belediyesi, Balıkesir Ticaret Borsası, Ayvalık Esnaf ve Sanatkarlar Odası ve Ayvalık Ziraat Odası Ticaret Odası tarafından desteklenen festivalde, hem gastronomi hem su sporu hem de müzik etkinlikleri de düzenlenecek. Festivalle ilgili açıklama yapan Ayvalık Ticaret Odası Başkanı Ali Uçar, “Ayvalık’ın dünyaya mal olan zeytinyağı üzerinden turizmimize de kazanç sağlıyoruz. Hasat üzerinden yola çıktığımız festivalimiz, Ayvalık’ın turizmde de yükselen bir değer olduğunu gösteriyor. Amacımız İspanyollar gibi toptan yağ alımı yapıp satan bir ülke olmaktan ziyade, İtalyanlar gibi marka değeri oluşturan ülkemizi masa üstünde temsil eden ülke olmaktır. Ayvalık, dünyanın ünlü 3 zeytinyağı üreticisinden biridir ve 6 bin ton gibi butik bir üretimimiz var. Bu zeytinyağının markalaşarak masa üstünde ‘Made in Türkiye, Made in Ayvalık’ olarak yer alması gerekiyor” dedi. Festival hakkında bilgi veren Ayvalık Ticaret Odası Başkanı Ali Uçar, “Bu sene festivalimizin konsepti ‘Turizmin Değeri, Zeytinyağının Başkenti Ayvalık’ oldu. Ayvalık, irili ufaklı şirin koyları, doğal tarihive kültürel değerleri ile yalnız Ege’nin değil, Türkiye’nin en güzel tatil merkezlerinden birisidir. İklimi, yeterli turistik alt yapısı, sayısız ve eşsiz güzellikteki koyları, berrak ve tertemiz suları ile su altı turizmi merkezi olabilecek ideal bir konumdadır. Bu doğal zenginlik bize zeytinyağı dışında diğer bir gelir kaynağı turizmden faydalanmamamızı da sağlıyor. Her sene Ayvalık’ımızda 400 bine yakın misafir ağırlıyoruz. Bayramlarda bu sayı 1 milyonun üzerine çıkıyor. 14 bin 500 yatağa sahip beş yıldızlı otelden butik otellere kadar herkesin istediğine sahip konaklama seçeneklerimiz mevcut. Misafirlerimizin yüzde 30’unu yerli turist, yüzde 70’ini ise yabancı turist oluşturuyor. Turizmi bu kadar hareketlendiren konulardan bir tanesi hem Osmangazi hem de Çanakkale köprüleriyle birlikte yeni İstanbul-İzmir otoyolu oldu. Böylece Bursa, İzmir, İstanbul gibi şehirlerle mesafelerimiz daha da azaldı. Artık sürdürülebilir turizm konusunda daha iddialıyız. Öyle ki hafta sonları yüzde 100 doluluk rakamlarına ulaşabiliyoruz. Biz sadece deniz, kum, güneş lokasyonu değiliz. Aynı zamanda bir kültür-sanat gastronomi tatili sunuyoruz. Son rakamlar da bize gösteriyor ki gastronomi nedeniyle konaklama yapanların oranı yüzde 70 ve gelen misafirler yedikleri tatları bir dahaki gelişlerinde başkalarına da tattırmak istiyorlar. Gastronomi nedeniyle tatile çıkanların oranı deniz kum güneş olarak tatile çıkanlara göre yüzde 30 artmıştır. Festivalle biraz daha turizm ve gastronomi taraflarımızı da anlatmak istiyoruz” dedi. Zeytinyağı ihracatı hakkında da bilgi veren Ali Uçar, “Türk zeytinyağı dünyanın her yerinden talep görmektedir ve AB, ABD, Suudi Arabistan, Japonya, Güney Kore, İran, Avustralya ve İsrail gibi Türk zeytinyağının mükemmel tat ve kokusunu deneyimlemiş 100’den fazla ülke bulunmaktadır. Organik üretim, toplam üretim alanı ve zeytin üretiminin küçük bir bölümünü teşkil etmeye devam etse de dünyadaki sağlıklı tüketim trendlerine paralel olarak Türkiye’nin organik zeytinyağı ve zeytinyağı ihracatı da artmaktadır. Türk zeytinyağı sektörü, büyük ölçüde dökme satışlar yapıyor. Markalaşma konusunda ciddi eksiklikler bulunmakta. Markalaşmak ve marka oluşturmak , kurumsallaşmak çok önemli bir konudur. Marka oluşturmazsanız, katma değer oluştaramazsınız. Kurumsallaşamazsanız, sürdürülebilir olamazsınız. Amacımız İspanyollar gibi toptan yağ alımı yapıp satan bir ülke olmaktan ziyade, İtalyanlar gibi marka değeri oluşturan ülkemizi masa üstünde temsil eden ülke olmaktır. Ayvalık, dünyanın ünlü 3 zeytinyağı üreticisinden biridir ve 6 bin ton gibi butik bir üretimimiz var. Bu zeytinyağının markalaşarak masa üstünde ‘Made in Türkiye, Made in Ayvalık’ olarak yer alması gerekiyor” açıklamalarında bulundu.
Denizli Merkezefendi Belediyesinde Çoksesli Korolar Festivali başlıyor Merkezefendi Belediyesi, çoksesli koro müziğini özendirmek ve Türk müziğinin evrensel boyuta ulaşmasına katkı sağlamak için ilk kez Ulusal düzeyde ‘T.C. Merkezefendi Belediyesi Çoksesli Korolar Festivali’ düzenleyecek. Dört gün boyunca sürecek olan festival 26 Ekim’de başlıyor. Merkezefendi Belediyesi, kültür ve sanat çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Ulusal düzeyde ilk kez Merkezefendi’de düzenlenecek olan ‘Merkezefendi Belediyesi Çoksesli Koro Festivali’ başlıyor. Türkiye’nin dört bir köşesindeki sanatçıların ve koroların başvurduğu festival 26-27-28-29 Ekim tarihlerinde gerçekleştirilecek. Çoksesli koro müziğinin geliştirilmesi için düzenlenen festivalde Türkiye ve dünyadan seçkin koro müziği örnekleri sanatseverlerle buluşacak. 26-29 Ekim 2024 tarihleri arasında Merkezefendi Kültür Merkezi’nde dört gün boyunca eşsiz festivalde müzik şöleni yaşanacak. “Sanatın kalbi Merkezefendimizde atacak” Merkezefendi’nin kültür ve sanat alanında Türkiye’ye örnek olma yolunda attığı adımlara yenilerini eklemeye devam eden Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan, “Sanatın ve kültürün merkezlerinden biri olmayı başaran ilçemizde, bu değerleri çok daha geniş kitlelere ulaştırmak ve ulusal düzeyde tanıtmak amacıyla ilk kez düzenlediğimiz ‘Merkezefendi Belediyesi Çoksesli Korolar Festivali’ başlıyor. Bu festival, sanatın birleştirici gücünü yüceltmek, çoksesli müziğimizin evrensel boyutlara ulaşmasına katkı sağlamak ve farklı kültürleri buluşturmak için büyük bir fırsat sunuyor. Çoksesli koroların bir araya geleceği bu anlamlı organizasyonda, Türkiye’nin dört bir yanından katılım sağlayacak sanatçılarımızı Merkezefendi’mizde ağırlamaktan büyük bir onur duyacağız. Ulusal düzeyde ilk kez düzenlediğimiz ve dört gün boyunca devam edecek olan T.C. Merkezefendi Belediyesi Çoksesli Koro Festivali’mize tüm hemşerilerimizi bekliyoruz. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızı da doyasıya kutlayacağımız, sanatın ve kültürün tüm güzelliklerini yaşayacağımız festivalimizde buluşmak dileği ile” dedi.
Kayseri Bu markette nakit para ve kredi kartı geçmiyor Erciyes Feneri Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği bünyesinde yer alan Fener Market’te nakit para ve kredi kartı geçmiyor. Markette sadece ihtiyaç sahibi ailelere hizmet veriliyor. Erciyes Feneri Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği bünyesinde yer alan ‘Fener Market’ ihtiyaç sahibi ailelerin yardımına koşuyor. Kredi kartı ve nakit paranın geçmediği markette, ihtiyaç sahibi ailelerin bünyesindeki kişi sayısına göre limit verilerek, ücretsiz alışveriş yapmaları sağlanıyor. Markette alışveriş yapacak kişiler, dernek üyelerinin tespitleri sonrası seçilirken, markette gıda ürünlerinin yanı sıra tekstil, mobilya gibi ürünler de yer alıyor. Market hakkında bilgiler veren Erciyes Feneri Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Nuh Hasyüncü; "Market sistemiyle, kredi kartının ve nakit paranın geçmediği marketimizde ihtiyaç sahibi aileler ayda 1 kez verdiğimiz tarihlerde buradan ihtiyaçları ne varsa alışverişlerini yapıyorlar. Ailedeki kişi sayısına göre bizim belirlediğimiz bir limitimiz var. En düşük limitimiz bin 500 TL. Nüfus arttıkça bu limit 2 bin TL, 3 bin TL ve 3 bin 500 TL gibi fiyatlara çıkıyor. Bizim marketimizin fiyatları diğer marketlere göre yüzde 20 oranında daha ucuz. Bunun yanında promosyon olarak, parça et, kıyma ve sucuk gibi ürünleri de promosyon olarak veriyoruz. Öyle hesapladığımız zaman bin 500 TL limiti olan bir aile yüzde 20 daha ucuz olduğu için normal marketlerde bu 2 bin TL ile 2 bin 250 TL arasında bir fiyata tekabül eder. Bunun yanında promosyon olarak verdiğimiz et ürünlerini de sayarsak en düşük fiyatlı limitimiz 3 bin-3 bin 500 TL’ye kadar çıkıyor. Bizim marketimiz halka açık değil. Sadece ihtiyaç sahibi ailelere açık marketimiz ama bizim kriterimizin tuttuğu ihtiyaç sahibi ailelere açık. Aileler bizzat bizim ekibimiz tarafından evlerine gidilerek, buradaki verdiği ifade ile evlindeki durumu aynı mı ona bakılıyor. Kriteri tuttuğu zaman ihtiyaç sahibi ailemizi marketimize çağırıyoruz. Ekibimiz tarafından ailenin evine gidildiği zaman başka bir eksiklik görülürse, onları da tedarik ediyoruz. Çünkü aileye gıdayı veriyorsunuz ama bunu pişirecek, aleti yoksa nasıl pişirecek? Bunları da göz önünde bulunduruyoruz. Herkesi mutlu etme imkanımız yok ama yüzde 80 olumlu çıkıyor. Bir de istek, öneri anketi yapıyoruz. Anket sonucuna göre de hareket ediyoruz. Olmayan ürünümüz yok. 2006 yılında marketimizi açtık. O zaman 50’ye yakın ürünümüz vardı. Şu anda 150’ye yakın ürünümüz var” dedi. Hasyüncü, 3 Eylül tarihinde Kayseri Ticaret Odası tarafından esnaflığı ve yaptığı faaliyetler nedeniyle yılın ahisi seçilmişti.
Sakarya Vali Doğan: “Depren önceliğimiz” Sakarya Gazeteciler Birliği (SGB) heyetini ağırlayan Sakarya Valisi Rahmi Doğan, “Sakarya, birinci derecede deprem bölgesi. Önceliğimiz, depreme karşı tedbirlerin alınmasıdır. Deprem önceliğimizdir” dedi. Sakarya Gazeteciler Birliği Başkanı Müjdat Çetin, yönetim kurulu ve denetim kurulu üyeleri Sakarya Valiliği’ne atanan Rahmi Doğan’ı makamında ziyaret ederek, ‘hayırlı olsun’ temennisinde bulundu. Gazetecilerle tek tek tanışan Vali Doğan, “Sakarya doğasıyla, turizmiyle, sanayisiyle ve sıcak kanlı insanıyla bütünleşmiş bir şehir. 1 aydır, buradayız. Göreve gelir gelmez, bütün ilçeleri ziyaret ettik, kurum müdürleriyle bir araya gelerek şehrin brifingini aldık. Öncelikli yapılması gerekenleri belirledik” dedi. “Sakarya, birinci derecede deprem bölgesi. Önceliğimiz, depreme karşı tedbirlerin alınmasıdır. Deprem önceliğimizdir” diyen Vali Doğan, “İlgili kurumlarımızla gerekli toplantılarımızı yaptık. 6 Şubat depreminde Hatay’daydım. Sakarya ve Hatay’ın zeminleri birbirine benziyor. Şehrimizde depreme karşı dirençli yapılar yapmamız gerekiyor. Deprem zamanı en önemli olanlardan biri de iletişim. Bu nedenle baz istasyonlarıyla ilgili arkadaşlarımıza gerekli talimatları verdik, bununla ilgili çalışmalar sürüyor. Depremden kaçamayız. Bu yüzden atacağımız her adımda depremi de göz önünde bulundurarak gerekli adımları atmamız gerekiyor” şeklinde konuştu. Son zamanlarda valiliğin merkeze taşınacağıyla ilgili çıkan haberlere de açıklık getiren Vali Rahmi Doğan, “Valiliğin, merkeze taşınması gibi bir durum söz konusu değil. Hatay’da görevliyken, İskenderun’da bir çalışma ofisimiz vardı. Haftanın belirli gün ve saatlerinde orada çalışıyorduk. Böyle benzeri bir çalışmayı da burada yürütmek istiyoruz. Şehrin merkezine bir çalışma ofisi açma istediğimiz oldu. Atatürk Bulvarı’ndaki Büyükşehir Kültür Dairesi Başkanlığı olan binayı uygun hale getirip burada haftanın bir iki günü vatandaşlarımızla kucaklaşacağız” ifadelerini kullandı. Başkan Çetin de Sakarya basınına yönelik bilgi aktardığı Vali Doğan’a kabulleri sebebi ile teşekkür ederek, çalışmalarında kolaylıklar diledi.