EKONOMİ - 02 Temmuz 2024 Salı 09:13

Çiftçi, hasatla birlikte yatırım aracı olarak altını tercih ediyor

A
A
A

Diyarbakır’da hasat dönemi ve düğün sezonuyla birlikte altına talep artıyor.

Yaz aylarıyla birlikte tarım mahsullerinde hasat devam ederken bir yandan da düğün sezonu yaşanıyor. HMT Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı Kamuran Kaya, altına talebin yaz aylarında arttığını belirterek, "Güneydoğu’da genelde daha çok 22 ayar yöresel takılar rağbet görmekte. Küresel sert siyaset dilinden kaynaklı altın fiyatlarının daha hareketli olacağını düşünüyoruz. Çiftçilerimiz orta, uzun vadeli olarak altını tercih ediyor. Dönemsel olarak da hazirandan başlar, pamuk hasadına kadar devam eder. Müşterilerimiz, az işçilikli burma tercih ediyorlar” dedi.

Rıdvan Kılıç

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir’deki orman yangının boyutu gün ağarınca ortaya çıktı İzmir’in Bornova ilçesinde çıkan ve 7 evin hasar aldığı orman yangının oluşturduğu hasar drone ile havada görüntülenirken, alevler evinin bir kısmına ve bahçesine sıçrayan Kadim Tekin (59), “Arılarda bir sıkıntı yok ama ağaçlarımda ve evde zarar var. Ev ahşap olduğu için biraz hızlı tutuşmuş” dedi. Yangın, dün saat 13.40 sıralarında Bornova ilçesi Beşyol Mahallesi’nde meydana geldi. İzmir-Manisa kara yolunun hemen kenarında henüz belirlenemeyen sebepten dolayı çıkan yangın, rüzgarın da etkisiyle kısa sürede Beşyol ve Sarnıç Mahallesi’nin bulunduğu ormanlık alana sirayet etti. Havadan ve karadan müdahale edildi Alevlerin büyüme eğiliminde olduğu bölgeye, İzmir Orman Bölge Müdürlüğü ile Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı 9 helikopter ve 6 uçak sevk edildi. Bir yandan hava araçlarıyla müdahale edilen yangına, İzmir Orman Bölge Müdürlüğüne bağlı çok sayıda arazözün yanı sıra su tankerleri ile de müdahale edildi. Yangında 19 saat geride kalırken, alevler büyük ölçüde kontrol altına alındı. Olay anında jandarma ise iki mahalledeki vatandaşları bölgeden uzaklaştırarak güvenli bölgelere intikal ettirmişti. Oluşan hasar havadan görüntülendi Beşyol Mahallesi’nde 3, Sarnıç Mahallesi’nde ise 4 evin hasar aldığı orman yangınının oluşturduğu hasar drone ile havadan görüntülendi. Görüntülerde, ormanlık alanın bir kısmının tamamen siyah külle kaplandığı yer alıyor. “Arılarda bir sıkıntı yok ama ağaçlarımda ve evde zarar var” Öte yandan, yangında Sarnıç Mahallesi’nde bulunan evinin bir kısmı ve bahçesindeki çok sayıda ağacın zarar gördüğünü ifade eden ev sahibi Kadim Tekin (59), “Arılarda bir sıkıntı yok ama ağaçlarımda ve evde zarar var. Ev ahşap olduğu için biraz hızlı tutuşmuş. Onun sıkıntısı var. Anahtarı kapıda unuttuğumuz için itfaiyeci arkadaşlar bizim içeride olduğumuzu düşünmüşler. İçeriye su sıkarak girmişler ama içeride olmadığımızı görünce rahatlamışlar. Söndürme işlemini tamamlayıp gitmişler. Bu arılar artık burada olmaz. Çünkü arıların beslenme bölgesi burada bitti. İzin verirlerse başka bir yere götürmemiz lazım. Arılarda herhangi bir zayiat yok” dedi.
Antalya Antalya’da mitolojik ilham perisi ’Kalliope’ heyecanı Side Antik Kenti’ndeki restorasyon çalışmalarında milattan önce 2. yüzyılda yapıldığı tahmin edilen, mitolojik ilham perisi Kalliope’nin ismi ve resminin yer aldığı mozaik zemin bulunmuştu. Side Antik Kenti Kazı Başkanı Prof. Dr. Feriştah Alanyalı, “İyi bir işçiliğe sahip Kalliope’nin betimlendiği mozaiğin bulunması heyecanlandırdı. Çeşme ve çevresinin yerleşim tarihçesine de katkı sunuyor” diye konuştu. Antik Dönem’de Pamfilya’nın en önemli liman kenti olan Side Antik Kenti’nde, 1947 yılında başlayan kazılar, 77 yıldır aralıksız olarak devam ediyor. Antik tiyatro, çeşmeler, su yolu, hastane, sütunlu caddeler, hamamlar ve tapınaklarıyla ziyaretçilerini etkisi altına alan antik kentin, en görkemli yapısı üç katlı sahne binası ve bezemeleriyle hayranlık uyandıran Side Antik Tiyatrosu. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteğiyle kazı ve restorasyon çalışmalarının hızlandırıldığı kentte, liman agorası, liman gümrük kapısı, kutsal alanlar, konut ve sokaklar gün yüzüne çıkarıldı. 2024 yılında yürütülen çalışmalar kapsamında, anıtsal çeşme alanındaki faaliyetler hız kazanırken, çeşmenin eksik mimari parçaların bulunmasına yönelik kazılarda, milattan önce 2. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilen, zemininde epik şiir perisi Kalliope’nin resmi ve isminin olduğu mozaik zemin geçtiğimiz Mayıs ayında gün yüzüne çıkartıldı. "Kazı çalışmaları aralıksız olarak devam ediyor" Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Side Antik Kenti Kazı Başkanı Prof. Dr. Feriştah Alanyalı, Side Antik Kenti’nde, Kent Kapısının ve kara surlarının hemen gerisinde bulunan ve ziyaretçiler henüz kente girmeden onlara kentin ihtişamını yansıtan anıtsal çeşmede restorasyon ve restorasyona yönelik arkeolojik kazıların 2023 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından “Geleceğe Miras Projesi” kapsamında başlatıldığını ve çalışmaların aralıksız sürdürüldüğünü belirtti. "Kazı çalışmaları sırasında Kalliope betimlendi" Prof. Dr. Alanyalı, şu ifadelere yer verdi: “Restorasyon çalışmaları kapsamında, anıtsal çeşmenin beden duvarını belgelemek, duvarı statik açıdan değerlendirebilmek ve çeşmenin 3. katına ait eksik mimari elemanların tespitine yönelik olarak, anıtsal çeşmenin beden duvarının hemen önünde kazı çalışmaları başlatıldı. Kazı çalışmaları sırasında anıtsal çeşmenin arkasında, çeşme beden duvarının hemen önünde, çeşmeye su getiren bir su kemerinin açığa çıkarılması önemli bir tespit oldu. Su kemerinin tespiti ile alanda kazılar doğuya doğru genişletildi ve kemerlerin hemen önünde oldukça büyük, zemini mozaikle döşeli mekânlar açığa çıkarılmaya başlandı. Mozaik zeminin ortasında bir panel içinde şairlere ilham veren, epik şiirin esin perisi Kalliope, üstünde ismi de yazılı halde betimlendi. Kalliope’nin betimlendiği bu mekânın duvarları da oldukça özenli fresklerle süslü ancak, fresklerde sadece yer yer boya izleri korunabilmiştir.” "Mozaik zemine ait yapılar tarihlendi" Yapı ve çevresinde kazı ve araştırmalar devam ederken alanda milattan önce 2. yüzyıldan başlayan bir yapılaşma görüldüğüne dikkat çeken Prof. Dr. Feriştah Alanyalı, devam eden araştırmalarda mozaik zemine ait yapıların M.S. 2. yüzyılın başı/ 1. yarısı tarihlerinde inşa edildiğine dair tespitte bulunduklarını söyledi. Alanyalı, “Çeşmenin arkasındaki su kemerlerini taşıyan payandaların ise şimdilik M.S. 4. yüzyılda inşa edildiğini ve mozaikli mekanın da kullanımının M.S. 5. yüzyıl içinde son bulduğu, M.S. 6. yüzyılda bu mekanların doldurularak üzerlerinden kuzey güney aksında su borularının geçirildiği görülmektedir. Oldukça iyi bir işçiliğe sahip Kalliope’nin betimlendiği mozaiğin bulunması heyecanlandırdı, çeşme ve çevresinin yerleşim tarihçesine de katkı sunuyor” şeklinde konuştu.
Adana Fekeli lavanta üreticileri sahte ürünlere karşı tüketiciyi uyardı Adana’nın Feke ilçesindeki lavanta tarlalarında hasat yaklaşırken, üreticiler sahte lavanta yağlarına karşı uyarıda bulundu. Adana’nın Feke ilçesinde Tapanlı kadınların devlet desteği kurdukları lavanta tarlalarında hasat için geri sayım başladı. Bu yıl verimli bir sezon geçirdiklerini ve ilçe tarım desteği ile kurduğu tarlada kırlangıç, kuyruk kelebek ve bon bon arılarının mor lavantalar üzerinde görsel bir şölene imza attığını kaydeden Pınar Özsoy, kendi elleri ile ürettikleri ürünlerin taklit ve dışarıdan getirilen lavanta ürünleri ile karıştırılmaması için tüketicinin de ürünleri tarlalardan ve Feke’de kurdukları kadın kooperatifinden temin edebileceklerini kaydetti. Daha önce buğday ve mısır ekimi yaptıkları ata yadigarı topraklarını 5 yıl önce devlet desteği ile lavanta üretimiyle ve turizme kazandırdıklarını kaydeden Özsoy, "Bu yıl çok verimli bir sezon geçirdik ve bayram tatili ile birlikte çok sayıda ziyaretçi ağırladık. Mor tarlalarımızda adeta düğün havası yaşadık" diye konuştu. Özsoy, Tapanlı kadınların bölgede üretime başlamasıyla turizm sahası oluştuğunu belirterek, "Paşalı köyünde ikamet ediyorum. Buraya daha önce buğday mısır ekiyorduk. 4 kişi olarak ilçe tarım desteği ile kurs aldıktan sonra tarlalara lavanta etmeye başladık. Lavantadan mum, yağ, sabun yapıyoruz. Dışarıdan bizim ürünlerin sahtesini getiriyorlar. Bizzat tüketicinin Tapaneli Kadın Kooperatifi’nden yada tarlalardan ürünleri temin etmesi lazım. Aksi takdirde bizim ürettiğimiz ürünleri değil sahtesini almış olurlar" dedi. Tarla sahibi kadınlar ata yadigarı toprakları turizme kazandırırken lavanta tarlalarına astıkları dev Türk Bayrağı ile de dikkat çekti.