GÜNDEM - 30 Haziran 2024 Pazar 11:00

Koruyucu aile olan Doğan çifti, koruyucu ailenin önemini ve hayatlarına kattıklarını anlattı

A
A
A
Koruyucu aile olan Doğan çifti, koruyucu ailenin önemini ve hayatlarına kattıklarını anlattı

Türkiye’de 10 bin 256 çocuk ‘Koruyucu Aile’ programıyla sıcak aile ortamına kavuştu. O ailelerden biri olan Doğan ailesi, koruyucu aile oldukları oğullarına kavuşma sürecini anlattı.


Türkiye’de şu anda 8 bin 547 aile 10 bin 256 çocuğa Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın ‘koruyucu aile’ programı ile sıcak bir yuva imkanı sunuyor. O ailelerden biri olan Doğan ailesi koruyucu aile olmanın öncesini, sonrasını ve bu süreçte yaşadıklarını İHA’ya anlattı. Koruyucu aile olmanın kendilerine özel bir duygu yaşattığını dile getiren Doğan çifti herkesin mutlaka koruyucu aile olmayı düşünmesini tavsiye etti.



“Karar verdikten sonra 3 ay bekledik”


Çocukluğunda komşularının vefat etmesi sonucu 2 çocuklarının devlet koruması altına alınmasından sonra bu konuda duygusal bir an yaşadığını söyleyen Anne Canan Doğan, “Evliliğimiz oturduktan sonra biz de anne baba olma düşüncesi başladıktan sonra eşime açtım isteğimi. O da sağ olsun destekledi beni. Başta gönüllü aileliği düşündük. Çok fazla koruyucu ailelik hakkında bilgimiz yoktu. Evlat edinme sürecinden çok daha farklı aşamalar olduğunu, koruyucu aileliğin daha farklı aşamaları olduğunu araştırdıkça öğrendik. Karar verdikten sonra 3 ay bekledik. Çok hızlı ilerlemedik. Duygusal bir durum mu yoksa bunu gerçekten istiyor muyuz diye. Sonrasında başvurumuzu gerçekleştirdik. O süreçteki danışmanımızda bize çok yardımcı oldu. Süreç açısından neler yapmamız gerektiğini anlattı” diye konuştu.



“Bizim için önemli olan bir çocuğun hayatına dokunmaktı”


Koruyucu aile oldukları oğulları ile tanışma hikayesini anlatan anne Canan, “Başlangıçta bir kız çocuğu hayaliyle gittik. Ama aslında kız çocuklarının daha fazla tercih edildiğini erkek çocuklarının biraz daha tercihte geri planda kaldığı söylendi. Bizim için önemli olan bir çocuğun hayatına dokunmaktı. Biz de erkek çocuğu olsun dedik. Kurumdan beni aradıkları gün babamın kanser hastası olduğunu öğrendim. Gittiğimiz gün de bizim için güzel bir anıydı. Çünkü biz orada beklerken oğlumuzu getirdiler. Konuşamıyordu henüz ama emekleyerek geldi ellerini eşimin dizine koydu ve ‘baba’ dedi” ifadelerini kullandı.



“Tereddüt eden aileler varsa kesinlikle denemelerini tavsiye ederim”


Koruyucu aile olduktan sonra yaşadıklarını anlatan Canan Doğan, “Biz şanslıydık, çünkü oğlumuz bize çok kolay adapte oldu. Zaten oğlumuz geldikten kısa bir süre sonra biyolojik olarak da aile olduk. Bir oğlumuz daha katıldı ailemize. İkisi birlikte çok güzel anlaşıyorlar. İkiz gibi büyüyorlar. Aile olarak etrafımızdan da çok büyük destek gördük. Oğlumuzun kocaman bir ailesi var. Halası, amcası, dayısı, kuzenleri var. Çok şanslı bir çocuk. Aynı şekilde biz de çok şanslıyız. Çünkü gerçekten çok merhametli, sevgi dolu, uyumlu bir oğlumuz var. Kapımız kapandığında çekirdek aile olarak kalıyoruz. İnsanlara fırsat verildiğinde her şekilde yorum yapıyorlar. Çok toz pembe bir süreç değil. Biyolojik yoldan da evlat sahibi olduğumuzda hayat bizi bir şekilde sınavlara tabi tutuyor. Ama bu kesinlikle yaşanması gereken bir şey. Tereddüt eden aileler varsa kesinlikle denemelerini tavsiye ederim” dedi.


Eşinin koruyucu aile olma isteğine destek veren baba Şaban Doğan, “Eşim de aynı zamanda yurtta kaldığı için çocukların durumunu az çok tahmin ediyordu. Ben de eşime destek olup yerinde görmek istedim. Yasal süreçleri takip ettik, araştırmalar yaptık. Araştırmalar vasıtasıyla neticesinde bir danışman olduğunu danışman vasıtasıyla bu başvuru yollarının izlendiğini öğrendik. Sonrasında ilgili evrakları tamamlayıp, kuruma başvurup süreci bekledik. Netice itabıyla danışmanımız bize bir çocuğu önerdi. Biz de çocuk evine gidip yerinde gördük. Orada konuştuk. Birkaç gün tanışma süreçlerimiz oldu. Bu süreçler de olumlu geçti. Bu süreçler sonucu kurum da uygun gördü” ifadelerine yer verdi.



“Sosyal hayata adapte olması için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz”


Koruyucu aile olmanın çok güzel bir duygu olduğunu belirten baba Şaban, “Neticede bir çocuğun kalbine dokunuyorsun. Sosyal hayata adapte olması için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz” ifadelerini kullandı.



Koruyucu aile olan Doğan çifti, koruyucu ailenin önemini ve hayatlarına kattıklarını anlattı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Düzce Belediyesi Çölyak hastalarının yanında Düzce Belediyesi, 1 Temmuz 2024 Pazartesi günü itibariyle şehir genelinde bulunan 9 Halk Ekmek büfesinde glutensiz ekmek satışına başladı. Glutensiz ekmeğe kolayca ve daha uygun fiyata ulaşma imkanına kavuşan çölyak hastaları Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü’ye teşekkürlerini iletti. Düzce Belediyesi, halk ekmek büfelerinde glutensiz ekmek satışını 1 Temmuz itibariyle başlattı. Bahçeşehir Belediye Ek Hizmet Binası önü, Beyciler Mahalle Konağı mevkii, Camikebir Mahallesi 23 Nisan Parkı önü, Hamidiye Mahallesi üst geçit mevkii, Aziziye Mahallesi, Konuralp Şehit Murat Demir Mahallesi, Koçyazı Mahallesi ile Bahçeşehir bölgesinin Güzelbahçe ve Yeşiltepe Mahallelerinde bulunan büfelerin ürün çeşitleri arasında glutensiz ekmeğin de yer alması ile birlikte çölyak hastalarının ekmeğe kolayca ve daha uygun fiyata ulaşmaları sağlandı. Düzce Belediyesi Başkan Yardımcısı Barış Bayrak ile Sosyal Yardım İşleri Müdürü Elife Özerçetin glutensiz ekmek satışının ilk gününde vatandaşların memnuniyeti ile karşılaştı. Başkan Yardımcısı Bayrak yaptığı açıklamada, Düzce’de Yaşayan Çölyaklılar Topluluğu’nun talebi, Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü’nün talimatıyla Sosyal İşler Müdürlüğü bünyesindeki 9 halk ekmek büfesinde glutensiz ekmek satışlarının başladığını ifade ederken, “Çölyak hastalığı ve gluten hassasiyeti olan vatandaşlarımıza destek olmak ve hayatlarına katkı sunmak adına bu hizmeti vermeye başladık” dedi. “Şanslı iller arasındayız” Düzce’de Yaşayan Çölyaklılar Topluluğu Başkanı Filiz Elif Samancı ise, diğer illere örnek, çok önemli ve kıymetli bir hizmet olduğunu ifade ederek, “Öncelikle belediyemize, Sayın Başkanımız Dr. Faruk Özlü’ye teşekkürlerimizi sunmak istiyorum. Kusursuz Kafe’deki glutensiz mutfak ile de örnek olmuştuk. Şanslı iller arasındayız. Şu an satışa sunulan ekmek en kaliteli firmamızın ekmeği. Market raflarındaki fiyatın neredeyse yarı fiyatına ulaşabileceğiz. 9 noktada bulunması ayrıca önemli. Belediyemize, başkanımıza ve katkı sunan herkese teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. “Ekmek bulmak kolaylaştı” Çölyak hastaları ve yakınları ise, memnuniyetlerini şu sözlerle dile getirdiler: “Ekmeğimizi kargo ile sipariş vererek alıyorduk. Kargosuz ekmek bizim için çok büyük bir mutluluk ve kolaylık oldu. Bu zamana kadar dışarıda ekmek bulmak zor oluyordu, artık kolaylaştı. Çölyak hastaları halk ekmekten ekmeklerini alabilecekler, taze ekmek yiyebilecekler. Başkanımız Faruk Özlü’ye ve Düzce Belediyesi’ne çok teşekkür ediyoruz” Baston ekmek, köy ekmeği ve glutensiz ekmek satışı yapılan halk ekmek büfeleri, Pazar hariç haftanın 6 günü 08.00-11.00 ile 16.00-19.00 saatleri arasında hizmet veriyor.
Edirne Edirneli esnafın Kırkpınar heyecanı başladı Edirne’de bu yıl 663’üncüsü gerçekleştirilecek Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’ne sayılı günler kala hazırlıklarını tamamlayan esnaf, yoğun bir ziyaretçi akını bekliyor. Edirne’de 663. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri için hazırlıklar tamamladı. Yerli ve yabancı turist akını bekleyen kent esnafı, Kırkpınar bereketinin işlerine de yansımasını bekliyor. Kırkpınar bereketinin ciğerciden, hediyelik eşya satıcısına, şekerlemeciden yiyecek içecek sektörüne kadar tüm esnafa yansıması bekleniyor. Hazırlıklarını tamamlayan esnaf, ziyaretçilerini beklemeye başladı. Edirneli ciğerciler de Kırkpınar yoğunluğu için günler öncesinden gerekli hazırlıklarını yapıp, malzeme ve dana ciğeri stoklarını tamamladı. "Her yıl beklediğimiz bir etkinlik" Kentin en önemli festivallerinden birisi olan 663. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri öncesi davul-zurna ile davet yapıldığını belirten Edirne Tanıtma ve Tava Ciğer Kalite Koruma Derneği Başkanı Uğurcan İmrak, "Her yıl beklediğimiz ve o davul-zurnanın sesini duymaktan mutlu olduğumuz bir etkinlik bu. Bu vesileyle Edirne denince akla sadece ciğer ve diğer ürünler değil, aslında tarihimizin en önemli ata sporlarından birisi olan Kırkpınar geliyor aklımıza. Biz esnaf olarak tam teşekküllü hazırlığımızı yaptık dışarıdan gelen turistlerimizi ağırlamak üzere hazırız. Yoğunluk bekliyoruz. Türkiye’nin bir ucundan gelen insanlar var. Hepsine hayırlı yolculuklar diliyoruz" ifadelerine yer verdi. "Bugünlere erişmenin heyecan ve mutluluğunu yaşıyoruz" Bugünlere erişmenin heyecan ve mutluluğunu yaşadıklarını söyleyen Tarihi Alipaşa Çarşısı Esnafı Emin Özbostan, "Bu tarihi bir gelenek. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri Haftası başladı. Yerli yabancı misafirlerimizi bekliyoruz. Bu eski bir gelenek. Özellikle Cuma-Cumartesi ve Pazar günleri yoğunluğun artmasını bekliyoruz. Hazırlıklarımız var. Bunları en iyi şekilde değerlendireceğiz. Herkesi Edirne’ye bekliyoruz" dedi. "Kırkpınar için gelecek misafirlerimizi bekliyoruz" Tarihi Alipaşa Çarşısı Esnafı İlknur Arı, "Hazırlıklarımızı yapıyoruz, Kırkpınar için gelecek misafirlerimizi bekliyoruz. Esnafa bir can suyu olmasını istiyoruz. Davulların sesini duyunca heyecan başladı. Özellikle Cuma, Cumartesi ve Pazar yoğunluğun artmasını bekliyoruz" diye konuştu.