EKONOMİ - 10 Ekim 2024 Perşembe 14:30

Limanlarda elleçlenen yük miktarı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1,5 arttı

A
A
A
Limanlarda elleçlenen yük miktarı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1,5 arttı

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 2024 yılının Ocak-Eylül döneminde limanlarda elleçlenen yük miktarının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1,5 artarak 397 milyon 790 bin 70 ton, elleçlenen konteyner miktarının ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 8,2 artarak 10 milyon 140 bin 359 TEU’ya ulaştığını açıkladı.


Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Denizcilik Genel Müdürlüğü’nün 2024 yılı Ocak-Eylül dönemi denizcilik istatistiklerini açıkladı. Türkiye’nin deniz ticaretinden daha fazla pay alması için çalışmaları kararlılıkla sürdürdüklerinin altını çizen Bakan Uraloğlu, “Bu yılın eylül ayında limanlarımızda elleçlenen yük miktarı 41 milyon 672 bin 93 ton olarak gerçekleşti. Ocak-eylül döneminde limanlarımızda elleçlenen yük miktarı ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1,5 artarak, toplam 397 milyon 790 bin 70 tona ulaştı. Eylül ayında limanlarımızdan yurt dışı limanlarına giden yük miktarı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 8,2 azalarak 11 milyon 61 bin 539 ton olarak gerçekleşti. Yurt dışı limanlarından limanlarımıza gelen yük miktarı ise bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 0,8 azalarak 19 milyon 870 bin 521 ton olarak gerçekleşti. Eylül ayında yurt dışı yük taşımaları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 3,6 azalarak 30 milyon 878 bin 569 ton olarak gerçekleşti” dedi.



En fazla yük elleçlemesi Kocaeli Bölge Liman Başkanlığı’nda gerçekleşti


Eylül ayında bölge liman başkanlıkları bazında ise en fazla yük elleçlemesinin 6 milyon 541 bin 432 ton yük ile Kocaeli Bölge Liman Başkanlığı idari sınırlarında faaliyet gösteren liman tesislerinde gerçekleştiğini belirten Bakan Uraloğlu, “Kocaeli Bölge Liman Başkanlığı’nı 6 milyon 318 bin 124 ton ile Aliağa Bölge Liman Başkanlığı ve 5 milyon 387 bin 829 ton ile İskenderun Bölge Liman Başkanlığı takip etti" dedi.


Uraloğlu, eylül ayında limanlarda deniz yoluyla yapılan transit yük taşımalarının 5 milyon 293 bin 766 ton, kabotajda taşınan yük miktarının ise 5 milyon 499 bin 758 ton olarak gerçekleştiğini ifade etti.



En fazla artış gösteren yük cinsi demir cevheri ve konsantreleri oldu


Eylül ayında taşınan yük cinsleri bazında bir önceki aya göre en fazla artış gösteren yük cinsinin demir cevheri ve konsantreleri elleçlemesi olduğunu söyleyen Bakan Uraloğlu, “Limanlardan 1 milyon 72 bin 237 ton demir cevheri ve konsantreleri yük elleçlemesi gerçekleştirildi. Ayrıca eylül ayında portland çimento 807 bin 166 ton ile limanlarımızdan yurt dışına gitmek üzere gemilerle en fazla taşınan yük cinsi olurken, söz konusu yük cinsini fuel oil ve feldispat yük cinsleri takip etti. Briketlenmemiş taşkömürü, yurt dışından limanlarımıza gelen gemilerde en fazla taşınan yükler arasında ilk sırada yer aldı. Bunu sırasıyla ham petrol ve hurda demir yük cinsleri takip etti" diye konuştu.



En fazla yük taşıması İtalya, ABD ve Mısır’a gerçekleşti


Uraloğlu, eylül ayında limanlardan deniz yolu ile yurt dışına gitmek üzere yapılan yüklemelerde en fazla yük taşımasının İtalya’ya olduğunu, bunu ABD ve Mısır’a yapılan taşımaların takip ettiğini kaydetti. Deniz yolu ile Türkiye limanlarına gelen en fazla yükün Rusya’dan yapılan taşımalar olduğunu belirten Bakan Uraloğlu, şu değerlendirmede bulundu:


"Eylül ayında limanlarımızda elleçlenen 30 milyon 878 bin 569 ton yurt dışı yükün yüzde 8,8’i Türk bayraklı gemilerle taşındı. Eylül ayında Türk bayraklı gemiler ile yurt dışına taşınan yük miktarı 2 milyon 710 bin 506 ton ile bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 9,4 arttı. Yabancı bayraklı gemiler ile yurt dışından taşınan yük miktarı ise 28 milyon 168 bin 63 ton ile bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 4,7 azaldı."



Elleçlenen konteyner miktarı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8,2 arttı


Eylül ayında limanlarda elleçlenen konteyner miktarının ise geçen yılın aynı ayına göre yüzde 1,4 artarak 1 milyon 78 bin 841 TEU’ya ulaştığına işaret eden Uraloğlu, yılın ilk 9 ayında limanlardan elleçlenen konteyner miktarının da geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8,2 artarak 10 milyon 140 bin 359 TEU’ya çıktığını vurguladı.



Limanlarda elleçlenen yük miktarı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1,5 arttı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Atlantik Konseyi’nde temiz ve güvenli enerjinin geleceği konuşuldu İstanbul’da düzenlenen Atlantik Konseyi’nin Bölgesel Temiz ve Güvenli Enerji Konferansı ikinci gününde devam ediyor. Konferansta, bölgesel altyapı ve politika entegrasyonu, bozulan enerji güvenliği, enerji dönüşümünün finansmanı, temiz enerjinin geleceği, Türkiye-Yunanistan ilişkilerinin ve enerji iş birliğinin güçlendirilmesi, Ukrayna’daki savaş ve Orta Doğu’daki çatışmalar ele alındı. Romanya Enerji Düzenleme Kurumu (ANRE) Başkanı George-Sergiu Niculescu, enerji sektörüne yapılan yatırımlarla ilgili konuştu. Niculescu, “Romanya, enerji sektörüne yatırımı artırmak için çok önemli çalışmalar yapıyor. Hem yeni kapasiteler oluşturmak açısından hem de dağıtım ve ulaştırma açısından. Bu iki noktanın birlikte ilerlemesi çok önemli. Yalnızca yatırımla olmaz. Yatırımın yanı sıra aktarım sistemlerine çok önem vermeliyiz ki tüketiciye ulaşabilelim” dedi. Romanya, Bulgaristan ve Yunanistan’ın yatırım ihtiyaçları konusunda hazırladıkları ortak mektubu Avrupa Komisyonu’na sunduğunu belirten Niculescu, “Avrupa’daki piyasayı bölgedeki ülkelere bağlamamız çok önemli. Çünkü tüm ülkeler bağlantı sistemlerine henüz yeterli yatırımları yapmadı. Enerji üretildiği yerden tüketildiği yere herhangi bir sıkışma olmadan aktarılmalı” şeklinde konuştu. Karadeniz’de rüzgar anlamında çok fazla potansiyel olduğunu anlatan Niculescu, Romanya’nın Karadeniz Bölgesinde Açık Deniz Rüzgar Enerjisi Yasası’nı yürürlüğe koyan ilk ülke olduğunu hatırlattı. Kuzey Makedonya Enerji, Maden ve Mineral Kaynaklar Bakanı Sanja Bozinovska ise Kuzey Makedonya’nın doğal gaz konusunda tek bağlantısının Bulgaristan ile olduğunu ifade ederek, Yunanistan ile bir ihale yapıldığını ancak Avrupa Yatırım Bankası’nın buna itiraz ettiğini ve yeniden bir ihale üzerinde çalıştıklarını söyledi. Kömür kullanımını azaltma konusunda ise yeni çalışmalar olduğunu anlatan Bozinovska, son 3 yılda 700 megavatlık güneş enerjisi tesisi inşa ettiklerini, şebeke alt yapısıyla ilgili finansmana ihtiyaç duyduklarını belirtti. ‘‘Doğal gaz üretimimizi 2026’da 20 milyon metreküpe çıkarmayı hedefliyoruz’’ Türkiye’nin Avrupa’da 4’üncü en büyük doğal gaz piyasasını oluşturduğunu hatırlatan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Ahmet Berat Çonkar, “Türkiye çok uzun yıllardır kullandığı doğal gazın yüzde 100’ünü ithal etmekteydi. Karadeniz’deki doğal gaz kaynaklarının 2020 yılında keşfinden hemen 3 yıl sonra üretime başladık. Günümüz itibarıyla 6,2 milyon metreküplük üretimi Karadeniz’deki kaynaklarımızdan çıkarıyoruz. Diğer kaynaklarımızdan da 1 milyon metreküplük üretimimiz var. Türkiye şuanda tamamen kendi kaynaklarıyla 7,5 milyon metreküp doğal gaz üretiyor. Bu 2,6 milyon hanenin gaz ihtiyacını karşılamak demek. Bu üretimi 2025 yılının ilk çeyreğinde 10 milyon metreküpe çıkarmayı hedefliyoruz. 2026 yılı sonuna kadar ise doğal gaz üretimimizi 20 milyon metreküpe çıkarmayı hedefliyoruz’’ diye konuştu. Doğal gaz depolama tesislerine de yatırımlar yapıldığını da anlatan Çonkar, ‘‘Türkiye’nin ilk doğal gaz depolama tesisini Silivri’de hayata geçirmiştik. Bu tesiste kapasite artırma çalışmaları da yapıyoruz. Silivri’deki tesiste 4,6 milyar metreküplük depolama kapasitesine ulaşıldı. Silivri’deki tesis kesintisiz enerji aktarımını tüm ülkemize yapabilme kapasitesine sahip” ifadelerini kullandı. ‘‘Güney gaz koridorunun kapasitesini artırmak, ciddi ekonomik katkılar sağlayacak’’ Güney Gaz Koridoru ile ilgili de konuşan Çonkar, ‘‘Türkiye güney gaz koridoru projesinde önemli bir rol oynuyor. Güney gaz koridorunun kapasitesini artırmak bize ciddi ekonomik katkılar sağlayacak. Doğal gaz akışını artırmak bize ekstra gelirler getirecek. Bu bağlamda altyapı yatırımları güney koridorun kapasitesini genişletmek açısından önemli’’ dedi. ‘‘Türkiye’nin enerji stratejisi, çeşitlendirilmiş bir arz sistemine odaklanıyor’’ Uluslararası iş birliklerinin önemine de değinen Çonkar, ‘‘Türkiye enerji kaynaklarında stratejisi çeşitlendirilmiş bir arz sistemini sağlamaya odaklanıyor. Uluslararası iş birliğini destekliyoruz. Uzun vadeli sıvılaştırılmış doğal gaz anlaşmalarını birçok küresel şirketle imzaladık. Bölgedeki ülkelerle iş birliğimizi kazan-kazan modeliyle geliştirmeye çalışıyoruz. Türkiye bölgesinde enerji konusunda anahtar rol oynuyor’’ şeklinde konuştu.
Ankara Türk Kızılay’dan Lübnan’daki tahliye operasyonuna destek Lübnan’daki Türk vatandaşlarının deniz yoluyla tahliyesi için yürütülen operasyon kapsamında bölgeye acil yardım malzemeleri sevk eden Türk Kızılay, tahliye edilenler için beslenme desteği de verdi. İsrail ve Lübnan arasında yükselen gerilim nedeniyle Lübnan’dan ayrılmak üzere başvuran Türk vatandaşlarının tahliyesini sağlayan Türk Deniz Kuvvetleri’ne ait iki gemi, Beyrut Limanı’ndan yola çıktı. Dışişleri Bakanlığı ve Milli Savuma Bakanlığı koordinasyonunde yürütülen operasyon kapsamında TCG Bayraktar ve TCG Sancaktar adlı gemilerle Lübnan’dan yaklaşık bin kişinin tahliyesi yapıldı. Tahliye gemileriyle bölgeye gıda kolisi, hijyen seti ve barınma malzemesinden oluşan acil yardım desteği ulaştıran Türk Kızılay, yayınladığı basın açıklamasında her iki gemide de görevlendirdiği personeliyle beslenme hizmeti sağladıklarını aktardı. Kızılay, Lübnan’dan tahliye edilen kişileri Mersin Limanı’nda karşılayarak, ikram araçlarıyla hizmet vereceğini açıkladı. Tahliyenin ardından muhtemel bir yerleştirme durumu için de hazırlıklarını tamamlayan Kızılay, sıcak yemek ekibiyle beslenme desteği sağlayacağını duyurdu. Tahliye operasyonunun her aşamasına beslenme hizmetiyle destek veren Türk Kızılay, Lübnan’da insani yardım ihtiyacının karşılanması ve ilgili paydaşlarla koordinasyonun sağlanması amacıyla da bölgede çalışmak üzere uzman bir ekip görevlendirdi. Lübnan’da çatışmaların patlak vermesinin ardından Türkiye’nin 25 Eylül tarihinde gönderdiği yardım uçağıyla temel gıda ve hijyen malzemelerini ulaştıran Türk Kızılay, yaptığı basın açıklamasında bölgedeki acil ihtiyaçların tespiti ve hızla karşılanmasına yönelik çalışmalarını da sürdürdüğünü belirtti.
Antalya Atatürk Devlet Hastanesi ile ilgili kararı Sağlık Bakanlığı verecek Antalya’ya yeni ataması gerçekleşen İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Behzat Özkan, basın mensuplarıyla bir araya geldi. Prof. Dr. Özkan, geçtiğimiz aylarda poliklinik ve acil servisi dışında Şehir Hastanesi’ne taşınacağı bildirilen Atatürk Devlet Hastanesi ile ilgili kararı Sağlık Bakanlığı’nın vereceğini açıkladı. Özkan, “Gerçeği de görmezden gelemeyiz, orayla ilgili karot testleri yapılmış. Dolayısıyla kararı Bakanlık verecek, kimse mağdur olmadan nasıl çözüm bulunabilir, ona bakacağız” diye konuştu. İzmir Behçet Uç Hastanesi Başhekimliğinden, Antalya İl Sağlık Müdürlüğü’ne atanan Prof. Dr. Behzat Özkan, göreve başladı. Basın mensupları ile bir araya gelen Prof. Dr. Özkan, geçmiş dönemde yaptığı görevlerden ve eğitim hayatından bahsetti. Göreve başladığı günden itibaren her şeyi titizlikle takip ettiğini dile getiren Özkan, çalışma şeklinin nasıl gerçekleşeceğini şu sözlerle açıkladı: “İlk etapta tırmanma dönemi olacak. Tüm yatırımları yerinde göreceğim ve eksikleri tespit edeceğim. İlgililerle görüşüp çözüm yolları bulacağız. Ardından hızlanma dönemine geçeceğiz. Antalya’ya gelir gelmez gördüğüm ilk şey, İl Sağlık Müdürlüğü hizmet binası yerleşkelerinin çok dağınık olması. Dolayısıyla bununla birlikte Antalya’nın tüm eksiklerini çözeceğiz” dedi. Atandığı günden itibaren acil serviste bekleyen hasta sayısını takip ettiğine dikkat çeken Prof. Dr. Özkan, şöyle konuştu: “Acilde bekleyen hastalarımızın listesi bana Acil Başhekimimiz Münevver hanım tarafından atılır, hem özel hastaneleri hem devlet hastaneleri başhekimlerinin portalına atılır. Manavgat Devlet Hastanesi acilinde 8 saatten fazla bekleyen hasta var mı, varsa başhekime yazıyorum. Bu sizin anneniz olabilir, siz olabilirsiniz, ben olabilirim. Acilde bizi standart ölçüde kimsenin bekletmeye hakkı yok. Acil olan şeyler sabah tüm başhekimlerin masasında olur, hemen yorumumu yazıyorum “Günaydın arkadaşlar, şu hasta şu kadar süredir bekliyor. Yapabileceğimiz bir şey var mı? Gidin ilgilenin” diyorum.” Bir şehrin dinamo yükünü hastanelerin taşıdığını belirten Prof. Dr. Özkan, Antalya Şehir Hastanesi’nde gördüğü eksiklikler hakkında bilgi verdi. Özkan, “Antalya Şehir Hastanesi’ne spesifik alanlar eklemek lazım, pediatri kliniği yok, yataklı psikiyatri kliniğini geliştirmek lazım. Orda sıkıntıları var, onları düzeltmek lazım. En çok acilde uzun süre bekleyen hastaların neden beklediğini kliniklerde aramak lazım. Şehir Hastanesi’ne ilk bakışta 389 personelle 900 yatağın tedavisini karşılıyoruz. 600 yatak boş. Yeni bir hastane yapmaya gerek yok, o hastaneyi aktive edeceğiz. 400 personele ihtiyacımız var, o personeli Bakanlığımızdan isteyeceğiz” dedi. Geçtiğimiz aylarda poliklinik ve acil servis dışında taşınacağı belirtilen Atatürk Devlet Hastanesi’nin durumu hakkında da açıklamalar yapan Prof. Dr. Özkan, konuşmasını şu şekilde tamamladı: “Atatürk Devlet Hastanesi ile ilgili gerçeği görmezden gelemeyiz, orayla ilgili karot testleri yapılmış. Dolayısıyla kararı Bakanlık verecek, kimse mağdur olmadan nasıl çözüm bulunabilir, ona bakacağız. O bölgede oturur, muhtarla esnafla konuşurum. Başlanan yatırımların devam etmesi, edememesi ve bir kısmının da tasfiye olması da sorunlardan biri. Sağlık Müdürlüğü’nün gerek mekânsal gerek işlevsel hantal yapısı nedeniyle bir yazı 9 ay içinde oradan oraya gidiyor. “
Gaziantep Şehitkamil’de meme kanseri farkındalık ayı etkinliği düzenlendi Şehitkamil Belediyesi, Meme Kanseri Farkındalık Ayı etkinlikleri çerçevesinde önemli bir organizasyona ev sahipliği yaparak kadınların meme kanseri konusunda bilgilenmelerini ve bilinçlenmelerini sağladı. Etkinlik, toplum sağlığının korunması ve özellikle kadınların bu hastalık hakkında bilinçlendirilmesi amacıyla düzenlendi. Kuzeyşehir 186 Nolu Sosyal Tesis’te gerçekleştirilen etkinliğe katılım yoğun oldu. Programa, Şehitkamil ve çevre ilçelerden çok sayıda kadın ilgi gösterdi. Etkinliğin ana konuşmacısı Op. Dr. Sedat Nuri Özdede, katılımcılara meme kanseri hakkında hayati bilgiler verdi. Dr. Özdede, meme kanserinin erken teşhisinin ne kadar önemli olduğuna vurgu yaparken, düzenli kontrollerin ve farkındalık oluşturmanın hastalığın önlenmesinde ve tedavisinde büyük rol oynadığını anlattı. Ayrıca meme kanserinin belirtileri, tarama yöntemleri ve tedavi süreçleri hakkında da detaylı bir bilgilendirme yapan Op. Dr. Sedat Nuri Özdede, özellikle erken teşhisin önemine dikkat çekti. Etkinlik, Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) kadın kolları başkanlıkları tarafından da büyük bir destek gördü. CHP Gaziantep İl Kadın Kolları Başkanlığı başta olmak üzere, CHP Şehitkamil, CHP Araban, CHP Nizip ve CHP Karkamış İlçe Kadın Kolları Başkanlıkları organizasyona katkıda bulundu. Kadın kollarının desteğiyle geniş bir kitleye ulaşan etkinlik, sosyal sorumluluk bilinciyle gerçekleştirilen önemli bir adım oldu. Memnuniyetle karşılandı Katılımcılar, aldıkları bilgilendirici sunumlar ve doktorlarla yaptıkları birebir görüşmelerle meme kanseri hakkında daha fazla bilgi sahibi oldu. Kadınların soruları yanıtlanırken, meme kanseri hakkında doğru bilinen yanlışlar da aydınlatıldı. Kadınların hem bilinçlenmesi hem de toplumda meme kanseri farkındalığının artması açısından önemli bir rol oynayan program, katılımcılar tarafından memnuniyetle karşılandı.
Bursa Adalet Bakanı Tunç: "Yargı personelimizi töhmet altında bırakan davranışlara müsaade etmeyiz" Bursa’da yeni adli tıp kurumunun açılışına katılan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "25 bin hakim ve savcımızı, tüm yargı personelimizi töhmet altında bırakan davranışlara da biz müsaade etmeyiz" dedi. Bursa’da yeni hizmete giren 17 bin metrekarelik Adli Tıp Kurumu Bursa Grup Başkanlığı binası açılışı dualarla gerçekleşti. Açılışta konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Bir takım dezenformasyona yargı mensuplarımız maalesef tabi tutulabiliyor. Sosyal medya aracılığıyla özellikle dosya içeriğini bilmeden birtakım paylaşımlar yapılarak milyonlarca insana ulaştırılan dezenformasyonla da karşı karşıyayız. Yargının içerisinde hatalı karar verenler olamaz mı? Olabiliyor. İtiraz, temyiz ve istinaf müessesesi bunun için var. Yargı, hatalı kararları kendi içerisinde kendi mekanizması içerisinde zaten düzeltebilir. Dolayısıyla bir hatalı karardan yola çıkarak 25 bin hakim ve savcımızı, tüm yargı personelimizi töhmet altında bırakan davranışlara da biz müsaade etmeyiz. Hatalı kararların en aza indirilmesi için çalışırız, vatandaşlarımızın memnuniyetini en üst noktaya taşımak için gayret gösteririz. Ama yargı mensuplarımızı özellikle haksız yere ve son zamanlarda özellikle toplumda bir güvensizlik algısı oluşturmaya çalışan, Türkiye’nin sokaklarının güvenli olmadığı yönünde birtakım dezenformasyonlar yapan ve bugün bunu adliye üzerinden yapmaya çalışan bir takım mahfillerin de olduğunu sosyal medya üzerinden bunun daha da aşırı yapıldığını da görüyoruz. O nedenle buna da müsaade etmeyerek yargı teşkilatımızı daha da güçlendirerek vatandaşlarımızın memnuniyetini en üst noktaya taşımak. 22 yıldır bunu yaptık, bundan sonra da bunu yapmaya devam edeceğiz" şeklinde konuştu. Bursa’da yeni hizmete giren adli tıp kurumu binasının çevre illere de hizmet verebilecek kapasitede olduğunu belirten Bakan Tunç, "Bugün açılışını gerçekleştirdiğimiz Bursa Adli Tıp Kurumu Bölge Başkanlığı 17 bin metrekare kapasiteye sahip ve içerisinde de adli tıp kurumunun tüm imkanları mevcut. Başka ihtiyaçlar varsa teknolojinin diğer imkanlarını getirmek gerekiyorsa da Bursa’ya o anlamda özellikle delillerin sağlıklı toplanması, maddi gerçeğin ortaya çıkarılması, suçlunun tespiti anlamında gerek desteği vereceğiz. Son zamanlarda meydana gelen özellikle de Diyarbakır’daki meselede adli tıp kurumumuzun önemli delil tespiti çalışmaları oldu. Önümüzdeki süreçte oradaki soruşturma ve yargılama süreçlerinde adli tıbbın ortaya çıkarılması ve suçluların en ağır cezaya çarptırılması noktasındaki teknik kapasitede adli tıp kurumu gerçekten çok önemli" diye konuştu. Bakan Tunç, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Vatandaşlarımız özellikle adli tıp kurumu çalışanlarımız burada Bursa’mıza yakışır güzel bir hizmet vermiş olacaklar. Bursa’mızda yargı hizmetlerinin aksamadan devam etmesi bizim en önemli hedefimiz. Bursa bugüne kadar adalet hizmetlerinden çok önemli yatırımlar aldı. Bursa’nın merkezde ilk derece bir adliye sarayına ihtiyacı var. Bunu da arkadaşlarımızla, valimizle, başsavcımızla yerel yöneticilerimizle konuşarak Bursa’nın bu ihtiyacını, geleceğe yönelik bir çalışmamız var. İnşallah öncelikle etüt projeye, yatırım programına teklif edeceğiz. 2025 yatırım programına teklif edeceğiz. Etüt projenin ardından inşaat programını aldıktan sonra da o süreci inşallah takip edeceğiz. Yine İnegöl’e ve Orhaneli’ye de adalet binası ihtiyacı var. Bunları da takip ediyoruz ve oralarda da ek binalar yapılmasıyla ilgili çalışmamızı sürdüreceğiz. Adli Tıp Kurumu Bölge Başkanlığımız hayırlı uğurlu olsun. Emeği geçen herkese çok çok teşekkür ediyorum."